• Sonuç bulunamadı

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR"

Copied!
67
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

(2)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

İran’ın Ramsar kentinde 1971 yılında imzalanan ve sulak alanların korunmasını ve akılcı kullanımını hedefleyen

kısaca RAMSAR SÖZLEŞMESİ adıyla anılan sözleşmeye Türkiye 30 Aralık 1993 tarihinde taraf olmuş, Sözleşme

94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 17.05.1994 tarihi ve 21937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

(3)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

Sözleşmeye taraf olmakla, ülkemizdeki sulak alanlar

uluslararası sözleşmelerle korunması söz konusu olmuştur.

Başlangıçta su kuşları özelinde düzenlenmiş ancak

günümüzde Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi olan Ramsar Sözleşmesi ile taraf olan 145 ülke sulak alanları koruma altına alınmıştır.

(4)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

1994 yılında Ramsar Sözleşmesine taraf olduktan sonra ilk olarak 2002 yılında yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile sulak alanlarımız etkin bir şekilde koruma altına alınmıştır.

(5)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

Ramsar Sözleşmesine;

Sulak alanlar; doğal veya yapay, devamlı veya geçici,

sürekli veya mevsimsel, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme

devresinde 6 metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak

önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyerler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına

(6)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TÜRKİYE’DE KABUL EDİLEN RAMSAR ALANLARI

1. 1994 yılında Kayseri’de Sultansazlığı,

2. Balıkesir’de Manyas Gölü,

3. Kırşehir’de Seyfe Gölü,

4. Mersin’de Göksu Deltası,

5. Burdur ve Isparta’da Burdur Gölü,

6. 1998 yılında Samsun’da Kızılırmak Deltası, Bursa’da Uluabat Gölü,

(7)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TÜRKİYE’DE KABUL EDİLEN RAMSAR ALANLARI

8. İzmir’de Gediz Deltası,

9. Adana’da Akyatan Lagünü,

10. 2005 yılında Adana’da Yumurtalık Lagünleri,

11. Konya’da Meke Maarı,

12. 2006 yılında Konya’da Kızören Obruğu

13. 2009 yılında Kars’ta Kuyucuk Gölü

2013 yılında Bitlis’te Nemrut Kalderası

(8)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

.

(9)

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

.

(10)

SULAK ALANLARIN ÖNEMİ

Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilen sulak alanlar; doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Sulak alanlar;

Yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeler. Sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyıları deniz suyunun girişini önleyerek bölgenin su rejimini düzenlerler.

Bulundukları yörede nem oranını yükselterek, başta yağış

(11)

SULAK ALANLARIN ÖNEMİ

Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini (azot, fosfor gibi) kullanarak suyu temizler.

Tropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistem leridir.

Başta balıklar ve su kuşları olmak üzere gerek ekolojik değeri, gerekse ticari değerleri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlarlar.

Yüksek bir ekonomik değere sahiptirler. Balıkçılık, tarım ve

(12)

RAMSAR KRİTERLERİ

Ramsar Sözleşmesi kriterlerine göre Türkiye’de 135

Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan belirlenmiştir. Ancak bu 135 alandan 14 tanesi Ramsar Alanı olarak kabul

edilmiştir.

Bu alanların çoğu barındırdığı su kuşları ve balık türleri açısından uluslararası öneme sahiptir.

Ramsar kriterleri şunlardır:

(13)

RAMSAR KRİTERLERİ

1. Bir sulak alan eşine az rastlanır veya sıra dışı biyo-coğrafi bölgedeki sulak alanlara dair özgül bir örnek oluşturuyorsa;

(nadirlik, tipiklik)

2. Bir sulak alan kayda değer miktarda nadir, tehlikeye

düşebilir veya tehlike altındaki bitki ve hayvan türlerini

destekliyorsa veya bu türlerin bir veya daha fazla bireylerini (kayda değer sayıda) içeriyorsa;

(14)

RAMSAR KRİTERLERİ

3. Bir sulak alan flora ve faunanın özellikleri ile kalitesinde dolaylı bir bölgenin ekolojik ve genetik çeşitliliğini

sürdürebilmek için özel bir değere sahipse veya; Bir sulak alan, endemik bitki veya hayvan türleri veya toplulukları açısından özel bir değere sahipse veya; Bir sulak alanın değerlerini, verimliliğini veya çeşitliliğini gösterecek

özellikteki su kuşu gruplarından önemli sayıda su kuşunu düzenli olarak destekliyorsa uluslararası sulak alan olarak nitelendirilebilir.

(15)

RAMSAR KRİTERLERİ

4. Bir sulak alan, bitki veya hayvanların biyolojik öngülerinin kritik safhalarında bu bitki ve hayvan türlerine habitat

olması açısından özel bir öneme sahipse uluslararası sulak alan olarak nitelendirilebilir.

5. 20.000 su kuşunu düzenli olarak destekliyorsa uluslar arası sulak alan olarak nitelendirilebilir.

