• Sonuç bulunamadı

ERGENLİK DÖNEMİNDE KİMLİK VE BAĞLANMA İLİŞKİLERİ: KİMLİK STATÜLERİ VE BAĞLANMA STİLLER İ ÜZERİNDEN BİR İNCELEM E Ümit MORSÜNBÜL* *, Bilgen TÜMEN * *

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ERGENLİK DÖNEMİNDE KİMLİK VE BAĞLANMA İLİŞKİLERİ: KİMLİK STATÜLERİ VE BAĞLANMA STİLLER İ ÜZERİNDEN BİR İNCELEM E Ümit MORSÜNBÜL* *, Bilgen TÜMEN * *"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

STATÜLERİ V E BAĞLANMA S T İL L E R İ ÜZERİNDEN B İR İN C ELEM E

Ümit MORSÜNBÜL* *, Bilgen TÜMEN * *

ÖZET

Amaç: E rg en lik , E rikson 'u n p s i k o s o s y a l g e liş im k u r a m ın d a k im lik y a p ıla r ın ın o lu ştu ru ld u ğ u d ö n e m o la r a k belirlen m iştir. B a ğ la n m a k u r a m ın a g ö r e b a ğ la n m a v e k e ş f e t m e d a v r a n ış ı b irb iri ile b a ğ la n ­ tılıdır. K im lik o lu ştu r m a s ü r e c in d e d e te m e l e t k in lik b ir e y in k e ş f e t m e d a v r a n ış ın ı o r t a y a k o y m a s ıd ır . B u y ö n leri ile k im lik v e b a ğ la n m a b irb iri ile y a k ın d a n ilişk ili g ö rü n m e k te d ir . B u ç a lış m a n ın a m a c ı e r g e n lik d ö n e m in d e k im lik sta tü ler in in b a ğ la n m a stille ri a ç ıs ın d a n f a r k l ı l a ş ı p fa r k l ı la ş m a d ı ğ ı n ı in c e ­ len m esid ir. Yöntem: Ç a lış m a n ın a r a ş t ır m a g ru b u n u A n k a r a Ü n iv ersitesi E ğ itim B ilim ler i v e H u k u k F a k ü lte s i 1. s ın ıf ö ğ r e n c ile r i o la n 1 2 8 k ız v e 73 e r k e k o lm a k ü z e r e to p la m 201 k iş i o lu ştu r m a k ta d ır.

A r a ş tır m a d a k im lik sta tü ler in i b e li r le m e k a m a c ı ile B e n lik K im liğ i S ta tü ler i Ö lçeğ i (BKSÖ) v e b a ğ la n ­ m a stillerin i b e li r le m e k a m a c ı ile d e İliş k i Ö lç e k ler i A n keti (İÖA) ku llan ılm ıştır. Sonuçlar: Ç a lış m a n ın s o n u ç la r ın a g ö r e k im lik s ta tü le r i b a ğ la n m a s tille r in e g ö r e fa r k lıla ş m a k t a d ır . B a ş a r ılı k im lik s ta tü s ü d ış ın d a m o r a to ry u m , ip o te k li v e d a ğ ın ık k im lik s ta tü le r i b o y u tla r ın d a b a ğ la n m a stilleri a ç ıs ın d a n a n la m lı f a r k l ı l ı k l a r sa p ta n m ış tır . Tartışma: Ç a lış m a n ın so n u ç la r ı k u r a m s a l b ilg ile r v e a r a ş t ır m a s o n u ç la r ı ile k a r ş ıla ş t ır ıla r a k tartışılm ıştır.

Anahtar sözcükler: E rg en lik , k im lik sta tü ler i, b a ğ la n m a stilleri

SUMMARY:THE RELATIONSHIP BETWEEN IDENTITY AND ATTACHMENT IN ADOLESCENCE:

