• Sonuç bulunamadı

Omurilik Yaralanmasında Prognoz ve Uzun Dönem Takip. Dr. Müfit Akyüz Ankara FTR Eğitim ve Araştırma Hastanesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Omurilik Yaralanmasında Prognoz ve Uzun Dönem Takip. Dr. Müfit Akyüz Ankara FTR Eğitim ve Araştırma Hastanesi"

Copied!
96
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Omurilik Yaralanmasında Prognoz ve

Uzun Dönem Takip

Dr. Müfit Akyüz

Ankara FTR Eğitim ve Araştırma

Hastanesi

(2)

Omurilik Yaralanması

• Kişinin yaşamını bir anda değiştiren ve başına gelebilecek en ağır kişisel felaketlerden biri

• En ağır özürlülük ve engellilik oluşturan

durumlar arasında

(3)

OY Prognoz Erken belirlemenin önemi

• Öncelikle hasta ve ailesi için

– Yürüyebilecek miyim?

– Ellerimi kullanabilecek miyim?

– İdrarımı hiç tutamıyacak mıyım?

– Cinsel hayatım nasıl olacak?

• Hasta ve ailesi rehabilitasyon sonrasında günlük yaşam aktiviteleri, sosyal ve

ekonomik modifikasyonlar ve planlar

yapmak için de beklenen fonksiyonel

sonucu bilmelidirler

(4)

OY Prognoz Erken belirlemenin önemi

• Rehabilitasyon ekibi için

– Özel rehabilitasyon planı,

– Psikolojik adaptasyonun sağlanması – Nörolojik ve fonksiyonel sonuçların

prognozunun belirlenmesi

• Ekibin amacı -hastayı başarması olanaksız

veya pratik olmayan hedefler konusunda

ümitlendirmeden- mümkün olan en yüksek

fonksiyonel seviyeye getirmektir

(5)

OY Prognoz

• Patron, işveren, sağlık giderlerini karşılayan ve sosyal güvenlik kurumları (SGK, sigorta

endüstrisi)

– Rehabilitasyonda ne kadar yatacak? Maliyeti ne kadar?

– Neden bu kadar uzun yatıyor? 15 gün az yatsa fark eder mi?

– Nörolojik seviye ve şiddete göre sağlık harcaması öngörülebilir mi?

– İşe döner mi? Aynı işi yapabilir mi? Ne zaman?

– Malulen emekli mi olur? Buna ne zaman karar verilecek?

(6)

OY Prognoz

• Sekonder hasarı önleyecek nöroprotektif veya rejenerasyon-tamir amaçlı (kök hücre,

farmakolojik ajanlar vb) yeni tedavi çalışmalarının metodunu oluşturmak, uygun hastaları uygun

zamanda seçmek

Lezyon şiddetine göre doğal seyir nedir?

Kendiliğinden düzelme kimlerde olur, ne zamana kadar olur?

Kimlerde, ne zaman artık düzelme olmaz?

Bunları en erken ne zaman anlarız?

Deneysel tedavi uygulanan hastada bazı düzelmeler olursa bunun tedaviden mi kendiliğinden mi olduğunu nasıl anlarız? İstatistiksel anlam için tedavi ve kontrol gruplarına kaç hasta almalıyız?

Hangi grup hastalar bu deneysel tedavilere uygun?

(7)

OY Prognoz Belirleme

• Klinik - (ASIA) American Spinal Cord Injury Assosiaton – standartlarında nörolojik

değerlendirme

– Nörolojik durumu ve prognozu en doğru ve güvenilir belirler

• Elektrofizyolojik çalışmalar

• Görüntüleme yöntemleri

(8)

OY Prognoz

• Lezyonun seviye ve şiddeti prognozun en önemli belirteçleri

• Motor bozukluğun derecesi, OY sonrası genel fonksiyonel durumun en önemli belirleyicisi

• ABS’ye göre erken dönemde bile hastanın sınıflandırılması uzun dönemli prognoz

hakkında önemli bilgiler verir

(9)

KOMPLET OY (ABS A)

• Birinci hafta sonunda komplet ABS A olan hastaların %80-96’sı komplet ABS A olarak kalmaktadır.

• Bunlardan inkomplete dönenlerinin de

yalnızca % 2-3’ü ABS D

(10)

• Komplet yaralanmalı hastaların %73’ünde 1 ay ile 1yıl arasında herhangi bir

değişiklik olmazken,

– %18’inde 1 seviye,

– %7’sinde 2 seviye ve

– %3’ünde 2’den fazla seviyede iyileşme olduğu gösterilmiştir

Waters RL. Arch Phys Med Rehabil 1992

(11)

• Aynı çalışmada T8 ve üzeri komplet

yaralanmalı hiçbir hastada alt ekstremitelerde iyileşme gösterilememiştir.

• T9-T11 arasındaki nörolojik seviyeli hastaların

%15’inde,

• T12 ve altı nörolojik seviyeli hastaların ise

%55’inde bazı fonksiyonlarda düzelme

izlenmiştir.

