• Sonuç bulunamadı

Kdz Ere

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kdz Ere"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kdz Ereğli Kireçlik Mevkii’ne kurulması düşünülen termik santral ile ilgili 05.10.2010 tarihinde yapılan bilgilendirme toplantısından notlar.

AKP milletvekili Fazlı Erdoğan, Kdz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kandilli Belediye Başkanı Nihat Saral, Gökçeler Belediye Başkanı Bekir Çolak, Gülüç Belediye Başkanı Aydın Gürgör, Kdz Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı Şakir Başol, Çevre Koruma Derneği yönetici ve üyeleri, AKP ve CHP’nin ilçe örgütlerinin temsilcileri, santral kurulacak bölgedeki çevre köylerin ve Kandilli, Gökçeler Beldelerinin mahalle muhtarları ile çok sayıda yurttaşın katıldığı toplantıda yer yer gerginlikler yaşandı.

Bilgilendirme toplantısında sorduğu ayrıntılı ve öğretici sorularla Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu; bir yandan projenin eksikliklerini ortaya çıkarırken bir yandan katılımcıların bilgilenmesini sağladı.

Toplantının öne çıkan ayrıntıları şöyle:

Daha en başta projenin sunumunda iki santralın kurulacağı yeri gösteren fotoğrafın Köseağzı’na ait olması salonda şaşkınlık yarattı. İtirazlar ve yoğun ısrarlar üzerine Hema adına sunumu gerçekleştiren yetkili fotoğrafı atlayarak proje çizimi üzerinde santral yerinin Kireçlik Mevkii olduğunu anlatmaya çalışırken, bilgisayar üzerinden internet aracılığıyla Kireçlik Mevkii’nin uydu fotoğrafını bulmaya çalışması gözlerden kaçmadı.

Aynı yerde Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’ne ayrılan kampus alanının da bulunması “santrallerin nerede kampusun nerede olacağı” sorusunu gündeme getirdi. Hema yetkilisi santrallerin Kireçlik Mevkii’nin iki yanında, kampusun ise arada kaldığını söyledi. Bunun üzerine ZKÜ; adına orada bulunan yetkili “bizim anladığımız kadarıyla santraller bizim kampus alanımızın üzerinde” dedi. Bir başka katılımcı bakanlık ve il çevre müdürlüğü yetkililerine “iki santral arasında yapılacak bir fakültede siz çocuklarınızı okutur musunuz?” diye sordu.

Belediye başkanları, milletvekili ve parti temsilcilerinin toplantıya ilişkin açıklamalarına kolayca ulaşılabileceğini düşünerek Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu’nun bazı sorularını ve yanıtlarını aktarmak istiyorum.

Çevreye salınacak asit, kül ve diğer zararlı maddelerin tarım ve hayvancılığa etkileri nelerdir? Baca yüksekliği ne kadardır? En yakın ve en uzak etki sahası mesafesi nedir? Bu sorulardan yalnızca baca yüksekliğine yanıt verildi. 120 metre.

Termik santralde kullanılan kireçtaşının nereden sağlanacaktır. Bununla ilgili ÇED raporu var mıdır? Verilen yanıtta bunun ileride porjelendirileceği belirtildi. Okumuşoğlu’nun bakanlık ve Çevre Müdürlüğü yetkililerine “Burada

usulsüzlük var. Kireçtaşı ocağı için ayrıca ÇED raporu gerekmektedir. Bu projede buna değinilmiyor. Zabıtlara geçin” uyarısı üzerine yetkili tüm soru ve konuşmaların zabıtlara geçtiğini belirtti.

