• Sonuç bulunamadı

TRABZON BAROSU Çocuk Hakları Komisyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TRABZON BAROSU Çocuk Hakları Komisyonu"

Copied!
31
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TRABZON BAROSU Çocuk Hakları Komisyonu

MÜSTEHCENLİK SUÇU ( TCK MD:226 ) UYGULAMALARININ

ÇOCUK ADALET SİSTEMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

( TRABZON ADLİYESİ ÖRNEĞİ ) ve

MEGAN KANUNUN UYGULANABİLİRLİĞİNİN TARTIŞILMASI

KASIM 2021

(2)

TRABZON BAROSU Çocuk Hakları Komisyonu

MÜSTEHCENLİK SUÇU ( TCK MD:226 ) UYGULAMALARININ

ÇOCUK ADALET SİSTEMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

( TRABZON ADLİYESİ ÖRNEĞİ ) ve

MEGAN KANUNUN UYGULANABİLİRLİĞİNİN TARTIŞILMASI

KASIM 2021

(3)

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ………...1

I-MÜSTEHCENLİK SUÇU NEDİR?...3

A-) İç Hukukta Düzenleniş Şekli…....……….………...3

B-) Müstehcenlik Suçlarında Uluslararası İşbirliği.………....5

1-) Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi (NCMEC)...6

2-) Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL)………... ….………..7

3-) Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı ( İnterpol )………...…….7

II-TRABZON ADLİYESİ 2020 YILI MÜSTEHCENLİK SUÇU VERİLERİ………...8

A-Veri Grafikleri……….……….8-9-10 B-Verilerin Özeti……….…….…..11

C-Verilerinin Değerlendirmesi: Uygulamadaki Eksiklikler ve Öneriler………...………...12

1-) Çocuğun Cinsel Dokunulmazlığına Yönelik Suçlar İçin Verilen HAGB Kararları ve Uygulamada Yarattığı Boşluk…………..12

a-) Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi) Kapsamında İlgili Düzenleme………..…...13

b-) 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Kapsamında İlgili Düzenleme ………..……....13

c-) Megan Kanunu ve Uygulaması………...……..15

2-) Yetkisizlik Kararlarının Değerlendirilmesi…………...……...17

3-) Faili Meçhul Sayılarının Değerlendirilmesi………...17

4-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Uygulamasının Değerlendirilmesi ………..………..….18

a-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Yapısı……..19

b-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Yapısına İlişkin Eleştiriler………...20

5-) Uzlaştırma Verilerinin Değerlendirilmesi…………...………22

SONUÇ……….………....25

(4)

ÖNSÖZ

Trabzon Barosu olarak faaliyet alanlarımızın başında, çocuk hakları çalışmaları gelmektedir. Bu çalışmaları yaparken biz avukatları diğer meslek gruplarından ayıran en önemli farkımız, çocuk adalet sistemi içerisinde bizzat uygulayıcı olarak da faaliyet göstermemizdir.

Bu özelliğimiz uygulama içerisindeki eksiklikleri çok daha kolay fark etmemizi sağlamaktadır.

Elinizdeki çalışmada son dönemde internet kullanımının artması ile yaygın şekilde çevrimiçi işlenmeye başlayan müstehcenlik suçunun yargılamasına ilişkin sorun ve çözüm önerilerini içermektedir. Suçlarla mücadelede cezaların arttırılması yerine önleyicilik anlamında önerilerde bulunan çalışmanın, uygulamanın güçlendirilmesi ve çocukların korunmasında yeni bakış açıları getirmesini dileriz.

Çocuk Hakları Komisyonumuz tarafından kaleme alınan çalışmaya, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının ve Ceza Mahkemelerinin değerli katkıları için içten teşekkürlerimizi iletiriz.

Son söz olarak; çalışmalarını yıllardır istikrarlı şekilde sürdüren ve il sınırlarını aşarak ulusal baza taşıyan Çocuk Hakları Komisyonumuza, tüm Baro mensuplarımız adına teşekkürlerimizi sunarız.

Av. Sibel SUİÇMEZ

TRABZON BAROSU BAŞKANI

(5)

TEŞEKKÜR

Ağır iş yüklerine rağmen; elinizdeki çalışmanın hazırlamasında çok önemli katkılar sunan başta Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ceza Mahkemeleri kalem personeli olmak üzere; müstehcenlik suçlarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Uğur MİCAN ve değerli katibi Sümeyye ALPER’e, uzlaştırmadan sorumlu Cumhuriyet Savcısı Derya KIRATLI AKÇADAĞ’a, raporun son okumasını yaparak değerli önerilerde bulunan Av. Murat AYDIN’a Komisyon olarak teşekkür ederiz.

Yine özel bir teşekkür de özverili çalışmaları için Baro Kalem Müdürü Talih KÖSE ve Baro personelimize iletmek isteriz.

ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU

(6)

1

GİRİŞ

Yargı hizmetlerinde hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın geliştirilmesi için Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığının 11/07/2016 tarihli, 2017/168 sayılı genelgesi uyarınca tüm adliyeler, senelik faaliyet rapor hazırlamaktadır. Bu raporlar, ilgi adliyenin faaliyet alanı kapsamında çok önemli veriler ortaya koymaktadır.

Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun 2020 yılı faaliyet raporu incelendiğinde, en çok karşılaşılan suç türlerinin 16. sırasını “müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak” suçunun oluşturduğu görülmektedir. 20 si 18 yaş altı olmak üzere toplam 349 şüpheli bu suç kapsamında soruşturulduğu anlaşılmaktadır.1

Daha önceki faaliyet raporlarında ilk 20 suç içerisine hiçbir zaman girmeyen müstehcenlik suçuna ilişkin, 2020 verileri Çocuk Hakları Komisyonumuz tarafından daha ayrıntılı bir alt inceleme tabi tutularak, uygulamaya ilişkin iş bu rapor hazırlanmıştır.

1Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun 2020 yılı faaliyet raporu s:68

(7)

2

(8)

3

I- MÜSTEHCENLİK SUÇU NEDİR?

A-) İç Hukukta Düzenleniş Şekli

Müstehcenlik Suçu; Türk Ceza Kanunu’nun Üçüncü Kısım Topluma Karşı Suçların 7. Bölüm Genel Ahlaka İlişkin Suçlar bölümünde md:

226 da düzenlenmiştir. Buna göre;

Müstehcenlik

Madde 226- (1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,

b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,

c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,

d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,

e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,

f) Bu ürünlerin reklamını yapan,

Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(9)

4

(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

Yukarıda da görüleceği üzere, müstehcenlik suçu her ne kadar Kanunun genel ahlaka karşı suçlar bölümünde düzenlenmiş olsa da, sayılan suçların önemli bir kısmında korunan hukuki değer çocuklardır.

Koruduğu hukuki değerde karma bir yapıya sahip müstehcenlik suçunun, kanun sistematiğinde niteliği itibari ile çocuğun cinsel istismarı başlığı altında değerlendirilmemiş olması; çocukların

(10)

5

cinselliğine yönelik suçlara ilişkin soruşturmalarda, bu suçun göz ardı edilmesine neden olabilmektedir.

Oysa ki özellikle bu suç tipinin internet üzerinden işlenmesinin mümkün olması ve internete giriş yaşının da çok düşmesi, bu suçu yaygın işlenen suçlardan biri haline getirmiştir. Örneğin sadece 2021 yılı mayıs ayı içerisinde Almanya’da 400.000 üyesi olan bir çocuk pornografi sitesi tespit edilip kapatılmıştır Avrupa polis teşkilatı Europol tarafından yapılan operasyon kapsamında, “Darknet”te (ana akım arama motorları ve tarayıcılarla ulaşılamayan yasadışı ve gizli internet ağı) adı geçen site ile bağlantılı çok sayıda pedofili sohbet sitesinin de kapatıldığını açıklanmıştır.2 Tek bir örnek bile bu suçun yaygınlığını net şekilde ortaya koymaktadır.

Ayrıca müstehcenlik suçlarının diğer bir özelliği de, birçok soruşturma dosyasında görüldüğü üzere, çocuk istismarına giden yolda sıklıkla öncü bir rol üstlenmeleridir. Çocukların gelişimine uygun olmayan ve iç dünyalarında ciddi hasar bırakan müstehcenlik suçu ile mücadele, çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik diğer suçların oluşumunda da ciddi bir önleyicilik özelliği göstereceği muhakkaktır.

B-) Müstehcenlik Suçlarında Uluslararası İşbirliği

Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi giriş kısmında yapılan, “…Çocukların cinsel sömürüsünün ve istismarının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin (ICT) çocuklar ve failler tarafından artan kullanımı ile ilgili olarak endişe verici oranlara ulaştığı ve çocukların cinsel sömürüsü ve istismarını engellemek ve

2 https://medyascope.tv/2021/05/04/almanyada-400-binden-fazla-uyesi-olan-cocuk- istismari-agi-cokertildi/

(11)

6

bununla mücadele etmek için uluslararası işbirliği gerektiği dikkate alınarak..” tespiti; müstehcenlik suçunun en önemli aracı haline gelen internetin çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik suçlardaki rolünü, uluslararası alanda da teyit etmektedir.

Bu teyit, birçok uluslararası işbirliğini de beraberinde getirmiş ve gerek özel şirketler gerekse devletler arasında güçlü bilgi alışveriş ağları kurulmuştur. Şirketlerin özellikle de sosyal medya platformlarının mutad uygulamasında; kullanıcı bilgilerinin kamu kurumları ile paylaşmadaki isteksizlikleri, çocuk pornografisi ve benzer suçlarda tam tersine dönmekte, veri paylaşımı konusunda güçlü işbirlikleri ortaya koyulmaktadır. Bu kurumların bazıları şunlardır:

1-) Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi (NCMEC)

Yukarı başlıkta belirttiğimiz bilgi paylaşan uluslararası kuruluşların başında, Türkiye’deki müstehcenlik soruşturmaların önemli bir kısmının başlatan bilgileri paylaşan, Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi ( National Center Of Missing & Exploited Children) (NCMEC) gelmektedir.

Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi; ABD Kongresi tarafından kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur.

Birçok paydaşı olan (Youtube, Facebook, Twitter ve Pinterest…) merkez, Türkiye’deki soruşturmalarında önemli bir çıkış noktası haline gelmiştir. İşleyişi kısaca paydaşlarının çocuk pornosu içeren URL’leri CyberTipline sitesine bildirilmesi, bu bildirimlerin incelenip raporlaştırılması ve son olarak bu raporların ilgili ülke kolluk teşkilatı ile paylaşılması şeklindedir.

IP adreslerinin kayıtlı olduğu il Başsavcılıklarına yollanan “Ncmec raporları”, emniyet müdürlüklerinin siber suçlar şubeleri tarafından

(12)

7

tetkik edilerek, IP adresinin kullanıcısı şüpheliler tespit edilmeye çalışılmaktadır.

Bu sistem müstehcenlik suçunu diğer suçlardan ayıran bir diğer özelliği de ortaya koymaktadır. Buna göre, soruşturmaları başlatan ihbarların önemli bir kısmı yurtdışı kaynaklıdır. Yurtdışından gelen verilerin doğru işlenmesi ve hukuka uygun delillendirilmesi, bu suçla mücadelede en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır.

2-) Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL)

Bir Avrupa Birliği kuruluşu olan Europol, en az iki Avrupa Birliği ülkesini ilgilendiren uluslararası nitelikteki suçları ( çocuk pornografisi, her türlü inşa ticareti, nükleer maddelerin yasadışı ticareti, kara para aklama vb.) soruşturmaktadır. Türkiye EUROPOL ile 15.07.2004 tarih ve 25523 sayılı Resmi Gazete’de, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Polis Teşkilatı Arasında İşbirliğine İlişkin Anlaşmasını onaylayan Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğe girmesi ile stratejik düzeyde işbirliğine girmiştir .3

3-) Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı ( İnterpol )

Türkiye’nin de üyesi olduğu uluslararası teşkilat, yaklaşık 190 ülkenin polis teşkilatlarının işbirliği ile suçlarla mücadele edilmeye çalışılmaktadır. Bünyesinde barındırdığı veri tabanları sayesinde, birçok suçla mücadele de önemli sonuçlar alınmaktadır. Söz konusu veri tabanı hizmetleri neticesinde İNTERPOL tarafından dünyada her ay ortalama 10 çocuk pornografisi mağduru eşkalinin tespit edilip kurtarıldığı belirtilmektedir.4

3 https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2004/07/20040715.htm

4 https://www.egm.gov.tr/interpol/interpolhizmetler

(13)

8

İNTERPOL-EUROPOL ile ilişkiler, Emniyet Genel Müdürlüğü Dairesi Başkanlığınca yürütülmektedir.5

Her iki teşkilatın bildirimleri ile ülkemizde başta çocuk pornografisi olmak üzere birçok müstehcenlik suçu soruşturması yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.

II-TRABZON ADLİYESİ 2020 YILI MÜSTEHCENLİK SUÇU VERİLERİ

A-Veri Grafikleri

Grafik-1

5 https://www.egm.gov.tr/interpol/hakkimizda

(14)

9

Grafik-2

Müstehcenlik Suçuna İlişkin Yapılan Soruşturmaların Sevk Maddeleri

Grafik-3

0 50 100 150 200 250 300 350 400

226/1-a 226/1-b 226/2 226/3-1 226/3-2 226/4

(15)

10

TCK MD:226/3-1 Kapsamında Yapılan Soruşturma İşlemlerinin Akıbeti

Grafik-4

Faili Çocuk Olmayan Sanıklara Karşı Açılmış Davaların Akıbeti

Grafik-5

0 50 100 150 200 250

Yetkisizlik Derdest Dava KYOK Birleş.

Md:226/3-1

0 2 4 6 8 10 12 14 16

Açılan Davaların Akıbeti

(16)

11 B- Verilerin Özeti

1-) 2020 yılı içerisinde müstehcenlik suçuna ilişkin 436 soruşturma dosyası açılmıştır.6

2-)Toplamda 436 soruşturmanın 169’una ilişkin, il dışı Başsavcılıklarının yetkili olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

3-)Açılan davalardan 4 tanesinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verilmiştir. Bunların 1 tanesi çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik olmayan md:226/4 kapsamında verilmiş, diğer 3 adet HAGB kararı doğrudan çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik fıkralardan verilmiştir.

4-) Soruşturmaların 124 tanesinin Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı ile kapanmıştır.

5-)Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun 2020 yılı faaliyet raporuna göre müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak suçu soruşturma dosyasının 71 tanesi faili meçhul kalmıştır.7

6-) Hem soruşturma makamının elinde soruşturması devam eden hem de derdest dava dosyalarının önemli bir kısmı, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulundan gelecek müstehcen içeriğe ilişkin bilirkişi raporlarını beklemektedir.

7-) Uzlaştırma bürosuna gönderilmiş müstehcenlik suçu dosyası bulunmamaktadır.

6 Bu rakamlar Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca Trabzon Barosu ile paylaşılan rakamlardır.

7 Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun 2020 yılı faaliyet raporu s:66

(17)

12

C- Verilerinin Değerlendirmesi: Uygulamadaki Eksiklikler ve Öneriler

1-) Çocuğun Cinsel Dokunulmazlığına Yönelik Suçlar İçin Verilen HAGB Kararları ve Uygulamada Yarattığı Boşluk

Bir kısım hükümleri çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik suçlardan olan müstehcenlik suçuna ilişkin yargılamalar sonucunda;

çocuk pornografisi bulundurma suçu da dahil olmak üzere bazı fıkralardaki ceza miktarları göz önüne alındığında8, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Yukarıda Trabzon Adliyesi 2020 verileri incelendiğinde de uygulamada bu suçlara ilişkin HAGB verilebildiği görülmektedir.

Bu işleyişte, Komisyon olarak sorunlu bulduğumuz husus şudur:

Örneğin çocuk pornografisi bulundurma suçundan HAGB almış bir kişi, çocuklarla kolaylıkla temas edebileceği yerlerden olan, bir kreşte çalışabilmesine izin verilmeli midir?

Bilindiği üzere HAGB kararları özel bir sicile kaydedilmekte, sadece Mahkeme ve Savcılıklar tarafından görülebilmektedir. Adli sicil kayıtlarında ise görülmemektedir. Bu durumda çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik bir suçtan HAGB almış bir kişinin, çocuklarla düzenli ilişki gerektiren bir işe girmek istediğinde, adli sicil kaydında bu kayıt bulunmadığı için işverenin bu durumu değerlendirme imkanı bulunmamaktadır. Aynı şekilde, adli sicilinde çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik bir suçtan ceza aldığı görülse dahi, işverenin kişisel tercihiyle çocuklarla düzenli ilişki gerektiren bir işe alınması hukuken mümkündür.

8 TCK md:226/1: 6 aydan 2 yıla kadar TCK md:226/2: 6 aydan 3 yıla kadar

TCK md: 226/3-2. cümle: 2 yıldan 5 yıla kadar

(18)

13

Alt başlıklarda çocuğun cinsel dokunulmazlığına ilişkin suçlardan hüküm giymiş kişilerin, mahkumiyet sonrası çocuklara düzenli ilişkin gerektiren mesleklere alınmada; ulusal, uluslararası ve yabancı hukuklarda ne gibi düzenlemeler olduğundan aktarılacaktır.

a-) Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi) Kapsamında İlgili Düzenleme

Çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunmasına ilişkin hazırlanmış ve Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesin de 2.

Bölümünde yer alan Önleyici Tedbirler Bölümü md: 5/3 de,

“Taraflardan her biri, kendi iç hukukuna uygun olarak, çocuklarla düzenli ilişki gerektiren bu mesleklere girişte bu meslek adaylarının çocuklara cinsel sömürü veya istismar fiillerinden hüküm giymemiş olduğundan emin olmak için gereken yasal ve diğer tedbirleri alır.”

düzenlenmektedir.

Böylece Sözleşme taraf ülkelere, çocuğun üstün yararı ilkesini gözeterek çalışma hürriyetine belli sınırlılıklar içinde istisna getirmesi için yükümlülükler getirmiştir. Bu bağlamda alt başlıkta Türkiye’deki iç hukuk düzenlemeleri incelenecektir.

b-) 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Kapsamında İlgili Düzenleme

Hukuk sistemimizde, işlediği suç neticesinde çocuklarla yakın temas kurabileceği mesleklere alınmama yaptırımı, 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri bölümünde düzenlenmektedir :

(19)

14

“Madde 108-(9) Birinci fıkradaki koşullu salıverme süreleri, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı suçundan, 103 üncü maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı suçundan, 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında da uygulanır. Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı, dörtte üç olarak uygulanır. 188 inci madde hariç olmak üzere bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aşağıdaki tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir:

e) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak

f)Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak …”

Buna göre cinsel suçlar yönünden değerlendirildiğinde , ancak TCK md:103 ve 104 maddeler kapsamında mükerrir olma durumunda, infaz hakimi tarafından sadece denetimli serbestlik süreleri içerisinde çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışması ve çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanma kararı verebileceği düzenlenmektedir. Bu yükümlülüğe ilişkin işlemler denetimli serbestlik müdürlüklerince

(20)

15

yerine getirilir. 9 Görüldüğü üzere, suçlar arasında müstehcenlik suçu düzenlenmemiştir. Ayrıca düzenlenen suçların alt ve üst sınırları, yargılama süreleri ve bu suçlara özel infaz rejimleri göz önüne alındığında, bu suçlardan mükerrir hale gelmek pratikte zaten çok zor olduğundan, bu maddelerin uygulanması pratikte ciddi anlamda zorlaşmaktadır.

Trabzon Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün verilerine göre 5275 sayılı Kanunun 108/9-e ve f bentlerinin hiç uygulaması olmamıştır.10 Böylece her ne kadar mevzuatımızda çocuklara yaklaşmama gibi bir kısıtlılık halinin belli şartlarda mümkün olduğu halde, bu kısıtlamanın pratikte uygulamasının olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 2. Bölümünde yer alan Önleyici Tedbirler Bölümü md: 5/3 de düzenlenen önleyici tedbirin nasıl uygulama bulabileceği tartışılmalıdır.

c-) Megan Kanunu ve Uygulaması

Farklı ülke uygulamalarına bakıldığında diğer akla gelen önleyicilik içeren uygulamalardan bir diğeri de, cinsel suçlardan mahkum olan kişilere ilişkin bir sicil tutulması ve bu sicile tabi olanlara belli kısıtlılıklar getirilmesidir.

9 Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi Ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik md: 11-12

10 Trabzon Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından Trabzon Baro Başkanlığına gönderilen 2021/749 Muh. sayılı ve 12.08.2021 tarihli yazı cevabında; “İlgi sayılı yazınız ile müdürlüğümüzden bilgi sorulan 5275 sayılı yasanın 108/9-e ve f bentlerinin müdürlüğümüz görev ve sorumluluğunda olmasına rağmen; yapılan UYAP sorgulamalarında Mahkemelerce verilen ve günümüze kadar uygulanan herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.”

(21)

16

Bu konudaki en bilinen uygulama, 1996 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerinde çıkarılan Megan Kanunudur.11 12Megan Kanunu, Megan Nicole Kanka isimli 7 yaşında çocuğun, komşusu tarafından kandırılarak cinsel istismar edilip öldürmesi ile başlayan tartışmaların neticesinde çıkarılan bir kanundur. Sanığın daha önceden, çocuğun cinsel istismar suçu da dahil başka suç kayıtlarının olması tartışmanın temelini oluşturmuştur. Kamuoyunda birçok çevre; komşuları ile ilgili bu bilgilerin aile ile zamanında paylaşılsa idi, çocuklarını korumada daha dikkatli olacakları savunmuşlardır. En nihayetinde kamuoyundaki bu tartışma, çocuğun cinsel istismarı suçları faillerine yönelik bir sicil tutulması ve tutulan sicillerin (yaşadıkları adres dahil olmak üzere) kamuoyu ile paylaşılmasını düzenleyen Megan Kanunu kabul edilmesi ile sonuçlanmıştır.

