• Sonuç bulunamadı

Ağrı Kontrolünde Farmakolojik Olmayan Yöntemler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ağrı Kontrolünde Farmakolojik Olmayan Yöntemler"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Olmayan Yöntemler

Non-Pharmacological Methods at Pain

Management

(Derleme)

Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi (2011) 83-92

Yard. Doç. Dr. Hüsna ÖZVEREN*

*Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik, Ankara, Türkiye

ÖZET

Ağrı bireyi fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden etkilediği için kontrol altına alınması önemlidir. Ağrının kontrol altına alınması bireyin rahatlaması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, komplikasyonların azaltılması ve hastanede yatış süresinin kısaltılması açısından önemlidir. Günümüzde ağrının kontrolünde farmakolojik yöntemlerin kullanılamadığı durumlarda veya farmakolojik yöntemin etkisini artırmak için farmakolojik olmayan yöntemlerden de yararlanılmaktadır. Farmakolojik olmayan yöntemlerin ağrı gidermede kullanım amacı analjeziklerin kullanım oranının azaltılması, hastanın ağrı sorununun olabildiğince giderilerek yaşam kalitesinin yükseltilmesidir. Bu makalede, farmakolojik olmayan yöntemlerin ağrı gidermedeki etkisi, hangi durumlarda ve nasıl kullanıldığı literatür eşliğinde gözden geçirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ağrı, ağrı kontrolü, farmakolojik olmayan yöntemler ABSTRACT

Since pain affects individual physically, psychologically and in social aspects, it is important to control it. Pain control is important forindividual relief, increase of life quality, reduce of complications and shorten of the duration of hospitalization. Today, non-pharmacological methods are also used when pharmacological techniques are not available or in order to increase effect of pharmacological techniques. The purpose of using the non-pharmacological methods is to decrease the usage rate of analgesics and to improve the quality of life by relieving pain.. In this article, the effect of non-pharmacological methods at pain control, and at which conditions and how they could be used are considered in accordance to the relevant literature.

(2)

Giriş

İnsanların ortak deneyimlerinden biri olan ağrı, karmaşık ve hoş olmayan bir duygudur1,2. Ağrı bireyi fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden etkilediği için kontrol altına

alınması önemlidir. Bireylerin yaşadığı ağrı uyku düzenini, aile yaşantısını, sosyal yaşantısını, iş verimini ve günlük yaşam aktivitelerini sürdürmesini etkileyerek yaşam kalitesini düşürür. Ağrının kontrol altına alınması bireyin rahatlaması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, komplikasyonların azaltılması ve hastanede yatış süresinin kısaltılması açısından önemlidir3,4,5.

Ağrının Kontrolü

Farmakolojik Yöntemler

Günümüzde ağrının kontrolünde yaygın olarak farmakolojik yöntem olarak ilaçlar kullanılmaktadır. Ağrı kontrolünde analjezik tedavisi, çabuk etki göstermesi ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle ağrının giderilmesinde en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Analjeziklerin bilinçsiz ve yoğun bir şekilde kullanılmasının birey ve ülke ekonomisine getirdiği yük, bazı fizyolojik fonksiyonlara olumsuz etkisi ve özellikle narkotiklerin kullanıldığı durumlarda her defasında dozun artırılması nedeniyle tolerans gelişmesi gibi olumsuz yönleri vardır6,7,8.Yapılan çalışmalarda da ağrının

kontrolünde yaygın olarak farmakolojik yöntemlerin kullanıldığı belirlenmiştir9,10.

Farmakolojik Olmayan Yöntemler (Ağrının İlaç Dışı Yöntemlerle

Kontrolü)

Ağrının kontrolünde kullanılan bir diğer yaklaşım da farmakolojik olmayan yöntemlerdir. Farmakolojik olmayan yöntemlerin gerek yalnız başlarına gerekse farmakolojik yöntemlerle birlikte uygulanması ağrının şiddetini azaltıcı yönde etki gösterdiğinden özellikle son yıllarda kullanımı genişlemiştir. Farmakolojik olmayan yöntemler, ağrının ilaç dışı yöntemlerle kontrol edilmesidir. Farmakolojik olmayan yöntemlerin ağrı gidermede kullanım amacı analjeziklerin kullanım oranının azaltılması, hastanın ağrı sorununun olabildiğince giderilerek yaşam kalitesinin yükseltilmesidir. Bu yöntemlerin birey tarafından kolaylıkla uygulanabilir olması, analjezikler gibi yan etkilerinin olmaması ve bireye ekonomik yük getirmemesi gibi avantajları vardır1,2,11-16. Yapılan birçok çalışma farmakolojik olmayan yöntemlerin gerek

yalnız başlarına gerekse farmakolojik yöntemlerle birlikte uygulanmasının ağrının giderilmesinde ya da şiddetinin azaltılmasında etkili olduğunu ortaya koymaktadır17-25.

