J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1994; 4 (1-2-3) 32
KARACİGER TlJMÖRLERİNİN AYIHICI T ANISIN~DA RENKLi DOPPLEl~
UL TRASONOGRAFİ
COLOUR DOPPLER OF UVER TUMOURS
SUMMARY
IN DIFFERENTIAL DIAGNOSIS
Tahir Güven SANDIKÇIOGLU Ümit
21 paHents, who were tııı have liver urıderwen~ examirıatio:rı with color
Doıppleır ı.ıJtrasound, The wave forms of n~e blood deteded in and amund the lesions were
evahııated wHh The cardnomas and the met.astatk
in differe:rı.,
(UzDr.S. Sarpay, Klinik Şefi, Dr.
Lab. Şefi)
Ya:ı:ışma: Dr.T.G. Sandıkçıoğlu
SSK TEPECiK HAST DERG 1994 Vol. 4 No. 1-2·3
Karaciğerin fokal lezyonlarının tanısında
B mod ultrasonografi (US), bilgisayarlı to- mografi (BT) ve manyetik rezonans görün- tüleme (MRG), yaygın kullanımı olan non- invaziv yöntemlerdir. Ayıncı tanıda, biyopsi ile ula~ılan sitolojik bulgular altın standard olup, anjiografi ile tümör hemodinamiği hakkında bilgi edinilebilmektedir (1-4).
Renkli Doppler US, tümoral dokunun so- nografik görünrusünün yanısıra lezyon içi ve çevresindeki kan akımının paternini ve dalga formunu verebilmektedir.
Habis tümörlerin yeni damar olu~umunu
(neovaskularizasyon), anjiögenez faktörü denilen bir madde salgılayarak uyardıkları
bilinmektedir (5). Hepatoselüler karsinom- larda, anjiografik bulgular da bu yöndedir (1-3). Renkli Doppler US 'ile yapılan çalı~
malarda elde edilen akım bulguları, habis
karaciğer tümörlerinin (primer ya da sekon- der) anjiografide Saptanan hemodinamik özelliklerini (vaskülarite, arteriovenöz ~ant
lar, portalsistem tutulu~u) tam vermese de;
selim-habis ayıncı tanısında yararlı olabile- cek özellikler göstermektedir (1-15).
Bu çalı~manın amacı, renkli Doppler US ile lezyon içi ve çevresinde saptanan neovas- kularizasyonun akım patterni ve akım dalga formunun, hepatoselüler karsinom, metas- taz ve hemanjioma ayıncı tanısına katkısını
ortaya koymaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM
SSK Tepecik Hastane.si Radyoloji Kli-
niğine 1993 yılı içinde ba~vuran, U.S. ya da
· BT incelemesinde karaciğerde tümoral lez..:
yon tanısı alan, 32-77 ya~ gurubundaki, 12'si erkek, 9'u kadın 21 olgu çalı~maya alın
mı~tır. Geni~ çapı 25 ile 64 mm arasında deği~en lezyonlara, ince iğne aspirasyon bi- opsisi uygulanmı~, 6 olguda cerrahi eksplo- rasyon yapılmı~, olgular US ve klinik kont- rolleri izlenm~lerdir. 4 olguda, hepatose- lüler karsinom, 2 olguda hemanjiom, 15 ol- guda metastatik karaciğer tanısı konmu~, bunların 2'sinde büyük hücreli akciğer karsi- nomu, 2'sinde kolon, 1'er olguda da tiroid, renal hücreli karsinom ve kolanjiokarsinom primer odak olarak saptanmı~, kalan 8 olgu adenokarsinom metastazı olarak tanımla
nmı~tır. incelemeler, Toshiba SSA-270 A
cihazı ile gerçele~tirilmi~ (Toshiba, Tokyo,
33
Japan), 3.75 MHz konveks ya da sektör prob
kullanılarak, önce B-mod US ile lezyon sap-
tanmı~, daha sonra renk moduna geçil-
mi~tir. Küçük Doppler kaymalarını (shift) saptayabilmek için standardize edilmi~ ayar- lar seçilmi~tir (yüksek transmisyon gücu,
dü~ük hız skalası ve dü~ük filtre gibi). Sap- tanan türriörün tümü deği~ik planlarda tara- narak, lezyonun içi ve sınırında saptanan
kalıcı, renkli odaklar, vaskularizasyon alan-
ları olarak kabul ediltni~ ve nokta spektral analize alınmı~lardır.
--··-
Resim 1. Hepatasel üler karsinomada, basket tipi
akım patemi ve pulsatil akım formu
Resim 2. Metastatik karaciğer tümöründe, tümör içi
akım patemi ve pulsatil akım formu (primer odak : Kolon adenokarsinomu)
J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1994 Vol.4 No. 1~2~3
Resim 3. Metastatik lümöründe, çevresel kanlanma patemi ve süreklilik gösteren ak1m lormu (pri- mer odak: büyük hücreli akciğer karsinomu)
SONUÇ VE BULGULAR
Hepatoselüler Karsinoma : 4 hepato- selüler karsinoru 3'ünde (%75)
basket tümör içi da-
marlanma patemi saptanmı~hr. Basket pa- terninde, tümör nodülü çevresini saran
yapıdaki damadanınalar ve bu damarların
lezyon içine daUanmaları görül-
mektedir. alanlannda
yerle~imli bu akımlar
sistolik mak- simum ve diastolik min.imum akım hızı gös-
termi~lerdir. Tümör damadanma pater-
ninde ise merkezine doğru
girmekte, daha sonra daHanma
maktadır. Tek
da saptanan ve bu paterne uyan
akım formu da
Metastatik karaciğer : Tek nodül
metastazı saptanan 15
34
l'inde (%7) basket lO'unda tümör içinde cia- marlama patemi izlenmi~tir. 1 (%7) ol- guda ise multipl metastatik odaklar görül-
müş, bu odakların içlerinde akım saptan~
mazken, perHerlerinde dilate damarların gözlenmi~tir. Bu çevresel kanlanma paternine Basket pa ..
terninin metastaz olgusunda ve
tümör görüldüğü metas-
tatik odaklardan 7'sinde pulsatil akım formu Tümör içi damarlaı.crnanın saptandığı 3 metastatik odakta ve çevresel kanlanmanın alanlarda, sürek- lilik gösteren izlenmiştir. 3 metastatik tümörde ise kanlanma saptanamamıştır.
saptanan 2 d.e, noktasal
Karaciğerinde hemanjiom (%100), santralin-
odaklan saptanmıtı- tır. Bu odaklarda izlenen süreklilik
rrr..ov.o·eon akım formuna
larında
karaciğer türnöral lezyon- Doppler sinyallerinin
vL>cuı,.ıccu gösterilınitıtir.
TABLO 1. Doppler sinyali saptanan tümörlerinde ak1m dalga formlan
Ak1m' Olgu Sayısı Dalga Formu
Metastatik "'"''"'"'''""' tünıörü Hemanjiom
P JJlsaJ i 1 s üre kil
4 4
15 2
8 4
2
* 3 metastaz olgusunun lezyonlannda ak1m saptana-
"mamiŞllr. -
TARTIŞMA
selüler karsinamlarda
karaciğerin tümoral
sınırlarında
hemodi-
tazlarının çoğunda neovaskulari- zasyonun., pulsatil akım formu
tümör santrali ve periferinde saptanan paternleri ile hemanjiomlarda.n
SSf( TEPECiK HAST DERG 1994 Vol. 4 No. i -2-3
ayrıldıklarmı, fakat bu bulgularla primer ya da metastatik tümör ayırımmm yapılamı
yacağmı göstermi~tix. Çalışmamızda lezyo- nun boyutu ve lokalizasyonunun akımın saptanmasında etkili olduğu, geniş çapları ortalaması 32 mm olan, görece küçük ve derin yerleşirnli (ortalama 6 cm) 3 metastatik odakta, bu nedenle akım görülemediği dü~ünülmü~tür.