(12)

MOTOR KOMPLET-DUYU İNKOMPLET (ABS B)

Tüm OY hastaların yaklaşık %10-17’si ABS B

• Başlangıçta ABS B olan hastaların yaklaşık %50’si ambulatuvar (yardımcı cihazla en az 10 m) olabilir

• İğne duyusu korunmuşlarda, hafif dokunma

korunmuşlara göre ambulasyon daha iyi- iğne duyusunu taşıyan spinotalamik yolların kortikospinal yollarla

yakınlığı nedeniyle

(13)

MOTOR İNKOMPLET (ABS C-D)

• İlk muayenelerinde motor inkomplet olan hastaların büyük kısmı ambulasyonu başarır.

• İnkomplet tetra-paraplejilerde fonksiyonel düzelmenin çoğu ilk 6-9 ayda

• 12. aydan sonra düzelme çok daha az

• Başlangıçta ABS C olan hastaların %75’i toplum içi ambulasyonu başarabilir.

• 50 yaşın altındaki hastaların %91’i; 50 yaş üstü hastaların %42’si toplum içi ambule

• Lezyon seviyesinin altında ne kadar iyi kas gücüne sahip kas varsa, prognoz o kadar iyidir

(14)

MOTOR İNKOMPLET (ABS C-D)

• Başlangıçta ABS D olan hastalarda prognoz genellikle çok iyidir

• Genç olanlarda prognoz mükemmele yakındır Tamamına yakını toplum içi ambule

• 50-60 yaş üzerinde prognoz biraz kötüleşir

.

(15)

• ABS A % 3

• ABS B % 50

• ABS C % 75

• ABS D % 95

İlk değerlendirmedeki ABS gruplarına göre ambulasyon olasılıkları

(16)
(17)

ABS’ye göre ambulasyon

ABS Derecesi

Başlangıç

Muayene Ambulasyon Oranları ABS A

Tetrapleji < 30 gün %0 toplum içi ambule ilk yıl

Parapleji <30 gün %3 toplum içi ambule ilk yıl

T9 seviyesinin üzerinde yok ABS B

AE dermatomlarının %50'sinden <72 saat 40% toplum içi ambule ilk yıl fazlasında iğne duyusu mevcut 67% ev içi ambule ilk yıl AE dermatomlarının %50'sinden <72 saat 10% toplum içi ambule ilk yıl azında iğne duyusu mevcut 40% ev içi ambule ilk yıl ABS C

yaş< 50 <72 saat 91% en azından ev içi ambule

yaş>50 <72 saat

42% en azından ev içi ambule

ABS D

tüm yaşlar <72 saat >95% toplum içi ambule

(18)

Motor Düzelme

• Komplet tetraplejik ve paraplejik hastalarda da lezyon seviyesinin hemen altındaki birkaç segmentte düzelmeler olabilir

• Başlangıçta 1 veya 2 değerinde kas gücüne

sahip kasların büyük çoğunluğu 1 yıl sonra

antigravite (3/5) değerlere ulaşabilir

(19)

Komplet Tetraplejide Motor İyileşme

 Kasın ilk kuvveti, yerçekimine karşı kuvvetlenmesi ve iyileşme oranı için çok önemli bir belirleyici

 1. aydaki kas gücüne göre 1.yıldaki iyileşme:

1 veya 2/5 olan kasların %95’den fazlası 3/5’e ulaşır.

Başlangıçta 0/5 olan kasların %50-60’ı 1/5’e ulaşır.

Başlangıçta 0/5 olan kasların %25’i 3/5’e ulaşır.

İkinci 0/5 olan kasların %1’inden azı 3/5’e ulaşır.

 Üst ekstremitenin çoğunlukla iyileşmesi ilk 6 ayda

olur, en hızlı değişim ilk 3 ayda izlenir.

(20)

Üst ekstremitelerde motor iyileşme tahmini

1. yılda fonksiyonel kuvvetin 3/5 'den fazla olma oranı

1. ayda manual

kas gücü Komplet Inkomplet

Tetrapleji Tetrapleji

0/5 20% 24%

1/5 90% 73%

2/5 100% 100%

(21)

Alt ekstremitelerde motor iyileşme tahmini

1. yılda fonksiyonel kuvvetin 3/5 'den fazla olma oranı

1. ayda manual

kas gücü Komplet Inkomplet Inkomplet

Parapleji Parapleji Tetrapleji

0/5 5% 26% 24%

1/5,2/5 64% 85% 97%

(22)

Düzelmenin zamanı

• İnkomplet yaralanmalı hastalarda 1 yıl içindeki iyileşmenin 1/2-2/3’ü yaralanma sonrası ilk 2 ay içinde olur.

• İyileşme devam eder ancak yaralanma sonrası 3.-6. aylarda yavaşlar. Yaralanma sonrası

2.yıla kadarda iyileşme bildirilmiştir.