Farmakolojik olmayan yöntemler, Periferal Teknikler, Kognitif (Bilişsel)-Davranışsal Teknikler ve bu iki yöntemin dışında kalan diğer teknikler (akapunktur, plasebo uygulaması, cerrahi tedavi gibi) olarak sınıflanabilir1,11-13,26.

Periferal Teknikler

Periferal teknikler, ağrıyı azaltmada kullanılan deri uyarım girişimlerini içerir. Deri uyarımı ağrıyı gidermek için geçici amaçlı yapılır17,26. Deri uyarımının ağrıyı

(3)

gidermedeki etkisi iki şekilde açıklanmaktadır; birincisi Kapı-Kontrol Teorisine göre, deri uyarımı büyük çaplı lifleri uyarır, bu uyarım ağrı mesajını taşıyan küçük çaplı lifleri baskılar ve ağrı olarak hissedilen uyarıların geçişine kapıyı kapar. İkincisi de, bazı deri uyarımlarında vücudun doğal morfini olan endorfinlerin salınımı artar böylece ağrı azalır ya da giderilir17,27. Deri uyarımı, doğrudan ağrı bölgesi üzerine veya çevresine,

ağrıyan bölgenin karşı tarafına, ağrıyan bölgenin proksimaline uygulanabilir17,27.

Sıcak uygulama, soğuk uygulama, deriye mentol uygulama, vibrasyon, TENS (Transkütan Elektiriksel Sinir Stimilasyonu), masaj ve dokunma deri uyarım teknikleridir11,27. Ağrı giderilmesinde periferal tekniklerin etkileriyle ilgili birçok

çalışma yapılmıştır. Örneğin; Kubsch ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada17,

acil servise gelen hastalarda deri uyarımının ağrının azaltılması ve hastaların kan basıncı ve kalp hızı üzerine etkisinin araştırıldığı 50 hasta üzerinde yapılan çalışma sonucunda, deri uyarımı uygulanan hastaların ağrısının önemli derecede azaldığı kalp hızında ve kan basıncında düşme olduğu saptanmıştır.

Masaj: Masaj insanlığın var oluşundan beri kullanılan eski bir yöntemdir. Pek çok

kültürde tedavi ve iyileştirici etkileri nedeni ile kullanılmaktadır28,29. Masajın ağrıyı

gidermedeki etkileri şöyledir16,27,28,29.

● Masaj, dolaşımı artırarak kalbin pompalama gücünü artırmakta, kas spazmını çözerek kasların gevşemesini ve kişinin rahatlamasını sağlamaktadır.

● Masaj yapılan bölgede meydana gelen vazodilatasyon ile basıya maruz kalan bölgelere olan kan akımı artırılmakta ve bölgede biriken metabolitler uzaklaştırılmakta ve ağrı azaltılabilmektedir.

● Masajla, derideki dokunma reseptörleri uyarılmaktadır. Dokunma reseptörleri, ağrıyı ileten liflerden daha geniş çaplı oldukları için uyarıları, kortekse ağrı liflerinden daha hızlı iletilirler ve korteks öncelikle bu uyarıları aldığından substantia gelotinasaya mesaj göndererek ağrı kapısının kapatılmasını sağlar. ● Deri üzerine yapılan mekanik uyarılar, kapı kontrol mekanizmasını harekete

geçirerek, beta endorfin düzeyini yükseltir. Beta endorfinlerin salgılanması ağrı eşiğini yükselterek, ağrı duygusunu azaltır ya da ortadan kaldırır16,33,34.

Periferal tekniklerden biri olan masajla ilgili yapılan çalışmalarda masajın ağrıyı giderici ya da azaltıcı etkisinin olduğu saptanmıştır. Örneğin; Field’in makalesinde bildirdiğine göre20, Hernondez ve arkadaşlarının migren tipi baş ağrılarının azaltılmasında masaj

terapisinin etkisi üzerine yaptıkları çalışmada, migren baş ağrısı olan 26 erişkine beş hafta boyunca haftada bir kez otuz dakikalık masaj yapılmıştır. Masaj terapisinin sonunda, bireylerin daha az ağrı yaşadıkları, daha az sıkıntı belirttikleri ve daha az uykusuzluk yaşadıkları saptanmıştır.

Sıcak Uygulama: Sıcak uygulama ağrıyı gidermede kullanılan etkili bir

yöntemdir29,31,32,34. Sıcak uygulama, kapı kontrol mekanizmasını harekete geçirerek

dokunma reseptörlerini uyararak, vazodilatasyon ile iskemik ağrıyı azaltarak, metabolik artıkları uzaklaştırarak, endorfinlerin salınımı artırarak, kas spazmının gidererek, dokuların viskoelastik özeliklerinde değişme sonucu sinir uçlarındaki baskı, gerilme ve hipoksi gibi etkileri azaltarak, ağrı eşiğini yükselterek, sedasyon yaparak ve hastada rahatlama oluşturarak ağrıyı azaltır ya da giderir32-34.

