• Sonuç bulunamadı

Klinik Çal ma Çocuklarda Tonsillektomi Sonrası Kusma Profilaksisinde Metilprednizolon ve Deksametazon un Karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Klinik Çal ma Çocuklarda Tonsillektomi Sonrası Kusma Profilaksisinde Metilprednizolon ve Deksametazon un Karşılaştırılması"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çocuklarda Tonsillektomi Sonrası Kusma Profilaksisinde Metilprednizolon ve

Deksametazon’un Karşılaştırılması

Çağla Özbakış Akkurt, Kerem İnanoğlu, Şemsettin Okuyucu, Selim Turhanoğlu, Ertap Akoğlu, Nuray Kireççi

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalları, Hatay

Al›nd›¤› Tarih: 18.07.2008 Kabul Tarihi: 28.08.2008

Yaz›ma adresi: Dr. Çağla Özbakış Akkurt, Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Hatay

Klinik Çal›ma

ÖZET

Amaç: Çalışmamızda orta etki süreli bir glukokortikoid olan metilpednizolonun tonsillektomi ve/veya adenoi- dektomi operasyonları sonrası kusmayı önlemedeki etkinliğini, deksametazon ile karşılaştırmayı amaçla- dık.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya tonsillektomi ve/veya adenoidektomi operasyonu planlanan 110 hasta alındı.

Operasyona alınan tüm hastalar randomize edilerek iki gruba ayrıldı. Genel anestezi sonrası cerrahi başlama- dan önce; bir gruba deksametazon 0,5 mg kg-1 (maksi- mum 8 mg) (Grup D) ve diğer gruba metilprednizolon 2,5 mg kg-1 (maksimum 40 mg) (Grup M) intravenöz olarak uygulandı. Postoperatif dönemde uyanma oda- sında 2 saat (erken dönem) ve sonraki 24 saat (geç dönem) süreyle; kusma sıklığı, ilk analjezik yapılma zamanı, cheops ağrı skoru (15. dk., 1., 2., 4. saatlerde), oral alım kalitesi ve yan etkiler değerlendirilerek kay- dedildi.

Bulgular: Gruplar arasında özellikleri açısından anlam- lı fark saptanmadı. Gruplar arasında erken dönemdeki kusma sıklığı ve geç dönemdeki kusma sıklığı açısından anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Gruplar arasında ilk analjezik yapma zamanı açısından ve oral alım kalitesi açısından anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05). Yan etkiler iki grup arasında benzer bulundu.

Sonuç: Çalışmamızda; tonsillektomi sonrası kusmayı önlemede, yan etki insidansını artırmadan, metilpred- nizolonun deksametazon kadar etkili olduğu ve deksa- metazona alternatif olarak kullanılabileceği kanısına varıldı.

Anahtar kelimeler: Postoperatif kusma, tonsillektomi, deksametazon, metilprednizolon

SUMMARY

Comparison of the Effects of Methylprednisolone and Dexamethasone on Preventing Vomiting After Tonsillectomy in Children

Objective: In the present study we aimed to compare the effects of methyl perdnisolone, an intermediate acting glucocorticoid, on preventing vomiting after ton- sillectomy or adenoidectomy with that of dexamethaso- ne.

Material and Methods: A total of 110 patients going under tonsillectomy or adenoidectomy were included to the study. Patients were randomized into two groups.

Group D was administered dexamethasone 0.5 mg/kg (max 8 mg) intravenously following general anesthesia before surgery was started whereas group M was admi- nistered methyl prednisolone 2.5 mg kg-1 (max 40 mg).

Patients were assessed for 2 hours in the post-op room (early stage) and the following 24 hours (late stage) and incidence of vomiting, the first analgesic administration time, cheops pain score (at 15 min, 1 hour, 2hrs and 4 hrs after surgery) and oral intake quality were recor- ded.

