• Sonuç bulunamadı

Hastaların gereksiz yere telaşlanmasının önüne geçmek için operasyon bölgesinde sızıntı şeklinde kanama olacağı ve bu kanamanın 1-2 gün devam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hastaların gereksiz yere telaşlanmasının önüne geçmek için operasyon bölgesinde sızıntı şeklinde kanama olacağı ve bu kanamanın 1-2 gün devam"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KANAMA

Dentoalveoler cerrahi sonrası kanama kontrolünde en etkili yöntem gaz tampon vasıtasıyla bölgeye direkt basınç uygulanmasıdır. Basınç, gaz tamponun parmakla bastırılmasıyla yapılabileceği gibi hastaya tamponu kuvvetlice ısırtmak daha etkili bir yoldur. Kanama 10 dakika içinde durur; ancak

daha ihtiyatlı olmak için hastaya tamponu 30 dakika boyunca ısırması talimatını veririz.

(2)

Hastaların gereksiz yere telaşlanmasının önüne geçmek için operasyon

bölgesinde sızıntı şeklinde kanama olacağı ve bu kanamanın 1-2 gün devam

edebileceği bilgisi verilmelidir.Bununla beraber işlem yapılan bölgede aktif kanama komplikasyonu oluşabilir. Primer kanamalar operasyondan sonraki ilk 24 saat

içinde görülen kanamalar olup cerrahi teknikle ve hemostazın etkin şekilde sağlanamaması sonucu oluşur.

(3)

Sekonder kanamalar ise postoperatif ilk 24 saatten sonra görülen ve oluşmuş pıhtının bozulması sonucu operasyon bölgesinde tekrar aktif kanama meydana gelmesidir.

Katı yiyecek travmalardan, çekim bölgesi enfeksiyonlarından, postoperatif nonsteroidal antienflamatuar kullanımından ya da idiyopatik sebeplerden kaynaklanır.

(4)

Diş çekimlerinde genellikle primer kanama komplikasyonu oluşur. Bazi hastalarda çekim sonrası kanama kontrolü zor olabilir, böyle durumlarda operasyon sahası incelenerek kanamanın kemik veya mukoza kaynaklı olup olmadığı kontrol edilir.

Bölgeye tekrardan basınç uygulaması gerekir.

(5)

Şayet hastalar yerleştirilen tamponu kuvvetli bir şekilde ısıramıyorsa veya kanama vestibül veya palatinal/ lingual taraftaki yumuşak dokulardan geliyorsa klinisyen tarafından parmak basıncı uygulanır. Soket içerisine topikal trombin, okside selüloz ve jelatin sünger gibi hemostaza yardimci rezorbe olabilen ajanlar

yerleştirilebilir. Bu ajanlar traneksamik asit; yoksa adrenalin içeren lokal anestezik ile emdirilebilir.

(6)

Sokette inatçı kanama noktasına kemik mumu yerleştirerek tıkaç oluşumu

sağlanabilir. Bu materyal rezorbe olmadığı için çok az miktarda kullanmaya dikkat edilmelidir. Sokete yerleştirilen: ajanların yerinde tutulması için 8 şeklinde matres suturla soket suture edilebilir. Matres sutur ile aynı zamanda soketin çevresindeki diş eti kemiğe bastırılıp kan akımı baskılanmış olur.

(7)

Soket içerisinde daha fazla baskı oluşturmak için gaz tampon soketin içerisine yerleştirilip 3 gün içerisinde çıkarmak üzere sütur ile bölgeye sabitlenebilir.

Mukozada yırtılma sonucu oluşan kanamalarda yırtık, sutur ile tamir edilmelidir.

Arteryel kanamalarda damarın ligatürlenerek bağlanması veya koterize edilmesi gerekir, ancak intraoral dentoalveoler işlemlerde bu tür kanamalara pek

rastlanmaz.

(8)

Sekonder kanamalarda hemostazın başarılı bir şekilde indüklenmesi için var olan pıhtının dikkatli olarak uzaklaştırılması önemlidir. Serum fizyolojik ile irrigasyon sonrası aspirasyon yaparak kanama odağı belirlendikten sonra bu bölgeye

tekrardan basınç uygulaması yapılır. Lokal hemostatik ajanlar ve sütur işlemleri uygulanabilir.

(9)

Yapılan müdahalelere rağmen kanama kontrol altına alınamıyorsa lokal faktörler dışında nedenler akla getirilmelidir. Daha önce teşhis edilmemiş koagulasyon mekanizmasıyla ilişkili bozukluk olasılığı ile koagülasyon testleri yaptırılmalıdır.

Koagulasyon zincirinin ekstrinsik yolu için hastanın protrombin zamanının (PZ) standartlara oranını veren INR (International Normalized Ratio), intrinsik yolu için aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTZ) ve platelet sayımı yapılmalıdır. Alınan sonuçlara göre hasta hemotoloji ünitesine sevk edilebilir.

(10)

Hekimin dikkatli ve detaylı bir şekilde hastanın tıbbi hikayesini almamış olması koagülasyon bozukluklarının ve antiagregan/antikoagülan kullanımının

atlanmasına neden olabilir. Hemofili gibi doğuştan gelen pıhtılaşma

bozukluklarında hastalar durumlarının öneminin farkındadırlar ve konu hakkında diş hekimini uyarırlar. Bu hastalarda cerrahi girişim öncesinde, sırasında ve

sonrasında eksik olan faktör replasmanı mutlaka yapılmalıdır.

(11)

Kalıtsal hemostaz bozukluklarının en sık görülen hastalığı olan von Willebrand Hastalığında ise basit diş çekimlerinde sıklıkla ilave önleme gerek yoktur.

Trombosit sayısı 10.000 in altındaki hastalarda ciddi kanamalar gözlenebilir: işlem öncesi HLA uygunluğu olan trombosit konsantresi verilmesi düşünülmelidir.

(12)

Gözden kaçabilecek durumlardan birisi karaciğer yetmezliğine bağlı olarak

pıhtılaşma faktörleri ve K vitamini eksikliğiyle gelişen pıhtılaşma bozukluklarıdır.

Yaygın görülen tablo, antiagregan ve antikoagülan ilaçların düzenli kullanımına bağlı gelişen pıhtılaşma bozukluklarıdır. Bu nedenle kardiyovasküler problemleri olan hastalarda (örneğin miyokard enfarktüsü, yapay kapak varlığı, periferal

vasküler hastalıklar, inme hikayesi olanlar) kullanılan ilaçlar mutlaka sorgulanmalıdır.

(13)

Antiagregan bir ilaç olan aspirin plateletleri geri dönüşümsüz olarak inhibe eder ve bu etki plateletlerin ömrü olan 7-10 gün boyunca devam eder. Aspirinin düzenli kullanımında kanama zamanı uzar ve primer hemostaz sağlanması güçleşebilir.

Aspirin kullanımı kesildikten sonra günde %10 oranında dolaşıma yeni trombositler katılmaya başlar. Dolayısıyla ilaç kesildikten 7-10 gün sonra hastalarda koagülasyon proçesi normale döner.

(14)

Major cerrahi işlemlerde ilacın işlem öncesi bir hafta süreyle kesilmesi gündeme gelir. Ancak yapılan çalışmalar aspirin kullanan hastalarda basit ya da cerrahi diş çekimleri sonrası belirgin bir hemoraji gelişme riski olmadığını ortaya koymuştur.

Bununla beraber düzenli olarak aspirin kullanan hastalarda diş çekimi sonrası hemostazın sağlandığından emin olunmalıdır.

(15)

Postoperatif hemostazı sağlamak için çoğu zaman basınç uygulaması tek başına yeterli olmayabileceği için lokal hemostatik önlemlere ihtiyaç duyulur.

Aspirin intoleransı bulunan hastalarda, ADP reseptörü P2Y12 inhibitörleri

(klopidogrel, tiklopidin, tikagrelor, prasugrel gibi) kullanılmaya başlanmıştır.Basit çekimlerde bu ilaçların kesilmesine gerek duyulmazken komplike olgularda

klopidogrel ve tikagrelorun 5 gün, prasugrelin 10 gün önce kesilmesi önerilmektedir.

(16)

Tromboemboli riskinin yüksek olduğu durumlarda antikoagülan ilaçlar tercih edilir.

Varfarin (kumadin) karaciğerde K vitaminine bağlı faktörlerin sentezini inhibe eder.

Varfarin kullanan hastalarda çok basit diş çekimlerinde bile kanama kontrolü

güçleşir. Bu nedenle dentoalveoler işlemde mutlaka işlem öncesi ilaç kullanımına ara verilmelidir. Varfarin işlemden 3-5 gün önce kesilir ve operasyon günü INR değeri ölçülür. Varfarin tedavisi altındakilerde hedeflenen INR değeri genellikle 2-3.5 civarındadır. Diş çekimi öncesi INR normal değeri olan 1'e yakın olması tercih edilir; basit çekimlerde INR değerinin 2.5 altında olması kabul edilebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Later, there are several published papers on solutions, stability results and applications of various forms of multiplicative inverse or rational type or reciprocal

Dokuzyüzyirmibeş alkol ve madde kullanım bozukluğu olan, yaşlı yetişkinlerle genç ve orta yaşlı yetişkinlerin karşılaştırıldığı bir çalışmada; yaşlı

«Onu kaybetmek hepimiz için bü yük üzüntü. En faydalı olacağı bir sırada öldü. Çok erken kaybettik. Daha memleketimize yapacağı, çok işler

“ Yakın bir geçmişte terörizm başgöstermiş olmasının Türk toplumunu şiddete yatkın bir toplum olarak niteleme sonucu getirmeyeceğine” işaret eden Eralp,

Periyodik sistemin verilen kısmından yararlanarak iyonik ve kovalent bağlı bileşikler oluşturmak isteyen öğrenci aşağıdaki bileşik formüllerinden hangisini yazarsa

 Operasyon departmanında çalışan elemanların işe alınma, terfi gibi bütün işlemleriyle ilgilenen, operasyon elemanlarının iş başı eğitim programlarını

Servislere göre hastaların konforu- nun alt boyutları incelendiğinde plastik ve estetik cerrahi, ortopedi ve travmatoloji ve göğüs cerra- hisi servislerinde psikospritüel

Rutin uygulanan koagülasyon parametreleriyle (aPTT, PT, trombosit sayısı) güvenilir olarak koagülasyon bozukluklarını tespit etmek ve pos- toperatif kanama komplikasyonu