• Sonuç bulunamadı

Kamu Diplomasisi Perspektifiyle Gaziantep in Suriyeli Mültecilere Yönelik Planları, Eylemleri ve Uygulamaları 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kamu Diplomasisi Perspektifiyle Gaziantep in Suriyeli Mültecilere Yönelik Planları, Eylemleri ve Uygulamaları 1"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kamu Diplomasisi Perspektifiyle Gaziantep’in Suriyeli Mültecilere Yönelik Planları, Eylemleri ve Uygulamaları1

Oğuz GÖKSU*

Giriş

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş nedeniyle Suriyeli- ler komşu ülkelere göç etmeye başlamışlardır. Türkiye en fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Suriyeliler başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkele- rine göç etmişlerdir. Şubat 2019 verilerine göre Türkiye 3 mil- yon 644 bin 342 Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır. Türki- ye’nin ardından Lübnan 1 milyonun üzerinde, Ürdün 700 bin, Irak ise 250 Suriyeliyi barındırmaktadır. Göç idaresinin 7 Şubat 2019 tarihinde açıkladığı veriler Türkiye’deki kamplarda (Geçi- ci Barınma Merkezleri) 142 bin 676 Suriyeli olduğunu göster- mektedir. Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı ise, 3 milyon 501 bin 606 kişidir. Türkiye’de en fazla Suriyelinin yaşadığı şehirler sırasıyla İstanbul, Şanlıurfa, Hatay ve Gaziantep’tir. İstanbul’da 558 bin 437, Şanlıurfa’da 452 bin 534, Hatay’da 447 bin 884 ve Gaziantep’te 425 bin 383 Suriyeli yaşamaktadır (“Türkiye’deki Suriyeli sayısı”, 2019; “Suriyeliler en çok nerelere göçtü”, 2018).

İç savaş sonrasında oluşan göç dalgası başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye önemli bir kamu diplomasisi fırsatı sun-

1 Bu çalışma, 18-20 Nisan 2019 tarihlerinde Gaziantep’te yapılan 13. Uluslararası Kamu Yönetimi Sempozyumunda (KAYSEM 13) tam metin bildiri olarak su- nulmuştur.

* Dr. Öğr. Üyesi, Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanı- tım Bölümü, oguzgoxsu@gmail.com

(2)

muştur. Ülkeler ev sahipliği yaptığı mültecilerin barınma, eği- tim, sağlık ihtiyaçları başta olmak üzere birçok sorunuyla ya- kından ilgilenmek durumundadır. Bu durum Türkiye’nin ku- cak açtığı mültecilere yönelik yaptığı faaliyetlerle Suriyelilerin önemli bir kısmının sempatisini kazanmasını beraberinde ge- tirmiştir. Türkiye’nin kamu diplomasisi olanaklarını kullanma- da ve yumuşak gücünü misafir ettiği Suriyelilere gösterme nok- tasında Gaziantep şehri çok önemli atılımlar yapmış, farklı pro- jeleri hayata geçirmiş ve ayağına gelen kamu diplomasisi imka- nını etkin şekilde kullanma gayretinde olmuştur. Gaziantep hem idarecileriyle hem sivil toplum örgütleriyle hem de halkıy- la Suriyelilere yönelik son derece kritik çalışmalar gerçekleştir- miştir. Gaziantep’in ilçeleri olan Nizip, Islahiye ve Karkamış kamplarında kalan Suriyelilerin temel ihtiyaçları karşılanırken çok sayıda sosyal aktivite gerçekleştirilmiştir. Suriyeli mülteci- lerin dil öğrenmesi, eğitim hayatlarına devam etmesi, spor faa- liyetlerine katılması, kültürel aktiviteler gerçekleştirilmesi sağ- lanmıştır. Kampların yanı sıra şehirlerde yaşayan Suriyeli mül- tecilerin sosyal entegrasyonu için de çok sayıda proje hem dev- let hem de sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilmek- tedir.

Ülkelerin sahip oldukları yumuşak güç, kamu diplomasisi politikalarının daha verimli hale gelmesini sağlamaktadır. Yu- muşak güç, bir ülkenin yabancı halklar tarafından ne kadar ca- zip ve model alınmaya değer olduğunun tezahürüdür (Kalın, 2010). Kamu diplomasisi olgusunu Türkiye açısından ele alır- ken tek boyutlu bir betimleme yapmak konunun özümsenme- sini, Türkiye’nin henüz bakir olan bu alandaki politikalarının ve örtük mesajlarının ortaya çıkarılmasını engeller. Bu nedenle stratejik iletişim yönetimi düzleminde Türkiye'nin kamu dip- lomasisi serüveni süreç analizi ışığında çok boyutlu olarak de- ğerlendirmek gerekmektedir.

(3)

Çalışmada 500 bin civarında Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Gaziantep’in kamu diplomasisi ekseninde hangi faaliyet- leri yaptığı tartışılmaktadır. Çalışmanın sorunsalı, “Gazian- tep’in Suriyeli mülteciler için yaptığı çalışmalar kamu diploma- sisi ekseninde nasıl çerçevelenebilir?” Çalışmanın amacı, kamu diplomasisi perspektifiyle Gaziantep’te Suriyeli mültecilere yö- nelik olarak yapılan plan, eylem ve uygulamaları ortaya koy- maktır. Bu bağlamda kamu diplomasisinde Gaziantep yaklaşı- mını oluşturmak hedeflenmektedir. Çalışmada yerel uygulama- ları incelemek amacıyla Gaziantep Valiliğinin ve Büyükşehir Belediyesinin faaliyetlerinden sivil toplum kuruluşlarının ça- lışmalarına ve hatta bölge halkının kendi inisiyatifiyle gerçek- leştirdiği faaliyetlere kadar tüm etkinliklere yer verilmektedir.

Araştırma bölgesel açıdan Gaziantep şehriyle, zaman bakımın- dan gerçekleştirilen faaliyetler 2011-2018 dönemiyle sınırlandı- rılmıştır. Çalışmada yöntemsel açıdan bir durum tespiti yapıl- makta ve gözleme dayalı değerlendirmelerde bulunulmaktadır.

Çalışma, Türkiye’nin devlet politikası gereği ve Gaziantep öze- linde Suriyeli mülteciler için yapılan sosyal uyum, eğitim, sağ- lık, kültür, spor, barınma, insani yardım ve meslek edindirme gibi konuları ele alması bakımından önem taşımaktadır. Araş- tırma kapsamında devletin mültecilere yönelik eylem planının yanı sıra Gaziantep Valiliğinin, Büyükşehir Belediyesinin, ilçe belediyelerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve çeşitli yardım kuruluşlarının çalışmalarına yer verilmektedir. Çalışma kapsa- mında Gaziantepli yetkililerin basın açıklamaları ve mülakatları incelenmiştir. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in, Gaziantep’te sırasıyla valilik yapan Ali Yerlikaya ve Davut Gül’ün, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür’ün 2015- 2019 arasında Suriyeli mültecilerle ilgili yaptığı basın açıklama- ları, katıldıkları televizyon programları ve verdikleri röportajla- rı incelenmiştir.

(4)

Kamu Diplomasisine Genel Bakış

Kamu diplomasisi kavramı, 1960’larda ilk kez ifade edildik- ten sonra ancak 1990’larda diplomatik anlamda sorunların çö- zümüne yönelik işlevsel bir araç, hükümetlerin yabancı halkları bilgilendirme ve etkileme faaliyeti olarak kullanılmaya başlan- mıştır. Bugün ise, bu çerçeveye farklı unsurlar dahil edilmiştir.

Turizm, spor, ticaret, internet, moda, haberler, siyasal liderler gibi ülkeleri ve toplumları aşma etkisi olan hükümet ve özel kuruluş faaliyetleri bu çerçeve içinde değerlendirilmektedir (Nye, 2005, s. 8; Varoğlu, 2013, s. 1; Yılmaz, 2012, s. 222). "Kamu diplomasisi; anlamlı bir hikaye oluşturma, bu anlamlı hikayeyi etkili iletişim stratejileri ile hedef kitlelere ustalıkla anlatabilme becerisine işaret etmektedir. Hikayesini iyi oluşturan ve etkili şekilde anlatabilme becerisini gösteren ülkelerin, kamuoylarını daha kolay ikna ettikleri ve toplumların sempatisini kazandık- ları görülmektedir" (Özkan, 2015, s. 23).

Kamu diplomasisin devletlerin halkla ilişkilerinden devlet- lerin pazarlanmasına dönüştüğü şeklinde tanımlar da bulun- maktadır (Rasmussen & Merkelsen, 2012, s. 812). Kamu diplo- masisinin hedeflerine bakıldığında, kamuoyu oluşturan tüm bileşenlerin kapsandığı görülmektedir (Bozkır, 2013, s. 32). Ka- mu diplomasisi dört temel aşamada yürütülmektedir. Birinci aşama farkındalık yaratmak, ikinci aşama ilgi uyandırmak, üçüncü aşama hedef kitlede kazanılan taraftarlar yoluyla daha geniş kitleye ulaşmak, dördüncü aşama ise ülke veya konu le- hine eyleme geçilmesini sağlamaktır (Bozkır, 2013, ss. 32-33).

Medya, kültür, film, spor, teknoloji, bilim, sanat, eğitim, yüksek öğretim, edebiyat, mimari ve inovasyon kapasitesi kamu dip- lomasisinin en önemli hazineleridir (Varoğlu, 2013, s. 18).

Türkiye, tarihsel perspektifle yakın coğrafyada hüküm sür- müş Kuzey Afrika, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya ve Afro- Avrasya’da Osmanlı bakiyesi bir ülke olarak tanımlanabilmek-

(5)

tedir (Davutoğlu, 2014, s. 70). Kültürel, tarihsel, dinsel ve dilsel anlamda bu coğrafyadaki ülkelerle ortak değerlere ve kodlara sahip Türkiye, kamu diplomasisi politikalarında Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD)‘ni ihmal etmemek suretiyle özellikle bu bölgelerde yaşayan halklara yönelik politikalar ve eylemler geliştirmektedir.

Türkiye yumuşak gücünün farkına yeni varmaya başlamış- tır. Ancak henüz bu unsurlar parlatılamamıştır. Türkiye'nin yu- muşak gücünün merkezine tarihin, kültürünü, turizmini ve in- sani yardımlarını konumlandırılmaktadır. Türkiye'nin yumu- şak güç perspektifinde ümmetçi ve milliyetçi duygular yer al- maktadır. Türkiye‘nin dış politikası ile kamu diplomasisi ey- lemleri eşgüdüm halinde ilerlemelidir. Türkiye‘nin dış politi- kadaki söylemeleri ile kamu diplomasisi faaliyetleri tutarlı ol- duğunda Türkiye‘nin inandırıcılığının artacağı ve yabancı halk- ların ilgisinin Türkiye‘ye yöneleceği söylenebilir.

Yumuşak Gücün Muhtevası

Yumuşak güç, 21. yüzyılda demokratik politikaların en önemli bölümünü oluşturmakla birlikte, tercihlerini kabul et- tirme yeteneği, kültür, siyasal değerler, meşru görülen politika- lar, cazip bir karakter gibi soyut kavramlarla ilgilidir. Yumuşak güç, insanları ikna etme ve sözlerle onları etki altına almanın ötesinde, kişileri, blokları, kitleleri ya da ülkeleri kendine çekme becerisi ve çekicilik arz etmek anlamına gelmektedir. Davranış- sal perspektiften ise, yumuşak güç, çekici güç manasını taşı- maktadır. Diğer yandan yumuşak güç, istediğini zor kullanma- dan, silahlı güce veya paraya dayanmadan kendi havzana geti- rebilme meziyetidir (Nye, 2005, s. 15). Bilimsel çalışmalar, ede- biyat, eğitim, sanat, kültür, sinema, ekonomi, turizm gibi alan- larda bir ülke ne kadar çok ülke ve toplum tarafından beğenili- yorsa, ilgi duyuluyorsa ve araştırılıyorsa yumuşak güç kapasi- tesi artıyor anlamına gelmektedir. Bu konuda Avrupa ülkeleri

(6)

ve ABD her zaman için cazibe merkezi olmuş ve bu nedenle be- yin gücü ve sanatsal zenginlik bu ülkelerde yerleşik hale gel- miştir (Kalın, 2010). Günümüzde artık ülkeler sahip oldukları;

spor, sanat, bilim, kültür, eğitim, turizm ve benzeri yumuşak güç unsurları ile başka ülkeleri etkilemekte, bu ülkeler ve onla- rın toplumları için cazip bir ülke konumuna gelmekte ve bu çerçevede kendi fikirlerini başka ülkelerde yaymaktadırlar. Ül- keler açısından yeni uluslararası paradigmada yer alabilmek için kamu diplomasisi kavramının önemini anlamak, sonuç ge- tiren stratejileri hayata geçirmek ve kendileri için bir 'ülke markası' inşa etmek göz ardı edilemez konular haline gelmiştir (Özkan, 2014, s. 3).

Son dönemlerde hızlı bir şekilde önem kazanan yumuşak güç, kamu diplomasisinin en önemli araçlarından biridir. Yu- muşak güç, etkinin kaynağı olmasına rağmen sadece ‘etki’ ola- rak çerçevelenemez. Bir ülkenin yumuşak gücü üç ana unsura yaslanır; kültüre, siyasal değerlere ve dış politikalara (Nye, 2005, s. 20; Yılmaz, 2012, s. 55). Yumuşak güç, ülkelerin farklı kamuoylarında gündem oluşturma ve konuların sınırlarını be- lirlemede başat faktör olması sebebiyle her geçen gün değer ka- zanmakta ve devletler bu alana yönelmektedirler.

Ulusal itibar inşa edilemez, ancak kazanılması mümkündür.

Farklı ülkeler ve kamuoyları ile güçlü bir iletişim ve yerlerin ima- jı geliştirilebilir. Ekseriyette yüksek seviyede bir imaj ve ilgi çeki- cilik beraberinde cazibeyi de getirmektedir (Anholt, 2011, ss. 18- 19). Bu bağlamda Türkiye; İstanbul, Gaziantep, Hatay ve Mardin gibi tarihi, kültürü ve mimari nitelikleriyle öne çıkan farklı me- deniyetleri barındıran şehirleriyle turizm yumuşak gücü üzerin- den uluslararası itibarını yükseltebilecek alt yapıya sahiptir.

Yumuşak güç, 21. yüzyılda ülkelerin güç göstergeleri ara- sında yerini almış, başta ABD, Rusya, Çin ve Birleşik Krallık olmak üzere çok sayıda ülke yumuşak güçlerini kullanmaya

(7)

başlamış, uluslararası topluma ve yabancı kamuoylarına kendi- lerini anlatma ve benimsetme gayreti içerisine girmişlerdir.

Ülkelerin kamu diplomasisi faaliyetleri, yurt dışında olumlu imaj inşa etme ve var olan imajı güçlendirme amaçlarına hizmet etmenin yanı sıra dolaylı olarak ülkelerin ekonomik ilişkiler ge- liştirmesine de imkan tanımaktadır. Bu düzlemde farklı amaç- lar yer alsa da asıl gaye toplumlar arasında ilişki kurmak ve bu ilişkileri sürekli kılmaktır (Yang vd., 2012, s. 655; Wang, 2006, s.

92). 21. yüzyılda devletlerin en fazla önem verdiği konular; gü- ven, saygınlık ve itibardır. Bu nitelikleri içselleştiren ülkeler po- litikalarını yabancı kamuoylarına anlatabilmekte, onları ikna edebilmekte ve kendilerini cazibe merkezi haline getirebilmek- tedir. Kamu diplomasisinde iletilen mesajların kaynağı ülkele- rin kendisi olması nedeniyle kaynağın güvenilirliği ve saygınlı- ğı büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte yumuşak güç unsurla- rı; teknoloji, ekonomi, bilimsel araştırmalar, sanat, eğitim, spor karşılaşmalarındaki ve organizasyonlarındaki başarılar ülkele- rin öne çıkmasını, değerli ve itibarlı konuma yükselmesini sağ- lamaktadır (Özkan, 2015, s. 13).