Cinsel suçlara ilişkin sicil tutulması İngiltere, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde de kabul edilmektedir. Ancak bunlardan hiçbiri sicilleri aleni olarak yayınlamamakta, bilgiler kamu kuruluşları ile gerektiği kadar paylaşmaktadır.

Hümanist ceza hukuku anlayışını benimseyen 2005 tarihli Ceza Hukuku Reformu ile hükümlüler açısından 2 temel husus kabul edilmiştir.

Bunlardan ilki, hak yoksunluklarının denetimli serbestlik süresince sınırlı şekilde kabul edilmesidir. Bir diğer ise, infaz sürecinde hükümlülerin iyileştirilerek onurlu bir bireyi olarak topluma kazandırılmalarıdır.

11 Selman DURSUN, Özellikle Mağduru Çocuk Olan Mükerrir Cinsel Suç Faillerin Karşı Toplumun Korunması Bağlamında Megan Kanunu Hakkında Soru ve Cevaplar

CHKD, Cilt: 2, Sayı: 1-2, 2014, s. 235-

240.(http://www.selmandursun.com/?page_id=35)

12 Selman DURSUN, Megan Kanunu (ABD.’nde Cinsel Suç Faillerinin Sicile Kaydı ve Sicil Bilgilerinin Kamuya Açıklanması), AÜEHFD, Cilt: VIII, Sayı: 1-2, 2004, s.

233-262

(22)

17

Cinsel suçlar sicili uygulaması, bu iki ilke açısından da istisnalar getireceği için çok iyi tartışılmalı ve kişi mahremiyetleri ölçüsüzce ifşa edilmeksizin, temeline çocuğun üstün yararını alan dengeli bir tartışma üzerinden yürütülmelidir. Bizim de kanaatimiz Amerika Birleşik Devletlerinde en uç örneğini gördüğümüz ölçüsüzce bilgilerin ilan edilmesi, kabul edilebilir nitelikte olmadığıdır. Ancak gizli bir sicilde, sadece ilgili kamu kurumlarının ulaşılabilirliğini sağlanarak, örneğin çocuklara kolaylıkla temas edebilecekleri işlere alınmamalarını sağlayacak sınırlılıkta düzenlemelerin makuldür. Bu gibi bir sicilde elbette müstehcenlik suçunun çocuklara yönelik işlenen fıkra hükümleri kapsamındaki faillerinin de, suça sürüklenen çocuklar ayrıksı tutulmak üzere, bulunması gerektiği kanaatindeyiz. Müstehcenlik suçu; her ne kadar Türk Ceza Kanunu açısından çocuğun cinsel istismarı bölümünde düzenlenen bir suç olmamasına rağmen; çocuğu cinsel bir obje olarak görebilen bu suç hükümlülerinin, tehlikelilik durumlarının en az çocuk cinsel istismarı failleri kadar olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.

Bu başlık altında son olarak dikkat çekilmesi gereken hususta, soruşturma işlemlerinde şüphelilerin meslekleri tespit edilirken çoğunlukla şüpheli şahıs beyanı ile bağlı kalındığıdır. İhbar zorunluluğu olan özel kanun uygulamaları açısından bir boşluk oluşmaması için, mutlaka her şüphelinin çalışma durumu SGK kayıtları üzerinden kontrol edilmelidir.

2-) Yetkisizlik Kararlarının Değerlendirilmesi

Yetkisizlik sayısının yüksekliği, dikkat çeken bir diğer durumdur.

Yukarıda da belirtildiği gibi, müstehcenlik suçlarının çok önemli bir kısmı yurtdışı kuruluşlar üzerinden gelen, müstehcenlik suçu kapsamında kullanılan IP adresi ihbarlardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle de suçun işlendiği yerin tespitinde IP in kayıtlı olduğu il önem kazanmaktadır. Türkiye’de internet altyapısının durumu sebebiyle,

(23)

18

örneğin İstanbul’da yaşayan bir kişinin IP adresi Trabzon’a kayıtlı olabilmekte ve bu durumda IP kaydı Trabzon olmuş olsa da, suçun işleyen kişi ve suçun işlendiği yer başka bir il olabilmektedir. Tüm bu özel durum karşısında, Trabzon iline ait Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu tarafından hazırlanan faaliyet raporunda sayıların sadece Trabzon iline ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda internet üzerinden işlenen suç istatistikleri değerlendirilirken, bu özel durumun da her zaman göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

3-) Faili Meçhul Sayılarının Değerlendirilmesi

2020 yılı istatistiklerinde dikkati çeken diğer durum, 71 adet faili meçhul ve 124 adet soruşturmada verilen takipsizlik kararlarıdır.

Yukarıda da açıklandığı üzere müstehcenlik suçlarının önemli kısmı doğrudan bir mağduru olmaksızın topluma karşı işlenebilmektedir. Bu nedenle soruşturmanın etkinliğini takip edecek ve gerektiğinde itiraz edebilecek bir taraf çoğu zaman bulunmamaktadır. Bu sebeple; faili meçhul dosyaların aydınlatılması için, teknolojinin tüm imkanlarından olabildiğince faydalanmak ve etkin bir soruşturma yürütmek ayrı bir önem arz etmektedir.

4-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Uygulamasının Değerlendirilmesi

Müstehcenlik suçlarında bilirkişi rapor alma konusunda da ciddi problemler yaşanmaktadır. Birçok dava ve soruşturma dosyası, bilirkişi raporlarının yasal süresi içinde dosyalara gönderilmediği için derdest şekilde beklediği gözlemlenmiştir.