(4)

Sıcak uygulama, travmadan 48 saat sonra, hemoroidde, sistitte, bursitiste ve kas eklem ağrılarında uygulanabilir28,29.

Soğuk Uygulama: Soğuk uygulama tedavi amacıyla, antik çağ hekimliğinden

beri, bazı hastalık ve rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır30. Soğuk uygulama,

ağrının azaltılmasında iki yönde etkili olmaktadır. Birincisi soğuk uygulama ödem ve kas spazmını ortadan kaldırarak ağrıyı giderir ya da azaltır. İkinci olarak periferik sinirlerin iletimini yavaşlatarak ya da bloke ederek ağrıyı gidermede etkili olur27,30. Bu

etkilerin dışında Kapı-Kontrol mekanizmasını çalıştırarak dokunma reseptörlerini uyararak ve endojen opioidlerin salınımını artırarak da ağrıyı azaltmaktadır 29,30.

Soğuk uygulama sıcak uygulamaya nazaran ağrının giderilmesinde daha uzun süreli bir etkiye sahiptir13,16,29.

Soğuk uygulama travmadan sonra 24-48 saat içinde, böcek ısırmalarında, kanama, kas spazmı, romotoit artritte, yanıkta, baş ağrısı ve diş ağrılarında uygulanır2,31.

Periferal tekniklerden bir diğeri olan soğuk uygulama ile ilgili yapılan çalışmalar da soğuk uygulamanın ağrı gidermedeki etkisini ortaya koymaktadır. Örneğin; Cihangir’in19, intramüsküler enjeksiyona bağlı ağrının azaltılmasında lokal buz

uygulamasının etkinliğini incelediği çalışmada, kadınlarda buz uygulamasının intramüsküler enjeksiyon sonrası ağrıyı azaltmada etkili olduğunu saptamıştır. Kuzu’nun20, standart yöntemle uygulanan subkutan düşük molekül ağırlıklı heparin

enjeksiyonlarında yerel kuru soğuk uygulamanın ekimoz, hemotom ve ağrı gelişimine etkisini incelediği çalışmada, hem enjeksiyondan önce, hem de enjeksiyondan önce ve sonra enjeksiyon bölgesine soğuk uygulamanın enjeksiyona bağlı ağrıyı azalttığı sonucuna varılmıştır.

Deriye Mentol Uygulama: Mentha cinsi bitkiden elde edilen mentol, hem ferahlatıcı,

hem de ağrıyı hafifletmek için kullanılan bir ajandır. Mentollü kremler, losyon, likit ya da jel şeklinde olabilir. Bu kremler deriye uygulandıklarında sıcaklık, serinlik gibi bir etki yaratırlar16,21,26. Mentol içeren maddelerin lokal olarak uygulanışı da bir tür eksternal

analjezi sağlar. Mentol uygulama, dikkati başka yöne çekerek ya da ağrı algılamasını azaltarak da ağrıyı hafifletir. Ayrıca literatürde kremdeki mentolün korteksi uyararak ağrı kapısını kapatması ya da endorfinlerin salınımını artırarak ağrıyı hafiflettiği belirtilmektedir16,26.

Mentol uygulaması artritlerde, çeşitli kas-eklem ve tendon ağrılarında, bel ve boyun ağrılarında, gerilime bağlı baş ağrılarında, spor yaralanmalarında ve boğaz ağrısında kullanılır Mentollü krem günde 3-4 kez uygulanabilir16,26.

Periferal tekniklerden bir diğeri olan deriye mentol uygulama ile ilgili yapılan çalışmalar deriye mentol uygulamanın ağrı gidermedeki etkisini ortaya koymaktadır. Osteoartrit tanısı konan 28 hasta üzerinde yapılan çalışmada21, her bir hastaya bir hafta boyunca

günde iki kez mentollü krem uygulaması yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda mentol uygulamasının osteoartrite bağlı diz, bilek ve dirsek ağrılarını hafifletmede etkili olduğu bulunmuştur.

Vibrasyon: Vibrasyon, bir tür elektrik masajıdır. Özellikle el vibratörleri ile orta şiddette

basınç uygulandığında hissizlik, parastezi ve uygulanan bölgede anesteziye neden olarak ağrıyı azaltır ya da giderir. Vibrasyon uygulaması ağrıyı gidermedeki etkisini

(5)

ağrıları, gerilime bağlı baş ağrıları, nöropatik ağrılar, fantom ağrıları, romotoid artrit, akut tendonit, birçok kronik nonmalign ağrı durumlarında uygulanabilir 26.