A N INVESTIGATION THROUGH IDENTITY STATUS AND ATTACHMENT STYLES

Objective: A d o le s c e n c e h a s b e e n v ie w e d a s th e p e r io d o f id en tity c o n stru ctio n in E rikson 's P s y c h o s o c ia l d e v e lo p m e n t a l th eo ry . A cco rd in g to a t ta c h m e n t th eo ry , a t ta c h m e n t a n d e x p lo r a tio n a r e in te r r e la te d . T h e b a s i c a ctiv ity in th e p r o c e s s o f id en tity f o r m a t i o n is trying n e w ro les, in o t h e r w o r d s d e m o n s tr a tio n o f e x p lo r a tio n a ctiv ity . T h e s e c h a r a c t e r is t ic s s h o w th a t id en tity a n d a t ta c h m e n t a r e in te r r e la te d . T h e a im o f th is stu d y w a s to in v e s tig a te i f th e id en tity s ta tu s d iffe r ­ e n t ia t e d a c c o r d in g to a t ta c h m e n t sty les . Method: T h e r e s e a r c h g ro u p w a s c o m p o s e d o f 1 2 8 f e m a l e a n d 73 m a l e f i r s t y e a r s tu d e n ts w h o a t te n d e d d e p e r t m a n t s o f E d u c a tio n a l S c ie n c e s a n d L a w S c h o o l in A n k a r a U n iversity. In th is r e s e a r c h , EOM -EIS (E x te n d e d V ersion o f O b jectiv e M ea su r e o f E g o Id en tity ) w e r e a d m in is t e r e d to d e t e r m in e id en tity s ta tu s a n d RSQ (R ela tio n s h ip s S c a le Q u es tio n a re ) w e r e a d m in is t e r e d to d e t e r m in e th e a t ta c h m e n t sty les . Results: In this stu d y , it w a s f o u n d o u t th a t th e d im e n s io n o f m o r a to r iu m fo r e c lo u s u r e , d iffu s io n id en tity s ta tu s d iffe r e n t ia t e d b y

a t ta c h m e n t sty les , w ith o u t o f th e e x c e p tio n o f s u c c e s fu l id en tity s t a t u s .Conclusion: F in d in g s w e r e d is ­ c u s s e d in th e light o f P s y c h o s o c ia l D e v e lo p m e n ta l T h eo ry , A tta c h m e n t T h eo ry a n d o th e r r e s e a r c h fin d in g s .

Key words: A d o le s c e n c e , Id en tity sta tu s , A tta c h m e n t s ty le s

g ir iş

"Ben kimim?” sorusuna verilen cevap olarak kısaca tanımlayabileceğimiz kimlik kavramı yaşantımızı biçimlendirmesi, yaşantımıza yön vermesi açısından insan gelişiminde en önem­

li kavramlardan biri olarak karşımıza çık­

maktadır. Erikson'un (1968) tüm yaşamı ele alan gelişim kuramında ergenlik dönemi, özel­

likle ileri ergenlik dönemi, kimlik gelişimi açısından önemli bir evredir. Erikson'a göre ergenlikten önce varolan tüm aynılık ve sü­

* U zm . P sk ., A n k a r a Üniv. E ğ itim B ilim ler i E n stitü sü , A n k a ra .

* * KÇU., M ersin Üniv. S o s y a l B ilim le r E n stitü sü , M ersin.

reklilikler ergenlikte yeniden az ya da çok sorgulanırlar; çünkü bu evrede erken çocuk­

luk döneminkine benzeyen bedensel büyüme ortaya çıkmaktadır. Büyüyen ve gelişen er­

genler kendilerini ne olarak hissettikleri ile karşılaştırmalı olarak başkalarının gözünde nasıl göründüklerini bulmaya çalışırlar

(Erikson 1985, Kroger 1989).

Marcia Erikson'un psikososyal gelişim kura­

mının temel kavramlarını kabul ederek, kim­

lik yapılarının ölçülebilme sorunuyla yoğun olarak incelemiştir. Marcia (1989, 1994, 2002) kimliği, benliğin yapılandırılması olarak kav- ramsallaştırmıştır.

Ç o c u k v e G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D e r g is i : 15 (1) 2 0 0 8

25

(2)

Marcia (1989, 1994, 2002) seçeneklerin araştırıl­

ması ve bağlanma (commitments) değişkenleri­

ni göz önüne alarak dört kimlik statüsü ta­

nımlamıştır. Bunlar başarılı, askıya alınmış, ipotekli ve dağınık kimlik statüleridir. Başarılı kimlik statüsünde yer alan bireyler, etkin ola­

rak olası seçenekleri araştırarak bağlanmalar oluştururlar. Askıya alınmış kimlik statüsünde yer alan bireyler, etkin olarak olası seçenek­

leri araştırırlar ancak belirgin bağlanmalarda bulunmazlar. İpotekli kimlik statüsünde yer alan belirgin bağlanmalarda bulunurlar ancak bu bağlanmaları oluştururken etkin araştırma sürecini yaşamazlar. Dağınık kimlik statü­

sünde yer alan bireyler ise geçici araştırmalar­

da bulunurlar ancak herhangi bir bağlanma oluşturmazlar.

