• Sonuç bulunamadı

I T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI ANKARA’DAKİ TÜRK DÖNEMİ YAPILARINDA DEVŞİRME MALZEME KULLANIMI Yüksek Lisans Tezi Ceren YILDIZ Ankara-2018

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "I T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI ANKARA’DAKİ TÜRK DÖNEMİ YAPILARINDA DEVŞİRME MALZEME KULLANIMI Yüksek Lisans Tezi Ceren YILDIZ Ankara-2018"

Copied!
124
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI

ANKARA’DAKİ TÜRK DÖNEMİ YAPILARINDA DEVŞİRME MALZEME KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

Ceren YILDIZ

Ankara-2018

(2)

I T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI

ANKARA’DAKİ TÜRK DÖNEMİ YAPILARINDA DEVŞİRME MALZEME KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

Ceren YILDIZ

Tez Danışmanı Prof. Dr. Z. Kenan BİLİCİ

Ankara-2018

(3)
(4)
(5)

I

İÇİNDEKİLER ... I ÖNSÖZ ... III EKLER LİSTESİ ... IV

A-Tablolar ... IV B-Planlar ... V C-Görünüşler ... VI D-Fotoğraflar ... VII

1-GİRİŞ ... 1

A-Amaç ... 1

B-Kaynaklar ... 2

C-Metot ... 4

2- GEÇMİŞİN YANSIMASI: MİMARİDE YENİDEN KULLANIM ... 6

A-Spolia ve Devşirme Kavramları: Sanat Tarihinde Bir Terminoloji Araştırması ... 6

B-Anadolu Mimarlığında Devşirme Malzeme Kullanımına İlişkin Örnekler ... 11

3- TÜRK EGEMENLİĞİNDE ANKARA’DA ANTİK ÇAĞ’IN GÖRSEL İZLERİ ... 25

A- Antikçağ’ın Mirası: Roma ve Bizans Dönemi Yapıları ... 25

B-Mimari’de Geri Dönüşüm: Yapı Kalıntıları ve Elemanlarının Yeniden Kullanımı ... 33

4-ANKARA’NIN MİMARLIK MİRASINDA DEVŞİRME KULLANIMI ZORUNLULUK YA DA ESTETİK TERCİH SORUNSALI ÜZERİNE ... 40

5-DEĞERLENDİRME ve SONUÇ ... 44

(6)

II

6- DEVŞİRME MALZEME KULLANIMINDA ANKARA ÖRNEĞİ:

KATALOG ÇALIŞMASI ... 51

7-KAYNAKÇA ... 103

8-ÖZET ... 105

9-ABSTRACT ... 106

(7)

ÖNSÖZ

Ankara, çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Tarihi süreç içerisinde Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti egemenliklerinin stratejik merkezi olarak tarihi önemini korumuştur. Sonuçta, egemenlikleri temsil eden mimari eserlerin ve kalıntılarının yoğunluğuyla da gözlenebilmektedir.

Araştırma konumuz tarihi süreç içerisinde egemenliklerin bünyesine dahil olan mimari yapıların ve yapı kalıntılarının ikinci defa kullanımlarını kapsayan Türk dönemi eserlerinde devşirme malzeme kullanımıdır.

Türk dönemi yapılarında devşirme malzemelerin sütun, sütun başlığı ve kaideleri, duvar örgüsü ve kemerlerde sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmiştir. Bu malzemelerin nereden temin edilerek kullanılmış olabileceği, değişik yapı türlerinde, iç mekan tasarımında ve cephe düzenlemelerindeki kullanımlarına, malzeme cinslerine, kullanıldıkları yapıda devşirme ögelerin fiziksel ve estetik özelliklerine ve böylece bilinçli kullanıma yönelik ayrıntıları kapsayan araştırmalar yapılmış ve bu içerikler ele alınarak Ankara’daki Türk dönemi yapılarında devşirme malzeme kullanımı sanat tarihi disiplini içerisinde incelenmiştir.

Umarız ki Ankara kent mimarisi tarihine ilişkin yapılan tez çalışmamız, konuyla ilgili alanda yapılacak çalışmalara ışık tutar.

Tez çalışmamızın katolog kısmının biçimlenmesinde mimari eserlerin plan ve kesit çalışmalarının detaylı belgelerini temin etmeme olanak veren Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarına, çalışmalarımı tamamlamam için destek olan Araş. Gör. Didem İşler’e, yüksek lisans eğitimime başladığım ilk günden beri her zaman yanımda olduğunu hissettiğim kıymetli hocam Prof.Dr.

Z. Kenan Bilici’ye sabrı ve öğrettikleri için çok teşekkür ederim.

(8)

EKLER LİSTESİ

A- Tablolar

2.B. Tablo 1 Yapı Kalıntısı Yakınına veya Yapı Kalıntısı Üzerine İnşa Edilen Yapılarda Devşirme Malzeme Uygulaması

4. Tablo 2 Devşirme Malzeme Kullanımına Yönelten Nedenler

(9)

B- Planlar

Plan 6.1 Ankara, Alaeddin Cami Planı Plan 6.2 Alaeddin Cami Rölöve Projesi Plan 6.3 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Plan 6.4 Ankara, Arslanhane Cami Plan 6.5. Ankara, Ahi Elvan Cami Plan 6.6 Ankara, Saraç Sinan Mescidi Plan 6.7 Ankara, Direkli Cami

Plan 6.8 Ankara, Örtmeli Mescit Plan 6.9 Ankara, Telli Hacı Halil Cami Plan 6.10 Ankara, İbadullah Cami Plan 6.11 Ankara, Hacı Musa Cami Plan 6.12 Ankara, Karacabey Cami

(10)

C- Görünüş

Görünüş 6.1 Ankara, Alaeddin Cami Görünüş 6.2 Alaeddin Cami

Görünüş 6.3 Alaeddin Cami Görünüş 6.4 Alaeddin Cami Görünüş 6.5 Alaeddin Cami

Görünüş 6.6 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.7 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.8 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.9 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.10 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.11 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi Görünüş 6.13 Ankara, Ahi Şerafeddin Camisi Görünüş 6.13 Ankara, Ahi Şerafeddin Camisi Görünüş 6.14 Ankara, Ahi Elvan Cami

Görünüş 6.15 Ankara, Saraç Sinan Cami Görünüş 6.16 Ankara, Direkli Cami Görünüş 6.17 Ankara, Sabuni Mescidi Görünüş 6.18 Ankara, Örtmeli Mescid Görünüş 6.19 Ankara, Talli Hacı Halil Cami Görünüş 6.20 Talli Hacı Halil Cami

Görünüş 6.21 Ankara, Hacı İvaz Cami Görünüş 6.22 Ankara, İbadullah Cami Görünüş 6.23 Ankara, Akköprü

Görünüş 6.24 Ankara, Yörük Dede Türbesi Görünüş 6.25 Ankara, Hacı Musa Cami Görünüş 6.26 Ankara, Karacabey Cami

Görünüş 6.27 Ankara, Karacabey Cami Minaresi Görünüş 6.28 Ankara, Karacabey Cami Manaresi Görünüş 6.29 Ankara, Karacabey Cami

Görünüş 6.30 Ankara, Karacabey Cami

(11)

D- Fotoğraflar

1.1 Konya, Obruk Han, giriş cephesi 1.2 Obruk Han, devşirme detayı 1.3 Obruk Han, iç mekan

1.4 Obruk Han, detay

1.5 Konya, Kadın Han, giriş cephesi 1.6 Kadın Han, devşirme detayı 1.7 Kadın Han, devşirme detayı 1.8 Kadın Han, devşirme detayı 1.9 Kadın Han, devşirme detayı 1.10 Konya, Eli Kesik Han, iç mekan 1.11 Eli Kesik Han, devşirme detayı

1.12-14 Konya, Kuruçeşme Han, devşirme detayları

1.15-17 Kuruçeşme Han, iç mekan devşirme malzeme detayları 1.18 Konya, Alaeddin Cami, iç mekan

1.19 Alaeddin Cami, ön cephe görünüm

1.20 Konya, Kılıçarslan Türbesi ve Anonim Türbe

1.21-23 Isparta, Mübarizeddin Ertokuş Medresesi giriş cephesi ve iç mekan 1.24 Isparta-Yalvaç, Devlethan Cami, genel görünüm ve iç mekan detayı 1.25 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi

1.26 Ankara, Ahi Şerafeddin Cami 6.1 Ankara, Alaeddin Cami, mezar taşı 6.2 Alaeddin Cami, mezar taşı

6.3 Alaeddin Cami, mezar taşı 6.4 Alaeddin Cami, sütun parçası 6.5 Alaeddin Cami, sütun parçası 6.6 Alaeddin Cami, sütun parçası

6.7 Alaeddin Cami, Minare kaidesinde korinth sütun başlığı ve işlevi belirlenemeyen devşirme malzeme

6.8 Alaeddin Cami, minare kaidesi ve cami kuzeybatı dış cephe duvarı 6.9 Alaeddin Cami, profilli devşirme blok parçası

6.10 Alaeddin Cami, latin hacı kabartmalı levha parçası

6.11 Alaeddin Cami, işlevi belirlenemeyen devşirme malzemeler

(12)

6.12 Alaeddin Cami, işlevi belirlenemeyen devşirme malzeme ve profilli eser 6.13 Alaeddin Cami, templon paye parçası olduğu düşünülen ve işlevi belirlenemeyen devşirme malzeme

6.14 Alaeddin Cami, levha parçası

6.15 Alaeddin Cami, zıvana delikleri bulunan işlevi belirlenemeyen devşirme malzeme

6.16 Alaeddin Cami, işlevi belirlenemeyen profilli devşirme malzeme 6.16 Alaeddin Cami, minare kaidesindeki devşirme malzemeler 6.17 Alaeddin Cami, işlevi belirlenemeyen profilli devşirme malzeme 6. 18 Alaeddin Cami, çifte sütun kaidesi

6.19 Alaeddin Cami, çifte sütun kaidesi detayı 6.20 Alaeddin Cami, sütun

6.21 Alaeddin Cami, sütun 6.22 Alaeddin Cami, sütun 6.23 Alaeddin Cami, sütun 6.24 Alaeddin Cami, sütun 6.25 Alaeddin Cami, Sütun 6.26 Alaeddin Cami, Sütun

6.27 Alaeddin Cami, sütun ve sütun kaide detayı 6.28 Alaeddin Cami, sütun kaidesi ve kaide detayı

6.29 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi beden duvarı devşirme malzemeler ve detayı

6.30 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler 6.31 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler 6.32 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler 6.33 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler 6.34 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler 6.35 Alaeddin Cami, cami doğu cephesi devşirme malzemeler

6.36 Alaeddin Cami, cami kuzeyi cephe, beden duvarı, devşirme malzeme 6.37 Alaeddin Cami, cami kuzeyi cephe, beden duvarı, devşirme malzeme 6.38 Alaeddin Cami, cami kuzeyi cephe, beden duvarı, devşirme malzeme 6.39 Alaeddin Cami, cami kuzeyi cephe, beden duvarı, devşirme malzeme 6.40 Alaeddin Cami, cami bahçesi, su künkü olduğu düşünülen devşirme malzeme

(13)

6.41 Alaeddin Cami, cami bahçesi, mezar steli olduğu düşünülen devşirme malzeme

6.42 Alaeddin Cami, cami bahçesi, sütun parçası

6.43 Alaeddin Cami, cami bahçesi, çifte sütun başlığı ve işlevi bilinmeyen taş blok

6.44 Alaeddin Cami, cami bahçesi, mezar steli ve yazıt detayı 6.45 Alaeddin Cami, cami bahçesi, mezar steli

6.46 Alaeddin Cami, cami bahçesi, sütun kaidesi ve çifte sütun başlığı 6.47 Alaeddin Cami, cami bahçesi, dentil parçası

6.48 Alaeddin Cami, cami bahçesi, mezar steli

6.49 Alaeddin Cami, cami bahçesi, blok devşirme parçası

6.50 Alaeddin Cami, cami bahçesi, sütun kaidesi ve işlevi bilinmeyen devşirme malzeme

6.51 Alaeddin Cami, cami bahçesi, vida yağ taşı olduğu düşünülen devşirme malzeme

6.52 Alaeddin Cami, cami bahçesi, çifte sütun parçası ve sütun başlığı 6.53 Alaeddin Cami, cami bahçesi, arşitrav parçası ve sütun başlığı 6.54 Alaeddin Cami, cami bahçesi, arşitrav parçası detayı

6.55 Alaeddin Cami, cami bahçesi, profilli devşirme malzeme 6.56 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, sütun parçası 6.57 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, mezar steli 6.58 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, sütun parçası 6.59 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, sütun parçası 6.60 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, sütun parçası 6.61 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, mezar steli 6.62 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, sütun parçası 6.63 Alaeddin Cami, cami bahçe duvarı önünde, mezar steli 6.64 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi, sütun başlığı parçası 6.65 Ahi Şerafeddin Türbesi, çeşme aynalığı

6.66 Ahi şerafeddin Türbesi, sütun parçası ve blok devşirme malzeme 6.67 Ahi Şerafeddin Türbesi, devşirme malzeme

6.68 Ahi Şerafeddin Türbesi, devşirme malzeme

6.69 Ahi Şerafeddin Türbesi, profilli devşirme malzeme 6.70 Ahi Şerafeddin Türbesi, devşirme malzemeler 6.71 Ahi Şerafeddin Türbesi, devşirme malzemeler

(14)

6.72 Ahi Şerafeddin Türbesi, templon payesi olduğu düşünülen devşirme malzeme

6.73 Ahi Şerafeddin Türbesi, sütun 6.74 Ahi Şerafeddin Türbesi, sütun

6.75 Ahi Şerafeddin Türbesi, sütun kaide detayı 6.76 Ahi Şerafeddin Türbesi, sütun gövdesi ve başlığı 6.77 Ahi Şerafeddin Türbesi, levha parçası

6.78 Ahi Şerafeddin Türbesi, latince yazıtlı mimari parça

6.79 Ahi Şerafeddin Türbesi, blok taşlar ve profilli yapı parçaları 6.80 Ahi Şerafeddin Türbesi, taban döşemeleri ve blok taşlar

6.81 Ahi Şerafeddin Türbesi, taban döşemeleri, profilli yapı parçaları ve blok taşlar

6.82 Ahi Şerafeddin Türbesi, taban döşemeleri ve blok taşlar

6.83 Ahi Şerafeddin Türbesi, pencere, lento ve sövelerde kullanılmış yapı parçaları

6.84 Ahi Şerafeddin Türbesi, blok taşlar

6.85 Ahi Şerafeddin Türbesi, profilli malzeme ve zivana deliği bulunan yapı parçası

6.86 Ahi Şerafeddin Türbesi, godron motifli ve profilli korniş parçaları 6.87 Ahi Şerafeddin Türbesi, profilli korniş parçaları

6.88 Ahi Şerafeddin Türbesi, soffit motifli blok taş

6.89 Ahi Şerafeddin Türbesi, pencere söve ve lentolarda kullanılan devşirme malzemeler

6.90 Ahi Şerafeddin Türbesi, türbe beden duvarı batı cephesi korniş parçaları 6.91 Ahi Şerafeddin Türbesi, türbe batı cephesi pencere söve ve lentolar 6.92 Ahi Şerafeddin Türbesi, türbe kuzey cephede kullanılan devşirme taşlar 6.93 Ahi Şerafeddin Türbesi, türbe kuzey cephe korniş parçası ve kuzey cephe kapısı

6.94 Ahi Şerafeddin Türbesi, türbe hazire duvarı, duvar örgsünde kulanılmış devşirme taş bloklar

6.95 Ahi Şerafeddin Cami, Cami genel görünüş, cami dış beden duvarlarında kullanılan devşirme taş bloklar

6.96 Ahi Şerafeddin Cami, Cami genel görünüş, cami dış beden duvarlarında kullanılan devşirme taş bloklar

6.97 Ahi Şerafeddin Cami, cami ibadet mekanı, sutün başlıkları 6.98 Ahi Şerafeddin Cami, cami ibadet mekanı, sutün başlıkları

(15)

6.99 Ankara Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.100 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı

6.101 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.102 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.103 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.104 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.105 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.106 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.107 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.108 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.109 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.110 Ahi Elvan Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı

6.111 Ankara, Saraç Sinan Mescidi, mescit doğu cephesi, beden duvarlarında blok devşirme malzemeler

6.112 Saraç Sinan Mescidi, mescit doğu cephesi, mezar steli 6.113 Saraç Sinan Mescidi, blok ve profilli devşirme malzemler

6.114 Saraç Sinan Mescidi, merdiven basamaklarında kullanılan devşirme blok malzemeler

6.115 Saraç Sinan mescidi, merdiven basamaklarında kullanılan devşirme bloklar

6.116 Saraç Sinan Mescidi, doğu cephesi dış beden duvarlarında kullanılan devşirme malzemeler

6.117 Saraç Sinan Mescidi, türbe doğu cephesi, dış beden duvarlarında kullanılan devşirme bloklar

6.118 Saraç Sinan Mescidi, türbe doğu cephesi, dış bede duvarında kullanılan mezar steli olduğu düşünülen devşirme blok taş

6.119 Saraç Sinan Mescidi, türbe doğusunda konumlanansekizgen templon payesi

6.120 Saraç Sinan Mescidi, mezar steli olduğu düşünülen devşirme blok taş 6.121 Ankara, Direkli Cami, genel görünüm

6.122 Direkli Cami, cami girişindeki sütun parçaları 6.123 Direkli Cami, çifte sütun parçası

6.124 Direkli Cami, çifte sütun parçası

6.125 Direkli Cami, profilli devşirme malzeme

6.126 Direkli Cami, işlevi elirlenemeyen devşirme malzeme 6.127 Direkli Cami, profilli devşirme malzeme

(16)

6.128 Direkli Cami, işlevi belirlenemeyen profilli devşirme malzeme ve mermer blok

6.129 Direkli Cami, işlevi belirlenemeyen devşirme malzeme ve sağ tarafta gülçe motifli süsleme

6.130 Ankara, Sabuni Mescidi, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.131 Sabuni Mescidi, cami ibadet mekanı, sütun başlığı

6.132 Ankara, Örtmeli Mescid, mescid giriş cephesi

6.133 Örtmeli Mescid, cami dışında konumlanan sütun parçası

6.134 Ankara, Telli Hacı Halil Mescidi, cami kaidesi, postamentli sütun kaidesi 6.135 Telli Hacı Halil Mescidi, postamentli sütun kaidesi

6.136 Telli Hacı Halil Mescidi, devşirme taş blok

6.137 Telli Hacı Halil Mescidi, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme taş blok

6.138 Telli Hacı Halil Mecidi, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzeme

6.139 Telli Hacı Halil Mescidi, duvar örgü taşı, devşirme malzeme 6.140 Telli Hacı Halil Mescidi, duvar örgü taşı, devşirme malzeme

6.141 Telli Hacı Halil Mescidi, sütun kaidesi, duvar örgü taşı, devşirme malzeme 6.142 Telli Hacı Halil Mescidi, sütun kaidesi, duvar örgü taşı, devşirme malzeme 6.143 Telli Hacı Halil Mescidi, templon sütun kaidesi, devşirme malzeme

