• Sonuç bulunamadı

İdris YÜCEL Sunuş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İdris YÜCEL Sunuş"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sunuş

İdris YÜCEL

Hacettepe Üniversitesi

Cumhuriyetin ilanını takip eden devrim süreci yalnızca siyasal alanda değil, kültürel ve sosyal alanlarda da köklü bir reform hareketine şahit olmuştu. Reform sürecinde kızların eğitimine verilen ehemmiyet ayrı bir önem taşımaktadır.

Geleceğin anne adayları olan her bir kız öğrencinin, aynı zamanda ileride kendi çocuklarının da eğitmeni olacağı noktasından yola çıkarak, kızların eğitiminin toplumsal dönüşümde kilit rol oynadığı rahatlıkla söylenebilir. Bu hedef kapsamında gerçekleştirilen girişimler arasında, 1928 yılında Ankara’da faaliyete açılan İsmet Paşa Kız Enstitü’sü ilginç bir örnek teşkil eder. Enstitü, kız çocuklarına, giyim- kuşam, sanat ve kültür hususlarında verilen eğitimle yeni ve çağdaş bir dünya görüşü kazandırırken, başkent Ankara’da özellikle giyim sektörü üzerinde bir moda anlayışının başlamasına da öncülük etmiştir. Ayten SEZER ARIĞ, çalışmasında İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün Türk modernleşmesine olan katkısını ve kızların eğitiminde oynadığı öncü rolü irdelemektedir.

I. Dünya Savaşı ve mütarekeyi takip eden yıllardaki mahkûmluk mefhumu ve Osmanlı hapishanelerinin içinde bulunduğu umumi vaziyet acaba nasıldı?

Yargılanmayı bekleyen, yani gözaltında tutulan mahkûmlardan, hükmü kesinleşmiş olanlara ve Anadolu sahasındaki hapishane müdürlerinin denetimleri altındaki kurumları nasıl yönettiklerine kadar mütareke dönemi hapishanelerine dair tarihçeyi, Mücahit ÖZÇELİK’in Mütareke Döneminde Osmanlı Hapishanelerinin Durumu başlıklı çalışmasında takip edebiliyoruz. Osmanlı tevkifhaneleri ile günümüzdeki tutukevleri arasındaki farklılıkların ne şekilde olduğu bir kenara, konu Türk hukuk tarihi açısından değerlendirildiğinde, günümüzde olduğu gibi Mütareke döneminde de, Özçelik’in çalışmasında ortaya koyduğu üzere çok sayıda kişinin yargılanmaları tamamlanmadan birkaç yıl boyunca gözaltında tutuldukları gerçeği ironik bir tablo arz ediyor.

Osmanlı Devleti’nin uzun 19. Yüzyılı birçok alanda reform girişimlerine sahne olmuştu. Bu alanlar arasında ön plana çıkanlar arasında şüphesiz eğitim sahası gelmektedir. Yoğunlukla misyoner ve Levantenlerce gayrimüslim tebaa zemininde işletildikleri düşünülen Osmanlı topraklarındaki özel okulların, Türk/Müslüman eğitmen ve Türk/Müslüman talebe bağlamındaki örnekleri arşiv belgeleri

(2)

Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi Yıl 7 Sayı 14 (Güz 2011) 2

kapsamında gerçekleştirilen yeni çalışmalarla ortaya çıkmaktadır. Biray ÇAKMAK, Uşak Kasabasında açılan özel okulları değerlendirerek, bir Türk/Müslüman öğretmenin Uşak’ta bir özel okulu faaliyete geçirişinin hikâyesini sunuyor. Geç dönem Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen bir diğer tedrisat faaliyeti, Urfa’da hizmete açılan bir körler okulu, içerik ve ajanda bakımından bahsi geçen özel okullardan önemli oranda farklılık arzediyor. Tarafımca kaleme alınan Bir Misyonerlik Uygulamasının Teorisi ve Pratiği: Urfa Amerikan Körler Okulu başlıklı çalışma, Amerikan misyonerlik faaliyetleri kapsamında Urfa’da işletilen körler okulunu, bir misyonerlik kurumunun teorik olarak projelendirilmesi süreci ve okulun faaliyetleri kapsamındaki pratik uygulama çerçevesinde değerlendirmekte. Çalışmanın, örgütün belgeleri zemininde ele alınması, misyonerlik faaliyetindeki öznenin bilinçaltı hususunda ipuçları sunmakta.

19. yüzyıldan itibaren Osmanlı yöneticilerince gerçekleştirilmeye çalışılan toprağa yerleştirme faaliyetleri Cumhuriyetin ilanını takip eden süreçte de devamlılık arzetmiştir. 1910’lu yıllarda ortaya çıkan zorunlu göç hareketleri neticesinde bozulan demografik dengeyi yeniden düzenlemeye çalışan Cumhuriyet hükümetleri, gerek güvenlik, gerekse halkın refahı adına iskân faaliyetleriyle epeyce bir süre meşgul olmuşlardır. Muhammed SARI, çalışmasında Atatürk döneminde gerçekleştirilen iç iskân faaliyetlerini detaylarıyla irdelemekte ve cumhuriyet önderlerinin iskân konusundaki yaklaşımlarına değinerek, günümüz Türkiye’sinin nüfus dağılımı hususunda ipuçları sunmaktadır.

Bu sayımızdaki son iki makaleden, Evren ALTINKAŞ tarafından kaleme alınan Cumhuriyetin İlk Yıllarında Aydınlar: Kurucu İdeolojinin Seçkinleri başlıklı çalışma, cumhuriyetin ilk yıllarındaki aydın profilini değerlendirerek, önde gelen düşünce akımlarına ve modernleşme algılamalarına ışık tutmaktadır. Son olarak, Nevin YAZICI, çalışmasında, Musul sorunu ve petrol politikaları merkezinde, Türk-Irak ilişkilerine dair birçok önemli hususu değerlendirerek, aydınlatıcı analizlerde bulunmaktadır.

09 Mayıs 2012, Beytepe/Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Farkın kaynağını belirlemek için yapılan Tukey testinde il merkezinde görev yapan öğretmenler, il merkezinde öğrenim gören öğrencilerin doğrudan zorbalık, sözel zorbalık

Yüksek yoğunluklarda yapılarında nitrat · -Bu çalı~ma Atat0r1< Üni v ersitesi Araştırma Fonu tarafından 92/1 (O) nolu proje olarak destekıenmiştir. Dr., Ka f kas

İstihdam üzerindeki mali yükümlülükler açısından incelendiğinde istihdam üzerinde söz konusu olan gelir vergisi ve damga vergisinin mükellefi çalışanlar olmakla

Uygulanan tekyönlü varyans analizi sonucunda; iş kurmada kullanılacak farklı fonlara sahip kişiler arasında riske girme eğilimi boyutuna katılma düzeyi

Hemoglobin görece kısa dalga boylu yeşil ve mavi ışığı soğururken uzun dalga boylu kırmızı ışığı yansıtır ve kırmızı görünür.. Dokula- ra oksijen

Türk..

Kırşehirlioğlu, Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri, İstanbul 1963; Enver Baytan, Hıristiyan Misyonerleri Nasıl Çalışıyor, İstanbul 1965; Samiha Ayverdi,

İnternet üzerinden yapılan misyonerlik faaliyetleriyle ilgili olarak ta özellikle Türkçe yayın yapan misyoner siteler incelenmiştir.. Bu çalışmada kayda geçirdiğimiz siteler,