• Sonuç bulunamadı

Ağır sanayiye Anadolu damgası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ağır sanayiye Anadolu damgası"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ağır sanayiye Anadolu damgası

Seramik

Mühendisliği

Bölümü

öğretim

üyesi Doç. Dr.

Haşan

Mandal, metallerin

işlenmesinde kullanılan

seramik uçlu kesicil- erde devrim

niteliğindeki

bir

buluşa

imza

attı. Şimdiye

kadar

gelişti­

rilen en

dayanıklı alaşımdan

üretilen kesici uçlar için

dünyanın

en büyük

şirketlerinden

General Electric 600 bin adet

sipariş

verdi.

Anadolu Üniversitesi Sera- mik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Qoç. Dr. Hasan Mandal'ın ürettiği seramik uçlar, ağır sanayide bir dev- rim yarattı. Bulduğu alaşımla, dünyanın en dayanıklı sera- mik uçlarını üreten Doç. Dr.

Mandal bu buluşuyla 1998 yılında TÜBİTAK Teş-

kaydetti.

Anadolu Üniversitesi'nin bir eğitim kurumu olduğunu anımsatan Doç. Dr. Hasan Mandal, "Seramik Mühendis- liği Bölümü bu proje üstünde 1 O yıldır çalışıyor. Biz dünya çapında yüksek teknoji-

ye sa- hip

Doç.Dr. Hasan Mandal seramik uçlar buluşunu tanıttı.

Mandal'ın buluşu olan seramik uçlar ağır sanayide yeni bir devrim yarattı.

vik Ödülü kazandı. Hasan Mandal'ın ürettiği seramik uçlar 2300 ile 2500 dereceli özel fırında üretiliyor. Ayrıca, kırılganlığa karşı direnci çok daha fazla olan uçlar yüzde 40 daha ucuza üretilebilecek.

Seramik ucun seri üretimine geçilmesi halinde de Türkiye, dünyada 70 milyon doları bulan kesici uç pazarında önemli bir paya sahip olacak.

Şirketlerden

ilgi

Projeye pekçok kişinin emek verdiğini belirten Doç.

Dr. Hasan Mandal, ürettikleri bu uçlara Türkiye ve dünya- daki dev şirketlerin büyük il- gi gösterdiğini söyledi. Man- dal, ABD'nin en büyük firma- larından General Electric'in yılda 12 milyon dolarlık sipa- riş teklifinde bulunduğunu

bir bileşiği bulduk. Ticari bir şirket gibi bu uçları satmak yerine daha iyi alaşımlar bul- mayı tercih ediyoruz" dedi.

Seramik uç nedir?

Kesici uçların öncelikle uçak yapımı ve otomotiv gibi alanlarda kullanıldığını ifade eden Hasan Mandal, "Bu ke- sici uçlar metalin şekillendi"

rilmesi gereken her yerde kul- lanılıyor. Türkiye'de uçak sa- nayi gibi ağır sanayide kulla- nılan demir, çelik, nikel ve bazlı alaşımlar gibi yüksek alaşımlı blok halinde olan malzemeleri şekillendirmede bu uçlar kullanılıyor" dedi.

Kaliteli ve ucuz

Kesici uçların metal ve se- ramik olmak üzere ikiye ay- rıldığını belirten Mandal,

dünya ağır sanayinin metal uçları ısıya dayanıklı olma- ması nedeniyle tercih etmedi- ğini vurguluyor. Bir metale şekil verirken seramik uçların ısısının 1000 ila 1200 derece- ye kadar çıktığına işaret eden Mandal,"Bu ısıya sadece se- ramik dayanabilir" dedi.

E n iyi

alaşım

Uzun ve yoğun bir çalışma­

nın sonunda ısıya dayanıklı en iyi alaşımı bulduklarını vurgulayan Mandal, "Biz yeni bir kimyasal kom-

pozisyon geliştirdik.

Bunun bir örneğini TUSAŞ'a gönderdik.

Bu şirket bizim gön- derdiğimiz kesici uç- lardan oldukça memnun kaldı. İler- leyen dönemlerde General Electric de bize 600 bin adet ke- sici uç siparişi verdi.

Sonuçlarından da ol- dukca memnunlar"

diye konuştu.

Buluşun patentinin Anadolu Üniversite- si'ne ait olduğunu belirten Doç. Dr.

Hasan Mandal, 1 O milyon dolarlık bir yatırımla Türkiye'nin dünyadaki 70 milyon dolarlık kesici uç pazarı na kolayca hakim olabileceğini vurguladı.

Döviz

çıkışına

son

Mandal, bu projenin ama- cının her yıl katlanarak artan döviz çıkışını engellemek ol- duğunu ifade etti.

Türkiye'nin ihraç ettiği en büyük malların başında sera- miğin geldiğine dikkat çeken Mandal şöyle devam etti:

"Türkiye temel hammadde- si seramik olan kesici uçları yurt dışından alıyor. Türkiye bir kesiciye 20 dolar öderken dört metrekare seramik fa- yansı aynı fiyata satıyor. Yani bizim bir kesici uç alabilme- miz için 4 metrekare seramik satmamız gerekiyor. Türki- ye'nin gereksiz yere toprağı ve emeği gidiyor. Bunun kar- şılığında ise sadece ve sadece 20 dolarlık bir uç alabiliyor."

... Oğuzhan. Macit ... .

Universitemiz ••

Demavend' de

Sivil

Havacılık

Yüksekokulu

öğrencisi

Nurettin Özcan, 17-28 Şubat tarihleri arasında İran'da 5.671 metre

yüksekliğindeki

Demavend

Dağı'na

iki

arkadaşı

ile bir

tırmanış gerçekleştirdi

ve Demavent'in zirvesine Anadolu Üniversitesi'nin

flamasını

dikti. Nurettin,

yolculuğu

ve

tırmanışını

Anadolu Haber'e yazdı.

Yazısı 4'te ...

Kadınlan hatırlamak

8 Mart Dü_ nya Kadınlar Günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da, çoğunlukla ezilen, dövülen ve

aşağılanan kadınların durumları ele alınarak kutlandı.

... ~a~.ri .. ~.'.~.':\ ... .

(2)

Anadolu Haber 8-14 Mart 1999

8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında öğrencilerin görüşlerini aldık:

Oğrenci •• ne düfünüyor?

Peray Demirci

İ.B.F. STV 3 Sadece bir gün için kadınları gö- ğe çıkararak Türk toplumunda ka- dının bugünkü konumunu değiş­

tiremeyeceğimi­

ze göre böyle bir günün kutlanma- sının da benim için bir anlamı yok. Zaten kadınların ya- şadığı şiddete, baskılara ya da her çeşit haksızlığa1 kadın-erkek ayrımı yapmadan insan hakları açısından bakmamız gerek- tiğine inanıyorum.

Furkan Gökhan

İ.İ.B.F.

Aslında 21.

yüzyıla girerken böyle bir ayırım yapmak çok ge- reksiz. Kadınlar günü diyerek in- sanlar sadece bir güne mahsus ha- tırlanacaksa böy- le bir güne gerek yok. Kadınların kıymetihi anlamak için atılmış böyle bir adım, kimileri içinde ikinci sınıf vatandaş olarak görülen kadın­

ları bu sınıflamadan kurtaracaksa, böyle günleri her zaman destekleyebilirim.

Esra Günseli Melek

~Bülİme

İİBF Maliye 3 Kadın Havva ile vardı ve 8 Mart gibi tek gü- ne ait olması sinir bozucu. Yaşasın 8 Mart. Biz her zaman vardık ve her zaman varo- lacağız.

İ.İ.B.F.

