• Sonuç bulunamadı

Bir Olgu Nedeniyle Konjenital Uzun QT Sendromu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Olgu Nedeniyle Konjenital Uzun QT Sendromu "

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tiirk Kordiyat Dem

Arş

2002; 30: 49-53 . . . .

OLGU BILDIRILERI

Bir Olgu Nedeniyle Konjenital Uzun QT Sendromu

Prof. Dr. Hüsniye YÜKSEL, Dr. Murat BAŞKURT, Prof. Dr. Cengiz ÇELİKER, Doç. Dr. Cengizhan TÜRKOGLU, Prof. Dr. Nuran YAZICIOGLU

/ .U. Kardiyoloji Enstitiisii, Kardi yo/oji Anabilim

Dalı,

Istanbul

ÖZET

Uwn QT sendromu (UQTS) EKG'de QT intervalinde u zama ve "t01·sade de pointes" (TdP) tipi velllrikiiler arit- mi ve tekrarlayan senkop veya ani

öliinıle

karakterize kar- diyak iyon kanalt

bozukluğudur.

Konjenital veya edinsel olabilir. Konjenita/ UQTS'da bu

bo:uklu,~a

kalp kast hiic- re membranllldaki i yon kanallamu kod/ayan genlerdeki mutasyon/ar neden

olmaktadır.

Edinsel UQTS'da iyon ka- nali

bo:ukluğu

metaho/ik bowkluk veya ilaçlar nedeniyle- dir. Burada bir konjenital UQTS olgusu swmlacakllr.

Şu­

ur

kaybı

ataklan nedeni ile 2

yildır

epilepsi

tamsıyla

i:le- nen bir hastada

şıwr

kaybmm ventrikiiler

taşikardi-TdP­

(I{aklanna

bağlı

oldu{:u

belirlenmiş

ve konjenita/ UQTS

taliiSI k01wlnwştur.

Kareliyak O/Test

gelişen

hastaya

"imp/antable cardioverter defibrillator"

taktlmtş

ve bir

yıllık

takip dönemi boyunca iki kez ortaya

çıkan

ventrikii- /er

fibrilasyonwı cilıa:

tarafmc/an

şokta dii:eltildiği

belir-

/emniştir.

Bu vaka nedeniyle UQTS'mm klinik bulgulan ve tedavisi gözden geçirilecektir . Tiirk Kordiyat Dem

1lrş

2002;

30:49-53

Analı/ar

kelime/er: Ani

öliinı,

senkop,

u:wı

QT sendromu, epilepsi

Uzun QT se ndromu (UQTS ) kalp

kası

h Ucresi aksi- yon potansiye lini n repolarizasyon

fazını

etkileyen iyo n

kanallarının

fonksiyon

bozukluğudur.

Karak te- ri stik

bul

guları EKG'de

uzaınış

QT aralığı (QTc >

0,44 sn) veT

dalgası değişiklikl

eri ile egzersiz veya

eınosyon

la

ortaya ç

ıkan

torsade de pointes (TdP) tipi ventriküler

taşikardi

sonuc u senkop ve/veya ani ölümdür. İyon kanalların ı n fonksiyon bozukluğu konjenital ve edinsel olabilir. Edinsel tipinde neden genellikle QT

aralığını

uzatan ilaç

kullanılınası

veya elektrolit dengesinin

bozukluğudur. Konjeniıal

tipine ise kalp

kası

hücre

membranındaki

iyon

kanallarını

kodlayan

çeşitli

genl erdeki mut asyonlar yolaçmakta-

dır (1-5).

Klinik görünümü çok kez epilepsi

kliniği

ile

karış­

ınaktadır (ll. Burada epileps i tanı s ıy la izlenen bir konjenital UQTS'Iu olg u sunulacak ve UQTS'nun

Alındığı

tarih: 24 Ekim 2001, revizyon 20

Kasım

2901

Yazışına

adresi: Prof. Dr. Hüsniye Yüksel, J.U. Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyoloji Anabilim

Dalı

E-posta:

husniyeyuk@lıotınail.conı

ki ini k özellikleri

tanı

ve tedavi şek

illeri kısaca

göz- den geçirilecektir.