Gaziantep’in Jeopolitik ve Jeostratejik Konumu

Türkiye, güney sınırında Suriye ile 911 kilometrelik sınıra sahiptir (“Türkiye Suriye sınırı”, 2019). Bu sınırda batıdan do- ğuya Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak şehir- leri yer almaktadır. Bu şehirler arasında Gaziantep 2 milyon 5 bin 515 kişilik nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık 9. şehridir.

Suriye sınırında yer alan şehirler arasında Şanlıurfa 2 milyon 28 bin 809 kişilik nüfusuyla en kalabalık şehir olarak yer alırken Gaziantep’te Şanlıurfa’dan sonra en fazla nüfusa sahip olan şe- hir olarak gözükmektedir (“Türkiye nüfusu”, 2019). Gaziantep 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarına göre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 14 milletvekili ile temsil edilmektedir. Mevcut ba- kanlar kurulunda Gaziantep Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile

(8)

temsil edilmektedir. Geçmiş kabinelerde de Gaziantep millet- vekilleri bakan olarak görev yapmıştır. Diğer yandan Gazian- tep’in 2014 yılından bu yana Büyükşehir Belediye Başkanı olan Fatma Şahin’in eski bir bakan olması, iktidar partisinde önemli görevler üstlenmesi ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı da olması Gaziantep’in siyaset sahnesinde aktif bir rol oynamasını sağlamaktadır.

Gaziantep, Türkiye’nin ekonomik göstergelerine en fazla katkı sunan şehirler arasında yer almaktadır. Organize sanayi bölgeleri, tarım potansiyeli, turizm olanakları, üniversiteleri, inşaat sektörü ve gastronomi nitelikleriyle Türkiye’nin coğrafik açıdan Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Gaziantep birçok özelliğe sahip bir şehir olarak öne çıkmaktadır. Gazian- tep Büyükşehir statüsünde olması sebebiyle de belediye hiz- metleri ve ekonomik destekler bakımından da ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.

Gaziantep jeostratejik açıdan ipek yolunun güzergahında yer alan ticaretin yoğun olarak yapıldığı önemli yerleşim yerle- rinden birisidir. Ticaret hacminin büyüklüğü, ihracat ve ithalat yapan çok sayıda şirketin varlığı nedeniyle sınır kapıları da son derece işlevsel bir konuma sahiptir. Diğer yandan şehir nüfu- sunun bir kısmının Suriye ile akrabalık ilişkilerinin olması sınır kapılarını bireylerin akrabalık ilişkilerini sürdürmesi ve ülkeler arasında kolay geçiş yapılması açısından daha önemli hale ge- tirmektedir. Gaziantep’te Islahiye, Karkamış ve Çobanbey sınır kapıları bulunmaktadır. Gaziantep’e sınır komşusu olan Kilis’te Öncüpınar sınır kapısı, Şanlıurfa’da Ceylanpınar, Mürşitpınar ve Akçakale sınır kapıları, Mardin’de Şenyurt ve Girmeli sınır kapıları Güneydoğu Anadolu bölgesi için kritik konumdaki sı- nır kapılarıdır. Bu sınır kapılarının varlığı Suriye’deki iç savaş sonrası yaşanan göç dalgasından sonra çok sayıda Suriyeli mül- tecinin Gaziantep’e gelmesini kolaylaştırmıştır.

(9)

Gaziantep 5 tane organize sanayi bölgesine sahip bir şehir olarak stratejik açıdan çok büyük istihdam fırsatlarına sahiptir.

Bu durum kentin hem iç hem de dış göç almasına ve nüfusu- nun artmasına sebep olmaktadır. Suriyeli mülteciler de Gazian- tep’in iş fırsatlarından yararlanmak amacıyla da bu şehri tercih etmektedirler. Şehrin turizm imkanları, tarım alanları da yine Suriyeli mülteciler açısından yaşam olanakları bakımından Ga- ziantep’in tercih edilme nedenleri arasında gösterilebilir.

2018 tarihi itibariyle, Gaziantep’te beş adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Birinci organize sanayi bölgesinde 150 firma aktif şekilde çalışmaktadır. Bu organize sanayi bölgesi, 210 hektar alanda kurulmuş ve 20 bin kişiye istihdam alanı oluşturmaktadır. İkinci organize sanayi bölgesi, 1997’de kurul- muş ve 270 firma burada faaliyet göstermektedir. Bu alanda 35 bin kişi istihdam edilmektedir. Üçüncü organize sanayi bölge- sinde 33 bin kişiye istihdam alanı oluşturulurken, bu bölgede 290 firmaya yer ayrılmıştır. Dördüncü organize sanayi bölgesi, 2002’de kurulmasına karşın 32 bin kişiye iş sağlarken, 130 firma çalışmalarını sürdürmektedir. Beşinci organize sanayi bölgesi- nin altyapı ve üstyapı çalışmaları devam ederken, bu bölge de bütünüyle çalışmaya başladığında Gaziantep Organize Sanayisi 4.325 hektarlık alanla Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi unvanını alacaktır (“Hakkımızda”, 2018). İstihdam ola- nakları açısından organize sanayi bölgesinin sunduğu fırsatlar Gaziantep’in yoğun göç almasında kritik rol oynamaktadır.

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin ekonomik açıdan Türkiye’ye katkısı, ihracat rakamlarıyla görülmektedir. Haber kaynakları, bu gerçekliği en açık şekliyle ortaya koymaktadır.

Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Ko- nukoğlu, 2017’nin Ocak-Şubat döneminde Gaziantep’in en fazla ihracat yapan şehirler arasında 1 milyar 13 milyon 680 bin dolar ile beşinci olduğunu vurgulamaktadır (“İhracat rakamları”,

(10)

2017). İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirlerle birlikte Türkiye çapında yakalanan bu başarı düzeyi, Gaziantep’in Tür- kiye ekonomisindeki önemli konumunu açığa çıkarmaktadır.

Sektörel dağılımı görmek, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi- nin genel yapısı ve kapasitesi hakkında bir fikir vereceğinden dolayı buraya eklemekte yarar görülmektedir.

Jeopolitik açıdan Gaziantep Türkiye’nin Suriyeli ilişkileri bağlamında en etkili şehirlerinin başında gelmektedir. Gazian- tep’in Suriye’nin önemli şehirlerinden biri olan Halep’e olan yakınlığı, Suriye’den yaşanan göçler sonrası kurulan sınır kampları, mültecilere yönelik olarak yapılan yatırımlar, güçlü sivil toplum örgütleri, şehrin Türkiye siyasetindeki konumu Gaziantep’in jeopolitik açıdan etkili bir noktada konumlanma- sını sağlamaktadır. Diğer yandan Birleşmiş Milletler (BM), Bir- leşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Av- rupa Birliği (AB) yetkilileri ve çeşitli ülkelerin büyükelçileri ve temsilcileri Gaziantep’te ağırlanmakta ve Suriye’ye geçişleri, mülteci kamplarını ziyaretleri de yine bu şehir üzerinden ger- çekleşmektedir. Tüm bu dinamikler Gaziantep’in jeopolitik açı- dan mülteciler konusundaki kıymetini artırmaktadır. Diğer yandan Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki diğer şehirlere göre Gaziantep’in PKK terörünün en az görüldüğü şehir olması da Türkiye’nin kamu diplomasisinin sekteye uğramasına da engel olmaktadır.

