• Sonuç bulunamadı

“Arazide bir fay yüzeyinin kayma yönünü saptamada kullan›lan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“Arazide bir fay yüzeyinin kayma yönünü saptamada kullan›lan"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yerbilimleri Dergisi’nde (2004, Say› 30, 129-134) yay›mlanm›fl olan

“Arazide bir fay yüzeyinin kayma yönünü saptamada kullan›lan

‘elle dokunma’ yönteminin geçerlili¤i” bafll›kl› makale (T.Yürür) ile ilgili tart›flma

Discussion on the paper entitled “Validity of the ‘rubbing’ method for the field determination of the shear sense of a fault surface” (T. Yürür) published in Yerbilimleri (2004, No. 30, 129-134)

Kadir D‹R‹K

Hacettepe Üniversitesi, Jeoloji Mühendisli¤i Bölümü, 06532 Beytepe, ANKARA

Gelifl (received) : 18 April 2005 Kabul (accepted) : 18 May 2005

Bir fay yüzeyi üzerindeki kayma yönünün saptanmas› için Riedel k›r›klar›, tansiyon çatlaklar›, saplan- ma / oluk izlerinin yan› s›ra, yayg›n olarak fiber lineasyonu, fay kertikleri / basamaklar› gibi fay düzlemi üzerinde geliflmifl olan yap›lardan da yararlan›lmaktad›r. Fay kertiklerinin ve fiber lineasyonunun çok belirgin oldu¤u düzlemlerde ise, elin fay düzlemi üzerinde hiç bir pürüze rastlamadan hareket etti¤i yön, afl›nm›fl olan blo¤un hareket yönünü de do¤ru olarak vermesi aç›s›ndan, göz ard› edilmemesi gereken bir yöntemdir. Elle dokunma yöntemi, fay kinemati¤i çal›flan yerbilimciler taraf›ndan, Riedel k›r›klar›n›n geliflmedi¤i yüzeylerde, uzun y›llardan beri kullan›lan ve ders kitaplar›nda da önerilen bir yöntemdir (Bil- lings, 1954, 1972; Davis ve Reynolds, 1984). Ancak burada önemli olan, fay düzlemi üzerindeki yap›- n›n fay kerti¤i mi, fiber lineasyonu mu yoksa Riedel k›r›¤› m› oldu¤unun do¤ru olarak saptanmas›d›r.

Aksi taktirde, kinematik analizler için toplanan verilerin do¤rulu¤u ve buna ba¤l› olarak var›lan sonuç- lar›n geçerlili¤i tart›flmal› olacakt›r. Bu nedenle, fay yüzeyinde geliflen yap›lar›n öncelikle do¤ru olarak saptanmas› ve daha sonra, “elle dokunma” yöntemi de dahil olmak üzere, di¤er yöntemlerin de kulla- n›larak kayma yönünün belirlenmesi gerekmektedir. Fay düzlemi üzerinde geliflmifl yap›lar› do¤ru sap- tamak için ise, bunlar›n tiplerinin ve oluflma koflullar›n›n bilinmesinde yarar vard›r. Yürür (2004) maka- lesinde, fay düzlemi üzerinde geliflen ve kinematik gösterge olarak kullan›lan yap›lardan yaln›zca bir grubu üzerinde yo¤unlaflm›fl, ayr›ca çok güzel güncel bir yap›yla buna örnek vererek, bu yap›larla ilgi- li olarak “elle dokunma” yöntemi konusunda yorum yapm›flt›r. Bu aflamada, di¤er yap›lar›n da bilinme- sinde ve kinematik gösterge olarak nas›l kullan›ld›klar› konusunda bilgi edinilmesinde yarar oldu¤u dik- kate al›nmal›d›r.

Fay düzlemi üzerinde geliflen ve kinematik gösterge olarak hareket yönünü bulmada kullan›lan yap›lar üç grupta toplanabilir: (a) Riedel k›r›klar› ve aç›lma çatlaklar›, (b) saplanma / alet izleri, (c) fiber lineas- yonu ile fay kertikleri / basamaklar (chatter marks / steps).

(a) Riedel k›r›klar› ve tansiyon çatlaklar›: Bu yap›lar ilk kez, Tchalenko (1970) ile Wilcox vd. (1973) ta- raf›ndan tan›mlanm›fl ve daha sonra da bir çok araflmac› taraf›ndan kullan›lm›flt›r. fiekil 1’ de bu grup- ta yer alan yap›lar görülmektedir. Elle dokunma yönteminin bu grup yap›larda do¤ru sonuç vermesi ve kullan›lmas› söz konusu de¤ildir.