Results: Demographic data did not differ between gro- ups. There was not statistically significant difference in the incidence of early stage or late stage vomiting betwe- en the two groups (p>0.05). We did not find statistically significant difference in the time of first analgesic admi- nistration between the two group (p>0.05). Side effects were similar in the two groups.

Conclusion: We suggest that prednisolone is as effective as dexamethasone in preventing vomiting after tonsil- lectomy without causing further side effects and that it could be used as an alternative agent when latter is unavailable.

Key words: Postoperative vomiting, tonsillectomy, dexamethasone, methyl prednisolone

(2)

Pediyatrik hastalarda en sık uygulanan cerrahi prosedürler tonsillektomi ve/veya adenoidekto- mi operasyonlarıdır.(1-4) Postoperatif bulantı ve kusma bu tip cerrahi operasyonlardan sonra görülen en yaygın ve önemli komplikasyonlar- dır.(5,6) Bulantı ve kusma için profilaksi uygu- lanmayan çocukların % 70’inden fazlasında postoperatif dönemde en az bir kez kusma epi- zodu görülmektedir.(7-10) Postoperatif bulantı ve kusmanın; günübirlik planlanan tonsillektomi operasyonlarından sonra hastaneden taburcu olma süresini uzatmasının yanı sıra artmış kana- ma riski, mide içeriğinin aspirasyonu, dehidra- tasyon ve elektrolit bozukluklarına da yol aça- bildiği gösterilmiştir.(3,11,12)

Postoperatif bulantı ve kusmayı en aza indirebil- mek için anestezistler özellikle bu tip günübirlik cerrahiler için uygun yöntemler aramıştır.

Kusmayı etkileyen faktörler yaş, cerrahi prose- dür, anestezi ve postoperatif yönetim ile yeni çıkan ilaçlardır.(13,14) Bu faktörlerden yaş ve cerrahi prosedür değiştirilemezken anestezi uygulaması, özellikle de profilaktik antiemetik kullanımı tonsillektomi sonrası çocuklarda bulantı ve kusmanın önlenmesinde dramatik olarak etkili olabilmektedir.

Deksametazon, ilk olarak kemoterapi alan kan- serli hastalarda antiemetik olarak etkili bir şekil- de kullanılmış (15) ve daha sonra erişkinlerde laparoskopik ve jinekolojik cerrahide ve çocuk- larda tonsillektomi ve şaşılık cerrahisinde posto- peratif bulantı ve kusmanın profilaksisinde etkinliği gösterilmiş olan bir glukokortikoidtir.

(16-18) Deksametazon’un tek kullanımlık uygula- malarında yan etkileri az, ucuz ve biyolojik yarılanma ömrü uzundur (36-48 saat). Aynı zamanda antiemetik ve antienflamatuvar özel- liklerinden dolayı postoperatif ödemi ve ağrıyı azalttığı, böylece tonsillektomi sonrası oral alı- mın kalitesini artırdığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.(19,20)

Metilprednizolon, antienflamatuvar etkisi dek-

sametazona göre daha düşük olan orta etkili bir glukokortikoidtir. Metilprednizolonun erişkin- lerde ve çocuklarda kanser kemoterapilerinde kusma profilaksisi için tek başına veya adjuvan olarak kullanıldığı çalışmalar bulunmaktadır.

(21-23) Metilprednizolonun çok sayıda preparat- ları olup kolay elde edilebilmekte ve birçok durumda deksametazon preparatlarının buluna- maması halinde yerine kullanılmaktadır. Ancak, literatür taramasında metilprednizolonun posto- peratif bulantı ve kusmanın profilaksisinde etkinliğini araştıran veya doğrudan deksameta- zon ile karşılaştırıldığı bir çalışmaya rastlanma- mıştır.

Çalışmada, orta etki süreli bir glukokortikoid olan metilprednizolonun tonsillektomi ve/veya adenoidektomi operasyonları sonrasında kus- mayı önlemedeki etkinliğinin deksametazon ile karşılaştırmak amaçlanmıştır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul onayı ve olguların ebeveynlerinden onamı alındıktan sonra, tonsillektomi ve/veya adenoi- dektomi geçirecek, yaşları 4-10 arasında deği- şen, ASA I grubu 110 hasta çalışmaya alındı.