(23)
(24)

Geç dönemde değişiklik

• 1. yıl sonunda komplet olan hastaların;

• 5. yılda

– % 94.4 ABS A – %3.5 ABS B – %1.05 ABS C – %1.05 ABS D

Kirshblum et al. Arch Phy Med Rehabil 2004

(25)

Klinik Sendromlar Prognoz

• Santral Kord Sendromu

• Brown Sequard Sendromu

• Anterior Kord Sendromu

• Konus Medullaris Sendromu

• Kauda Equina Sendromu

(26)

Hemen daima servikal bölgede oluşan lezyon

• Sıklıkla yaşlı, servikal spondilitik hastalarda, bazen minör travmayla

• Üst ekstremitede alt ekstremiteden daha fazla zayıflık

• Santral kord sendromlu hastaların ise %50’si ambule

• El intrinsik kas fonksiyonu gelişmeyebilir

• Kendine bakım aktivitelerinde bağımlı olabilir, yürüme için el desteği gerekiyorsa alt ekstremitelerde kas gücüne rağmen ambule olmayabilir

Santral Kord Sendromu

(27)

Brown Sequard Sendromu

• Tüm travmatik omurilik yaralanmalarının %1-4’ü

• İpsilateral propriosepsiyon ve motor kayıp

• Kontralateral ağrı ve sıcaklık duyusuna azalmış duyarlılık

• Brown sequard sendromlu hastaların %75-90’ı yürüyebilmektedir

• Hastaların %80-90’ında mesane-barsak

fonksiyonlarında düzelme

(28)

Anterior Kord Sendromu

Propriosepsiyon korunmuş

• Ağrı ve ısı duyusuna duyarlılıkta ve motor kayıpta değişik derecelerde kayıp

• Anterior kord sendromlu hastalarda prognoz

kötüdür.

(29)

Konus Medullaris Sendromu

• Sakral kordun (konus ) ve spinal kanal

içindeki lomber sinir köklerinin yaralanması

• T11-L1 vertebra lezyonlarında görülür

• İkinci motor lezyonuyla birlikte 1.motor nöron bulguları veya korunmuş özellikle bulbokavernöz gibi sakral refleksler bulunabilir

• Konus (A) lezyonlarında ise bulbokavernöz ve miksiyon refleksi gibi sakral segment refleksleri korunmuş olabilir

• L2 altındaki lezyonlarad sadece kökler (Kauda) etkilenir.

(30)

Kauda Ekina Sendromu

• Nöral kanal içindeki lumbosakral sinir köklerinin yaralanması

• Arefleks mesane, barsak ve alt ekstremiteler

• L1-2 disk seviyesi veya daha altındaki yaralanmalar yalnızca kauda ekina köklerini etkiler

• Prognoz genelde iyi

– Genelllikle toplum içi ambulasyon

– Alt motor nöron lezyonu- düzelmeler olabilir

• Ancak kauda ekina sendromu basit bilateral ‘düşük ayak’ sendromu değildir.

(31)

5 5 5 5 5

5 5 5 5 5

4 3 1 0 0

5 4 1 0 0

25 25 50

8 10 18

2

2 1

1 2

2 1

1 2

2 1

1 2

2 1

1 49 49 98 NO YES

49 49 98

L2 L2 L2 L3

INC B

(32)

L 2 4 5 Kalça flek.

L 3 3 4 Diz ekst.

L4 1 1 AB DF

L5 0 0 Par. Ekst.

S1 0 0 AB Pl.Fl.

• Kalça stabilizasyonu

zayıf

• Desteksiz ayakta

durma ve yürüme zor

• Proksimal kaslarda reinervasyon mümkün

L 5 0 0 Kalça abd.

L 5-S1 0 0 Diz fl.

S1 0 0 Kalça eks.

(33)

• Komplet hastalarda lezyon seviyesine yakın kas gücü artımı neden oluyor?

• Neden T 9-10 seviyesi altındaki hastalarda motor düzelmeler olabiliyor? Daha üst torakal seviyelerde düzelme olmuyor?

Vertebra-medulla spinalis anatomisi ve travma

sonrası lezyonun nörofizyopatolojisi ile ilgili

(34)

C 6 vertebra travması =>

• C 5-6-7 kök lezyonu (total- parsiyel)

• C 7 (C 6) medüller lezyon

• Klinikte C 5 (C 4-6) ABS A

• C 6 (ve/veya C 7) parsiyel kök lezyonu aksonal

rejenerasyonla iyleşebilir

(Düzelme mekanizmalarında biri)

(35)
(36)

T 12 vertebra lezyonu L3-4 medüller lezyonla birlikte T12- L3 arası kök lezyonlarına neden olur => Konus Medullaris

Sendromu

- Parsiyel kök lezyonları 1-3 seviye iyileşebilir (özellikle proksimal kaslarda)

(37)

Radiküler iyileşme

• Servikal veya lomber seviyede hastanın tek bir segmental düzelmesi bile çok önemli fonksiyonlar kazandırabilir

• Konus- kauda lezyonunda L-3 inervasyonlu kuadrisepste fonksiyonel düzelme hastanın toplum içi ambulasyonunu sağlar

• C-5 nörolojik seviyedeki hastanın el bilek ekstansiyonunda yerçekimine karşı güç gelişmesi tenodezis mekanizması veya splintini kullanmasını sağlar

(38)

Radiküler iyileşme

• C-6 nörolojik seviyeli hastada trisepsin fonksiyon kazanması hastanın ‘push-up’ yapmasını ve vücut ağırlığını kollara

aktarmasını mümkün hale getirir.