Transkütan Elektriksel Sinir Stimülasyonu (TENS): TENS uygulaması, 1965 yılında

Melzack ve Wall tarafından Kapı-Kontrol teorisinin tanımlanmasından sonra ağrının tedavisinde önemli bir yer almıştır. TENS, cilde yerleştirilen elektrotlarla sinir sistemine kontrollü düşük voltajlı elektrik akımı uygulama yöntemi olarak tanımlanabilir26,32.

TENS’in ağrı giderici etkisi iki şekilde açıklanmaktadır. Birincisi, TENS duyusal A liflerini yüksek frekans stimülasyonu ile uyarır. Bu stimülasyonun impulsları beyne giden yolu kaplar ve kapıyı ağrının geçişine kapatır. İkincisi ise vücuttaki doğal opioidlerin salınımını başlatır böylece ağrının algılanmasını etkiler26,27,32.

TENS akut ve kronik ağrılarda yaygın olarak kullanılmaktadır TENS, fizyoterapistler ya da özel eğitim almış hemşireler tarafından uygulanabilir11,26.

Terapötik Dokunma: Terapötik dokunma ondokuzuncu yüzyılın başlarında hemşire

Doleres Krieger tarafından geliştirilmiştir. Vücuttaki enerji noktalarına dokunarak uygulanan bir ağrı giderme yöntemidir. Terapötik dokunuş bireyde rahatlama oluşturarak ağrıyı azaltır. Terapötik dokunmayı uygulayabilmek için hemşirelerin özel eğitim alması gereklidi. Terapötik dokunma, kronik ağrısı olan hastalarda kullanılabilir11,33.

Kognitif (Bilişsel) Davranışsal Teknikler

Kognitif-davranışsal teknikler ağrıyı gidermede duyusal faktörlerle oluşturdukları değişiklik yoluyla etki gösterirler. Kognitif-davranışsal teknikler, gevşeme, dikkati başka yöne çekme, müzik, hayal kurma ve bilişsel stratejilerdir11,26,27.

Bilişsel tekniklerle ilgili yapılan çalışmalar bu tekniklerin ağrının giderilmesinde etkisini ortaya koymaktadır. Örneğin; Good ve arkadaşlarının22 500 hasta üzerinde

yaptığı çalışmalarında, gevşemenin, müziğin ve ikisinin birlikte kullanımının postoperatif ağrıyı azaltmadaki etkisi incelenmiştir. Bu tekniklerin üçünün birlikte kullanımının hastaların ağrı algılamasını azalttığı saptanmıştır. Evgin’nin23, ağrılı

işlemler öncesi, eğitim verilerek yapılan hazırlığın çocukların ağrı algılamalarına etkisini incelediği çalışmada, ağrılı işlemler uygulanmadan önce çocuklara eğitim verilmiştir. Bu eğitimde gevşeme, dikkati başka yöne çekme, düşleme, kendi kendine telkinde bulunma teknikleri ve işlemler sırasında bunları nasıl kullanacağı çocuğa öğretilmiştir. Çalışma sonunda, ağrılı işlemlerde çocukların ağrı algılamalarının azaldığı saptanmıştır.

Gevşeme: Gevşeme eğitimi ilk kez Jacopsan tarafından tanımlanmıştır. Daha sonra

gevşeme, Herbert Benson tarafından bir teknik olarak bilim alanına kazandırılmıştır. Gevşeme eğitimi kademeli olarak kasları germe ve gevşeme tekniklerini içerir32,34.

Gevşeme, anksiyete ve iskelet kaslarındaki gerginliğin göreceli olarak giderilmesidir. Gevşeme ile, oksijen tüketimi, kas tonüsü, kalp ve solunum hızının azalması, kan basıncının düşmesi ve deri direncinin artması sağlanmaya çalışılır26,32. Gevşeme ağrıyı

azaltarak kişinin ağrıyla baş etme yeteneğini artırır. Kas gerginliğine bağlı ağrıyı ve dolayısıyla ağrıya bağlı anksiyeteyi azaltır. Gevşeme aynı zamanda hastanın dikkatini ağrıdan uzaklaştırarak ve endorfin salınımını artırarak ağrıyı azaltmaktadır11,26,34.

(6)

Anderson ve arkadaşlarının25 kanser hastaları ile yaptığı çalışmada, gevşeme tekniğinin

uygulandığı grupta daha az ağrı duyulduğu saptanmıştır.