6.144 Telli Hacı Halil Mescidi, duvar örgü taşı

6.145 Telli Hacı Halil Mescidi, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzemeler

6.145 Ankara, Hacı İvaz Cami, cami genel görünüm 6.146 Hacı İvaz Cami, cami ibadet mekanı, sütun başlığı 6.147 Ankara, İbadullah Cami, mezar steli

6.148 İbadullah Cami, mezar steli

6.149 İbadullah Cami, mezar steli detayı

6.150 İbadullah Cami, profilli devşirme malzeme

6.151 İbadullah Cami, işlevi belirlenemeyen mermer blok devşirme malzeme 6.152 İbadullah Cami, mermer blok devşirme malzeme

6.153 Ankara, Akköprü, duvar örgü taşı olarak kullanılmış devşirme malzeme ve bezemeli detay

6.154 Akköprü, latince yazıt, blok taşlar

6.155 Ankara, Yörük Dede Türbesi, türbe bahçesi, mermer taş blok

(17)

6. 156 Yörük Dede Türbesi, türbe bahçesi, templon payesi 6.157 Yörük Dede Türbesi, türbe bahçesi, sütun parçası 6.158 Yörük Dede Türbesi, türbe bahçesi, sütun parçası

6.159-160 Ankara, Hacı Musa Cami, cami girişinde yapıdan bağımsız konumlandırılmış sütun parçaları

6.161 Hacı Musa cami, cami girişinin iki yanında devşirme sütunlar

6.162 Hacı Musa Cami, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzeme 6.163 Hacı Musa Cami, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzeme 6.164 Hacı Musa Cami, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzeme 6.165 Hacı Musa Cami, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzeme 6.166 Hacı Musa Cami, devşirme malzemeler

6.167 Hacı Musa Cami, devşirme malzeme

6.168 Hacı Musa Cami, çeşme, duvar örgü taşı olarak kullanılan devşirme malzemeler

6.169-170 Hacı Musa Cami, işlevi belirlenemeyen yapı parçaları 6.171-172 Hacı Musa Cami, işlevi belirlenemeyen yapı parçaları 6.173 Hacı Musa Cami, sütun başlığı

6.174- 175 Hacı Musa Cami, işlevi belirlenemeyen yapı parçaları 6.176 Hacı Musa Cami, çifte sütun başlığı

6.177 Hacı Musa Cami, vaftiz teknesi 6.178 Hacı Musa Cami, çifte sütun başlığı 6.179 Hacı Musa Cami, sütun başlığı 6.180 Hacı Musa Cami, sütun parçası

6.181 Hacı Musa Cami, işlevi bilinmeyen devşirme malzeme ve sütun kaidesi 6.182 Hacı Musa Cami, cami bahçesinde bulunan eserler

6.183 Ankara, Karacabey Cami, Sütun

6.184 Karacabey Cami, sütun ve zemin döşemesi

6.185 Karacabey Cami, son cemaat mekanı kuzeybatı köşesi, devşirme blok taşlar

6.186 Karacabey Cami, soffit motifli devşirme malzemeler

6.187 Karacabey Cami, duvar örgü taşı olarak kullanılmış devşirme malzemeler 6.188 Karacabey Cami, profilli devşirme malzeme

6.189 Karacabey Cami, cami batı duvarı Foto 6.190 minare kaidesi 6.191 Karacabey Cami, minare kaidesi, profilli devşirme malzeme detay

(18)

6.192 Karacabey Cami, minare kaidesi devşirme malzeme detay 6.193 Karacabey Cami, vida ağırlık taşı olarak düşünülen eser 6.194 Karacabey Cami, sütun parçaları

6.195 Karacabey Cami, blok taş ve sütun parçaları

6.196 Karacabey Cami, vaftiz teknesi olduğu düşünülen taş malzeme

(19)

1 1-GİRİŞ

A-Amaç

Spolia, Latince spoliare kelimesinden türetilmiştir. “ Şerit, yağmalamak, talan” anlamlarını içeren Spolia, “ güç vasıtasıyla elde dilen şeyler” anlamıyla askeri disiplin içerisinde kullanılmasıyla öne çıkarken, 1500’lü yıllarda “yeniden kullanım” anlamıyla sanat literatürüne girmiştir.1

Tez çalışmamızda, Türk döneminde Ankara’nın yaşadığı sosyo-kültürel evrimlere etki eden işgallerin, savaşların, deprem ve kıtlıkların aynı zamanda jeolojik birikimlerin (Ankara taşı, bazalt...gibi taş yataklarının varlığı), mimari alanındaki yansımaları önemsenerek mimari alanında Türk dönemi içerisinde en az ikinci defa kullanılan mimari malzeme kategorisinde değerlendirebileceğimiz spolia kavramı ve oluşturduğu görsel yaklaşımlar üzerinde durulacaktır. Kuşkusuz tarih içerisinde yönetime hakim olan egemenlikler bugün sanat tarihi disiplini içerisinde incelediğimiz bir çok mimari stiller çeşitlendirmişlerdir.

Tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar Ankara, farklı egemenliklerin yönetimi altında değişen ve çeşitlenen sosyo-politik, kütürel ve ekonomik evrimlerle varlığını sürdürmektedir. Böylesi değişimlerin sonuçlarını, etki eden yönetimin sanatsal faaliyetlerine de yansımış olmalıdır. Konumuz gereği mimari alanında, çeşitlenen yönetimsel ifade tarzlarının somut izlerini kent kurgusu seyrinde fark edebilmek/gözlemleyebilmek mümkün olduğu düşünülmektedir.

Mimari alanında yeniden kullanılan ögelerin estetik tercih ya da ekonomik zorunluluk sorunsalını yaratıyor olması ve böylece egemenliklerin sanatsal faaliyetlere etkisi konumuza dahildir.

Ankara kenti, bir çok topografik olanaklara sahip olmasıyla tarihin her döneminde önemli bölgelerarası ulaşım ve ticaret olanağını barındırmaktadır.

1 Kinney, 2006: 233; Kinney, 2001:138.

(20)

Böylelikle sosyo-kültürel gelişimler yaşayan Ankara, kentsel bir güce dönüşebilecek kaynaklara sahip olması ile sürekli yerleşim alanı haline geldiği görülmektedir.2 Bu durumu Ankara’da ortaya çıkarılan tarih öncesi buluntulardan ve mimari yapı izlerinden de anlaşılmaktadır.

Sürekli yerleşim alanı olarak uzun yıllar varlığını sürdüren Ankara kentinin tarihi öneme sahip oluşu ve bu süreç içerisinde Türk döneminde kale yapısı dışında Ankara’daki mimari yapılarda yeniden kullanılan malzemelere yönelik çalışmaların yetersiz oluşu tez çalışmamızda Ankara kentinin seçilmesine etki etmiştir.

Yapılan araştırmalarda spolia/devşirme, egemenliklerin mimari faaliyetleri içerisindeki konumuna, sosyo-ekonomik yansımaların bir sonucu olarak mimari estetik içerisinde taşıdığı etkiye ait değerlendirmelerden yoksun olması tez konumuzu Ankara’da Türk Dönemi Yapılarında Devşirme Malzeme Kullanımı adıyla belirlememize etki etmiştir.

B- Kaynak

Türk dönemi mimarisinde devşirme/spolia kullanımına yönelik sınırlı sayıda araştırma mevcuttur. Roma ve Bizans dönemi taş eserleri envanter çalışmaları kendi dönemleri içerisinde değerlendirilmiş yapılarda ikinci defa malzeme kullanımını konu alan sanat tarihi metinleri de genellikle envanter sınıflandırmaları ve yapılar üzerindeki tesbitleri içermektedir.

Gönül Öney’in kaleme aldığı “ Anadolu Selçuklu Mimarisinde Antik Devir Malzemesi” adlı makalesinde mimariye ablike edilen devşirme/spolia malzemelerini Antik devir malzemesi olarak tanımlamış ve Anadolu’da gözlemlediği bir çok mimari eserde bu malzemeleri tayin etmiştir. “ Atabey Ertokuş Medresesi’nde Bizans Devrine Ait Devşirme Malzeme” adlı çalışmasıyla Yıldız Demiriz, devşirme/spolia kullanımını malzemelerin ait olduğu dönem

2 Aydın, Et.al., 2005: 20-21.

(21)

içerisinde değerlendirerek devşirme malzeme adıyla tanımlamıştır. Nermin Şaman Doğan, “Isparta ve Çevresindeki Selçuklu ve Beylikler Dönemi Yapılarında Devşirme Malzeme Kullanımı” başlıklı yazısında yapıda kullanılan devşirme malzemeleri sınıflandırarak yapı üzerinde tespitini yapmıştır. Turgay Yazar ve Nermin Şaman Doğan’ın birlikte oluşturdukları “Ortaçağ Anadolu Türk Mimarisinde Devşirme Malzeme Kullanımı” başlıklı yazısında devşirilen malzemelerin kullanım alanları, yerleri, nedenleri gözetilerek Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemine ait Anadolu’daki bir çok örnek ele alınmıştır. Scott Redford’un “Anadolu Selçukluları ve Antik Çağ” adlı makalesinde devşirme kullanımına yönelik çeşitli problemleri ele almakta kullanım amacına da değinmektedir.

Anadolu’da Konya kentine ait tezler yoğunlukta olmakla birlikte Ankara’da devşirme/spolia kullanımı hakkında bilgi içeren araştırmalar az sayıdadır. Konya ve çevresine ait yapılan çalışmalar ise şunlardır: A. Baş’ın

“Konya’daki Selçuklu Yapılarında Devşirme Antik Malzeme Kullanımı” adlı makalesi, 2010 yılına ait konuyla ilgili diğer bir çalışma Z. Boleken’e ait

“Anadolu Selçuklu Başkentinde Dini Mimari’de Devşirme Malzeme Kullanımı”

adlı tez çalışmadır.