İki santral bittiğinde 6 milyon ton kömür yakılacağı söyleniyor. Nereden karşılanacağı, ne kadarının ithal edileceği, kullanılacak kömür ile ilgili denemelerin (Almanya’da yapılabiliyor) yapılıp yapılmadığı, kül ve gaz oranlarının tespit edilip edilmediği, gaz ölçüm değerlendirme raporu olup olmadığı sorularına ise; Hema yetkilisi böyle bir çalışma yapmadıklarını, çok pahalı olduğunu, daha sonra yaptıracağını söyledi. Bu sırada salondaki yurttaşlardan biri “insan yaşamından daha mı pahalı?” diye sorunca yoğun bir alkış tufanı koptu.

Yakılacak kömürün külünün ne kadarının çimento sektöründe kullanılacağı, ne kadarının ve nerede depolanacağı sorusuna; “Kesinleşmiş bir proje yok. Üretim yapılmayan ocaklara depolayarak tasman tehlikesini önlemek seçeneklerden biri. Proje çalışması sürüyor.” Yanıtı verildi.

Soğutma suyunun 35 derece olacağı ve denize verilecek. Kaç metre ileriye taşınacak, buradaki deniz canlıları nasıl etkilenecek? sorusuna ise yanıt verilmedi.

Proje’de “Zonguldak ili Ereğli ilçesi termik santralleri deniyor. Burada kesin yer ve konum belirtilmiyor.” diyen şehir plancısı Kamuran Ayyıldız’a bu konuda yanıt verilmedi.

Bu uyarıya rağmen yanıt verilmemiş olması Hema A.Ş.nin bu bölgenin neresine olursa olsun santral kurmak için girişimlerini sürdüreceğinin işareti olarak algılanabilir.

(2)

Zaman zaman söz alan Kdz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık,”Ereğli’de Erdemir var, çimento fabrikaları var, Zonguldak’ta termik santraller var. Şimdi de buraya 2 tane santral kurulmak isteniyor. Ereğli’ye bu kadar kötülük yapılmasını anlayamıyorum. Bizi burada yaşayamaz hale getirmek istiyorlar, sanki birileri Ereğli’yi cezalandırıyor” diyerek tepki gösterdi. Ve “biz Köseağzı’na kurulması planlanan santrali engelledik bunu da engelleyeceğiz” dedi. Kandilli Belediye Başkanı Nihat Saral ise; “Bizler burada yaşayacağız. Şimdi teknik konularla bizi yanıltmaya çalışıyorsunuz. Bize şunu söyleyin. Bu santraller kurulduğu zaman ne kadar kül salacak, ne kadar gaz salınacak, denizdeki canlılar ne kadar etkilenecek? Bize bunları anlatın. Yatağan, Adana-Yumurtalık ve Çatalağzı termik santrallerinde yaşananları biliyoruz. Bunlarla ilgili mahkeme kararları da var. Bize bunları anlatın” demesi üzerine oturumu yöneten yetkili Hema yetkilisine dönerek, “Evet bunları anlatın” dedi.

Gökçeler Belediye Başkanı Bekir Çolak’ın “halkımız için en hayırlısının olmasını diliyorum. İleride konuşmam gerekirse söz alırım” deyince salondakiler tarafından bu sözlerin termik santrale evet anlamına geldiği yorumuna neden oldu.

çevre Koruma Derneği Başkanı da “Elektrik mühendisiyim, nükleer enerji konusunda eğitim aldım. 25 yıl Erdemir’de termik santralde çalıştım. Çevreyle ilgili uluslar arası komisyonlarda görev aldı…. Hindistan’da Yeni Delhi’de çölün ortasında termik santral var. 3-4 saatlik mesafeden kömür taşıyorlar. Soğutma suyu kapalı devre sistem olduğu için yoğun suya gereksinim duyulmuyor. İnsanların başına kül yağmıyor. Bir santral de Sakarya’da var. 2000 megawat gücündeki bu santral da dışarıdan su almıyor. Kapalı devre sistem. Ancak bunu yapan firma bu teknoloji için fazladan 1,5 milyar dolar yatırım yaptı. Burada ise en ucuz olanına kaçılıyor. Ben dünyanın hiçbir yerine termik santral

kurulmasını istemiyorum” dedi.

Salonda daha önceden yerleştirilmiş 60-70 dolayında Hema A.Ş çalışanı madencinin olması ve bazılarının “karşı çıkarken çalışan 1000 kişiyi de düşünün” demelerine üzerine; Kdz Ereğli Kent Konseyi Başkanı Muhabbet Tezel; Bernard Shaw’ın “ekmeği için özgürlüğünden vazgeçenler gün gelir ekmeğinden de olurlar” sözünü “ekmeği için sağlığından vazgeçenler gün gelir ekmeğinden olurlar” biçiminde uyarlayarak yanıt verdi.

Zaman zaman sert tartışmaların ve sövgülerin yaşandığı bilgilendirme toplantısına 06.10.2010 günü devam edilecek.

Kdz Ereğli Kireçlik Mevkii’ne kurulması düşünülen termik santral ile ilgili 06.10.2010 tarihinde yapılan bilgilendirme toplantısından notlar.

Firma adına sunum yapan şirket; (dokay) bir gün önceki sunumda Kireçlik Mevkii fotoğrafı olarak gösterilen fotoğrafın Köseağzı olduğunun anlaşılması ve salondaki katılımcıların bunu sorgulaması üzerine bugün santral kurulacağı söylenen yere ait fotoğraflarla sunuma başladı.

Filtre sisteminin çok iyi olduğu, AB standartlarına dikkat edildiğini anlattıktan sonra, “ülkemiz yurtdışından (Ermenistan ve Gürcistan olduğunu belirterek) elektrik ithal ediyor, bu yatırımlarla kendi elektriğimizi üreteceğiz. Ayrıca santralın inşaatı sırasında 2.500 kişi, kurulduktan sonra ise 500 kişiye iş sağlanacak. Buraya kurulacak liman, inşaat sırasında yöreden sağlanabilecek ürünlerin alımı da düşünüldüğünde burada çalışacak 1 kişi 7 kişilik istihdam yaratacak. Sosyal sorumluluk projeleri (meslek edindirme kursları gibi) gerçekleştirilecek. Santralde yakılan kömürden çıkan külün çimento fabrikalarına, bir kısmının üretim yapılmayan yer altı ocaklarına depolanması düşünülüyor. Bu projeler üzerinde çalışılıyor” dedikten sonra sorulara geçildi.

Söz alan Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın; “limanı niye kuracaksın?” sorusuna firma yetkilisinin verdiği “santralin malzemelerini getirmek, çıkacak külü, Amasra’dan getirilecek kömürü taşımak için” yanıtı sonrası, “senin malzemelerini ben getirmeyi taahhüt ediyorum. Fakat işin aslı öyle değil. Bu bölgenin ürettiği kömür yakımlık kömür ihtiyacını bile karşılamıyor. Zonguldak’ta Eren Enerji’nin yurtdışından kömür ithal ettiğini bilmiyor muyuz? Siz bu limanı kömür ithalatı için kullanacaksınız. Ben bu bilgilendirmeden bir şey anlamadım. Bize yeterince bilgi

verilmiyor. Santral kurulacak yer valilik, il çevre müdürlüğü tarafından ‘günübirlik turizm alanı’ olarak belirlenmiştir. Şimdi aynı şere santral kurulmak isteniyor. Sayın başkan (çevre müdürü) siz yaptığınız çalışmaya neden sahip

(3)

söylemiyorsunuz. Bu çalışmaları sizler yapmadınız mı?” dedi.

Kandilli Belediye başkanı Nihat Saral ise; “kül ne olacak, gaz ne olacak? Çatalağzı termik santralının bulunduğu yerde kanser hastalığında artış var. il Sağlık Müdürlüğü bu bölgede inceleme yapıyor. Bizim evimiz, yatırımlarımız burada. Hema kömür çıkarıyor, teşekkür ediyoruz. Ancak santral kurmasına karşıyız. Bu bölgeye (Zonguldak) 5 adet santral kurması bu bölgeyi bitirir. Burayı yaşanamaz hale getirir.”