Gevşeme tekniğini kullanabilmek için bireyin sakin bir çevrede olması, rahat bir pozisyonda, kas gerginliği olmadan oturması veya uzanması, aklındaki tüm düşüncelerden uzaklaşabilmesi ve mental bir araç olarak bir kelime, ses ya da objeye odaklanması gerekir 26,34. Çoğu gevşeme tekniği kolayca öğrenilebilir. Ağrısı olan

bireye daha önce gevşeme yöntemlerinden birini kullanıp kullanmadığı sorularak fikri alınmalıdır. Gevşemeyi öğrenirken hastalara uyumamaları gerektiği söylenmelidir. Bazı hastalar, gevşeme yöntemlerini uygularken kontrollerini kaybedeceklerinden korkarlar. Bu nedenle hemşire eğitim başında hastaya gözlerini açık tutmasını söyleyebilir26,34. Hafif ağrısı olan hastalara gevşeme eğitimi uygulanmamalıdır. Çünkü,

hafif ağrısı olan bireyler gevşeme yöntemini öğrenmek için çaba ve zaman harcamak istemeyebilirler. Şiddetli ağrısı olan bireyler için de gevşeme egzersizleri uygun bir yöntem değildir. Şiddetli ağrısı olan bireyler için daha kolay ve doğrudan teknikler uygulamak gerekebilir26. Gevşeme yöntemleri akut ya da kronik ağrısı olan bireylerde

uygulanabilir26,32,35. Gevşeme yöntemleri arasında otojenik eğitim, meditasyon, yoga,

biyolojik geri bildirim, hipnoz, progresif kas gevşemesi gibi çeşitli gevşeme teknikleri kullanılmaktadır26,32,34,35.

Dikkati Başka Yöne Çekme: Ağrıda dikkati başka yöne çekme dikkatin ağrı dışında bir

uyaranda odaklaşmasıdır26,27. Hasta dikkatini başka yöne çekme ile ağrıyı hissetmekten

kendini korumaktadır. Dikkatini başka yöne çekme yöntemi hastanın ağrısını tümüyle yok etmez fakat, ağrıya olan toleransı artırır16,35. Hastanın ağrı eşiğini yükseltir. Dikkati

başka yöne çekme yöntemi hastanın hoşlandığı şeylere dikkatini vermesini sağlayarak ağrı üzerinde kontrol hissi sağlar26,27.

Dikkati başka yöne çekme yöntemine, pazıl ya da diğer oyunlar, konuşmak, komik filmler, müzik, şiir dinleme, objeleri sayma, resim yaptırma, solunum egzersizi gibi etkinlikler örnek olarak verilebilir11,27. Bunların arasında en çok kullanılan yöntemlerden birisi

solunum egzersizidir. Solunum egzersizinin kullanımında gevşeme ve dikkati başka yöne çekmenin etkisi birleşir26, 27.

Dikkati başka yöne çekme yöntemleri ilgi çekici olmalıdır, birden fazla duyuya hitap etmelidir (işitme-görme-dokunma vb.). Dikkati başka yöne çekme yöntemleri yorucu olduğundan iki saatten fazla uygulanmamalıdır. Uygulama sırasında ağrı şiddetlenirse karışık yöntemler azaltılmalıdır. Dikkati başka yöne çekme yöntemi akut ve kronik ağrılarda kısa süreli olarak kullanılabilir26, 27.

Müzik: Müziğin dili evrenseldir. Müziğin tedavi edici ve iyileştirici özelliği tarih

boyunca görülmüştür36,37. Mental ve fiziksel sağlığı sürdürmek ve geliştirmek için

kullanılan müzik terapisi, kullanım kolaylığı nedeniyle ağrı yönetiminde hemşireler için doğal bir araçtır26. Müzik terapisinin kullanımı dikkati başka yöne çekme yönteminde

olduğu gibi dikkatin ağrı dışında bir uyaranda odaklaşmasını sağlar. Müzik terapisi bireyin ağrıya dayanma gücünü artırır. Ayrıca müzik terapisi endorfin salgılanmasını artırır ve bireyi rahatlatır11,26,37.

Müziğin ağrı gidermede kullanılmasında hastanın hoşlandığı ve istediği müziği seçmek önemlidir11,26,37. Müzik terapisi eğitimi, bireyin ağrısı şiddetlenmeden ya da ağrılı

(7)

müziğin varolması yeterli değildir. Yapılacak eğitimde hastaya yardımcı olunmalı ve hasta kas gerginliğine neden olmayan rahat bir pozisyon almalıdır. Müzik dinlemeye başlamadan önce derin bir nefes alıp vermelidir. Sadece müziği dinlemelidir. Müzikten başka hiçbir şey düşünmemelidir. Müziğin kendini hafifletmiş olduğunu hissetmelidir. Müzik dinlemeye devam ettikçe, bütün bedeninin gevşediğini hissetmelidir. Ağrısı arttığında, müziğin volümünü arttırıp, azaldığında ise düşürebilmelidir11,26,37.