(16)

RAMSAR KRİTERLERİ

6. Popülasyonlar hakkında veri edinmenin mümkün olduğu

yerde bir sulak alan, su kuşlarının bir tür ya da alt türlerinin popülasyonundaki bireylerin %1’ini düzenli olarak

destekliyorsa uluslararası sulak alan olarak nitelendirilebilir.

7. Önemli bir oranda doğal balık alt türlerini, veya ailelerini, yaşam evrelerini, sulak alanın yararları ve/veya değeri,

dolayısıyla küresel biyolojik çeşitliliğine işaret eden türler arası ilişkileri ve/veya popülasyonları barındırıyorsa

uluslararası sulak alan olarak nitelendirilebilir

(17)

RAMSAR KRİTERLERİ

8. Sulak alanın içinde veya buna bağlı başka bir yerde, balıklar için önemli bir besin kaynağına sahipse, yumurtlama ortamı ise veya yavru balıkların beslenme ve barınma ortamı

ve/veya balıkların göç yolu üzerinde bulunuyorsa

uluslararası öneme sahip sulak alan olarak nitelendirilebilir.

9. Sulak alan, sukuşları dışında sulak alana bağlı tür veya alttürlerin dünya popülasyonunun %1’ni düzenli olarak bulunduruyorsa uluslararası sulak alan olarak

nitelendirilebilir.

(18)

MANYAS GÖLÜ

RAMSAR ALANI

(19)
(20)
(21)

ALAN TANIMI

Marmara Bölgesinde Balıkesir İli’nin Bandırma ve Manyas ilçeleri sınırları içinde, Marmara Denizi’nin güneyinde, Uludağ ile Biga Yarımadası arasında uzanan bir çöküntünün içinde yer almaktadır.

Göl, Manyas Çayı, Sığırcı Deresi, Mürüvvetler Deresi, Dutlu Deresi ve yeraltı suları ile beslenmektedir.

Gölün çıkışı ise Güneydoğu’da yer alan Karadere ile olmaktadır.

MANYAS GÖLÜ

(22)

MANYAS GÖLÜ RAMSAR ALANI

.

(23)

MANYAS GÖLÜ RAMSAR ALANI

.

(24)

MANYAS GÖLÜ RAMSAR ALANI

.

(25)

KORUMA STATÜLERİ

Türkiye’nin “kuş cenneti” olarak bilinen sulak alanıdır.

Sığırcı Deresi’nin göle döküldüğü yer 1959 yılında milli park olarak ilan edilmiş, alanın sınırları 2006 yılında genişletilmiştir.

Kuş Cenneti Milli Parkı 1976 yılında Avrupa Konseyi’nce iyi korunan ve yönetilen koruma alanlarına verilen “A” sınıfı diploma ile ödüllendirilmiştir. Diploma her 5 yılda bir yenilenmektedir. Alan, 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi listesine dahil edilmiştir. Göl aynı zamanda 1981 yılında I.

derece doğal sit olarak ilan edilmiştir.

MANYAS GÖLÜ

(26)

KORUMA STATÜLERİ

Manyas Gölü Ramsar Alanı, 9 uluslararası öneme sahip sulak alan kriterinden 5’ini karşılamaktadır. Bunlar;

MANYAS GÖLÜ

(27)

HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ

Yazları kurak ve sıcak, kışları ise yağışlı ve ılık geçen Manyas Havzası ve yakın civarında yağışların çoğunluğu Ekim-Nisan ayları arasında meydana gelmektedir.

En yağışlı aylar Aralık ve Ocak aylarıdır. Ortalama 700 mm dolayında olan yıllık yağışın 1/3’ü bu aylarda düşmektedir.

Temmuz ve Ağustos ayları en kurak aylardır. Aylık sıcaklık ortalamalarına göre en soğuk ay Ocak olup, en düşük sıcaklık -14 °C olarak kaydedilmiştir. Ocak ayı ortalaması 5 °C dir.

MANYAS GÖLÜ

(28)

HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ

En sıcak aylar ise Ağustos ve Temmuz olup, ölçülen maksimum sıcaklık 41 °C, bu ayların ortalaması ise 25 °C’dir.

Yıllık ortalama nem ise % 66–75’tir. Yıllık buharlaşma ortalama 1143 m3 dür. Alanda Marmara (Geçiş) iklimi hakimdir.

MANYAS GÖLÜ

(29)

HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ

Manyas (Kuş) Gölü su seviyesinde çok geniş yıllık varyasyonlar (1–3 m) görülür. Bunlar havzaya düşen yağış miktarıyla yakından ilişkilidir. İlkbaharda karların erimesiyle ve şiddetli yağışlarla göl su seviyesinde hızlı yükselmeler meydana gelmektedir. Bölgede süregelen ve birbirini takip eden kurak ve yağışlı dönem 19–20 yıl kadar sürmektedir.

MANYAS GÖLÜ

(30)

HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ

Gölün güney kıyısı boyunca yapılan seddeler ve su çıkışını kontrol eden regülatörlerden sonra göl su seviyesinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.