Bowlby (1973) bağlanmayı, bakıcıya yönelik yakınlığı sürdürmeye hizmet eden içgüdüsel bir süreç ya da insanların kendileri için önem­

li gördükleri kişilere karşı geliştirdikleri güçlü duygusal bağlar olarak tanımlamaktadır. Duy­

gusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi yeni doğanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli ve gelişimsel açıdan işlevsel olan bağ­

lanma sistemini ifade eder. Bowlby'nin kura­

mına göre temel bakıcılarla yaşanan deneyim­

ler içsel çalışan modelleri oluşturur. İçsel çalı­

şan modellerin içeriğini bireyin kendisi ve diğerleri hakkındaki bilişleri oluşturur. İçsel çalışan modeller bebeklikten ergenliğe doğru sürekli olarak pekiştirilirler. Ergenlik dönemi­

nin sonu ise içsel çalışan modellerin daha sürekli ve değişime karşı daha dirençli olduğu bir dönem olarak görülmektedir (Zimmermann ve Stoll 2002). Çocukluk döneminde bağlanma ilişkisi tek yönlüdür. Çocuk bağlanma figürünün bakım ve ilgisine gereksinim duyar. Ergenlik dönemi ilişkilerde karşılıklılık ilkesinin geçerli olduğu ve ergenin de başkaları için güvenli bir üst olmaya başladığı dönemdir (Allen ve Land 1999).

Bartholomew, Bowlby'nin içsel çalışan model­

ler kavramını (bireyin kendisi ve başkaları hakkında olumlu ya da olumsuz temsillere sahip olması) , kullanarak dört bağlanma stili tanımlamıştır. Bunlar güvenli, saplantılı, kayıt­

sız ve korkulu bağlanma stilleridir. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler hem kendile­

rine, hem de diğerlerine ilişkin olarak olumlu

bilişsel modellere sahiptir. Saplantılı bağlanma stiline sahip bireyler olumsuz benlik ve olum­

lu başkaları modeline sahiptirler. Kayıtsız bağ­

lanma stiline sahip bireyler olumlu benlik ve olumsuz başkaları modeline sahiptirler. Son olarak da korkulu bağlanma stiline sahip bi­

reyler ise kendileri ve diğerleri hakkında olumsuz modellere sahiptirler (Bartholomew 1990, Bartholomew ve Horowitz 1991).

Bağlanma ve kimlik ile ilgili kuramlar bir­

birinden ayrı görünmesine rağmen bir çok kesişme gösterirler. Bowlby'nin kuramında bağlanma ve Erikson'un gelişim kuramında kimlik tüm yaşama yayılan süreçler olarak iş­

lenmesinde rağmen bağlanma ile ilgili araştır­

malar daha çok çocukluk dönemine, kimlik ile ilgili çalışmalar ise daha çok ergenlik döne­

mine odaklanmıştır (Benson ve ark. 1992). Er­

genlik döneminde kimlik yapılarının oluştu­

rulmasındaki en önemli süreç keşfetme dav­

ranışıdır. Bağlanma kuramına göre destekleyi­

ci ve tutarlı davranışlar ortaya koyan ba­

kıcılar çocuk için güvenli üst oluştururlar.

Güvenli üst çocukların keşfetme, araştırma davranışı ortaya koymalarında kritik bir öneme sahiptir (Ainsworth 1989). Benzer olarak kimlik gelişiminde de seçeneklerin etkin bir biçimde araştırılması ergenin güvenli bağlan­

malar içinde bulunmasına bağlıdır (Marcia 1989, 1994). Güvenli bağlanma, sürekli bağlan­

malara (commitments) yol açan kişiler içi ve kişilerarası keşiflerin ortaya konulmasını sağ­

lar (Benson ve ark. 1992). Marcia'ya (1989, 1994) göre güvenli bağlanma seçeneklerin etkin olarak araştırılmasını ve sürekli bağlanma davranışını ortaya çıkararak başarılı kimlik statüsünün oluşmasını sağlamaktadır. Tersi durumda ise dağınık kimlik statüsü ortaya çıkmaktadır. Buraya kadar aktarılan bilgiler göz önüne alındığında kimlik bağlanma ilişki­

sinde bağlanma biçiminin, kimlik biçimlen­

mesindeki en önemli değişkenlerden biri olan keşfetme davranışının niceliğini ve niteliğini belirlediğidir. Etkin olarak gerçekleştirilen keş­

fetme davranışı bir biçimi ile de sürekli ve sıkı bir bağlanma biçiminin oluşmasını sağla­

maktadır. Bu belirleme ışığında bu çalışmanın temel amacı Marcia'ın tanımladığı dört kimlik statüsünün, Bartholomew'in tanımladığı dört bağlanma stili açısından farklılaşıp farklılaş­

madığının belirlenmesidir.

(3)

YÖNTEM Araştırma Grubu

Çalışmanın araştırma grubunu Ankara üni­

versitesi Eğitim Bilimleri ve Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencileri olan 128 kız ve 73 erkek olmak üzere toplam 201 kişi oluşturmaktadır.

Araştırma grubundaki katılımcıların yaşları 18-21 arasında değişirken yaş ortalaması 19,11 ve yaşlarının standart sapması ise 1,39'dur.