Gaziantep’in Suriyeli Mültecilere Yönelik Planları, Eylemleri ve Uygulamaları

Gaziantep’in tüm unsurlarıyla mültecilere yönelik gerçekleş- tirdiği faaliyetler, etkinlikler, programlar ve projeler kamu dip- lomasisinde yeni bir yaklaşım oluşturabilecek mahiyettedir. Bu bağlamda yapılan tüm eylemler ‘kamu diplomasisinde Gazian- tep yaklaşımı’nı oluşturmaktadır. Bu yaklaşımda mültecilerin eğitim alması ilk sırada yer almaktadır. Yaklaşımın temel taşla-

(11)

rından biri mültecilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasıdır.

Sonraki aşamada sosyal uyumun sağlanabilmesi için dil öğre- timi büyük önem taşımaktadır. Türkçe öğretiminin ardından mültecilerin istihdam edilmesi de Gaziantep yaklaşımda yer alan bir diğer aşamadır.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İtalya Devlet Nişanını aldığı törende yaptığı konuşmada ‘birlikte ya- şam’ modelinden bahsetmiştir. Gaziantep’in kamu diplomasisi yaklaşımının temelinde ‘birlikte yaşam’ fikri yer almaktadır.

Birlikte yaşam fikri UNESCO tarafından da kabul görmüştür (Boncuk, 2018). Suriyeli mültecileri sığınmacı olarak görmek ye- rine onların birer misafir olarak görülmesi topluma ‘entegras- yon’larının sağlanarak ‘sosyal uyum’ bağlamında değerlendiril- mesi ‘birlikte yaşam’ şeklinde çerçevelenmektedir. Birlikte ya- şam modelinin en önemli ayağını ‘birlikte eğitim’ oluşturmak- tadır. Hem kamplara hem de Gaziantep şehrinin farklı mahalle- rine yerleşen mültecilerin eğitim-öğretim faaliyetlerine büyük önem verilmiştir. Mültecilerin insani açıdan güçlenmesini sağ- layacak projelere ağırlık verilmiştir. Bu bağlamda ‘birlikte ya- şam’ın gerçekleştirilmesi için mültecilerin çeşitli eğitim faaliyet- leriyle Türkiye’deki hayata uyum sağlamalarının önü açılmıştır.

Bu bağlamda dil öğretimine öncelik verilmiştir.

Kamu diplomasisinde Gaziantep yaklaşımı iki kategoride değerlendirilebilir. Birinci kategori Gaziantep Büyükşehir Bele- diyesi ve sivil inisiyatifle Suriyeli mültecilere yönelik olarak gerçekleştirilen faaliyetler ve uygulamalardır. İkinci kategori ise, Gaziantep’teki mülteci kamplarında yapılan faaliyetler ve uygulamalardır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve sivil inisi- yatifle Suriyeli mültecilere yönelik olarak gerçekleştirilen faali- yetler ve uygulamalar şu şekildedir; Gaziantep Büyükşehir Be- lediye Başkanı Fatma Şahin katıldığı bir televizyon programın- da mülteciler için yapılanları anlatmıştır. Bu kapsamda; Gazian-

(12)

tep Suriye’deki iç savaşa bağlı olarak yoğun göç akışı başladık- tan sonra bir acil eylem planı hazırlamıştır. Ayrıca mültecilere yönelik kısa ve orta vadeye dönük planlar oluşturulmuştur.

Öncelikle ‘barınma’ sorununun çözülmesi için konut desteği verilmiştir. Mültecilerin gettolaşmasını önlemek için şehir için- de Suriyelileri belli bölgelere ve mahallelere yerleştirmek yerine mültecilerin şehrin farklı bölgelerine yerleşebilmelerinin önü açılmıştır. Böylece Türk halkın ve mültecilerin birbirini tanıması ve ön yargıların kırılması hedeflenmiştir (“Fatma Şahin: Suriye- li mülteciler”, 2019a).

Suriyeli mülteci kadınlara yönelik olarak meslek edinme kursları ekseninde kadınların el işi becerilerini geliştirebilecek- leri kurslar ile resim ve el sanatları kursları açılmıştır. Ayrıca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kurs- ları (GASMEK)’na yönlendirilen mültecilerin sosyal hayata en- tegrasyonunu sağlamak için çeşitli alanlarda kurslara katılma- ları özendirilmiştir. Gaziantep’in merkez ilçeleri Şehitkamil ve Şahinbey Belediyeleri mülteciler için el işi becerilerine dönük kurslar, gelir sağlamalarına yardımcı olacak evde yapabilecek- leri üretime yönelik kurslar ve resim atölyeleri gibi çalışmaları gerçekleştirmiştir.

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür Gazian- tep’in mülteciler için yaptığı çalışmaları TVNet kanalında katıl- dığı Gündem Özel adlı programda aktarmıştır: 2019 itibariyle 2360 Suriyeli öğrenci Gaziantep Üniversitesi’nde eğitim gör- mektedir. Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören toplum Su- riyeli öğrenci sayısı ise 19.500’dür (“Gündem özel”, 2019b).

Türkiye’de hiçbir yerel yönetimin okulu ya da hastanesi yoktur.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi kendi okulunu ve hastanesini açmıştır. Binlerce mülteciye Türkçe kursları açılmıştır. Böylece sosyal entegrasyonun en belirleyici aşaması için kritik bir adım atılmıştır. Birlikte yaşam yaklaşımına iş olanakları bağlamında

(13)

‘birlikte yaşam birlikte çalışma’ yaklaşımı uygulanmıştır. Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ortaklaşa çalışılarak açık iş pozisyonlarına Türk vatandaşlarının ardından %10 kotası ge- tirilerek Suriyelilerin istihdamı sağlanmıştır (“Şahin, ‘Gaziantep göç yönetim modelini’ anlattı”, 2017).

Avrupa ülkeleri Suriyeli mültecileri kabul etmek için bazı kriterler ortaya koymuş ve bu konuda yasal düzenlemeler ha- zırlamıştır. Almanya 2019’da Türkiye’den 6 bin mülteci almayı ve her ay en fazla 500 mülteciye kapılarını açmayı planlamak- tadır. Almanya’ya kabul edilecek mültecilerin Uluslararası Göç Örgütü tarafından Türkiye’de çok sıkı bir sağlık taramasından geçirilmesi gerekmektedir. Alman makamları mültecileri kabul ederken Almanya’ya uyum sağlama kapasitesi, eğitim durumu, dil bilgisi, mesleki deneyim, dini aidiyet ve yaş unsurlarına bü- yük önem vermektedir. Almanya mültecileri Türkiye Göç İda- resi’nin uygun gördüğü mülteci listeleri üzerinden değerlen- dirmektedir. Göç idaresinin hazırladığı listeler Birleşmiş Millet- ler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)’ne sunulmaktadır.

Komiserlik mültecilerin kabulünde koruma ihtiyacı derecesine büyük önem vermektedir. Bu inceleme neticesinde mülteci lis- teleri AB üyesi ülkelere gönderilmektedir. AB ülkeleri de bu lis- telere bağlı olarak değerlendirmelerini yapmaktadır (“Alman- ya’nın mülteci kriterleri”, 2019; Özcan, 2016; Çakran & Eren, 2017). Türkiye, Suriyeli mültecileri kabul etme sürecinde bazı Avrupa ülkeleri gibi çeşitli kotalar ve birtakım kriterler belirle- memiştir. Yalnızca eğitimli, meslek sahibi, ekonomik seviyesi yüksek kişileri değil, tüm mülteciler herhangi bir ayrım olmak- sızın Türkiye’ye kabul edilmiştir.

Dönemin Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Üniver- sitesi’nde yapılan ‘Şehir ve Mülteci’ konulu panelde mülteciler- le ilgili önemli bilgiler aktırmıştır. Kasım 2017 tarihinde Gazian- tep’te okul çağındaki Suriyeli sayısı 108 bindir. Bu mültecilerin

(14)

%67’si okulla buluşturulmuştur. 2012-2017 yılları arasında 53.513 Suriyeli bebek dünyaya gelmiştir. Bu sayı Türkiye’deki toplam doğumların %15’ine tekabül etmektedir (Saraç, 2017).

Suriyelilerin bu doğum oranı mülteci nüfusunun göçler durdu- rulsa bile çok hızlı şekilde arttığı anlamına gelmektedir. Bu açı- dan eğitim alanında çok daha kapsamlı girişimlerin yapılması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Suriyeli mültecilerle ilgili eğitim ko- nusunda bir genelge yayınlamıştır. Genelgeyle 8 tane üniversi- teye Arapça eğitim verme hakkı tanınmıştır. Ancak sadece Ga- ziantep Üniversite’si bu hakkı kullanmayı başarmıştır. Gazian- tep Üniversitesi 8 programda Arapça eğitim vermektedir. 2019 yılında dört programda mezun verilecektir (“Gündem özel”, 2019b).

Türkiye Cumhuriyeti eğitim-öğretim alanında yabancı öğ- rencilere burs imkanı da tanımaktadır. Yurt Dışı Türkler ve Ak- raba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından Türkiye Bursları üzerinden başvuru yapan Suriyelilere başarılı olma kriteri başta olmak üzere çeşitli kıstasları karşıladıkları takdirde diğer ülke- lerden gelen öğrencilere verildiği gibi sınırlı sayıdaki Suriyeli öğrenciye burs verilmektedir (Şimşek, 2018). Mülteciler için ya- pılan çalışmalar eğitim, sağlık, dil öğrenimi ve istihdamla sınırlı değildir. Mültecilerin fiziksel açıdan da kendilerini geliştirmele- ri için olanaklar sunulmuştur. Suriyelilerin sosyal uyumunu sağlamak amacıyla spor faaliyetlerine yönelmeleri sağlanmıştır.

Gaziantepli sivil toplum kuruluşları da mülteciler için son derece hayati konularda çalışmalar yapmışlardır. Gaziantep Mazlum-Der şehirde yaşayan mültecilere özellikle barınma ve beslenme konularında destek vermiştir. Ayrıca küresel çapta faaliyet gösteren İHH, Yeryüzü Doktorları, Türk Tabipler Birliği ve Sınır Tanımayan Doktorlar gibi bazı sivil toplum kuruluşları da barınma, gıda ve sağlık alanlarında hem şehirde hem de

(15)

kamplarda yaşayan mültecilere yardımda bulunmuşlardır. Su- riyeli Özgür Avukatlar Topluluğu da Arapça yayın yaparak Su- riyeli mültecilerin hukuki ve sosyal ihtiyaçları için yardımda bulunmakta ve rehberlik etmektedir (Dilek Türk, 2016).

Gaziantep’teki Mülteci Kamplarında Yapılan Faaliyet ve Uygulamalar Gaziantep’teki mülteci kamplarında 2011 yılından beri yapı- lan faaliyetler ve uygulamalar şu şekildedir; mülteci kampları- nın kurulmasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) etkili olmuştur. Kamplarda dağıtılan gıda maddeleri ise, Kızılay tarafından sağlanmıştır. Bu noktada AFAD ve Kızı- lay kamplarda çok önemli görevler üstlenmiştir. Kampların ku- rulması ve geliştirilmesinde devlet eliyle hızlı ve etkin bir koor- dinasyon sağlanmıştır. Kamplarda yapılan faaliyetlerin temel felsefesi Suriyelilerin insani açıdan güçlendirilmesi olmuştur.

Gerçekleştirilen faaliyetler ‘insani yardım’ kapsamında değer- lendirilmektedir.

Suriye’deki iç savaşla birlikte Türkiye’ye göç etmeye başla- yan mültecilerin önemli bir kısmı öncelikle çadır kentlerden oluşan kamplarda sonrasında da konteyner kentlerde misafir edilmişlerdir. Kamplarda gerçekleştirilen faaliyetler ‘insani yardım’ başlığı altında değerlendirilmektedir. Mülteci kampla- rında yapılan faaliyetlerde öncelikle barınma ve yiyecek ihti- yaçları karşılanan Suriyeliler için sağlık konusuna büyük önem verilmiştir. Temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından eğitim ve sosyal faaliyetler üzerinden kamplarda yaşayan Suriyelilerin zamanlarını verimli şekilde geçirmeleri sağlanmıştır.

Mülteci kamplarında hastaneler kurulmuş, Suriyelilerin sağ- lık sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılmıştır. İlköğre- tim yaşına gelmemiş mülteci çocuklar için kreşler oluşturul- muştur. Eğitim faaliyetleri kapsamında isteyen mültecilere Türkçe kursları verilmiştir. Böylece mültecilere dil öğrenimi için önemli bir fırsat sunulmuştur. Özellikle kamplarda yaşayan

(16)

kadınlara yönelik resim ve sanat kursları açılmıştır. Kampların- da çocukların verimli vakit geçirmeleri için oyun parkları inşa edilmiştir. Ayrıca hem çocukların hem de yetişkinlerin yararla- nabileceği spor alanları inşa edilmiştir.

Mülteci kampları içerisinde ihtiyaç merkezleri kurulmuş ve Suriyelilerin her türlü ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik ça- lışmalar yapılmıştır. Ayrıca oluşturulan sosyal tesislerle mülte- cilerin ortak alanlarda vakit geçirmeleri sağlanarak sosyalleş- melerinin önü açılmıştır. Bu yapılanların çadırlarda ve kontey- nırlarda kalan mültecilerin yalnızlaşmasının ve sosyal açıdan geri kalmalarının da önüne geçtiği söylenebilir.

Dünyaca ünlü ABD’li yıldız Lindsay Lohan ekim 2016’da mülteciler için geldiği Türkiye’de İstanbul’dan sonra Gazian- tep’e de uğramış ve buradaki mülteci kamplarını ziyaret ederek mültecilerle görüşmüştür. Nizip’teki konteyner kenti ziyareti sırasında Lohan’a Gaziantep Büyükşehir Başkanı Fatma Şahin ve Nizip kaymakamı da kendisine eşlik etmiştir (“Lindsay Lohan Gaziantep’te”, 2016). İrlandalı müzisyen Bono da Suriye- li mülteciler için nisan 2016’da Türkiye’ ye gelmiş ve Gazian- tep’teki çadır kentte Suriyeli mülteci çocuklarla bir araya gel- miştir. Rock grubu U2’nun solisti Bono Nizip’teki çadır kente giderek kamp içinde yer alan anaokulu ve hastaneyi de ziyaret etmiştir. Bono’ya ABD’den gelen senatörlerden ve yetkililerden oluşan bir grup da eşlik etmiştir (“Dünyaca ünlü şarkıcı Bono”, 2016). Dünyaca ünlü yıldızların Gaziantep’teki kampları ziyaret etmesi dünya basınında da gündeme gelmiş ve Türkiye’nin mülteciler için yaptığı faaliyetler haberlere konu olmuştur (“Lindsay Lohan visits”, 2016). Bu durum Türkiye’nin insani yardım anlamında yumuşak gücünün yalnızca mültecilerle sı- nırlı kalmasının önüne geçmiş ve dünyanın farklı ülkelerinde de medyaya yansımıştır.

(17)

Mültecilere yönelik gerçekleştirilen eylemlerin, planların ve uygulamaların bir kamu diplomasisi aracına dönüştüğü görül- mektedir. Mültecilerin bir kısmı Türkiye’yi benimsemiş ve Tür- kiye’de ekonomik ve sosyal imkanlardan yararlanmaya dönük davranışlar içine girmişlerdir. Özellikle Suriyeli mültecilerin ülke ekonomisine ve Gaziantep’in ticaret hayatına çok ciddi katkısı olduğu görülmektedir.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 500 bin civarında Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Gazian- tep’te mültecilerin ortak olduğu Gaziantep Ticaret Odası’na ka- yıtlı 900 şirket bulunduğunu ve 50 dolayında sanayi kurulu- şunda Suriyelilerin payı olduğunu belirtmiştir (Kurum, 2018).