OLGU SUNUMU

Yirmiüç

yaşında kadın

hasta, 1

yıl

ara ile tekrarlayan, spantan düzelen

şuur kaybı,

idrar

inkontinansı,

tonik ve klonik

kasılmalar, sanıral

ve perife ri k siyanoz

şikayet

ve bul guları ile bir merkeze yat ırılmış. İlk yatı ş ında epilepsi ön

tanısıyla yapılan

kraniyal manyetik görüntüleme ve elektroensefalografide (EEG) epilepsi lehine bir bulguya raslanmamakla birlikte kl inik bul gulara

dayanılarak

epi- lepsi tedavisi (depakin 2x500 mg/gün)

başlanmış,

hastanc- den

çıkarılarak

polikl inik taki bine

alınmış.

Antiepilcptik tedavi

altında

iken

kısa

süreli

çarpınıı

ve

fenalık

hissi gib i

yakınmaları olmuş.

Bu arada

doğum yapmış

ve

doğum sonrası

birinci ayda ilk

yatıştaki şikayetlerle

hastaneye

başvurduğunda

EEG kontrolU

yapılırken

hasta konvülsi- yon

geçirmiş, nabzıııın

düzens iz

oluşu

nedeniyle EK G

kaydı yapıldığında

spantan düzelen ventrikül

taşikardi

(VT)

atağı saptanmış.

Karcliyovasküler sistem muayene- sinde herhangi bir patoloji

saptanımıyan hastanın

ekakar- diegrafik in celemesinde sol

venırikülde

global hi pokinczi ve mitral kapak prolaps usu

saptanmış,

EF %40 olarak be-

lirtilmiş.

Postpartum kardiyomiyopati ve epilepsi

tanısı

ko-

nuhırak

depakin (2x500mg/g ün) ve kordaran

(200ıııg/glin)

tedavisi ile hastaneden

çıkarılmış.

Bir ay kordaran

kullanıp

kesen hasta 5 ay so nra

aynı

klinik tablo ile acil

polikliniğimize başvurdu.

EKG'de süreksiz ve sürekli VT

atakları saptanması

üzerine 1 O defa OC knrcli- yoversiyon

uygulandı,

kareliyak arrest

gelişen

hastada kar- diyopulmoner

canlandırma işlemi

ile sinus ri tm geri geldi.

Hasta aritmal perfüzyonu

altında

koroner

yoğun bakını ünitenıize yatırıldı.

Fizik muayenesinde

hastanın

konfüze

olduğu saptandı.

Ar- ter

basıncı

100/45 mmHg,

nabız

80/clk ve düzenli id i.

Diğer

s istem muayenelerinele özellik

bulunmadı.

EKG'cle

ritm sinüzal, ventrikül

hızı

85/dk, aks normal, tüm deri-

vasyon larda

geniş

ve ampli tüdü yüksek T

dalgaları

ve

belirgin U

dalgaları

gözlendi , QTc

aralığı

0,48 saniye ola-

rak ölçüldü.

Aynı

gün aritmal perfüzyonu

altındaykcn

Td P

tipi VT

atağı

oldu, OC kardiyoversiyon ile

siııüs

ritmine

döndürüldü. Aritmal perfüzyonu kesi lerek kordaran

( ISOmg

ı

O dakikada bolu s sonra total doz 1 OSO mg/gün

olacak

şekilde

perfüzyon)

başlandı.