Yerbilimleri, 26 (2), 79-83

Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araflt›rma Merkezi Dergisi

Journal of the Earth Sciences Application and Research Centre of Hacettepe University

K. Dirik

E-mail: kdirik@hacettepe.edu.tr

(2)

(b) Oluk ve saplanma izleri:‹çinde, matriksinden daha sert parça bulunan kayalarda görülür. Fay-

lanma s›ras›nda, üzerinde sürüklendi¤i yüzeyi hareket yönüne paralel olarak oyan cisim, geri- fiekil 1. (a) Bir fay yüzeyinde oluflabilecak sintetik Riedel k›r›¤› (R), antitetik Riedel k›r›¤› (R’), P-k›r›¤› (P) ve da- marlar›n ana fayla iliflkisini gösteren diyagram (φ: içsel sürtünme aç›s›), (b) tamamen R ve R’ düzlemle- rinden oluflan fay yüzeyi, (c) yo¤unca çizilmifl fay yüzeyi. R-k›r›klar› taban blo¤un içine do¤ru 5-15° e¤im- li, (d) R-k›r›klar› genelde fay düzleminin içine do¤ru içbükey yap› oluflturduklar› için fay düzlemi üzerinde oluflan “yar›m ay” fleklindeki boflluk oldukça karakteristiktir, (e) taban blo¤un içine do¤ru hafifçe e¤imli düzlemsel ve çiziksiz yüzeyler. Bu yüzeyler, Petit (1987) taraf›ndan “T” yüzeyleri olarak adlanm›flt›r. Fay çizikli P-yüzeyleri ise, hareket yönüne do¤ru geliflmektedir, (f) aralar› mesafeli, çizikli P-yüzeylerinin ge- liflti¤i fay düzlemi, (g) T-yüzeylerinin geliflmedi¤i, ancak çizikli P-yüzeylerinin hareket yönüne do¤ru gelifl- ti¤i durum, (h) aç›lma çatlaklar›n›n ana fayla yapt›klar› aç› önce 45° iken, ilerleyen deformasyon nedeniy- le bu aç› büyüyebilir. Hancock ve Barka (1987) taraf›ndan “comb fractures” olarak tan›mlanan bu çatlak- lar›n e¤im aç›s› ço¤unlukla 30° ve 90° aras›ndad›r, (i) hilal izleri. Afl›nm›fl blo¤un hareketi do¤rultusunda içbükey fleklini alan damarlar bu yap›y› oluflturur (b-i aras›ndaki diyagramlar Petit (1987)’den de¤ifltirile- rek al›nm›flt›r).

Figure 1. (a) Diagram illustrating the relationship between main fault and synthetic Riedel shear (R), antithetic Ri- edel shear (R’), P-shear (P) and veins minor structures that may form on the fault surface (_:angle of in- ternal friction), (b) The fault surface is totaly composed of R and R’ surfaces, (c) The main fault surface is completely striated. R-shears dip gently (5-15°) into the footwall rock, (d) R-shears commonly have con- cave curvature toward the fault plane, resulting “half moon” shaped cavities or depressions in the fault surface, (e) planar, non-striated surfaces dip gently into the footwall rock. Petit (1987) calls these surfa- ce as “T” surfaces. Striated P surfaces face the direction in which that block moved, (f) a fault plane with widely spaced, striated P surfaces, (g) T surfaces are missing entirely. Striated P-surfaces face in direc- tion of movement of the block in which they occur, (h) tensile fractures should initiate at 45° to the fault plane and then rotate to higher angles with footwall rock deformation. These features are referred to as

“comb fractures” by Hancock and Barka (1987) and mostly found with angles between 30° and 90°, (i) crescent marks. These are formed by veins, concave in the direction of movement of the upper (missing) block (Diagrams between a-i are modified from Petit (1987)).

(3)

Dirik 81

sinde bir oluk b›rak›r. Bu, daima hareket do¤rul- tusunu verir. E¤er hareket yönü bulunmak iste- niyorsa, mutlaka parçan›n kendisinin ve saplan- d›¤› yerin görülmesi gerekmektedir.