Operasyondan 24 saat öncesinde antiemetik, steroid, antihistaminik veya psikoaktif ilaç kul- lanan çocuklar çalışma dışı bırakıldı. Kullanılan ilaçlara karşı alerjisi olan ve postoperatif bulan- tı kusma öyküsü bulunan çocuklar da çalışma dışı bırakıldı.

Tüm çocukların bir gün öncesinden katı gıda alımları durduruldu. Ancak, anesteziden dört saat öncesine kadar sıvı gıda alımlarına izin verildi. Operasyona alınmadan 30 dk. önce 0,5 mg kg-1 oral midazolam (maksimum 15 mg) verilerek premedikasyon uygulandı. Standart monitörizasyon (kalp atım hızı, noninvaziv kan basıncı, periferik oksijen satürasyonu) uygulan- dıktan sonra sevoflurane kullanılarak maske ile anestezi indüksiyonu sağlandı ve intravenöz

(3)

damar yolu açıldı. Roküronyum 0,6 mg kg-1 dozunda intravenöz olarak yapıldı ve endotrake- al entübasyon gerçekleştirildi. Anestezi uygula- masının sürdürülmesi, % 60 N2O ve % 2-4 sevofluran verilerek sağlandı. Tüm çocuklara cerrahi başlamadan önce 1 μg kg-1 IV fentanil ve anestezi uygulaması süresince ringer laktat solüsyonu iv olarak verildi.

Operasyona alınan tüm olgular randomize edile- rek iki gruba ayrıldı. Cerrahi başlamadan önce bir gruba deksametazon 0,5 mg kg-1 (maksimum 8 mg) (Grup D) ve diğer gruba metilpednizolon 2,5 mg kg-1 (maksimum 40 mg) (Grup M) intra- venöz olarak uygulandı.(0,5 mg kg-1 deksameta- zonun metilprednizola eşdeğer dozu 2,5 mg kg-1). Çalışma ilaçlarını, olguyu izleyen doktor- dan bağımsız olarak başka bir doktor uyguladı.

Cerrahi sona erdiğinde, ekstübasyon öncesi tüm çocukların mide içerikleri orogastrik bir sonda yardımıyla boşaltıldı. Postoperatif ağrı tedavisi için parasetamol 30 mg kg-1 iv. olarak uygulan- dı. Ekstübasyondan önce nöromüsküler blok, 0.05 mg kg-1 neostigmin ve 0.02 mg kg-1 atropin verilerek geri çevrildi. Tüm çocuklar uyanma odasında da monitörize edildi ve 2 saat süresin- ce burada gözlendi. Uyanma odasında görülen kusma sıklığı ve yan etkiler, izleyen hemşire tarafından kaydedildi. Daha sonra stabil olan olgular servise gönderildi. Olgulara hastanede kaldıkları süre içinde yumuşak diyet almaları ve yeterli beslenme sağlanana kadar intravenöz sıvı tedavisine devam etmeleri önerildi. Postoperatif dönemde ilk analjezik yapılma zamanı kayde- dildi. Çocukların ağrısı; postoperatif 15. dk., 1., 2., 4. saatlerde bakılan cheops skorlaması ile değerlendirildi. Ayrıca, çocukların oral alım kalitesi değerlendirildi (1:çocuk yiyeceği kendi istiyor, 2:çocuk yiyeceği önerildiğinde kabul ediyor, 3:çocuk yiyeceği güzel sözlerle kandırıl- dığında kabul ediyor ve 4:çocuk yiyeceği redde- diyor). Kusmanın sıklığı hem uyanma odasında 2 saat süresince (erken dönem) hem de serviste 24. saate kadar (geç dönem) kaydedildi.