Birçok değerin yıkıldığı, insan haklarının hiçe sayıldığı bir ülke- de kadınların hak- larını savunmak, onları korumak ve saymak çok uzak gibi görünüyor.

Ama bireylerden başlanması gerek- tiğini düşünüyorum. Kadınların çok güçlü olduklarını ve istedikleri zaman her türlü zorlukla başa çıkabileceklerini ve birgün bütün kadınların hak ettikleri saygıyı gö- receğine inanıyorum. Çünkü bu bütün in-

Anadolu Ünıversitesi Haftalık iletişim Gazetesi 8-14 Mart 1999 Sayı: 50

sanların elinde. Kadınlara senede sadece bir gün değil, hergün onlara destek olup, onlara zor durumda yardımcı olmak ge- rekir.

Zerrin Öztürk

İİBF İkt. 4 Bir kadınlar gü- nü daha geçti.

Kadınlarsa aynı yerde. Kaldığı yerden devam ediyor. Tek bir güne sığdırılan bu haklardan ül- kemizde pek çok '---' kadının haberi bi- le yok. Şehirde haklarına kavuşmak için savaş veren kadınların yanında kırsal ke- simde bunlardan bihaber yaşayan bir çok kadınımız var. Eğitimin çok yaygın olma- sıyla töre ve adetlerden uzaklaşılarak ka- dının olması gereken yere gelmesine bir adım atılmış olur. Ne erkek kadından üs- tündür ne de kadın erkekten üstündür.

Tam tersine birbirlerini tamamlarlar. Bu unutulmamalı.

A. Murat

Dilicioğlu BESYO Tüm dünya ka- dınlarının ve de Türk kadınlarının hatırlandı ki arını düşündükleri 8 Mart Dünya Ka- dınlar Günü'nü tüm erkekler adı­

na bir kez daha kutlarız. Ama t:---=z-":.:::::::::=::;;;:;;:::;.ı unutmamaları ge- reken bir şey var kadınların. Onların bir günü olmasına rağmen bizim adımıza bir günümüz yok bu da kadınlara ne kadar değer verdiğimizin bir göstergesi değil mi?

Aslı

Nahide Fatma

lar gözardı edilemez.

Beden Eğitimi ve Spor Yükseko- kulu

Kadın erkek eşitliği her zaman savunulsa da bu sadece kağıtüze­

rinde kalmaktadır.

Sosyal hayatta ka- dının erkekten da- ha pasif daha za- yıf olduğu durum-

Dünya Kadınlar Günü sadece 1 güne sığdırılmamalıdır. Kadınlar her gün hatır­

lanmalıdır. Bizim şu anda bulunduğumuz ortamda bu konu hakkında pek sıkıntımız ol masada kırsal kesimdeki kadınlar kesin- likle bizlerle aynı şartlar altında yaşama­

maktadırlar ve çok şanssızdırlar. Erkekler kadının değerini iyi bilip kadınları daha iyi şartlarda yaşatmalı ve her konuda ka-

Sahibı

dınların görüşlerine saygı duymalıdırlar.

Dünya Kadınlar Günü sadece 1 güne sığ­

dırılmamalıdır. Her gün her an hatırlan­

malıdırlar.

Burak

Pulatlı

Gözde SELİN

Eğitim F. 3 Dünyada ka- dınlara verilen önemi özel bir günle belirlemek çok yanlış. Eğer dünya kadınlar günü varsa dünya erkekler günü ne- den yok?

Edebiyat Fakül- tesi Sosyoloji Bö- lümü

Türkiye için bu günün önemi tar- tışılır. Çok büyük bir avantaj olarak görülse de bunca geçen kadınlar gününe rağmen

~:;,;;:;;::;;:;;=:::::;.;:::.,ı hala tam olarak na arın azanı ıgı soylemez. Kadın er- kek ayrımı ortadan kalkmadığı sürece bir- şeylerin elde edilebilmesi için hergünün kadınlar günü olması lazım. Kadın örgüt- lerinin desteklenmesi sadece bu günlerle kısıtlı kalınıyor sadece bu günlerde kadın­

ların sorunları hatırlanıyor. Herşeyden önce bunun aşılması gerekiyor. Kutlanıla­

cak bir şeyde yok.

Timur

Başyazıcı

CSF İç Mimar- lık 2

Dünya Kadınlar Günü diye bir özel gün ayrılma­

sını doğru bulmu- yorum. Çünük ilk olarak insanların kadın ve erkek olarak ayrılması tarafları değilim.

İlk önce bu kafa- nın (görüşün) değişmesi gerekir. Çünkü bence kadın erkek değil birey kavramı vardır. Her insan toplumda bir bireydir.

Sosyal olarak toplumda eşit ağırlıkta gö- rev yer sorumluluk üstlenmelidir.Maale- sef bizim toplumumuzda tüm çarklar er- kek üzerine kurulmuştur.

Kadın ikinci plandadır. Toplumda ka- dında en az erkek kadar aktif ve faal ve et- kili olmalıdır, olmak zorundadır. Kadınla­

rımız artık evlenip ev kadını olma konu- mundan çıkmalıdır. Yani kısaca her insan toplumda bir bireydir her gün insanlar birbirlerine gereken değeri gösterdikten sonra böyle özel günler zaten bir anlam ifade etmez.

Yazı İşleri Müdürü:

Esra Sezer ~ Nesrin Ünal

Eğitim Fakültesi Toplumda ka- dın her zaman ikinci planda dü- şünülmüştür ama son nesilde bu ay- rımcılık aşılmıştır.

Artık kadınlar, er- keklerden daha yüksek konumlar- da olabilmektedir.

Bu da kadınların azminden dolayı bu sevi- yeye gelmiştir. Bu eşitlik ancak büyük geliş­

miş yerlerde sonuç olarak "women are al- ways equal to men."

Arzu

Yıldız

İktisat 4 Her yıl Kadın­

lar günü dolayı­

sıyla bir günlüğü­

ne kadınların ' haklarından ve öneminden bah- sedilir. Oysa ki kadınların hakla- rı, önemleri, bu ... ,....,....,...,...., dünyadaki ko- numları ezelden başlayıp ebediyete kadar uzanan önemli bir sorundur. Eğer bu gü- ne kadar söylenenler gerçekleşmiş olsay- eminim yerleri çok faklı olurdu. Ne ya- zikki kadınlar bile artık söylenenlere inanmadığı gibi kendileri hakkında iyim- ser tahminlerde bulunamıyorlar.

Ceyda Gözde

Turizm Otel İşi. Y.O.

İnsanların kafa- sındaki kadın imajı değişmedik­

çe kadınların so- runlarını konuş­

mak anlamsızdır.

Özellikle Türki- ye' deki değişen kadın profilini dü- şünürsek çözüm- lerin kimleri kapsadığı tartışılır. Bizce ka- dınlar, hakları konusunda bilinçlendiril- meli; aslında bu bilince sadece kadınlar değil, bu ülkede yaşayan tüm insanlar sa- hip olmalı.

\ı.ınus

Köse

Maliye 3 Böyle bir gün olduğunu bu se- ne duydum. Ya ben çok ilgisizim ya da gerektiği kadar duyurula- mıyor. Onlarsız olmaaazz!

Kadın ve erkek et ve tırnak gibi.

Hazırl9,ı19nla_r:: Oğuzhan Özen- Murat Karataş

Prof. Dr. Engin ATAÇ Yrd.Doç.Dr. Halil lbrahim GÜRCAN Editörler : Uzm. Ufuk TÔZELIK

Anadolu Üniversitesi Web Ofset Basımevi Tesisleri'nde 5.000 adet basılmıştır.

iletişim Adresi: Anadolu Universitesi, Yunusemre Kampusu, AKM Arka Bina, 26470 Eskışehır

Genel Yayın Yonetmeni

Prof.

