İlkokuma Yazma Öğretiminde Yöntem Savaşları
Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ
Giriş
Dil dünyayı değiştiren, geliştiren ve yöneten en önemli güçtür.
Bu güce ulaşmanın yolu etkili bir dil öğretimidir.
Dünyamızda dil öğretimi çalışmalarının uzun bir geçmişi vardır.
Bu çalışmalarda çeşitli teori, yaklaşım, yöntem ve
teknikler geliştirilmiştir.
Giriş
Yöntem
Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük’te yöntem, “bir amaca erişmek için izlenen yol, usül, sistem, prosedür, politika” olarak açıklanmaktadır.
Öğretim Yöntemi;
Eğitimin amaçlarına ulaşmak, öğrencilerin öğrenmelerini kolaylaştırmak için kullanılan düzenli ve sistemli yollardır.
İlkokuma yazma öğretim yöntemleri ise öğrencilere temel dil becerilerini kazandırmak için uygulanan yöntemlerdir.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri
Alfabetik dillerde 100’e yakın ilkokuma yazma öğretim yöntemi vardır. Bunlar;
1.Parçadan Bütüne İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri, 2.Bütünden Parçaya İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri, 3.Karma Yöntemler,
olmak üzere üç grupta toplanmaktadır.
Bazı uzmanlar tarafından geliştirilmiş özel yöntemler de vardır.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri Parçadan Bütüne
Alfabe (Harf) Yöntemi: Öğrencilere “a” dan “z” ye kadar alfabedeki harfler sırasıyla öğretilir. Her harf iyice öğrenilinceye kadar tekrar yapılır. Bütün harflerin adları, büyük küçük yazılışları öğretildikten sonra harfler
birleştirilir ve heceler oluşturulur, hece tabloları verilir. Giderek üç veya dört harfli heceler öğretilir. Hecelerden kelimelere, kelimelerden de
cümlelere doğru ilerlenir.
Ses (Fonetik) Yöntemi: İlkokuma yazma öğretimine seslerle başlanır. Önce sesli harfler ardından sessiz harfler öğretilir.Seslerin öğretilmesinde alfabetik sıra izlenir, seslerle harfler ilişkilendirilir. Opak dillerde bir ses farklı biçimlerde yazıldığından sesle birlikte aynı sesi veren diğer harflerde öğretilir.Örneğin Fransızca’da [o] sesini öğretirken “o, au, eau ve eaux,”, [i] sesini öğretirken “i ve y” de verilmektedir.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri Parçadan Bütüne
Hece Yöntemi: Ses-harf yerine hecelere ağırlık verilir.Önce bir sessiz ve bir sesli harften oluşan basit heceler öğretilir.Giderek üç ve dört harfli hecelere geçilir. Hecelerle kelimeler, kelimelerle cümleler yapılır. Hece yapısı basit ve kolay olan dillerde etkili bir yöntemdir. Örneğin Türkçede 6 tür hece vardır.
Ancak hece yapısı karmaşık dillerde bu yöntemi uygulamak zordur.Bazı Avrupa dillerinde 5-20 arasında değişen hece yapısı bulunmaktadır.
Kelime (Bak-Söyle) Yöntemi: Bu yöntemde önce kelimeler öğretilir, kelimeler birleştirilerek cümle ve metin oluşturulur. Kelime bir resimle birlikte verilir.
Öğrenci resimlerle kelimeleri birleştirir ve anlamını bulur. Resimsiz kuru ve sıkıcı bir yöntemdir, istenilen başarıya ulaşılamaz. Somut kelimelerin resimleri yapıldığından bu kelimelerle başarı sağlanır, ancak soyut kelimelerde sorunlar yaşanır. Başlangıçta öğrencinin iyi bildiği kısa ve tek anlamlı kelimeler verilir.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri Bütünden Parçaya
Hikâye Yöntemi: Öğrencilere önce kısa bir hikaye verilir. Öğrencinin dikkati ve ilgisi hikayeye çekilir, okunur ve anlamı üzerinde durulur. Hikâyedeki cümlelerin tanınması için okuma işlemi tekrar edilir. Öğrencilerin cümleleri tanımalarının ardından kelimelere geçilir ve giderek kelimeler öğelerine ayrılır.
Cümle Yöntemi: Savunucularına göre etkili bir yöntemdir.Çünkü gerçek dil birimini oluşturan ne kelime ne de harftir.Sadece cümledir.Cümle düşünce birimleri olan tam fikirleri ifade etmektedir.Eğer cümle doğal dil birimi ise okuma ve konuşmanın da doğal birimi yine cümle olmaktadır.Bu yöntemde öğrencilere önce cümle
verilmekte anlamıyla birlikte bunu okuması ve yazması istenmektedir.Başlangıçta kısa ve basit cümleler seçilmektedir.Bu cümleleri öğrenen öğrencilere kelimeler tanıtılmakta, kelimeler hecelere, giderek harflere ayrılmaktadır.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri Bütünden Parçaya
Cümlecik Yöntemi: Cümlecik kısa cümlelerdir.Örneğin ”Ali bak.” gibi.Bu
yöntemin dayandığı temel ilke bir cümlecik tek kelimeden daha anlamlı ve ilgi çekicidir.Bu nedenle öğrencilere bir cümle parçası verilerek okuma yazmaya başlanır.Öğrenci cümleciği kolay öğrenmekte ve kelimelerine
ayırmaktadır.Zamanla kelimeler de ögelerine ayrılmaktadır.
Kelime Yöntemi: Kelimeler bütün olarak verilmektedir.İlk derslerde kelimeler
“bak-söyle “yönteminde olduğu gibi öğretilmektedir.Her kelimenin öğrenci
tarafından hatırlanacağı özel bir şeklinin olduğu kabul edilmektedir.Hatırlamayı kolaylaştırmak için kelimeler yüksek sesle tekrar edilmekte ya da çağrışım
yapması için resimlerle birlikte öğretilmektedir.Her verilen kelime cümle ya da cümlecik içinde tekrar edilmektedir.Eğer kelimeler yöntemli bir şekilde verilirse, öğrenciler anlayarak okumayı gerçekleştirmektedir.
İlkokuma Yazma Öğretim Yöntemleri Karma Yöntemler
Seçkin (Eklektik) Yöntem: Parçadan bütüne ve bütünden parçaya giden yöntemlerinin bir karışımı dır.
Cümle kelimeler heceler harfler heceler kelimeler cümle
Diğer Karma Yöntemler: Bunlar sesleri ayırma-birleştirme, heceleri ayırma- birleştirme, kelimeleri ayırma-birleştirme gibi çeşitli yöntemlerdir. Karma
yöntem olarak alanda çok sayıda yöntem vardır.Bazıları kelime,(semi-globales), karma(mixtes) ve bütünleştirici (intégratives) ,(idéo-visiuelle), bilinçlendirme yöntemi vb. olarak bilinmektedir.
Yöntemlerin Dayandığı Teoriler
Kelime tanıma işlem ve sürecini açıklamak için çeşitli teoriler geliştirilmiştir.
Bunlara kelime tanıma teorileri denilmektedir.
İlk teori Şifreyi Çözme teorisi,ikincisi Görsel Birleştirme teorisidir.
Ardından Kelimeyi Bütün Algılama ve Tahmin Etme Teorisi gelmektedir.
Bunlar ilkokuma yazma öğretimine yön veren teorilerdir.
Kelime Tanıma Teorileri
Şifreyi Çözme Teorisine göre kelime tanıma işlemi ses, harf ve hecelerin birleştirilmesiyle yani alfabetik yolla gerçekleşir.
Kelimeyi Bütün Tanıma(Toptan Algılama) Teorisine göre kelime resim gibi bütün olarak tanınır.
Birbirine zıt görüşler içeren bu teorilerin ilki parçadan bütüne diğeri ise bütünden parçaya okuma yazma öğretim yöntemlerine dayanak olmuştur.
Alanda sert tartışmalar ve eleştiriler yapılmıştır.
Yöntem savaşları ortaya çıkmıştır.
Kelime Tanıma Teorileri
Şifreyi Çözme Teorisi
Bu teoriye göre “okumak şifreyi çözmek” demektir.
-Şifre, sözlü dilin işaret ve harflerle yazılmasıdır.
-Yazı, sözlü dilin harflerle şifrelenmiş halidir.
-Şifreyi çözmek için kelimenin harf ve hecelerini iyi
bilmek, bunları birleştirmek gerekir.
Kelime Tanıma Teorileri
-Okuma öğretimine, kelimenin en küçük birimi olan harflerle başlanır. Harfler birleştirilerek hece ve kelimelere ulaşılır.
- Okuma öğretiminde parçadan bütüne gidilir, kelimelerin sesli okunması öğrenilinceye kadar çalışılır.
Kelime Tanıma Teorileri
Kelimeyi Bütün Tanıma Teorisi
Dünyamızda 1900’lü yıllara doğru okuma konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır.
Emile Javal, okuma sırasında gözün hareketlerini laboratuar ortamında bir metrekarelik ekrana yansıtarak incelemiştir.
Javal’a göre okuma sırasında göz sıçrayarak ilerlemektedir. Bir göz duruşunda harf ve hece değil kelimeler bütün görülmektedir.
Bu görüşler Edmund Burke Huey tarafından da desteklenmiştir.
Huey, 1908 yılında göz hareketlerini ölçmek için bir cihaz geliştirmiş ve gözlerin sıçramalarla ilerlediğini saptamıştır.
Kelime Tanıma Teorileri
Benzer çalışmaları Mc.Cattell de 1885 yılında yapmıştır.
Mc.Cattell’in araştırmalarına göre göz bir duruş sırasında, kelime biçiminde düzenlenmiş harfleri görmekte, kelimeleri bütün algılamaktadır.
Bu araştırmalar üzerine Kelimeyi Toptan Algılama Teorisi ile Tahmin Etme Teorisi gündeme gelmiştir.
Bunlar eski teorilere tamamen zıt işlem ve süreçleri savunur.
Kelime tanıma işleminin ses ve harfleri birleştirerek değil, resim gibi toptan alınarak gerçekleştirildiği öne sürülür.
Kelime Tanıma Teorileri
Kelimeyi Bütün Tanıma Teorisi
Kelimeyi Toptan Algılama Teorisi de denilmektedir.
Okuma, yazılı kelimeleri bütün olarak tanıma ve belleğe yerleştirme işlemidir.
Okuma sırasında kelime, ses ve harfleri birleştirerek değil, resim gibi bütün olarak tanınır.
Bu teoriye göre “okumak anlamak” demektir.
Okuma işlemi Şifreyi Çözme ve Görsel Birleştirme Teorisine tamamen zıt süreçlerle açıklanır.
Kelime Tanıma Teorileri
-Okuma sırasında kelimeler bütün olarak algılanır ve belleğe gönderilir, -Bellekte önceden depolanmış kelimelerin görüntüleriyle karşılaştırılır ve anlamıyla birleştirilir.
-Kelimenin bütün olarak algılandığı savunulduğundan
okuma sürecinde ses ve harfleri birleştirme işlemine karşı çıkılır.
Kelime Tanıma Teorileri
Bu teoriye dayalı olarak ilk okuma yazma öğretiminde öğrencilere önce cümle verilmiş cümlenin anlaşılmasından sonra kelime, hece ve harfleri öğretilmiştir.
Bütünden Parçaya Okuma Yazma Modelleri ile Yöntemleri,
Cümle,cümlecik ve Kelime Yöntemleri gündeme gelmiştir.
Okuma yazma öğretimine anlamlı bir bütün ile başlanmış ve bütün giderek parçalarına ayrılmıştır.
Kelime Tanıma Teorileri
Seçmeli okuma, atlayarak okuma, hızlı okuma gibi okuma türleri gündeme gelmiştir.
Okumada görme alanının genişletilmesi, kelimeleri
bütün tanıma, hızlı bellekten yararlanma, atlayarak
okuma, seçmeli okuma, kaymağını alma, yerini bulma
gibi teknikler yaygınlaşmıştır.
Kelime Tanıma Teorileri
Birbirine zıt görüşleri savunan bu teoriler alanda uzmanlar arasında çeşitli tartışmalara neden olmuştur.
İlkokuma yazma öğretiminde yöntem savaşları başlamıştır.
Cümle ve kelime yöntemi uzun yıllar katı bir şekilde
savunulmuştur.
Son yıllarda kelime tanıma işlem ve sürecini açıklayan yeni modeller geliştirilmiştir.Bunlar;
-İkili Yol Modeli,
-Okuma ve Yazma Gelişim Modeli, -Okuma Modeli gibi sıralanmaktadır.
Yeni Modeller
İkili Yol Modeli
Bu modeli Coltheart 1978 yılında geliştirmiştir.
Dünyamızda yıllardır tartışılan kelime tanıma işlem ve süreçlerini birleştiren bir modeldir.
Modele göre okuma sürecinde yazılı kelimeleri tanımak için iki yol kullanılmaktadır.
Birincisi ses birleştirme (alfabetik) yoludur. Yani sesler, harfler ve heceler birleştirilerek kelime tanıma
işlemidir.
Bu yol daha çok ilkokuma yazma öğrenirken kullanılır.