İ.A. Kolay “ 14. yy Batı Anadolu Beylikler Devri Mimarisi Duvar Örgüsü Bezemesinde Görülen Bizans İzleri Üzerine Görüşler” adlı makalesi konuyla ilgili olabilecek diğer bir araştırmadır. Bu makale de malzemeleri orijinal dönemi içerisinde incelemiştir.

Osmanlı mimarisinde devşirme/spolia kullanımıyla ilgili detaylı makale U.

Tanyeli ve G. Tanyeli’nin ortak yürüttükleri çalışma öne çıkmaktadır: “ Osmanlı Mimarlığında Devşirme Malzeme Kullanımı”. İlgili döneme ait 2007’de tamamlanan B. Yosunkaya’nın “Bursa ve İznik’deki Erken Dönem Osmanlı Yapılarında Devşirme Malzeme Kullanımı” adlı tez çalışmasıdır.

(22)

C- Metot

Tez çalışmamızda, Ankara Türk dönemi yapılarında Devşirme/Spolia’nın kullanımına yönelik konuya asıl üzerinde durmak istediğimiz, yapılarda devşirme/spolia kullanımına yönelik Türk mimari estetiği ve ortaçağ arkeolojisi kapsamında kuramsal boyutta tartışılmasını amaçlamaktadır. Bu sepebledir ki devşirme/spolia kullanımına yönelik çalışmalara ivme kazandırabileceğimizi düşündüğümüz başlıkları dokuz başlığa ayırarak açıklamaya çalıştık.

Tezimizin ilk bölümünde ‘Giriş’ kısmında, tez amacı, metot ve kaynaklara dair bilgiler sunulmuştur.

“Geçmişin Yansıması: Mimaride Yeniden Kullanım” başlığını taşıyan ikinci bölümde “Spolia ve Devşirme kavramları: Sanat Tarihinde Bir Terminoloji Araştırması” alt başlığı oluşturularak spolia kelimesinin köken incelemesi yapılmış, farklı dillerde anlam çeşitliliğine değinilmiş, Türkçe karşılığı olan devşirme kelimesi de bu doğrultu da incelenerek konumuz gereği mimari kullanımı içerisindeki yerine değinilmiştir. “Anadolu Mimarlığında Devşirme Malzeme Kullanımına İlişkin Örnekler” adlı diğer alt başlığımızda ise Anadolu’da farklı kentlerde devşirme/spolia kullanılan yapılara değinilmiş, Türk dönemi yapılarında devşirme/spolia’nın etkin bir kullanım malzemesi olduğu üzerinde durularak malzeme ekonomi temelli kullanım zorunluluğu ya da estetik tercihler neticesiyle yapılara monte edildiği hakkında bir tartışma başlatılmasına sebep olmuştur.

Üçüncü bölüm “Türk Egemenliğinde Ankara’da Antikçağ’ın Görsel İzleri”

başlığını taşımaktadır. Ankara’nın sahip olduğu farklı dönemlerdeki mimari yoğunluğu belirtmeden devşirme/S,spolia kullanımına ilişkin yapılan tartışmaların yetersiz olacağını düşünerek başlığımızı iki alt başlıkla açıklamaya çalıştık. Bunlar, “Antik Çağın Mirası: Roma ve Bizans Dönemi Yapıları”,

“Mimaride Geri Dönüşüm: Yapı Kalıntıları ve Elemanlarının Yeniden Kullanımı”

dır.

(23)

Dördüncü bölüm, tez çalışmamızın tartışma kısmını oluşturan devşirme/spolia malzeme kullanım sebeplerinin ve oluşturduğu görsel etkiler ışığında bu kullanım şeklinin bir zorunluluk ya da estetik tercih olabileceği ihtimalleri üzerinde durularak Türk mimarisinde devşirme/spolia kullanımının kuramsal boyutları değerlendirilmiştir.

Beşinci kısım tezimizin değerlendirme ve sonuç kısmıdır.

Altıncı bölümümüzde Ankara’da Türk dönemi yapılarında devşirme malzeme kullanımının katolog çalışması yer almaktadır. Katalog çalışmasının görsel sayfa tasarımında B. Yosunkaya’nın yüksek lisans tezi içerisndeki katalog planı dikkate alınmıştır.3 Böylece yapının planı ve çizimi üzerinde harfli işaretlemeler yapılarak yapı üstündeki devşirme/spolia kullanım yerleri işaretlenmiş, fotoğraflar ve açıklamalarla desteklenmiş ve kale yapısı dışındaki yapılarda konumlanan alanlar belgelenmiştir.

Yedinci başlığımızda incelenen konuya yönelik kaynakça kısmı yer almaktadır. Sekiz ve dokuzunca başlıklarda ise konuya ait özet ve ingilizce özet kısımları bulunmaktadır.

3 Yosunkaya,2007: 28-63.

(24)

6

2- GEÇMİŞİN YANSIMASI: MİMARİDE YENİDEN KULLANIM

A- Spolia ve Devşirme Kavramları: Sanat Tarihinde Bir Terminoloji Araştırması

Spolia kelimesi, sanat tarihi araştırmalarında devşirme sözcüğüne çevrilerek birbirlerinin yerine kullanılmıştır.

Çalışmamızda spolia ve devşirme sözcüğünün anlamsal bağları üzerinde durulacaktır.

Spolia, Latince tekil isim olan spolium kelimesinin çoğuludur. Spolium,

“1.ölen hayvanların derisinin yüzülmesi, 2.yenilen düşmanın zırh ve silahlarını çıkarmak; yenilen düşmandan alınan şeyler: ganimet, yağma, kazanç”

anlamlarını taşımaktadır. Terimsel olarak kastedilen zafer, güç ve meşru başarıdır.4

İngilizce spoil, spoliate; Fransızca spolier, Eski Fransızca espoillier;

İtalyanca spogliare; Portekizce esbulhar, espoliar ve İspanyolca espoliar, expoliar kelimeleri kullanılmaktadır.

Kinney, “Concept of Spolia” adlı makalesinde spolia kelimesinin Latince ilk anlamından yola çıkarak mimarlık tarihindeki kullanım özelliğine değinmiştir.

Kinney’e göre Latince kelime olan spoil, birinden bir şey almak, yağmalamak temel anlamı taşıdığı mimari inşaatlarda ise bu terimin yeniden kullanım anlamına evrildiğini ele almaktadır. Spolia sadece ortaçağ konusu olarak ele alınmamalıdır. Yeniden kullanımın, teknolojinin ve kaynakların sınırlamalarına karşılık evrensel olduğunu belirtmektedir. Yapılarda mevcut üretilmiş olan ve ikinci el olarak kullanılan taş bloklar, tuğla ve çatı kiremitlerinin..vb. mimari parçaların daha az zahmetle temin edildiğine değinmektedir.5

Yapı malzemesi olarak mimari eserlerde yeniden kullanım tarihsel olarak incelendiğinde farklı coğrafyalarda yaygın kullanım alanlarını içermektedir. Batı

4 Grzesiak, 2011: 3.

5 Kinney, 2006: 233.

(25)

literatüründe yeniden kullanımı vurgulayan kelime spolia iken ülkemizde yaygın olarak devşirme kelimesi kullanılmaktadır.

Spolia, “güç vasıtasıyla elde dilen şeyler” anlamıyla askeri disiplin içerisinde kullanılmasıyla da öne çıkarken, 1500’lü yıllarda, antik dönem inşaatlarında daha önce kullanılmış olan malzemelerin, yeniden kullanımı vurgulanmış ve sanat literatürüne bu terim dahil edilmiştir.6

Dictionary of Art, spolia kelimesini eski binalardan yeniden kullanım için alınan malzemeler anlatımını kullanmaktadır. İnşaatlarda spolia kullanımı erken 4. yy’da görülmektedir. Yapılardan temin edilmesi kolay ve hazır bulunan malzemelerdir. Yeniden kullanılan malzemeler yoğun olarak sütunlar ve çeşitli mermer parçalardır. Geç antik yapılarda spolia kullanımı bazen Hıristiyanlığın zaferini temsil etmek adına pagan tapınaklarından alınarak kullanılmış olduğu vurgulanmıştır7.

Sanat Sözlüğü’nde spoli, eski sanat ürününün çeşitli parçalarını başka bir sanat yapıtında tanınabilirliğini bozmadan kullanma olarak tanımlanmaktadır.

Ayrıca Ortaçağ Avrupasında antik dönemin mücevher ve rölyeflerinin cilt ve röliklerde kullanıldığını mimarlıkta ise antik parçaların erken Hıristiyanlık, Ortaçağ Avrupa ve Erken İslam, Klasik Osmanlı yapılarında sıklıkla kullanıldığını belirtmektedir.8

Spolia kelimesinin zaman içerisinde kullanımları, öldürülen hayvanların derilerini yüzmekten, savaşta ele geçirilen mallara ve en sonunda da Antik dönemde inşaatların yapımında yeniden kullanılan malzemeler olarak mimari terminolojide yerini almıştır.