Dr. Haluk GÜRGEN

Arş. Gör. Deniz KILIÇ

~-Gör. HalOk BiRSEN Görsel Yönetmen : Öğr. Gör. Sibel ONURSOY

Tel: 0-222-335 05 81 / 1790 Faks: 0-222- 335 36 16 E-posta: haber@.anadolu.edu .tr

(3)

AIESEC'le yurt dıf ında stai Liselilerden ziyaret

Anadolu

Üniversitesi, üniversite sınavı­

na hazırlanan lise öğrencilerine ev sa- hipliği yaptı. İstanbul'da eğitim veren Özel Efor Dersanesi'nden 38 öğrenci, Anadolu Üniversitesi'ni ziyaret ederek bilgi aldılar. Dersane yöneticisi Eyüp Çakal, Anadolu Üniversitesi'ni yakın­

dan tanımak ve sınav öncesi öğrencile­

rin motivasyonunu arttırmak amacıyla böyle bir gezi düzenlediklerini söyledi.

Her yıl çeşitli üniversitelere geziler yap- tıklarını belirten Çakal, bu yıl da Anado- lu Üniversitesi'ni seçtiklerini söyledi.

Konuk öğrenciler, Basın ve Halkla İlişki­

ler Müdürü Öğr. Grv. Kenan Şanlıer eş­

liğinde, tercih etmeyi düşündükleri fakülteleri dolaşarak öğretim eleman- larından bilgi aldılar .

ürkiye'de 1954'ten bu yana fa- aliyet gösteren staj değişim programı AIESEC, 21 Mart'ta dil seviye tespit sınavı yapacak. Son başvuru tarihinin 20 Mart olduğu­

nu ifade eden AIESEC Yönetim Ku- rulu Üyesi Aykut Eşen, sınavın İngi­

lizce, Almanca, Fransızca, İtalyan­

ca ve İspanyolca olmak üzere top- lam 5 dilde yapılacağını ve adayla- rın birden fazla dilde sınava girebi- leceklerini söyledi. 21 Mart'taki ya- zılı sınavı kazanacak adaylar daha sonra mülakat sınavına girecekler.

AIESEC,

uluslararası

staj

değişim programı uyarınca,

21 Mart'ta dil seviye tespit

sınavı

yapacak. Son

başvurular

20 Mart'ta bitiyor.

arayabilirler.

AIESEC'in 8 Mart günü Kongre Merkezi Kırmızı Salon'da "Girişim­

ciliği Teşvik" konulu bir konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir köşe dönücü,mirasyedi ve sabırsız olan kişilerin girişimci olamayacak- larını ifade etti.

Eskişehir'in yanı sıra Adana, An- kara, Bursa, İzmir, İstanbul, Kayse-

ri, Kocaeli ve KKTC'de yapılacak sı­

navları kazanacak öğrenciler, top- lam 87 ülkeden birinde staj yapma olanağına sahip olacaklar. 1948 yı­

lında Avrupa'da 7 ülkenin üniversi- te tarafından kurulan AIESEC, halen 87 ülkede, 741 üniversitede 50 bin aktif çalışanıyla faaliyet gösteriyor.

Sınav hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler, AIESEC Eskişehir bürosu-

nu 231 35 01 numaralı telefondan ... Murat.Karataş ... L----==---'

... ··· .... ~.!!.~~~ ..

~!3.~~~l ... ···

Universite temsilcilerine ••

toplanb.

nadolu Üniversitesi'nin uzaktan eğitim veren fakül-

elerinin ara sınavlarında 76 il merkezinde üniversite tem- silcisi olarak görev alacak öğre­

tim üyelerine, sınavlarda karşıla­

cak sorunlar hakkında bilgi veril- di. Rektör Prof. Dr. Engin Ataç'ın başkanlığında 8 Mart Pazartesi günü yemekhanede yapılan top- lantıya 76 kent merkezinde üni- versite temsilcisi olarak görev alan 180 öğretim üyesi katıldı.

Rektör Ataç, toplantıda yaptığı konuşmada, üniversite temsilcisi öğretim üyelerinin, sınavların da- ha disiplinli olarak yapılmasında gözlemci olduklarını belirterek, sınav sorumluları ve salon baş­

kanları ile bir tartışma ortamına girmeden kendilerine verilen gö- revleri yapmalarını istedi.

İktisat, İşletme ve Açıköğretim Fakülteleri'nin çeşitli bölüm ve programlarına kayıtlı 518 bin 116

ogrencının ara sınavları, Türki- ye'de 76 İlde, İstanbul'da 5 Anka- rada 2 olmak üzere 83 sınav mer- kezinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cum- huriyeti'nde Lefkoşa'da 13-14 Mart 1999 tarihlerinde yapılacak.

Öğrenciler, ilgili fakültelere ait 30 farklı bölüm veya programın, 90 farklı soru kitapçığında topla- nan, 206 farklı dersinden, cumar- tesi ve pazar günleri sabah ve öğ­

leden sonra yapılacak 4 oturum- da sınva alınacak. Toplam olarak 3 bin 602 bina ve 54 bin 878 sa- lonun kullanılacağı sınavda 148 bin 485 görevli yeralacak.

Sınava katılacak 260 Özürlü öğrenci için ise bir çoğu'na ek olarak özel salon açılacak ve özel görevli atanacak. Ayrıca, tutuklu bulunan 221 öğrenci, 53 tutuke- vinde yapılan ek düzenleme ile sınava alınacak.

İzmir' de Anadolu rüzgarı

İzmir'de düzenlenen Üniversiteler

Tanıtım Fuarı'na katılan

Anadolu Üniversitesi'nin

standı

öğrencilerden

büyük ilgi gördü.

Anadolu Üniversite- si, gelecek

yılın fuarı

için

şimdiden

davet

aldı.

O ••

zel Fransız Saint Jo-

seph Lisesi tarafından bu yıl ikincisi düzenle- nen "Bilgilendirme, Yönlen- dirme ve Meslekler Tanıtım Forumu" ve Üniversiteler Ta- nıtım Fuarı 6-7 Mart tarihleri arasında İzmir'de yapıldı.

Anadolu Üniversitesi'nin de kalıtdığı fuarda, üniversitemi- zi temsil eden Basın ve Halk- la İlişkiler Müdürü Öğr. Grv.

Kenan Şanlıer, bu yıl fuarın organizasyon yönünden daha başarılı geçtiğini ve üniversite standının ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştığını söyledi.

Fuarın ilk gününde, ziyaret- çi öğrencilere ve velilere Anadolu Üniversitesi'ni tanıt­

mak amacıyla 20 dakikalık

İzmir'deki Üniversiteler Tanıtım Fuarı'nda stand açan Anadolu Üniversitesi'ne ilgi büyüktü. Fuar'da Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ôğ.Gr. Kenan Şanlıer, öğrencilerin üniversite

hakkındaki sorularını yanıtladı.

bir brifing verildiğini belirten Şanlıer daha sonra da 15 da- kikalık bir video gösterisi ger- çekleştirdiklerini kaydetti.

Gazete ve televizyon temsil- cileriyle bir basın söyleşisi de yapıldığını anlatan Şanlıer, Anadolu Üniversitesi standı­

nın gördüğü ilgi konusunda ise şunları söyledi:

"Standımızı binden fazla öğrenci, öğretmen ve veli zi- yaret etti. Ziyaretçilere üni- versitemiz hakkında genel bilgilerin yanı sıra özellikle il- gilendikleri fakülte ve yükse- kokullar hakkında da detaylı bilgiler verdik. Ayrıca standı­

mızı ziyaret edenlere, Anado- lu Üniversitesi hakkındaki düşüncelerini de kapsayan

bir anket uygulaması yapıl­

dı."