Nöroloj ik konsü l-

tasyonda epileps i

atağı

olarak

değerlendirildi

ve depakin

tedavisinin devamı önerilcli. iki gü nlük yoğun bakım te-

clavisini takiben servise nakledilen

hastanın

EKG'sindc

QTc

aralığı

0,50 sn olarak ölçüldü. T

dalgaları geniş

ve

(2)

Tiirk Kareliyol Dem

Arş

2002; 30: 49-53

yüksek amplitüdlü idi, hastaya UQTS

tanısı

kondu

(Şekil

1 ). Eski EKG'leri gözden geçirild i ve onlarda da QT

aralı­

ğıııııı

uzun

olduğu

görüldü. Kordaran ve depakin tedavisi kesildi. Edinsel UQTS nedenleri bulunamayan hastada nö- betle rin emosyonel stres ile ortaya

çıkması

(ilk kez bala-

yıııda,

hamile lik

sonrası

ve

tartışma sırasında)

konjenital tipi

düşündürdü,

hastadan ve aile

yakınlarından

kan

örneği alınarak

ge net ik

çalışma yapıldı.

Bilinen sorumlu genle re ait bir mutasyona

raslannıadı.

Ha lter tetkikinde QT

aralığı­

nın

0,56sn

olması dışında

anormallik yoktu. Ekokardiyog- ra fik incelemede

diğer

merkezde

yapılanııı

aksine sol vent- rikül fonksiyonlan no rmaldi, m itral kapak prolapsusu yok- tu ve

başka

bir patoloj iye de

raslanınadı. Yavaş salınımlı

m etoprolol 50mg/gün ile beta bloker tedavi

başlandı.

Kar- diyak arrest

geliştiği

ve kardi yopulmoner

canlandırma iş-

!emi ile ritm geri

döndüğü

için "implantable

cardioverıer

defibrillator" (ICD)

takılnıasına

karar veri ldi. Cantour MD (tek

odacıklı)

!CD

takıldı.

Bazal ölçümlerinde filtre- siz R

dalgası

18 mY, pacc

eşiği

0.7 mY, impedans 684 ohm olarak saptandı. İnıplanıasyon işlemi esnasında cihazı test

anıaciyle

hasta VF'ye sokuldu ve 5 jul ile ritmi n sinüse

döndüğü

tesbit edildi. VT ve

hızlı

YT tedavi

opsiyonları kullanılmayacak

sadece VF'ye müdahale edilecek

şekilde

ci haz

programiandı

ve 15 jul, 30 jul ve 42 jul olarak plan-

landı. Hastanın

bradikardik pacing

hızı

60 vuru/dak histe- resis devreye g irecek

şekilde

80 vuru/dak

ayarlandı.

Bir

yıllık

takibi

sırasında

iki kez VF nedeniyle ICD'nin devre- ye

girdiği

ve uygun

şok

vererek ritmi sin lise

dönclürdüğü

belirlendi. Hasta ha le n

polikliğimizce

sorunsuz olarak iz- lenmektedir.

TARTIŞMA

Şekil

1.

Hastanın

EKG'sinde 1 ., 2. ve 3.

sıradaki ıraselerde

polimorfik

venıriküler taşikardi

ve

"ıorsade

de

poinıes"

örnekleri görülmektedir. 4.

ırasede

ise sinus ritmi döndükten sonra QT nin belirgin olarak uzun

olduğu

(0.60 msn) dikkati

çekmekıedir.

Uzun QT sendromunun konjenital formunda kalp

kası

hücres indek i iyon

kanallarında

iyon harek etini düzenleyen genlerde mutasyon söz konusudur. Mutasyon sonucu kalp

kası

hücresinin iyon hareketlerinde- ki (özellikle K ve Na)

değişiklikler

sonucu aksiyon potansiyeli

genişie­

rnekte ve kalp

kası

hücresinin repo- larizasyonu

uzamaktadır.

Bu

deği­

şiidikler

EKG'ye QT

uzaması

o larak

yansır.

