odn(eıtcwı
TEŞKİLÂTI HAHSV¡A ve M H6URU8UBAŞKA N t
İL B A Y HÜSAMETTİN ERTÜRK
- perde Qrkasi
-0 6
- İ U M : SAMLH N A F İZ TANSUEuvayı İnzibatiyenin
teşekkülü ve Damad
F e r i d
P a ş a
16 mart 1336 da Istanbulun işgali ü- zerine ancak iki hafta düşman işga line mukavemet eden Salih Paşa ka binesi istifaya mecbur kalarak yerini müfrit Hürriyet ve İtilâfçı Damad Ferid Paşa ve arkadaşlarına erket- mişti. Harbiye Nezaretine getirilmiş olan Mahmud Muhtar Paşa bu tarih te İsviçrede tahtı tedavide olduğu için mezkûr makama vekâleten Ingi- lizlerin de arzuları ile (Kara Said» Paşa bakmakta idi. Fakat tngilizlzer bu noktada yanılmışlardı. Zira Kara Said Paşa, gerek zatı şahanenin ira delerini ve gerek tngilizlerin arzula rını yerine getirmemişti. Zira mu maileyh Anadolu harekâtına tevec- cühkâr idi. İşte o zaman Kara Said Paşanın bu makamdan infisali vaki olmuş ve bu yeri uhdesindeki sada retle beraber bizzat Damad Ferid Paşa deruhde eylemişti. Ferid Paşa haininin bütün arzusu, Anadoluda taazzuva başlıyan milli hükümeti yık mak, Mustafa Kemali dize getirmekti. Bunun da kuvvetle olacağına inanmış olan vatan haini, Hilâfet Ordusu na- mile bir ordu tesisine ve adına da -Kuvayi İnzibatiye- denilmesine ka rar vermiş ve bu hususta muktazi iradeyi de efendisi Sultan Vahided- dinden istihsal eylemişti. Hilâfet or dusu erkânıharbiyesi bir taraftan teş kil olunurken diğer taraftan da Ana dolu ıslahatı fevkalâde müfettişi umu miliği ile İzmit ve havalisi fevkalâde kumandanlığı namile iki mühim ma kam ihdas olunuyordu. Fakat bu teş kilâttan sonra Harbiye Nezaretindeki Erkânıharbiyei Umumiye Dairesinin hiç bir işi kalmamıştı. Hattâ Ingiliz- ler bu işe de karışarak Erkânıharbi- yei Umumiye Dairesi Reisi Nazif Pa şanın da tensibi ile erkânıharb zabi- tanı ile mülhak bulunan ümerayi as- keriyeyi Tarihi Harb şubesine mslet- mişlerdi. Pek az sonra bu hususî teş kilâtın muamelâtı zatiyesine hakan Erkânıharbiye Dairesi riyasetine ge tirilen erkânıharb binbaşısı Mahmud Hayri Beyle Nazif Paşamn arasını açmış ve Paşa makamından istifaya mecbur kalmıştı. Yerine Birinci Ferik Bağdadlı Hadi Paşa tayin edilmiş, diğer taraftan ordu kumandanlığı salâhiyetini haiz olmak üzere İzmit ve havalisi fevkalâde kumandanlığına yaveranı hazreti padişahiden Ferik Süleyman Şefik Paşa getirilmişti. Er kânıharbiyei Umıımive riyasetine ge tirilen Hâdi Paşa, işe başladığı gün- denberi, Anadoludaki kolordu ku- mandanlarile zabitan elde edilme dikçe. kurulacak derme çatma kuv vetlerle Mustafa Kemal Paşa ve Ku vayi Milliye aleyhine harekâtı askeri- yeye kalkışmanın tehlikeli olacağını defaatîe Sadnazam ve Harbiye Na zır vekili Damad Ferid Paşaya tak dim ettiği müteaddid lâyihalarla ar- zetmiş fakat ne çare ki teklifleri asla nazarı itibara alınmamıştı. Sadnazam ve Harbiye Nazır vekili Damad Ferid Paşa, bundan başka Anadoluda giri şilecek bu tenkil hareketi ve yapıla cak ıslahat işlerile meşgul olmak üzere mezkûr müfettişi umumiliğe Müşir Zeki Paşayı tayin ettirmişti. Müfettişlik kadrosuna Balkan har binde İttihadcıların tekaüde sevket- tikleri zabitan yeniden alınarak ta yin edilmiş ve Erkânıharbiyei Umu miye Reisi saniliğine erkânıharb mi ralayı Mahmud Beliğ Bey getirilmiş bu suretle ilk teşkilât kurulmuştu.