Müzik terapisi, kanser ağrısı, yanık ağrısı, ameliyat sonrası ağrısı olan bireylerde ve tanı ve tedavi işlemlerine bağlı ağrı durumlarında kullanılabilir26. Chan ve arkadaşlarının38

müziğin kolposkopi yapılan hastaların ağrı ve anksiyete düzeyine olan etkisini incelediği çalışmada, müzik dinletilen grubunun ağrı ve anksiyete düzeyi, müzik dinletilmeyen gruba göre düşük bulunmuş ve farkın istatistiksel olarak da anlamlı olduğu ifade edilmiştir.

Hayal Kurma: Hayal kurma, bireyde kontrol duygusu ve gevşeme sağlayan dikkati

başka yöne çekme yöntemidir. Birey bir düşe yoğunlaşır ve kendisini bu düşe yerleştirir. Hayal kurma, ritmik solunum ve gevşeme ile birlikte daha etkili olur. Ağrı dindirme amaçlı hayal kurma, kişide ağrının şiddetini azaltan duyusal imajlar geliştirmek için düş gücünü kullanmasıdır26. Gevşemenin düşleme ile birlikteliği kas gerginliğini

azaltarak anksiyete ve ağrıyı azaltmaktadır26,27,39.

Birey hayal kurmayı kendi kendine ya da bir başkasının rehberliğinde yapabilir. Başkasının rehberliğinde yapılacaksa hazırlanan bir senaryoyu düşlemesi için bireye yardımcı olunması gerekir11,26,32. Hayal kurma tekniği iki farklı yaklaşımla uygulanır.

Birincisi, bireyden deniz, göl, orman gibi keyifli sahneleri düşlemesi istenerek bireyin ağrılı uyarandan uzaklaşması sağlanır15,26,40. Bu yaklaşımda birey, durumuna uymayan

bir düş geliştirir. Bu düşün içinde ağrı yoktur. Diğer yaklaşımda ise, dikkat ağrıya yöneltilmiştir. Bu yaklaşımda bireyin ağrılı bölgenin buza dönüşmüş olduğunu, ağrılı bölge üzerinde ağırlık yapan bir objenin var olduğunu hayal etmesi, ağrıyı bir renk olarak hayal etmesi ve onu başka bir renge dönüştürmesi istenebilir26.

Hayal kurma yöntemi, bireyin ağrısı yokken ya da çok az ağrısı varken öğretilmelidir Hayal kurma, akut ve kronik ağrılarda diğer farmakolojik olmayan ağrı giderme yöntemleriyle birlikte kullanılabilir26.

Bilişsel Stratejiler: Bilişsel stratejiler, ağrısı olan bireyin davranışlarının yalnızca algısal

değil, bireyin ağrıya verdiği anlamlarla da ilgili olduğuna, ağrının algısal, duygusal, davranışsal ve bilişsel boyutlarının olduğuna dayanan bir yöntemdir. Bu yöntemde bireyin dikkatini ağrıdan başka şeylere yönelterek, ağrıya dayanmasını sağlamak amacıyla bilişsel eğitim yapılır. Eğitim ile tedaviye uyumu bozan düşünce, davranış ve inanışların azaltılması hedeflenir. Böylece dikkat ve duyuların ağrıya yöneltimi azaltılmaya çalışılarak bireyde benlik saygısı ve kendini kontrol duygusu artırılır. Bu yöntemin temel aşamaları sırasıyla: Dikkat, atfetme, kabullenme ve kendini ifade gibi süreçlerdir. Bu süreçlerin sonunda bireyde olumlu düşünce ve davranışlar geliştirilerek ağrı algısı değiştirilir, ağrıyı kontrol yeteneği artırılır26,41.

(8)

Periferal ve Kognitif-Davranışsal Tekniklerin Dışında Kalan Diğer

Teknikler

Akapunktur: Akapunktur binlerce yıl önce Çin’de ortaya çıkmıştır ve son yıllarda

yaygın olarak kullanılmaktadır. Vücutta belli noktalara iğne batırmak suretiyle çeşitli hastalıkları tedavi etme metodudur. Akapunkturun ağrı giderme mekanizması tartışmalıdır. Akapunkturun, endorfinlerin salınımını uyardığı ileri sürülmektedir. Bu yöntem baş, bel, boyun, omuz, dirsek, diş ağrılarında ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır40,42.

Plasebo: Plasebo, ağrının kontrol altına alınamadığı durumlarda bireyin ağrıyla baş

etme gücünü artırmak için verilen farmakolojik olmayan maddelerdir. Daha çok psikolojik kaynaklı ağrılarda kullanılmaktadır26,40. Plasebo verilen hastaların %30

ile %70’inin kısa süreli olarak ağrısının geçtiğini söylenmektedir. Plasebonun ağrıyı, endojen opioid sistemleri uyararak giderdiği düşünülmektedir40.