En yüksek göl su seviyesi 1996 yılında 17.8 m, en düşük su seviyesi 1983 yılında 14.4 m olarak ölçülmüştür.

Uzun yıllar ortalamasına bakıldığında en yüksek seviyeye Mart-Nisan, en düşük seviyeye ise Eylül-Ekim dönemlerinde rastlanmaktadır.

MANYAS GÖLÜ

(31)

HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ

1992 yılında su rejimine yapılan müdahaleden sonra özellikle yaz ve sonbahar aylarında su seviyesi ortalama 1m daha yüksek seyretmiştir.

Bahar ve yaz aylarındaki su seviye farkının çok olmasının esas nedeni tarım faaliyetleri için gölden su çekilmesidir.

Çekilen su özellikle Karacabey Ovası’nda tarım amaçlı kullanılmaktadır

MANYAS GÖLÜ

(32)

JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Manyas Havzası’nın morfolojik yapısı bölgenin jeolojik yapısı ile yakından ilişkilidir. Kuzeyde yer alan Kapıdağ ile Karadağ’ın yüksek ve olgun topoğrafyası, kristalize kireçtaşı ve granit gibi yaşlı metamorfik kayaçlar üzerinde oluşmuştur.

Ovalar, kuvaterner yaşlı alüvyonlarla örtülüyken, alçak etek yaylaları, düşük dayanımlı neojen yaşlı birimler üzerinde geniş alanlar kaplayacak şekilde yayılmıştır.

MANYAS GÖLÜ

(33)

JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Bölge tektonik yönden aktiftir. Bu durum yörede sıkça eğim kırıklıkları yaratır ve Kocaçay’ın yatak yükü taşımasına yol açar. Manyas Gölü’nün drenaj alanında bulunmakla birlikte yakın çevredeki önemli kırıklar Manyas, Uluabat, Yenice, Gönen ve Edincik faylarıdır.

MANYAS GÖLÜ

(34)

BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ Yaşam alanları (Habitatlar)

Manyas Gölü, geniş ve sığ bir tatlı su gölü, sazlık alanlar, subasar çayırlar, makilikler ve subasar söğüt topluluklarından oluşur. Kocaçay ve Sığırcı derelerinin göle karıştığı yerlerde söğüt toplulukları ve sazlıklar daha geniş alanlar kaplar. Göl kıyıları özellikle yaz aylarında suların çekildiği yerlerde zengin sucul bitki örtüsüne sahiptir. Göl kıyılarında tarım alanları bulunur.

1. Tatlı göl

2. Sazlıklar,

3. Subasar çayırlar

MANYAS GÖLÜ

(35)

YABAN HAYATI

Bitki Örtüsü

Manyas Gölü ve yakın çevresinde 34 familyaya ait 92 bitki türü tespit edilmiştir. Ötrofik göllerdeki sucul vejetasyon üç ana zon altında incelenmektedir. Manyas Gölü’nde seddelerin bulunduğu gölün güney ve güneybatı kıyıları hariç bu zonlar görülmektedir.

Karasal zon vejetasyonu tohumlu ve odunsu bitkilerle karakterize olmaktadır.

(ötrofik göl; sığ, besin maddeleri açısından zengin olan göl. fitoplankton çok verimlidir. ortamdaki bol besin maddeleri, yüksek oranda fotosentez yapılmasını desteklediğinden su bulanıktır.)

MANYAS GÖLÜ

(36)

YABAN HAYATI Bitki Örtüsü

Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Manyas Gölü’nde baskın tür söğüt (Salix alba) tür. Geçiş zonu köklü su üstü bitkileri ile karakterize olmaktadır. Gölde bulunan yaygın sucul bitki türlerinin çoğu bu zonda görülmektedir.

1. Beşparmak otu (Potentilla reptans),

2. Ilgın (Tamarix sp.),

3. Hasırotu (Juncus sp.),

4. Kamış (Typha sp.),

MANYAS GÖLÜ

(37)

YABAN HAYATI

Bitki Örtüsü

Sucul zondaki bitki türleri köklü veya köksüz olmakla birlikte su yüzeyinde serbest yüzen sucul bitkileri de içerir. Manyas Gölü’nde bu zona ait yaygın türler;

MANYAS GÖLÜ

7. Nane (Mentha aquatica),

8. Köygöçüren (Cirsium arvensa),

9. Düğünçiçeği (Ranunculus saniculifolius),

10. Süsen (Iris pseudocorus)

Kırkboğum (Cyperus longus)

1. Nymphaea alba,

2. Lemna sp.

3. Potamogeton sp. dir.

4. Aklar ot (Lythrum salicaria),

5. Hatmi (Althaea officinalis),

(38)

YABAN HAYATI

Balıklar

Manyas Gölü’nde yapılan araştırmalar sonucunda 23 balık türü tespit edilmiştir.

Gölde bulunan balık türlerinin önemli bir kısmı ticari değer taşımamasına rağmen, göldeki ekolojik ilişkiler yönünden büyük önem taşımaktadırlar.