Araştırma grubu belirlenirken, araştırma gru­

buna ders veren akademisyenlerin değer­

lendirmeleri dikkate alınarak, benzer sosyo ekonomik düzeylere sahip olmaları göz önün­

de bulundurulmuştur.

Veri Toplama Araçları

Araştırmada kimlik statülerini belirlemek amacı ile Benlik Kimliği Statüleri Ölçeği (BKSÖ) kullanılmıştır. BKSÖ Bennion ve Adams (1986) tarafından geliştirilmiştir. BKSÖ, ergenlerin Marcia (1966) tarafından tanımlanan dört ayrı kimlik statüsünden (başarılı, askıya alınmış, ipotekli ve dağınık) hangisinde bulun­

duğunu belirlemeye yönelik, 64 maddeden oluşan bir kağıt-kalem ölçeğidir (Benion ve Adams, 1986). Ölçek Türkçe'ye Eryüksel ve Varan (1999) tarafından uyarlanmıştır. BKSÖ'nün güvenirlik ve geçerliği, İzmir ve Hatay illerinde çeşitli ilköğretim, lise ve üniversiteye devam eden toplam 337 kişilik bir örneklemden elde edilen verilerle incelenmiştir. BKSÖ'nün iç tutarlılık katsayıları başarılı kimlik statüsü için .83; ipotekli kimlik statüsü için .87; askıya alın­

mış kimlik statüsü için .83 ve dağınık kimlik statüsü için .84 olarak bulunmuştur.

Araştırmada bağlanma stillerini belirlemek için İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA) kullanılmıştır. İÖA Grifin ve Bartholomew'un (1994) geliştirdiği ilişki ölçekleri anketi 30 maddeden oluşmak­

tadır ve farklı maddeler toplanarak dört bağlanma prototopini ölçmek amaçlanmak­

tadır. İÖA Türkçe'ye Sümer ve Güngör (1999) tarafından kazandırılmıştır. Anketin geçerlilik ve güvenirlik çalışması Sümer ve Güngör (1999) tarafından 123 öğrencinin katıldığı çalışmayla yapılmıştır. Anketin iç tutarlılık katsayılarına bakıldığında ise .27 ile .61 arasında değişmektedir. İÖA test tekrar test

güvenirliliği her iki zamanda da ankete cevap veren 92 kişilik alt grupta değerlendirilmiştir.

Bağlanma stilleri arasındaki korelasyonlar .54 ile .78 arasında değişmektedir.

İşlem

Çalışma da ölçme araçlarının sınıflar da uygu­

lanması için derse giren ilgili öğretim eleman­

larından izin alınmıştır. Ölçme araçları doldu­

rulmadan önce araştırma grubuna çalışma ve ölçme araçları ile ilgili kısa bilgiler akta­

rılmıştır. Katılımcıların çalışmaya katılımın da gönüllülük esas alınmıştır. Ölçeklerin uygulan­

ması araştırmacılar tarafından bir ders saatinde yapılmış olup yaklaşık olarak 45 dakika sür­

müştür.

İstatistiksel Analiz

Dört kimlik statüsünün bağlanma stilleri açı­

sından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile Çok Değişkenli Varyans Analizi (MANOVA) yapılmıştır. Her bir kimlik sta­

tüsündeki farklılıkları belirlemek amacı ile de Tek Faktörlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Çoklu Karşılaştırma Testi (Post-hoc test) uygu­

lanmıştır. Verilerin değerlendirmesinde anlam­

lılık düzeyi P<.01 olarak alınmıştır.

Sınırlılıklar

Araştırma, Ankara üniversitesi Eğitim Bilimleri ve Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrenci­

lerinden oluşan araştırma grubu ile sınırlıdır.

BULGULAR

Kimlik statülerinin bağlanma stilleri açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile BKSÖ İÖA'dan elde edilen kimlik statüleri ve bağlanma stilleri puanları üzerinde yapılan MANOVA sonuçlarına göre bağlanma stilleri açısından kimlik statüleri puanlarının fark­

lılaştığı saptanmıştır [ Wilks Lambda (A) = 0.548, F(i2, 505.63) = 10.76, p< .01]. Bu farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığını saptamak için tek yönlü ANOVA ve Çoklu Karşılaştırma Testi (Post-hoc test) uygulan­

mıştır. Sonuçlar aşağıda her kimlik statüsü için ayrı ayrı verilmiştir.

