• Sonuç bulunamadı

MESCİTLERİN ORTAYA ÇIKIŞI,İLK MESCİTLER VE MESCİD-İ NEBEVİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MESCİTLERİN ORTAYA ÇIKIŞI,İLK MESCİTLER VE MESCİD-İ NEBEVİ"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MESCİTLERİN

ORTAYA ÇIKIŞI,İLK MESCİTLER VE

MESCİD-İ NEBEVİ

(2)

Hz. Peygamber(SAV) bilindiği gibi zaman zaman Hira Mağarası’nda inzivaya çekilirdi. Kendisine 610 yılında peygamberlik görevinin verilmesiyle birlikte, Kabe’nin etrafında ibadetlerini yapmaya başladı. Ancak, müşriklerin işkence ve zulümleri artınca, Müslümanlar Erkam’ın evinde toplanmaya başladılar. Müşrikler ise Darunnedve’de toplanıyorlardı.

İbn Kesir İslam’da ilk mescidin Ammar bin Yasir tarafından yapıldığını söyler. Buna göre İslam’da ibadetin başladığı mekanları tarihi verilerin ışığı altında şu şekilde kronolojik olarak belirtmek mümkündür.

HİRA MAĞARASI

KABE VE ETRAFI

ERKAMIN EVİ: Erkam’ın Evi Kabe’ye yakınında Safa tepesinde idi.

İLK MESCİT OLARAK İSE

1-AMMAR BİN YASİR’İN MESCİDİ: Müşrikler Ammar bin Yasir’e o kadar işkence ettiler ki uçan bir sineğe dahi bu senin rabbindir dedirttiler. Ammar bu işkencelerden dolayı rahat bir ortamda ibadet etmek için evinde bir mescit yapmıştır.

(3)

2. MESCİT: HZ. EBU BEKİR’İN KENDİ EVİNDE İNŞA ETTİRDİĞİ MESCİD: Hz. Ebu Bekir Teym kabilesindendi. Bu Mekke’nin yönetiminde çok etkin değildi. Mekke’ye hakim olan Haşimi ve Beni Ümeyye kabileleri şehrin meselelerinde bu Teym kabilesinin görüşüne baş vurmuyorlardı. Ancak, Hz. Ebu Bekir Mekke’de çok saygın çok itibarlı bir tüccardı. Fakat Müslüman olduğunu büyük bir ihtişamla açıklayamıyor, Kabe’nin etrafında da ibadet edemiyordu. Ayrıca, Hz. Ebubekir Habeşistan’a hicret edenler arasında yer almıştı. Hicret esnasında, KİNANE KABİLESİ’nden İBN DUGANNA adlı birisinin onu himaye altına almasıyla ve Müslümanlığını açıkça ilan etmemesi şartıyla tekrar Mekke’ye dönmesine izin vermişlerdi. İşte bu sebeplerden dolayı Hz. Ebu Bekir evinin avlusunda bir mescit yaparak, ibadetini gizli yapıyordu. Hz. Ebu Bekir’in sesi çok güzeldi ve sesli olarak namaz kılmasıyla Mekkeliler onu dinlemeye geliyorlardı. Zamanla gelenlerin sayısı artınca İbn Duganna evinin mescidinde de yüksek sesle namaz kılmamasını söylüyordu.

3. MESCİT: II. Akabe biatında Müslüman olan 12 kişi Medine’ye döndüklerinde Hz. Peygamber’e nasıl ibadet edeceklerini bir mektupla sorarlar. Hz. Peygamber de toplanıp bir mescitte iki rekat namaz kılmalarını söyler.

Zaten namaz hicretten bir buçuk yıl önce Recep ayının 27.

gecesinde yani Miraç’da farz kılınmıştı.

(4)

Böylece Medine’de de mescitler yapılmaya başlanır.

4. MESCİT: KUBA MESCİDİ. Hz. Peygamber hicret esnasında

burada bir hafta kadar kalır ve burada bir mescit yaptırarak, Cuma namazını kıldırır.