Spolia kelimesinin Türkçe karşılığı ise sanat tarihi yazınında çoğunlukla devşirme kelimesiyle karşılanmaktadır. İ.Z. Eyüpoğlu, Türk Dilinin Etimoji

6 Kinney, 2006:233.

7 Dictionary of Art, 1939.

8 Sözen-Tanyeli, 2005: 220.

(26)

Sözlüğü’nde Türkçe devşirme kelimesini şöyle açıklamaktadır:“

dirşürmek/tirşürmek (toplmak/dermek)’ ten divşürmek/devşürmek/devşirmek (dermek, biraraya getirmek, toplamak).” Türkçe tir/dir köklerinde “toplamak, derlemek, düzenlemek, diriltmek, yaşatmak, derlemek” anlamları saklıdır.”9 Sevan Nişanyan ise devşirmek kelimesinin “dermek, toplamak” anlamına gelen

“derşirmek” kelimesinden türediğini, “dermek” Eski Türkçe’de “termek”

kelimesine karşılık geldiğini ve “derlemek, toplamak” anlamında kullanıldığını belirtmektedir10

Mimari’de yeniden kullanım malzemeleri çoğunlukla ülkemizdeki sanat tarihi yazınında terminolojik çeşitli sorunlar ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalarda geçen spolia terimine karşılık devşirme kelimesi sıklıkla kullanılmakla birlikte yapıların ait olduğu döneme yönelik devşirme ve spolia kavramlarını karşılayan “Antik Dönem Malzeme Kullanımı”, “Bizans Dönemi Taş Eserleri” gibi açıklamalar da kullanılmıştır.

Devşirme kelimesini mimarlık alanında kullanırsak “derlenen malzemeler, toparlanan malzemeler” anlamıyla yaşanılan dönem yapılarına ait ya da hakimiyet altına alınan egemenliklere ait mimari kalıntıların bir alana derlenerek, toplanarak yığılması ve inşaatlarda kullanılmasına yönelik anlamsal bir bağ kurarak açıklanabilmektedir. Spolia ise hakim döneme ait eserlerde geçmiş egemenliklere ait mimari kalıntıların ele geçirilerek ve ganimet olarak -üstün gelinen egemenlige yönelik ‘zafer’ vurgusuyla- yeniden kullanılması anlamı içermektedir.

Her iki kullanıma yönelik esas üzerinde durduğumuz nokta ise malzemelerin derlenip kullanılması veya ele geçirilen farklı dönem malzemeleri değil, mimaride her iki kelimenin de ortak noktası, yapılarda aynı döneme ait

9 Eyüpoğlu, 1995: 183.

10 Nişanyan, 1995: 105.

(27)

yapı malzemelerinin dahi “yeniden kullanılması” na yönelik araştırmaları kapsamaktadır.

Sanat tarihi terminolojisinde farklı dillerdeki ve çeşitli etimolojik kökene sahip terimler ile günümüzde kullanılan Türkçe karşılıklarına yönelik, sanat tarihi araştırmacıları arasında ortak kullanım dilinin yaratılması, detaylı ve disiplinlerarası uzmanların katılımıyla detaylı çalışmalar sonucunda kurulabileceğine inanmaktayız. Biz tez çalışmamız süresince “Spolia kullanımı”,

“Devşirme kullanımı” ya da “Bizans ve Antik Dönem Taş Eserleri” başlıklarıyla yeniden kullanım araştırmaları yapıldığını gözlemledik. Böylece Tez çalışmamız süresince yeniden kullanımı vurgulayacak terim olarak dünya sanat tarihi araştırmaları içerisinde yeniden kullanımının altını çizen spolia teriminin Türkçe karşılığı olan devşirme kelimesini kullanmayı esas aldık.

Her iki kelimenin kendi dillerinde kullanımını değerlendirdiğimizde Spolia’nın ganimet, yağma gibi anlamlar da taşıdığını, buna rağmen Devşirme kelimesinin bir yerde toplanan, bir yerden bir şeyden derlenen anlamları dışına çıkılmamıştır. Bu doğrultuda mimaride ortak bir yerden yağma da edilmiş olsa ya da savaş ganimeti olarak değerlendirilse veya yıkıntı halindeki parçaların derlenerek, bir yapıdan ya da bir yerden bir alana toplanması da olsa orjinal yapıdan ayrıştırılarak ikinci kez kullanılmış olması önemsenmektedir. Spolia teriminin dışında kalmamızın sebebi fethedilen ya da savaş yaşayan egemenliklerin tarihsel münakaşaları nedeniyle toprakları üzerindeki mimari eserlerin (yıkıntı, kalıntı..vb.) parçalarının çalınması, yağmalanması veya ganimet olarak algılanmış olup olmaması detaylı tarihsel bir araştırmayı gerekli kılmaktadır.

Ankara, Anadolu coğrafyasında yerleşme alanı olarak kullanılmaya başlamasından günümüze kadar geçen süreçte bir çok iç savaş ve farklı egemenliklerin birbiriyle olan savaşlarına tanıklık etmiştir. Binlerce yıllık süreç içerisinde var olan egemenliklerin simgesi mimari eserler, zaman aşımıyla

(28)

yıkıntıları ve parçalarını çalarak, yağmalayarak veya egemenliklerin birbirlerine ganimet olarak hediye edildiğini kabul edebilir miyiz?

(29)

B- Anadolu Mimarlığında Devşirme Malzeme Kullanımına İlişkin Örnekler

Devşirme malzeme, tarihsel süreç içerisinde yapı malzemesi olarak farklı coğrafyaların mimari tasarımlarında tercih edilmiştir. Böylesi tercihin ekonomik, coğrafi, ideolojik, kültürlerarası etkileşim...vb. bir çok nedeni olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca devşirme malzemelerin farklı yapılarda farklı yoğunluklarda kullanılması bu nedenlerin bir simgesi ya da sonucu olabileceğini de aklımıza getirmektedir.

Örneğin, İmparator Konstantinos döneminde Zafer Takı ve Lateran Kilisesi’nde devşirme malzeme kullanımlarının ideolojik anlamlar içerdiği, Konstantinos kazandığı iç savaş sonrası propaganda amaçlı br yapı türü olan zafer takında kendi gücünü temsilen devşirme malzeme kullanıldığı, özellikle Lateran kilisesinde hıristiyanlığın kabulü ve yaygınlaşmasıyla oluşan yeni kültürün, pagan geçmişin yerini aldığı vurgulanmak amacıyla ideolojik ve ikonografik anlamlar barındırdığı ileri sürülmektedir.11 Ya da İslami yerleşimlerin genellikle eski şehirler vaya kutsal alan üzerinde ya da yakınında kurulması, yapı malzemelerinin devşirilerek tekrar kullanılmasındaki en önemli unsurlardan biri olduğu düşünülmektedir.12

Bu iki örnekte olduğu gibi uygarlık tarihi süresince bir çok yerleşim ve egemenliklerin devşirme malzeme kullanımına yönelik örnekler ve uygulama nedenleri hakkında tartışmalara litaratür taramalarımızda rastlayabilmekteyiz.

Ancak çalışmamızda konu dağılımını sınırlandırmak adına Anadolu’da gelişen Türk dönemi içerisindeki devşirme malzeme kullanımını ele almanın daha doğru olacağını düşünmekteyiz. Anadolu Türk Mimarisi’nde devşirme malzemeler, sıklıkla kullanılmıştır. Günümüze kadar yapılan araştırmalarda devşirilen parçaların mimari ögelere ayrımı yapılarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca Anadolu’daki bütün yapıları değil, devşirme malzemenin farklı tasarımlarla

11 Ceylan, 2005: 74.

12 Yazar- Doğan, 2007: 210.

(30)

uygulandığını net izleyebileceğimiz örnekler, tezimizin bu bölümünde yer almıştır.

Türk dönemi mimari örneklerinde genellikle Konya, Beyşehir, Ankara ve Isparta şehirlerinde yoğunlaşan devşirme malzeme kullanımı dikkatimizi çekmektedir. Medrese, türbe, cami ve özellikle han yapı türlerinde devşirme malzemeler yoğun olarak kullanıldığı gözlenmektedir. “Mimaride Geri Dönüşüm: Yapı Kalıntıları ve Elemanlarının Yeniden Kullanımı” adlı bölüm başlığımızda görünen özelliklerden yola çıkarak devşirme malzemelere yönelik sınıflandırma denemesi yapılacaktır. Bu başlığımızda bu sınıflandırmaya temel oluşturacak örnekler üzerinde durulacaktır.

İlk örneğimiz Anadolu Selçuklu Dönemi’nde, Konya’yı Aksaray’a bağlayan ticaret yolu üzerinde Obruk Köyü’nün girişinde konumlanan Obruk Han’dır.

Yapının inşa tarihine yönelik yazılı bilgiler bulunmamaktadır. Ancak Baycu Noyan’ın Konya’ya hareketi sırasında Obruk Han’dan bahsedilmesi nedeniyle yapının inşa tarihinin 1261 olduğu düşünülmektedir13.

Foto 1: Obruk Han, giriş cephesi Foto 2: Obruk han, devşirme detay

Obruk Han’ın yapımında yoğun bir şekilde devşirme malzeme kullanılmıştır. Kesme taş, kaba yonu ve büyük blok taşlar dikkati çeker.

Duvarlar moloz taş ve kireç harcı ile örülmüş, dış ve içte düzgün malzemeler ile

13 Baş, 2007: 349.

(31)

kaplanmıştır. Kaplama malzemesi olarak dış cephelerde, sıralı kaba yonu taş kullanılmıştır. Malzemeler arasında devşirme malzemeler de yer almıştır. İç kısımda duvarlarda ve üst örtüde kaba yonu taş ile moloz taş kullanılmış kemerler ise düzgün yonu taş ile örülmüştür. İçeride mimaride yoğun bir şekilde devşirme malzeme kullanımı dikkat çeker.14

Foto 3: Obruk Han, iç mekan Foto 4: Obruk Han, detay

Zazadin Han, Selçuklu dönemi Konya – Aksaray kervan yolunun üzerinde

bulunan han, Anadolu Selçuklu emiri Sadrettin Köpek tarafından 1235 yılında inşa edilmiştir. O. Eravşar makalesinde, Zazadin Han’ın devşirme malzeme kullanımında bir açık hava müzesi görünümünde olduğunu belirtmektedir.