Sınır Ötesinde Yapılan Kamu Diplomasisi Faaliyetleri

Türkiye ülke olarak yalnızca ülkesine sığınan mültecileri ka- bul etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı kalma- mıştır. Türkiye kendi sınırlarının ötesinde de kamu diplomasisi faaliyetlerini sürdürmüş ve bir yumuşak güç unsuru olarak eği- tim alanında geleceğe dönük adımlar atmıştır.

Bakanlar kurulu kararıyla 2018’de Gaziantep Üniversitesi’ne bağlı Cerablus Meslek Yüksek Okulu kurulmuştur. Bu okul 145 öğrenciyle eğitime başlamıştır. Eğitim faaliyetleri güvenli böl- gede hayatın normalleşmesini sağlamaktadır. Cerablus Meslek Yüksek Okulu’nda 5 programla öğretim faaliyetlerine başlan- mıştır. Bu beş program bölgenin ihtiyaçlarına göre belirlenmiş- tir. İlk ve acil yardım, hasta bakım teknikerliği, büro yönetimi ve asistanlığı, ilahiyat önlisans, özel güvenlik ve koruma bölü- mü. Yabancı öğrenci seçme sınavı yapılarak okula yüksek pu- andan düşük puana göre sıralama yapılarak öğrenciler kendi isteklerine göre yerleştirilmiştir. Cerablus Meslek Yüksek Oku- lu Türkiye’nin yurt dışında açtığı ilk meslek yüksek okulu ol- ması açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu okul 2019’da 149 öğrencisiyle öğretime devam etmektedir. Güvenli bölge ha-

(18)

line getirilen büyük nüfuslu bir bölgede yakın gelecekte bir fa- külte kurulması da planlanmaktadır (“Gündem özel”, 2019b).

Diğer yandan ilk ve orta dereceli okullar için Türkiye, Suriye’de önemli yatırımlar yapmıştır. Gaziantep Valisi Davut Gül, 18 Ocak 2019 tarihli Cerablus ziyaretinde öğrencilere karne dağıt- mış ve 30 bine yakın öğrencinin Cerablus’ta eğitim gördüğünü belirterek bu öğrencilerin Türkçe dersi aldığını ve Türkçe öğ- renme konusunda ciddi aşama kaydettiklerini belirtmiştir (“Gaziantep Valisi Davut Gül”, 2019). Bu okullarda eğitim alan öğrencilerinin Türkiye’nin gönüllü kamu diplomasisi elçisi ola- cağı söylenebilir. Ayrıca Türkçe öğretimi kültürel diplomasi açısından Türkiye’nin geleceğe dönük yaptığı uzun vadeli plan- lamalar arasında değerlendirilebilir. Bu öğrencilerin gelecekte değerli insan kaynağı olacağı ve Türkiye’ye sempati besleyeceği öngörülebilir.

Fırat kalkanı harekâtı Suriyeli mültecilerin ülkelerine dön- mesinin önünü açmıştır. Gaziantep ile Halep’in ilçesi Cerablus arası mesafe yaklaşık 10 kilometredir. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi kendi iş makinelerini Cerablus’a göndermiştir. İş ma- kinaları yardımıyla hafriyatlar kaldırılmış, Cerablus’un çevre temizliği yerel halkla birlikte gerçekleştirilmiştir. Ayrıca su so- runu yaşayan Cerablus’ta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi dört adet su kuyusu da açarak halkın su ihtiyacını gidermeye yönelik çalışmalar yapmıştır. Diğer yandan çocuk parkları ku- rulmuş ve Cerablus’un iç savaş öncesine dönmesi için normal- leşme süreci başlatılmıştır (“Fatma Şahin: Suriyeli mülteciler”, 2019a). Fırat kalkanı harekâtıyla Cerablus’a 50 bin, El Bab’a 100 bin mülteci dönmüştür (Kurum, 2018). Cerablus’un nüfusu Ekim 2018’de 150 bini geçmiştir. 2019 Şubat ayı itibariyle Türki- ye’den Suriye’ye dönenlerin toplam sayısı 300 bini bulmuştur (“Gaziantep Üniversitesi”, 2018). Türkiye devlet düzeyinde sert gücüyle Cerablus’u güvenlikli bölge haline getirdikten sonra

(19)

yumuşak gücünü devreye sokmuştur. Türkiye kamu diploma- sisi ekseninde bir strateji geliştirerek güvenliğin sağlanmasının ardından Cerablus ve El Bab’da sağlık alanında yatırımlar ya- pılmış ve hastaneler kurulmuştur. Ardından Cerablus’da üni- versite düzeyinde eğitime başlanmıştır.

Sonuç

500 bin civarında Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Gazi- antep’in kamu diplomasisi ekseninde hangi faaliyetlerin yapıldı- ğının tartışıldığı ve kamu diplomasisi perspektifiyle Gaziantep’te Suriyeli mültecilere yönelik olarak yapılan plan, eylem ve uygu- lamaları ortaya koymayı amaçlayan çalışmada, yerel uygulama- ları incelenmiş Gaziantep Valiliğinin ve Büyükşehir Belediyesi- nin faaliyetlerinden sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına kadar çeşitli etkinliklere yer verilmiştir. Çalışma neticesinde kamu dip- lomasisi bağlamında Gaziantep yaklaşımının dünyada da kabul gördüğünün belirlenmiştir. Bunun en önemli kanıtlarından biri Fatma Şahin’e kadın ve çocuk mültecilere yönelik çalışmaları ne- deniyle İtalya’nın en yüksek devlet nişanı olan Liyakat Nişa- nı’nın 30 Haziran 2018 tarihinde verilmesidir. Şahin böylece 2017 Minerva Anna Maria Mammoliti Ödülü’nü alan ilk Türk kadını olmuştur. Bu ödül, Türkiye’nin ve Gaziantep’in mültecilere yö- nelik yaptığı çalışmaların dünyada yakında izlendiğinin ve Tür- kiye’nin yumuşak gücünün göstergesi mahiyetindedir.

Göç ve mültecilik bir sonuç olarak değerlendirilmelidir.

Mülteciler için öz yurtlarında güvenli bölgeler oluşturulduğun- da bu insanların önemli bir kısmının ülkesine geri döneceği ön- görülmektedir. Cerablus ve El Bab’ın güvenli bölgelere dönüş- türülmesiyle bu bölgelere dönen Suriyelilerin geri dönüşleri bu- nun kanıtı niteliğindedir. Mültecilerin Türkiye’ye sosyal uyumu bağlamında entegrasyonu sağlanmasaydı, terör örgütlerine kaymaların yaşanabileceği yadsınamaz bir gerçek olarak karşı- mıza çıkmaktadır.

(20)

2011 yılından 2019’a kadar Türkiye Cumhuriyeti ve sivil toplum örgütlerinin harcamalarıyla birlikte Suriyeli mülteciler için toplamda 35 milyar dolar harcama yapılmıştır (Bağ, 2019).

Bunun neticesinde genelde Türkiye özelde Gaziantep, mülteci- lere yönelik plan, eylem ve uygulamalarıyla, muhacir olarak nitelenebilecek bu insanların ülkelerine döndüklerinde Türki- ye’nin gönüllü kamu diplomasisi elçisi olma potansiyeline sa- hiptirler. Bu açıdan Gaziantep yaklaşımında bir şehrin kamu diplomasisinde yapacaklarının ötesine geçilerek Türkiye Cum- huriyeti tarafından mültecilerin kendi ülkelerinde güvenlik ve asayişin sağlanması Türkiye’nin yumuşak gücünün tamamlayı- cı bir unsurudur.

Gaziantep kamu diplomasisiyle hümanist özelliklerini öne çıkartmış, insanların duygularına seslenmiş, hedef gruplarla doğrudan duygusal bağ oluşturmayı sağlayan projeler ve işbir- liklerini hayata geçirmiştir. 2011’den günümüze Gaziantep’te dünyayı gözlerini açan binlerce bebek Gaziantep’in kamu dip- lomasisi yaklaşımının bir çıktısı olarak değerlendirilebilir. Yapı- lan insani yardımlar ve sınır ötesinde savaş mağduru Suriyeli- ler için yapılan sağlık, eğitim, su kuyusu açma ve çevre düzen- lemesi faaliyetleri Türkiye’nin yumuşak gücünü göstermekte- dir. Hem kamplarda hem Cerablus’ta hem de Gaziantep’teki kurslarda mültecilere Türkçe öğretilmesi genelde Türkiye’nin özelde Gaziantep’in en değerli kültürel diplomasi çalışmasıdır.

Türkiye, Batı 'da yükselen İslamofobiye karşı bir tedbir olarak kamu diplomasisinde Gaziantep yaklaşımından yararlanmalı- dır. Oryantalist bakış açısının dominantlığını bertaraf etmek için Türkiye kültürel değerlerini, seküler ve demokratik yöne- tim yapısını öncelemeli ve mültecilere yapılan çalışmaları tüm paydaşlara düzenli ve sistemli şekilde anlatmalıdır. Gaziantep, Türkiye'nin en önemli yumuşak güçleri arasında konumlandı- rılmalı ve bu bağlamda şehir markalaşmasına önem verilerek

(21)

Gaziantep'in marka değeri yükseltilmelidir. Türkiye açısından kamu diplomasisinin spesifik hedeflerinin başında, Türkçe‘nin öğretilmesi, Türk kültürünün ve tarihinin doğru şekilde tanı- tılması ve yaygınlaştırılması gelmektedir. Dolayısıyla kamu diplomasisinde Gaziantep yaklaşımı, geleneksel diplomasinin boş bıraktığı alanları doldurmaktadır.

Kamu diplomasisi perspektifiyle Türkiye’nin mültecilere yö- nelik yapabileceği diğer planlar ve uygulamalar şunlar olabilir:

- Mutlak suretle tüm mültecilerin kayıt altına alınması ve nerede yaşadıklarının tespit edilmesi gerekmektedir.

- Türkiye’de doğan mültecilerin eğitim-öğretimi çok daha kapsamlı ve planlı şekilde yapılmalıdır. Mültecilere yönelik özel bir eğitim-öğretim programı hazırlanarak sosyalleşme süreci bu aşamada bir sorun olmaktan çıkarılmalıdır.

- Mülteci kadınlara hamilelik, doğum sonrası süreç ve çocuk hastalıklarıyla ilgili bilgilendirme yapılmalıdır. Bu çalışma- lara uluslararası boyut kazandırmak için küresel çapta pro- jeler geliştirilmeli ve kamu diplomasisi aracı olarak eğitim çalışmaları Gaziantep’in öncülüğünde gerçekleştirilmelidir.

- Asayiş sorununa neden olan mültecileri cezalandırmak bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak kamu dip- lomasisi ekseninde bu kişilerin ileride daha büyük prob- lemlere sebep olmasını engellemek için farklı çözüm öneri- leri getirilmelidir. Hem kendi ülkelerinde hem de mülteci olarak Türkiye’de kalmaları durumunda bu kişilerin sos- yal entegrasyonuna daha fazla önem verilmeli ve özellikle psikolojik destek alarak hayatlarına devam etmeleri sağ- lanmalıdır. Diğer yandan savaş mağduru olan, iç savaş nedeniyle yakınlarını kaybeden Suriyelilere mutlaka psi- kolojik destek sağlanmalıdır. Hem yakınlarını iç savaşta kaybeden hem de başka bir ülkede yaşamak zorunda bıra- kılan insanların yaşayabileceği duygusal çöküntünün ona-

(22)

rılması bu kişilerin sosyal uyumu açısından son derece önemlidir.

- Mültecilerle ilgili faaliyetlerin duyurulmasında kitle ileti- şim araçları daha etkin şekilde kullanılmalıdır. Mültecilerle ilgili konularda yapılan eksik ve yanlış haberlerin önüne geçilmelidir. Yerel yöneticiler bu konuda halkın tepkisini çekebilecek eylemlerden uzak durmalıdır. Mültecilerle ilgi- li manipülasyonun ve dezenformasyonun önüne geçilme- lidir. Bu bağlamda TRT World kanalı, trtworld.com web si- tesi ve Anadolu Ajansı Türkiye’nin yabancı kamuoyların- daki algısını gerçekçi şekilde yönetmesi için etkili şekilde kullanılmalıdır. Halkın tepkisini çekebilecek gelişmeler ve haberlerle ilgili kamuoyu hızlı ve doğru şekilde aydınla- tılmalıdır. Mültecilere yönelik olarak yapılanların hem in- sani ve vicdani bir sorumluluk olduğu hem de bu eylemle- rin bir çeşit zorunluluk olduğu topluma anlatılmalıdır. Ya- pılan çalışmalar, projeler, uygulamalar ve faaliyetler Tür- kiye’nin yumuşak gücünü göstermektedir. Bu bağlamda yeni medya etkin şekilde kullanılarak Gaziantep’in mülte- ciler için oluşturduğu hikaye tüm dünyayla paylaşılmalı- dır. Yabancıların katılımıyla Türkiye’nin ve Gaziantep’in yumuşak gücü özellikle genç jenerasyona dijital platform- lar üzerinden ‘dijital hikaye anlatıcılığı’ ekseninde sunul- malıdır. Gaziantep’in gönüllü insani kabul programı dün- ya genelinde dijital araçlar üzerinden yayılmalıdır.

Bu çalışma Türkiye’nin Gaziantep özelinde Suriyeli mülteci- lere yönelik gerçekleştirdiği proje, eylem ve uygulamaların na- sıl algılandığına yönelik niceliksel araştırmalar yapılması gerek- tiğini göstermiştir. Yapılacak ampirik araştırmalar gerçekleştiri- len faaliyetlerin ve sunulan imkanların kamu diplomasisi bağ- lamında Türkiye’nin bir cazibe merkezi olarak görülmesindeki rolü ortaya çıkartılabilir. Ayrıca genelde Türkiye’nin özelde

(23)

Gaziantep’in insani yardım noktasındaki yumuşak güç potan- siyeli hakkında fikir edinilebilir.

Kaynakça

Almanya’nın mülteci kriterleri insan hakları örgütlerini kızdırdı. (2019). Hürri- yet. 12.03.2019 tarihinde http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/almanya- nin-multeci-kriterleri-insan-haklari-orgutlerini-kizdirdi-41108765 adresin- den edinilmiştir.

Anholt, S. (2011). Yerlerin markalaşması kimlik, imaj, itibar. İstanbul: İstanbul Tica- ret Odası.

Bağ, M. (2019). Erdoğan: Mültecilere 35 milyar dolar kaynak aktardık. Euro- news.com. 10.03.2019 tarihinde https://tr.euronews.com/2019/01/28/er- dogan-multecilere-35-milyar-dolar-kaynak-aktardik adresinden edinil- miştir.

Boncuk, M. (2018). İtalya’dan Şahin’e ödül. Sabah.com. 05.03.2019 tarihinde https://www.sabah.com.tr/guney/2018/06/30/italyadan-sahine-odul adresinden edinilmiştir.

Bozkır, V. (2013). Kamu diplomasisinin alanları ve çerçevesi. A. Yalçınkaya & Y.

Özgen (Ed.), Kamu diplomasisi içinde (ss. 31-50). İstanbul: Bahçeşehir Üni- versitesi Yayınları.

Çakran, Ş. & Eren, V. (2017). Mülteci politikası: Avrupa Birliği ve Türkiye karşılaş- tırması. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 39, 1-30.

Davutoğlu, A. (2014). Stratejik derinlik. İstanbul: Küre Yayınları.

Dilek Türk, G. (2016). Türkiye’de Suriyeli mültecilere yönelik sivil toplum uruluşlarının faaliyetlerine ilişkin bir değerlendirme. Marmara İletişim Dergisi, 25, 145-157.