MANYAS GÖLÜ

(39)

YABAN HAYATI Balıklar

Gölde tespit edilen türlerin bazıları

1. Sazan (Cyprinus carpio),

2. Yayın (Silurus glanis),

3. Turna (Esox lucius),

4. Tatlı- su kefali (Leuciscus cephalus),

MANYAS GÖLÜ

6. Gümüş (Alburnus alburnus),

7. Havuz balığı (Carassius carassius),

8. Tatlısu kolyosu

(Chalcalburnus chalcoides),

9. Kayabalığı (Cobitis sp

(40)

YABAN HAYATI

Çift yaşamlılar ve Sürüngenler

Göl ve çevresi çiftyaşamlılar ve sürüngenler bakımından oldukça zengindir.

4 semender türü bulunmaktadır;

1. Salamandra salamandra,

2. Triturus vittatus,

3. Triturus vulgaris,

MANYAS GÖLÜ

(41)

YABAN HAYATI

Çift yaşamlılar ve Sürüngenler

6 kurbağa türü bulunur;

1. Hyla arborea,

2. Bufo viridis,

3. Bufo bufo,

4. Pelobates syriacus,

5. Rana ridibunda,

MANYAS GÖLÜ

(42)

YABAN HAYATI

Çift yaşamlılar ve Sürüngenler

Sürüngenlerden, 4 yılan türü bulunur;

1. Coluber caspius,

2. Natrix natrix,

3. Natrix tessellata,

4. Ophisarus apodus)

MANYAS GÖLÜ

(43)

YABAN HAYATI

Çift yaşamlılar ve Sürüngenler

2 kertenkele türü bulunur;

1. Ablepharus kitaibeli,

2. Lacerta sp.)

2 kaplumbağa türü bulunur;

1. Emys orbicular

2. Testudo graeca

MANYAS GÖLÜ

(44)

YABAN HAYATI

Kuşlar

Hemen her mevsim kuşların barınmalarına imkan veren ılıman iklim koşullarına sahip olması; değişik türlerin beslenmesine, barınmasına ve güven içinde kuluçka yapmasına uygun habitatların bulunması; böcek, solucan, kurbağa, balık gibi besin maddelerince zengin olması nedeniyle Manyas Gölü kuşlar için ideal bir ortam haline gelmiştir.

MANYAS GÖLÜ

(45)

YABAN HAYATI

Kuşlar

Bugüne kadar yapılan gözlemler neticesinde göl ve çevresinde 266 kuş türü tespit edilmiştir. Bunlardan 22 tür bazı yıllar, 66 tür ise düzenli olarak her yıl alanda kuluçkaya yatmaktadır.

Tüm Avrupa için nesli tehlike altında olan türler listesinde bulunan tepeli pelikan (Pelecanus crispus) ve küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) alanda önemli sayıda ürer.

MANYAS GÖLÜ

(46)

YABAN HAYATI

Kuşlar

Ayrıca, gece balıkçılı (Nycticorax nycticorax), alaca balıkçıl (Ardeola ralloides) ve kaşıkçı (Platalea leucorodia) alanda üremektedir. Gölün diğer bölümlerinde üreyen kuşlar arasında sumru (Sterna hirundo) dikkat çekmektedir.

MANYAS GÖLÜ

(47)

YABAN HAYATI

Kuşlar

Kuş Cenneti Milli Parkı’nda karabatak (Phalacrocorax carbo), küçük ak balıkçıl (Egretta garzetta), gri balıkçıl (Ardea cinerea) ve çeltikçi (Plegadis falcinellus) koloniler halinde üremektedir.

Manyas Gölü ve çevresinde kayda değer sayıda üreyen diğer kuş türleri ise sakarmeke (Fulica atra), çıkrıkçın (Anas querquedula), büyük kamışçın (Acrocephalus arundinaceus), kızıl sırtlı örümcekkuşu (Lanius collurio) ve

MANYAS GÖLÜ

(48)

YABAN HAYATI

Kuşlar

Tepeli pelikan (Pelecanus crispus) ve dikkuyruk (Oxyura leucocephala) gölde düzenli olarak kışlamaktadır.

Göç sırasında ak pelikanlar (Pelecanus onocrotalus) genellikle gölde konaklarlar.

1960’ların sonunda yapılan kış sayımlarında 60.000’e yakın su kuşu belirlenmiş olmasına karşın, 2005 yılında 13.087, 2010 yılında ise 19.728 su kuşu sayılmıştır.

Gölün üreyen kuşlar açısından en önemli bölümleri, Sığırcı

MANYAS GÖLÜ

(49)

YABAN HAYATI

Memeliler

1. Kirpi (Erinaceus concolor),

2. köstebek (Talpa eurepa),

3. karfaresi (Microtus nivalis),

4. uzunayaklı yarasa (Myotis capaccinii)

5. tilki (Vulpes vulpes) göl ve yakın çevresinde bulunmaktadır.

