• Sonuç bulunamadı

Laparoskopik koledokolitiazis tedavisi (Olgu Sunumu) (*)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Laparoskopik koledokolitiazis tedavisi (Olgu Sunumu) (*)"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

End,•Lfıp. t� Miııi,mıt lıırıaırvCtrrnlıi 1994; 1;120-123 GENEL CERRAHİ

Laparoskopik koledokolitiazis tedavisi (Olgu Sunumu) (*)

Semih OOGAN ( .. ), Uğur SUNGURTEKiN (.,)

ÖZET

Kolelitiyazis olgulannda laparoskopik cerrahinin 9e(kin tedavi yöntemi olduğu arlık kabul edil•

mektedir. Laparoskopik cerrahinin açık cerrahi yön•

temlerine bir alternatif yöntem olup olamayacağına dair çok sayıda çalışmalar yapılmışnr. Laparoskopik cerrahide deneyim ka:tandması ile laparoskopik cer�

r.ıhinin yelpazesi geni.şlemİflİr, koledokolitiyazisin lap.u:oskopik t-edavisj bu türden operasyonl;;ınn bir örneğidir. Bu çahşm3da Türkiye'de yapılan ilk fa ..

paroskopik koledokolitiyazis olgusu sunulmuştur.

Anahtar kelimeler: L;ıparoskopl, koledokolitiyazis

CiRlş

Artık kolelitiyazis olgulannda laparoskopik ko­

lesistcktominin seçkin tedavi yöntemi olduğu bilinmektedir. Bu yöntemin cerrahi uygulama·

ya girişiııden itibaren diğer operasyonlara da bir allematif olup olamayacağı konusunda çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Cerrahi uygula­

mada deneyim kazamldıkça operasyon çeşitli·

liği de artmıştır. Bunlardan birisi olan koledok taşmın tedavisi konusunda bnşlattığım1z se­

rinin ilk olgusu bu çalışmamızda sunulmuştur.

Laparoskopik kolesistektomi ilk kez Fransa'da 1987'de Mouret tarafından yapıldıktan sonra 1988'in ikinci yarısında Amerika Birleşik Dcv­

letleri'nde önce McKeman ve Saye, kıso bir süre sonra da Reddick ve Olsen tarafından uy-

(•) Bu (alı,nm 41h European Congress of VidC() Surgery ltotonbtıl !i-8 Juoe 1994"1e bıldiri ol.ırak sunulmuş-tur.

("•) fzmir BUyükşehir Bclediy<--sı Eşrdpaşa J la'itanesl

Ccncl Ccrr.,hi Servisi, Op. Dr

120

SUMMARY

Laparoscopic treatment of clıolcdoclıofitlıiası's Now it has been accepted that laparoscopk cbo­

lccystectomy is the treaıment of choice in cho­

lelilhiasis �ses. Many studies has been ınade whel­

her laparoscopk surgcry is on altemaıive mcthod ıo dillerent type of open surgical procedureş or not.

After gaining e.xperience spectrum of la.p.ı.roscopic su.rgery has been broadencd, laparoscopic trcalmenl of cholcdocholithiasis is an example of lhese ope­

rations. The fist hıparoscopic treatment of cho-­

ledocholithiasis c:ase in Tu.rkey has be.en presented in this study.

Key words: Laparoscopy, dıoledocholilhiasis

gulanmışttr. 1989-1990 yıllarında ise açık ko­

lesistcktomi sayısını geçecek dü,cye ulaşmışlar.

Bu artış sadece açık kolcsistcklomiye göre ol­

mamış, aksine koledokolitiya,:is operasyonla­

rında da, Orlando ve arkadaşlannın bildirdi­

ğine göre % 29 oranı.nda artışa neden olmuştur.

İlk kez 1992 yılı Mayıs ayında başlatıığıınız ko­

lesistektonıi operasyonlarının s.ıyısı Temmu1 1994 itibarı ile 4SO'ye ulaşmıştır. Elde cllii\imiz deneyim sonrasında 1994 y1lı başmdan itibaren ilk kez koledok taşlarının laparoskopik yi.ıntem­

le tedavisi çalışma programımız başlamıştır. Su­

nulan olgumuz Tiitkiye'de laparoskopik yolla tedavi edilen ilk koledokolitiyazis olgusu olup prospektif çalışmamız halen devam etmektedir.

OLCUSUNUMU

Olgu H.Ş. 39 yaşıııda, kadın, protokol nu­

marası: 4134. İki yıldır karın sağ üst kadran ağ­

rısı ve interskapular bölgeye vuran ağrı şikayeti mevcut. Hiç sanlık atağı geçirmediği, ancak son 1 yıJ içeri:,inde 7 aınan z.aman idrnrmın koyu ..

(2)

çay renginde geldiği anamnczden saplandı.

Rutin kan ve idrar tetkikleri, ııkciğcr grafisi ve EKG normal sınırlarda. SCOT: 76 U/L; SC!"r:

138 U/L; Alkalen fosfataz 173 U/L; total bi·

linıbin: 0.70 mg/dl; direkt bilirubin: 0.22 mg/

dl; çekilen ultrasonografide safra kesesu,de multipl taşlar mevcut ve koledok çapı 10 mm olarak saptandı. Kolcdokta şüpheli taş go­

rünümü saptanması üzerine yapılan ERCP (prot. No:1726)'de koledokta ve extrnhcpatik s.urn yollıınnda hafıf dilatasyon, kolcdokt.ı, büyük çapı 12 mm olan elips şeklinde tek taş s.ıptandı. Hastanın gerekli preoper�ti( hMırlık döneminden sonra, hastaya kolesistokoledoko­

litiyazi� ön ı.ınısıyla laparoskopik operasyon planlandı.

Hasta 7 Mart 1994 tarihuıde operasyona alındı.

14 mml lg basıııçta karbondioksitle pnö­

mopcritoncum oluşturulduktan sonra klasik 4 Lmkar yöntem; uygulandı. Ktint disseksiyon ile A. sistika ve D. sistikus prepare edildi. A. sis­

tika, titanyum klipsler konarak kesildi. 5 mm' lik porttan içeri gönderilen 2/0 PDS ile D.s;s­

tikus Hartman poşunun altından bağlanarak başka taşlann operasyon esnasında kolcdoka düşmesi engellendi. Sütür materyali uzunca bı·

rakılarak kesildi ve gerektiğinde kolcdok'a yön verilmek üzere kullanıldı.

Sistik kanal gerektiğinde kolanjiografi çe­

kilebilmeı;i için hazırlandı, Koledok-sislik kanal bileşke yerinin altından 1 cm'lik yer scrbcstleş·

tirildi. Gelen safra aspire edildi. 5 mm'lik alt porttan karın içine gönderilen Dormia basket

ile tek taş koledoktan çıkartıldı ve bir babcock pensi yardımı ile kann dışına alındı. Daha sonra aynı porttan içeri gönderilen SF T dreni koledoka yerlt,ştirildi. Koledok 3/0 dexon ile intrakorporeal sütür tekniği kullanılarak 3 s(i·

türle kapatıldı. T dr<'nl ayrı bir dcHk açılarak karın dışına alındı. Serum fizyolojik ile sütür haıtından Sl7..dırmazlık konlrolü yapıldıktan sonra, O. sistikus titanyum klipsler konarak ke­

sildi ve kese yatağından elektrokoter diseksi·

yonu ile Çlkarıldı. Lojun yıkanması sonrası Winslow'a 1 adet nclaton dren konarak ope­

rasyon sonlandınldı. Total operasyon süresi ciltten cilde 185 dakik;ı olarak saptandı.

Rcsım 1. J'o�ıop('.r.ıılı( gon.ınü.ın,

Resim 2. Po ... ıoper.atifT dreoni kolonjiogr.ıfisi.

Hası.ırun postopcrati( seyrinde herhangi bir sorun olmadı vı: hasta posıopcnıtii 48. saatte T drcni klampe edilerek evine gönderildi. 15. gün çekilen T-dreni kolanjiografisinde geçişin nor­

mal olduğu gözlendi. T drcni çekildi, tek·

mrlanan karaciğer fonksiyon testleri norm,ıl bu­

lundu (Resim 1 ve 2).

121

(3)

TARTIŞMA

Kolcdokolityazis olgularında da laporoskopi­

nin kullanılması minimal invaziv cerrahide yeni bir ufuk açılmasına neden olmuştur. Tilin olgulann mutlaka bu yolla opcre ı.>dilmesinin savunulması mümkün değJldir. Ancak bu ko­

nuda da deneyimin artması ile n1inimal invaziv

bilier cerrahinin giderek yaygın kullanımı yakın bir gelecekte ınumkün görülmektedir.

Kolesisıektomi sonrası kolcdokta taş kalma ola­

sılığının % 6-15 arasında olduğu bildirilmiştir

<l). Bu durumda do açlk kolesistekıomide ya­

şanan rutin peroperatuvar kolanjiografi ya·

pılsın ını yoksa yapılmasın mı tartışmaları ye­

niden ortaya çıkmıştır.

Bir kısım yazarlar şiddetle yapılmasını savu­

nurlarken <ı,.'.),4.5>, bir kısım yazarlar ise daha dikkatli preopernti( tetkik sonrasında yapılacak laparoskopik cerrahide kolanjiografinin rutin olarak gerekli olmadığı, ancak gerekli olduğu takdirde ise yapılmaktan kaçmılmamaı,ını öner­

mektedirler <6>. Laparoskopik cerrahinin artık kolelitiyazis olgulanndaki yeri tartışmasız kabul edilmiş olup, "yeni altın standart" olarak aıul­

maktadır (7)_

Koledok patolojilerinin tedavisinde değişik yaklaşımlar önerilmiştir. Bunlar ar.ısında la­

paroskopik koledok cksplorasyonu, sislik ka­

naldan yaklaşımla lnparoskopik kolcdokoskop kullanıını, Fogarty kaleleri ile ya da Ooroıia basketi ile taşın dilalc edilm� sistik k.�naldan çıknrtılmaı,�, sistik kanaldan koledokoskopik loscr litolriptörün sokularak taşın parçalanma­

sı, koledokta debrisc ra,.ııandığında I mg lnt­

ravcnöz glukagon ile papillo Vaıeri'nin genişle­

tilmesi, ardından sistik kanaldan sokulan ka­

ıctcr ile izotonik sıvı rtushing'i sayılabilir (l,8,9l_

Bunun dıştndo postoperatif olarak küçük rem­

nnnt laşlaruı bulunması durumunda posıopera­

tif ERCP ve sfinkteroıomi"de önerilmiştir C7>. La­

paroskopik koledok eksplorasyonu sonrasında

n

olguluk bir seride koledok'un taşfordan ta­

mamen arındırılması ancak 74 olguda (% 96.1) mümkün olmuşhır (Ş,8)_ Aynı seride 3 olgudan birinde açık opernsyona dönülmüş, diğer iki- 122

Erıd.-lAp. vt Miııimnl lırurc.iv Qmılu' 1994; l:120-123

sinde ise postopcratif ERCP ve sfinktcrotomi ile çıkarılmıştır. Lııparoskopik kolesisıekıomi ol­

gularuıa koledok csplorasyonunun eklenmesi durumunda operasyon süresinin ortalama 146 dakika uzadığı ancak bunun morbiditeyi et­

kilemediği belirtilmiştir (!O)_ Buradan başlaya­

rak koledok cksplornsyonunun her tür büyük­

lükteki taşa uygulanması yerine sistik kanalın Fogarty katcleri ile dilnte edilip buradan küçük taşhınn koledokoskop ile çıkartılması bazı ya- 7.arlara önerilmiştir (l,8,9l_

Bu durumda T drcni konulmaksızın sislik ka­

nalın doğrudan kapatılması, hastanın posıopc­

ratif seyrini olumlu olorak etkilemektedir. Bu­

nun modifikasyonu olarak taşın kolcdokoskop ile çıkartılmnsı yerine taşın tan\ fragmantas ..

yonu sağlanıncııya dek lnscr liıotriptör ile 3--5 Hz oranında 100-120 mj'luk enerjinin taşa ve­

rilmesinin parçalanmayı sağladığı belirtilmiştir (9)

Josephs ve ark.ıdaşlannın sunduğu 8 hastayı içeren seride tam olarak taşların ortadan kal­

dırılması sağlanmış ve bu yöntemin güvenli bir teknik olduğu bildirilmiştir <51.

Craham ve ark.ıdaşlarının çalışmasında bilier_

pankreatit nedeniyle laparoskopik kolesistekto­

miye ek olarak koledok eksplomsyonu yapılan bir olguda kolcdokoskop kullanılmasına karşın operasyondan 2 hafla sonra remnant taş tesbiı·

edilmiştir 00>. Açık operasyonlardan geçerli olan .. Ne kadar dikkalli olursan ol yine de taş kalabilir" aformizması laparoskopik koledokos­

kop sonrasında da geçerliliğini korumaktadır.

Tüm bu yöntemler arnsında hangisinin uygula­

mada geçerliliğini koruyncıığına bugün için tanı karar verilememiştir. Bunun için prospektif randomize ç;ılışmnlara ilıtiy�ç vardır. Tek olgu ile görüş bclirtmcnıi:dn dt1ğru olmadığının bi­

lincindeyiz. i\ncak bu ilk deneyimimiz sonrası olgu sayımızın artması ve yeterli koledoskop kullanmamızın gündeme gelmesiyle bu ope­

rasyonun diinya standartlnnnda, ülkemizde de yapılabileceğine inanıyoruz.