İkili Yol Modeli
İkincisi ise bütün tanıma (toptan algılama) yoludur.
Bu işlemde okuyucu okuma yazma sürecinde zihinsel sözlüğüne kaydettiği bilgilere başvurarak kelimeyi bütün olarak tanır
(Rieben,2004).
Bu yolu okuma becerileri gelişmiş okuyucular kullanır.
Gelişim sürecine bağlı olarak okuyucular her iki yolu da kullanır.
İlkokuma yazma sürecinde alfabetik yol, okuma yazma becerileri ilerledikçe bütün tanıma yoluna başvurulur.
Kısaca bu modele göre okuyucu kelime tanıma sürecinde hem alfabetik hem de bütün tanıma(toptan algılama) yolunu kullanır.
Bu gelişmeler üzerine çoğu ülkede bütünden parçaya okuma yazma öğretim yöntemleri uygulamadan
kaldırılmıştır.
Günümüzde yaygın olarak ikili yol modeline dayalı yöntemler kullanılmaktadır.
Bu anlayışla ilkokuma yazma öğretimine seslerle
başlanmakta,seslerle harfler eşleştirilmekte,harfler ve heceler öğretilerek kelime tanımaya geçilmektedir.
Günümüz Uygulamaları
SONUÇ
İkili yol modeli ile ilkokuma yazma öğretiminde
yıllardır tartışılan kelime tanıma işlemi birleştirilmiş ve alanda uzlaşma sağlanmıştır.
Bu uzlaşma okuma yazma öğretim süreci, yöntem ve uygulamalarına yansımıştır.
Böylece alanda yöntem savaşları sona ermiştir.
Dileğimiz öğrencilerin ilkokuma yazmayı daha etkili,
hızlı öğrenmeleridir.
Ülkemizde
Ülkemizde Atatürk dönemi eğitim programlarında cümle yöntemine yer verilmemiştir.
1924 İlkmektep Müfredatında ilkokuma yazma öğretmek için harf yöntemi öngörülmüştür. Öğretim sürecinde önce harflere yer
verilmiş ardından hece, kelime ve cümlelere geçilmiştir.
1926 İlkmektep Müfredatında önemli bir değişiklik yapılmamış yine harf yöntemine devam edilmiştir.Sadece kelime aşamasında
“yedi sekiz yaşındaki çocukların bildiklerini ve ekseriyetle kullandıkları kelimeleri öğretme,”esas alınmıştır.
Ülkemizde
1930 İlkmektep Müfredatında yeni Türk harfleri verilmiştir.Bilindiği gibi 1928 yılında “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” ile harf devrimi yapılmış ve “Okuma Yazma Seferberliği” başlamıştır. 1930
Programında 1924, 1926 İlk Mektep Müfredatlarında dikkat edilmesi gerekli hususlar aynen verilmiştir. Sadece yazı öğretimiyle ilgili yeni kurallar getirilmiştir.
1936 İlkmektep Müfredatında ilkokuma yazma öğretim yöntemine
eklemeler yapılmıştır. Programda, “ilk harfler verildikten sonra kelime ve cümleciklere geçilmesi, daha sonra fiş cümleleri oluşturulması”,
istenmiştir. Bu fiş cümlelerinden metin oluşturulmuş, daha sonra da çözümlemeye geçilmiştir. Yani önce parçadan bütüne gidilmiş cümleler oluşturulmuş ardından fiş cümleleri çözümlenmiştir. Verilen yöntemde birleştirme ve çözümleme birlikte kullanılmıştır.
Ülkemizde
1948 yılında ilkokul programı değişmiştir. 1948 İlkokul Programında:
“İlk okuma yazmaya, basit cümleler ve kelimelerle başlanacaktır.
Zamanla bu cümleler kelimelere, kelimeler hecelere, heceler ise
harflere bölünecek; bu çözümlemeler sonucunda elde edilen kelime, hece ve harflerle yeni cümleler ve kelimeler oluşturulacaktır.”
denilerek, cümle yöntemi verilmiştir. Böylece bütün okullarda cümle yöntemiyle okuma yazma öğretilmeye başlanmıştır.
1948 İlkokul Programı ile uygulamaya konulan cümle yöntemi, 2004 yılına kadar sürmüştür.
2004 İlköğretim (1-5.Sınıflar) Türkçe Dersi Öğretim Programı ile Ses Temelli Cümle Yöntemine geçilmiştir.
Böylece ülkemizde de yöntem savaşları sona ermiştir.