MANYAS GÖLÜ

(50)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Tarım

Bölge, uygun iklim koşulları ve nitelikli topraklarıyla ülkemizin en verimli tarım alanlarına sahip yörelerinden biridir. Yöredeki su kaynaklarının yetersiz oluşu gölden su alımının kolay ve ucuz oluşu gibi nedenler Manyas Gölü’nün sulama suyu kaynağı olarak görülmesine neden olmuştur.

Göl çevresindeki tarım alanlarında yaygın olarak yetiştirilen başlıca ürünler şeker pancarı, buğday, ayçiçeği, mısır,

MANYAS GÖLÜ

(51)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Tarım

Eskiden daha yoğun yapılan şeker pancarı ekimi bazı bölgelerde artık yapılmamaktadır. Gölün güneyindeki tarım alanlarının önemli bir kesiminde çeltik tarımı yapılmaktadır.

Meyve ve sebzelerden elma, erik, kiraz, şeftali, patlıcan, fasulye, bamya ve biber yetiştiriciliği önemli alanlar kaplamaktadır.

Yaz aylarında suların çekildiği yerlerin bir kısmında sebze tarımı yoğunlaşmaktadır. Fasulye ekimi özellikle Kocaçay

MANYAS GÖLÜ

(52)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Hayvancılık

1980’li yıllardan sonra gölün kuzey kesimlerindeki tarım alanlarının önemli bir bölümü sanayi ve tavuk çiftliklerine ayrılmıştır.

Sığır ve koyun yetiştiriciliği ile modern tavukçuluk oldukça gelişmiş olup yöre için önemli bir gelir kaynağıdır.

Göl çevresindeki mera alanları büyük ve küçükbaş hayvan otlatmasında kullanılmaktadır.

MANYAS GÖLÜ

(53)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Balıkçılık

Manyas Gölü balıkçılık için kullanılmaktadır. Bölgede 3 tane balıkçılık kooperatifi bulunmaktadır. 1953–1954 yıllarında balıkçılıkla ilgili olarak yapılan çalışmalarda Manyas Gölü’nde ticari değer taşıyan türlerin sazan (Cyprinus carpio), turna (Esox lucius) ve yayından (Silurus glanis) ibaret olduğu belirlenmiştir.

MANYAS GÖLÜ

(54)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Balıkçılık

1985 ve öncesi dönemde çoğunluğu sazan olmak üzere 300–400 ton/yıl balık avlanırken bu miktar günümüzde önemli bir düşüş göstermiştir.

Alanda geçmişte önemli düzeyde ekonomik değeri olan kerevit mantar hastalığına bağlı olarak ortadan kalkmıştır.

Tatlısu sardalyası da kerevit gibi tükenmiştir. Hızlı büyüdüğü için karasazan balığı göle bırakılmıştır.

MANYAS GÖLÜ

(55)

DOĞAL KAYNAK KULLANIMI

Rekreasyon ve Turizm

Kuşcenneti Milli Parkı, alanın en çok tanınan ve ziyaret edilen bölümüdür. Yoğun ve çeşitli bitki örtüsü ile ve özellikle de yüzlerce kuşu barındıran habitatları pek çok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir.

Milli park içinde bulunan müze ve gözlem kulesi ilgiyi yoğunlaştıran unsurların başında gelmektedir.

MANYAS GÖLÜ

(56)
(57)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

1. Manyas gölü olıgochaeta (annelıda) faunasının taksonomik açıdan belirlenmesine yönelik bir ön araştırma.

(Naime ARSLAN, Seyhan AHISKA) ÖZET

Türkiye’nin batısında yer alan Kuş Cenneti olarak da bilinen Manyas Gölü, yüzölçümü 16000 ha olan ötrofik bir göldür. Manyas Gölü’nün Oligochaeta faunasının taksonomik açıdan belirlenmesine yönelik olarak yapılan ön çalışmada, Ağustos ve Kasım 2004 ile Mayıs 2005 tarihlerinde, belirlenen 10 istasyondan, yüzey alanı 225 cm2 alan Ekman grab ile örneklemeler yapılmıştır. Elde edilen bentik örneklerin incelenmesi sonucunda 5’i Tubificid, 7’si Naidin olmak üzere toplam 12 Oligochaeta türü tespit edilmiştir. Tespit edilen türlerden Limnodrilus udekemianus, Nais communis, Nais variabilis, Pristinella jenkinae, Ophidonais serpentina, Nais elinguis ve Stylaria lacustris çalışma alanı için yeni kayıttır. Göl genelinde Tubifid’lerden Potamothrix hammoniensis(%45,6) ve Psammoryctides albicola’nın (%34,1) dominant türler olduğu, bunu sırayla Tubifex tubifex (%5,5) ve Limnodrilus hoffmeisteri’nin (% 5,06) izlediği, tür çeşitliliği açısından kıyı kesimlerin daha zengin olduğu ve burada naidin çeşitliliğinin bariz olarak arttığı belirlenmiştir. En düşük birey sayısı Mayıs 2005 örnekleminde 2. istasyonda