Yargıtay yerleşik içtihatlarında; elde edilen suç materyallerine ilişkin bilirkişi raporu alınması gerektiği kabul etmekte, hakimlerin bilirkişi

(24)

19

raporu alıp almama konusundaki takdir yetkisini kabul etmemektedir.13 Ayrıca yine Yargıtay birçok kararında bilirkişi raporu alınması konusunda; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu işaret etmektedir..14 a-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Yapısı

Bu noktada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kapsamında oluşturulan kurulun; yapısı ve bilirkişilik yapma ehliyeti önemli bir tartışma konusudur. Kurul, 21/06/1927 tarihli 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu kapsamında düzenlenmiştir.

Kurulun yapısı, 02/07/2018 tarihinde esaslı şekilde değişmiştir. Son değişiklik neticesinde Kurul, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanının belirleyeceği biri başkan olmak üzere Bakanlığın beş birim amirinden teşekkül etmektedir.15 Görevleri arasında , 1117 sayılı Kanunla kendisine verilen görevlere ilaveten, Türk Ceza Kanununun 426, 427 ve 428 inci maddelerinde tanımlanan suçlarla ilgili olarak yargı organlarına resmi bilirkişilik yapmakta sayılmıştır.1617

13 Gülden ATİLLA ÖZTÜRK, Türk Ceza Kanununda Müstehcenlik Suçu, Doktora Tezi 2018 s.12

14 Yargıtay 4 CD. 2020/14725 E., 2021/3041 K. 28.01.2021 tarihli kararı, “…Sanığın TCK'nın 226/3. maddesi uyarınca cezalandırılmasına dayanak A. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 06/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; incelemeye konu görüntülerin çocuk yaşta kız çocuklarına ait müstehcen görüntüler olduğu kanaati belirtilmiş ise de, rapor içeriğinin yeterli olmadığının anlaşılması karşısında, suça konu görüntülerin içeriğinde çocukların kullanılıp kullanılmadığı konusunda, yöntemine uygun şekilde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’ndan bilirkişi raporu aldırılarak, bu görüntülerde çocukların kullanılıp kullanılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA”,

15 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu md: 2/4

16 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu md: 2/3

(25)

20

b-) Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Yapısına İlişkin Eleştiriler

2018 yılı değişikliği öncesinde kurula seçilecek kişiler daha geniş kapsamlı, belli kıdem ve nitelikler aranırken18, 2018 yılı değişikliği ile bu düzenlemeler tamamen kaldırılmıştır. Oysa ki bilirkişi Kanuna göre, bilirkişi ancak alanında belgelenmiş bir uzmanlığı olmalı ve bu uzmanlığı belli süre kıdemle desteklemelidir.19

17 Burada atıf yapılan maddeler 765 sayılı eski TCK ya ait olup, 5237 sayılı Kanundaki karşılığı TCK md:206’dır.

18Başbakanlık

b) Başbakanlık tarafından en az onbeş yıl kamu hizmeti yapmış kişiler arasından seçilecek bir üye,

c) Adalet Bakanlığı tarafından idari nitelikte görevlerde bulunan hakim ve Cumhuriyet savcıları arasından seçilecek bir üye,

d) İçişleri Bakanlığı tarafından üst kademe yöneticileri arasından seçilecek bir üye, e) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından, Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri arasından seçilecek iki üye,

f) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tıp dalından seçilecek bir üye,

g) Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, güzel sanatlar dalında ün yapmış kişiler arasından seçilecek bir üye,

h) Yüksek Öğretim Kurulunun, sosyal bilimler dalında akademik kariyer yapmış ve en az doktor unvanını almış üniversite öğretim elemanları arasından seçeceği bir üye, i) Diyanet İşleri Başkanı tarafından Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasından seçilecek bir üye,

j) Ankara, İstanbul ve İzmir Gazeteciler cemiyetlerinin tespit edecekleri birer basın mensubu aday arasından Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce kura ile tespit edilecek bir üye,

k) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca en az daire başkanı düzeyinde seçilecek bir üye,

olmak üzere on bir üyeden teşekkül eder.

19 6754 sayılı Bilirkişi Kanunu md:10/1-

f) Bilirkişilik yapacağı uzmanlık alanında en az beş yıl fiilen çalışmış olmak ya da daha fazla çalışma süresi belirlenmiş ise bu süre kadar fiilen çalışmış olmak.

g) Meslek mensubu olarak görev yapabilmek için mevzuat tarafından aranan şartları haiz olmak ve mesleğini yapabilmek için gerekli olan uzmanlık alanını gösteren diploma, mesleki yeterlilik belgesi, uzmanlık belgesi veya benzeri belgeye sahip olmak.

(26)

21

Tartışmada tam bu iki düzenleme kapsamında çıkmaktadır. Tamamen idari hiyerarşi altında görev yapan kurul üyelerinin, Mahkemeler için bağımsız bilirkişilik görevlerini yerine getirmelerinin mümkün olamayacağı iddia edilmektedir. Kanun’da seçilecek kişilerin niteliğine ilişkin hiçbir belirleme yapılmamıştır. Ayrıca mevcut uygulamada Kurul’un müstakil bir internet sitesi bulunmadığı gibi, kimlerden oluştuğu vb hiçbir bilgiye Bakanlığın internet sitesinde de yer verilmemektedir.

Özellikle Yargıtay’ın müstehcenlik suçlarında, Mahkemelere zorunlu olarak bilirkişiye başvuru zorunluluğu getirmesi ve bu bilirkişi olarak kanundan kaynaklı olarak Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu işaret etmesi ortaya sorunlu bir uygulama çıkarmaktadır.

