• Sonuç bulunamadı

Fel 215

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fel 215"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fel 215

İslam Felsefesinin Doğuşu

(2)

Ortaçağ’da felsefe, bütün akli bilimleri içermekteydi. Yani fizik, astronomi ve matematik gibi bilimler felsefenin birer şubesiydiler.

Bu bakımdan Ortaçağ boyunca felsefeden konuşurken bunun bütün bilimleri içerdiğini unutmamak gerekir.

(3)

İslam Felsefesinin Kuruluş Dönemi

Arap Yarımadası’ndan Başlayıp Yayılan Müslüman Orduların Fetih Hareketleri.

Abbasiler Devri’ne Kadar Yapılan Fetihler.

(4)

Fetihler devam ederken Dört Halife ve Emeviler dönemlerinde İslam felsefesi, İslam din felsefesi (kelam), tasavvuf ve tefsirin hepsi geniş bir yelpaze olarak İslam hukukunun içinde şekillenmiştir.

Yine fetihler devrinde, Arap topluluklar fethettikleri yerlerde yeni kültürlerle karşılaşmışlardır.

Bu sayede, İran, Türk, Yunan ve Hint kültürleri ile Arap kültürü bir araya gelmiştir.

(5)

750’de Abbasoğulları bir ihtilalle, Emevileri iktidardan düşürmüş ve yerine geçmişlerdir.

Abbasiler devrinde fetih hareketi durgunluk kazanmıştır.

Bununla beraber yeni temas edilen kültürlerin felsefi ve bilimsel zenginliği Arapların dikkatini çekmeye başlamıştır. Abbasiler daha çok bu konu üzerine eğilmiştir.

(6)

Medeniyetlerin buluştuğu şehir: Bağdat

Abbasiler devrinde bir merkez.

(Ticari, Siyasi ve Kültürel)

Bilim ve felsefede altın bir çağın Başlangıcı.

(7)

Halife el-Mansur bütün iktidarı elinde topladıktan sonra yönetim merkezi olarak, devrinin ticaret hayatının da kesişim noktalarından birisi olan Bağdat’ı seçmiştir.

Burada fıkıh, kelam ve dilbilim alanlarda önemli bilginler yetişmeye başlamıştır.

İlk dönem Abbasi halifeleri, Harun Reşid, Mansur ve Memun Emevi-Selefi ideolojiye karşı Mutezilî teolojiyi benimsemiş ve Bağdat düşün hayatını buna göre şekillendirmiştir.

Mutezilî ekolü daha sonra yerini Eşarî ekole bırakmıştır ki, bu ekol bir nevi Selefî ve Mutezilî teolojilerinin ortasında bir yol tutmuştur.

(8)

Beytül Hikme (Bilgelik Evi)

830’larda kurulan Beytül Hikme, yani Bilgelik Evi zamanının en önemli eğitim, öğretim ve araştırma merkez olmuştur. Başta Müslüman dünyadan olmak

üzere dünyanın bütün yörelerinden bilginler bu şehre ve Bilgelik Evi’ne çalışmaya gelmişlerdir.

Devrin en büyük kütüphanesi,

Araştırma ve gözlem merkezi.

(9)

Çeviri Faaliyetleri:

Çevirdiği kitabın ağırlığınca altın veren halife el-Memun.

Çeviriler ağırlıklı olarak Yunancadan, bundan başka Sanskritçe ve Farsçadan yapılmıştır.

Burada özellikle aklî Yunan felsefe metinleri çokça çevrilmiştir.

(10)

Çeviri nedenleri:

1- Pratik ihtiyaçlar,

2- Halifelerin Helenistik kültüre olan ilgisi,

3-Vezirlerin yabancı kökenli olması,

4-Ticari merkez olarak Bağdat’ın etkisi.

(11)

Galen, Aristoteles, Öklid, Platon, Platon’un yeni-platoncu yorumları ve Proclus’un metinleri Arapçaya ağırlıklı olarak aktarılmıştır.

Bağdat, Atina’nın, İskenderiye’nin ve Antakya’nın mirasçısı durumuna gelmiştir.

Yunani bilginin yanında Türk ve İran bilgisi de Bağdat’ı etkisi altına almıştır.

Türk ve İran geleneği Merv’den ve Horasan’dan Bağdat’a taşınmaya başlamıştır.

(12)

Bu dönemde Fıkıh, Felsefe, Kelam ve Tasavvuf ayrı birer epistemolojik alan olan İslam Hukuku’ndan bağımsızlığını ilan etmeye başlamıştır.

Bu dönemde iki ana grup ya da epistemik topluluk ortaya çıkmıştır:

1- Filozoflar,

ve

2- Kelamcılar.

(13)

Kaynak

Hasan Aydın, İslam Dünyasında Bilim ve Felsefe, Yükseliş ve Duraklama: Bilim ve Ütopya. Sayı 94-95, Yıl 2002

Referanslar

Benzer Belgeler

Felsefe, Filozof, Falsafa, Felasife, İslam Felsefesi, İslami Felsefe, Müslüman Felsefesi, Din Felsefesi, Kelam, Arap Felsefesi terimlerinin birbirleriyle

Bunlardan 22 tanesi felsefeyle, 20 tanesi mantıkla, 7 tanesi müzikle, 29 tanesi astrolojiyle, 23 tanesi geometriyle, 12 tanesi siyasetle, 10 tanesi meteorolojiyle, 16

Razi’nin felsefesini esas olarak, Tanrı, ruh, madde, zaman ve mekan (beş ezeli şey) hakkında söyledikleri karakterize eder.. Biri, pasif

Bunları da şöyle açıklamıştır: Eğer akıl yürütme, kesinliğe götürürse, o, burhani (ispatlayıcı); iyi niyet yoluyla kesinliğe benzer bir anlayışa götürürse,

Hikmet ise, gerçek varlığın bilgisine ermek, varlıkların uzak sebeplerini bilmek, en üstün bilgi ile varlıkların en üstününü bilmek, aklın en üstün bilgi ile

Daha sonra, Ebu Bekr el-Berki adlı bir din bilgini, kendisinden felsefi ilimleri açıklayan bir kitap yazmasını istemiş, o da yaklaşık yirmi cilde varan

İbn Sina sadece İslam dünyasında değil, aynı zamanda kendisinden büyük ölçüde etkilenen Aquino’lu St.Thomas ve Albertus Magnus (Büyük Albert) sayesinde Ortaçağ

Felsefi planda, Hayy bin Yakzan, İbn Tufeyl’in bilgi teorisinin parlak bir tasviridir.. Bu teori bir yandan Aristoteles’in felsefesini Yeni Platoncu felsefeyle uzlaştırmak