Translate the following sentences into English:
1. Eve saat 9.30’u biraz geçe geldim. Ahmet çoktan yemeğini bitirmiş, her akşam önünde film izleyerek saatler geçirdiği televizyonun karşısına geçmişti.
2. Filmin saat kaçta başladığını sordum. Biraz önce başladığını söyledi.
3. Önemli bir şey kaçırıp kaçırmadığımı sordum.
4. Bana ters ters baktı. Cevap vermeye tenezzül bile etmedi.
5. Mutfaktan atıştıracak bir şeyler alıp koltuğa oturdum. Filmin geri kalanını kaçırmayayım diye oturduğum koltuktan hiç kalkmadım.
6. Yarım saat kadar sonra Ahmet gidip yatak odasından bir battaniye getireceğini söyledi. Benim de getirmesini istediğim bir şey olup olmadığını sordu.
7. Bir bardak su istedim, getirdi. Filmin sonuna kadar birbirimize tek kelime bile etmedik.
Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum, ne haldeyim?
Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa
Gediyorum gündüz gece
Translate the following stanzas into English: