STATÜLERİ V E BAĞLANMA S T İL L E R İ ÜZERİNDEN B İR İN C ELEM E
Ümit MORSÜNBÜL* *, Bilgen TÜMEN * *
ÖZET
Amaç: E rg en lik , E rikson 'u n p s i k o s o s y a l g e liş im k u r a m ın d a k im lik y a p ıla r ın ın o lu ştu ru ld u ğ u d ö n e m o la r a k belirlen m iştir. B a ğ la n m a k u r a m ın a g ö r e b a ğ la n m a v e k e ş f e t m e d a v r a n ış ı b irb iri ile b a ğ la n tılıdır. K im lik o lu ştu r m a s ü r e c in d e d e te m e l e t k in lik b ir e y in k e ş f e t m e d a v r a n ış ın ı o r t a y a k o y m a s ıd ır . B u y ö n leri ile k im lik v e b a ğ la n m a b irb iri ile y a k ın d a n ilişk ili g ö rü n m e k te d ir . B u ç a lış m a n ın a m a c ı e r g e n lik d ö n e m in d e k im lik sta tü ler in in b a ğ la n m a stille ri a ç ıs ın d a n f a r k l ı l a ş ı p fa r k l ı la ş m a d ı ğ ı n ı in c e len m esid ir. Yöntem: Ç a lış m a n ın a r a ş t ır m a g ru b u n u A n k a r a Ü n iv ersitesi E ğ itim B ilim ler i v e H u k u k F a k ü lte s i 1. s ın ıf ö ğ r e n c ile r i o la n 1 2 8 k ız v e 73 e r k e k o lm a k ü z e r e to p la m 201 k iş i o lu ştu r m a k ta d ır.
A r a ş tır m a d a k im lik sta tü ler in i b e li r le m e k a m a c ı ile B e n lik K im liğ i S ta tü ler i Ö lçeğ i (BKSÖ) v e b a ğ la n m a stillerin i b e li r le m e k a m a c ı ile d e İliş k i Ö lç e k ler i A n keti (İÖA) ku llan ılm ıştır. Sonuçlar: Ç a lış m a n ın s o n u ç la r ın a g ö r e k im lik s ta tü le r i b a ğ la n m a s tille r in e g ö r e fa r k lıla ş m a k t a d ır . B a ş a r ılı k im lik s ta tü s ü d ış ın d a m o r a to ry u m , ip o te k li v e d a ğ ın ık k im lik s ta tü le r i b o y u tla r ın d a b a ğ la n m a stilleri a ç ıs ın d a n a n la m lı f a r k l ı l ı k l a r sa p ta n m ış tır . Tartışma: Ç a lış m a n ın so n u ç la r ı k u r a m s a l b ilg ile r v e a r a ş t ır m a s o n u ç la r ı ile k a r ş ıla ş t ır ıla r a k tartışılm ıştır.
Anahtar sözcükler: E rg en lik , k im lik sta tü ler i, b a ğ la n m a stilleri
SUMMARY:THE RELATIONSHIP BETWEEN IDENTITY AND ATTACHMENT IN ADOLESCENCE:
A N INVESTIGATION THROUGH IDENTITY STATUS AND ATTACHMENT STYLES
Objective: A d o le s c e n c e h a s b e e n v ie w e d a s th e p e r io d o f id en tity c o n stru ctio n in E rikson 's P s y c h o s o c ia l d e v e lo p m e n t a l th eo ry . A cco rd in g to a t ta c h m e n t th eo ry , a t ta c h m e n t a n d e x p lo r a tio n a r e in te r r e la te d . T h e b a s i c a ctiv ity in th e p r o c e s s o f id en tity f o r m a t i o n is trying n e w ro les, in o t h e r w o r d s d e m o n s tr a tio n o f e x p lo r a tio n a ctiv ity . T h e s e c h a r a c t e r is t ic s s h o w th a t id en tity a n d a t ta c h m e n t a r e in te r r e la te d . T h e a im o f th is stu d y w a s to in v e s tig a te i f th e id en tity s ta tu s d iffe r e n t ia t e d a c c o r d in g to a t ta c h m e n t sty les . Method: T h e r e s e a r c h g ro u p w a s c o m p o s e d o f 1 2 8 f e m a l e a n d 73 m a l e f i r s t y e a r s tu d e n ts w h o a t te n d e d d e p e r t m a n t s o f E d u c a tio n a l S c ie n c e s a n d L a w S c h o o l in A n k a r a U n iversity. In th is r e s e a r c h , EOM -EIS (E x te n d e d V ersion o f O b jectiv e M ea su r e o f E g o Id en tity ) w e r e a d m in is t e r e d to d e t e r m in e id en tity s ta tu s a n d RSQ (R ela tio n s h ip s S c a le Q u es tio n a re ) w e r e a d m in is t e r e d to d e t e r m in e th e a t ta c h m e n t sty les . Results: In this stu d y , it w a s f o u n d o u t th a t th e d im e n s io n o f m o r a to r iu m fo r e c lo u s u r e , d iffu s io n id en tity s ta tu s d iffe r e n t ia t e d b y
a t ta c h m e n t sty les , w ith o u t o f th e e x c e p tio n o f s u c c e s fu l id en tity s t a t u s .Conclusion: F in d in g s w e r e d is c u s s e d in th e light o f P s y c h o s o c ia l D e v e lo p m e n ta l T h eo ry , A tta c h m e n t T h eo ry a n d o th e r r e s e a r c h fin d in g s .
Key words: A d o le s c e n c e , Id en tity sta tu s , A tta c h m e n t s ty le s
g ir iş
"Ben kimim?” sorusuna verilen cevap olarak kısaca tanımlayabileceğimiz kimlik kavramı yaşantımızı biçimlendirmesi, yaşantımıza yön vermesi açısından insan gelişiminde en önem
li kavramlardan biri olarak karşımıza çık
maktadır. Erikson'un (1968) tüm yaşamı ele alan gelişim kuramında ergenlik dönemi, özel
likle ileri ergenlik dönemi, kimlik gelişimi açısından önemli bir evredir. Erikson'a göre ergenlikten önce varolan tüm aynılık ve sü
* U zm . P sk ., A n k a r a Üniv. E ğ itim B ilim ler i E n stitü sü , A n k a ra .
* * KÇU., M ersin Üniv. S o s y a l B ilim le r E n stitü sü , M ersin.
reklilikler ergenlikte yeniden az ya da çok sorgulanırlar; çünkü bu evrede erken çocuk
luk döneminkine benzeyen bedensel büyüme ortaya çıkmaktadır. Büyüyen ve gelişen er
genler kendilerini ne olarak hissettikleri ile karşılaştırmalı olarak başkalarının gözünde nasıl göründüklerini bulmaya çalışırlar
(Erikson 1985, Kroger 1989).
Marcia Erikson'un psikososyal gelişim kura
mının temel kavramlarını kabul ederek, kim
lik yapılarının ölçülebilme sorunuyla yoğun olarak incelemiştir. Marcia (1989, 1994, 2002) kimliği, benliğin yapılandırılması olarak kav- ramsallaştırmıştır.
Ç o c u k v e G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D e r g is i : 15 (1) 2 0 0 8
25
Marcia (1989, 1994, 2002) seçeneklerin araştırıl
ması ve bağlanma (commitments) değişkenleri
ni göz önüne alarak dört kimlik statüsü ta
nımlamıştır. Bunlar başarılı, askıya alınmış, ipotekli ve dağınık kimlik statüleridir. Başarılı kimlik statüsünde yer alan bireyler, etkin ola
rak olası seçenekleri araştırarak bağlanmalar oluştururlar. Askıya alınmış kimlik statüsünde yer alan bireyler, etkin olarak olası seçenek
leri araştırırlar ancak belirgin bağlanmalarda bulunmazlar. İpotekli kimlik statüsünde yer alan belirgin bağlanmalarda bulunurlar ancak bu bağlanmaları oluştururken etkin araştırma sürecini yaşamazlar. Dağınık kimlik statü
sünde yer alan bireyler ise geçici araştırmalar
da bulunurlar ancak herhangi bir bağlanma oluşturmazlar.
Bowlby (1973) bağlanmayı, bakıcıya yönelik yakınlığı sürdürmeye hizmet eden içgüdüsel bir süreç ya da insanların kendileri için önem
li gördükleri kişilere karşı geliştirdikleri güçlü duygusal bağlar olarak tanımlamaktadır. Duy
gusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi yeni doğanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli ve gelişimsel açıdan işlevsel olan bağ
lanma sistemini ifade eder. Bowlby'nin kura
mına göre temel bakıcılarla yaşanan deneyim
ler içsel çalışan modelleri oluşturur. İçsel çalı
şan modellerin içeriğini bireyin kendisi ve diğerleri hakkındaki bilişleri oluşturur. İçsel çalışan modeller bebeklikten ergenliğe doğru sürekli olarak pekiştirilirler. Ergenlik dönemi
nin sonu ise içsel çalışan modellerin daha sürekli ve değişime karşı daha dirençli olduğu bir dönem olarak görülmektedir (Zimmermann ve Stoll 2002). Çocukluk döneminde bağlanma ilişkisi tek yönlüdür. Çocuk bağlanma figürünün bakım ve ilgisine gereksinim duyar. Ergenlik dönemi ilişkilerde karşılıklılık ilkesinin geçerli olduğu ve ergenin de başkaları için güvenli bir üst olmaya başladığı dönemdir (Allen ve Land 1999).
Bartholomew, Bowlby'nin içsel çalışan model
ler kavramını (bireyin kendisi ve başkaları hakkında olumlu ya da olumsuz temsillere sahip olması) , kullanarak dört bağlanma stili tanımlamıştır. Bunlar güvenli, saplantılı, kayıt
sız ve korkulu bağlanma stilleridir. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler hem kendile
rine, hem de diğerlerine ilişkin olarak olumlu
bilişsel modellere sahiptir. Saplantılı bağlanma stiline sahip bireyler olumsuz benlik ve olum
lu başkaları modeline sahiptirler. Kayıtsız bağ
lanma stiline sahip bireyler olumlu benlik ve olumsuz başkaları modeline sahiptirler. Son olarak da korkulu bağlanma stiline sahip bi
reyler ise kendileri ve diğerleri hakkında olumsuz modellere sahiptirler (Bartholomew 1990, Bartholomew ve Horowitz 1991).
Bağlanma ve kimlik ile ilgili kuramlar bir
birinden ayrı görünmesine rağmen bir çok kesişme gösterirler. Bowlby'nin kuramında bağlanma ve Erikson'un gelişim kuramında kimlik tüm yaşama yayılan süreçler olarak iş
lenmesinde rağmen bağlanma ile ilgili araştır
malar daha çok çocukluk dönemine, kimlik ile ilgili çalışmalar ise daha çok ergenlik döne
mine odaklanmıştır (Benson ve ark. 1992). Er
genlik döneminde kimlik yapılarının oluştu
rulmasındaki en önemli süreç keşfetme dav
ranışıdır. Bağlanma kuramına göre destekleyi
ci ve tutarlı davranışlar ortaya koyan ba
kıcılar çocuk için güvenli üst oluştururlar.
Güvenli üst çocukların keşfetme, araştırma davranışı ortaya koymalarında kritik bir öneme sahiptir (Ainsworth 1989). Benzer olarak kimlik gelişiminde de seçeneklerin etkin bir biçimde araştırılması ergenin güvenli bağlan
malar içinde bulunmasına bağlıdır (Marcia 1989, 1994). Güvenli bağlanma, sürekli bağlan
malara (commitments) yol açan kişiler içi ve kişilerarası keşiflerin ortaya konulmasını sağ
lar (Benson ve ark. 1992). Marcia'ya (1989, 1994) göre güvenli bağlanma seçeneklerin etkin olarak araştırılmasını ve sürekli bağlanma davranışını ortaya çıkararak başarılı kimlik statüsünün oluşmasını sağlamaktadır. Tersi durumda ise dağınık kimlik statüsü ortaya çıkmaktadır. Buraya kadar aktarılan bilgiler göz önüne alındığında kimlik bağlanma ilişki
sinde bağlanma biçiminin, kimlik biçimlen
mesindeki en önemli değişkenlerden biri olan keşfetme davranışının niceliğini ve niteliğini belirlediğidir. Etkin olarak gerçekleştirilen keş
fetme davranışı bir biçimi ile de sürekli ve sıkı bir bağlanma biçiminin oluşmasını sağla
maktadır. Bu belirleme ışığında bu çalışmanın temel amacı Marcia'ın tanımladığı dört kimlik statüsünün, Bartholomew'in tanımladığı dört bağlanma stili açısından farklılaşıp farklılaş
madığının belirlenmesidir.
YÖNTEM Araştırma Grubu
Çalışmanın araştırma grubunu Ankara üni
versitesi Eğitim Bilimleri ve Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencileri olan 128 kız ve 73 erkek olmak üzere toplam 201 kişi oluşturmaktadır.
Araştırma grubundaki katılımcıların yaşları 18-21 arasında değişirken yaş ortalaması 19,11 ve yaşlarının standart sapması ise 1,39'dur.
Araştırma grubu belirlenirken, araştırma gru
buna ders veren akademisyenlerin değer
lendirmeleri dikkate alınarak, benzer sosyo ekonomik düzeylere sahip olmaları göz önün
de bulundurulmuştur.
Veri Toplama Araçları
Araştırmada kimlik statülerini belirlemek amacı ile Benlik Kimliği Statüleri Ölçeği (BKSÖ) kullanılmıştır. BKSÖ Bennion ve Adams (1986) tarafından geliştirilmiştir. BKSÖ, ergenlerin Marcia (1966) tarafından tanımlanan dört ayrı kimlik statüsünden (başarılı, askıya alınmış, ipotekli ve dağınık) hangisinde bulun
duğunu belirlemeye yönelik, 64 maddeden oluşan bir kağıt-kalem ölçeğidir (Benion ve Adams, 1986). Ölçek Türkçe'ye Eryüksel ve Varan (1999) tarafından uyarlanmıştır. BKSÖ'nün güvenirlik ve geçerliği, İzmir ve Hatay illerinde çeşitli ilköğretim, lise ve üniversiteye devam eden toplam 337 kişilik bir örneklemden elde edilen verilerle incelenmiştir. BKSÖ'nün iç tutarlılık katsayıları başarılı kimlik statüsü için .83; ipotekli kimlik statüsü için .87; askıya alın
mış kimlik statüsü için .83 ve dağınık kimlik statüsü için .84 olarak bulunmuştur.
Araştırmada bağlanma stillerini belirlemek için İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA) kullanılmıştır. İÖA Grifin ve Bartholomew'un (1994) geliştirdiği ilişki ölçekleri anketi 30 maddeden oluşmak
tadır ve farklı maddeler toplanarak dört bağlanma prototopini ölçmek amaçlanmak
tadır. İÖA Türkçe'ye Sümer ve Güngör (1999) tarafından kazandırılmıştır. Anketin geçerlilik ve güvenirlik çalışması Sümer ve Güngör (1999) tarafından 123 öğrencinin katıldığı çalışmayla yapılmıştır. Anketin iç tutarlılık katsayılarına bakıldığında ise .27 ile .61 arasında değişmektedir. İÖA test tekrar test
güvenirliliği her iki zamanda da ankete cevap veren 92 kişilik alt grupta değerlendirilmiştir.
Bağlanma stilleri arasındaki korelasyonlar .54 ile .78 arasında değişmektedir.
İşlem
Çalışma da ölçme araçlarının sınıflar da uygu
lanması için derse giren ilgili öğretim eleman
larından izin alınmıştır. Ölçme araçları doldu
rulmadan önce araştırma grubuna çalışma ve ölçme araçları ile ilgili kısa bilgiler akta
rılmıştır. Katılımcıların çalışmaya katılımın da gönüllülük esas alınmıştır. Ölçeklerin uygulan
ması araştırmacılar tarafından bir ders saatinde yapılmış olup yaklaşık olarak 45 dakika sür
müştür.
İstatistiksel Analiz
Dört kimlik statüsünün bağlanma stilleri açı
sından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile Çok Değişkenli Varyans Analizi (MANOVA) yapılmıştır. Her bir kimlik sta
tüsündeki farklılıkları belirlemek amacı ile de Tek Faktörlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Çoklu Karşılaştırma Testi (Post-hoc test) uygu
lanmıştır. Verilerin değerlendirmesinde anlam
lılık düzeyi P<.01 olarak alınmıştır.
Sınırlılıklar
Araştırma, Ankara üniversitesi Eğitim Bilimleri ve Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrenci
lerinden oluşan araştırma grubu ile sınırlıdır.
BULGULAR
Kimlik statülerinin bağlanma stilleri açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile BKSÖ İÖA'dan elde edilen kimlik statüleri ve bağlanma stilleri puanları üzerinde yapılan MANOVA sonuçlarına göre bağlanma stilleri açısından kimlik statüleri puanlarının fark
lılaştığı saptanmıştır [ Wilks Lambda (A) = 0.548, F(i2, 505.63) = 10.76, p< .01]. Bu farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığını saptamak için tek yönlü ANOVA ve Çoklu Karşılaştırma Testi (Post-hoc test) uygulan
mıştır. Sonuçlar aşağıda her kimlik statüsü için ayrı ayrı verilmiştir.
2 7
Tablo 1 : Başarılı Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi
K aynak KT sd KO F P
G ruplar arası 882.181 2 294.060 2.359 .073
G ruplar içi 24182.410 194 124.652
Toplam 25064.591 197
Tablo 2 : Askıya Alınmış Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi
K aynak KT sd KO F P
G ruplar arası 4183.515 3 1394.505 10.483 .000
G ruplar içi 25806.349 194 133.022
Toplam 29989.864 197
Tablo 3 : İpotekli Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi
K aynak KT sd KO F P
G ruplar arası 9087.634 3 3029.211 17.394 .000
G ruplar içi 33785.139 194 174.150
Toplam 42872.773 197
Tablo T de analiz sonuçlarına göre başarılı kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır ( F (3-194)= 2-359, P>-01 )•
Tablo 2'deki analiz sonuçlarına göre askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı farklılık bulunmuş
tur ( F(3-i94)= 10.438, p<.01). Askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stilleri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma test
lerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =59.26) ile saplantılı bağlanma stili ( x =70.98 ) arasında (p<.01) saplantılı bağlanma lehine anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Korkulu bağlanma stili ( x =62.27) ile saplantılı bağlan
ma stili ( x =70.98 ) arasında (p<.01) saplantılı
bağlanma lehine anlamlı bir farklılık saptan
mıştır. Saplantılı bağlanma stili ( x =70.98 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =62.91) arasında (p<.01) saplantılı bağlanma stili lehine anlam
lı bir farklılık saptanmıştır.
Tablo 3'teki analiz sonuçlarına göre ipotekli kimlik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açı
sından anlamlı farklılık saptanmıştır ( F (3494)=
17.394, p<.01). İpotekli kimlik statüsü boyu
tunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stil
leri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =52.07 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında (p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Korkulu bağlanma stili ( x =50.75 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında
Tablo 4 : Dağınık Kimlik Statüsünün Bağlanma Stillerine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi
K aynak K T sd KO F P
G ruplar arası 6034.563 3 2011 10.542 .000
G ruplar içi 37080.810 194 191.138
Toplam 43115.374 197
(p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Saplantılı bağlanma stili ( x =54.78 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =68.34 ) arasında (p<.01) kayıtsız bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulunmuştur.
Tablo 4'teki analiz sonuçlarına göre dağınık kim
lik statüsü boyutunda bağlanma stilleri açısından anlamlı farklılık saptanmıştır (F (3-i94)=10.542, p<.01). Dağınık kimlik statüsü boyutunda bulunan farklılığın hangi bağlanma stilleri arasında olduğunu belirlemek amacı ile çoklu karşılaştırma testlerinden Scheffe testi uygulan
mıştır. Scheffe testi sonuçlarına göre güvenli bağlanma stili ( x =40.70 ) ile korkulu bağlan
ma stili ( x =55.00 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık bulun
muştur. Korkulu bağlanma stili ( x =55.00 ) ile saplantılı bağlanma stili ( x =37.50 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık saptanmıştır. Korkulu bağlanma stili ( x =55.00 ) ile kayıtsız bağlanma stili ( x =42.47 ) arasında (p<.01) korkulu bağlanma stili lehine anlamlı farklılık saptanmıştır.
TARTIŞMA
Kimlik statülerinin bağlanma stilleri açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile yapılan bu çalışmanın sonuçlarına göre kim
lik statüleri bağlanma stilleri açısından fark
lılaşmaktadır. Daha önce yapılan çalışmalarda da (Kroger 1985, Grotevant ve Cooper 1985, Benson ve ark. 1992, Sümer ve Cozzarelli 1994, Schulteiss ve Blustein 2001, Reich ve Siegel 2002) kimlik biçimlenmesinde bağlanma stilleri açısından farklılıklar olduğu yönünde sonuçlar bulunmuştur. Bu çalışmadan elde edilen bul
gulara göre başarılı kimlik statüsü dışında diğer üç kimlik statüsü boyutlarında bağlan
ma stilleri açısından farklılıklar saptanmıştır.
Kroger (1985) yaptığı çalışmasın da başarılı ve askıya alınmış kimlik statülerinde bağlanma stilleri açısından farklılıklar olduğunu ancak ipotekli ve dağınık kimlik statüleri boyutlarında farklılıklar olmadığını saptamıştır. Sümer ve Cozzarelli (1994) yaptıkları çalışmada başarılı kimlik statüsü dışında diğer kimlik statüleri boyutlarında bağlanma stilleri açısından fark
lılıklar olduğunu belirlemişlerdir. Reich ve Siegel (2002) yaptıkları çalışma da güvenli bağlanma stiline sahip kişilerin diğer bağlanma stillerine sahip kişilere göre ego kimlik gelişi
mi açısından daha ileride olduklarını belir
lemişlerdir.
Çalışma da başarılı kimlik statüsü boyutunda farklılık çıkmaması Sümer ve Cozzarelli'nin (1994) çalışması sonuçları ile benzerken, Kroger'in (1985) çalışmasının sonucuyla fark
lılaşmaktadır. Bu durum kullanılan ölçme araçlarından kaynaklanmış olabilir. Bu çalışma da ve Sümer ve Cozzarelli'nin (1994) yaptığı çalışma da aynı ölçme araçları kullanılırken, Kroger'in (1985) yaptığı çalışmada ise farklı ölçme araçları kullanılmıştır.
Çalışmanın sonuçlarına göre askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda, saplantılı bağlanma stili ortalaması diğer üç bağlanma stili orta
lamasından daha yüksek olduğu bulunmuştur.
İpotekli kimlik statüsü boyutunda ise kayıtsız bağlanma stili ortalaması diğer üç bağlanma stili ortalamasından yüksek olduğu bulun
muştur. Dağınık kimlik statüsü boyutunda ise korkulu bağlanma stili ortalamasının diğer üç bağlanma stili ortalamasından yüksek olduğu bulunmuştur. Askıya alınmış kimlik statüsü boyutunda olumlu başkaları modeline sahip olmak seçeneklerin araştırılması davranışını
2 9
ortaya çıkarırken, olumsuz benlik modeline sahip olmak seçeneklerin araştırılması davra
nışından sonra bağlanma davranışının ortaya konulmasını engellemektedir. İpotekli kimlik statüsü boyutunda olumsuz başkaları mode
line sahip olmak seçeneklerin araştırılması davranışını engellerken, olumlu kendilik mo
deline sahip olmak bağlanma davranışının ortaya konulmasını kolaylaştırmaktadır. Dağı
nık kimlik statüsü boyutunda olumsuz benlik ve başkaları modeline sahip olmak hem seçeneklerin araştırılması hem de bağlanma davranışının ortaya konulmasını engellemek
tedir (Sümer ve Cozzarelli 1994, Reich ve Siegel 2002). Olumlu başkaları modeline sahip olmak ergenlerin, bağlandıkları kişileri güven
li üst olarak belirleyip, daha bir güvenle keşfetme davranışı içerisine girmesini sağla
maktadır (Ainsworth 1989). Ergenlik döne
minde güvenli üstü ana-babalardan çok ergen
lerin arkadaşları özellikle de romantik ilişki içerisinde oldukları kişiler oluşturmaktadır (Trinke ve Bartholomew 1997). Ancak ana- babaların ergenler için önemi azalmamıştır.
Ergenler kısa dönemli kararlarında daha çok arkadaşlarının ya da romantik ilişki de olduk
ları kişilerin görüşlerini önemserken, uzun dönemli ve daha önemli konularda ana- babalarının görüşlerini önemserler (Steinberg 2002).
Kimlik biçimlenmesi, her ergenin üstesinden gelmesi gereken gelişimsel görevlerden biri
sidir. Yaşam alanları ile ilgili keşfetme dav
ranışlarını ortaya koyma ve bu yönde bağlan
ma davranışları oluşturma, yaşamın daha son
raki dönemlerinde başarılı olmak için çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenden dolayı ergenlerin kimliğini başarılı bir biçimde yapı
landırmasında, ilgili uzmanlar ergenlere yardımcı olabilirler. Ergenlerin bu süreçte yaşayacakları çatışmalarla baş etmesinde ve bu çatışmalara karşı etkili baş etme stratejileri geliştirmelerinde yardımcı olabilirler. Uzman
ların, ergenlerin kimlik yapılandırma sürecinde, bu sürece büyük etkisi olan bağlanma örün- tülerini de göz önünde bulundurmaları gerekir.
Ergenlik döneminde temel bağlanma örün- tüsü oluşturulan kişiler ile ergen arasındaki ilişkiler kimlik biçimlenmesi sürecinde önemli bir yere sahiptir. Uzmanların, ergenlerin kimlik yapılandırma süreçlerinde yaşayacakları çatış
malarda, ergenlerin temel bağlanma örüntüleri
oluşturdukları kişiler ile arasındaki ilişkileri doğru bir biçimde değerlendirmeleri, yardım sürecine büyük katkı sağlayacaktır.
Bu çalışmada kimlik değişkeni ile bağlanma değişkeni arasındaki ilişkiler kimlik statüleri ve bağlanma stilleri göz önüne alınarak ince
lenmeye çalışılmıştır. Kimlik bağlanma ilişkisi göz önüne alındığında temel olarak keşfetme davranışının niteliği ve niceliği bu ilişkinin biçimini belirlemektedir. Bu nedenden dolayı bundan sonra yapılacak çalışmalarda kimlik değişkenini hem statüler boyutunda hem de seçeneklerin araştırılmasını ve bağlanmayı ayrı ayrı ölçen modellerin, örneğin seçeneklerin araştırılması ve bağlanma değişkenlerini ayrı ayrı değerlendiren Berzonsky'nin Sosyal-bil- işsel modeli (Berzonsky 1992, 2003), Luycky ve arkadaşlarının (2006) seçeneklerin araştırılması ve bağlanma değişkenlerinin farklı düzeyleri
ni göz önünde bulundurdukları modelinin, ve ölçme araçlarının kullanılması kimlik bağlan
ma ilişkisinin niteliğini değerlendirme de daha yararlı olacaktır.
Bu çalışma da elde edilen sonuçlar çalışmanın araştırma grubunu oluşturan benzer grupları değerlendirmede kullanılabilir. Bundan sonra
ki çalışmalar da daha geniş gruplarla çalışma yapılması, kimlik bağlanma ilişkilerinin daha iyi bir biçimde değerlendirilmesini ve elde edilen sonuçların daha geniş gruplara uyarlan
masını sağlayacaktır.
KAYNAKLAR
A in sw o rth MD (1989) A tta c h m e n t b e y o n d in fa n cy . A m P s y c h o lo g is t 4 4 (4 ):7 0 9 -7 1 6 .
A llen J P L a n d D (1999) A tta c h m e n t in a d o le s e n c e . H a n d b o o k o f A t t a c h m e n t T h e o r y , R e s e a r c h a n d C lin ical A p p lic a tio n s için d e, J C a ssid y , PR S h a v e r (Ed), G u ilford P ress, N ew York.
B a r th o lo m e w K (1990) A v o id a n c e o f in tim a c y : An a t t a c h m e n t p e r s p e c t iv e . J S o c ia l P e r s o n a l R e l a tio n sh ip s 8 :1 4 7 -1 7 8 .
B a r t h o l o m e w K, H o r o w itz LM (1 9 9 1 ) A tta c h m e n t s t y le s a m o n g y o u n g a d o le s c e n t s , J P e r s o n a lity S o c ia l P s y c h o lo g y 6 1 :2 2 6 -2 4 4 .
B e n n io n LD, A d a m s GR (1986) A re v is io n o f th e e x t e n d e d v er sio n o f th e o b je c t iv e m e a s u r e o f e g o id en tity s ta tu s ; a n id en tity in stru m en t f o r u s e w ith la t e a d o le s c e n t s . J A d o le s c e n t R e s e a r c h 1 :1 8 3 -1 9 8 .
B e n s o n M J, H a ris PB, R o g e r s CS (1992) Id en tity c o n s e q u e n c e s o f a t ta c h m e n t to m o th e r s a n d f a t h e r s a m o n g le t e a d o le s c e n t s . J R e s e a r c h A d o le s c e n t 2 (3 ):1 8 7 -2 0 4 .
B e r z o n s k y M (1992) A p r o c e s s p e r s p e c t iv e o n id en ti
ty a n d s t r e s s m a n a g e m e n t. A d o le s c e n t Id en tity F o r m a tio n iç in d e GR A d a m s v e RM M o n tem a ro ry (Ed) S a g e P u b, N ew b u ry P ark, s:1 9 3 -2 1 5 .
B e r z o n s k y MD (2003) Id en tity s ty le a n d w e ll-b e in g : D o e s c o m m itm e n t m a tter? . Id en tity : An In te rn a tio n a l J o u r n a l o f T h eo ry a n d R e s e a r c h 3 :1 3 1 -1 4 2 .
B o w lb y J (1 9 7 3 ) A tta c h m e n t a n d L o s s : Vol. 2 S e p e r a tio n . B a s ic B o o k s , N ew York
E r ik s o n E H (1968) Id en tity : Youth a n d C risis. N orton, N ew York.
E r ik s o n E H (1 9 8 5 ) T h e L ife C y cle C o m p lete d . N orton, N ew York.
E r y ü k s e l GN, V aran A (1999) B e n lik K im liği S tatü lerin in D eğ erlen d irilm esi, Y a y ın la n m a m ış M a k a le.
