• Sonuç bulunamadı

MISRA VE BEYİT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MISRA VE BEYİT"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MISRA VE BEYİT

(2)

MISRA (DİZE)

Manzum edebiyat yapıtlarının her bir satırına verilen isimdir. Bir ölçüye uygun olarak söylenmiş beytin yarısına da mısra denir. En küçük anlamlı nazım birimi olan mısra, bir şiirin parçası olabileceği gibi, bağımsız bir bütün de olabilir. Yani tek mısralık şiirler de olabilir.

(3)

Divan edebiyatında kendi içinde bir bütün oluşturan mısralara mısra-i azade (bağımsız mısra) adı verilir. Ayrıca bir beytin birbirinin anlamlarını tamamlayan ya da aralarındaki anlam bağı kesin olmayan mısralarına da aynı isim verilir.

Yetkinliği, sağlam yapısı, özlü ve çarpıcı anlatımıyla dikkat çeken, her zaman kolayca anımsanabilen, dilden dile dolaşan mısralara "mısra-i berceste" ya da şah-mısra denir. 

(4)

BEYİT

Şiirde sonları uyaklı, iki dizeden oluşan, kendi içinde bağımsız bir yapısı ve anlam bütünlüğü bulunan birimdir. Bir beytin her dizesi kendi içinde bir bütün olabildiği gibi, birinci dizedeki anlam ikinci dizede de sürebilir. Beyit uzun şiirlerde anlatım birimi olarak sık kullanılır. Güçlü ve özlü söyleyişlere uygun olduğu için bağımsız tek bir şiir olarak da yazılabilir. Ya da başka şiir biçimlerinin bir parçası olarak ele alınabilir.

 

      

(5)

Divan edebiyatı beyit temeline dayalıdır.

Divan edebiyatında, bir beyitteki iki dize kendi içinde iki parçaya ayrılır. Birinci dizenin ilk parçasına sadr, son parçasına aruz ya da harb denir. İkinci dizenin ilk parçası ibtida, son parçası acz ya da darb'dir. Sadr ile aruz, ibtida ile acz arasında kalan bölüm haşv olarak isimlendirilir.

(6)

Uyaklı bir beyite "beyt-i musarra", uyaksız olanlara "ferd" ya da "müfred" denir. Divanlarda müfredler müfredat adıyla ayrı bir bölümde toplanır. Uyaklı beyitlerin olduğu bölüme de "metali" denir.

(7)

Biz bülbül-i muhrik-dem-i şevkâ-yı firaakız  Âteş kesilür geçse sabâ gül-şenimizden 

(Selimî)

Referanslar

Benzer Belgeler

Her işimizde olduğu gibi düğünlerimizin de gösterişten uzak ve sade yapılmasını tavsiye eder!. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurur: “En

Her işimizde olduğu gibi düğünlerimizin de gösterişten uzak ve sade yapılmasını tavsiye eder.. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurur: “En

bazı ökaryotlarda (Bacillus subtilis gibi) DNA bazı ökaryotlarda (Bacillus subtilis gibi) DNA görünüşte bir çok noktada plazma membranına görünüşte bir çok noktada

namazından sonra camilerde mukabele okunur. Mukabele, Kur’an-ı Kerim’i bir kişinin yuzunden veya ezbere okuyup diğerlerinin takip etmesine denir. Kur’an-ı Kerim’in bir

Bentlerden oluşan nazım şekillerinde ise çalışmanın çok fazla ve gereksiz uzun olmaması amacıyla maddenin geçtiği mısra ve anlamca ona daha yakın olan bir

Herkes birbirinin hareketini öğrenir ve grupta seçtiği bir kişinin adını ve formunu yaparak yer değiştirir, yanına gittiği kişi bir başkasının adını

Divan şiirinin şekil mimarisinde mısra ve beyit en küçük bir nazım birimini teşkil ettiği gibi tek başlarına da en küçük birer nazım şekli

Eskiden yalnızca özel kalem ile çizdikleri için adları çizici