Bulantının değerlendirilmesi pediyatrik hasta-

larda çok güç olduğundan dolayı kaydedileme- di. İkiden fazla kusma olması durumunda 0,15 mg kg-1 metoklopramit intravenöz olarak uygu- landı.

Daha önceki bir pilot çalışmada tonsillektomi sonrası % 50 bulantı sıklığı, çalışmanın gücü olarak belirtilmiştir.(27) Bu sıklıktaki % 50 azal- ma klinikte anlamlı olarak değerlendirilmiştir.

Her grupta tahmini 55 hasta olması gerektiği belirtilmiştir.(27) İstatistiksel değerlendirmeler- de, SPSS 11.0 istatistik programı kullanıldı.

Unpaired Student’s t-testi, ki-kare testleri ve Mann-Whitney U testleri verilerin istatistiksel analizi için kullanıldı. Sonuçlar ortalama± stan- dart deviyasyon olarak verildi ve p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Olgulara ait özellikler Tablo I’de gösterildi.

Gruplar arasında cinsiyet, yaş, kilo, anestezi süresi ve cerrahi süresi arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Postoperatif ilk 2 saat içindeki kusma yüzdeleri;

hiç kusma gözlenmeyen olgular Grup M’de

% 54,5 iken Grup D’de % 60, bir kez kusma gözlenen olgular Grup M’de % 30,9, Grup D’de

% 30,9; ikiden fazla kusma görülen olgular Grup M’de % 14,5 iken, Grup D’de % 9,1 ola- rak bulundu. Gruplar arasında erken dönemdeki kusma sıklığı açısından anlamlı bir fark yoktu (p=0.659). Postoperatif 24 saat içindeki kusma yüzdeleri; hiç kusma gözlenmeyen olgular Grup M’de % 48,6 iken, Grup D’de % 51,4, ikiden

Tab lo I. Her iki gruba ait özellikler (Ort±SD).

Cinsiyet YaşKilo

Anestezi süresi Cerrahi süresi

Grup M (n=55) 32/23 6.00±1.56 20.05±4.51 43.4±9.87 31.58±8.54

Grup D (n=55) 29/26 6.13±1.27 20.42±4.07 41.9±8.58 30.6±7.82 Grup D: Deksametazon Grubu

Grup M: Metilpednizolon Grubu

(4)

fazla kusma görülen olgular Grup M’de % 5,5 iken, Grup D’de % 1 oldu. Gruplar arasında, geç dönemdeki kusma sıklığı açısından anlamlı fark saptanmamıştır (p=0.079).(Tablo II)

Postoperatif dönemde ilk analjezik yapılma zamanları Grup M’de 1.65±0.36, Grup D’de 1.66±0.33 olarak bulundu. Gruplar arasında ilk analjezik yapma zamanı açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p=0.605). Postoperatif 30.

dk., 1. saat, 2. saat ve 4. saatte bakılan cheops değerleri Tablo III’de gösterildi.

Çocukların oral alım kalitesinin değerlendiril- mesinde; yemeği kendi kendine isteyen çocuk- ların oranı Grup M’de % 23,6 iken, Grup D’de

% 21,8; önerildiğinde yemeği kabul eden çocuk- ların oranı Grup M’de % 50,9 iken, Grup D’de

% 65,5; güzel sözlerle kandırıldığında yemeği kabul eden çocukların oranı Grup D’de % 12,7 iken, Grup D’de % 22,2; yiyeceği kesinlikle

reddeden çocukların oranı Grup M’de % 12,7 iken, Grup D’de % 9,1 olarak bulundu. Gruplar arasında oral alım kalitesi açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır (p=0.377).(Tablo IV)

Metilprednizolon grubunda postoperatif dönem- de bir olguda ateş görülürken, deksametazon grubunda iki olguda ateş görüldü (p=0.558).

Yüzde kızarma Grup M’de üç olguda görülür- ken, Grup D’de beş olguda görüldü (p=0.463).

Baş ağrısı Grup M’de iki olguda görüldü.

