Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Göller Bölgesi’ne ilişkin yapılan araştırma, Türkiye’nin çevre ve su kaynaklarını korumadaki zayıflığını ortaya çıkardı.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi’nce yapılan araştırmada, Antalya, Isparta, Burdur, Afyonkarahisar, Denizli ve Konya’yı içine alan Göller Bölgesi’nde bulunan irili ufaklı 65 gölden 31’inin tamamen kuruduğu, 11’inin kuraklık tehlikesi altında olduğu belirlendi.
Rapora göre, Antalya’da Yamansaz Gölü’nün yarısı susuz ve susuz bölümünde hızla dev binalar yapılaşması bulunuyor. Boğazkent’teki çakal Gölü’nün yarısı susuz.
Burdur Gölü’nün dikkuyrukları ve suları tehlikede. Yarısı kurutulmuş Karataş Gölü’nün suları çekiliyor ve balıklar için tehlike var. Gölhisar Gölü hızla kurutuluyor. Acı Göl’de tuz stepleri tehlikede. Salda Gölü’nün kumları ve berraklığı artık kayboluyor. Isparta’da Eğirdir Gölü’nün kerevitleri ve varlığı tehlikede. Milli Park içindeki Kovada Gölü eğer böyle devam ederse birkaç yıla kadar kuruyacak. Konya’da Beyşehir Gölü’nun suları çekiliyor.
Afyonkarahisar’ın İscehisar Gölü mermer atıkları nedeniyle büyük risk altında. TÜRKİYE’NİN KARA YÜZÜ
TTDK Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, 1997 yılında başlatılan ‘Göllerimizi İstiyoruz’ kampanyası
çerçevesinde sorunları dile getirilen göller ve sulak alanların birçoğunun bugün tamamen kuruduğunu söyledi. Gündüz, rapordaki sonuçları ‘Türkiye’nin kara yüzü’ olarak yorumladı. Türkiye’nin geleceğinin büyük tehlikeye atıldığını belirten Gündüz, “Bu liste Türkiye’nin tarım ülkesi olarak tarımını nasıl bir tehlikeye attığının göstergesi. Türkiye’nin yaklaşmakta olan dünyanın en büyük tehlikesi küresel ısınmaya karşı nasıl savunmasız kaldığının listesi. Bu liste çocuklarımızdan çaldığımız gelecek” dedi.
Türkiye’nin göl ve sulak alanlar açısından son derece zengin bir ülke olduğu halde 20’nci Yüzyıl boyunca 1 milyon 400 bin hektar sulak alan ve gölün kuruduğunu anlatan Hediye Gündüz, en büyük zararın Göller Bölgesi’ndeki göllerde yaşandığını kaydetti.
HÜKÜMETİN ANTİ ÇEVRECİ POLİTİKALARI
Gündüz, “Küresel ısınmanın ortaya çıkartacağı susuzluk sorununa karşı zararı en aza indirebilmek amacıyla susuz olan göllere ivedilikle çözüm bulunmalı ve sulara kavuşması sağlanmalıdır” dedi.
TTDK’nın raporunda susuz kalan ve kuraklık tehlikesi yaşayan göllerin geri kazanımı için de şu önerilerde bulunuldu: “Türkiye adı geçen göllerini ve Türkiye’nin dört bir yanında kurutmuş olduğu gölleri geri kazanma kanunu
çıkarmalıdır. Havza planları yapılmalıdır. Özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı, Başbakanlık ve DSİ’nin harekete geçerek toplumumuzun yüreğine kazınmış bu kara sayfanın hemen silinmesini beklediğimizi ifade ediyoruz. Ayrıca Türkiye’nin bu kadar gölü kurutarak tarihe yazdığı kara sayfa hala dururken mevcut hükümetin Hidro Elektrik Santral Projeleri adı altında yapmak istediği santrallerle yeni bir kara sayfa açmaktan ve dereleri de göllerin kaderine
benzetmekten kesinlikle vazgeçmeye davet ediyoruz.” Kuraklığın acı bilançosu
TTDK’nın raporundaki susuz göl ve sazlıklar şöyle:
Antalya’da Elmalı İlçesi’nde bulunan Karagöl, Girdev Gölü, Müren Gölü, Küçük Göl. Korkuteli İlçesi’nde bulunan Manay Gölü, Sarıgöl (Kırkpınar), Gölcük, Genceli Gölü, Keklicek Gölü, Antalya’da bulunan Karadayı ve Boğazak Sazlıkları.
Burdur’da bulunan Kestel Gölü, Yazır Gölü, Akgöl, Yarışlı Gölü, Mamak Gölü, Kurugöl, Beylerli Gölü, Karaevli Gölü, Heybeli Gölü, Pınarbaşı Gölü. Isparta’da bulunan Alparslan Gölü. Konya’da bulunan Suğla Gölü, Arapçayırı Çumra Ovası, Güvenç Gölü, Yarma Bataklığı, Hotamış Sazlıkları, Samsam Gölü, Akşehir Gölü, Karapınar Ovası ve
Ereğli Sazlıkları.
AKP sularımıza kelepçe vuruyor
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla bir açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Türkiye’nin sulak alanlarını hızla kaybettiğini, buna karşın AKP Hükümeti’nin ‘su kaynaklarına kelepçe vuracak’ hidroelektrik santral projelerine ve içme suyu havzalarında yeni sanayi tesislerinin yapımına izin verdiğini ifade etti.
AKP Hükümeti’nin, ‘ulufe dağıtır gibi’ kimi şirketlere HES projelerini verdiğini ifade eden Ayhan, “Derelere ve su kaynaklarına kelepçe vuracak bu projelerin, Çevre Etki Değerlendirmesi raporuna dahi gerekli görülmemesi
kamuoyunun dikkatlerinden kaçmıyor” dedi. ‘BAKANLIK’IN YALANLARI’
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yaptığı “Türkiye’de, sulak alanların yok olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı” açıklamasının doğru olmadığını söyleyen Ayhan, şöyle devam etti: “Eski Milli Parklar Genel Müdürü Nevzat Ceylan’ın, ‘Yanlış sulama uygulamaları ile son yıllarda koruma altındaki sulak alanların peş peşe kurutulduğuna dikkat çekerek, söz konusu alanların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kurutulduğu’ açıklaması ve bilimsel veriler, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın açıklamasını tekzip ediyor.Maden Yasasında yapılan 2004 tarihli değişiklikle su havzaları ve su kaynaklarını her türlü madencilik
faaliyetlerine açan ‘mutlak koruma alanını’ 300 metreden 100 metreye indiren, içme suyu havzalarında kaçak yapılara fiili ‘af’ sağlayan ve yeni sanayi tesislerinin yapımına izin veren değişiklikleri gerçekleştiren AKP hükümetinin kendisidir."