5. Mescit: MESCİD-İ NEBEVİ

BELAZURİ, MEDİNE’DE HZ. PEYGAMBER’İN SAĞLIĞINDA DOKUZ CAMİ OLDUĞUNU BELİRTİR.

KIBLETEYN MESCİDİ: Müslümanların ilk yıllarında kıble

Kudüs’e çevriliydi. Ancak, Hicretten önce Hz. Peygamber Efendimiz Mekke’de namaz kılarken mümkün mertebe Kabe’yi arkasına almazdı. Kabe, kendisi ile Beyt-i Makdis arasında kalacak şekilde namaza dururdu. Böylece hem Kabe’ye hem de Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu.

Medine, Mekke ile Kudüs arasında bulunduğundan hicretten

sonra Mescid-i Aksa’ya yöneldiğinde Kabe arkada kalıyor, bu

yüzden Rasulullah Efendimiz üzülüyor ve kıblenin Kabe’ye

çevrilmesini içten arzu ediyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra

Şaban ayının 15. inci günü Rasulullah Seleme oğulları

yurdunda öğle veya ikindi namazının farzını kıldırdığı esnada

(5)

İkinci rekatın sonunda Bakara suresinin 144. ayeti nazil oldu.

“ Yüzünün gök yüzüne çevrilmekte olduğunu görüyoruz.

Seni elbette hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde yüzünü hemen Mescid-i Haram’a doğru çevir. (Ey

mü’minler) Siz de her nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi onun yönüne çevirin…”

Hz. Peygamber(SAV) namazı bozmadan hemen Kabe

istikametine döndü. Cemaat de saflarıyla birlikte döndüler.

Böylece Kudüs’e doğru başlamış olan namazın son iki rekatı

Kabe’ye yönelerek tamamlandı.

(6)

KUBA MESCİDİ

MEDİNE’YE 10 KM. MESAFEDE BULANAN KUBA, MUHACİRLERİN DİNLENME YERİYDİ. İLK

MUHACİRLER BURADA BİR HURMA BAHÇESİNİ DÜZENLEYEREK NAMAZLARINI EDA ETMİŞLERDİ.

HZ. PEYGAMBER DE, HİCRETİ ESNASINDA BURADA BİR MÜDDET KALMIŞ VE KENDİNDEN ÖNCE

GELENLERİN NAMAZ KILDIKLARI BU BAHÇEYİ

MESCİT HALİNE GETİRMİŞTİR. EFENDİMİZ’İN (SAV) CAMİYE İLK TAŞI KOYDUĞU VE BİR İŞÇİ GİBİ

ÇALIŞTIĞI RİVAYET EDİLMEKTEDİR. CAMİ İSLAM’IN MABETLERİ ARASINDA YER ALMASI BAKIMINDAN ÖNEM ARZEDER. ÖNCELERİ KUDÜS’E MÜTEVECCİH İKEN KIBLENİN MEKKE’YE ÇEVRİLMESİNDEN

SONRA YİNE HZ. PEYGAMBER (SAV) TARAFINDAN CAMİİN GENİŞLETİLDİĞİ VE MİHRAB İSTİKAMETİNİN DEĞİŞTİRİLDİĞİ BİLİNMEKTEDİR. CAMİİN ASR-I

SAADETTEKİ ŞEKLİ HAKKINDA KESİN BİR BİLGİ

MEVCUT DEĞİLDİR. BUGÜNKÜ ESER, ESKİSİNİN

YERİNE YAKIN ZAMANDA YAPILMIŞ BETONARME

BİR BİNADAN İBARETTİR.

(7)
(8)
(9)

MESCİDİ NEBEVİ (622)

TARİHİ KAYNAKLARA GÖRE MESCİDİ NEBEVİ 60X60, 70X70 VEYA 100X100 ZİRA(ARŞIN) EBATLARINDAYDI. BU EBATLAR

ARASINDAN EN DOĞRU KABUL EDİLEN ÖLÇÜ 100X100 ZİRADIR.

BİR ARŞIN YAKLAŞIK OLARAK 52 CM. KABUL EDİLMEKTEDİR.