Hastalar özellikle sempatik akti vite ni n

arttığı

egzer siz veya emosyon

durumlarında yaşamı

teh- dit edic i ventrikül aritmilerine

karşı

hassas

durumdadırlar. Şimdiye

ka- dar UQTS 'nun konjenital formun- dan soru mlu 5 gen

saptanmıştır.

Dördü po tasyum iyon

kanalını,

biri sodyum

kanalını

kodla r. Bu genl er- de 180

dolayında

mutasyon

olduğu bildirilmiştir (1-5).

Konj enital UQTS genetik defekte göre UQT 1, UQT2 , UQT3 ve UQT5 olarak

sınıfiandıni­

maktadır

(Tablo 1 ).

Bazı

hastalarda

(hastaların yaklaşık

% 15-20's inde) mutasyon henüz

keşfedilmemiş

bir genele

olduğu

içi n genotip tayin i yapmak mü mkün

olamaınaktadır (6-

7). Genotip tayininin

yapılabilmesi

tedaviele önemlidir. Bizim

hastamız­

da

yapılan

genetik

çalışmada

so- rumlu gen

saptanamamıştır.

Hasta-

nın

aile üyelerinden

yapılan

genetik

(3)

H. Yüksel ve ark.: Bir Olgu Nedeniyle Konjenital U:un QT Sendromu

Tablo I. Konjenital uzun QT sendromunun genetik defekte ve iyon

kanalı bozukluğuna

göre

sınıflandırılması

TİP KROMOZOM GEN İYON KANALI SlKLIK

UQTSI I ( I lpl5.5) KvLQTI IKs subunit %60

UQTS2 7 (7q35-36) HERG IKr %20-25

UQTS3 3 (3p2 1-24) SCN5A INa %4-6

UQTS4 4 (4q25-27) ? ?

UQTS5 2

ı

(2

ı

q22.

ı

-22.2)

ıııinK(KCNE

I) !Ks subunit UQTS6 2

ı

(2

ı

q22.

ı

-22.2)

ıııirPI(KCNE2)

IKr

UQT7 ? ? ?

UQTS:

U:wı

QT sendromu, /K s:

yaı•aş

aktif olan potasyum

iyonkanctlı,/Kr: lu:lı

aktif olan pora.çywn iyon

kanalı./Na:

sodyum iyon

kanalı

çalışmal arda da herhangibir mutasyona rastlanma-

ması henüz tespit edilemeyen genlerden birinde spo- radik bir mutasyon olduğunu düşündürmektedir.

Uzun QT se ndromunun baş

lıca

semptomu TdP ti pi VT'den kaynaklanan senkoptur (I-5) . Çoğun

l

ukla

TdP kendi kendine sontanır ve has ta çabucak kendi- ne gelir. Bazen TdP uzun süreli olur ve kardi yopul- moner canlandırma iş

lemi

uygulanmazsa ritm geri dönmeyebil ir. UQTS'nun tekrarlayan ve spantan ola- rak düzelen senkop atakları klinik olarak sık

lıkla

epilepsi ataklarıyla karıştırılmakta ve epilepsi tedavi- si

u

ygul anmaktadır. Bizim hastanııza da önce epilep- si tanısı konmuş ve tedav i alt

ı

nda iken se nkapat

atakların tekrarlanıası ve TdP tipi VT saptanması

üzerine acilen kliniğimize yaıırılmıştır. Aslında dik- katli ve detaylı bir anamnez ile epilepsi ve kareliyak senkop arasında ayırım yapmak mümkündür. Kötü

alı nmış bir anam nez veya ol ayların iyi değerlendiril­

memes i benzer iki klinik tablonun birbiriyle karış tı­

rılmasına yolaçtığı gibi, bazen de uzanıış senkop is- kemik epilepsiyeneden olabilmektedir

(I).