(c) Fiber lineasyonu ile fay kertikleri / basamak- lar: Kayma düzlemi üzerinde, kayma do¤rultu- suna paralel olarak geliflen ve ‘fay çizi¤i veya kayma lineasyonu’ olarak tan›mlanan (Fleuty, 1975) yap›lar›n varl›¤› bilinmektedir. Bu düzlem üzerinde, Riedel k›r›klar›ndan ayr›, fay çizikleri- ne dik olarak geliflen, birkaç milimetre ile santi- metre aras›nda de¤iflen yüksekli¤e ve birkaç santimetre uzunlu¤a sahip asimetrik yap›lar ge- liflmekte (fiekil 2) ve bunlar kinematik analiz ça- l›flmalar›nda önemli rol oynamaktad›r (fiekil 3a ve 3b). Buzullar›n hareketi s›ras›nda geliflen, bunlar›n hareket yönünün saptanmas›nda kulla- n›lan ve “roches mountanées” olarak adland›r›- lan yap›lar ile benzerli¤inden hareket ederek

Billings (1954,1972), bu yap›lar› küçük basa- maklar olarak adland›rm›fl ve parmaklar›n hiç bir pürüze rastlamad›¤› yönün ayn› zamanda afl›nm›fl olan blo¤un hareket yönünü de verece-

¤ini belirtmifltir. Bu küçük basamaklar daha son- ra Davis ve Reynolds (1984) taraf›ndan fay ker- ti¤i olarak tan›mlanm›flt›r. Fay yüzeyinin düz ol- du¤u durumlarda, bloklar›n hareketi s›ras›nda sadece fay çizikleri oluflmaktad›r. Ancak nedeni ne olursa olsun, e¤er yüzey pürüzlü ise (fiekil 4a) hareketin yönüne ba¤l› olarak pürüzün bir taraf›nda serbestlenme ve aç›lma geliflecek, karbonat ve silisçe zengin s›v›lar›n bu bofllukta- ki dolafl›m› s›ras›nda, kristal lifleri hareket yö- nünde büyüyecektir (fiekil 4b). Üstteki blok afl›nd›¤›nda, kristal liflerin oluflturdu¤u ve fay kerti¤i olarak tan›mlanan asimetrik yap›n›n dik taraf› hareket yönünü do¤ru bir flekilde verecek- tir (fiekil 4c). Do¤al olarak böyle bir yüzey bo- yunca el hareket ettirildi¤inde ise, parmaklarla

fiekil 2. (a) Güvenç köyü (Kazan, Ankara kuzeyi) 2 km do¤usundaki fay düzlemi üzerinde geliflen ve sa¤-yanal ha- reketi gösteren kertikler ve (b) ayn› tabakan›n sa¤-yanal ötelendi¤ini gösteren foto¤raflar.

Figure 2. Photographs showing the chatter marks on the fault plane indicating right-lateral movemet, exposed at 2 km east of Güvenç village (Kazan, north of Ankara) (a) and view of the same bed, offset right laterally by the fault (b).

(4)

herhangi bir pürüzün hissedilmedi¤i yön, afl›n- m›fl blo¤un hareket yönü olacakt›r.

Sonuç olarak, fay yüzeyinde geliflen Riedel k›- r›klar›, fiber lineasyonu, fay kertikleri / basamak- lar ve saplanma izleri fay düzlemi üzerindeki ha- reket yönünü belirlemekte kullan›lan önemli ki- nematik göstergelerdendir. Bu tür çal›flmalar yapan bir araflt›rmac›, gözledi¤i yap›lar›n ne an- lama geldi¤ini, nas›l kullanaca¤›n›, aralar›ndaki fark› mutlaka çok iyi bilmeli ve bunlar› do¤ru bir flekilde yorumlamal›d›r. “Elle dokunma” yönte- mi, fay kertikleri ile basamaklar›n geliflti¤i yü- zeylerde kullan›labilecek çok pratik bir yöntem- dir. Ancak önemli olan fay kerti¤i / basamak ile Ridel k›r›klar›n›n kar›flt›r›lmamas›d›r. Kullan›lan yöntem hangisi olursa olsun, hatal› tan›m ve de- vam›nda elde edilen yap›sal veri, araflt›rmac›y›

çok farkl› sonuç ve yorumlara götürebilecektir.

Üzerinde birden fazla, de¤iflik do¤rultu ve yön- de hareket gözlenen düzlemlerde ise, araflt›r- mac›n›n çok daha dikkatli ve titiz olmas› gerek- mektedir. Bu nedenle yazar, hareket yönünün saptanmas› için kullan›lan tüm yöntemlerin bi- linçli olarak, birbirini test edecek ve herhangi bir kuflkuya yer vermeyecek flekilde kullan›lmas›n›

önermektedir.

fiekil 3. (a) Kalsit kristal liflerinin üzerinde geliflmifl olan fay kerti¤i (Lokasyon: Alc› köyünün 2 km güneyi) ve (b) M- düzleminin, lif kayma lineasyonuna göre konumunu gösteren blok diyagram (Marshak ve Mitra (1998)’

dan de¤ifltirilerek al›nm›flt›r).