Cerrahi Tedavi Yöntemleri: Cerrahi tedavi yöntemleri, ağrının farmakolojik ve

farmakolojik olmayan yöntemlerle kontrol altına alınamadığı, yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır. Ağrıda cerrahi tedavi, merkezi sinir sistemine giden ağrı yollarının belirli bölgelerde kesilmesine dayanır. Ancak cerrahi tedavi ağrı tedavisinde en son kullanılmaktadır3,32,40.

Sinir Blokları: Ağrı tedavisinde sinir blokları önemli bir yere sahiptir. Sinir iletiminde

uzun süreli veya kalıcı kesinti uygulamak amacıyla kimyasal ajanlar ya da fiziksel uygulamalarla yapılan girişimlerdir. Sinir blokları tedavi amacıyla olduğu kadar tanı ve prognozu belirlemek amacıyla da kullanılmaktadır3,32,40.

Kaynaklar

1. Nadler DO, Scott F. Nonpharmacologic management of pain. JAOA 2004; 104 (11) S6-S12. 2. Yücel A, Özyalçın NS. Çocukluk çağında ağrı. İstanbul: Nobel Tıp Kitap Evleri; 2002 3. Erdine S. Ağrı. İstanbul: Nobel Tıp Kitap Evleri; Alemdar Ofset; 2000.

4. Yentür EA. Ağrı ve yaşam kalitesi. 2. Sağlıkta yaşam kalitesi kongresi. 2007; İzmir. 5. Özyuvacı E, Altan A, Yücel A. Postoperatif ağrı tedavisi. Sendrom 2003; 15 (8): 83-92.

6. Nester TM, Hale LS. Effectiveness of pharmacist acquired medication history in promoting patient safety. Am J Health Syst Pharm 2002; 59: 2221-2225.

7. Arslan S, Çelebioğlu A. Postoperatif ağrı yönetimi ve alternatif uygulamalar. 10. Uluslararası İnsanbilimleri Dergisi 2004: 1-7.

8. Eti Aslan F. Ağrıya ilişkin yanılgılar ve gerçekler. Sendrom 2002; 14 (4): 94-98

9. Akbaş M, Öztunç G. Examination of knowledge about and nursing interventions for the care of patients in pain of nurses who work at Cukurova University Medical Faculty Balcali Hospital. Pain Manag Nurs 2008; 9 (3): 88-95.

10. Olgun N. Eti Aslan F. Hemşire ve hekimlerin ağrıya yaklaşımları. Ağrı 1998; 10 (1): 32-36.

11. Owens MK, Ehrenreich D. Literature review of nonpharmacologic methods for the treatment of chronic pain. Holistic Nurse Practice 1991; 6 (1): 24-31.

12. Adams DP, Melissa L, Gary J, Arminio DP. Non-Pharmacologic pain management ıntervention. Clin Podiatr Med Surg 2008; 25: 409-429.

(9)

13. Uçan Ö, Ovayolu N. Kanser ağrısının kontrolünde kullanılan nonfarmakolojik yöntemler. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2007; 2(4): 123-133.

14. Özbayır T. Ağrı yönetimi ve hemşirelik bakımı. Ulusal Cerrahi Kongresi; 2002; Antalya.

15. Snyder M, Wieland J. Complementary and alternative therapies what ıs their place ın the management of chronic pain. Nurs Clin N Am 2003; 38: 495-508.

16. Karadeniz G. Hastanızın ağrısını ilaç kullanmadan nasıl azaltabilirsiniz hemşireler ve öğrenci hemşireler için rehber kitapçık. Manisa: Emek Matbaacılık; 1997.

17. Kubsch SM, Neveau T, Vandertie K. Effect of cutaneous stimülation on pain reduction in emergency departmant patients. accident and emergency. Nursing 2001; 9: 143-151.

18. Hernandez Reif M, Dieter J, Field T. Migraine headaches are reduced by massage therapy. Int j Neurosci 1998; 96: 1-11. İn: Field T. Massage Therapy. Medical Clinics of North America 2002; 86(1): 163-171. 19. Cihangir Köktepe, Ş. “İntramüsküler Enjeksiyona Bağlı Ağrının Azaltılmasında Lokal Buz

Uygulamasının Etkinliğinin İncelenmesi”. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Programı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir: 1998.

20. Kuzu N, Uçar H. The effect of cold on the occurence of bruising, haematoma and pain at the injection site in subcutaneous low molecular weight heparin. Int J Nurs Stud 2001; 38: (1), 51-59.

21. Osteoarthritis; Menthol in Topical Creams Provides Pain Relief. Drug Week. 2004; 14: 387. URL: http: // gateway. proquest. com. July 29, 2004.