Konjenital UQTS'da polimorfik ventriküler aritm ite- rin sıklıkla fizik veya mental stresle ortaya çıktığı bi- linmektedir (8-9). Bazı hasta larda da (UQT2) i şitme yoluyla aritminin tetiklenebileceği gösterilmi ş tir (10).

Yine UQTS'lu hastalarda hamile lik

sonra

sı kareliyak olay ri ski artmıştır < ı ı

l. Hastamızda

ilk atak balayı n- da, ikinci atak postpartum dönemde ve son atak da aile içi sorunlar nedeniyl e aşırı kızgınlık anında orta- ya çıkmıştır.

Uzun QT sendromunun karakteristik EKG bulgusu uzun QT intervali veT dal

gası

morfolojisindeki de- ğişikliklerdir (15). Ortalama QTc intervali 0.49 sn'dir. UQT3 olgularında bi raz daha uzun (ortalama

0.52 sn) olabilir. QT intervalinin uzaması karakteris- tik bir bulgu olmakla birlikte her zaman bulunmaya- bilir. Hastaların yak

laşık

%5'inde QTc int ervali nin 0.44 sn'yi geçmediği, %30'unda da 0.45-0.47 s n ara-

sında olduğu bildirilm

tir (12), QTc değeri tanı koy- maya yeterli o

lmadığında

egzersiz testi

yardımcı

olabilir. Normal kişilerde egzersizle aks iyon potansi- yel süresi kısatır ve kalp hızı artar. Egzers izle QT in- tervalinin kısalmaması UQT 1 fena tipi le hinedir.

UQT2 fenatipinde hastaların %50'sinde yine QT in- tervali egzersizle kı salmaz. UQT3 fenatipinde ise tersine QT intervali kısalır ve bu kısal ma aşırı dere- cede olabilir. Bu da fizik egzersizele UQT3 hastala-

mıda kardi yak olayların görülnıenıesini açıklar.

Uzun QT se ndromunda tipik ST-T dalga örnek leri

tanımlanmıştır. Hastaların

büyük bir

çoğunluğunda

EKG'deki ST-T dalga

şekillerine

bakarak genotip ta- yini yapılabilir (12- 15). Örneğin UQTI 'de infantil tip,

geni ş tabanlı T da lgas

ı

, normal görünümlü T dal

gası

ve geç başlayanT dalgası görülürken, UQT2 genoti- pinde infe riyor ve lateral de rivasyonlarda çentikli T

dalgaları

karakteristiktiL UQT3'de ise bifazik ve siv- ri T dalgaları vardır (15). Bizim hastaınııda T dalga-

ları normal görünümlü idi. Bu özellik nedeniyle UQTI ile uyum gösteriyordu. Ancak genetik çalışma

bunu

doğrulamadı

..

Uzun QT se ndromu tanısı için Schwartz ve ark ( 16) tarafından 1985 yılında bazı kriterler

yayınlanmıştır.

Revizyonu 1993

yılın

da

yapılan

(Tablo 2) bu kriter- Iere göre 4 puan ve üzeri UQTS tanı

için yeterli sa-

yılmıştı r (17), Halter ınonitorizasyonu tanıya yardı m

eder. Elektrofizyolojik çal ışınanın UQTS tanısında

yeri yoktur ancak ariınıiye sebep olan

diğer hastalık­

ları ekar te e ttirmek için faydalı olabilir. Ko njenital

UQTS kes in tanıs ı genetik çalışına ile

konmakıadır.