Ayrıca kullanılan malzemeleri süsleme amaçlı dekoratif unsurlar olarak ve inşa malzemesi olarak iki gruba ayırarak sınflandırmaktadır. Süsleme elemanı olarak taç kapılarda ve cephe duvarlarında bulunduğunu traşlanarak ya da arkası çevrilerek kullanıldığını belirtmektedir. Yapının içinde avlu kullanılan devşirme malzeme bir düzen içerisinde olduğu ve Bizans dönemi monogramlarının süsleme niteliğinde kullanıldığı, devşirme malzemelerin yapının servis mekanı ve dış duvarlarında barınak kısmına göre daha yoğun

14 Baş, 2007, 356.

(32)

kullanıldığı vurgulanmaktadır. Yapının kuzey ve batı cephelerinde kullanılan mezar stelleri arkası çevrilmeden kullanılması ise dikkat çekicidir.15

Obruk Han ve Zazadin Han arasında Obruk Yaylası yakınlarında Bizans dönemi kaynaklarında piskoposluk merkezi olarak görünen Perta adıyla bilinen bir antik kent bulunmaktadır.16 Bu yerleşime ait kalıntılar yapının çevresinde görülebilmektedir.

Kadın Han, Konya’nın Kadınhan ilçe merkezinde yer almaktadır. İlçe, Pira

adıyla tanınmış ve uzun süre Doğu Roma hakimiyetinde kalmıştır. Selçuklu döneminde ise bölge önemini koruyarak İpek Yolu üzerindedir Raziye Hatun tarafından 1223 yılında inşaa ettirilmiştir. Karamanoğulları zamanında il merkezi olarak yönetilmiştir.

Hanın duvar örgüsünde bol miktarda devşirme malzeme kullanımı dikkat çekmektedir.17

Foto 5: Kadın Han, giriş Foto 6: Kadın Han, devşirme detay

15 Eravşar, 2005:279-289.

16Restle, 1984: 213.

17 Karpuz, 2009: 2009.

(33)

Foto 7: Kadın Han, devşirme detay

Foto 8: Kadın Han, devşirme detay Foto 9: Kadın Han, devşirme detay Eli-Kesik Han, Konya-Derbent yolunda, Kavak Han’dan sonraki

menzildir. Kitabesi bulunmamakla birlikte 13.yy’da inşa edildiği düşünülmektedir. Kesme taş ile inşaa edilmiştir.18

Foto 10: Eli Kesik Han, iç mekan Foto 11: Eli Kesik Han, detay

18 Karpuz,2009: 1695.

(34)

Kuruçeşme Han, Konya-Beyşehir yolu üzerinde bulunmaktadır. 1207 tarihinde I. Guyaseddin Keyhüsrev dönemine tarihlenmektedir. Yapıda tamamen taş kullanılmış olmakla birlikte, devşirme malzemlerden büyük oranda yararlanılmıştır. Bu yapıda da devşirilen malzemelerin yapım aşamasında kulanılmış olduğu düşünülmektedir.19

Foto 12-14: Kuruçeşme Han, devşirme detayları

19 Karpuz, 2009: 1020.

(35)

Foto 15-17: Kuruçeşme Han, iç mekan devşirme malzeme detayları

Konya’da, kentin merkezinde, eski höyük üzerinde, Antik İconium’un

akropolisinin yerine yerleşen Selçuklu kalesi içinde 12.yy’da bir cami yapıldığı, Ahlatlı Bengüberti adlı bir usta tarafından 1155 tarihinde yapılan minberin varlığına dayanarak anlaşılmaktadır. Bugünkü caminin içinde görülen Bizans başlıkları ve sütunları, Sultan Mesud döneminde inşa edilen caminin, devşirme malzeme ile yapılmış olduğu izlenimini vermektedir.20

20Kuban, 2008: 139.

(36)

D.Kuban, Konya’daki Ulu Cami yapısında devşirme malzeme kullanımlarının yoğunluğundan ve derlemeci sanat anlayışının Alaaddin döneminde dahi var olduğundan bahsetmektedir. “Ulu Cami’nin kuzey cephesinin batı yönde bir taç kapı ile süslenen, Binbir Kilise’den gelmiş olabilecek Bizans fragmanları ve bir kemerli niş dizisiyle biten cephe dışında ne özgün cephesi bulunmamaktadır. Böyle bir kapının bulunduğu cephenin Bizans fragmanları ile tamamlanması olgusu, Konya Selçuklu Devleti’nin en güçlü sultanının döneminde bile hala derlemeci bir sanat anlayışının egemen olduğunu açıkca göstermektedir”21

Foto 18: Alaaddin Cami, genel görünüm

Foto 19: Alaaddin Cami, iç mekan görünümü

21Kuban, 2008, 145.

(37)

Konya, Kılıç Arslan Türbesi, kitabesi olmayan türbenin camiye göre

konumuna bakarak 12. yy’da yapılmıştır. II. Kılıç Arslan Türbesi olarak bilinen mezar yapısı, içeriden dairesel, dışardan ongen planlı bir yapıdır. Bir penceresi ile bir kapısı olan yapının pencereli dış duvarında Hıristiyan motifler görülmektedir. D.Kuban, “Büyük olasılıkla bu tepede bulunan ve yapı fragmanları Alaeddin Camisinde de kullanılmış olan bir Bizans kilisesine bağlı bir aziz mezarının kalıntısı üzerine yapılmış bir türbe” olduğunu belirtmektedir.”22

Resim 20: Kılıçarslan Türbesi ve Anonim Türbe

1224 yılında yaptırılan Isparta-Atabey Mübarizüddin Ertokuş Medresesi, sahip olduğu mimari tasarım nedeniyle ortaçağ kilise tipolojisinin

karakteristik öğelerini içermektedir. Bu yapıda hemen her köşede kullanılan Bizans fragmanlarına bakarak Atabeydeki, eski adı Argos, medresenin doğrudan bir Bizans kilisesinin çevresine yapılmış olup olmadığını arkeolojik araştırmalarla incelenmesini gerekli kılmaktadır.23

22 Kuban, 2008:233.

23 Kuban, 2008:176.

(38)

“Orta Anadolu’daki bir çok yapı gibi, burada da çok sayıda Türk dönemi öncesi yapı fragmanı söve ve hatıl olarak kullanılmıştır. Eyvan önünde ikonostasisin bütün bezemesel öğreleri durmaktadır. Bunun da ötesinde yapının güney cephesinde bir geç antik büst, çatı kornişi seviyesinde yerinde durmaktadır. Bunun bugüne kadar yerinde kalması, yerel halkın buna özel bir simgesel anlam vererek korumuş olmasından kaynaklanmış olmaktadır.

Ertokuş’un Türbesi, alışılmamış bir düzenle yapı aksına doğrudan ana eyvana bağlanmıştır. Bu davranış yeni ele geçirilen bölgelerdeki senkretizmin gelenekleri nasıl karıştırdığını gösteren olağanüstü bir mimarlık olgusudur”24

Foto 21-22 Mubarizeddin Ertokuş Medresesi giriş cephesi ve iç mekan

Foto 23: Mubarizeddin Ertokuş Medresesi, iç mekan

24 Kuban,2008:177.

(39)

Isparta, Yalvaç Devlethan Cami, 14.yy’da, II.Kılıç Arslan’ın kardeşi Devlethan adına yapılan cami, daha sonraki yıllarda birkaç kez çeşitli onarımlar geçirmiş olarak günümüze ulaşmıştır. Cami duvar örgüsünde devşirme malzeme kullanımları dikkat çeker. Duvar örgüsünde gelişigüzel konumlandırılan sütun parçaları ve çeşitli mimari malzemeler izlenebilmektedir.25

Foto 24: Yalvaç Devlethan Cami, genel görünüm ve iç mekan detay

Ankara, Arslanhane Cami ve Türbesi, yapının batı kapısı güneyinde

bulunan ve ilk yapımına ait olduğu görülen kitabesinde merhum Emir Şerafeddin yazısı okunur. Bu kişinin, Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubat’ın tahta çıkışında rol oynayan emirlerinden Pervane Şerafeddin Muhammed olduğu bilinir. 1223 sonrasında adının kaynaklarda geçmediği görülen banisine dayanılarak, yapının Sultan I. Alaeddin Keykubat zamanında 1223 yılı sonrasında inşa edildiği düşünülür. Caminin minberinin kapısındaki kitabesinden 1290 yılında Ahiler tarafından yapıldığı anlaşılır. Minber aynalığında ise, ahşap ustası EbuBekir oğlu Muhammedin’in adı yazılıdır.

25 Doğan-Yazar, 2007:216.

(40)

Yapının kuzey doğusunda bulunan kitabe, imaretin 1331 yılında Ahi Hüsam el- Hüseyni oğlu Muhammed tarafından yaptırıldığını belirtir.26

Batı cephesi dışında moloz taşlarla, batı cephesi ise moloz taş ve tuğla ile almaşık teknikte örülen yapının batı giriş kapısı firuze renkli üçgen, kare ve altıgen çinilerle süslüdür. Taç kapının doğusuna bitişik minare yüksek kübik kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefelidir. Kaidesi moloz taş ve devşirme malzeme, diğer bölümleri tuğla ile örülmüştür.27 Türbe ise kesme taş ve devşirme malzemeyle örülmüş tek katlıdır; kare kaideli, sekizgen gövdeli ve sekizgen piramit külahlıdır.