Kanama metilprednizolon grubunda iki olguda görülürken, deksametazon grubunda yedi olgu- da görüldü (p=0.082). Yan etki insidansı açısın- dan iki grup arasında anlamlı fark yoktu.

TARTIŞMA

Son yıllarda postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesine yönelik pek çok çalışma yapılmış ve bu konuya özen gösterilmiş ise de, henüz hem erişkinlerde hem de çocuklarda en uygun antie- metik rejim belirlenememiştir. Optimal antieme- tik rejim, bulantı ve kusma sıklığını fazla yan etkilere neden olmadan azaltabilmelidir.

Çocuklarda tonsillektomi sonrası postoperatif morbite; ağrı, kusma, yetersiz oral alım, dehid- ratasyon, ateş ve kusma ile ilişkilidir. Tonsillek- tomi operasyonları inflamasyona, ödeme, sinir- lerde irritasyona ve laringeal kasta spazma neden olabilmektedir.(24) Korti-kosteroidler inf- lamasyonun kimyasal mediyatörlerini bloke ederek lokal inflamasyonu azaltır. Deksame-

Tab lo II. Postoperatif erken ve geç dönemdeki kusma sıklığı yüzdeleri.

Hiç kusma yok Bir kez kusanlar İkiden fazla kusanlar

Grup M Erken dönem kusma

sıklığı % 54.5 % 30.9 % 14.5

Grup M Geç dönem kusma

sıklığı % 48.6 % 28.7 % 5.5 Grup D: Deksametazon Grubu Grup M: Metilpednizolon Grubu

Grup D Erken dönem kusma

sıklığı % 60 % 30.9

% 9.1

Grup D Geç dönem kusma

sıklığı % 51.4 % 29.1 % 1

Tab lo III. Postoperatif cheops değerleri ve ilk analjezik yapıl- ma zamanı (Ort±SD).

İlk analjezik yapma zamanı Cheops 30. dk.

Cheops 1.h Cheops 2.h Cheops 4.h

Grup M (n=55) 1.65±0.36 4.98±0.75 5.80±0.70 6.18±0.84 4.98±1.00

Grup D (n=55) 1.66±0.33 4.90±0.92 5.92±0.89 5.70±1.2

5.05±0.82 Grup D: Deksametazon Grubu

Grup M: Metilpednizolon Grubu

P değeri 0.605 0.530 0.724 0.009 0.012

Tab lo IV. Postoperatif dönemde oral alım kalitesi yüzdeleri.

Yemeği kendi kendine isteyen çocuklar Önerildiğinde yemeği kabul eden çocuklar Güzel sözlerle kandırıldığında yemeği kabul eden çocuklar

Yemeği kesinlikle reddeden çocuklar

Grup M

% 23.6

% 50.9

% 12.7

% 12.7 Grup D: Deksametazon Grubu

Grup M: Metilpednizolon Grubu

Grup D

% 21.8

% 65.5

% 22.2

% 9.1

(5)

tazon; triptofan tüketimi, endorfin salınımı ve prostaglandin antagonizması yoluyla antiemetik aktivite gösterir.(25) Ancak bu etkisini santral yoldan mı, yoksa periferik yoldan mı gösterdiği tam olarak açıklanamamıştır. Deksametazonun bu terapotik etkileri tonsillektomi olan çocuklar- da geniş kullanım alanı sağlamaktadır.

Deksametazon ilk olarak kanser kemoterapisi alan erişkinlerde ve çocuklarda bulantı ve kus- mayı önlemek amacıyla kullanılmıştır. Daha sonraları çocuklarda tonsillektomi sonrası bulan- tı ve kusmanın önlenmesi ve ağrının azaltılma- sında deksametazonun tek başına veya düşük dozlarda başka ilaçlarla kombinasyonunda yararlı etkilerini gösteren çalışmalar yapılmıştır.