• Bu da gluteal bölgede aralıklı basıyı azaltmak için kullanılarak hastayı T.İ. Seviyesinde

bağımsızlaştırır, transferleri sağlar

(39)

Prognoz Görüntüleme Yöntemleri

Erken dönem MR’da

• Hemoraji=> en kötü prognoz

• Ödem => daha iyi prognoz

• Normal=> en iyi prognoz

(40)

Prognoz Elektrofizyolojik Yöntemler

• Sinir ileti çalışmaları, refleks çalışmalar gibi periferik elektrofizyolojik

yöntemler

• Motor (MEP) ve duysal (SEP) uyartılmış potansiyel çalışmaları gibi santral

yöntemler prognoz belirlemede yararlı

• Motor fonksiyonları ön görmede MEP

çalışmaları en değerli

(41)

Curt A. Spinal Cord 1999

(42)
(43)

Fonksiyon Elektrofizyolojik Kayıt El fonksiyonu ulnar SEP

MEP abd. digiti minimi Ambulasyon kapasitesi tibial SEP

MEP kuadriseps Mesane Fonksiyonu pudendal SEP

bulbokavernöz refleks Otonomik disfonksiyon sempatik deri yanıtı

Elektrofizyolojik kayıtların akut omurililk yaralanmalı

hastaların fonksiyonel sonuçlarının tahmininde kullanılması

(44)

Prognoz Elektrofizyolojik Yöntemler

• Rutin klinikte fazla kullanılmıyor

• Klinik değerlendirmeye koopere olamayan- şuuru kapalı, birlikte kafa travması olan, çocuk- hastalarda önemli

• Yeni tedavi yaklaşımlarını değerlendirmede

değerli

(45)

 Erken klinik ve görüntüleme verileri kullanılarak uzun dönemde fonksiyonel sonuçları öngörme modeli

 Birinci yıl sonunda fonksiyonel sonuçları (FİM motor

skor ve fonksiyonel bağımsızlık olasılığı) öngörmeyi erken dönemdeki hangi klinik ve görüntüleme verileri sağlar?

Bu istatistiki bir modelde formüle edilebilir mi?

(46)

 376 hasta

 Yaralanmadan sonra ilk 3 gün içinde klinik (ASIA standartları) ve MR

 1 yıl sonunda

FİM motor skor ve

Fonksiyonel bağımsızlık (her bir FİM motor alt gruplarından en az 6 puan alınması) değerlendirmesi

 Fonksiyonel sonuçları =>

• ABS’ye göre parsiyel hasar ve ASIA motor skor yüksekliği (>50) iyi;

• - İleri yaş ve ilk MR’da omurilikte ödem veya hemoraji görülmesi kötü yönde etkiliyor

 İlk 3 gündeki klinik ve MR değerlendirmelerinin FİM motor skor ve fonksiyonel bağımsızlık olasılığı üzerine kestirim etkisi için lineer regresyon modeli

(47)
(48)
(49)
(50)

Lancet, 2011

Ambulasyon potansiyelini öngörme çalışması

 492 hasta, yaralanma sonrası ilk 15 gün içinde değerlendirme

 ASIA motor ve hafif dokunma skorları

 Yaş <65 ve >65 olarak 2 grupta değerlendiriliyor

 Ambulasyon=> SCIM (Omurilik Yaralanması Bağımsızlık Ölçümü) mobilite skoru 4 ve daha büyük olanlar => en az KD veya ‘walker’ ile 10 m. bağımsız yürüme (swing)

 Sonuç= Yaş (<65), L-3 (Kuadriseps) ve S-1 (Gastrocnemius) motor skorları; L-3 ve S-1 duyu skorlarının kombinasyonu bağımsız ambule olacakları öngörmemizi sağlıyor

(51)

Lancet, 2011

(52)

Klinik prognoz kestirim değişkenleri

AÇIKLIK ÇARPAN MİNİMUM MAKSİMUM

YAŞ > 65 0-1 -10 -10 0

MOTOR L3 0-5 2 0 10

MOTOR S1 0-5 2 0 10

HAF. DOKUNMA L3 0-2 5 0 10

HAF. DOKUNMA S1 0-2 5 0 10

TOPLAM -10 40

Sağ veya soldaki en iyi motor ve duyu skorlar alınacak

(53)

Hasta 1 Hasta 2

Yaş 45 0 68 -10

L3 motor 2 (x2) 4 0 0

S1 motor 3 (x2) 6 0 0

L3 duyu 1 (x5) 5 1 5

S1 duyu 1 (x5) 5 1 5

Toplam 20 0

(54)
(55)

OY Uzun Dönem Takip

• OY’lı hastaların beklenen yaşam süresi son 50 yılda belirgin bir şekilde artmış normal populasyona

yaklaşmıştır

• Özellikle batı ülkelerinde yaralanma sırasında yaşta da artış vardır

• ABD’de 1970’li yıllarda yaralanma sırasında yaş ort. 28, günümüzde 41, Avrupa ülkelerinde 45 yaştır.