(4)

S, Do§oıı, U. Sungurtekm. Lııııaroskopik h>lcdokQ/ılıazts ıroavı,;i

KAYNAKLAR

1. Joseph LC, Birken 01-1. Laser lilhoıripsy for the managcment or rcı.:ıined stones. Arch Surg 1992;

127:603-4.

2. Be.rci G, Sackier JM, Paz..J>roulow M. Routinr or selecttd intraopcr:ıtiv.: chobu,giography during 1.ı­

pal'O$COpic cholcsystcctomy. Anı J Surg 1991;

161:355-60.

3. Flowers el al. l.1J"'IOSCopic cholangiogrnphy. Ann Surg 1992; 215, No:3 209·15.

4. Phillips EH. Roulinc "" sdcctivc inırnoperative cholangiography. Ann J Surg 1993; 165:505-7.

5. Pil HA. Role of opcn cholt'Clochoıomy in the tre­

atmenı of Choledocholithiasis. Am J Surı; 1993;

Alındığı larih: 16 Eylül 199-l

Y,uı�mı .ıdresi: ()p. Or Semih �;ın, 1420 Sok OLQ,ın.ı.n Hayat Siıcsi 88/1 0:5 Alsrıncak-izmTr

165:483-6.

6. Cl•ir DC, Cırr-locke DL, Bccker JM, llrooks DC Rouıinc cholangiogrnphy is ııoı warrcnıed during la­

paroscopic cholecystcctoıny. Arch Surg 1993;

128:551-5.

7. Orlando R. Russcl JC, Lynclı J. L.ıp.ıroscopk cho­

lecysıccıomy. Ardı Surg 1993; 128:494-9.

8. retelin JB. l�ıpMoscopic approach to common duct p.ııhology. Am J Surg 1993; 165:487-91.

9. Sa eki er J M, Derci C, P.ız•Parl1ow MP. l.ap;ıroso.r­

pic trrınscyslk cholL'Clochofühotomy .:ıs an adjunct to Lıparoscopic cholecystcctomy. Am Surg 1991; 57:323.

10. Croham LD, Burrus RG, Bums Rr, Chadler KE, Barkcr O E. Laparoscopic chol�cystectomy in biliary pancre�ıiıis. Anı Surg 1994; 60:,10-43.

111111111111111n11111111011111111ın111111111111111nııııııııınııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııırııııııııııııııııııııııııı

Il.ULUSAL

ENDOSKOPİK - LAPAROSKOPİK CERRAHİ KONGRESİ

e LAPAROSKOPI e TORAKOSKOPI e PEL VIOSKOPİ e VİDEO ENOOSKOPI

Eylül 1995 İSTANBUL

e GENEL CERRAHİ e TORAKS CERRAHiSİ e JiNEKOLOJi

e ENDOÜROLOJI

IUIIIUIIIIIIIIIOUIIIUIIJIIIIUIUlllllUIIUIUIIUIIIIUIIUIIIIIIIIUIIIIUJIUIUIUJIIIIUIIUJIIIUIUJIIIIUIIUl!IIIIIIUIIIIIUIIIIIUllllllllUlllllllllUIIIIIIIIIIIIIUIUIUIIUIIUIIIIII

123

Referanslar

Benzer Belgeler

Günümüzde laparoskopik girişimlerin yaygın olarak uygulanmasına ve laparoskopik appendektomilerin başarıyla yapılabilmesine rağmen appendiks müsinöz kistadenomda

Sonuç: Morgagni hernilerinin onar›m›nda laparoskopik yaklafl›m etkili ve güvenilir bir giriflim olarak de¤erlendirilmelidir.. Anahtar sözcükler: Morgagni hernisi,

lenebilir (1)_ Nitekim bugün en çok uygulanan prosedür olan laparoskopik kolesistektomide, safra kanalı yaralanmalarının, sistik kanaldan safra sızması ve

10 mm'lik trokar çıkartılıp, buradan 20 F Bard tipi Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG) tüpü batın içine sokulup, mide içerisine yerleştirildi. Tüp batın ön duvarına

Laser ışını fiber lifin ucundan uzaklaştıkça dağılır bu nedenle fiber uç ile doku arasındaki mesafe laser uygulaması için önemlidir.. Fiberin ucuna

Burcu ve ark., Situs İnversus Totalisli Hastada Laparoskopik Kolesistektomi: Olgu Sunumu.. trokar ise standart kolesistektominin ayna görünü- münde

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda ocak 2010 - aralık 2011 tarihleri arasında laparoskopik cerrahi uygulanan tüm hastaların peroperatif ve postoperatif kayıtları retrospektif

Laparoskopik endoskopik hibrid girişimlerin uygulanımı midenin stromal tümörleri dışında duodenal rezeksiyonda ve kolon tümörlerinde de giderek artarak