Splinter ve ark.(26) tonsillektomi operasyonu geçirecek 140 çocuğa cerrahi öncesi 150 μg kg-1 deksametazon veya salin vermiş ve deksameta- zonun salin grubuna göre kusmayı hastanede ve taburcu olduktan sonra belirgin bir biçimde azalttığını göstermişlerdir. Kusma sıklığını artı- ran faktörlerden olan anestezi yöntemi bu çalış- mada sabit tutulmamıştır. Aouad ve ark.(27) ton- sillektomi geçirecek çocuklara anestezi indüksi- yonu sonrası 0,5 mg kg-1 deksametazon veya salin uygulamışlar, ancak anestezi protokolünü sabit tutmuşlardır. Bu çalışmada da postoperatif kusma insidansı salin grubuna göre önemli ölçü- de hem uyanma odasında hem de serviste düşük bulunmuştur. Ayrıca, oral alım kalitesi ve mem- nuniyet skoru yüksek bulunmuş, ilk oral alım zamanı ve intravenöz hidrasyon zamanı daha kısa bulunmuştur. Elhakim ve ark.’ları(28) 120 tonsillektomi ve/veya adenoidektomi geçirecek çocuğa anestezi indüksiyonu sonrası 0,5 mg kg-1 deksametazon veya salin vermiş ve deksa- metazon grubunda plasebo grubuna göre posto- peratif erken ve geç kusma sıklığını, postopera- tif ağrı skorunu daha düşük ve ilk 24 saatteki oral alım kalitesini daha yüksek bulmuşlardır.

Bu çalışmada da anestezi tekniği, hidrasyon miktarı, narkotik analjezik dozu, antiemetik tedavi standardize edilmiştir. Çalışmamızda da, postoperatif kusma sıklığını etkileyebilecek

anestezi tipi, süresi, narkotik analjezik miktarı, postoperatif bakım gibi parametreler standardi- ze edildi.

Cerrahi tipi de postoperatif bulantı ve kusmayı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Adenoton- sillektomi, şaşılık cerrahisi, orşiopeksi, herni onarımı, orta kulak ameliyatları, laparatomi operasyonlarında postoperatif kusma riski art- mıştır.(29) Madan ve ark.(30) şaşılık cerrahisi geçirecek 168 çocuğu dört gruba ayırmış ve entübasyon sonrasında sırasıyla 0,25 mg kg-1 deksametazon, 0,5 mg kg-1 deksametazon, 1 mg kg-1 deksametazon ve plasebo grubunda eşit volümde salin uygulamışlardır. Plasebo grubun- da erken postoperatif dönemde % 66, sonraki 24 saatlik dönemde ise % 51 oranında kusma görülmüştür. Profilaktik olarak verilen 0,25 mg kg-1 dozundaki deksametazonun ilk 24 saatte postoperatif bulantı ve kusma sıklığını (% 66-% 26) ve şiddetini (% 51-% 14) önemli ölçüde azalttı- ğını bildirmişlerdir. Daha büyük dozlarda (0,5- 1,0 mg kg-1) uygulanan deksametazonun eşit etki gösterdiği, ancak ek bir yarar saplamadığı belirtilmiştir. Çalışmamızda 0,5 mg kg-1 dozda deksametazon kullanmayı uygun bulduk.

Metilprednizolon dozu ise eşdeğer doz olarak saptandı.

Deksametazonun postoperatif bulantı ve kusma- yı önlemede çeşitli ilaçlarla düşük dozlarda kombine edildiği çalışmalar da bulunmaktadır.

Liechti ve ark.(31) adenotonsillektomi geçiren hastaları retrospektif olarak incelediklerinde Grup 1’deki hastalara cerrahi sonunda 0,1 mg kg-1 (maksimum 2 mg) tropisetron ve Grup 2’deki hastalara anestezi indüksiyonu sonrası 0,15 mg kg-1 deksametazon ve cerrahi sonunda 0,1 mg kg-1 tropisetron intravenöz olarak uygu- lamışlardır. 5-HT3 antagonisti olan tropisetrona düşük doz deksametazon eklenmesi, adenoton- sillektomi sonrası kusmayı önlemede tek başına tropisetron kullanımına göre % 50 oranla daha fazla önlemiştir.

