• Sonuç bulunamadı

Nasrettin Hoca Eşeğe Neden Ters Binmiş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nasrettin Hoca Eşeğe Neden Ters Binmiş"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nasrettin Hoca Eşeğe Neden Ters Binmiş

Günlerden bir gün Hoca, eşeğine binerek, arkasına takılan bir takım insanlarla birlikte, camiden eve dönerken birdenbire durur, hayvandan iner ve yüzü insanlara dönük olarak eşeğe ters biner, yani semere ters oturur. Bunu görenler yaptığı hareketin nedenini sorarlar. Hoca şöyle der:

-Düşündüm taşındım, eşeğime böyle binmeye karar verdim çünkü saygısızlığı hiç sevmem.

Siz önüme düşseniz, arkanızı bana dönmüş olacaksınız; usulsüzlük saygısızlık olur. Ben önde gitsem, size arkamı çevirmiş olacağım ki bu da doğru değildir.

Böyle ters bindiğim zaman ise hem ben önünüzden giderim, siz de ardımdan gelmiş olursunuz; hem de karşı karşıya bulunuruz!

Ben De Vardım

Nasrettin Hoca bir gün komşusuyla konuşuyormuş, komşusu demiş ki:

– “Ya hocam dün gece sizin evden bir gürültü çıktı. Neydi o?”

Hoca:

– “Hiç sadece hanımla biraz tartıştık kavuğum merdivenlerden yuvarlandı”, demiş.

Komşusu:

– “Yahu hocam hiç kavuktan bu kadar ses çıkar mı?”, demiş.

Hoca da: – “Ya anlasana kavuğun içinde ben de vardım”, demiş.

A török szöveg forrása: https://www.masal.org/nasrettin-hoca-fikralari.html Kép forrása: Wikipedia

Referanslar

Benzer Belgeler

Nasreddin Hoca fıkralarının motifleri bazı bölgelerimizde o bölge halkına ait fıkralarda görülür. Türk mizah yaşamında önemli bir yere sahip olan

Taşlıcalı Yahya’nın sadece Gencîne-i Râz mesnevîsindeki bu makale ve hikâye bile bize, bu yüzyılda Divan şiirinin hangi noktalara kadar yükseldiğini, bir çok Divan

Evde kaybettiği yüzüğü evin içi karanlık olduğundan dolayı dışarıda araması; ipte asılı gömleğin rüzgâr sebebiyle yere düşmesinden dolayı içinde

birdenbire durur, hayvandan iner ve yüzü insanlara dönük olarak eşeğe ters biner, yani semere ters oturur.. Egy nap Naszreddin szamárháton, nyomában egy csoport emberrel

Hoca’nın şahsında, Türk halkı olarak asırların süzgecinden geçirerek adeta kitlesel kabullere dönüştürdüğümüz değer yargılarımız kadar, yoksulluk,

Bu açıdan bakıldığında fıkralar genel itibariyle Faulstich’in sınıflandırdığı medyaların gelişim basamaklarının tümünde varlık göstermiştir (Kayaoğlu,

Hoca, çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu Ali, ağacın arkasından gizlice yaklaşmış ve Hoca’nın başındaki kavuğu kapmış.. Hoca ne olduğunu anlayamadan

Fıkraların tamamında olduğu gibi, bazı Nasreddin Hoca fıkralarında da mantık sınırlarını zorlayan çelişkiler, tecahül-i arif veya terdîd sanatı ile yapılır.