MANYAS GÖLÜ

(58)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

2. Manyas Gölü’nün Kültürel Ekolojisi: Tarihi Süreçte Adaptasyon (Yrd. Doç. Dr. Yılmaz ARI)

MANYAS GÖLÜ

(59)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

3. Kuş Cenneti Milli Parkı’nda Park Yönetimi-Yöre Halkı İlişkisi (Yrd. Doç. Dr. Yılmaz ARI) Özet

Bu çalışmanın amacı Kuş Cenneti Milli Parkı’nda park yönetimi ve yöre halkı arasındaki ilişkiyi tarihi bir perspektif ile incelemektir. Kuş Cenneti Milli Parkı ve diğer milli parkların ayrıntılı yazılı tarihi bulunmadığı ve milli parklarla ilgili çalışmalarda farklı perspektifler kullanıldığı için, bu çalışma tamamen saha çalışmasına ve Milli Parklar arşivlerinden elde edilen belgelere dayandırılmıştır. Çalışmada kullanılan data çoğunlukla Kuş Cenneti Milli Parkı ve Eski Sığırcı Köyü’nde 1999 yaz ve sonbaharında elde edildi. Milli Park Arşivleri ise Kuş Cenneti Milli Parkında ve Bandırma Kuş Cenneti Mühendisliğinde incelendi. Milli Park tarihinin bazı ayrıntıları sadece Eski ve Yeni Sığırcı Köyleri halkının sözlü tarihinden elde edilebilmiştir.

Araştırma sonuçları göstermiştir ki başlangıçtaki heyecan ve ortak çalışmaya rağmen, özellikle KOSSWİG ayrıldıktan sonra, zamanla milli park yönetimi ve yöre halkı arasında önemli problemler ortaya çıkmış ve bu problemler uygun zeminlerde konuşulup çözülmediği için park ile halk arasında kronik bir rahatsızlık haline gelmiştir. Manyas Gölü gibi çok değerli bir sulak alanın ve Kuş Cenneti Milli Parkı’nın etkili bir şekilde korunması için, park ile halk arasında süregelen bu problemlerin giderilmesi, yöre halkının 1960’larda olduğu gibi parka yeniden sahip çıkması ve kendisini onun bir parçası olarak görmesi sağlanmalıdır. Bunun yolu, dünyada milli park anlayışında son 15-20 yıldır yaşanan ve temelde yerel kaynak kullanıcılarının haklarını tanıyan ve

MANYAS GÖLÜ

(60)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

4. Manyas Gölü'ndeki dört cyprinid türünde (Blicca bjoerkna, Rutilus rutilus, Scardinius erythropthalmus, Vimba vimba) belirlenen sestod olgusu (M. Oğuz ÖZTÜRKl, F. Naci ALTUNEI)

Özet

Aralık 1996 ile Kasım 1998 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu çalışmayla. Kuş (Manyas) Gölü balık faunasında yeralan türlerden Blicca bjoerkna, Rutilus rutilus, Scardinius erythropthalmus ve Vimba vimba’daki sestod(tenya) olgusu araştırılmıştır. Söz konusu balıkların vücut boşluğu ve sindirim borularında Cestoda’dan 3 tür (Caryophyllaeus laticeps, Caryophyllaides fennicus, Ligula intestinalis pleroserkoid) tespit edilmiştir. Parazitlerin balık türlerine göre dağılımı ise şu şekildedir: 115 Blicca bjoerkne’da, 38 Caryophyllaeus laticeps, 123 Rutilus rutilus‘ta 4 Ligula intestinalis pleroserkoid, 135 Scardinius erythropthalmus’ta 14 Caryophyllaides fennicus, 142 Vimba vimba’da 17 Caryophyllaeus laticeps. Sözü edilen türlerin morfolojik anatomik özellikleri şekillerle ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Ayrıca her bir balık türündeki parazitlerin ortalama, minimum ve maksimum enfeksiyon yoğunlukları, mevsimlere ve balık boyuna göre çizelgeler yardımıyla değerlendirilmiştir.

MANYAS GÖLÜ

(61)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

5. Uluabat –Manyas Gölleri Ve Yakın Çevresinin Jeomorfolojik Gelişim Modellemesi Özet

Uluabat ve Manyas Gölleri (Güney Marmara, Türkiye) ve yakın çevresi Kuzey Anadolu Fay Zonu içinde kalması sebebi ile Türkiye’nin tektonik bakımından en aktif sahalarından biridir. Bu özelliliği, sahanını özellikle Kuvaterner’de hızlı bir jeomorfolojik gelişim-değişim aşamaları geçirmesine neden olmuştur. Bu çalışmada, Uluabat ve Manyas Gölleri ile yakın çevresinin neotektonik dönem içindeki jeomorfolojik gelişimin, farklı konulara ait veriler ile desteklenerek, modellemesinin yapılması hedeflenmiştir. Modellemede sahanın jeolojik, jeomorfolojik, pedolojik, hidrografik, arkeolojik özellikleri incelenmiştir. Bu özelliklerin jeomorfolojik gelişim ile ilişkileri yorumlanmaya çalışılmış ve elde edilen veriler bir araya getirilerek sonuca gidilmiştir. Çalışmada; 1/25 000 ölçekli topografya ve jeoloji haritaları, deprem istatistikleri, uydu görüntüleri, hava fotoları, sahaya ait arkeolojik çalışmalar, arazi çalışmaları sırasında alınan GPS verileri ve arazi gözlemleri, sahaya ait DSİ tarafından yapılmış değişik lokasyondaki 46 adet sondaj verisi kullanılmıştır.