îstanbuiun her semtinde mahalle muhtarlarına yapılan tebligatta Hilâ fet ordusu sayılan Kuvayi İnzibatiye-
5 e gönüllü asker kaydı lüzumu ta mım edilmişti. Biz de gizli teşkilâtı mız vasıtasile ve mülga Teşkilâtı Mahsusanın bütün elemanlarım se ferber ederek mukabil propaganda ve telkinlerle halka bu teşkilâta gir memelerini anlatmıştık Süleyman Şefik Paşanın daveti bu yüzden nef- ret ve lânetle karşılanmış, arzu etti ği alakayı bulamamıştı. Nihayet Hi- lafet ordusunun temeli, Millî Müca deleye muhalif kalmış olan (Nigeh- banı Askerî Cemiyeti - Kızıl Hançer Cemiyeti - İngiliz Muhibler Cemi yeti) mensublarile Kocaeli ve havali sinde padişaha sadık kalmış çerkez- lerden teşkil edilen efrad ile atılmış ve boylece tur fi'ka meydana getiri- ierek, maaş ve ücretleri Ingilizlerden verilmek suretile ortava çıkmıştı. Bu askerin talim ve terbiyesi Abraham Paşa çiftliğinde kurulmuş olan ka rargâhta yapılıyordu. İşte buraya
Sadnazam ve Harbiye Nazır vekili Ferid Paşa gelerek, fırkayı teftişten geçirmiş ve şu nutku irad etmişti:
— Omuzlarımıza yüklenen ğır ve elim sulh muahedesi, bugüne kadar israf edilen o cihanşümul büyük or dumuzu elimizden ve ruhumuzzdan koparıp alıyor, fakat şan ve şevketi yakın bir mazide âleme şamil olmuş padişahımız gibi kutsi bir varlık, si zin gibi kâinatın gıpta ettiği dilâver- lere mazhar olan bir millet, kat’iyyen ölmez. Ordumuz eğer bu varlığı lâyı- kile idrak ederse az zamanda bu zararları telâfi eder ve müşaşa’ mazisi gibi şan ve şeref sahasında ebediyen yaşar. Biz bu orduyu kemiyetine de ğil keyfiyetine kıymet vererek vü- cude getirdik. Bu dinç ordunun te meli, padişahlarına hissi hürmet ve tazim ile amik bir muhabbet esasına dayanmaktadır. Bu lâyezal gaye uğ runda herşeyi feda edeceğinize gü venmiş bulunuyoruz. Ve yarınki ta rihin kadirşinas sahifeleri bugünkü misalinizi ensali âtiyenin hatırı mm net ve şükranına tevdi edecek, o aa ebediyen hafızalarda yaşıyacaktır.»
Sadrıazamın nutku burada bitmiş, efrada geceli, gündüzlü talim ve ter biyelerinden, feragat ve fedakârlık larından teşekkürle kapanmış, nefe- rata günde bir lira maaş bağlandığı, mülâzimlerin maaşlarına yüzde yet miş, yüzbaşılara yüzde altmış, bin başılara yüzde elli ve kaymakamlarla miralayların aylıklarına yüzde kırk nisbetinde zam yapıldığı da tebşir olunmuştu. Mezkûr fırkanın ümera ve zabitanile efradı üç defa:
— Padişahım çok yaşa!, duasile bu tebşirata mukabele eylemişti
Bir müddet sonra talim ve terbiye sini ikmal eden bu meşhur fırka, iz- mite sevkedilmiş ve ilk defa Geyve boğazında Kuvayi Milliye çetelerde temasa gelmiş ve vuruşmuştu. Tabiî muntazam askerî birliklerle çeteler arasında cereyan eden ilk müsademe leri Kuvayi İnzibatiyeciler kazanmış tı, Bu haber derhal İstanbula bildi rilmiş, Sadnazam ve Harbiye Nazır vekili Damad Ferid Paşa da maiye tinde oğlu Sultanzade Sami Bey ve matbuata müntesib beş zat bulundu ğu halde zatı şahaneye mahsus £r- tuğrul yatma binerek Izmite gelmiş ve halkın tezahüratı ile karşılanmış tı. Ferid haini bu neticeden son de rece memnundu. Kuvayi İnziba iye mensublarma zatı şahanenin selâmı nı tebliğ etmiş, ümera ve zabitana birer derece terfi edeceklerini haber vermiş ve avdet eylemişti. Bu beşa- retli günler çok sürmedi. Kuvayi İn zibatiyenin ikinci kademesini teşkil eden birlikler peyderpey İzmite gel dikçe aralarında homurtular eksik olmuyordu. Nitekim biraz sonra -ep- heye sevkedilmek istenen bu birlik lerin vatanperver zabitanı müşterek
mukavemetle:
— Biz kardeş kanı akıtamayız!.. di ye ayaklanınca, İzmit ve havalisi fev kalâde kumandam Ferik Süleymaı Şefik Paşa, ileri gelenlerini tahtelhıf: İstanbula göndermişti. Kuvayi İnzi batiye kumandam Süleyman Şefil Paşa, kendisi için ihtaı mahiyetindi olan bu harekâta aldırış etmeden ba şmdan büyük davalara girişmişti Maksadı millî kuvvetleri tam bir he zimete uğratarak Ankaraya gitme! ve Ankarada küşad edilmiş bulunaı (Türkiye Büyük Millet Meclisini) da ğıtmak ve reisini ele geçirerek onı idam etmekti. Halbuki Süleyman Şe fik Paşanın hesab etmediği bir manii vardı. O da bizzat millî kuvvetler bu cephede kumanda etmekte bulu nan Ali Fuad Paşanın elindeki bir likier idi. Bu kuvvetler, Geyve bo gazlarında adeta aşılmaz bir sed vü cude getirmişlerdi. Kuvayi Milliyi Hilâfet ordusuna burada asla yo vermemiş, Süleyman Şefik Paşanı: hayalleri hiç bir zaman tahakkul edememişti. İstanbulda bulunan Hi lâfet ordularının başkumandam Mü Şir Zeki Paşa, Hilâfet ordularımı ikinci kademesi olan Kuvayi İnzibati yenin ikinci fırkasını, İzmitte Süley man Şefik Paşanın emrine göndermi ise de bu fırka zabitan ve efradı Al Fuad Paşa kumandasındaki milliyetç çetelerle temasa gelmeden dağılmış lardı. Bu kahraman zabitamn isim leri şunlardı: 36 ncı alayın birinci ta burunun 4 üncü bölüğü ağır makine litüfek mülâzimi sanisi Kudüslü Hüs
— Arkası Sa. 6 S ü 1 de
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi