Türk Dünyasında Dini Yapılanma
Çarlık Rusya Dönemi Dini İdareler
• Ruslar 1788’de Orenburg’ta kurulmasına izin verilen dinî idareye Rusça Duhovnoye Sobraniye adını vermişler, müslümanlar onu, her ne kadar kendi aralarında Orenburg Müftülüğü, Ufa
Müftülüğü, Mahkeme-i Şer'iye ve Dinî İdare gibi adlarla zikretmişlerse de resmi yazışmalarında Ruhanî Meclis veya Ruhanî İdare olarak tercüme edip kullanmışlardır.
• 1788'de İç Rusya Müslümanları için Ufa'da,
• ikincisi 1831'de Kırım Müslümanları için Akmescid'de,
• üçüncüsü 1872'de Kafkasya Müslümanları için Tiflis'te, kuruldu.
Sovyet Dönemi Türkistan Dini İdaresi 1923-1918
• Çarlık döneminden kalma üç dini idareye ilaveten 14 Şubat 1923 tarihli
Türkistan MİK'nin kararıyla Mahkeme-i Şer'iye adıyla yeni bir dinî kurum tesis edildi.
• Mahkeme-i Şer’iye’nin kuruluşu ile ilgili resmi karardan bazı alıntılar yapılmıştır.
Burada yer alan ifadelere göre Mahkeme-i Şer'iye Nizamı'nda kuruluş amacı şöyle belirtilmiştir:
• "Halk arasında terakki, kültür ve insanlık düşüncelerini yaymak, hükümet ile halkı birbirine bağlamaya çalışmak, dini ıslah etmek, İslamdaki çeşitli gereksiz akımlarla mücadele etmek, halk tarafından sorulan dinî meselelere açıklık getirerek halka yönelik dinî teşvikat yapmak ve halklar arasında "İnkılabçı dinî ve fennî fikirler" yaygınlaştırmak."
• Kanunda, Dîniye Nezâreti'nin başlıca görevleri
• 1. dinî işler (din görevlilerinin ve mabedlerin yönetimi),
• 2. medenî işler (doğum, nikah, ölüm, miras gibi meselelerin çözümü) ve
• 3. eğitim işleri (dinî mektep ve medreselerin yönetimi) olarak vermektedir.
II. Dünya Savaşı ve Sonrası
• 1943 yılında müfti Abdurrahman Rasulov'un teklifi ve SSCB Yüksek Sovyeti’nin kararı ile SSCB'deki Müslümanlara ve ruhânilere ameli rehberlik etmek için dini idareler kuruldu.
• 1. Stalin’in Hitler’e karşı dış desteğe ihtiyacı vardı. Ancak uyguladığı ağır din karşıtı siyasetten dolayı tenkit ediliyordu.
Genelde dine, özelde İslama karşı gösterdiği yumuşak tutumla Avrupa’lı ittfak devletleri ve İslam dünyasından destek alabilecekti. 2. Bunun yanında, Stalin bu teklifi kabul ederek kendi müslüman kamuoyunu kazanacaktı. Çünkü o, 1942’de Kafkaslarda ve Kırımda ayaklanan milyonlarca müslümanı soykırım ve sürgünle cezalandırdığı için müslümanlar tarafından korkulu bir kişilik haline gelmişti. 3. En önemlisi, devlete ve kendisine sadık dinî idareler kurarak müslümanların dinî
hayatını kontrol edebilecekti .
• Bu arada şu idni idareler de kuruldu:
• Kuzey Kafkasya Müslümanları için Kuzey Kaskasya Müslümanları Dini İdaresi (Mahaçkala Müftülüğü)
• Güney Kafkasya Müslümanları için Güney Kafkasya Müslümanları Dini İdaresi/Şeyhulislamlığı (Bakü)
• Taşkent Diniye Nezareti 1943’te şu bildiriyi yayınlamıştır:
• "Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan müslümanlarının temsilcileri olarak bizler bütün
müslümanlar adına, sizlere sesleniyoruz. Ey aziz oğullar ve kardeşler! Ülkemizin bütün halkları ile omuz omuza verip onu, istilacı Nazilere karşı korumak için aslanlar gibi mücadele edin. Düşman Nazileri yok edin, gezegenimizde bir tane
kalmayıncaya kadar onlarla savaşın. Sovyet topraklarının her karışını savunun. Saflarınızı demir gibi güçlendirin. Allah’ın, askerlerimize yardım etmesi ve düşman karşısında hızla zaferi müyesser kılması için bütün müminleri duaya çağırıyoruz."
• Orta Asya müslümanları da cepheye maddî yardım toplamak için çok çaba harcamışlardır. O yıllarda müftü İşan Babahan b.
Abdülmecidhan yaptığı vaazlarda halkı vatan savunmasına çağırmıştır. 1944’te Orta Asya’da Savunma Sandıkları kurularak kampanyalarla aynî ve nakdî yardımlar toplanmıştır. Dîniye Nezâreti toplanan yardımları Moskova'daki Devlet Savunma Komitesi'ne gönderirken, Stalin’e takdim ettiği mektupta ona şöyle seslenmiştir: "Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dîniye Nezâreti Allah Azze ve Celle'ye ömrünüzün uzun olması ve Kızıl Ordunun düşman üzerinde zafer kazanması için dua ediyor.” Bu sandıklarda toplanan yardımlar 1.280.000 ruble nakit para ile, 117.000 ruble (senet) kredi, 63 ton tahıl ve 90.000 baş karasığır idi. Stalin buna cevaben, yazdığı mektupta bölge müslümanlarına minnettarlığını bildirmiştir.
Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi’nin Sovyet Rejimine Desteği
• Taşkent Diniye Nezareti 1943’te şu bildiriyi yayınlamıştır:
• "Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan müslümanlarının
temsilcileri olarak bizler bütün müslümanlar adına, sizlere sesleniyoruz. Ey aziz oğullar ve kardeşler! Ülkemizin bütün halkları ile omuz omuza verip onu, istilacı Nazilere karşı
korumak için aslanlar gibi mücadele edin. Düşman Nazileri yok edin, gezegenimizde bir tane kalmayıncaya kadar onlarla savaşın. Sovyet topraklarının her karışını savunun.
Saflarınızı demir gibi güçlendirin. Allah’ın, askerlerimize yardım etmesi ve düşman karşısında hızla zaferi müyesser kılması için bütün müminleri duaya çağırıyoruz."
• Orta Asya müslümanları da cepheye maddî yardım toplamak için çok çaba harcamışlardır.
O yıllarda müftü İşan Babahan b. Abdülmecidhan yaptığı vaazlarda halkı vatan savunmasına çağırmıştır. 1944’te Orta Asya’da Savunma Sandıkları kurularak
kampanyalarla aynî ve nakdî yardımlar toplanmıştır. Dîniye Nezâreti toplanan yardımları Moskova'daki Devlet Savunma Komitesi'ne gönderirken, Stalin’e takdim ettiği mektupta ona şöyle seslenmiştir:
• "Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dîniye Nezâreti Allah Azze ve Celle'ye ömrünüzün uzun olması ve Kızıl Ordunun düşman üzerinde zafer kazanması için dua ediyor.”
• Bu sandıklarda toplanan yardımlar 1.280.000 ruble nakit para ile, 117.000 ruble (senet) kredi, 63 ton tahıl ve 90.000 baş karasığır idi. Stalin buna cevaben, yazdığı mektupta bölge müslümanlarına minnettarlığını bildirmiştir.
Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dini
İdaresi’nin Kuruluş Amaçları
• Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan,
Kırgızistan ve Kazakistan SSC’deki müslüman dindarların iman ve ibadetlerine ait dinî
meselelerle ilgilenmek, dindarlara İslam
dininin esaslarını anlatma yolu ile tebliğ
etmektir.
• Bununla beraber Orta Asya ve Kazakistan
halklarını, hem kendi aralarında hem de Sovyetler Birliği'ninde bulunan bütün halklar ile kardeşçe
dost olmaya, dindarları doğru çalışmaya, hakkaniyet ve adalete davet eder. Onları,
birbirlerine kardeşçe yardım verme, büyüklere
hürmet, gençlere sevgi gösterme, kendi vatanına ve onun önderlerine son derecede sadakatli olma yönünde terbiye eder.” Nizam, madde, 7.