Konu bir bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi önüne de gelmiştir.

20/10/2017 tarihli İrfan SANCI başvurusunda20,

“….61. İlk olarak başvuruya konu dava, Koruma Kurulu raporuna dayanılarak açılmıştır. Alıntılanan Yargıtay ilamları da incelendiğinde söz konusu Kurul raporlarının müstehcenlik davalarında önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır (bkz. §§ 27, 28). 1117 sayılı Kanun’un 6. maddesi düşünsel, toplumsal, bilimsel, estetik değeri olan sanat eserlerini 1117 sayılı Kanun kapsamı dışına çıkartarak kurulun denetim yetkisini kısıtlamış olmakla beraber Kanun'da hangi eserlerin düşünsel, toplumsal, bilimsel ya da estetik değere sahip olacağı hususunda bir belirleme yapmamıştır. Eserlerin esas niteliğini saptayacak ve eserin nevine göre değişen uzmanlar tarafından yapılan ön incelemeden geçmeksizin incelemenin bürokratların çoğunlukta

ğ) Bilirkişilik temel ve alt uzmanlık alanlarına göre belirlenen yeterlilik koşullarını taşımak

20 Başvuru No: 2014/20168 (

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/20168)

(27)

22

olduğu on bir üyeli kurulca yapılması aslında düşünsel, toplumsal ya da sanat eseri olarak değerlendirilmesi gereken ilgili eser hakkında bu nitelikleri haiz olmadığı yönünde raporlar verilmesine neden olmaktadır. Bu şekilde içinde pedagog ve cinsel sağlık uzmanı dahi olmayan kişilerden oluşan kurulca 1117 sayılı Kanun kapsamına alınan eserler hakkında genel ve soyut ifadelerle hazırlanmış kararlarla muzır neşriyat kararı verilmesi, ifade ve basın özgürlükleri açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.”

Yukarıda verilen karara esas Kurul yapısı, 02/07/2018 tarihli değişiklik öncesine ilişkindir. 2018 değişikliğinden sonra Kurul yapısı, tamamen bürokratik bir özelliğe bürünmüş ve bilirkişilik niteliklerinden tamamen uzaklaşmıştır. Yargıtay uygulaması ve Kurulun yapısı birleştirildiğinde, müstehcenlik suçunun kapsamına yönelik yargının yargılama yetkisi, bilirkişi raporları ile önemli ölçüde idarenin güdümünde kaldığı anlaşılmaktadır. Bir hukuk devletinde kabul edilebilir bir durum değildir.

Bu uygulamanın yargılamaya diğer olumsuz etkisi de, tüm bilirkişi incelemelerinin Türkiye çapında Kurul’a gönderilmesi sonucu oluşan yoğunluk nedeniyle, gerek Savcılıklar gerekse Mahkemeler uzun süre bilirkişi raporu beklemek zorunda kalınmaktadırlar.

5-) Uzlaştırma Verilerinin Değerlendirilmesi

2020 soruşturma verileri incelemesinden ortaya çıkan diğer sonuç, hiçbir dosyanın uzlaştırma bürosuna iletilmemiş olmasıdır. Burada ilk tartışılması gereken konu, müstehcenlik suçunun uzlaştırma kapsamında olup olmadığıdır.

CMK md:253 de uzlaştırmaya tabi suçlar sayılmıştır. Müstehcenlik suçunun şikayete bağlı olmaması ve CMK md:253-1-b de sınırlı sayıda sayılan suçlar arasında olmaması sebebiyle reşit kişiler bakımından

(28)

23

uzlaşmaya tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak suça sürüklenen çocuklar söz konusu olduğunda, CMK md:253-1-c maddesinde özel bir düzenleme bulunmaktadır. Buna göre; mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların uzlaşmaya tabi olduğu belirtilmektedir. Müstehcenlik suçu içerisinde üst sınırı 3 yılı aşmayan suçlar bulunduğu yukarıda belirtilmiştir. Bu durumda bu suçların faili çocuk olması durumunda, CMK md:253-1-c maddesindeki düzenleme sebebiyle uzlaştırmaya tabi olacağı düşünülebilir. Ancak bu sonuca ulaşabilmemiz için, Kanun’da düzenlenen diğer bir istisnai hükmü de tartışmak gerekmektedir. CMK md:253/3 de, “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez.” düzenlemesi bulunmaktadır.

Kanun maddesinde açıkça “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar”

düzenlemesi karşısında, TCK’nın ilgili bölümüne atıf yaptığı kabul edilerek ve müstehcenlik suçunun genel ahlaka karşı işlenen suçlar bölümünde düzenlendiği dikkate alındığında; suça sürüklenen çocukların 3 yıl ve daha aşağısı müstehcenlik suçlarında, belirli bir mağdurun varlığı halinde, uzlaştırmaya tabi olduğu kanaatindeyiz.

Uygulamada konuya ilişkin diğer bir durumda; alternatif çözümler daire başkanlığının uygulayıcılara kolaylık olması açısından, tüm alternatif çözüm kurumlarına tabi olan suç listelerini internet sitelerinde yayınlamaktadırlar.21 Bunlarda en geniş kapsamlı olanı tartışmasız uzlaştırmadır. Uzlaştırmaya tabi suçlar listesi incelendiğinde ise,

“sadece çocuklar için uzlaştırmaya tabi suçlar” arasında müstehcenlik

21 https://alternatifcozumler.adalet.gov.tr/

(29)

24

suçunun 3 yıl ve aşağısı fıkralarına yer verilmediği görülmektedir.22 Yargı makamları açısından bir bağlayıcılığı olmamakla birlikte, uygulamada tereddütte hasıl olabilecek bu eksikliğin giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

2020 yılı verileri incelendiğinde; müstehcenlik suçunun, suça sürüklenen çocuklar yönünden uzlaştırma kapsamında kalan madde hükümlerince bir soruşturma olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple;

uzlaştırma bürosuna gönderilmiş faili çocuk olan, müstehcenlik suçuna ilişkin bir soruşturma dosyası bulunmamaktadır.