Foto 25-26 Ankara, Ahi Şerafeddin Türbesi ve Ahi Şerafeddin Cami

26 Renda, Et.al., 2004: 143.

27 Renda,Et.al., 2004:145.

(41)

Yapı Kalıntısı Yakınına veya Yapı Kalıntısı Üzerine İnşaa Edilen Yapılarda Devşirme Mazleme Uygulaması

Tablo 1: Yapı Kalıntısı Yakınına veya Yapı Kalıntısı Üzerine İnşaa Edilen Yapılarda Devşirme Mazleme Uygulaması

Yapı kalıntısı yakınına veya yapı kalıntısı üzerine inşa edilen devşirme malzeme, yukarıda belirtildiği gibi farklı özelliklerle bina tasarımlarında uygulanmış olabilir. Tüm bu etkenlerin farklı kentlerde kendi mimari yapı stoğu potansiyeline bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini düşünmekteyiz.

Örneklerle de değindiğimiz Anadolu coğrafyasındaki kimi yapıların yakınında veya temel kazıları sırasında antik yerleşmelerin varlığı nedeniyle inşaa edilecek yapılar için malzeme stoğu oluşturabilir. Böylece inşaatlarda yeniden kullanım malzemelerine ağırlık verilerek tamamı devşirme malzemeyle inşaa edilebilir veya ikonografik anlatımı kuvvetlendirmek veya yapıyı sağlamlaştırmak adına sadece beden duvarları ve taçkapı cephesinde kullanılmış olabilir ya da iç mimari tasarımında hem taşıyıcı özellik hem de görsel etkiyi pekiştirmek amaçlı uygulamalar gözlenebilir. Ayrıca malzemelerin yapılarda işlenerek veya işlenmeden olduğu gibi kullanımı da dikkat çeken bir uygulamadır. Tüm bunlar yapılarda aynı anda bulunabileceği gibi yukarıda bahsedilen sadece tek bir madde yapılarda uygulanmış olabilir.

Yapılarda inşaat malzemesi temini önemli konulardan biridir. Bölgesel farklılıklar nedeniyle inşaat uygulamalarında çeşitlilik görülmesine sebep olabilir. Devşirme malzeme temini konusu ise araştırılan dönemin ve bölgenin

a) Tamamı devşirme malzemeyle inşa edilme

b) Sadece beden duvarlarında kaplama malzemesi olarak devşirme malzeme kullanma

- Duvar cepheleri - Taçkapı cephesi

c) Yapıların iç mimari tasarımında devşirme malzeme kullanımı - Taşıyıcı özellik nedeniyle kullanım (sütun, paye...vd)

- Görsel etki nedeniyle (sütun başlığı.. vd)

d) Yapılarda malzemelerin işlenmeden veya işlenerek ikinci defa kullanılması

- İnşaat malzemesi olarak kullanımı (Sağlamlaştırma veya yapı tamamlama malzemesi)

- Estetik, ikonografik, simgesel...vb. kaygı olarak kullnımı

(42)

üretim planlaması hakkında detaylı bilgiyi gerekli kılar. Türk egemenlik dönemlerinde Ankara’ya ait böylesi bilgilerin yetersiz oluşu, ancak varolan eserlerin yorumlanarak analiz edilmesini ve olasılıkların tartışılmasını sağlar.

Bu durumda yukarıdaki gibi bir sınıflandırmanın, bu konudaki yapı analizleri için temel oluşturabileceğini düşünmekteyiz.

(43)

25

3-TÜRK EGEMENLİĞİNDE ANKARA’DA ANTİKÇAĞ’IN GÖRSEL İZLERİ A- Antikçağ’ın Mirası: Roma ve Bizans Dönemi Yapıları

Ankara, M.Ö. 8.yy’dan başlayarak Frigler, Persler, Galatlılar, Roma ve Bizanslılar, Anadolu Selçuklular, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde sürekliliğini korumuştur.

Konumuz gereği izlenebilen devşirme malzemeler yapılarda daha çok Roma ve Bizans dönemine ait antik yapıların yeniden kullanımını kapsaması nedeniyle Ankara’daki Antikçağ yapıları incelenmek istenmektedir. Böylece şehirde konumlanan bu döneme ait yapısal dağılımlar gözlenmek istenmiştir.

Elde edilecek gözlemlerle yapı kalıntılarının bir noktada mı derlenerek malzeme stoğu oluşturduğu ya da yakın bölgede konumlanan orjinal yapılardan taşınarak mı yeniden kullanımın aktifleştiği gibi bir çok detayı anlamlandırmaya çalışabiliriz.

Ankara’nın Antik döneme ait bilgilerin derlendiği ve kentin belirli noktalarında kazılar yapılarak farklı yapılara ulaşıldığı ve elde edilen bulgularla Ankara’nın Roma egemenliğinde ne tür mimari yapılara sahip olduğu yönünde detaylı çalışmasıyla “Roma Döneminde Ankyra” kitabı dikkatimizi çekmiştir.

Musa Kadıoğlu, Kutalmış Görkay ve Stephen Mitchell’in ortak çalışması olan kitapta, Ankara’nın M.Ö 8.yy’dan beri yerleşim alanı olduğu, Roma döneminde başkent olup , Bizans çağlarında önemli yollar üzerinde yer alan kült merkezlerden biri haline geldiği vurgulanmaktadır. Ankara’nın bahsedilen dönemlerine ait toplumsal yapı, askeri düzen ve mimari- kentsel biçimlenişinin de araştırıldığı çalışmada en çok yararlandığımız bu döneme mimari türlerin konum, plan ve malzeme-teknik bilgilerini içermesidir.

Galatia’nın alınmasıyla ilk İmparator Augustus Döneminde kent tasarımı, bugün Ulus semtindeki Augustus ve Roma Tapınağı ve çevresinde gelişim göstermiştir. Bu tapınak, Roma imparatorlarına tapınmayı ve imparatorluk

(44)

kültünü yüceltmeyi esas alarak politik bir amaç doğrultusunda tasarlandığı düşünülebilir.28

Bu tasarım merkez alarak kale ve çevresinde bir çok Roma ve Bizans kalıntıları bulunmakta ve günümüzde gün yüzünde olmayan yapılar da kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmaktadır.

Ankara Antik kentinde birçok etkinlik, yarışma ve atletik oyunların düzenlendiği bir Stadion’un varlığı ile ilgili ipuçları kentte bulunan yazıtlar incelendiği zaman ortaya çıkmaktadır. Bu, Augustus ve Roma tapınağının kuzeybatı anta duvarı üzerinde yer alan “ Rahip Listesi” nedeniyle Tiberius döneminde imparatorluk kültü için düzenlenen bu gibi faaliyetler hakkında bilgi vermektedir. Böylece Stadion’un varlığına işaret edilir. Ancak Stadion’un yeri ve ne zaman inşa edilmiş olduğuna dair kesin bilgiler mevcut değildir.29

Diğer Antik dönem yapısı, Augustus ve Roma Tapınağı’nın güneydoğusunda yer alan tiyatrodur. Ankara kalesinin Bent deresine bakan kuzeybatı yamacında yer almaktadır. Yapı, cavea, orkestra, sahne düzlemi ve sahne binasından oluşmaktadır. İnşaat tarihi hakkında net bilgi bulunmamaktadır. Çok düzgün işçilikli andezit bloklarla inşa edilmiş kısımlarının olması Erken İmparatorluk döneminde yapılmış olabileceğini göstermektedir. Atletik oyunlar, müzik yarışmaları ile at yarışlarından oluşan ve her dört yılda bir düzenlenen oyunlar, 4.yy’ın sonuna kadar imparatorluğun birçok şehrinde olduğu gibi Ankara’da da kutlanmıştır.30

Kazı çalışmaları sırasında tek bir insitu oturma sırası bloğu bulunmamasına rağmen biri kırık, diğeri sağlam olmak üzere iki andezit blok tespit edilmiştir. Ancak günümüzde bu iki bloğun nerede olduğunun bilinmeyişi, bloğa ait fotoğraf ve çizimlerin yayımlanmamış oluşu büyük ölçüde Ankara dış surunda yapı malzemesi olarak kullnılan bu oturma basamaklarının

28 Görkay, 2011: 25.

29 Görkay, 2011: 109.

30Kadıoğlu, 2011: 132-133.

(45)

ancak yüksekliklerinin karşılaştırılmasıyla tiyatroya ait olabilecekleri öne sürülmüştür.31

Yapılan kazı çalışmalarında yapının kendisine ait inşaat malzemelerinin eksikliğinin oluşu dikkat çeker. Kale ve sur duvarlarından başka daha sonraki bölümlerde değineceğimiz Türk dönemi yapılarında, antik yapıların malzemelerinin yeniden kullanımı bu eksikliği anlamlandırmaktadır.

Büyük olasılıkla 3.yy’da orkestra bir su havuzuna dönüştürülmüştür.

Hem sahnenin cephesi hem orkestra duvarı su geçirmez harç ile kapklanmış hem de bazı çıkışları büyük kireçtaşı bloklarla kapatılarak orkestrada su tutulmaya çalışılmıştır. Özellikle orkestra tabanının opus sectile ile yeniden döşenmesi tiyatrodaki yapılaşma faaliyetlerinin Erken Bizans Dönemi’ne kadar ( 5.-6. yy) devam etmiş olduğunu göstermektedir.32

Yapılarda yeniden kullanım sadece inşaat malzemelerinin farklı dönemlerde yeniden kullanımını değil, aynı zamanda orjinal kullanım amaçlarından dönüştürerek yapının tamamı, farklı amaçlar için yeniden kullanılabilmektedir. Tiyatro’nun bu doğrultuda Bizans döneminde de kullanılması konumuzun genel kapsamı için iyi bir örnek oluşturmaktadır.