BUNA GÖRE İSE MESCİDİ NEBEVİ’NİN ÖLÇÜLERİ YAKLAŞIK

OLARAK 52X52 M. İDİ. BU ALANI ÇEVİREN İHATA DUVARLARININ YÜKSEKLİĞİ İSE 7 ARŞIN YANİ YAKLAŞIK 3. 5 METREYDİ. BU

YÜKSEKLİĞİN ALTTAN 3 ARŞINLIK KISMI TAŞTAN 4 ARŞINLIK KISMI İSE KERPİÇTEN YAPILMIŞTI.

KIBLE 624 YILINDA KUDÜS’TEN MEKKE’YE ÇEVRİLİNCE, MESCİD-İ NEBEVİ’NİN PLANINDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLDİ.

BÜTÜN ARAŞTIRMACILAR, HZ. PEYGAMBER (S.A.V)’İN EVİNİN MESCİDİN DOĞUSUNDA OLDUĞUNDA VE KAPISININ İSE

MESCİDİN AVLUSUNA AÇILDIĞINDA MÜTTEFİKTİRLER. BU

EVLERİN(ODALARIN) SAYISI İLK ÖNCE İKİ TANE İDİ. DAHA SONRA İSE HZ. PEYGAMBER’İN AİLESİ GENİŞLEYİNCE ODALARIN SAYISI DOKUZA ULAŞMIŞTIR.

(10)
(11)
(12)

BİLİNDİĞİ GİBİ “Ey inananlar Peygamberin evlerine, yemeğe çağrılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin, fakat davet edilirseniz girin ve yemeği yiyince, dağılın.

Sohbet etmek için de girip oturmayın. Bu haliniz Peygamberi üzüyor, o da size bir şey söylemeye çekiniyordu. Allah gerçeği söylemekten çekinmez.

Peygamberin eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perdenin arkasından isteyiniz. Bu sayede sizin

gönülleriniz de, onların gönülleri de daha temiz kalır.

Bundan sonra ne Allah’ın Peygamberini üzmeniz ve ne de Onun eşlerini nikahlamanız asla caiz değildir.

Doğrusu bu, Allah katında büyük şeydir. “ MEALİNDE AHZAB SURESİNİN 53. AYETİ VARDIR. MESCİD-İ NEBEVİ’NİN PLAN VE MİMARİSİNİ BİLMEDEN

BU AYETİN MEALİNİ VERMEK VE TEFSİRİNİ

YAPMAK YANLIŞ YORUM VE ANLAMALARA

SEBEP OLUR.

(13)
(14)

Kıble’nin Kâbe istikametine çevrilmesinden sonra

Mescid-i Nebevi’nin tahmini şeklini gösteren çizim.

(15)
(16)
(17)
(18)

MESCİD-İ NEBEVİ’NİN PLAN VE MİMARİSİNİN

BİLİNMESİ HADİS, TEFSİR, KUR’AN-I KERİM MEALİ VE İSLAM HUKUKU(FIKIH) GİBİ İSLAM İLİMLERİNİN BAZI KONULARININ DAHA İYİ ANLAŞILMASINA,

ÖZELLİKLE HZ. PEYGAMBER(SAV) HAYATI, İSLAM’DA KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ, EVİN MAHREMİYETİ GİBİ HUSUSLARIN AÇIKLIĞA KAVUŞMASINA BÜYÜK BİR KATKISI VARDIR.

BİLİNDİĞİ GİBİ MESCİD-İ NEBEVİ’NİN KUZEYBATI TARAFINA ASHAB-I SUFFA’NIN YATIP KALKTIĞI ÖZEL BİR BÖLÜM VARDI. DOLAYISIYLA HADİS TARİHİNDEKİ ÇOK ÖNEMLİ HADİSÇİLERİN VE HADİS RAVİLERİNİN PEKÇOĞU BURADA

YETİŞMİŞTİR. ÇÜNKÜ BURASI İSLAM’IN İLK

MEKTEBİ, İLK MEDRESESİ VE İLK ÜNİVERSİTESİ OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR. AYRICA, EN

BÜYÜK HADİSÇİLERDEN HZ. AİŞE DE MESCİD-İ

NEBEVİ’NİN AVLUSUNDAKİ EVİNDE YAŞAMIŞTIR.