Açılan standın, Anadolu Üniversitesi'ndeki etkinlikle- rin afişleri ile donatıldığını belirten Kenan Şanlıer, fuar süresince video gösterimine devam edildiğini ve ziyaretçi- lerin standta bulunan iki bil- gisayar aracı! ığı ile üniversite hakkında ayrıntılı bilgi alma olanağı bulduğunu söyledi.

Liselerin ve özel dersanelerin rehber öğretmenlerine, içinde bir video kasetin de bulundu- ğu tanıtım dosyaları verildiği­

ni vurgulayan Şanlıer, ziya- retçilerin standta Anadolu Haber'i de incelediklerini ve beğenilerini dile getirdiklerini kaydetti.

Güvenlik görevlileri eğitimde

G

üvenlik görevlilerinin kapıdan girip çıkan personel ve yaban- cı kişilere karşı dah,ı disiplinli, daha bilinçli, daha nazik ve kıbar bir şekilde kimliklerini sormalarını s.:ıgla­

mak ve olaylara daha saglıklı bir şe­

kilde müdahale edebilmeleri için eği­

tim verıliyor.

Hava Taktik Üs Komutanlıgı'ndan ,ıstsubayların verdiği dersler hem te- orik hem ele pratik olarak sLirdLirulu- , yor 1 1 Şubat'tan itibarC'n haftada iki gün olmak çarşamba ve perşembe günlen eğıtim verıliyor.

(4)

Anadolu Üniversitesi öğrencisi Nurettin Özcan, 22

Şubat'ta

Demavend Zirvesi'ndeydi...

5000 m'den sonrraki sülfür

gazı çıkışı

nedeniyle bu

dağa

"Nefesalan"

anlamına

gelen

"Demavend"

denilmiş.

la çıkma günü hiç gelme- yecek zannediyordum. Sü- rekli problemler çıktı. Baş­

langıçta planladığımız dört kişiden üçü faaliyeti kendi adına iptal etmek zorunda kalmıştı.

Nihayet 17 Şubat Çarşamba günü üniversitemiz rektörlüğünden aldı­

ğım büyük destek, Sutan Fotoğraftan aldığım onlarca makara film Ege Üniversite- si'nden iki arkadaşım ve bir sırt çantası dolu umut- la yollara düştük. Cuma sabahı alaca karanlıkta devasa büyüklüğüyle bi- zi yutan Tahran'a varıyo­

ruz. Bu koca kenti gez- mek istiyoruz ama önce yapılacak bir işimiz var.

Uzun otobüs yolcu- lukları boyunca fiziksel durumum kafamı kurca- 1 ıyor. Sürekli çıkan prob- lemler ve gecikmeler bu

faaliyete fiziksel hazırlık yapmamı engelledi. Umarım kondüsyonunı yüzümü kara çıkarmaz.

Nihayet Demavent

Cuma öğle üzeri Demavend etek- lerindeki Renie köyüne ulaşıyoruz.

Buradan eşyalarımızı bir Land Ro- ver'a yükleyip 3000 m.'deki Gus- vansara Mescid'ine gitmek istiyoruz.

Ancak bir gece önceki şiddetli yağ­

mur ve kar artık asfalttan çıkıp, top- rak yola girmiş olan aracın devamı­

na izin vermiyor. Bu nedenle çanta- ları yüklenip yürümeye başlıyoruz.

Yaklaşık iki saat sonra mescide varı­

yoruz. Ancak, yarım saat öncesine kadar ensemizi kavuran güneş, yeri- ni çok şiddetli bir rüzgara ve kar ya- ğışına bırakıyor. Böylece Dema- vend'in yazın yüzlerce belki de bin- lerce kişinin tırmandığı bu popüler rotasının kışın neden böylesine ten- ha ve terk edilmiş göründüğünü an- lıyoruz.

Aksilikler

yakamızı bırakmıyor Kendimizi kapıdan içeri attığımız-

Kendimizi kapıdan içeri attığımızda artık fırtına çığırından çıkmış vaziyet- te ama keyfimiz yerinde. Tipi ve kar yağışı bütün gece ve ertesi sabah de- vanı ediyor. Epey yorulmuşuz. Yürü- meye başlamak için hazırlanmamız öğleyi buluyor. Çok kötü hava koşul­

ları altında 4200'deki sığınağa ulaş­

mayı "deniyoruz." Hava gerçekten çok kötü ve soğuk. Gö- rüş asla S00m.'nin üzeri- ne çıkmıyor. Bu şartlar altında ancak 3600 m.'ye ulaşabiliyoruz. Da- ralan zaman ve dinme- yen fırtına nedeniyle buzdan adamlar olarak mescide tekrar dönüyo- ruz. Dönüşte mescidi bu- labildiğimiz için şanslı­

yız. Çünkü ayak izleri- miz 15 saniyede kapanı­

yor. Mescide döndüğü­

müzde hayretler içinde- yiz. Tavandaki çok kü- çük deliklerden giren kar, içerde kü- çük tepeler oluşturmuş. Bina içine çadırımızı kurmak zorunda kalıyo­

ruz.

İtalyan

Türk

Dostluğu

Ertesi sabah güneş cömertce parlı­

yor ve biz hızla toparlanıyoruz. Yü- rümeye başladığımızda bulutlar, ba- tıdan sinsice yaklaşmaktalar. Çok geçmeden bizi yakalıyor ve acıma­

sızca tokatlamaya başlıyorlar. Yine dönmek zorunda kalıyoruz. Mesci- de yaklaştığımda aşağıdan gelmekte olan iki İtalyan'la karşılaşıyorum.

Daha sonra arkadaşları da geliyorlar.

Beş kişil~r, iki İranlı rehberleri ve beş tane de lranlı taşıyıcıları var. Sırtların­

da yük taşımadıkları ve Telemark ka- yakları olduğu için son derece hızlı hareket ediyorlar. Geceyi birlikte ge- çiriyoruz. Sabah olduğunda bu kez

~er şey gerçekten çok güzel ve biz ltalyan'lardan bir saat önce yola çıkı­

yoruz. Güneş çok güzel ama soğuk esen sert rüzgar herşeyi donduruyor.

Dört buçuk saat sonra sığınağa ulaşı­

yorum ve önceki iki gün buraya

ulaşmak için inat etmediğimize sevi- niyorum. Çünkü, tam yanına gelin- ceye kadar bu sığınağı görebilmek mümkün değil ve biz o şartlarda muhtemelen burayı bulamazdık. Sı­

ğınağın kapısına ulaştığımda, ben dahil çevremdeki herşey donmuş durumda. Demir kapının donmuş sürgüsünü büyük bir taşla kırıyorum.

Duvarları Farsça yazılarla dolu bu si- lindirik derin dondurucuya girdikten sonra bir şeyler yiyip biraz uyuyo- rum. Bir saat on beş dakika sonra bir İtalyan geliyor. Ondan yirmi beş da- kika sonra da Cem. Bitkin vaziyetler- deler. Üzerimi giyinip Nilgün'e yar- dım etmek üzere biraz aşağı iniyo- rum. Çantasını alıp tekrar sığınağa

Tırmanışın ilk iki gününde çıkan fırtınada, ekip zorlu anlar yaşadı.