Dünyaca ünlü şarkıcı Bono Gaziantep’te. (2016). Sabah. 09.03.2019 tarihinde https://www.sabah.com.tr/galeri/magazin/dunyaca-unlu-sarkici-bono- gaziantepte/4 adresinden edinilmiştir.

Fatma Şahin: Suriyeli mülteciler ülkelerine geri dönüyor. (2019a). YouTube.

02.03.2019 tarihinde https://www.youtube.com/watch?v=hc3RCT-D5fs adresinden edinilmiştir.

Gaziantep Üniversitesi meslek yüksek okulu. (2018). YouTube. 25.02.2019 tarihinde https://www.youtube.com/watch?v=DOuIKlapXGw&index=4&list=- PLKnpI4w_f2ENZ04Z_n5VMQieFUlAuHJL1 adresinden edinilmiştir.

Gaziantep valisi Davut Gül Cerablus’ta. (2019). Gaziantephaberler. 14.03.2019 ta- rihinde http://www.gaziantephaberler.com/haber/gaziantep-valisi-da- vut-gul-cerablusta-haberi-42989.html adresinden edinilmiştir.

Gündem özel. (2019b). YouTube. 13.03.2019 tarihinde https://www.youtu- be.com/watch?v=DOuIKlapXGw&index=4&list=PLKnpI4w_f2ENZ04Z_

n5VMQieFUlAuHJL1 adresinden edinilmiştir.

(24)

Hakkımızda. (2018). Gaosb. 10.07.2017 tarihinde http://www.gaosb.org/in- dex.php/hakkimizda/ adresinden edinilmiştir.

İhracat rakamları açıklandı. (2017). Milliyet. 10.10.2017 tarihinde http://

www.milliyet.com.tr/ihracat-rakamlari-aciklandi-gaziantep-yerelhaber- 1874995/ adresinden edinilmiştir.

Kalın, İ. (2010). Kamu diplomasisi için bir mola. Sabah.com. 02.06.2018 tarihinde http://www.sabah.com.tr/yazarlar/ibrahim__kalin/2010/03/27/kamu_

diplomasisi_icin_mola adresinden alındı.

Kurum, A. (2018). Göçle gelen ekonomi. Yenisafak.com. 06.03.2019 tarihinde https://www.yenisafak.com/ekonomi/gocle-gelen-ekonomi-2991973 ad- resinden edinilmiştir.

Lindsay Lohan Gaziantep’te mülteci kampını ziyaret etti. (2016). Mynet. 14.03.2019 tarihinde https://www.mynet.com/lindsay-lohan-gaziantepte-multeci- kampini-ziyaret-etti-93118-mymagazin adresinden edinilmiştir.

Lindsay Lohan visits Syrian refugee camp in Turkey. (2016). Orient-news.

11.03.2019 tarihinde https://www.orient-news.net/en/news_show/

124748/0/Lindsay-Lohan-visits-Syrian-refugee-camp-in-Turkey adresin- den edinilmiştir.

Nye, J. (2005). Yumuşak güç. R. İnan (Çev.). Aydın. İstanbul: Elips Kitap.

Özcan, C. (2016). Avrupa mültecileri nasıl seçiyor. Hurriyet.com. 06.03.2019 tari- hinde http://www.hurriyet.com.tr/dunya/avrupa-multecileri-nasil-seci- yor-40081504 adresinden edinilmiştir.

Özkan, A. (2014). Role of public diplomacy in establishing nation branding and public diplomacy posibilities of Turkey. European Journal of Research on Education. 1-5.

Özkan, A. (2015). 21. yüzyılın stratejik vizyonu kamu diplomasisi ve Türkiye'- nin kamu diplomasisi imkanları. Stratejik Rapor No: 70. İstanbul: Tasam.

Rasmussen, K. R. &Merkelsen, H. (2012). The new pr of states: How nation branding practices affect the security of public diplomacy. Public Relations Review, 38, 810-818.

Saraç, N. (2017). Vali Yerlikaya net konuştu. Gaziantepdogus.com. 14.03.2019 tari- hinde http://www.gaziantepdogus.com/haber/vali-yerlikaya-net-ko- nustu-4288.html adresinden edinilmiştir.

Suriyeliler en çok nerelere göçtü. (2018). Sputniknews. 02.03.2019 tarihinde https://tr.sputniknews.com/dunya/201801311032054552-suriyeliler-en- cok-nerelere-goctu/ adresinden edinilmiştir.

Şahin, ‘Gaziantep göç yönetim modelini’ anlattı. (2017). Hurriyet. 03.03.2009 ta- rihinde http://www.hurriyet.com.tr/sahin-gaziantep-goc-yonetimi-mo- delini-anlatt-40665520 adresinden edinilmiştir.

Şimşek, Y. (2018). TBMM, Türkiye’deki Suriyelilerin röntgenini çekti. Sput- nik.com. 02.03.2019 tarihinde https://tr.sputniknews.com/turki- ye/201801181031873614-tbmm-turkiye-suriyeliler-rontgenini-cekti/ adre- sinden edinilmiştir.

(25)

Türkiye’deki Suriyeli sayısı. (2019). Multeciler. 27.02.2019 tarihinde https://mul- teciler.org.tr/turkiyedeki-suriyeli-sayisi/ adresinden edinilmiştir.

Türkiye nüfusu. (2019). Nufusu. 28.02.2019 tarihinde https://www.nufu- su.com/ adresinden edinilmiştir.

Türkiye Suriye sınırı kaç km’dir. (2019). Gokbilgi. 01.03.2019 tarihinde http://

www.gokbilgi.com/turkiye-suriye-siniri-kac-kmdir/ adresinden edinil- miştir.

Varoğlu, A. (2013). Kamu diplomasisinde kavramsal ve kuramsal Süreç. Editör:

A. Yalçınkaya ve Y. Özgen (Ed.), Kamu Diplomasisi içinde (ss. 1-29), İstan- bul: Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları.

Yang, A., Klyueva, A. & Taylor, M. (2012). Beyond a dyadic approach to public diplomacy: Understanding relationships in multipolar world. Public Relations Review, 38, 625-66.

Yılmaz, S. (2012). Akıllı güç. İstanbul: Kum Saati Yayınları.

Wang, J. (2006). Managing national reputation and international relations in the global era: Public diplomacy revisited. Public Relations Review, 32, 91-96.

Referanslar

Benzer Belgeler

血清素受體對於發育中初級神經細胞 NMDA 受體表現之影響 The Effect of Serotonin Receptor on the Developmental Expression of NMDA Receptor on the Primary Cortical

Stratejik Terörle Mücadele İletişim Merkezi’nin fonksiyonları Birleşik Devletlerin ulusal güvenliğini tehdit eden terörizme karşı gelmeyi, şiddeti içine alan

Anahtar Sözcükler: Kamu diplomasisi, kültürel diplomasi, arkeoloji, müze, Zeugma ARCHAEOLOGY AS A PUBLIC DIPLOMACY TOOL: ZEUGMA CASE.. Public diplomacy is defined as a

Ulus markalaşması ve kamu diplomasisi görülmektedir ki dünyada büyük-küçük, gelişmiş-gelişmekte olan, eski-yeni pek çok ülke tarafından kullanılan uygulamalar

Spor diplomasisini anlayabilmek için makalede öncelikle kamu diplomasisi ve alt başlığı olarak kültürel diplomasi ele alınmıştır.. Spor diplomasisi için, sporun ne

çerçevesinde, siyasal bilgilendirme uygulamaları genel olarak radyo, televizyon, gazete, dergi gibi araçlarla, kısa dönemli siyasa sonuçları almaya yönelik ikna

 Bunlardan ilki, tek yönlü aktarma, kendi kültürünün dışarıya tek-yönlü olarak iletilmesi, olarak ifade edilen kültürel iletişim

 Siyasal bilgilendirme çabaları halkla ilişkilerin iki modeliyle, kamu bilgilendirme ve iki-yönlü asimetrik model ile. ilişkilendirilmektedir (Seong-Hun,