• Sonuç bulunamadı

yalnızca ‘devlet’ kavramı gibi,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "yalnızca ‘devlet’ kavramı gibi, "

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Giriş

 Egemenlik kavramı, tıpkı çağdaşı

olan ‘modern devlet’, ya da

yalnızca ‘devlet’ kavramı gibi,

pek çok tartışmayı içinde

barındırmakla, Siyaset Biliminin

ve Genel Kamu Hukukunun en

girift konularından biri olarak

karşımıza çıkar.

(3)

Egemenlik, bir dönem devlet kudretinin en önemli özelliği, cevheri ya da kendisi olarak anlaşılmışsa da artık bu görüş terk edilmiştir.

Bugün egemenlikten anlaşılması gereken, devletin kurucu unsurlarından ‘devlet kudreti’nin taşıması gereken bir özellik olmasıdır.

Sonuç olarak egemenlik, devletin bir unsuru değil, devletin unsurlarından biri olan devlet kudretinin bir özelliği/niteliğidir.

Devlet kudreti, egemen bir kudrettir.

(4)

Egemenlik- devlet ilişkisi

Mutlak monarşilerden demokratik ulus- devletlere doğru yaşanan dönüşümde, şu

sorulara verilen yanıtlar büyük pay sahibidir:

egemenliğin kaynağı,

sahibi,

nasıl kullanılacağı,

sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı.

Buradan hareketle, ‘devlet’ ve ‘egemenlik’

kavramlarının gelecekteki kaderlerinin de ortak olacağının varsayılması dayanaksız ve gerçekdışı olmayacaktır.

Kısaca, egemenlik devletten ayrı düşünülemez.

(5)

Siyasal Merkezileşme

Siyasal merkezileşme

İki boyutu:

Hukuksal merkezileşme

İdari merkezileşme

Merkezileşme ile tüm yetkiler merkezde toplanmıştır.

Modern devleti modern öncesi siyasal iktidar tiplerinden ayıran temel farklardan biri budur.

Devletin tek bir merkezden yönetildiği, tüm ülkenin tek bir siyasal bütün haline geldiği görülür.

(6)

Egemenliğin salt kurgu olmaması ve hukukiliği

Egemenlik, hukuk ya da siyaset kuramcılarının yarattığı bir kavram değildir; birtakım tarihsel olayların ve verilmiş mücadelelerin sonucudur.

Egemenlik, ister klasik mutlak ve sınırsız anlamıyla, ister modern anlamıyla anlaşılsın, mutlaka de jure’dir; de facto değildir; yani hukuka dayanır ve fiili değildir. Egemenlik, hukukun devlet kudretine atfettiği bir özelliktir.

(7)

Klasik Egemenlik Anlayışı

 Egemenlik kavramının ortaya çıkışı, 16.

yüzyılda, feodal düzenin çökmesiyle merkezileşmeye doğru gidişle çakışmaktadır.

 ‘Klasik egemenlik’ olarak adlandırdığımız bu egemenliğin özelliklerini en yalın biçimiyle Bodin ve Hobbes’ta bulmaktayız .

(Bodin: Boden okunur)

(8)

Bodin’in devlet tanımının dört unsuru

 Aile

(Roma örneğindeki ataerkil aileyi kasteder) Aile devletin hem kurucu birimi, hem de küçük bir modelidir. Hane, devletin doğru düzeninin bir modelidir.

 Ailelerin ortak varlıkları

Nasıl ailelerin özel mülkiyeti varsa, ortak (kamusal) varlıklar da vardır(Kamu arazileri, kentler, sokaklar, dini mekanlar vs.) Devlet bunları da yönetecektir.

 Egemen Güç

 Adalet

Devleti çeteden ayıran, adaletli bir düzen kurmasıdır.

Devleti meşru kılan şey tam olarak budur.

(9)

Bodin’in egemenlik tanımı

 Egemenlik, “yurttaşlar ve

uyruklar üstünde yasayla

kısıtlanmamış en üstün

iktidar”dır.

(10)

Jean BODIN

 Devletin olmazsa olmaz koşulu olan egemenlik,

mutlaktır;

süreklidir;

bölünemez;

devir ve ferağ olunamaz.

(11)

Egemenliğin İki Boyutu

 Boyutları bakımından egemenlik, içeride en üstün güç olma ve dışarıda bağımsız olma biçiminde tanımlanabilir.

Dış egemenlik

İç egemenlik

Referanslar

Benzer Belgeler

Ali Metin Kafadar Hakan Karabağlı Hüseyin Hayri Kertmen Ender Köktekir Necmettin Tanrıöver Kaya Aksoy Nur Altınörs Murad Bavbek Deniz Belen Kemal Benli Hakan Caner Yücel

“Eğer bu kapa- sitesi yoksa ya da karar veremiyorsa, o halk artık özgür bir halk olamaz ve yeni bir siyasal sistemin içinde erir” (Schmitt, 1996, s. Eğer top-

◦ Ululsüstü Yargı Organları: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Birliği Adalet Divanı Örnekleri.. «Üniter Devlet»

◦ Devlet yetkilerinin, merkezi hükümet ile yerel hükümetler arasında, her düzeydeki birimlerin bazı konularda nihaî kararlar alabileceği şekilde bölüştürüldüğü

Bu dönemin kilise ulularından (Aziz) St. Paul’ün ünlü sözü, bu kuramı ortaya koymaktadır “Omnis potestas a Deo”= Her iktidar tanrıdan gelir. Bu görüşü Ortaçağ’da

ÜLKE

 Irk, din ve dil birliği, ulusu objektif kriterlere göre açıklamaya çalışır ve bu anlamda, objektif millet anlayışı dediğimiz anlayışı yansıtır. Buna

 Jellinek’in üç öğe kuramında yer alan ve devleti oluşturan üçüncü öğe, devletin iktidar unsurudur..  Ülke ve insan unsurları, devletin maddi, yani