Anadolu Haber 8-14 Mart 1999

çıkıyorum. Benden üç saat sonra ar- tık herkes gelmiş durumda. On kişi­

nin nefesi ve sürekli yanan ocakların sı aklığı ile derin dondurucuyu bir buzdolabına çevirmeyi başarıyoruz.

Herkesin neşesi yerinde ve şimdilik hiç kimse yükseğe uyum problemi yaşamıyor. Gece üçümüzde çok iyi uyuyoruz. Beklediğimiz baş ağrıları ve nefes darlıkları yok.

Ziıvedeyim

Sabah erkenden hazırlanmaya başlıyoruz. Ben geç kaldığımızı dü- şünüyorum ancak, hiç kimse acele etmiyor. Beş İtalyan, bir İranlı rehber ve biz saat 8:00'de yola koyuluyo- ruz. Hava güneşli ve ılık. Yarım saat kadar sonra grubun arkamda kalma- ya başladığını farkediyorum. Tem- pomu bozmadan sabit bir hızla yük- selmeye devam ediyorum. Güneş, bütün maharetini göstermeye çalışı­

yor ama rüzgar çok soğuk esmeye devam ediyor. Soğumamak için dur- mamaya çalışıyorum. Sadece üç kez korunaklı yerlerde durup, birer bar- dak sıcak sıvı alıyorum. Artık arkam- da kimseyi göremiyorum. Bir an bü- yük bir yalnızlık duygusu hissediyo- rum. "Geri mi döndüler acaba?"

Tekrar aynı tempoyla yürümeye baş­

lıyorum. Artık 5000 m. civarındayım ve buralarda sülfür gazı çıkışı var. Bu iğrenç kokulu gazı zirveye kadar yer yer solumak zorundayım. Çünkü ok- sijene her zamankinden daha çok ihtiyacım var. 5400'den sonra artık tempom düşmeye başlıyor. Sık sık durup derin nefesler alıyorum. Bu arada üç gündür bize kan kusturan hava özür dilernıişçesine yumuşu­

yor. Rüzgar diniyor, manzara mü- kemmel. güneş sıcacık. Bu şartlc1rda

saat ikide zirveye ulaşıyorum. Sessiz- likte sadece nefes alışverişlerimi du- yuyorum. Bu dağa hazırlanırken ge- çirdiğim zamanı, bana destek olan insanları düşünerek ve fotoğraf çeke- rek yarım saat harcıyorum. Dönüşe başladığımda aşağılarda dört küçük nokta görüyorum. Yaklaştıkça _sarı ceketi ile Cem'i seçiyorum. iki ltal- yan ve İranlı rehberleri ile birlikte tır­

manıyor. Cem'den Nilgün'ün el ve ayak parmakları soğuktan uyuştuğu için döndüğünü öğreniyorum. Diğer üç ltalyan'da dönmüşler. Zirveye gi- den iki ltalyan'dan biri dünyanın her tarafında tırmanmış, iki tane de 8000'lik zirvesi bulunan, 55 yaşında bir süperdede. Ona bakınca faaliyet öncesi hazırlığın ve psikolojinin ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anlıyorum.

Mutlu sonun

başlangıcı Elimden geldiğince temkinli inme- ye gayret ediyorum. Sol dizimin dış bağlarındaki ağrı iyice canımı sıkı­

yor. Ona dikkat ederek durmadan iniyorum. Termostaki son birkaç yu- dumu da içip manzaranın tadını çı­

karıyorum. Bir süre sonra sığınağı görmeye başlıyorum ama yol hiç bit- meyecekmiş gibi geliyor. Dilime do- lanmış sevmediğim bir şarkıyı gE·ve- leyerek iniyorum. Sığınağın bıraz üzerinde tırmanışa katılmayan İranlı rPhber Macit ve Nilgün bekleşiyor­

lar. Gün batımının kızıllığı altında kucaklaşıp sohbet ederek sığın.:ıga dömiyoruz.Cem ve İtalyanlar saat 1:30'da zirvey<' ulaşmışlar. Karanlık bastıktan sonra da onlar g_eliyor. Her- kes yorgun ama neşeli ve mutlu. Er- tesi gün doğruca Tahran' a dö- nuyoruz._Nurettin_ Ôzcan ... .. .

(5)

Serguei Krav!enko' dan Master-Kurs

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Moskova Çaykovski Devlet

Konservatuvarı'nın "Kardeş

Konservatuarlar Projesi"nin önemli

ayakların­

dan birisi olan "Master Keman

Kursları"

ünlü keman

ustası

Rus Devlet Sa- natçısı Serguei Kravçenko'nun katılımıyla tamamlandı.

A

nadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Moskova Çaykovski Devlet Konserva- tuvarı'yla kardeş konservatuvar et- kini ikleri çerçevesinde 4-7 Mart ta- rihleri arasında ünlü kemancı Rus Devlet Sanatçısı Serguei Kravçen- ko, ülkemizin değişik konservatu- varlarından katılan keman öğren­

cilerine master-kurs verdi.

Etkinlikler çerçevesinde Mosko- va Çaykovski Devlet Konsevatuva- Rektör Yardımcısı Vladimir V.

Sukhanov ve Orkestra Fakültesi Dekanı Serguei Kravçenko'yu ko- nuk eden Devlet Konservatuvarı, 3 Mart tarihinde de AKM'de, Şef Na- zım Rızayev yönetiminde, Anado- lu Yıldızları'yla beraber Bach'ın Keman Konçertosu'nu yorumladı.

Serguei Kravçenko'nun verdiği konser büyük beğeni topladı.

Master-Kurs'lara katılanlarla ilgi- li olarak Serguei Kravçenko, Eski- şehir'de öğrencilerin gelecek va-

adettiğini ve Anadolu Üniversite- si'nin dinamik, modern yapısını ta- nımaktan mutlu olduğunu ifade et- ti.

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr.

Bahadır Gülmez ise kardeş konser- vatuvar etkinlikleriyle ilgili olarak

"4-7 Mart tarihleri arasında ulusal boyutta düzenlediğimiz Kravçen- ko'nun yönettiği Master Keman Kursları'na bizim öğrencilerimiz yanı sıra Ankara, İstanbul, Adana, Mersin Konservatuvarları'ndan da öğrenciler katıldı. Kravçenko tüm öğrencilerimizle yakından ilgilen- di. Kursun yararı son derece büyük oldu, çünkü sayın Kravçenko aynı zamanda büyük bir hoca ve dün- yanın dört bir yanında öğrencileri var" diyerek sözlerini sürdüren Prof. Dr. Bahadır Gülmez, Mosko- va Devlet Konservatuvarı'yla kar- deş konservatuvar protokolü çer- çevesinde önümüzdeki yıl, yaylı

ve üflemeli çalgılarda ünlü Rus sa- natçı-öğretim elemanların konuk edileceğini, karşılıklı öğrenci kon- serleri düzenleneceğini ve konser- vatuvar öğrenci ve öğretim ele- manlarının kendi dallarında Mos- kova'da eğitim görmeleri ve stajla- ra katılmalarının sağlanacağını da sözlerine ekledi.

Master-Kurslar hakkında görüş­

lerini aldığımız kursiyerlerden İs­

tanbul Üniversitesi Devlet Konser- vatuvarı Keman Bölümü öğrenci­

lerinden Tuğba Bayar, Seda Pehli- v.anoğlu ve Özgün Can, Mersin Universitesi'den llker Ay ve Trakya Üniversitesi'den A.Hamdi Zafer, Kravçenko'nun Master-Kursuna katılmaktan mutluluk duydukları­

nı, kendilerini geliştirmeleri için bu tür organizasyonların çok gerekli ve zorunlu olduğunu vur- guladılar.

Yine Yahnayak Sokrates

D

ostlar Tiyatrosu, geçtiğimiz haf- ta "Yalınayak Sokrates" ile ikin- ci defa Eskişehir'li tiyatro sever- lerle buluştu. Oyunun yönetmeni ve başrol oyuncusu Genco Erkal, Eskişe­

hir' den oyuna yönelik çok fazla istek olduğunu ve bu nedenle bir üçüncü turneyi düşündüklerini söyledi. Dü- şünceleri yüzünden öldürülen ilk dü- şünürü ele alan oyun, Sokrates'in fel- sefesi dışında insan yüzünü de seyirci- ye gösteren bir üslupla sahnelen- di.İkinci kez ahnelenen Yalınayak Sokrates için Genco Erkal; "bazı oyun- ların kendisini yinelemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Sokrates'in in- sanlara söyleyecek daha çok sözünün olduğuna inanıyorum" dedi.

... . ... Yi.$.!t.G.Q":'~.l. ... ... .

Universiteler •• kadınlar için birleşti

A

nadolu Üniversitesi İİBF oyuncuları ve Osman- gazi Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Fakülte oyuncuları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladıkları tek kişilik kadın oyunları'nda birlikte sahne aldılar. Yunus Emre Kültür Merkezi'nde 9 Mart Çarşamba günü sahnelenen oyun, birer perdelik tek kişilik iki ayrı tirattan oluşuyor. Bi- rinci perdede Dario Fo'nun Sıradan Bir Gün'ü, ikinci per- dede ıse Pavel Nilin'in ilk Ev- lilik adlı oyunu yer alıyor. İlk perdede intiharın eşiğinde benliğini ve ayrıldığı kocasıy­

la olan ilişkisini yargılayan kadını, Pınar Özdal oynar-

ken; ikinci perdede 46 yaşın­

da ilk defa evlenme fırsatı ya- kalayan ve hüsrana uğrayan kadını ise Sibel Uzun canlan- dırdı. Oyunun rejisini Uğur Arıman, seslendirmeleri ise Neslihan Türkan, Uğur Arı­

man ve Çetın Ova yaptı.

Topluluk daha önce de 1997 yılında Dario Fo'nun Kadın Oyunları'ndan Yalnız Kadın, Tecavüz, Ben Ulrike, Medea, Bir Fahişenin Mono- loğu, Aberlarde ve Heleno- ise' den Bir Mektur adlı oyun- ları; 1998'de ise Arnold Wes- ker'den Anna, Annie Woeb- ler ve Orhan Asena'nın Ana adlı oyunlarını sahneledi.

.. ... Y.iı!.~. 9.9~.~L ..

B

eyaz geçtiğimiz hafta pazar günü Yunus Emre Kül- tür Merkezi'nde Eskişehirli hayranlarıyla Troy'un sponsorluğunda buluştu. Beyaz sohbet havasında geçen şovuyla stand-ur'ın dışında bir çizgide izleyenle- rine neşeli anlar yaşattı. Şovunda ağlanacak halimize güldümüzü belirten Beyaz, bunu yaparken izleyicileri biraz da düşündürmek istediğini vurguladı. Şovunda Türk insanının garip hallerinden ve alışkanlıklarından, kendi hayatı ve ço ukluğundan sözeden Beyaz, şovun­

dan sonra kimseyle görüşmedi.

Anadolu Üniversitesi Tiyatro Kulübü işbaşında

Anadolu Üniversitesi Tiyatro Kulübü yeni yapısı ve çalış­

ma anlayışıyla etkinliklerine başladı. Tiyatro alanında yeteneklerini değerlendirmek isteyen bütün Anadolu Universitesi öğrencilerine ve çalışanlarına açık olan top- luluk yeni üyel rini Eğitim Fakültesi A Blok'ta bekliyor.

(6)

Anadolu Haber 8- 14 Mart 1999

TKY sertifıka töreni

Bozüyük MYO, DSİ ve Artema tarafından ortaklaşa düzenlenen Toplam Kalite Yönetimi

Eğitim

Semineri'ne

katılan

kursiyerlere

sertifikaları

törenle verildi.

Prof. Dr. Nezih Varcan, DSİ 3.

Bölge Müdürü Dr. S. Saim Efe- lerli ve Anadolu Üniversitesi Bo- züyük Meslek Yüksekokulu Mü- dürü Yılmaz Ürper ve diğer ko- nuklar katıldı.

D

evlet Su Müdürü Dr. S. Saim Efe-İşleri 3. Bölge .• ·· lerli öncülüğünde Anado- lu Üniversitesi Bozüyük Meslek Yüksekokulu ve Eczacıbaşı gru- bu Artema (Bozüyük) ailesi'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği Top- lam Kalite Yönetimi konulu

tim paket programını başarı ile tamamlayan kursiyerler 5 Mart 1999 Cuma günü DSİ Lokali'nde gerçeleştirilen törenle sertifikala- rını aldılar.

Törende bir konuşma yapan Bozüyük MYO Müdürü Ürper,

"Toplam kalite yönetim tarzını kabul ederek yaşam biçimine uyarlamış kişiler ve kurumların­

da, yöneticiler başarıya ulaşmış­

lar, eskisinden çok daha iyi bir konuma gelmişlerdir" dedi. Yıl-

maz Ürper; "Toplam Kalite Yö- netimi çalışmalarını bir yıl önce başlatan DSİ 3. Bölge Müdürü Dr. S. Saim Efelerli önderliğinde, Ahmet Gökçimen, İbrahim Ak- gün, Müberra Çetinkaya, Ahmet Şekerci ve Nurhan Tavlı'dan oluşan Toplam Kalite yönetimi eğitim takımı tarafından gerçek- leştirildi, birikimlerini ve çalış­

malarını bizimle paylaştıkları için kendilerine teşekkür ederiz.

Ayrıca, bu eğitime takım çalış­

maları sonusu ile katkıda bulu-

Toplam Kalite Yönetimi konulu Eğitim paket programını başarı

ile tamamlayan kursiyerler 5 Mart 1999 Cuma günü DSI Loka/i'nde gerçeleştirilen törenle sertifikalarını aldılar.

Sertifika törenine Rektör Yrd.

nan ve TKY çalışmalarını bizim- le paylaşan Bozüyük Eczacıbaşı grubu ARTEMA ailesine kat-

kılarından dolayı teşekkür eder- iz" şeklinde konuştu.

... 1-:!~.~.~~ ..

~.~~~.Y:i.~ ..

~9.~=!.~.T.9.~.~ ...

Prof. Toshio Kobayashi, konuyla ilgili olarak Açı­

köğretim ve iletişim Bilim-

Kadınlan hatırlamak

Tüm dünya

kadınlarının dayanıştığı

ve

sorunlarını

dile

getirdiği

bir gün olan 8 Mart Dünya

Kadınlar

Günü, simgesel

amacına

bir kez daha hizmet etti.

leri Fakülte- si'nden öğre­

tim elemanla-

rına bir sunuş yaptı.

AÔF' de Japon konuk

Kadın haklarının tarihçesi 1910'lara kadar uzanıyor. 1857 yılında ABD'de kadın işçilerin iş­

ten çıkarılmaları ve düşük ücret- leri protestoları sırasında bir fabri- kada çıkan yangında, 129 kadın işçi hayatını kaybetti. 191 O yılın­

da Kopenhag'da toplanan Ulus- lararası Kadın Konferansı'nda bir Alman kadın politikacının öneri- siyle bu olayın anısına 8 Mart Dünya Kadınlar günü olarak ka- bul edildi.

su Clara Zetkin, 2. Enternasyo- nel'in 191 O tarihindeki kongre- sinde yine aynı nedenle 8 Mart'ın Emekçi Kadınlar Günü kabul edilmesini istedi ve Enternasyo- nel bu öneriyi kabul etti.