Ulus’taki İş Bankası ek bina inşaatı için gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda bir çok yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Günümüz banka holü seviyesinde iki tabakalı yapı kalıntıları tespit edilmiştir. Ancak binanın mimari karakterini anlatacak kısımların tahrip edilmiş olması, ortaya çıkartılan yapı kalıntısının, yapı türünü belirlemeyi engellediği ileri sürülmüştür. Merdivenli bir kuyu girişi ile havalandırma bacasının varlığı ve kalın dış duvarların muntazam biçimde kireç harcı ile inşa edilmiş olması, yapının bir anıtsal çeşme binası olabileceğini düşündürmektedir. Yapının özenli taş işçiliği ve blokların birleştirilme tekniği Augustus dönemine işaret etmektedir. Jülien sütununun

31 M.Kadıoğlu, a.g.e: 123.

32 M. Kadıoğlu, a.g.e: 133.

(46)

1934 taşınması sırasında, temelinde, nike figürlü bir anta başlığı ele geçmiştir.

Böylelike yapınıın özenli taş işçiliği ve anta başlığının stilistik incelemesi anıtsal çeşme yapısı olduğu düşünülen bu yapının Augustus dönemine inşa edildiğini düşündürmektedir.33

Ulus Şehir Çarşı inşaası sırasında gözlenen antik caddenin batısındaki opus sectile döşeli stoa ve stoa’ya birleşen dükkan sırası, kentte bilinen en geniş cadde olması nedeniyle Cardo Maximus olarak adlandırılmıştır. Bu cadde kare, dikdörtgen ve çokgen andezit bloklardan oluşmaktadır. Arkeolojik buluntuların değerlendirilmesine bağlı olarak en geç 1.yy da inşa edildiği düşünülmektedir.

Farklı motifli opus sectile panolardan oluşan stoa, mermer, kireç taşı ve andezit malzemelerden oluşmaktadır. Benzer malzeme ve formlar kullanılarak oluşturulan döşemede antik kent tiyatrosunun orkestra taban döşemesine ve diğer antik kentlerdeki benzerliğinden dolayı Erken Bizans Dönemine (5.-6.yy) tarihlendirilebilmektedir.34

1931 yılı kazılarında yeni açılan Çankırı caddesinin batı kenarına kadar olan alanda kırmızı andezit ile döşenmiş caddenin bir kısmı ile bu caddeyi güney yönden sınırlayan stylobat ortaya çıkarılmıştır. Stylobat’ın güneyinde sütunlu bir avlu ile bu avluya birleşen dükkan sırasının varlığına işaret edilmiştir.

Günümüzde de sütunlu cadde ve çevresinde değişen yüksekliklerde kaideler bulunmuştur. Ayrıca 2006 yılında tarihi kale çarşısı inşasında devşirme olarak kullanılmış bir çok stylobat ve arşitrav friz bloğu tesbit edilmiştir.35

Ankara Antik kentinde bir hamamın varlığını çeşitli yerlere diktirilen yazıtlardan biliyoruz. 1968 yılında yapıya dair en geniş çalışma yapılmıştır. Yapı palaestra ve hamam binası olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Araştırmacılar yapının palaeastrasını sadece sportif faaliyetlerin yapıldığı bir mekan değil, aynı zamanda festivaller ve kutlamalarda insanların toplandığı ve

33 Kadıoğlu, 2011: 139-140.

34 Kadıoğlu, 2011: 150-156.

35 Kadıoğlu, 2011: 159-177.

(47)

çeşitli dini kutlamaların yapıldığı bir alan olarak da yorumlamışlardır.

Hamamın kapalı kısmı olan ana bina kompleksi sıcaklık, ılıklık ve soğukluk olmak üzere üç ana gruba ayrılıyordu. Kazı buluntularına göre imparator Caracalla’nın hüküm sürdüğü dönemde yapıldığı düşünülmektedir. Hamam yapısının oldukça büyük bir palaestra kısmına sahip olmasıyla yapı aynı zamanda bir gymnasium karakterine sahip olduğu düşünülmektedir. Böylece küçük eklentiler yapılarak hamam-gymnasium kompleksi haline getirldiği ileri sürülmektedir.36

1946’da Sağukkuyu mevkii kazı çalışmaları (bugün, Ege Sokak, Celal Atik Sokak ve Fuat Börekçi Caddesi arasında kalan adanın kuzey tarafı) sırasında iki dikdörtgen mekan ve buna bağlı farklı genişlikte üç mekan ortaya çıkarılmıştır. Soğukkuyu mevkiinde ortaya çıkarılan en önemli yapı ufak bir hamam yapısına ait mekanlardır. Yapı simetrik bir plan sahiptir. Kuzeyden bir kapı ile dikdörtgen bir hole girilmekte ve buradanda ara ılıklık mekanlarından sıcaklık kısımlarına geçiş sağlanmaktadır. Bu yapıların inşaa tarihi hakkında kesin bir bilgiye sahip olmamakla birlikte Akok’un verdiği bilgilere dayanarak, yapının inşaasının 2. veya 3. yy’da başlanmış olduğu ve yapının Bizans dönemine kadar uzun süre kullanıldığı düşünülmektedir.37

Ankarada üçüncü bir hamamın ya da bir sarayın varlığı 1954 yılında Ulus İşhanı temel kazılarında tesbit edilmiştir. Yapı Ulus İşhanı temel kazılarında bulunduğu için Ulus İşhanı Hamamı/Palatium’u olarak adlandırılmıştır.

Hamam yapısı dışında hamama ait olmayan başka mekanların varlığı da tesbit edilmektedir. Yapının antik kent merkezinde kuzey-güney akslı caddenin hemen batısında yer alması ve büyük bir yapı kompleksini oluşturuyor olması, söz konusu yapı kompleksinin yazılı kaynaklardan bilinen eyalet valisinin ikamet ettiği saray olabileceğini akla getirmektedir. Ancak ne zamandan beri

36 Görkay, 2011: 179-190.

37 Görkay, 2011: 191-197.

(48)

Ankara’nın valilik merkezi olduğu bilinmemesine karşılık bu konu ile ilgili çoğu arkeolojik belgeler geç 2.yy ile 3.yy’ a tarihlemektedir.38

Roma dönemi suru (3. yy Suru), 1999 tarihinde Fuat Börekçi caddesindeki Rüzgarlı İş Merkezi ve otoparkı inşaatı sırasında antik kentin kuzey-güney doğrultulu M.S. 3.yy surunun batı kesimine ait bir bölümü ortaya çıkarılmıştır.

Sur duvarının batısında, surdan sonra yapılmış ve sura dayanan dikdörtgen bir mekan bulunmuştur. Ortaya çıkarılan surun bu kesmine ait detaylı bir yayın bulunmamaktadır. Bu duvarlar kireç harcıyla moloz taşlardan oluşur.

Duvarların arasında devşirme bazı bloklar da yer almaktadır. Yaklaşık 3m.

eninde olan surun ortaya çıkarılan kısımlarında yoğun olarak oturma sıraları ters çevrilerek kullanılmıştır. Stadion yapısına ait olduğu düşünülmektedir.39

1998 yılında Ankara Anadolun Medeniyetler Müzesi tarafından yapılan Roma hamamlarının güney batısında başlatılan kazılar, surun kuzey yönündeki devamının roma hamamları ile bağlantısının araştırılması doğrultusunda gerçekleşmiştir. Bu alanda yapılan kazılarda kuzey-güney doğrultulu sur duvarının hamama yaklaştığı köşesi ortaya çıkarılmıştır. Çok sayıda devşirme olarak kullanılmış mimari blokların yanısıra bu kesimde az da olsa oturma sıraları bulunmaktadır. 3. yy surunun niteliği günümüze kadar kalmış bölümlerinin değerlendirilmesi ile daha iyi anlaşılmaktadır.40

1947 yılında Çiçek sokağının başında yer alan Nuretttin Ersoy Oteli’nin bulunduğu yerde ortaya çıkarılan ve sur kalıntısı olarak düşünülen duvarın opus caementicium ve moloz taşlardan yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Buradaki sur duvarının alt kısımlarında büyük blok taşlar kullanılmış ayrıca aralarda devşirme olarak yerleştirilmiş çeşitli profilli ve kabartmalı mimari elemanlar yer almaktadır.41

38Kadıoğlu,2011: 202-203.

39 Görkay, 2011: 205-216.

40 Görkay, 2011:205-216.

41 Görkay, 2011: 205-216.

Referanslar

Benzer Belgeler

Diğer taraftan evvelki gün Bağ­ da ttan şehrimize gelen Başvekil A d­ nan Menderes, dün Vilâyette Vali Gökay ile şehri ilgilendiren husus­ larda görüşmüş

Araştırma bulgularına göre öğrencilerin DKAB dersine yönelik tutumları ile, cinsiyet, okul kademesi, sınıf dü- zeyi, okul türü, ikamet edilen yerleşim yeri,

Cami derslerinde karşılaşılan iletişim engellerine dair cemaat tarafından cami içi ve cami bağlantılı diğer etkinliklerde pek nadir rastladığımız bir öz

Batı dünyasında Sovyetler Birliği dün­ yasını kuş uçmaz kervan geçmez bir karan­ lık dünya gibi gösteren iddiaların tersine Sertel ile Bakû’dan

20 Ocak 2010’da Dörtyol Devlet Hastanesi acil servisine, çelikhanede yurtd›fl›ndan gelen asit tank› kesimi s›ras›nda kesilen tank için- den ortama yay›lan dumana (1 -

Akdeniz iklim kuşağında Orta ve Batı Toroslar’da yer alan çalışma sahasında, karbonatlı platformlarda potansiyel Terra Rossa oluşum alanlarına yönelik eğim

Londra merkezli BBC News 24 Temmuz 2020 tarihli haberinde Ayasofya ile ilgili “Former Istanbul museum welcomes Muslim worshippers” (Eski İstanbul müzesi, Müslümanları

Söz konusu yapılar yakın çevre ile ilişkileri, üst örtü biçimleri, kubbe kullanımları, minarelerin biçimsel özellikleri, yalın ya da karmaşık düzenleri, iç ve