• Sonuç bulunamadı

Prof. Dr. Ülker Öktem FEL 214 İslam Felsefesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. Dr. Ülker Öktem FEL 214 İslam Felsefesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr. Ülker Öktem FEL 214 İslam Felsefesi

1

VII. Ders: Farabi’nin felsefesi: Ebu Nasr Muhammed b.Turhan Uzluk el-Farabi (870-950): İslam kültür ve medeniyet çevresinde Muallim-i Sani (İkinci Öğretmen) olarak tanınmıştır. İslam felsefesinin kurucusudur. Felsefede, sadece, birinci öğretmenin (Muallim-i Evvel’in) Aristoteles’in eserlerini şerh etmekle yetinmemiş, orijinal pek çok eser ve makale de kaleme almıştır. İslam’da ilk felsefi sentezi yapmıştır. Aristoteles’in felsefesiyle İslam dinini uzlaştırma fikri, ilkin Farabi’ ye aittir. Kendinden sonra gelenler aynı fikri devam ettirmekle yetinmişlerdir.

Farabi’nin eserleri, mantıkla ve diğer alanlarla ilgili olanlar olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Mantıkla ilgili olan hatırı sayılır eserleri, ya şerh ya da haşiyeler şeklinde, Aristoteles’in Organon’ unun çeşitli kısımlarıyla ilgilidir. Diğer alanlarla ilgili olan eserleri ise, ona göre, felsefenin öteki dalları olan fizik, matematik, metafizik, ahlak ve siyasetle ilgilidir.

Farabi, mantık ilminin ona uyulduğu takdirde, zihni islah edebilecek ve insanı, hakikate giden doğru yola yöneltip, hataya düşme tehlikesinden kurtaracak genel kaideleri gösterdiğini belirtir. Ona göre, düşünülür (intelligible) şeylerin kanunlarını araştırmak, mantığın temel konusudur. Kategoriler (Makulat), Yorumlar, Kıyas, Burhan, Cedel (Diyalektik), Safsata, Hitabet ve Şiir mantığın birer kısmıdır. Burhan, hepsinden önemli ve değerlidir. Ondan önceki kısımlar, bir bakıma, mantığa giriş sayılabilirler. Ondan sonrakiler de hatadan ve yanıltmaktan kaçınmayı gösterirler. Farabi, görüldüğü üzere, tuhaf olarak, Hitabet ve Şiir’i de mantığın bir kısmı olarak saymıştır. Bu da onun Aristoteles’in çığırını takip ettiğini gösterir. Farabi’nin mantığa olan katkısı iki yönlüdür. Öncelikle, Aristoteles’in mantığını Arapça konuşulan çevrelere doğru ve anlaşılır şekilde açıklamakta başarılı olmuştur. İkinci olarak, mantıktaki akıl yürütmelerin beş sınıfa ayrılmasının temellerini ortaya koymuştur. Bunları da şöyle açıklamıştır: Eğer akıl yürütme, kesinliğe götürürse, o, burhani (ispatlayıcı); iyi niyet yoluyla kesinliğe benzer bir anlayışa götürürse, cedel (diyalektik); eğer art niyet ve yanlışlıkla kesinliğe yakın sonuçlara götürürse, safsata; muhtemel fikirlere yöneltirse, hitabi; ruha zevk veya acı veren hayallere sevk ederse, şiirseldir. Bu farklı türler, ona göre, şartlara ve dinleyenin ölçülerine göre kullanılır. Filozoflar ve alimler burhani akıl yürütmeyi; İlahiyatçılar sadece cedeli, siyaset adamları ise hitabete dayalı kıyası kullanırlar.

Farabi, öncelikle, Aristoteles’in eserlerinin gayesi ve uslubunun araştırılmasıyla ilgilenmiştir. Bu nedenle, ‘Aristoteles’in Alfabe Adlı Kitabının Her Bir Bölümündeki Gayesi’ adlı eserini kaleme almıştır. İbn Sina da, onun bu eserini okuyunca Aristoteles’in Metafizik’ini kolayca anlamıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

İslam felsefesine, felsefi eserlerin büyük ve önemli bir kısmının Arap diliyle yazılmış olduğu göz önünde tutularak Arap Felsefesi de denilmeye çalışılmıştır..

Felsefe, Filozof, Falsafa, Felasife, İslam Felsefesi, İslami Felsefe, Müslüman Felsefesi, Din Felsefesi, Kelam, Arap Felsefesi terimlerinin birbirleriyle

Bunlardan 22 tanesi felsefeyle, 20 tanesi mantıkla, 7 tanesi müzikle, 29 tanesi astrolojiyle, 23 tanesi geometriyle, 12 tanesi siyasetle, 10 tanesi meteorolojiyle, 16

Razi’nin felsefesini esas olarak, Tanrı, ruh, madde, zaman ve mekan (beş ezeli şey) hakkında söyledikleri karakterize eder.. Biri, pasif

Hikmet ise, gerçek varlığın bilgisine ermek, varlıkların uzak sebeplerini bilmek, en üstün bilgi ile varlıkların en üstününü bilmek, aklın en üstün bilgi ile

Daha sonra, Ebu Bekr el-Berki adlı bir din bilgini, kendisinden felsefi ilimleri açıklayan bir kitap yazmasını istemiş, o da yaklaşık yirmi cilde varan

İbn Sina sadece İslam dünyasında değil, aynı zamanda kendisinden büyük ölçüde etkilenen Aquino’lu St.Thomas ve Albertus Magnus (Büyük Albert) sayesinde Ortaçağ

Felsefi planda, Hayy bin Yakzan, İbn Tufeyl’in bilgi teorisinin parlak bir tasviridir.. Bu teori bir yandan Aristoteles’in felsefesini Yeni Platoncu felsefeyle uzlaştırmak