Birleşmiş Milletler 1977 yılını Dünya Kadınlar Yılı ilan edince Türkiye'de ilk kez o yıl 8 Mart kutlandı. O yıl İstanbul Osman- bey'deki 500 kişilik Dostlar Tiyat- rosu 8 Mart' ın mekanı olarak be-

1 irlenm işti. Konuşmalar, şiirler, dia gösterileri yapılmıştı. O yıllar-

J

apon Ulusal Multimedya Eği­

timi Enstitüsü'nün uluslarara- sı bir eğitim ağı kurabilme ça- lışmaları çerçevesınde Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakül- tesi'ni ziyaret eden Prof. Toshio Kobayashi, konuyla ilgili olarak Açıköğretım ve İletişim Bilimle- ri Fakültesi'nden öğretim ele- manlarına bir sunuş yaptı.

Enstitülerinin 1978 yılında, çeşitli eğitim medyalarını yük- sek öğretimde kullanabilmek amacıyla kurulduğunu ve Japon Açıköğretim Fakültesi'nde bir yılda yayınlanan 1200 progra- mın yarısını enstitülerinin hazır­

ladığını ifade eden Kobayashi,

SATILIKOTO

Anadolu Üniversitesi Açıköğre­

tim Fakültesi'nden önce İsrail Açıköğretim Fakültesi'ni de zi- . yaret ettiğini söyledi. Açıköğre­

tim Fakültesi'nin çalışmalarını yakından görebilmek amacıyla Eskişehir'de bulunduğunu ifade eden Kobayashi, Anadolu Üni- versitesi Açıköğretim Fakültesi ile Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi arasında gerçekleş­

tirilen video konferans yöntemi ile uzaktan eğitim çalışmalarını da beğendiğini belirtti.

Kobayashi, iki gün süren çalış­

malarının ardından üniver- sitemizden ayrıldı.

...

~~r.~~

.. ~~r~!~. L ... .

sınavda

Ş

ubat ayında başlayıp birer haftalık süreler- le 5 grup halinde yapılan Anadolu Üniversitesi'nde görev yapan sekreterlere yönelik hizmet-içi eğitim kursunun tamamlanması ile bir sınav düzenlendi.

Sekreterlere, hizmetiçi kursta aldıkları eğitimle ilgili sorular soruldu.

Sınava, hizmetiçi kurstan yararlanan 102 sekreter katıldı.

Ünlü, kadın hakları savunucu-

Çocuk Is

Çocuk İstismarı ve İhtimali konulu düzenlenen panelde Prof. Dr. Deniz Güler ve Yrd.Doç.Dr. Rüçhan

Gökdağ, çocukların gelişiminde iletişim

araçlarının

rolünü

anlattılar.

E

skişehir Barosu tarafınd~n kurulan Çocuk Hakları iz- leme Komisyonu, "Çocuk İstismarı ve İhmali" konulu bir panel düzenledi. Ana. Ü. İleti­

şim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Deniz Güler ve Yrd.Doç. Dr. Rüçhan Gökdağ'ın da katıldığı panel, Yunusemre Kültür Merkezi'de yapıldı.

Televizyonun, çocukları bil- gilendirme, yönlendirme ve eğitme konularında büyük bir sorumluluk taşıdığını vurgula- yan Prof. Dr. Deniz Güler, ya- pılan bir araştırmada çocuklara

"babanıza mı ihtiyacınız var yoksa TV'ye mi?" şeklinde bir soru yöneltildiğini ve hemen

hemen tüm çocukların "TV"

şeklinde cevap verdiğini söyle- di. TV kanallarının, üzerlerine düşen sorumluluğu yeterince yerine getiremediklerine de dikkati çeken Prof. Dr. Güler, çocukların TV yüzünden ileti bombardımanına tutulduğunu ifade etti.

Çocuk istismarı ve ihmali so- rununun özellikle az gelişmiş ülkelerde görüldüğünü belirten Yrd.Doç. Dr. Rüçhan Gökdağ ise, çocukluğunda aile içi şid­

dete maruz kalan anne babala- rın, çocuklarına ilgi göstermek yerine onlardan ilgi ve sevgi beklediklerini söyledi. 1981 yı­

lında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sanayii sektö- SATILIKOTO SATILIK EV SATILIK ARSA SATILIKOTO SATILIK DAİRE

D u

y

1989 Model Serçe 98 Model Polo Classic Üniversite

Evleri'Nde 60 m2 Çamlıca 88 Model Şahin Hasan Polatkan

u R

u

(Recai Dönmez: Klimalı, 4.5 milyar 3225) ; (Ertan Çınar: 3166/ 181 ) Duyuru köşemiz ücretsizdir. Telefon: 1790

(Mükerrem Tavşanlı: 1311)

Mh.Şenol Sk. 202 (İlknur Bulvarı 5. kat, m2 Belikuşaklı: (inşaatı bitmek

(Bora Yersel: 4162) üzere)

1304) (Ersin Yücel: 5170)

da bu tür kutlamalar çok tehlikeli sayılırken sonraki yıllarda Anado- lu'nun çeşitli yerlerinde kutlama- lar yapıldı.

8 Mart'la ilgili resmi kutlama- lar, kadınların yılda bir gün hatır­

lanıp, geri kalanında sömürüldü- ğü için çeşitli tepkilere yol açı­

yor. 8 Mart bugün birçok ülkede artık bir protesto günü olarak kut- lanmıyor, ama kadının ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü ül- kelerde hala bu işlevi görüyor.

·· ···~~.~~.~ .. ~"..1:E:~ ... .

ründe çalışan çocukların

%60'ının hiç okula gitmediğini ve %80'inin de haftada 6 gün çalıştığını vurgulayan Gökdağ,

"Geleceğimiz olan çocukları­

mızın eğitimine daha çok önem vermeliyiz" dedi.

Odunpazarı Belediyesi Ço- cuk Korosu'nun da bir konser verdiği panelde İst. Barosu Çoc.

Haki. Kom. Eski Bşk. Av. Betül Onursal, Ceza ve Tevkif Evleri Gn. Md.lüğü'nden Tülay Eras- lan, Kocaeli Bar. Çoc. Haki.

Kom. Bşk. Av. Serpil Özok, Ana. Ü. İ.B.F. öğr. üyelerinden Prof. Dr. Deniz Güler ve Doç.

Dr. Rüçhan Gökdağ konuşmacı olarak katıldı.

... Murat .. Karataş ... . SATILIK FLÜT DERSİ FOTOĞRAF Flüt dersleri

MAK. verilir Casino C-1 28- (Bilgi için:

80 Obj. l 10 2317-2319) m.i.lyon (Muzaffer

Ongen: 2631)

(7)

Anadolu Cim Bom için

Anadolu Üniversitesi Bayan Voleybol Takımının Federasyon kupasındaki rakibi Galatasaray oldu.

Federasyon

Kupası'

da

başarılı

sonuçlar alması beklenen Anadolu Üniversitesi Bayan Voleybol

takımı şansız

bir kura sonucunda Galatasaray ile

eşleşince

tur atlama

şansı

zora girdi.

2

Bayanlar Voley- bol Ligi'nde müca- dele eden Anadolu Üniversitesi, Fede- rasyon Kupası'nda birinci ligin güçlü ekiple- rinden Galatasaray ile eş­

leşti.

Bir kaç tur geçmesi olası görünen Anadolu Üniversi- tesi'nin bu eşleşme ile şan­

sı azaldı. Ancak Anadolu Üniversitesi bir sürpriz ya- parak G. Saray'ı elemeyi amaçlıyor ve çalışmalarını da bu yönde sürdürüyor.