(19)

BU NEDENLE MESCİD-İ NEBEVİ HADİSİN İLK VE

ANA KAYNAĞI YANİ HADİSİN ÖĞRENİLİP YAYILDIĞI ÇOK ÖNEMLİ BİR MERKEZDİ. HADİS İLMİ

BAKIMINDAN BU KADAR ÖNEMLİ OLAN MESCİD-İ NEBEVİ TEFSİR VE MEAL İLMİ BAKIMINDAN DA

ÇOK ÖNEMLİYDİ. BİR ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE HZ. AİŞE’NİN RİVAYET ETTİĞİ VE ÇEŞİTLİ

ŞEKİLLERDE RİVAYET EDİLEN VE “PERDE HADİSİ”

OLARAK ADLANDIRILAN HADİSİ ANLAMAK VE YORUMLAMAK İÇİN MUTLAKA MESCİD-İ

NEBEVİ’NİN ÖZELLİKLE DE HZ. PEYGAMBER’İN EVİNİN PLAN VE MİMARİSİNİN BİLİNMESİ

GEREKİR. İŞTE PERDE HADİSİNDE GEÇEN OLAY

BURADA OLMUŞ VE HZ. AİŞE’NİN KALDIĞI ODANIN KAPISINA ASILMIŞTI. BURASI AYNI ZAMANDA

MESCİDİN İÇİNE BAKIYORDU. BU NEDENLE, HZ.

PEYGAMBER HZ. AİŞE’DEN BU PERDEYİ KAPIDAN KALDIRMASINI İSTEMİŞTİ. BÖYLECE HZ.

PEYGAMBER’İN PERDEYİ BURADAN

KALDIRTMASININ ESPİRİSİ VE SEBEBİNİ DAHA İYİ

ANLIYORUZ.

(20)

İŞTE MESCİD-İ NEBEVİ’ NİN PLAN VE

MİMARİSİNİ BİLMENİN HADİS İLMİNE VE BAZI HADİSLERİN DAHA İYİ ANLAŞILMASINA KATKISI ORTADADIR.

BİLİNDİĞİ GİBİ “Ey inananlar Peygamberin evlerine, yemeğe çağrılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin, fakat davet edilirseniz girin ve yemeği yiyince, dağılın. Sohbet etmek için de girip oturmayın. Bu haliniz Peygamberi üzüyor, o da size bir şey söylemeye çekiniyordu. Allah gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perdenin arkasından

isteyiniz. Bu sayede sizin gönülleriniz de, onların

gönülleri de daha temiz kalır. Bundan sonra ne Allah’ın Peygamberini üzmeniz ve ne de Onun eşlerini

nikahlamanız asla caiz değildir. Doğrusu bu, Allah katında büyük şeydir. “ MEALİNDE AHZAB

SURESİNİN 53. AYETİ VARDIR. MESCİD-İ

NEBEVİ’NİN PLAN VE MİMARİSİNİ BİLMEDEN BU

AYETİN MEALİNİ VERMEK VE TEFSİRİNİ YAPMAK

YANLIŞ YORUM VE ANLAMALARA SEBEP OLUR.

(21)

MESCİD-İ NEBEVİ’NİN AVLUSUNDA YER ALAN HZ.

PEYGAMBER’İN EVİNİN YANİ ODALARININ

KAPILARI MESCİDİN AVLUSUNA AÇILMAKTAYDI VE KAPILAR BUGÜNKÜ ANLAMDA HERKESİN BİLDİĞİ AHŞAPTAN VEYA DEMİRDEN YAPILMIŞ KAPILARLA KAPALI DEĞİLDİ. KAPI AÇIKLIKLARI PERDE VEYA KEÇE İLE KAPATILMIŞTI. İŞTE AYETTE BAHSEDİLEN PERDE KAPIYA ASILI OLAN PERDEDİR. AYRICA, HZ.