Zonguldak Karaelmas Ü;niversitesi adına toplantıya katılan Doç.Dr. Yılmaz Yıldırım Kireçlik Mevkii’nde bize tahsis edilen alanla santral iç içe görünüyor. Kampus iki santralın arasında görünüyor. Bu projeye göre burada ya Zonguldak Karaelmas Ü;niversitesi olmayacak yada termik santraller.

Söz alan Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu; “Ne ben ne belediye başkanları ne de muhtarlar projeye ulaşamadık. Bilgilendirme toplantısı yapılıyor bize proje ulaştırılmıyor. Bakanlığın sitesinde yok. Biz neyi tartışacağız. Bu

toplantı adil değildir. Buna rağmen burada yapılan sunumlardan edindiğimiz bilgilere göre; projede tatlı su ihtiyacının Köseağzı Deresi, Kireçlik Deresi ve Çavuşağzı Deresi’nden karşılanacağı söyleniyor. Geçen yıl iptal edilen Köseağzı adının bu projede geçmesi düşündürücüdür. Kireçtaşı ocağı ile ilgili ÇED raporu yoktur. Ne kadar orman alanını etkileyeceği bu projede belirtilmemiştir. Dün de söylediğimiz baca gazı değerleri, çevreye salınacak gaz ve kül oranları, tarım ürünlerine, deniz yaşamına etkileri konusunda bir bilgi yoktur. Dolayısıyla bu toplantının yapılması baştan hatalıdır.” dedikten sonra, çevreyle ilgili mevzuata atıfta bulunup yetkililerin bu toplantıyı bu projeye göre yaptırmamaları ve iptal etmeleri gerektiğini belirtip “Anayasa’ya göre hepimizin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız var. Buraya kurulacak santral sağlık hakkımızı, yaşam hakkımızı yok edecektir.” dedi.

Kyoto Sözleşmesi’ne de değinen Okumuşoğlu; “Türkiye bu protokolü imzalamadan önce 146 santrale ruhsat verdi. Bu bile hükümetin iyi niyetli olmadığını gösteriyor. çünkü, bu protokol imzalandıktan sonra böylesi santrallere ruhsat vermek, santral kurmak uluslar arası mevzuata göre çok daha sıkı denetimlere tabi olacak. Bu kadar santralin kurulması durumunda ülkemiz yaşanamaz duruma gelecek, sağlıklı yaşam hakkımız, çevre hakkımız elimizden alınacaktır. dedi.

Daha sonra söz alan yurttaşlar; böyle bir santralın kurulmasının bölgeyi yaşanamaz duruma getireceğini, çok sayıda yurttaşın arıcılık, fındık üretimi yoluyla tarımdan geçindiğini, fakat santral projesinin sunumunda baca gazlarının çevreye, tarım ürünlerine, hayvancılığa, deniz yaşamına ilişkin etkilerinin mevsimler de dikkate alınarak

belirtilmediğini dile getirdiler. Dolayısıyla böyle bir toplantının adının bilgilendirme toplantısı olması bile yanlıştır. Rize’de halk kurulacak olan HES için bilgilendirme toplantısına gelen yetkilileri, firma elemanlarını kovaladı.

Tunceli’de kurulacak 2 HES’in ekolojik yapıyı bozacağı belirten halk buraya gelecek olanları kovacaklarını söylediler. Zonguldak insanını bu bölgede yaşayanları çok uysal buldukları için mi Kireçlik’e 2, Zonguldak’a toplam 5 santral için izin veriliyor. Biz santral istemiyoruz.

Hema A.Ş adına sunum yapan firmanın sosyal sorumluluk projelerinden söz etmesine değinen yurttaşlar; Hema 5 yıldır bölgede. Daha çalışanlarına bile sosyal hak vermiyor, Kandilli’yi Ereğli’ye bağlayacak yol çalışması için bugüne kadar ne yapmış ki, bundan sonra yapsın. Burada 500 kişiye iş sahası açacağız diyerek yoksulluğumuzu kullanmayı düşünüyorlar. Santralin kurulması düşünülen yerin çevresinde 8 köy var. Nüfuslarının toplamı 10’bin dolayında. 500 kişiye iş, sosyal projeler diyerek 10 bin kişinin yaşam hakkını, sağlığını feda etmemiz mi isteniyor? diye sordular.

Çevre Bakanlığı adına katılanlara yöneltilen “santral Kireçlik’e yapılacak. Bu çevrede 8 köy var. Ancak bilgilendirme toplantısı arabayla 45 dakika uzaklıktaki Kandilli’de yapılıyor. Ü;stelik sabah 10:00’da yapılıyor. Bizim katılımımızı engellemeye dönük bir hareket mi bu? Biz buna rağmen buraya geldik. Ancak bu toplantı Bayat Köyü’nde yapılsaydı çok daha kalabalık bir katılım olurdu. Bizim köylerimizde de okumuş yazmış çocuklarımız var. Tepkimizi yerinde görür, çok daha fazla kişinin endişelerine ve karşı çıktığına tanık olurdunuz” eleştirisine; oturum başkanı;

“haklısınız. Ben bu süreçte izindeydim. Ancak arkadaşlarımın bir kastı olduğunu sanmıyorum.” yanıtını verdi. Çevre köylerin muhtarları adına söz alan Ahmet Eğrilmez daha önce belirtilen endişelere değindikten sonra tekrar; “bu toplantı neden bizim köyümüzde değil de 45 dakika uzaklıktaki Kandilli’de ve sabah 10:00’da yapılıyor? sorusunu yineledi. Ben muhtar olduğum halde hiçbir kamu görevlisi bana bu toplantıyla ilgili resmi davet yapmadı.

(4)

Projenin ne olduğunu göremedik. Burada bize ne anlatılıyorsa onun üzerinden tartışmak zorunda bırakılıyoruz. Hema bizim üzerimizde baskı kurmaya çalışıyor. çalışanların üzerinde psikolojik baskı kuruyor. Biz 8 köyün adına bu santrali istemediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Ya bu sekiz köyü buradan taşırsınız, ya da bu santralden vazgeçersiniz.” dedi.

Son sözü alan Eğitimsen Ereğli Temsilciliği yönetim kurulu üyesi Yusuf Metin Altıntaş ise; “evet elektrik enerjisine ihtiyaç var. Ancak halkın ve yoksulların değil kapitalistlerin ihtiyacı var. Biz tasarruf yaparak bile elektrik ihtiyacımızı on yıllarca öteleyebiliriz. Ancak küresel sermaye öteleyemeyez. ABD bu yüzden Irak’ta, Ortadoğu’da, enerji şirketleri bu yüzden Zonguldak’ta, Türkiye’de. Biz insan ve çevre sağlığını hiçe sayan enerji politikalarına, termik santrallere karşıyız. İstihdam yaratacağız diyerek düşük ücretle çalıştırıp, yaşam alanlarını da santrallerin zararlı etkileriyle yok etmeye kimsenin hakkı yoktur” dedi. Toplantı bu konuşmaların ardından sona erdi.

Salim çalık

İki gündür izlediğim toplantılardan edindiğim izlenim bizim karşı çıkışımızı istihdam, sosyal projeler ve elektrik ithalatının azalacağı üzerinden kırmaya çalışıyorlar. Yukarıda belirttiğim toplantı notlarına ek olarak aşağıdaki soru ve eleştiriler de dikkate alınmalıdır.