22. Good M, Stanton Hicks M, Grass JA, Anderson GC, Choi C, Schoolmeester LJ, Salman A. Relief of postoperative pain with jaw relaxation, music and their combination. Pain 1999; 81: 163-172. 23. Evgin, N. “Ağrılı İşlemler Öncesi Eğitim Verilerek Yapılan Hazırlığın, Çocukların Ağrı Algılamasına

Etkisi”. Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Programı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir: 1995.

24. Yıldızeli Topçu S. “Üst Abdominal Cerrahi Girişim Uygulanan Hastalarda Hemşireler Tarafından Öğretilen Gevşeme Tekniklerinin Ağrı Kontrolü Üzerine Etkisi” Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Edirne: 2008.

25. Anderson KO, Cohen MZ, Mendoza TR, Guo, H, Harle MT, Cleeland CS. Brief cognitive-behavioral audiotape interventions for cancer-related pain: Immediate but not long-term effectiveness. Cancer 2006; 107 (1): 207-214.

26. Kocaman G. Ağrı-hemşirelik yaklaşımları. İzmir: Saray Medikal Yayıncılık; 1994

27. Kozier B, Berman A, Snyder S, Erb G. Fundamentals of nursing concepts, process and practice. 8nd Edition. New Jersey: Prentice Hall; 2008.

28. Reed J, Mcgılvery C. Practical handbook the complete guide to massage. USA: By Lorenz Book. 2002 29. Beyazova M, Kutsal YG. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon. Ankara: Güneş Kitabevi Ltd. Şti; 2000 30. Diniz F, Ketenci A. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon. İstanbul: Nobel Tıp Kitap Evleri; 2000 31. Yağız On A. Ağrıda soğuk uygulamalar. Ağrı 2006; 18(2):5-14

32. Loeser JD. Bonica’s management of pain. 3nd Edition USA: Lippincot Williams; 2001

33. Jiang PS, Qin Y. Touch therapies for pain relief in adults. Cochrane Database Syst Rev. 2008; 8(4): 1-45 34. Kwekkeboom KL, Gretarsdottir E. Systematic review of relaxation ınterventions for pain. Journal of

Nursing Scholarship 2006; 38: 3, 269-277.

35. Adams N, Field L. Pain Management: The Use of Psychological Approaches to Pain. British Journal of Nursing 2001; 10 (15): 971-974.

36. Ak AŞ. Müzikle tedavi. İstanbul: Öz Eğitim Basım Yayın Dağıtım Ltd Şti; 1997 37. White JM. Music as intervention. Nursing Clinics of North America 2001; 36 (1): 83-92.

(10)

38. Chan YM, Lee PW, Ng TY, Ngan HY, Wong LC. The use of music to reduce anxiety for patients undergoing colposcopy: a randomized trial. Gynecol Oncology 2003; 9(1): 213-217.

39. Kwekkeboom K, Kneip J, Pearson L. A pilot study to predict success with guided imagery for cancer paitent, Pain Management Nursing 2003; 4(3):112-123.

40. Black JM, Howks H, Knee AM. Medical surgical nursing. Philadelphia: 6nd Edition. Saunders Company; 2001

41. Evlice YE. Uğuz Ş. Psikiyatrik açıdan ağrı.1999;33. URL: http://lokman.cu.edu.tr/anestezi/galenos/02. htm. 2006

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz gelelim bugünkü koşullarıyla, iki gün sonra açılacak olan müzeye: Müze pa­ zartesi ve salı dışında her gün 12.00 - 16.00 arasında ücretsiz olarak

Özet olarak; yaptığımız çalışmada kronik bel ağrısı olan hastalarda EMG biofeedback ile yapılan gövde güçlendirme egzersizlerinin lomber fleksiyon, ağrı,

Değerlendirme kapsamında ağrı değerlendirmesi için Vizüel Analog Skala (VAS), ağrı eşiği ve toleransının değerlendirilmesi için Algometre Cihazı, eklem hareket

Çalışmamızda migren ve GTBA tipi kronik baş ağrısı olan hastalarda ortalamanın üzerinde ağrı hissedildiği, bireylerin yarısına yakınının sürekli ağrıya

Araştırmada ilk olarak “katılımcıların hayal kurma, sürekli kaygı ve genel erteleme eğilimi puanları hangi düzeydedir?” şeklindeki araştırma sorusuna

• Eliksir: Alkol (%20) ve şeker (%20) içeren berrak ve hoş kokulu sıvı içinde etkin maddenin eritilmesiyle ağızdan kullanılmak üzere hazırlanan farmasötik

Hughes ve arkadaş- ları (2009) refleksolojinin multiple sklerozlu hastaların deneyimlediği ağrı ve diğer semptomlara olan etkisini inceledikleri çalışmalarında,

The sample consisted of (165) talented high school students in Jakarta. Two measures were formed, and the study found that there is a direct effect of self-efficacy in