22https://alternatifcozumler.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/1312021135737u zla%C5%9Ft%C4%B1rma%20kapsam%C4%B1na%20giren%20su%C3%A7%20listesi%2 013-01-2021%20PDF.pdf

(30)

25 SONUÇ

Çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik suçlar, kamuoyunda en çok infial uyandıran suçların başında gelmektedir. Çalışmamızda bu suçlar içerisinde çevrimiçi işlenmesi imkanı sebebiyle hızla artan ve illegal olarak ciddi bir pazar payına ulaşan müstehcenlik suçu incelenmiştir.

Müstehcenlik suçuna ilişkin kendine özgü problemler tartışılırken, çocuğun cinsel dokunulmazlığı suçlarına, hatta cinsel suçlara ilişkin de bazı önerilerde bulunulmuştur.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, çocuğun cinsel dokunulmazlığına yönelik suçların kamuoyunda en çok infial uyandıran suçlar arasında olması, bu suçlarla mücadelede hem avantaj hem de dezavantaj oluşturmaktadır. Avantaj oluşturmasının sebebi, suçlarla mücadelede kamuoyu desteğinin mücadeleye önemli katkılar vermesi iken, dezavantajlı kısmı ise bu baskının çoğu zaman yüzlerce yılda damıtılarak elde edilen hukuk ilkelerinin kenara atılması taleplerini de beraberinde getirmesidir.

Tutukluluk müessesinin toplumca ve üzülerek belirtilmedir ki bir kısım hukukçularca dahi halen anlaşılamamış olması, kovuşturma ve özellikle de soruşturmaları adeta bir yargısız infaz süreçlerine döndürmektedir.

Suçun işlendiği kişi ve işleniş şekli ne olursa olsun, şüpheli ve sanıkların adil yargılama haklarını zedelenmesine sebep olmamalıdır.

2005 yılından bu yana Türk Ceza Kanunu ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda cinsel suçlara ilişkin yapılan değişikliklerin neredeyse hepsi, cezaları ve infaz rejimlerini ağırlatıcı nitelikte olmuştur. Ancak ortaya çıkan sonuç, cinsel suçların işlenmesinde görünür bir azalma meydana gelmediğidir. Bilakis orantısız cezalar zaman zaman cezasızlığı da beraberinde getirebilmektedir.

(31)

26

Artık suçlarla mücadelede önleyici tedbirlerin öne çıkarılması gerekmektedir. Bu anlamda da Megan Kanunu şeklinde kişi hak ve özgürlüklerini ölçüsüzce ihlal edenler gibi olmasa da, bu alanda ölçülü hukuki düzenlemelere gerek vardır. Bunlardan biri de cinsel suçlar için kapalı bir sicil tutulması ve bu sicildeki kişilerin belli mesleklere girebilmelerinde kısıtlanmalar getirilmesi olabileceği kanaatindeyiz.

Bu gibi düzenlemeler, elbette cinsel suçlar gibi karmaşık bir yapıya sahip suçların önlenmesi için tek başına yeterli değildir. En nihayetinde uygulandığı gelişmiş ülkelerde, cinsel suçlar hala önemli bir sorundur.

Ancak ülkemizde suçlarla mücadelede tek yolun, cezaları sonuna kadar arttırmak ve hükümlüleri olabildiğince cezaevinde tutmak olmadığı;

önleyici düzenlemeler ve mekanizmaların kurulması konusunda yeni yolların açılabilmesi için değerli olabilecek tartışmaları beraberinde getirebileceği kanaatindeyiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Maternal komplikasyonlar ise, sıklıkla koryoamnionit (7) ve tedavinin bir parçası olarak kabul edilen uzatılmış yatak istirahati yapan erken doğum eylemi veya preterm erken

Bildirildiğine göre pek çoğu toplum arasında çok daha az dikkat çektiği için intihar bombaları olarak yetiştiriliyorlar..  Ampakaman bölgesinde

81 il için oluşturulan 81 hükümlü endeksi arasında birbirlerine en çok benzeyen profilleri ortaya çıkarmak amacıyla uygulanan Hiyerarşik Kümeleme Analizi

Daha sonra, gü- nümüzde özgün işlevini kaybeden Trabzon Bedes- ten’inin benzer bir işlevle yeniden kullanımı için 2000 yılında gerçekleştirilen restorasyon

Amaç: Ankara Numune Hastanesi Nöroloji, Nöroşirürji ve Radyoloji ortak takımı tarafından Ocak 2017 ve Eylül 2018 tarihleri arası karotis stentleme yapılan toplam 104 olgu ve

Ertesi gün yap~lan ilk resmi görü~melerde Sunay, Türkiye'nin bar~~~ ve dayan~~ma yanl~s~~ oldu~unu, savunma ittifaklar~n~~ bugün için kaç~ n~lmaz gördü~ünü, ancak zümreci

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, 15 Şubat'ta yürürlüğe giren Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin

Kaynak Hatice, Acar Hakan , Acar Yüksel Baykara, Kırımsoy Emrah, Aydın Murat, Antakyalıoğlı Şahin, Çocuk Adalet Sistemi Sosyal Çalışma Görevlileri İçin Başvuru Kitabı