• Ülkemizde resmi veri yok. AFTR EAH tez verileri yaklaşık 1990 yılı 29, 2010 yılı 35 yaş.

• OY’lı hastalar daha uzun yaşamakta ve nörolojik hasarlarıyla yaşlanmakta

(56)

Yaralanma sırasındaki yaş ve lezyon şiddetine göre beklenen yaşam süreleri (2012 yılı)

Lezyon sırasında

yaş

Normal Sağlıklı

Birey

Motor Fonksiyonel

(Fr.D)

Para pleji

Tetra pleji (C5-8)

Tetra pleji (C1-4)

20 58.8

*(56.0)

52.5 45.4 (32.7)

40.5 (22.1)

36.9 40 39.9

(37.2)

34.1 27.9 (17.4)

23.9 (10.3)

21 60 22.5

(20.4)

18.0 13.2 (6.1)

10.4 (2.1)

8.6

*Parantezdeki veriler 1990 yılı

(57)

Yıllar ve lezyon şiddetine göre beklenen yaşam süreleri (lezyon sırasında yaş 60)

YIL Normal Sağlıklı

Birey

Motor Fonksiyonel

(Fr.D)

Para pleji

Tetra pleji (C5-8)

Tetra pleji (C1-4)

1990 20.4 6.3 2.1

2000 21.1 17.5 13.0 9.6 6.8

2012 22.5 18.0 13.2 10.4 8.6

(58)

OMURİLİK YARALANMASI

Ölüm Nedenleri

 En önemli ölüm nedenleri:

 En sık respiratuar sistem hastalıkları (Başta Pnömoni ve pulmoner emboli)

 Daha sonra sepsis, kalp hastalığı, intihar

 Genel toplum ortalamasına göre sepsisten ölüm 87 kat, pulmoner emboliden ölüm 47 kat ve pnömoniden ölüm 37 kat fazla

 İntihar oranı normal nüfusa göre 5 kat fazla

 Yakın zamana kadar en önemli ölüm nedeni olan böbrek yetmezliği mesane rehabilitasyonu, aralıklı sonda

kullanımı, antibiotiklerdeki gelişme ve cerrahi yöntemler nedeniyle oldukça azalmış durumda

(59)

• Omurilik yaralanmalı hastalarda görülen ölümlerin birçok sebebi; doğru cilt bakımı, pulmoner ve kardiak durum

değerlendirilmesi, düzenli üst ve alt üriner sistem

değerlendirilmesi, beslenme rejimlerinin düzenlemesi, psikolojik destek sağlanması gibi rutin takip

protokollerinin uyum içinde yapılması ile önlenebilir.

OY Uzun Dönem Takip

(60)

OY Uzun Dönem Takip

• OY hastaların takipleri ömür boyudur ve genel prensiplerin yanında kişiye özel olmalıdır

• Uzun dönemli takip OY’lı hastanın yaşlanması ve geç dönem komplikasyonlarla birlikte değerlendirilmelidir

(61)

SAĞLIKTA GEREKSİNİMLER

OY’lı hastalar uzun dönemde veya yaşlandıklarında:

• Sağlıkları daha dar sınırlara sahip, daha çabuk bozulabilir

• Kronik hastalıklar daha önce başlar

• Duysal defisitler nedeniyle akut semptomlar baskılandığı için birçok hastalığın ilerlemesine neden olur.

• Tıbbi girişimler yapılamadan daha ciddi sonuçlar gelişir.

• Daha komplike rehabilitasyon gereksinimi vardır.

(62)

YAŞLA VÜCUT SİSTEMLERİNDE DEĞİŞİKLİKLER

• Bu değişiklikler tek başına oluşmaz.

• Bazı sistemlerin kullanılmaması, az kullanılması veya çok kullanılması diğer sistemleri de etkiler.

• Özürlülükle ilgili faktörler yaşla ilgili durumları da etkiler.

• Zaman faktörü

• Maruz kalınan durumlar

• Yetersizlik faktörü

(63)

YAŞLA İLGİLİ KONULARDA GASTROİNTESTİNAL FARKLAR

Normal yaşlanma

• Barsak ve intestinal motilitede azalma

• Asit sekresyonlarında azalma

• Divertikül oluşumunda artış

OY’de yaşlanma

• Safra taşı prevalansı 7 kat daha sıktır.

• Konstipasyon

• İnkontinans

• Ağrı

• Hemoroid

(64)

GENİTOÜRİNER SİSTEM

Normal yaşlanma

• Azalmış mesane kapasitesi.

• Böbrek

fonksiyonlarında azalma

• Gece idrara çıkmada artış

• Üriner sistem

enfeksiyonlarında artış.

OY’de Yaşlanma

• Hidronefroz ve üst üriner sistemde

bozukluk

• Üriner sistem taşlarında artış.

