Bilim ve Teknik
34
Araştırmacılar, Pasifik Okyanusu dibindeki tortul tabakalarda bulunan radyoaktif bir demir izotopunun, Dünya’da yaşama zarar vermiş bir
"katil" süpernovanın kalıntıları olabi- leceği görüşündeler.
ABD’nin Illinois Üniversitesi gök- bilimcilerinden Brian Fields, "yakınla- rımızda patlamış bir süpernova, geze- genimizin, zarar potansiyeli çok yük- sek bir kozmik ışın (çok yüksek ener- jili parçacıklar) bombardımanına uğra- masına yol açmış görünüyor" diyor.
Fields ve Avrupa parçacık fiziği araştırma merkezi CERN’de görevli kuramsal fizikçilerden John Ellis, tor- tul örneklerinde görülen demir- 6 0 bolluğunun Dünya’daki kaynaklarla açıklanamayacağını, büyük kütleli bir yıldızın ölümü demek olan bir süper- nova patlamasının külleri olabileceği- ni söylüyorlar.
Söz konusu tortullar, Güney Pasi- fik’teki Mona Pihoa adası yakınların- da 1300 metre derinlikte bulunuyor ve son 13 milyon yıl içinde çökelmiş katmanlardan oluşuyor. Bunlarda de- mir-60 zenginliğini ilk keşfeden Mü- nih Teknik Üniversitesi fizikçilerin- den Günther Korschinek, izotopun Güneş’e görece yakın bir, hatta iki sü- pernova patlamasının izleri olabilece- ği görüşünde. Demir-60 izotopunun yarı-ömrü 1,5 milyon yıl olduğundan, patlamanın ya da patlamaların çok es- ki olamayacağı düşünülüyor. Araştır- macıların izotop bolluğundan çıkar- dıkları sonuç, kozmik felaketin 5 mil- yon yıl önce gerçekleştiği. Fields ve Ellis, süpernovanın Dünya’ya 100 ışık yılı uzaklıkta meydana geldiğini
hesaplıyorlar. Korschinek ise uzaklı- ğın birkaç yüz ışık yılı olabileceği gö- rüşünde. Ancak araştırmacılar, patla- yan yıldızın 100 ışık yılından daha ya- kın bir yerde bulunamayacağı konu- sunda birleşiyorlar. Çünkü daha ya- kınlardaki bir patlamanın, Dünya at- mosferindeki ozon tabakasını tümüy- le yok ederek büyük bir çevresel fela- kete y o l a ç m a s ı g e re k i rd i.
Yine de Fields ve Ellis, 100 ışık yı- lının ötesindeki bir patlamanın da gözlenebilir izler bıraktığı görüşünde- ler. Bu izler arasında atmosferdeki bu- lut tabakasının olağanüstü kalınlaş- ması, buna karşılık ozon tabakasının incelmesi sıralanıyor. Fields’e göre, bulut tabakasının kalınlığıyla, kozmik ışınlar arasında doğrudan bir ilişki var.
Atmosferimizdeki bulut tabakasının kalınlığı, Güneş lekelerinin dokuz yıl- lık döngüsüyle ilintili. Güneş rüzgâ- rındaki değişimler, normal kozmik ışın akımını, bu da bulut tabakasının kalınlığını etkiliyor. Fields, yakınlar- da patlayan bir süpernova nedeniyle kozmik ışın düzeylerindeki art ı ş ı n , bulut örtüsünü kalınlaştıracağını, bu- nun da Dünya’nın yüzey sıcaklığını
d ü ş ü re rek binlerce yıl sürecek bir
“kozmik ışın kışı”na yol açacağını söylüyor. Küresel soğumanın dışında, artan kozmik ışın bombardımanının s t r a t o s f e rdeki nitrik oksit düzeyini yükselteceği, bunun da ozon tabaka- sını incelterek Dünya üzerindeki can- lıları zararlı morötesi ışınların etkileri- ne açık duruma getireceği bilim adamlarınca vurgulanıyor.
Fields, “Senozoik Dönem’de kü- çük çaplı iki toplu yok oluş sürecini g ö s t e ren fosil kanıtlar var” diyor.
“Bunlardan biri 13 milyon yıl önce, ötekiyse 3 milyon yıl önce meydana geldi. En büyük zararı, zooplankton ve ekinoid gibi gıda zincirinin en alt basamaklarındaki deniz canlısı türleri gördü. Bu da (Güneş ışığının azalma- sıyla) denizlerde fotosentez sürecinin büyük ölçüde azaldığını gösteriyor.”
Araştırmacı, demir-60’ın bir yakın süpernova kalıntısı olduğu konusun- da kuşkuları tümüyle giderecek kanı- tın, aynı tortul tabakalarda plüton- yum-244 gibi başka radyoaktif çekir- dekler bulunması olacağını söylüyor.
Fields’e göre bu ek kanıt da bulunur- sa, okyanus dibi tortullar, yeni süper- nova gözlemleri için birer teleskop görevi yapacak.
New Scientist, 10 Temmuz 1999
http://www.admin.uiuc.edu/NB/99.08/supernovatip.html
Komşu Süpernovanın İzleri
H A B E R L E R ‹
R a ş i t G ü r d i l e k
Mona Pihoa Demir-60 Burada bulundu
140°D 180° 140°B 100°B
40°G 20°G 0