MANYAS GÖLÜ

(62)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

6. Manyas Gölünde Fiziksel Ve Kimyasal Şartlara Bağlı Olarak Kıyı Bölgesi Makrofit Ve Perifiton Biyomasındaki Değişimin İzlenmesi (sözlü sunum)

Özet

Manyas gölü kıyı bölgesi makrofit be perifiton biyomasının fiziksel ve kimyasal faktörlere bağlı olarak gösterdiği değişim seçilen 4 istasyonda Temmuz 1997 – Şubat 1999 tarihleri arasında incelendi. Her istasyonda aynı doğrultuda 10 m mesafede üç ara istasyon belirlendi ve bu istasyonlarda toplanan her bir makrofit örneğinin m2’deki ortalama biyomas değerleri hesaplandı. Eş zamanlı olarak her istasyonda başta besin tuzları olmak üzere, askıdaki katı madde (AKM), klorofil-a, su seviyesi değişimi gibi temel limnolojik parametreler de ölçüldü.

Perifiton ve makrofit üretimi istasyonlar arasında kayda değer değişimler gösterdi. Yaprakları su üstünde yüzen makrofitlerin gelişiminde besin tuzları daha çok belirgin olurken su altı makrofitleri ve perifitonun gelişimi üzerinde AKM etkili oldu. Yarı batık su bitkileri ise çevresel şartlardaki değişime karşı en dirençli makrofit grubunu oluşturdu. Genel olarak makrofit ve perifiton biyomasının gelişimi üzerinde su seviyesi değişimi, dereler ile taşınan besin tuzları ve diğer kirleticiler, grazing etkisi ve askıdaki katı madde miktarları belirleyici parametreler oldu.

MANYAS GÖLÜ

(63)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

7. Susurluk (Simav) Çayı ve Manyas Gölü Havzası’nın Ephemeroptera (İnsecta) Faunası (Mustafa TANATMIŞ)

Özet

………..

MANYAS GÖLÜ

(64)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

8. Manyas Gölü (Balıkesir)’nde Yaşayan Bazı Balıkların Paradiplozoon homoion (Monogenea, Diplozoidae) Enfeksiyonu Üzerine Araştırmalar (M. Oğuz ÖZTÜRK)

Özet

Bu çalışmada, Ocak 1997 ile Kasım 1998 tarihleri arasında Manyas Gölü’nde yaşayan bazı balık türleri (Blicca bjoerkna, Chalcalburnus chalcoides, Cyprinus carpio, Gobius fluviatilis, Rutilus rutilus, Scardinius erythropthalmus ve Vimba vimba)’nin Paradiplozoon homoion faunası araştırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda, bir balığın (Rutilus rutilus) solungaçlarında Paradiplozoon homoion’a rastlanmıştır (%5, 4.0±0). Bu çalışmayla Anadolu’daki R. rutilus’un, Paradiplozoon homoion için yeni bir konak olduğu kaydedilmiştir.

Ayrıca, P. homoion’un anatomik ve morfolojik özellikleri ile enfeksiyon yüzdesi ve ortalama yoğunluğu gibi enfeksiyon değerleri belirlenmiştir.

MANYAS GÖLÜ

(65)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

9. Manyas Gölü (Bandırma)'ndeki Cyprinus carpio L.'nun Gyrodactylus (Monogenoidea, Platyhelminthes) Enfeksiyonu Üzerine Bir Araştırma (M. Oğuz Öztürk)

Özet

Bu çalışma, Ocak 1997 ile Kasım 1998 tarihleri arasında Manyas Gölü'nden temin edilen 159 Cyprinus carpio'nun Gyrodactylus faunası üzerinde incelemeler yapılmıştır. Konak balığın solungaçlarında bir Gyrodactylus türü tanımlanmıştır: Gyrodactylus scardinii Malmberg, 1957. Bu parazite ait karakteristik yapılar resimlerle ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bir parazit türüne ait enfeksiyon yaygınlığı ile ortalama, minimum ve maksimum enfeksiyon yoğunlukları, mevsimlere ve balık boyuna göre değerlendirilerek tanımlanmıştır.

MANYAS GÖLÜ

(66)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

10. Manyas Gölü (Balıkesir) Tatlısu İstakozunun (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) Bazı Büyüme ve Morfometrik Özelliklerinin Belirlenmesi (Selçuk Berber, Süleyman Balık)

Özet

Bu araştırma Manyas Gölü’nde yaşayan tatlısu istakozunun (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) bazı büyüme ve morfometrik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Nisan 2002-Mart 2003 tarihleri arasında yakalanan 1118 tatlısu istakozu (387 dişi, 731 erkek) üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırma boyunca yakalanan tatlısu istakozlarının %65,4’ü erkek, %34,6’s dişi birey olarak tespit edilmiş ve dişi/erkek oranı 0,53/1,00 olarak hesaplanmıştır. Populasyondan alınan bireylerin karapaks boyu 15-78 mm arasında, total ağırlığı ise 0,5-130,4 g arasında değişim göstermektedir. Dişi bireylerin ortalama karapaks boyları 43,16 mm, erkek bireylerin ise 41,67 mm olarak tespit edilmiştir. Boy gruplarına göre populasyonda avlanabilir boyun (≥90mm) üzerindeki bireylerin oranı %27,82 olarak saptanmıştır. Tatlısu istakozlarının Total Boy, Karapaks Boyu, Karapaks Genişliği, Abdomen Boyu, Abdomen Genişliği, Total Ağırlık, Abdomen Ağırlığı, Karapaks Ağırlığı, Kıskaç Ayak Boyları, Kelipet Boyları, Kelipet Genişlikleri, Kelipet Ağırlıkları gibi metrik özellikler ile Karapaks Boyu/Total Boy, Karapaks Boyu/Abdomen Boyu, Karapaks Genişliği/Karapaks Boyu, Abdomen Boyu/Total Boy, Abdomen Genişliği/Abdomen Boyu, Abdomen Genişliği/Karapaks Genişliği, Kelipet Boyu/Kıskaç Ayak Boyu, Kelipet Genişliği/Kelipet Boyu oranlarının eşeyler arasındaki farkı istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur (p<0,05).

MANYAS GÖLÜ

(67)

YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

11. Kuş Gölü (Bandırma) Makrobentik Omurgasız Faunası Hakkında Bir Ön Araştırma

Özet

Kuş Gölü’nün makrobentik omurgasız faunasını belirlemek amacıyla 1987 ve 1988 yılları arasında aylık periyotlar halinde, bir yıl süre ile 5 istasyonda arazi çalışması yapılmıştır. Ekman grab ile alınan çamur örnekleri 500 μm göz açıklığındaki elekten geçirilmiş ve örnekler %4’lük formaldehit solüsyonunda tespit edilmiştir.

Araştırma sonucunda, Oligochaeta sınıfından 10, Chironomidae familyasından 5 ve Ceratopogonidae familyasından 1 olmak üzere toplam 16 takson tespit edilmiştir. Kuş gölü’nde metrekarede ortalama 6759 birey tespit edilmiş, grupların oransal dağılımında %81,94 ile Oligochaeta bireylerinin en baskın grubu oluşturduğu, bu grubu Chironomidae (%17,90) ve Ceratopogonidae (%0,16) larvalarının takip ettiği saptanmıştır. Tespit edilen grupların istasyonlara göre oransal dağılımlarında ise, 1. istasyonun en zengin (%28,71), 4. istasyonun en fakir (%12,77) istasyon olduğu gözlenmiştir.

MANYAS GÖLÜ

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle göl, bataklık, taşkın ovası ve turba sulak alan tiplerinde biriken sular aküfer tabakaya geçmekte; aküfer tabakada toplanan bu sular, kaynakların düzenli

Toplantıda, çalış mevkisinde kuş cenneti olarak bilinen alanın, &#34;Doğa Parkı&#34; olarak tescil edilmesine oy birliğiyle karar verildi.. Meclis toplantısı

Mahkemenin, şirketin faaliyet izin belgesinin iptaline karar verdiğini ifade eden Kartal, İSOMER Limited Şirketine mermer üretimi i şletmeciliği faaliyeti için Sulak

Sulak alanların “ulusal önemi haiz sulak alanlar” ve “mahalli önemi haiz sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldığına dikkat çeken Bozo ğlu, “mahalli önemi haiz

Sayımların, Edirne’den Van’a, Mersin’den Sinop’a 35 ilde 50’den fazla sulak alanda yapıldığını ifade eden Akarsu, şöyle konuştu: &#34;Bu sayımda, 10 profesyonel

Burdur’da bulunan Kestel Gölü, Yaz ır Gölü, Akgöl, Yarışlı Gölü, Mamak Gölü, Kurugöl, Beylerli Gölü, Karaevli Gölü, Heybeli Gölü, Pınarbaşı Gölü.

 Dünya Güneş’e yaklaştıkça yörünge üzerindeki dönüş hızı artar (3 Ocak), uzaklaştıkça azalır (4 Temmuz).  Şubat ayı iki gün kısa sürer. Eylül ekinoksu iki gün

Aşağıda verilen ifadelerden hangilerinin doğanın insan üzerindeki etkisine, hangilerinin insanın doğa üzerindeki etkisine örnek olduğunu tabloda örnekteki gibi