• Üretral darlık ve hasar

• Uzun süreli kateter kullanımında mesane kanseri

(65)

SİNİR SİSTEMİ

Normal yaşlanma

• Azalmış kuvvet

• Azalmış reaksiyon zamanı

• Vibrasyon duyusunda azalma

• İnce motor

koordinasyonda azalma

• Azalmış refleksler

• Yürümede bozulma

OY’de yaşlanma

• Duyu kaybı

• Motor defisitlerde artma

• Sinir tuzaklanması

• Karpal tünel sendromu

• Siringomiyeli

(Kistik miyelopati)

(66)

Posttravmatik siringomyeli

• Posttravmatik Kistik miyelopati olarak da bilinir.

• OY sonrası 2ay-25 yıl arasında başlayabilir.

• İnsidansı % 0.3-8 dir.

• Paraplejik hastalarda daha sık görülür.

• Semptomlar, segmental veya radiküler ağrı, geç motor-duysal kayıp, artmış spastisite ve

hiperhidrozisdir.

• Beyin sapına kadar ilerlerse solunum yetmezliği olabilir.

• MRI ile tanı konur.

• Asemptomatik veya 1cmden daha küçük kistlerde cerrahi önerilmez, daha büyük kistlerde şant takılır.

(67)

OY Tuzak Nöropatiler

Tekerlekli iskemle, koltuk değneği ve kanedyen

kullanmaları ve üst ekstremiteleri ile transfer gibi birçok GYA gerçekleştirme zorunlulukları nedeniyle bu ekstremiteler aşırı zorlanmalara ve

mikrotravmalara maruz kalırlar.

Bu nedenle OY hastalarda üst ekstremitelerde tuzak noropatileri normal populasyondan daha sık gözlenmektedir.

(68)

OY Tuzak Nöropatiler

Paraplejik hastalarda %29-68’e arasında değişen tuzak nöropati (en sık KTS ve KuTS) oranları

Bu yüksek insidans nedeniyle bu potansiyel konplikasyonun

önlenmesi konusunda hastalar başlangıç rehabilitasyon fazında bilgilendirilmelidirler.

Semptomlar başladığında ise hastaların tekerlekli iskemle ve diğer cihazları kullanımları sırasındaki el bilek ve dirsek

pozisyonları değerlendirilmelidir.

Tedavide aktivite modifikasyonu, splint, lokal enjeksiyon, cerrahi seçenekleri yer alır

(69)

SİNİR SİSTEMİ/NÖROLOJİK TEDAVİ

• Değişiklik bildirilmişse motor ve duyu muayene tekrar edilmeli

• Periyodik olarak hasar seviyesi kontrol edilmeli

• Nörolojik durumla ilişkili fonksiyonel durum değerlendirilmeli

• Fonksiyonel bağımsızlık için FIM/SCIM

• El/üst ekstremite değerlendirmesi

• Yürüme (eğer mümkünse)

(70)

KAS İSKELET SİSTEMİ

Normal yaşlanma

• Dejeneratif artritik değişiklikler

• Osteoporoz

• Eklemlerde sertlik

• Kaslarda kuvvetsizlik

• Ağrı, acı

• Düşme riskinde artma

OY’de yaşlanma

• Aşırı zorlama

sendromları, özellikle üst ekstremitede

(omuzlarda)

• Erken gelişmiş osteoporoz

• Artmış kırık riski

• Kronik bel, boyun ağrısı

(71)

OY Osteoporoz

• Hızlı kemik kaybı yaralanmadan sonra ilk

4 ayda

izlenir.

• Yaralanmanın ilk yılında kemik mineral yoğunluğunda femur boynunda %27, femur orta hattında %25, distal femurda %43 azalma izlenir

(72)

OY Osteoporoz

• Özellikle de distal femurun trabekuler kısmı ve proksimal tibia en çok etkilenir.

• Trabekuler kemik kortikal kısımdan daha çok etkilenir

• Omurilik yaralanmalı kişilerde kırıklar metafiz veya distal

epifizinde sık görülür

(73)

OY Kırıklar

• Birçok kırık yaralanmadan dolayı değil transfer gibi normal günlük aktiviteler sırasında gelişir.

• Bazen kişiler bir travma tanımlamaksızın, sadece

şişlik gibi bir semptomla başvurabilirler,ancak ayrıntılı muayene ve değerlendirme sonucunda kırık tanısı

konulabilir.

(74)

• Omurilik yaralanmalı kişilerde kırıklar metafiz veya distal epifizinde sık görülür.

• Trabekuler kemik kortikal kısımdan daha çok etkilenir.

• Özellikle de distal femurun trabekuler kısmı ve proksimal tibia en çok etkilenir.

OY Kırıklar

(75)

OY Aşırı kullanım sendromları

OY hastalar üst ekstremitelerini tüm lokomasyon ve günlük yaşam aktivitelerinde aktif bir şekilde

kullanmaktadırlar.

Üst ekstremitlerdeki bu yüklenmeyi tanımlamak için

‘yük taşıyan omuzlar’ (weight bearing shoulder) kavramı ortaya atılmıştır.