2 7

(4)

Tablo 1 : Başarılı Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

K aynak KT sd KO F P

G ruplar arası 882.181 2 294.060 2.359 .073

G ruplar içi 24182.410 194 124.652

Toplam 25064.591 197

Tablo 2 : Askıya Alınmış Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

K aynak KT sd KO F P

G ruplar arası 4183.515 3 1394.505 10.483 .000

G ruplar içi 25806.349 194 133.022

Toplam 29989.864 197

Tablo 3 : İpotekli Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

K aynak KT sd KO F P

G ruplar arası 9087.634 3 3029.211 17.394 .000

G ruplar içi 33785.139 194 174.150

Toplam 42872.773 197

Tablo T de analiz sonuçlarına göre başarılı kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır ( F (3-194)= 2-359, P>-01 )•

Tablo 2'deki analiz sonuçlarına göre askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı farklılık bulunmuş­

tur ( F(3-i94)= 10.438, p<.01). Askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stilleri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma test­

lerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =59.26) ile saplantılı bağlanma stili ( x =70.98 ) arasında (p<.01) saplantılı bağlanma lehine anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Korkulu bağlanma stili ( x =62.27) ile saplantılı bağlan­

ma stili ( x =70.98 ) arasında (p<.01) saplantılı

bağlanma lehine anlamlı bir farklılık saptan­

mıştır. Saplantılı bağlanma stili ( x =70.98 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =62.91) arasında (p<.01) saplantılı bağlanma stili lehine anlam­

lı bir farklılık saptanmıştır.

Tablo 3'teki analiz sonuçlarına göre ipotekli kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açı­

sından anlamlı farklılık saptanmıştır ( F (3494)=

17.394, p<.01). İpotekli kimlik statüsü boyu­

tunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stil­

leri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =52.07 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında (p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Korkulu bağlanma stili ( x =50.75 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında

(5)

Tablo 4 : Dağınık Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

K aynak K T sd KO F P

G ruplar arası 6034.563 3 2011 10.542 .000

G ruplar içi 37080.810 194 191.138

Toplam 43115.374 197

(p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Saplantılı bağlanma stili ( x =54.78 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında (p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur.

Tablo 4'teki analiz sonuçlarına göre dağınık kim­

lik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı farklılık saptanmıştır (F (3-i94)=10.542, p<.01). Dağınık kimlik statüsü boyutunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stilleri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma testlerinden Scheffe testi uygulan­

mıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =40.70 ) ile korkulu bağlan­

ma stili ( x =55.00 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulun­

muştur. Korkulu bağlanma stili ( x =55.00 ) ile saplantılı bağlanma stili ( x =37.50 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık saptanmıştır. Korkulu bağlanma stili ( x =55.00 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =42.47 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık saptanmıştır.

TARTIŞMA

Kimlik statülerinin bağlanma stilleri açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile yapılan bu çalışmanın sonuçlarına göre kim­

lik statüleri bağlanma stilleri açısından fark­

lılaşmaktadır. Daha önce yapılan çalışmalarda da (Kroger 1985, Grotevant ve Cooper 1985, Benson ve ark. 1992, Sümer ve Cozzarelli 1994, Schulteiss ve Blustein 2001, Reich ve Siegel 2002) kimlik biçimlenmesinde bağlanma stilleri açısından farklılıklar olduğu yönünde sonuçlar bulunmuştur. Bu çalışmadan elde edilen bul­

gulara göre başarılı kimlik statüsü dışında diğer üç kimlik statüsü boyutlarında bağlan­

ma stilleri açısından farklılıklar saptanmıştır.

Kroger (1985) yaptığı çalışmasın da başarılı ve askıya alınmış kimlik statülerinde bağlanma stilleri açısından farklılıklar olduğunu ancak ipotekli ve dağınık kimlik statüleri boyutlarında farklılıklar olmadığını saptamıştır. Sümer ve Cozzarelli (1994) yaptıkları çalışmada başarılı kimlik statüsü dışında diğer kimlik statüleri boyutlarında bağlanma stilleri açısından fark­

lılıklar olduğunu belirlemişlerdir. Reich ve Siegel (2002) yaptıkları çalışma da güvenli bağlanma stiline sahip kişilerin diğer bağlanma stillerine sahip kişilere göre ego kimlik gelişi­

mi açısından daha ileride olduklarını belir­

lemişlerdir.

Çalışma da başarılı kimlik statüsü boyutunda farklılık çıkmaması Sümer ve Cozzarelli'nin (1994) çalışması sonuçları ile benzerken, Kroger'in (1985) çalışmasının sonucuyla fark­

lılaşmaktadır. Bu durum kullanılan ölçme araçlarından kaynaklanmış olabilir. Bu çalışma da ve Sümer ve Cozzarelli'nin (1994) yaptığı çalışma da aynı ölçme araçları kullanılırken, Kroger'in (1985) yaptığı çalışmada ise farklı ölçme araçları kullanılmıştır.

Çalışmanın sonuçlarına göre askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda, saplantılı bağlanma stili ortalaması diğer üç bağlanma stili orta­

lamasından daha yüksek olduğu bulunmuştur.