(4)

Tiirk Kareliyol Dem

Arş

2002; 30: 49-53

Tablo 2. Uzun QT sendromu

tanı

kriterleri

(17}

EKG

bulguları

Klinik

QTc > 400 ms 3 Senkop

460-470

nıs

2 stres ile 2

450

nıs

(erkek)

ı

stres yok

ı

TdP 2 Konjenital

sağırlık

0.5

T dalga

alternarısı ı

Aile Öyküsü

3 derivasyanda çentikli ailedc UQTS

ı

T

dalgası ı

ani ölüm ((30

yaş)

0.5

Yaşa

göre

yavaş

kalp

hızı

0.5

Uzun QT sendromunda "altın-standart" tedavi beta . bloker tedav isidir. Hastaların büyük bir çoğunluğun­

da etkili olduğu, ase

mptoın

atik veya sadece senkapla gelen hastalarda beta bloker tedavinin martaliteyi

%7 1'de n %6'ya kadar

indirdiği

ve

hastaların

% 75- 80'inde senkopun ön

l

endi ğ

i

bildirilmi şti

r

(1 ,2,18).

Özellikle en e tkili o lduğu hastaların genotip o larak UQT 1 olan hastalar olduğu uzun süreli ta kiple rle de gösterilmiştir

(18).

Ancak beta bloker tedavisine rağ­

me n

hastaların

%25'inde senkop tekrarlamaktadır.

Böyle yüksek riskli hastalarda ilave tedav i öneril- mektedir. Aritm ilerin duraklama veya bradikardiye

bağlı

olduğu durumlarda (UQT3) veya beta bloke r tedaviye bağlı olarak kalp hızının istenmiyecek şe­

kilde yavaşlad

ığı

hastalarda beta bloker tedav iye ek olarak pace-maker implantasyonu ile yüksek hızda (erişkinlerde pace

hızı

70 veya 80/dak'dan az olma- yacak şekilde) pacing yap

ılarak

QT inter valinin

kı­

sal

tılmasıyla

T dP'nin önlenebildiğ

i

göste

rilmi

şti

r (19).

Ancak uzun süreli takiplerdebetabloker + s ü- rekli pacing tedavis inin de hastala

rın

%24'ünde ye- tersiz kaldığı bildirilm iştir

(20).

Di

ğer bir tedavi şek

li

so l kareliyak sempa tik dener- vasyondur

(2 ı

)

.

Senkop a

takl

arının be ta bloke r ve pa- cing ile kontrol altına alınamadığı hastalar ile yeter dozda beta bloker alamayanlarda uygulanacak bir te- davidir. Schwartz ve ark.n ın

(22)

123 hastayı içeren serisinde 10

yılın

sonunda ani ölüm

insidansı

%8 ve 5

yıllık

survi %94 olarak

bildirilmiştir.

Gen defekti bel

irlendiğinde

ise gen-spesifik tedav i geliştirileb ilir Ol. Sodyum kanal geninde (SCNSA) defekt old

uğunda

lidokain ve meksiletin g ibi sod- yum kanal blokerieri ile QT in tervalini kısaltmak

mümkündür

(23).

Potasyum kanalı geninde (HERG) defekt saptandığında (UQT2) da repolarizasyon bo-

zukluğu serum potasyum düzeyin i

art

ırarak gider ile - bilir. Ancak pratikte serum potasyum düze yin i sü - rekli yüksek tutmak her zaman

olası değildir (24).

Beta-bloker tedavisi ile sol karel iyak sempatik dener- vasyon ve/vey'a pac ing kombine tedavisi nin T dP tip i VT'lere bağlı senkopları önlemede yetersiz ka lması

halinele kareliyak defibrilatör (!CD) takı lınas ı tavsiye edi lmektedir. Ayrıca kareliyak arres t

gel

iş en ve kar- d iyopulmoner canlandırma ile ritm

sağlanan

has ta- larda ilk seçilecek tedavi yöntem idir. Amerikan Kalp

Birliği kılavuzunda sı nıf 1 endikasyon olarak kabul

edilm

iştir (25).

Bi zim hast

aımza

da VT at

akları

n

ın

tekrarlaması ve kareliyak arrest gel işıne

si

nede niyle ICD takılınıştır. Bir yıll

ık

takibi

sırasında

ventriküle r f ibrilasyon nedeniyle ICD'nin 2 kez devreye

gird

i

ği

ve uygun şok ile ritm in

düzeldiğ

i be l

i

rlen

m

iş t

ir.