Yaşlanma ile, OY hastalarda kronik yüklenmeye bağlı üst ekstremitelerde yüksek insidansta kas iskelet problemleri görülür

(76)

OY hastalarda en sık omuz ağrısı görülür

OY hastalarda üst ekstremitelerde aşırı kullanım sendromuna yol açan en sık durumlar dejeneratif eklem hastalıkları, rotator kılıf yırtıkları,

subakromial bursit, bisipital tendinit, adeziv kapsülit, lateral epikondilit ve de quervain tendinitidir.

OY kişilerde omuz ağrısı sıklığı %51 oranında görülmektedir.

İkinci sıklıkta el bilek ağrısı

Tedavide istirahat, NSAI, lokal steroid ve FTR ajanları düşünülebilir.

OY Aşırı kullanım sendromları

(77)

KAS İSKELET SİSTEMİNİN KORUNMASI

• Eklem hareket açıklığı egzersizlerine teşvik edilmeli

• Erken dönemde problemleri ortaya çıkarmak için düzenli olarak eklemleri değerlendirilmeli

• Üst ekstremitede sıkışma sendromlarında erken tedavi

• Sağlıklı kilo alımı için kişileri cesaretlendirilmeli

• Düşmeden korunmak için daha fazla dikkat etmeleri gerektiği konusunda eğitim (transfer, ambulasyon)

• Düşmeden korunmak için uygun kuvvetlendirme egzersizleri için eğitim

(78)

DERMATOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER

Normal yaşlanma

• Daha fazla

hasarlanma riski

• Kollajen azalıyor

• Elastisite azalıyor

• Epidermis inceliyor

• Vaskülarite azalıyor.

• Terleme azalıyor.

OY’de yaşlanma

• Basınç ülserlerinin oluşma riski

artıyor .

• Marjolin ülseri

(prekanseröz)

(79)

CİLDİN KORUNMASI

• Riskli davranışları değiştirmek için spesifik basınç ülseri koruma programları geliştirilir.

• Takip vizitleri artırılır.

• Bireyin koşullarına uygun mümkün olan en iyi beslenme sağlanır.

• Albumin, pre-albumin monitorize edilir.

• Günlük cilt inspeksiyonu yapılır.

• Sigara basınç ülseri riskini artırır.

• Alkol ve ilaç kullanımı riski artırır.

(80)

SOLUNUM SİSTEMİ

Normal yaşlanma

• Akciğer ve göğüs duvarı kaybı

• Alveol sayısında azalma

• Vital kapasitede azalma

OY’de yaşlanma

• Kuadriplejiklerde

solunum problemleri riski en fazladır.

• Pnömoni ve

atelektazi riski yaşla artar

• Uyku-apne sendromu

(81)

SOLUNUM SİSTEMİ PROBLEMLERİ

• Azalmış solunum kapasitesi

• Enfeksiyona eğilim

• Aşı gereksinimi (pnömoni, grip)

• Sigara akciğer ca riskini artırır. (sigara

içen ve pasif içiciler )

(82)

SOLUNUM SİSTEMİNİN KORUNMASI

• Aşılama desteklenmeli (pnömoni, grip)

• Akciğerdeki değişiklikleri monitorize etmek için periyodik Akciğer grafisi (özellikle sigara içenlere)

• Kilonun korunması desteklenmeli

• Yüksek kuadriplejikler için yakın monitorizasyon gerekir.

• Uykuda solunum problemleri olanlara uyku çalışmaları önerilir

• Sigarayı bırakması için desteklenmeli

(83)

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM

Normal yaşlanma

• Yaş iskemik kalp

hastalığında en önemli risk faktörüdür.

• Ateroskleroz - Zamanla gelişir.

• Kalpte yaşa bağımlı yapısal ve fonksiyonel değişiklikler olur.

OY’de yaşlanma

• Kalp hastalığı gelişiminde lipit

profili etkili olabilir.

• Aeorobik

egzersizlerden

faydalanma becerisi azalır.

(84)

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Normal yaşlanma

• Artmış enfeksiyon riski

• Pek çok faktörden etkilenir

• Kronik ağrı

• Depresyon

• Sosyal destek kaybı

OY’de yaşlanma

• Artmış enfeksiyon riski (Özelikle üriner sistemde)

• Pek çok faktörden etkilenir

• kronik ağrı

• depresyon

• sosyal destek

kaybı

(85)

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN KORUNMASI

• Mümkün olduğunca aşılamayı sağlamak /desteklemek

• Sağlıklı beslenmeyi desteklemek

• Kişilere yardım ederek potansiyel

davranış/maruziyeti saptamak ve riski

azaltmak

(86)

SAĞLIKLI YAŞLANMA İÇİN KURALLAR

• Hastada bağımsızlığı ne pahasına olursa sağlamak, her zaman en iyi seçim değildir

• Bazı değişikliklerin kaçınılmaz olduğunu kabul etmek gerekir.

• Pozitife odaklanmak gerekir.