PEYGAMBER’İN KALDIĞI ODANIN KAPISI DA

DOĞRUDAN MESCİDİN AVLUSUNA AÇILMAKTAYDI.

KALINAN ODA İLE DIŞARIYA AÇILAN KAPI

ARASINDA BUGÜN HOL VEYA ANTİRE OLARAK

BİLİNEN İKİNCİ BİR BOŞLUK MEVCUT DEĞİLDİ.

(22)

DIŞARIDAN GELEN VE HZ. PEYGAMBER VEYA HANIMLARINDAN BİRİSİYLE GÖRÜŞMEK

İSTEYEN BİR MÜSLÜMAN VEYA HERHANGİ

BİRİSİ ONLARI ÇAĞIRMAK İSTEDİĞİNDE KAPIDA ASILI OLAN PERDEYİ KALDIRARAK

ÇAĞIRIYORLARDI. BU DURUM İSE EVİN

MAHREMİYETİNİ ORTADAN KALDIRIYORDU.

BÜTÜN BUNLARIN DIŞINDA, HZ.

PEYGAMBER’İN EVİNİN KAPILARININ MESCİDİN AVLUSUNA AÇILMASI İSLAM’DA KADIN ERKEK İLİŞKİLERİNE DE BÜYÜK IŞIK TUTMAKTADIR.

ÇÜNKÜ BU DURUM İSLAM’DA KADINLARIN

DAİMA EVDE KALMALARI DIŞARI ÇIKMAMALARI GEREKTİĞİ GİBİ GÖRÜŞLERİ TAMAMEN

ORTADAN KALDIRMAKTADIR.

(23)
(24)
(25)
(26)
(27)
(28)
(29)
(30)
(31)
(32)
(33)
(34)
(35)
(36)
(37)
(38)
(39)
(40)
(41)
(42)
(43)
(44)
(45)
(46)
(47)
(48)
(49)
(50)
(51)
(52)
(53)
(54)
(55)
(56)
(57)
(58)

DERS NOTLARI MAHİYETİNDEKİ BU SLAYTLARIN HAZIRLANMASINDA:

İLGİLİ İNTERNET SİTELERİNDEN

HİCACİ GÜLGEN’İN DERS NOTLARI VE SLAYTLARINDAN

NUSRET ÇAM’IN, İSLAMDA SANAT SANATTA İSLAM KİTABI’NDAN

YILMAZ CAN’IN-RECEP GÜN’ÜN TÜRK

İSLAM SANATLARI VE ESTETİĞİ ADLI

KİTAPLARINDAN YARARLANILMIŞTIR.

Referanslar

Benzer Belgeler

ÜNİTE 1: MÖ 6. Felsefenin ortaya çıkışını hazırlayan düşünce ortamını açıklar. a) Sümer, Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran medeniyetlerinde varlık, bilgi ve

Devlet- vatandaş ve devlet ile diğer kurumlar arasındaki ilişkilerde daha az sorun yaşanmasını hedefleyen e-Devlet, elektronik bilgi ve iletişim

Kendi içerisinde bütçe uygunluğu, kalite, tedarik ve ürün özelliklerine göre aynı anda acil, en acil, acil değil , kaliteli , pahalı olarak proje ürün

uygulamr ve kontrole devam olunur. Miiteakip gebeliklerde de gebe kadm ayru yontemde tedaviye tabi tutulur. Muntazam bir surette tedavisini bitirdikten sonra Qocugu olan anne

Dünyanın dört bir yanında yüzyıllardır, farklılaşma ve ayrışmanın sosyal ve kültürel simgeleriyle, bahsi  geçen  bu  farklılaşmanın  içindeki  erkek 

Çalışmada, ağırlıklı olarak, klasik tarihi eserlerden yararlanarak, İslam devletinin idari yapısını ve bürokrasisini ifade eden Divan teşkilatının Halife Ömer

Bununla birlikte Avrupa ülkelerinin dışa bağımlı liman kentleri aracılığıyla kurduğu emperya- list denetimin kırılması, Ankara Hükümeti’nin kendisini Osmanlı imajından

erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler