7. Hafta
Orta Çağ Avrupasında Toplumsal Düzen
ve
Aquinolu St. Thomas
Kaynak: Huberman, L. (2000) Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla, İstanbul: İletişim Yayınları
Şenel, A. (1997). Siyasal Düşünceler Tarihi, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları
Ortaçağ Latin toplumunun oluşumu, ekonomik yapı
• Roma düşünüşü ve ekonomik yapısından yeni bir döneme geçilmiştir.
• Köleci toplum ve köleci üretim biçimi Feodal toplum ve feodal üretim biçimi
• Roma’da köle emeğiyle pazara dönük üretimin olduğu büyük çiftlerde üretim gerçekleştirilmiştir.
DÖNÜŞÜM
• Çiftçiye kiralanan Latifundia (Roma) manor/malikane
• Kiracı çiftçi+ köleler serf
• Magnate (şef) senyör (feodal bey)
• Serfleşme süreci:
• Fetihlerin azalması, vergilerin ve toprak kiralarının artırılması,
• Ekonomik gerileme ve pazarın daralması,
• Kırdan kente nüfus hareketliliği (göç)
• Kentin kaldıramayacağı nüfus artışı Düzen için tehlikenin görülmesi
• 371 imparator Valentianus, kiracıların (kolonların) toprağı terketmesini yasaklaması toprağa bağlı serflik
• Malikaneye geçiş:
• Tarımsal üretimi pazara taşıyan toprak sahibinin geliri azaldıkça kentten alışveriş azaldı: kentte ticaret zanaatkarlık geriledi.
• Üretim malikâne içinde gerçekleştirilmeye başladı.
• Malikane sistemi
• Toprağın verimsiz kullanımı: nadas, dinlendirme, gübreleme bilgisi eksik
• Toprak ikiye ayrılmıştır: senyör ve serf için
• Toprakta üçlü sisteme geçiş
1. Yıl 2. Yıl 3. yıl
1. Tarla Buğday Arpa nadas
2. Tarla Arpa Nadas buğday
3. Tarla nadas Buğday arpa
• Kent ekonomisinde çöküşkent kültüründe gerileme
• Kırsal kültürün baskınlığı
• Feodal toplum örgütlenmesinde sığınmacılık (client-patronus ilişkisinin dönüşümü)
• Cermen topluluklarının kabileci örgütleniş biçimi siyasal bütünleşmenin engellerindendir.
• Cermen akınları karanlık çağ (5.-10. yüzyıl arası)
• Feodalizmin ortaya çıkışı: 9-10. yüzyıl
• Üretim teknolojisinde ağır saban (verim artışı, toplumsal artı, atın pulluklara koşumu, yeni toprakların tarıma açılması)
• Savaş teknolojisinde ağır süvariler (şövalye, zırhlı birlikler)
• Barbar akınlarına karşı sayıca artan şövalyeler
• Şövalyelerin beslenmesi profesyonel savaşçılara toprak verilmesi
KLASİK FEODAL DÜZEN
• Himaye sistemi
• Feodal toplumun zümreleri ve hiyerarşi: serfler, soylular (feodal bey, şövalye)
• kral (imparator)—kralın vasalları-- süzeren-vasal ilişkileri üretim:
serflerce yürütülür: Serflerin siyasal hakları yoktur.
• Manastır, kilise, kent kasaba feodal beyin himayesine girmeyi güvenli bulur.
• Devlet memurluklarında babadan oğula geçen görevler
• Devletleşen kilise örgütü dinsel düşünüşün egemenliği
• Avrupa’da Orta Çağ dönemleri
• Erken Orta Çağ: 500-1000
(Karanlık Çağ)• Yüksek Orta Çağ: 1000-1300
• Geç Orta Çağ: 1300-1450
• Yaklaşık bin yıl süren Orta Çağ’da Avrupa ekonomik, toplumsal ve siyasal düzen:
FEODALİZM (Feodalite/Derebeylik)
• Klasik feodalitenin başlangıcı Fransa’da Karolenj İmp. Yıkılışı (10.yy), İngiltere’de Norman istilası sonrası (11.yy)
• Devlet birliği olmayan bir düzendir.
• Derebeyliklere ayrılmış bir yapı sergiler.
• Siyasal açıdan en önemli özellik: devlet iktidarının parçalı yapısı
• Feodal düzende halk, doğrudan devletin değil toprakların sahibi olan senyörlerin (derebeylerinin/soyluların) uyruğudur.
• Roma’nın yıkılışı/barbar istilalarının yarattığı güvensizlik, köleliği tasfiye etmiştir. Bir derebeyinin uyruğu olmak yayılmış ve genelleşmiştir.
• Akdeniz’in doğu ve batı kıyılarındaki İslam egemenliği, Avrupa’da ticaret yollarının kapanması anlamına gelir.
• Avrupa’da ekonomi dışa kapalı ve tarıma bağımlı hale gelmiştir.
• Ticaretten uzaklaşma para ekonomisi yerine ayni ekonomi
• Feodalite içinde toprağa serbestçe tasarruf etmek mümkün değildir.
• FİEF Sözleşmesi ile topraklar hiyerarşik düzene bağlıdır. Senyör- vasal (vassal) arasında ikili bir anlaşmadır.
• Senyör, vasalın koruyucusu, adalet sağlayıcısıdır. Karşılığında ise vasal senyöre hizmet eder.
• Vasal toprağı kısmen devredebilir ve o da başka bir vasalın senyörü
olabilir.
• Vasalın yükümlülükleri Askeri alanda destek, vergiler ve danışmanlık ( bir araya geldikleri topluluk: concilium)
• Kral, senyör-vasal ilişkisinde en üst senyördür.
• Her senyör kendi toprağındaki uğruğundan sorumlu ve sadece ona müdahale edebilir. Vasalın uyruğuna üst senyör müdahale edemez.
• Sosyal sınıflar Dua edenler (rahipler)
Savaşanlar (soylular)
Çalışanlar (özgür köylüler ve serfler)
• 11. yy itibarıyla değişim başlıyor Orta Çağ’da.
• Neler oluyor?
• Kentler gelişmeye başlıyor, kentler arasında panayırlar/fuarlar artış gösteriyor, ticaret artıyor.
• Bu dönemde iktisadi faaliyet alanını genişleten iki durum sözkonusudur:
• 1. Kentlerin uyanışı (içerde)
• 2. Haçlı Seferleri (dışarda)
• Tarıma ve kendi kendine yeten (otarşik) yaşama dayalı köy ekonomisi
(feodal) kent ekonomisi (küçük el sanatları ekonomisi)
• Ortaçağların en önemli gelişmeleri
• 1.Hıristiyanlığın “Tanrının krallığı-dünya krallığı” arasında denge ve uzlaşma arayışı, giderek despotikleşen bir kilise;
• (Disipline etme araçlarıAforoz ve Engizisyon (Latince koğuşturma) 1233’te kuruluyor.
• 2.Haçlı seferlerinin ortaya çıkışı ve sonuçları, (1096-1272) (papanın talebi ve vaatleri) Papa 2. Urban Kutsal toprakları İslamın elinden kurtarma çağrısı yapıyor.
• 3.İngiltere’de Magna Carta (1215), Magna Carta (Latince: "Büyük Ferman")
• 4.100 yıl Savaşları (İngiltere-Fransa) (1337-1453)
• 5.Doğu ticaret yollarının kapanması ve coğrafi keşifler,
• Haçlı Seferlerinin Siyasi Sonuçları
• Seferler sırasında binlerce senyör ve şövalye öldü. Sağ kalanların bir kısmı da topraklarını kaybetti. Böylece feodalite rejimi zayıfladı.
• Avrupa'da merkezi krallıklar, güç kazanmaya başladılar.
• Feodalitenin zayıflamasıyla köylüler, çeşitli haklar elde ettiler.
• Türklerin batıya doğru ilerleyişleri bir süre için durdu.
• Bizans, Batı Anadolu'daki toprakların bir kısmını ele geçirdi.
• Haçlılar ile yapılan mücadeleler, İslam Dünyası'nı, Moğol saldırıları karşısında güçsüz bıraktı.
• Avrupalılar, İslam medeniyetini /düşünürleri yakından tanıdılar.
(dolaylı olarak yeniden Antik Yunan düşüncesi ile de karşılaşmış oldular)
10. Yüzyıl sonrası Orta Çağ’da önemli bir düşünür:
Aquinolu St. Thomas
Aquinolu St. Thomas:
(1225 - 1274), Napoli• Neden St. Augustinus’un görüşleri değer kaybetmeye başlıyor?
• Ticaret canlanıyor. Kentler ortaya çıkmaya başlıyor. Manastırların yerini üniversiteler alıyor. Aristocu yaklaşım daha belirgin hale geliyor.
• Magna Carta’nın etkisi sadece İngiltere’de değil tüm Avrupa’da ses getiriyor. Krallar ile kilisenin uzlaştırılması gerekiyor.
• Bu yaklaşım Thomas’ın attığı bir adımla sonuca ulaşacaktır.
• Hıristiyan düşünüşünü, evrende her varlığı her olayı tutarlı olarak açıklayacak biçimde sistemleştirmeye girişmiştir. (Katolik kilisesinin resmi felsefesi)
• St. Thomas, kral-kilise gerginliklerine çözüm arayan uzlaştırıcı bir bakış açısını kullanarak, kilisenin kesin ve mutlak bakış açısına yumuşak bir yorum
getirmiştir.
• O’na göre, siyasal iktidarın kaynağı tanrıdır ancak bu iktidarı kimin kullanacağını tanrı değil toplum belirler.
• Yasal yollardan iktidara gelenler, zamanla yetkilerini kötüye kullanırlarsa, toplum yararından uzaklaşırlarsa yasallıklarını/meşruiyetini yitirir.
• Yasal olmayan bir iktidara boyun eğmek zorunluluğu ise yoktur. Yönetici
iktidarını tanrıdan alır ama zor ve şiddet kullanarak oluşan iktidar yasal sayılmaz.
• boyun eğme zorunluluğu ortadan kalkabilir.
• St. Thomas’a göre “akıl ile vahiy” ya da “bilgi ile iman” birbirine düşman kavramlar olarak algılanmamalıdır. Bu kavramlar birbirinin tamamlayıcısıdır.
• St. Thomas insanların birlikte yaşamasını zorunluluk olarak nitelendirmektedir.
• Siyasal iktidarın varlığı da bu zorunlulukla temellendirilmektedir.
• Yönetici kendi kişisel çıkarlarıyla değil, toplumun ortak çıkarlarıyla bağlıdır.
• Yönetici bunu gözetmedikçe topluluk siyasal bir topluluk olmaktan uzaklaşacaktır.