• Uzun dönem pozitif sağlıklı yaşam :

-Potansiyel zorluklardan haberdar olmak lazımdır.

-Yararlı çözümleri bilmek gerekir.

(87)

Sağlıklı Omurilik Yaralanmalı Hastaların Uzun Dönem Takip Kılavuzu

Genel sağlık değerlendirilmesi OY hastalara özel değerlendirme

Her ay yapılması gerekenler Her gün yapılması gerekenler

Kadın: Kendi kendine meme muayenesi Kendi kendine cilt muayenesi

Erkek: Kendi kendine testis muayenesi

(88)

Sağlıklı Omurilik Yaralanmalı Hastaların Uzun Dönem Takip Kılavuzu

Genel sağlık değerlendirilmesi OY hastalara özel değerlendirme Her yıl yapılması gerekenler

Düzenli olarak check-up yapılmalı Kilo ve kan basıncı takipi

Jinekolojik değerlendirme ve Smear alınması Grip aşısı (özellikle T8 ve üstü hastalar) Klinik olarak meme kanseri değerlendirilmesi

(40 yaşından itibaren)

Mamografi (40-50 yaşından itibaren)

Dijital rektal muayene (40 yaşından itibaren) Dijital prostat muayenesi ve PSA ( 50 yaşından) Gaitada gizli kan (50 yaşından)

(89)

Sağlıklı Omurilik Yaralanmalı Hastaların Uzun Dönem Takip Kılavuzu

Genel sağlık değerlendirilmesi OY hastalara özel değerlendirme Her 2-3 yılda bir yapılması gerekenler

Her 2-3 yılda bir yapılması gerekenler

(hepsi yaralanma sonrası ilk 3-5 yıl, her yıl) Tam kan ve biokimya değerlendirilmeli Tüm anamnez ve fizik muayenenin tekrarı

Kardiak risk değelendirilmesi (40 yaş)

Ürolojik değerlendirme (üst ve alt üriner yollar) (Mesane rehabilitasyon programı değişirse ilk 3 yıl, her yıl)

Cihazların ve postürün değerlendirilmesi

EHA'ları, kontraktürler ve fonksiyonel durumun değerlendirilmesi

(90)

Sağlıklı Omurilik Yaralanmalı Hastaların Uzun Dönem Takip Kılavuzu

Genel sağlık değerlendirilmesi OY hastalara özel değerlendirme

Her 5 yılda bir yapılacaklar Her 5 yılda bir yapılması gerekenler

Vital kapasite (AC testi) Motor ve duyu muayenesi

Lipid profili (Kolestrol) Başa çıkma, uyum ve tatmin gibi durumları Göz muayenesi (40 yaşından itibaren)

içeren hayat akışını ve değişiklikleri tekrar değerlendirilmesi

Sigmoidoskopi ve kolonoskopi (50 yaş)

(91)

Sağlıklı Omurilik Yaralanmalı Hastaların Uzun Dönem Takip Kılavuzu

Genel sağlık değerlendirilmesi OY hastalara özel değerlendirme

Her 10 yılda bir yapılması gerekenler Her 10 yılda bir yapılması gerekenler

Tetanus aşısı Pnömokok aşısı

(özellikle T8 ve daha yüksek seviyeler )

(92)

www.elearnsci.org

(93)

www.elearnsci.org

(94)

www.elearnsci.org

(95)

Bildiri gönderim son tarih

28-Mart-2013

(96)

Teşekkür ederim

Referanslar

Benzer Belgeler

Dilovası sakinlerinden Kayhan Polat’a “100 yılda yapılacak icraatları 3 yılda yapan belediye başkanı kim?” diye sordu ğumuzda; “Cemil Yaman olduğunu söylüyorlar ama

Güngör, Türkler’den önce Anadolu’da hüküm sürmüş kültür ve medeniyetleri dışlamakta, Türklerin Anadolu’ya yerleşmesini Türk tarihinin başlangıcı

Araştırmamızda ileri yaşlarda, toplam hizmet süresi ve şu anda görev yaptığı hastanedeki çalışma süresi fazla olan ebe ve hemşirelerin psikolojik bezdirme

(Spinal Anestezi Olgusunda Refleks Kardiyopulmoner Arrest) ’’, 44.Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kongresi, 27-31 Ekim, Antalya, 2010. Daşlı, ‘’ Sezaryen

[r]

Bulgular: Çoğu romatolojik hastalık tanısı olan ve anti-TNF tedavi alan hastalarda (n= 134), izoniyazid ile tüberküloz kemoprofilaksi uygulaması (profilaksi endikasyonu olan

Grup 2’de antikaspaz-3-pozitif hücre sayısı grup 3 ve grup 4’e göre anlamlı ola- rak daha yüksek bulunması GBP’in nöroprotek- tif etkisini destekleyen bir bulgudur..

Daha sonra padişah olan II.Murat hem Avrupa’da hem de Anadolu’da birçok fetihler yaptı.. Bizans İmparatorluğunun başkenti olan İstanbul, Osmanlı Devleti içinde fethedilmeyen