Hasta halen aritmi polikliniğ imizce sorunsuz olarak izlenmektedir.

Sonuç olarak genç bir kişide fizik veya mental stres ile ortaya çıkan senkop atak ları ayıncı tanıda mutl a- ka konjenital UQTS'nu düş ündürm

eli

ve karel iyak

açıdan gerekli terkikieri

y

apılmalıd

ır.

Yal nız EKG kontrolu ile olguların büy ük bir k

ısmı

nda tanı koyul-

duğu gibi genotip tayini yapmak da mümkündür.

KAYNAKLAR

1. Vincent GM: Long QT synd rome. Cardiology Cli nics 2000; 18:309-25

2. Viskin S: Long QT syndrome and

ıoı·sade

de pointes.

Lancet 1999; 354: 1625-33

3. El-Sherif N, Turitto G : The long-QT syndrome and torsade de pointes. Pacing Cl in Electrophysiol 1999; 22 : 91 - 110

4. Splawski I, Shen J,Timothy KW, et al:

Spectruın

o f

mutaıions

in long-QT syndrome genes: KVLQTI, HERG, SCNSA, KCNEL, and KCNE2. Circ ulatio n 2000;

ı

02: 11 78-85

5. Camm AJ, Janse MJ, Roden DM, Rosen M R Cinca J, Cobbe SM: Congenital and acquired long QT syndro- me. Eur

Hearı

J 2000;21: 1232-7

6 . Geelen JLMC, Doevendans PA, Jong bloed RJ E, Wellens HJJ, Geraedts JPM: Molecu lar genetics of in- heritecllong QT syndrome. E ur Heart J 1998; 19: I 427-33 7. Roden DM, Lazzara R, Rosen M, et al: Mu ltipl

ınec­

hanisms in the long QT syndrome. Cur rent knowledge, gaps and future directions. Circu lation 1996; 94: 1996- 2012

8. Paavonen KJ, Swan H, Piippo K, et a l: Response of

the QT interval to mental and physical stress in types

(5)

H. Yiikselve ark.: Bir Olgu Nedeniyle Konjenital Uwn QT Sendromu

LQTI and LQT2 of the long QT synd rome. Heart

200ı;

86: 39-44

9. Sch wartz P J, Priori SG, Spazzolini C, et al: Genoty- pe-phenotype correlation in the long QT syndrome. Genc- specific triggcrs for life-threatening arrh ythmias. Circulati- o n 2001; 103: 89-95

10. W ilde AMM, Jongbloed RJE, Doevendans PA, et al: Auditory stimuli asa

ıriggcr

for arrhythmic

evenıs

dif- fe rcntiate HERG-Re lated (LQTS2) patients from KYLQTI -related patients (LQTS2). J Am Coll C ardio l

ı

999; 33:327-32

ll. Rashba EJ, Zareba W , Moss AJ, et al; Influence of pregnancy on the risk fo r cardiac events in

paıienıs

with hereditary long QT syndrome. Circulation 1 998; 97: 45 1 -6 12. Vincent GM, T imothy KW, Leppert M , et al: The spectrum of symptoms and QT intervals in the carriers of the gene for the lo ng QT synd ro me. N Engl J Med: 1992:

327: 846-52

13. Moss A.J, Zareba W, Benhorin .J, et al: ECG T-wave patterns in genetically dis tinct forms of the hereditary long-QT syndrome. Circulation 1 995; 92: 2929-34 14. Lehmann MH, Suzu ki F , Fromm BS, et al: T wave

"humps" as a

poıential

electroca rdiographic marker of the long QT syndrome. J Am Co ll Cardio l 1 994: 24: 746-54 15. Zhang L, Timothy KW, Vincent GM; et a l:

Specı­

rum of ST-T-Wave patterns a nd repolarization parameters in congenital long QT syndro me. ECG findings identi fy genotypes. Circulation 2000;

ı

02:2849-55

16. Sch wartz PJ: Idiopathic long QT syndrome: prog ress and questions. Am Heart J 1 985;

ı

1

ı-

399-4

ı ı

17. Schwartz PJ , M oss A.J, Vincent G M , Cr ampton RS: Diagnostic critcria fo r the lo ng QT syndrome: an up- date.

Circuıation

1993; 88 : 782-4

18. Vincent GM, Zhang L, Timothy KW: Bcta-blockers markeclly reduce risk and synco pe in KYLQTI long QT

patienıs.

Circulation 94:1 -204, 1996

19. Visk in S: Long QT syndromes and

ıorsade

de pointcs.

Lanceı ı

999; 1625-34

20. Dorostkar PC, Eldar M, Belhassen B, Sch einman MM: Lo ng-term follow-up of patients with long-QT syndrome treated with beta-blockers and continuous pa- cing. Circulatio n

ı

999; 100:2431 -6

21. Schwartz PJ, Locati EH, Moss AJ, Crampton RS Trazzi R, Ruberti U: Left cardiac

sympaıhetic denervaıi­

on in the

ıherapy

of congenital long-QT syndrome. Circu-

laıion

199 1; 84: 503- 1 1

22. Chiang C, Roden DM: The long QT syndromes: Ge- netic basis and elinical implications. JACC 2000; 36: 1- 12 23. Schwartz P.J,

Prioı·i

SG, Locati EH , et al: Long QT syndrome patic nts with

muıations

of the SCN5A and HERG genes have diffe rent respanses to Na+ channel blackade and to incrcase in heart rate. lmp lications for ge- ne-specific

ıherapy.

Circulation 1 995; 92: 338 1-6 24. Compton S.J, Lux RL, Ramsey MR, at a l:

Geneıi­

cally defined therapy of inhcrited long-QT syndrome. Cor- rection of

abnorınal

repolarization by potassium. Circulati- on

ı996;

94:

t0ı8-22

25. ACC/AHA Guidelines for imp lantation of ca rcliac pa- cemakers and antiarrhy thmia dev ices. JACC

ı

998: 31:

ı

1 75-209

Referanslar

Benzer Belgeler

Paris’ te Jön Türk hareketine kalemiyle katılarak gazetecilik yapan, 1908 İnkılabı’ ndan sonra Osmanlı yönetiminde siyasî yaşamıyla ün yapan, gerek

Adress for correspondence: Uzm.Dr.Rahmi Duman, çamlıtepe mah, Kıbrıs caddesi 9/4, Çankaya, Ankara, Türkiye, 06620 e-mali:drrahmi42@yahoo.com. Available

Öz geçmişinde, doğduğundan beri sık sık enfeksiyon nedeniyle medikal tedavi alan an- cak düzelme olmayan hasta tarafımızca sol üst konjenital lober amfizem ön tanısıyla

yaşantılarını etkiler. Gelir düzeyinin yüksek olduğu yerlerdeki insanların sosyal yaşantıları daha iyidir. Buna göre, aşağıdaki faaliyetlerden hangisinin yaygın

The first step is the normalization of the input image. Although the deep learning based methods skip positional and geometric normalizations, [28] showed that

Gastrointestinal tüberküloz; Almanya’dan bildirilen tüberküloz olgular›n›n ~% 1.2’sini oluflturur ve alt›nc› en yayg›n ekstrapulmoner tüberküloz yeridir..

Her satır ve sütunda sadece iki sayı olacak şekilde 1-6 rakamlarını tabloya yerleştirin.. Her bir rakam sadece bir kez kullanılacak ve

Bizim olgumuzda asosiye olan diğer konjenital anomaliler, cerrahinin yüksek mortaliteye sahip olması ve konservatif tedavi ile iyi sonuç aldığımız için cerrahi