G riffin D, B a r th o lo m e w K (1994) T h e m e t a p h y s ic s o f m e a s u r e m e n t : T h e c a s e o f a d u l t a t t a c h m e n t . A tta c h m n e t P r o c e s s e s in A d u ld h o o d : A d v e n c e s in P e r s o n a l R e la tio n s h ip s için d e, K B a r th o lo m e w v e D P e r lm a n (Ed), J e s s i c a K in g s le y P u b lish e rs, L o n d o n , Vol. 5, s:1 7 -5 2 .
G r o te v a n t HD, C o o p e r C (1985) P a tter n s o f in ter a c tio n in f a m i l y r e la tio n s h ip s a n d th e d e v e lo p m e n t o f id en tity e x p lo r a tio n in a d o le s c e n c e . C h ild D ev 5 6 :4 1 5 -4 2 8 .
K r o g e r J (1985) S e p a r a tio n -in d iv u a tio n a n d e g o id e n tity s ta tu s in N ew Z e a la n d u n iv ersity stu d en ts . J Youth a n d A d o le s c e n c e 1 4 (2 ):1 3 3 -1 4 7 .
K r o g e r J (1 9 8 9 ) Id en tity in A d o le s c e n c e : T h e B a l a n c e B e t w e e n S e l f a n d O ther. R o u tled g e, N ew York.
L u y c k y K, S o e n e n s S, G o o s s e n s L (2006) T h e p e r s o n a lity -id en tity in te r p la y in e m e r g in g a d u lt w o m en : C o n v er g en t fin d in g s f r o m c o m p le m e n t a r y a n a ly s e s . E u r J P ers o n a lity 2 0 :1 9 5 -2 1 5 .
M a rcia J (1989) Id en tity a n d in terv en tio n . J A d o le s c 1 2 :4 0 1 -4 1 0 .
M a rcia J (1994) T h e e m p r ic a l stu d y o f e g o iden tity.
Id en tity a n d D ev elo p m e n t: On In te rd isc ip lin a r y a p p r o a c h için d e, HA B o s m a (Ed), Couf, T h o u s a n d O a k s, s:6 7 -8 0 .
M a r c ia J (2 0 0 2 ) A d o le s c e n c e , id en tity , a n d th e B e r n a r d o n e fa m i ly . Id en tity : An In te r n a tio n a l J T h eo ry a n d R e s e a r c h . 2 (3 ):1 9 9 -2 0 9 .
R e ic h WA, S e ig e l H ( 2 0 0 2 ) A tta ch m n et, e g o id en tity d e v e lo p m e n t a n d e x p lo r a to r y in te r e s t in u n iv ersity stu d en ts . J S o c ia l P sy ch o lo g y 5 :1 2 5 -1 3 4 .
S c h u lth e is s D P B lu s te in D L ( 1 9 9 4 ) C o n trib u tion s o f f a m i l y r e la tio n s h ip f a c t o r s to th e id en tity fo r m a t i o n
p r o c e s s . J C o u n selin g D e v e lo p m e n t 7 3 :1 5 9 -1 6 6 .
S ü m e r N, C o z z a r e lli C (1994) A tta c h m e n t s ty le d iffe r e n c e s in e g o id en tity s ta tu s a n d s e l f c o n c e p t. P a p e r p r e s e n t e d a t th e 6 6 th A n n u al C o n v en tio n o f th e M id w este rn P s y c h o lo g ic a l A s so cia tio n , C h ica g o , II.
S ü m e r N, G ü n g ör D (1999) Y etişkin b a ğ l a n m a stilleri ö lç e k le r in in T ü rk ö r n e k le m i ü z e r in d e p s ik o m e t r ik d e ğ e r le n d ir m e s i v e k ü ltü r le r a r a s ı b ir k a r ş ıla ş tır m a . T ü rk P sik o lo ji D erg isi 1 4 (4 3 ):7 1 -1 0 6 .
S te in b e r g L (2 0 0 2 ) A d o le s c e n c e , T h ird E d , M cg raw H ill Inc, N ew York.
T rin k e S J, B a r th o lo m e w K (1997) H ie r a r c h ie s o f a t ta c h m e n t r e la tio n s h ip s in y o u n g a d u lth o o d . J S o c ia l a n d P e r s o n a l R e la tio n s h ip s 1 4 (5 ):6 0 3 -6 2 5 .
Z im m e r m a n n P S toll F B (2002) S ta b ility o f a t t a c h m e n t r e p r e s e n ta tio n s d u rin g a d o l e s c e n c e : th e influ
e n c e o f e g o -id e n tity sta tu s . J A d o le s c e n c e 2 5 :1 0 7 124.
31