1) Yalnızca Kireçlik’te 3,5 milyon ton kömür yakılacak (dün 6 milyon tondu). Zonguldak’ta toplam kömür üretimi 2,5 milyon ton dolayında. 5 termik santralin tümünün çalışması durumunda Zonguldak’ta 12-15 milyon ton kömüre gereksinim duyulacak. Bu demektir ki; elektrik ithal etmeyelim diyenler kömür ithal edecek. Ayrıca TTK ve özel sektörün tüm üretimi yakımlık kömür ve demir çeliklerin gereksinimini bile karşılayamıyor. Dolayısıyla burada liman da kuracak olan şirketler piyasaya ithal kömür de verecek.

2) Sunum sırasında bacadan çıkacak kül ve gaz oranlarının standartlara uygun olduğu belirtildi. Ancak bu bölgede şu an çalışmakta olan 3, kurulacak olanlarla 5 santralin havaya bırakacağı toplam kül ve gaz miktarlarının hangi

standartlarda olacağı gözlerden kaçırılıyor. Yani havaya salınacak kül oranı standardının % 1 olduğunu varsayarsak ve 1 santral buna uygun projelendirilmiş olsa bile 5 santralin Zonguldak’ta havaya salacağı toplam kül miktarı %5 olmayacak mıdır? Gazlar için de aynı şey geçerli.

3) Toplantıyı yöneten çevre Müdürlüğü ve bakanlık yetkilileri önlerindeki projede mevzuata aykırı hiç mi bir şey görmediler? Hiç mi eksiklik yok? Bu yetkililerin sunum yapan firma yetkililerini bir tek soru bile sormamaları, hakem heyeti gibi durmaları düşündürücüdür. Devlet görevlisi olanlar “tarafsız olduklarını” söyleseler bile; yaşam hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, doğanın korunması gibi konularda tarafsız olamazlar. Anayasa, yasa ve

yönetmelikler doğrultusunda gördükleri eksiklikleri sormak zorundadırlar. Projenin belediye başkanlarına, muhtarlara, ilgili sivil toplum örgütlerine ulaştırılmadığının belirtilmesi, bakanlığın sitesinde bile olmadığının belirtilmesinden sonra adil ve kamu adına sorumluluk duyan bir görevlinin toplantıyı bitirmesi gerekirdi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Son yıllarda yapılmış bir ikiz çalışmasında, mani ve şizofre- niye yatkınlıkta bir kesişme olduğu gösterilmiş ve Kraepelin’in dikotomisine karşıt olarak

Sakarya Çevre ve Orman Müdürü Nurettin Taş, Mudurnu Deresi'nde bulunan fabrikanın atıklarını dereye boşaltarak bal ık ölümlerine neden olması konusunda

Tarihi “ Süreyya" lokantasının İstanbul’daki son mekânı: Süreyya’nın ölümünden sonra, 1988 yılında Istinye'de yeniden yaşama kavuşturulan “ Süreyya

Malatya Devlet Hastanesi’nde klinik örneklerden izole edilen Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae suşla- rında genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz pozitifliği ile

Çalışmanın amacı turist rehberlerinin davranışsal personel güçlendirmeye (DPG) yönelik algılarını ortaya koymaktır. Bu amaçla seyahat acentası operasyon departmanı

Bu araştırmada, erkek kerevitlerin abdomen et miktarının karapaks uzunluğu ile doğru orantılı olarak arttığı, dişi kerevitlerde ise bu oranın düştüğü,

(1:Afyon İli-1a: S.S. Döğer Su Ürünleri Kooperatifi, 1c: S.S. Gebeciler Su Ürünleri Kooperatifi; 2: Aydın İli-2a: S.S. Akyenikoy Su Ürünleri Kooperatifi, 2b: S.S. Kemer

Ba¤ dokusu hücreleri olan fib- roblastlar, kültürlerde birçok kez ço- ¤alt›ld›ktan sonra, ortamdaki yaflam koflullar›n›n yeterli olmas›na karfl›n bu