Figure 3. (a) Chatter mark developed on calcite crystal fiber (Location: 2 km south of Alc› village), and (b) block di- agram illustrating the position of the M-Plane with respect to fiber lineations (modified from Marshak and Mitra (1998)).

fiekil 4. Kristal lif lineasyonun kinematik oluflum afla- malar›: (a) fay yüzeyinin oluflumu, (b) fay›n hareketi ve kristal liflerinin gerilimin en dü- flük oldu¤u do¤rultuda büyümesi ve (c) afl›n- ma ile kristal liflerinin asimetrik s›rtlar olufltu- racak flekilde yüzeylemesi (Durney ve Ram- sey (1973)’den de¤ifltirilerek çizilmifltir).

Figure 4. Steps in the kinematik evolution of crystal fi- ber lineation on a fault surface: (a) formation of fault surface, (b) fault displacement and simultaneous growth of crystal fibers in the direction of least stress, and (c) striated crystal fiber with asymmetric ridges, as ex- posed by weathering and erosion (modified from Durney and Ramsey (1973)).

(5)

Dirik 83

Marshak, S., and Mitra, G., 1998. Basic Methods of Structural Geology. Prentice Hall.

Petit, J.P. 1987. Criteria for the sense of movement on fault surfaces in brittle rocks. Journal of Structural Geology, 9 (5/6), 597-608.

Tchalenko, J.S., 1970. Similarities between shear zo- nes of different magnitudes. Geological Society of America Bulletin, 81, 1625–1640.

Wilcox, R.E., Harding, T.P., and Seely, D.R., 1973.

Basic wrench tectonics. The American As- sociation of Petroleum Geologists Bulletin, 57, 74–96.

Yürür, M.T., 2004. Arazide bir fay yüzeyinin kayma yönünü saptamada kullan›lan “elle dokun- ma” yönteminin geçerlili¤i. Yerbilimleri, 30, 129-134.

KAYNAKLAR

Billings, M.P., 1954. Structural Geology. Second Edi- tion, Prentice Hall.

Billings, M.P., 1972. Structural Geology. Third Editi- on, Prentice Hall.

Davis, G.H., and Reynolds, S.J., 1984. Structural Ge- ology of Rocks and Regions. John Wiley &

Sons.

Durney, D.W., and Ramsay, J.G., 1973. Incremental strain measured by syntectonic crystal growths. In: K.A. Dejong, and R. Scholten (eds.), Gravity and Tectonics, John Wiley

& Sons, New York, 67-96.

Fleuty, M.J., 1975. Slickensides and slickenlines. Ge- ological Magazine, 112, 319-322.

Hancock, P.L., and Barka, A.A., 1987. Kinematic in- dicators on active normal faults in western Turkey. Journal of Structural Geology, 9, 419-427.

Referanslar

Benzer Belgeler

Doğrultu atımlı faylar ise, karşı blokun hareket yönüne göre sağ yanal atımlı veya sol yanal atımlı faylar olarak bilinir.. Depremler oluşum nedenlerine göre

Dünyada ormanlarca gizlenmifl, keflfedilmemifl birçok aktif fay bölgesi oldu¤unu söyleyen araflt›rmac›lar özellikle Endonezya, Hindistan, Kuzey Amerika’n›n kuzeybat›s›,

With examples of fault surfaces observed in the field, it is shown that this method induces er- rors and that more reliable methods based on the observation of minor fractures

Sonuç olarak, arazi çal›flmalar› s›ras›nda fay düzlemlerinin kayma yönü- nün saptanmas› s›ras›nda, fay k›r›¤›na ait yap›lar› incelemeden elle dokunma

Namrun fay› uzan›m› bo- yunca, Jura-Alt Kretase yafll› Cehennem Dere Formasyonu ile Oligosen yafll› k›r›nt›l› kayaçlar- la temsil edilen Gildirli ve Alt–Orta

BKB-DGD doğrultulu Eskişehir fay zonu sağ yönlü doğrultu atımlı normal bileşenli bir fay zonudur ve Sul- tandere ile İnönü arasında birbirini takip eden segment - ler

Halkların Demokratik Partisi, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 13.1 olarak MHP ile aynı sayıda 80 milletvekili ile Meclise girdi ve AKP’nin tek başına iktidar

Orojenez, dağ oluşumu anlamına gelir (oros=dağ; genes=oluşum). Orojenik kuvvetler daha çok devreler halinde şiddetlenen yan basınçlar ve gerilimler halinde