Numata ve arkadaşlan peritümoral ve intratümöral pulsatil akım formunu, en çok metastazlarda olmak habis ve selim tüm tümörlerin özelliği olarak belirt-
mi:;ıler, ayıncı tanıda, en yüksek sistolik
akım hız değerlerinin yarar sağladığını bil- dirmifilerdir. Hepatoselüler karsinonılara sıklıkla eşlik eden ven trombozu ne··
deni He arhmş olan hepatik arter aklıılının,
saptanan hızlı aknn değerlerinin sebebi ola-
bileceğini vurgulamışlardır. Shimamoto ve
arkada~ları (7) ise, hepatoselüler karsinoma~
lan renkli Doppler US ve MRG ile
değerlendirmişler, lııtratümöral yüksek sis~
tolik değerlere sahip pulsatil akım veren lez~
yonları hepatoselüler karsinom olarak
tammlamışlardır. MRGile GRASS sekanslar- da, aynı düzeylerde tümör darCtarlanmasını gösternı.i~lerdir. Taylor ve arkadaşlan
Dupleks Doppler US ile inceledikleri habis
karaciğer yüksek hızda pulsa- til Doppler sinyalleri saptanı.ışlar, bunu arte- rioportal bağlamı~lar, hemanjiomalar- da görülen dü~üls kayma (~ift) değerlerini,
göreceli olarak daha geni~ olan kavernöz sinüsler içindeki yavaşlamı~ akımla açık
lamı~lardır.
Yasuhara ve arkadaşlan (10), akım sap-
tadıklan hepatoselüler karsinolrnann %40'
ında pulsatil, :40'ında sürekli akını forn:m,
%20'sinde de her iki akım formunu bir- likte görmüşler, tüm metastaz olgularmda pulsatil, tüm hemanjioma olgularında da sü.rekli aknn formunu saptamısılardır. Klein ve arkada~lan (11) infantil hepatik hemanji- omalarda %60 oranında akım saptanabile-
ceğini, saptarw .. mamasının ekarte ettir-
meyeceğini bildirmisıtir. ve arkadafilan (12), dupleks Doppler ile incele-
35
dikleri hepatoselüler karsk,omların en yüksek sistolik akım hızlarmm, metastaz ve
hemarıjiomalardan daha yüksek olduğunu,
saptanan değerlerin. tümör boyutu ve arteri- aportal ~antla ilişkili olduğunu bildir-
mişlerdir. Lin ve arkadaşlan da (13), arterio- portal şantın en çok hepatoselüler kar··
sinomda olduğunu, bunun da intrahepatik
yayılım ve portal hipertansiyon sebebi olabi-
leceğrr,i belirtınişlerdir.
Erden (14), yilksek Doppler frekansınm
hepatom ile hemanjiom ayıncı tanısını yaptırabileceğLni, düşük frekanslarda ise he-
ınanjiom ile metastaz ayıncı tanısının yapı
larmyacağını belirtmiştir. Metastatik nodül- lerde akım saptanamaması oranının yüksek
olduğunu, bunun da, metastatik lezyonların
genellikle avasküler olmalarından kaynak-
landığını bildirmi~tir.
Tanaka ve arkada~lara hepatose, ..
lüler karsinamlarda pulsatii ve sürekli akım
formlarmm ayn ayrı ya da birlikte görü-
lebileceği ni bildirınişler, çalışmamızda kul-
landığınnz akını paternlerini ilk kez tarifle- dikleri çalışmalarmda, hepatoselüler karsi- namlar için basket paternine uyan akımı
%75 onmında, tümör damadanma paternini %65 oranmda bildirmi~ler, bu tip
daınarlarımamrı hepatoselüler karsto'1oma
saptadıklarını, cHlate portal ven dallan:rı.ca olu~turulan bu rnultipl metastatik lezyonu olan olgular için tipik olduğı.mu be-
Soliter metastatik odaklardaki bulgulardan söz etmedikleri için, bizim
çah~mamızın ve diğer çalışmalarm bu guru- ba özgü bulgularını kıyaslamak rnümkün
olmamı::ıtır. Hernanjioma olgulannın %50' sinde noktasal kan1anrna patemini tarif
Çalışmamızda, karaciğer tümörlerinde renkli Doppler US inceleme ile saptanabilen
akım formlarının ve kanlanma
selim~habis tümör ayıncı. yararlı
olabilecek, non-invaziv yöntemlerden birisi
olduğu daha geniş serilerde, kantitatif
değerleri de içeren çahşxnalarm bu ya-
rarlıhğı artıracağı kanısına varılnnştır.
J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1994 Vol.4 No. 1-2-3
KAYNAKLAR
1. Numata K, Tanaka K, Mitsui K, et al. Flow characte- ristics of Hepatic Tumors at Color Sonography : Correlation with Arteriographic Findings. AJR 1993 ; 160 : 515-21
2. Salih M. SYLLABUS 1 Hepatosonografi. Ege Üniversitesi Basımevi, Izmir 1993
3. Okuda K, Obata H, Shigenobu J, et al. Angiographic Assesment of Gross Anatamy of Hepatocel/uler Carcinoma:
Comparison of Celiac Angiograms and Liver Pathology in 100 Cases. Radiology 1977; 123:21-9.
4. Tanaka S, Kitamura T, Fujita M, et al. Colour Doppler Flow Imaging of Liver Tumors. AJR 1990; 154: 509-14.
5. Schor AM, Schor SL. Tumour Angiogenesis. J Pathal 1983; 141 : 385-413.
6. McNicholas MMJ, Mercer PM, Miller JC, et al. Color Doppler Sonography in the Evaluation of Palpable Breast Masses. AJR 1993 ; 161 : 765-71.
7. Shimamoto K, Sakuma S, Ishigaki T, et al . He- patocellular Carcinoma : Evaluation with Co/or Doppler US
·and MR Imaging. Radiology 1992; 182 : 149-53.
8. Taylor JWK, Ramos I, Morse SS, et al. Focal liver Masses : Differential Diagnosis with Pulsed Doppler US. Ra- diology 1987; 164: 643-7.
36
9. Taylor JWK, Ramos I, Carter D, et al. Correlation of Doppler US Tumor Signals with Neovascu/ar Morphological Features. Radiology 1988; 166: 57-62
10. Yasuhara K, Kimura K, Ohto M, et al. Pulsed Dopp- ler in diagnosis of smail liver tumours. Br J Radial 1988 ; 61 : 898-902.
11. Klein AM, Slovis LT, Chang C, et al. Sonographi- cand Doppler Features of Infantile Hepatic Hemanjiomas with Pathological Correlation. J Ultrasound Med 1990; 9 : 619-24.
12. Ohnishi K, Namura F. Ultrasonic Doppler Studies of Hepatocelluler Carcinoma and Comparison with Other Hepa- tic Focal Lesions. Castroenterology 1989; 97: 1489-97.
13. Lin Z, Chang W, Wang L, et al. Clinical Utility of Pulsed Doppler in the Detection of Arterial Shunting in Pa- tients with Hepatocel/ular Carcinoma. J Ultrasound Med 1992 ; 11 : 269-73.
14. Erden I. Abdominal Solid Kitle Lezyonlarında Dopp- ler Ultrasonografi. T Klin Tıp Bilimleri 1991; 11 : 445-51.
15. Tanaka S, Kitamra T, Fujita M, et al. Smail Hepato- cellular Carcinoma : Differentiation from Adenomatous Hyperplastic Nodule with Co/or Doppler Flow Inıaging. Ra- diology 1992; 182: 161-5.