• Sonuç bulunamadı

Başka bir yazarın eserini çalarak, kendisinin gibi göstermek Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. Maddesi 3. bendinde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başka bir yazarın eserini çalarak, kendisinin gibi göstermek Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. Maddesi 3. bendinde"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başka bir yazarın eserini çalarak, kendisinin gibi göstermek

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71.

Maddesi 3. bendinde “bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır” hükmü yer

almaktadır.

(2)

Alıntı yapılan eserin alenileşmiş olması

Alıntılanan eser, ana eserin önemli bir bölümünü oluşturamaz

- Alıntıların sayı ve uzunluğu:

- Eserle ticari rekabet etmek amacıyla kullanmama:

- Alıntıların yorumlara oranı:

Alıntılamanın belli olacak şekilde yapılması gerekir : Doğrudan ve dolaylı alıntılar

usulüne uygun yapılmalıdır.

(3)

Özensiz alıntı olarak da adlandırılan ve

“başkasına ait eserin kasten sahiplenmesini” amaçlamasa da kendisinden alıntı yapılan eser ya da eser parçasına yeterli ve dürüst biçimde atıf yapılmaması, “intihal” olarak isimlendirilmese de bir etik ihlaldir.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71.

Maddesi 5. bendinde “bir eserle ilgili olarak

yetersiz, yanlış ya da aldatıcı nitelikte

kaynak gösteren” kişinin altı aya kadar

hapis cezası ile cezalandırılacağı ifade

edilmiştir.

(4)

1. Kasıtsız aşırma (unintentional plagiarism) ya da istemeden aşırma (inadvertent

Plagiarism): Gerekli ve uygun bilimsel prosedürlerin göz ardı edilmesi sonucu

ortaya çıkan aşırmadır. Burada istemeden başkasının düşünce, sözcük ya da verilerini kaynağını belirtmeden kullanma söz

konusudur.

(http://webs.purduecal.edu/integrity/dishonesty/definitions-plagiarism)

(5)

2. Kasıtlı aşırma (intentional plagiarism) ya da tam aşırma (complete Plagiarism): Kasıtlı ya da tam aşırma, başkasına ait düşünce ve

çalışmaları kendine mal etmek demektir.

3. Doğrudan aşırma (Direct Plagiarism): Bir

başkasının çalışmasını alıntı işaretlerini ya da dipnot biçiminde kaynak göstermeksizin,

kelimesi kelimesine kullanmak.

(6)

4. Yeniden İfade ederek aşırma (Paraphrased Plagiarism): Başka bir kişinin analiz ya da

sonuçlarını kaynağı göstermeden, kısaltarak yeniden ifade etmek.

5. Mozaik aşırma (Mosaic Plagiarism-patch writing): Çeşitli fikir, ifade ve paragrafları aldığı kaynak bilgilerini kaldırarak bir araya getirmek ve kaynakların tanımlanmasını

zorlaştırarak, başkalarının fikir ve sözcüklerini bir mozaik haline getirmek.

Prof.Dr. İnayet Aydın, Akademik Etik

(7)

6. Dolaylı Atıf -Kaçak Atıf (Aggregator): Etik dışı sayılan bu uygulamada yazarların okudukları kaynaklarda kullanılmış olan kaynakça ve

dipnotları kullanarak aslında o kaynakları hiç görmedikleri ve yararlanmadıkları halde

doğrudan özgün kaynağa atıfta bulunmalarıdır.

Böylece kendi yararlandıkları kaynağı yok

sayarak, sanki birincil kaynakları okumuş gibi

atıf yapmaktadırlar.

(8)

7. Kendinden aşırma: Başkalarının sözcük, düşünce ve kavramlarını aşırmak ne kadar etik dışı ise bir kişinin daha önce yayınlanmış kendi çalışmalarını sanki yeniymiş gibi sunması da etik dışı bir uygulamadır ve

“kendinden aşırma” adını almaktadır.

Buradaki sorun daha önce yayımlanmış olan düşünce, metin ve verilerin sanki yeni bir çalışmaymış gibi sunulması ve daha önceden yayımlandığı belirtilmeden bütün olarak ya da kısmen tekrar kullanılmasıdır.

Prof.Dr. İnayet Aydın, Akademik Etik

Referanslar

Benzer Belgeler

Ruhsat alan eser sahibi veya mirasçılarından, kullanma yetkisini devraldığı mali hakkı bir üçüncü kişiye devretmeme borcu altındadır. 49/1 gereğince, böyle bir

Lisans Hakkının Devri ve Alt Lisans Mali hakkı devralan kişi, eser sahibinin veya mi- rasçılarının yazılı izniyle hakkını devredebildiği gibi, aynı koşullar altına

-5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu -6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu. -5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı Haklarının Korunmasına

Bu nedenle, kritik sistem geliştirme, bir düzenleyiciyi sistemin güvenilebilir ve emniyetli olduğuna ikna etmek için

tınlar gibi yığdığı küçük pırıltılarla tutuşan; tüten bir yangın gibi tekmil buhurdanlarından günlük, ödağacı, sandal kokuları dağılan; güneşi yer

2000 yılında, Jane Goodall ile birlikte, Hayvanların Etik Tedavisinde Etolog- lar: Sorumlu Hayvan Davranışı Çalışmalarında Vatandaşlar (Ethologists for the Ethical Treatment

Köyleri dolaşarak hastaları tedavi ediyorum.” Yıldırım, geldiği köy olan Bembou-Silati’ye nasıl ulaşacağını sorduğunda Sara beş ila altı saat yürü- yüş mesafesinde

Küçük ahşap kutu meraklı bakışlar altında açılır, içinden çıkan kübik tatlı şey­ ler ihtiyatla tadılır.. İşte o ünlü sözün