Tek maç üzerinden oynan- anacak olan birinci tur karşılaşmasının Eskişe- hir'de olması, seyirci desteğini de alabilirse, Anadolu Üniversitesi için bir avantaja dönüşebilecek Genç ve hırslı bir kadrodan oluşan Anadolu Üniversi- tesi bu maçı kazanabilecek güce ve kadroya saip.

Anadolu Üniversitesi ile G. Saray 17 Mart 1999 Çarşamba günü saat 16:00'da Atatürk Spor Sa- lonu'nda karşılaşacaklar.

Anadolu ipi

göğüsledi

Türkiye'nin dört bir

yanından

gelen üniversite

öğrencilerinin kıyasıya yarıştığı

Kros

Şampiyonası'nda

Anadolu Üniversitesi bayanlarda

şampiyon

oldu.

U • •

niversitelerarası Türkiye Kros Birinciliği'ne bayan- larda ve erkeklerde katı­

lan Anadolu Üniversitesi erkek- lerde başarı elde edemezken bayanlarda açık farkla birincili- ği yakaladı. Anadolu Üniversi- tesi, şampiyonaya Ant. E. Ülker Aykaç, İdari Sorumlu Ahmet Şe­

ner yönetiminde katıldı. Eskişe­

hir'de 6 Mart 1999 tarihinde düzenlenen yarışmalara Ana-

dolu Üniversitesi, Hatice Köker, Melike Burcu Arıman, Gülçin Binici, Damla Yenigelen ve Gülcan Özkan' dan oluşan ta- kımla katıldı. Üniversitelerarası Türkiye Kros Birinciliği'ne Tür- kiye genelinde 26 üniversite ka- tıldı. Birinciliği bayanlarda Ana- dolu Üniversitesi alırken, ikinci Erzurum Atatürk Üniversitesi, üçüncü de Bursa Uludağ Üni- versitesi oldu.

Anadolu Üniversitesi Bayan Kros Takımı birinci oldu

GRUP maçlarını ikinci sırada bitirerek birinci lige yükselme maçlarına katılan Anadolu Üni- versitesi erkek hentbol takımı, son maçını kaybedince 1. lige çıkma şansını kaybetti.

Oynadığı maçlarda son derece başarılı bir performans sergileyen Ana. Ü. Ankaralı hentbolseverlerin büyük beğenisini de topladı. Oynanan son maçta bir beraber- lik bile Ana. Ü.'yü birinci lige taşımaya yetiyordu.

Finallerin son maçını 14 Mart 1999 Pa- zar günü, Bafra Karamahmutoğlu ile oy- nayan Ana. Ü. bu maçta şanssızlığının kurbanı oldu. Maçın henüz ilk yarısın­

da Bülent ve Bora sakatlanarak Ana.

Ü. oyun yapısının beklenmedik bir biçimde değişmesine yol açtı. Buna rağmen Ana. Ü. maçtan kopmadı ve başa baş bir oyun çıkarttı. An- cak maçtan 26-24 yenik ayrıldı.

Bu sonuç ile birinci lige İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bafra Karamahmutoğlu çıktı.

Oynadığı maçlar sonunda en çok gol atan takım Anadolu Üniver- sitesi olurken en az gol yiyen takım da yine Anadolu Üniversitesi oldu.

da! Rehavet çöktü

Futbol'da play-off yükselme gru- bunda son maçlar prestij için oynanıyor. Oynadığı son iki maçta zorlanan Anadolu Üni- versitesi, grubu üçüncü olarak bitirdi. yükselme grubunda son maçlara gelindiğinde sıra­

lama belli oldu. Sıralamaya göre Telekom birinci, Otosan ikinci olurken Köy Hizketleri ile 11 Mart günü oynadığı maçta 2-2 berabere kalınca Ana. Ü.' nün ikincilik şansı kalmayarak yükselme grubu- nu üçüncü olarak tamamladı.

Kardeş kardeşe

Üniversiteler ikinci liginde mücadele eden Anadolu Üniversitesi ErkekVoleybol Takımı, 10-14 Mart tarihleri arasında Tekirdağ'da oynanan maçlar sonucunda bir gali- biyet bir yenilgi aldı. B g_rubunda Yıldız Teknik Universitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi ile karşılaştı.Ana.

Ü. ilkmaçında Doğu Akreniz' i 3-1 yenerken Yıldız Teknik'e 3-0 yenildi. Grupta oynanan diğer maçta ise Doğu Akdeniz Yıldız Teknik'i 3-1 yenince her takım birer galibiyet alarak kardeş kardeşe maçları

tamamladılar.

Bekle bizi İstanbul

Süper ligde başarılı bir sezon Anadolu Üniversitesi Bayan Masa Tenisi Takımı lig maçla- rı için İstanbul'a gidiyor. Tür- kan Sabırlı, Melek Bilimli, Emel Gener ve Tunay Çoş­

kun'dan oluşan takım çiftler- de ise Melek Bilimli Emel Ge- ner ile mücadele edecek.

Maçlar 20-21 Mart tarihlerin- de İstanbul'da oynanacak.

Anadolu Üniversitesi Bayan Voleybol takımı izleyenleri üzdü. İlk deverede Anka- ra'da rahat yendiği İller Ban- kası'na Eskişehir'de yenildi.

Yaptığı A1 liginden iki ve bir yabancı transferle kadrosunu güçlendiren İller Bankası, Anadolu Üniversitesi'ne Es- kişehir' de şans tanımadı.

Anadolu Üniversitesi' nin yalnızca üçüncü sette başa

baş bir oyun sergilediği maç- ta ilk iki sette oyuna hakim olan taraf İller Bankası oldu.

Ana. Ü. maç boyunca birbi- rinden farklı oyun organizas- yonları ile maçta tutunmaya çalıştı. Maç boyunca üstün- lük gö teren iller Bankası, 15-6, 15-5, 15-12'Iik setler sonucunda Anadolu Üni- versitesi'ni 3-0 mağlup etti.

Referanslar

Benzer Belgeler

K.S: Bu büyük ailenin bir parçası olduğum ve yeni sezonda D’S damat markamızın koleksiyonlarına yön vereceğim için çok mutluyum.. Tasarım departmanındaki

Dünya Kadınlar Günü kapsamında gerçekleştirilen miting için İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu olarak, miting alanında gerçekleşebilecek hak

Gene dünya kadınlar günü kutlamaları için bazı kadınlar lüks meyhanelerde yerler ayırtıp erkekler gibi eğlenme planlar ı yaptılar.. Erkek dansöz bulunan lüks

Osman Senai’nin Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa isimli kitabının ilk satırında dediği gibi “Gazi Osman Paşa’nın cengâverliğinin faziletlerini tasvir etmek

Özel hediye kutusunda seramik kupa, French Press, Calisto çekirdek kahve, B&amp;F Macarons (4'lü), Godiva pralin çikolata (4'lü), Tafe renkli badem draje, Mia Atölye Lale

2020 yılının büyüme rakamları 1 Mart 2021 tarihinde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklandı.. Türkiye’nin Pandemi koşullarında gösterdiği büyüme

01 Mart 00:00 - 31 Mart 23:59 tarihleri arası yeni kayıtlara özel yaklaşık 300 TL değerindeki prim değerli paket.. Tüm başlangıç set siparişlerinizde

Çalışmalarımızda etkin merkezi koordinasyonu ve üyelerimizin karar ve uygulama süreçlerine katılımını sağlamak doğrultusunda, yeni dönemde görev alacak Yönetim Kurulu,