İpotekli kimlik statüsü boyutunda ise kayıtsız bağlanma stili ortalaması diğer üç bağlanma stili ortalamasından yüksek olduğu bulun­

muştur. Dağınık kimlik statüsü boyutunda ise korkulu bağlanma stili ortalamasının diğer üç bağlanma stili ortalamasından yüksek olduğu bulunmuştur. Askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda olumlu başkaları modeline sahip olmak seçeneklerin araştırılması davranışını

2 9

(6)

ortaya çıkarırken, olumsuz benlik modeline sahip olmak seçeneklerin araştırılması davra­

nışından sonra bağlanma davranışının ortaya konulmasını engellemektedir. İpotekli kimlik statüsü boyutunda olumsuz başkaları mode­

line sahip olmak seçeneklerin araştırılması davranışını engellerken, olumlu kendilik mo­

deline sahip olmak bağlanma davranışının ortaya konulmasını kolaylaştırmaktadır. Dağı­

nık kimlik statüsü boyutunda olumsuz benlik ve başkaları modeline sahip olmak hem seçeneklerin araştırılması hem de bağlanma davranışının ortaya konulmasını engellemek­

tedir (Sümer ve Cozzarelli 1994, Reich ve Siegel 2002). Olumlu başkaları modeline sahip olmak ergenlerin, bağlandıkları kişileri güven­

li üst olarak belirleyip, daha bir güvenle keşfetme davranışı içerisine girmesini sağla­

maktadır (Ainsworth 1989). Ergenlik döne­

minde güvenli üstü ana-babalardan çok ergen­

lerin arkadaşları özellikle de romantik ilişki içerisinde oldukları kişiler oluşturmaktadır (Trinke ve Bartholomew 1997). Ancak ana- babaların ergenler için önemi azalmamıştır.

Ergenler kısa dönemli kararlarında daha çok arkadaşlarının ya da romantik ilişki de olduk­

ları kişilerin görüşlerini önemserken, uzun dönemli ve daha önemli konularda ana- babalarının görüşlerini önemserler (Steinberg 2002).

Kimlik biçimlenmesi, her ergenin üstesinden gelmesi gereken gelişimsel görevlerden biri­

sidir. Yaşam alanları ile ilgili keşfetme dav­

ranışlarını ortaya koyma ve bu yönde bağlan­

ma davranışları oluşturma, yaşamın daha son­

raki dönemlerinde başarılı olmak için çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenden dolayı ergenlerin kimliğini başarılı bir biçimde yapı­

landırmasında, ilgili uzmanlar ergenlere yardımcı olabilirler. Ergenlerin bu süreçte yaşayacakları çatışmalarla baş etmesinde ve bu çatışmalara karşı etkili baş etme stratejileri geliştirmelerinde yardımcı olabilirler. Uzman­

ların, ergenlerin kimlik yapılandırma sürecinde, bu sürece büyük etkisi olan bağlanma örün- tülerini de göz önünde bulundurmaları gerekir.

Ergenlik döneminde temel bağlanma örün- tüsü oluşturulan kişiler ile ergen arasındaki ilişkiler kimlik biçimlenmesi sürecinde önemli bir yere sahiptir. Uzmanların, ergenlerin kimlik yapılandırma süreçlerinde yaşayacakları çatış­

malarda, ergenlerin temel bağlanma örüntüleri

oluşturdukları kişiler ile arasındaki ilişkileri doğru bir biçimde değerlendirmeleri, yardım sürecine büyük katkı sağlayacaktır.

Bu çalışmada kimlik değişkeni ile bağlanma değişkeni arasındaki ilişkiler kimlik statüleri ve bağlanma stilleri göz önüne alınarak ince­

lenmeye çalışılmıştır. Kimlik bağlanma ilişkisi göz önüne alındığında temel olarak keşfetme davranışının niteliği ve niceliği bu ilişkinin biçimini belirlemektedir. Bu nedenden dolayı bundan sonra yapılacak çalışmalarda kimlik değişkenini hem statüler boyutunda hem de seçeneklerin araştırılmasını ve bağlanmayı ayrı ayrı ölçen modellerin, örneğin seçeneklerin araştırılması ve bağlanma değişkenlerini ayrı ayrı değerlendiren Berzonsky'nin Sosyal-bil- işsel modeli (Berzonsky 1992, 2003), Luycky ve arkadaşlarının (2006) seçeneklerin araştırılması ve bağlanma değişkenlerinin farklı düzeyleri­

ni göz önünde bulundurdukları modelinin, ve ölçme araçlarının kullanılması kimlik bağlan­

ma ilişkisinin niteliğini değerlendirme de daha yararlı olacaktır.

Bu çalışma da elde edilen sonuçlar çalışmanın araştırma grubunu oluşturan benzer grupları değerlendirmede kullanılabilir. Bundan sonra­

ki çalışmalar da daha geniş gruplarla çalışma yapılması, kimlik bağlanma ilişkilerinin daha iyi bir biçimde değerlendirilmesini ve elde edilen sonuçların daha geniş gruplara uyarlan­

masını sağlayacaktır.

KAYNAKLAR

A in sw o rth MD (1989) A tta c h m e n t b e y o n d in fa n cy . A m P s y c h o lo g is t 4 4 (4 ):7 0 9 -7 1 6 .

A llen J P L a n d D (1999) A tta c h m e n t in a d o le s e n c e . H a n d b o o k o f A t t a c h m e n t T h e o r y , R e s e a r c h a n d C lin ical A p p lic a tio n s için d e, J C a ssid y , PR S h a v e r (Ed), G u ilford P ress, N ew York.

B a r th o lo m e w K (1990) A v o id a n c e o f in tim a c y : An a t t a c h m e n t p e r s p e c t iv e . J S o c ia l P e r s o n a l R e l a ­ tio n sh ip s 8 :1 4 7 -1 7 8 .

B a r t h o l o m e w K, H o r o w itz LM (1 9 9 1 ) A tta c h m e n t s t y le s a m o n g y o u n g a d o le s c e n t s , J P e r s o n a lity S o c ia l P s y c h o lo g y 6 1 :2 2 6 -2 4 4 .

B e n n io n LD, A d a m s GR (1986) A re v is io n o f th e e x t e n d e d v er sio n o f th e o b je c t iv e m e a s u r e o f e g o id en tity s ta tu s ; a n id en tity in stru m en t f o r u s e w ith la t e a d o le s c e n t s . J A d o le s c e n t R e s e a r c h 1 :1 8 3 -1 9 8 .

(7)

B e n s o n M J, H a ris PB, R o g e r s CS (1992) Id en tity c o n s e ­ q u e n c e s o f a t ta c h m e n t to m o th e r s a n d f a t h e r s a m o n g le t e a d o le s c e n t s . J R e s e a r c h A d o le s c e n t 2 (3 ):1 8 7 -2 0 4 .

B e r z o n s k y M (1992) A p r o c e s s p e r s p e c t iv e o n id en ti­

ty a n d s t r e s s m a n a g e m e n t. A d o le s c e n t Id en tity F o r m a tio n iç in d e GR A d a m s v e RM M o n tem a ro ry (Ed) S a g e P u b, N ew b u ry P ark, s:1 9 3 -2 1 5 .

B e r z o n s k y MD (2003) Id en tity s ty le a n d w e ll-b e in g : D o e s c o m m itm e n t m a tter? . Id en tity : An In te rn a tio n a l J o u r n a l o f T h eo ry a n d R e s e a r c h 3 :1 3 1 -1 4 2 .

B o w lb y J (1 9 7 3 ) A tta c h m e n t a n d L o s s : Vol. 2 S e p e r a tio n . B a s ic B o o k s , N ew York

E r ik s o n E H (1968) Id en tity : Youth a n d C risis. N orton, N ew York.

E r ik s o n E H (1 9 8 5 ) T h e L ife C y cle C o m p lete d . N orton, N ew York.

E r y ü k s e l GN, V aran A (1999) B e n lik K im liği S tatü lerin in D eğ erlen d irilm esi, Y a y ın la n m a m ış M a k a le.

G riffin D, B a r th o lo m e w K (1994) T h e m e t a p h y s ic s o f m e a s u r e m e n t : T h e c a s e o f a d u l t a t t a c h m e n t . A tta c h m n e t P r o c e s s e s in A d u ld h o o d : A d v e n c e s in P e r s o n a l R e la tio n s h ip s için d e, K B a r th o lo m e w v e D P e r lm a n (Ed), J e s s i c a K in g s le y P u b lish e rs, L o n d o n , Vol. 5, s:1 7 -5 2 .

G r o te v a n t HD, C o o p e r C (1985) P a tter n s o f in ter a c tio n in f a m i l y r e la tio n s h ip s a n d th e d e v e lo p m e n t o f id en tity e x p lo r a tio n in a d o le s c e n c e . C h ild D ev 5 6 :4 1 5 -4 2 8 .

K r o g e r J (1985) S e p a r a tio n -in d iv u a tio n a n d e g o id e n ­ tity s ta tu s in N ew Z e a la n d u n iv ersity stu d en ts . J Youth a n d A d o le s c e n c e 1 4 (2 ):1 3 3 -1 4 7 .

K r o g e r J (1 9 8 9 ) Id en tity in A d o le s c e n c e : T h e B a l a n c e B e t w e e n S e l f a n d O ther. R o u tled g e, N ew York.

L u y c k y K, S o e n e n s S, G o o s s e n s L (2006) T h e p e r s o n ­ a lity -id en tity in te r p la y in e m e r g in g a d u lt w o m en : C o n v er g en t fin d in g s f r o m c o m p le m e n t a r y a n a ly s e s . E u r J P ers o n a lity 2 0 :1 9 5 -2 1 5 .

M a rcia J (1989) Id en tity a n d in terv en tio n . J A d o le s c 1 2 :4 0 1 -4 1 0 .

M a rcia J (1994) T h e e m p r ic a l stu d y o f e g o iden tity.

Id en tity a n d D ev elo p m e n t: On In te rd isc ip lin a r y a p p r o a c h için d e, HA B o s m a (Ed), Couf, T h o u s a n d O a k s, s:6 7 -8 0 .

M a r c ia J (2 0 0 2 ) A d o le s c e n c e , id en tity , a n d th e B e r n a r d o n e fa m i ly . Id en tity : An In te r n a tio n a l J T h eo ry a n d R e s e a r c h . 2 (3 ):1 9 9 -2 0 9 .

R e ic h WA, S e ig e l H ( 2 0 0 2 ) A tta ch m n et, e g o id en tity d e v e lo p m e n t a n d e x p lo r a to r y in te r e s t in u n iv ersity stu d en ts . J S o c ia l P sy ch o lo g y 5 :1 2 5 -1 3 4 .

S c h u lth e is s D P B lu s te in D L ( 1 9 9 4 ) C o n trib u tion s o f f a m i l y r e la tio n s h ip f a c t o r s to th e id en tity fo r m a t i o n

p r o c e s s . J C o u n selin g D e v e lo p m e n t 7 3 :1 5 9 -1 6 6 .

S ü m e r N, C o z z a r e lli C (1994) A tta c h m e n t s ty le d iffe r ­ e n c e s in e g o id en tity s ta tu s a n d s e l f c o n c e p t. P a p e r p r e s e n t e d a t th e 6 6 th A n n u al C o n v en tio n o f th e M id w este rn P s y c h o lo g ic a l A s so cia tio n , C h ica g o , II.

S ü m e r N, G ü n g ör D (1999) Y etişkin b a ğ l a n m a stilleri ö lç e k le r in in T ü rk ö r n e k le m i ü z e r in d e p s ik o m e t r ik d e ğ e r le n d ir m e s i v e k ü ltü r le r a r a s ı b ir k a r ş ıla ş tır m a . T ü rk P sik o lo ji D erg isi 1 4 (4 3 ):7 1 -1 0 6 .

S te in b e r g L (2 0 0 2 ) A d o le s c e n c e , T h ird E d , M cg raw H ill Inc, N ew York.

T rin k e S J, B a r th o lo m e w K (1997) H ie r a r c h ie s o f a t ta c h m e n t r e la tio n s h ip s in y o u n g a d u lth o o d . J S o c ia l a n d P e r s o n a l R e la tio n s h ip s 1 4 (5 ):6 0 3 -6 2 5 .

Z im m e r m a n n P S toll F B (2002) S ta b ility o f a t t a c h ­ m e n t r e p r e s e n ta tio n s d u rin g a d o l e s c e n c e : th e influ­

e n c e o f e g o -id e n tity sta tu s . J A d o le s c e n c e 2 5 :1 0 7 ­ 124.

31

Referanslar

Benzer Belgeler

Anne ve babaya güvenli bağlanmanın birbirinden bağımsız olarak bütün benlik alanlarında olumlu değerlendirmeyle ve düşük kaygıyla ilişkili olduğu bulunmuştur.. Anne

COMPARISON OF TWO ARTiLLERY WEAPON SYSTEM BY USING LIFE CYCLE

Kaçınmacı bağlanma stili ile benlik saygısının alt boyutlarından olan kişiler arası ilişkilerde tehdit hissetme boyutu arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla

Periferik (reseptör) proteinler: İntegral proteinlere bağlı olarak bulunan küçük protein

Bu teoriye göre bebeğe bakım veren kişi ile bebek arasındaki bağlanma, bireyin gelecek yaşamındaki duygu, düşünce ve tutumlarını da etkilemektedir.. İlk yıl

Abstract: The purpose of this study was to investigate middle school students’ solution strategies in solving different types of proportional (i.e., missing value, numerical

Yazarın kliniğinde yapılmış 40 hastanın dahil olduğu randomize kontrollü klinik çalışmada ise rotator manşon hastalığı olanlarda PRP enjeksiyonu ile plasebo salin

Canlı organik adsorbentleri mikroorganizmalar; cansız organik adsorbentleri ise kullanılmış selüloz, kitosan, ağaç kabukları, talaş, reçine, sert meyve kabuk