(6)

Ise ve ark.(21) kanser kemoterapisi alan 62 çocu- ğun bulantı ve kusmasını önlemede metoklopra- mid, domperidon ve metilprednizolon kullan- mışlar ve en etkili antiemetik olarak, sırasıyla metilprednizolon % 89, domperidon % 51, metoklopramid % 17 olarak bulmuşlardır.

Ancak, operasyonlardan sonraki bulantı ve kus- manın tedavisinde metilprednizolonun kullanı- mının veya etkinliğinin deksametazon ile karşı- laştırılmasına yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızda saline göre post operatif kusmayı önlemede etkinliği kanıtlanmış olan deksametazon ile benzer farmakolojik özel- liklere sahip olan metilprednizolonun etkinliğini karşılaştırmayı amaçladık.

Çalışmamızda, deksametazonun post operatif kusmayı önlemedeki etkinliği, literatür bulgula- rı ile benzer olmuştur. Metilprednizolon ise tonsillektomi sonrası kusmayı, hemen hemen deksametazona eşit düzeyde önlemiştir. Sonuç olarak, metilprednizolonun çocuklarda tonsil- lektomi sonrası kusmayı önlemede, deksameta- zon kadar etkili olduğu ve deksametazona alter- natif olarak kullanılabileceği kanısına varıldı.

KAYNAKLAR

1. Bolton CM, Myles PS, Nolan T, Sterne JA. Prophylaxis of postoperative vomiting in children undergoing tonsillec- tomy: a systematic review and meta-analysis. Br J Anaesth 2006; 97(5):593-604. Epub 2006.

2. Panarese A, Clarke RW, Yardley MP. Early post- operative morbidity following tonsillectomy in children:

implications for day surgery. J Laryngol Otol 1999;

113(12):1089-91.

3. Patel RI, Hannallah RS. Anesthetic complications fol- lowing pediatric ambulatory surgery: a 3-yr study.

Anesthesiology 1988; 69(6):1009-12.

4. Steward DL, Welge JA, Myer CM. Do steroids reduce morbidity of tonsillectomy? Meta-analysis of randomized trials. Laryngoscope 2001; 111(10):1712-8

5. Carithers JS, Gebhart DE, Williams JA. Postoperative risks of pediatric tonsilloadenoidectomy. Laryngoscope 1987; 97(4):422-9.

6. Guida RA, Mattucci KF. Tonsillectomy and adenoidec- tomy: an inpatient or outpatient procedure? Laryngoscope 1990; 100(5):491-3.

7. Ferrari LR, Donlon JV. Metoclopramide reduces the incidence of vomiting after tonsillectomy in children.

Anesth Analg 1992; 75(3):351-4.

8. Furst SR, Rodarte A. Prophylactic antiemetic treatment with ondansetron in children undergoing tonsillectomy.

Anesthesiology 1994; 81(4):799-803.

9. Hamid SK, Selby IR, Sikich N, Lerman J. Vomiting after adenotonsillectomy in children: a comparison of ondansetron, dimenhydrinate, and placebo. Anesth Analg 1998; 86(3):496-500.

10. Jensen AB, Christiansen DB, Coulthard K, et al.

Tropisetron reduces postoperative vomiting in children undergoing tonsillectomy. Paediatr Anaesth 2000; 10(1):69- 75.11. Anderson BJ, Ralph CJ, Stewart AW, et al. The dose- effect relationship for morphine and vomiting after day- stay tonsillectomy in children. Anaesth Intensive Care 2000; 28(2):155-60.

12. Rose JB, Watcha MF. Postoperative nausea and vomi- ting in paediatric patients. Br J Anaesth 1999; 83(1):104- 17.13. Baines D. Postoperative nausea and vomiting in child- ren. Paediatr Anaesth 1996; 6(1):7-14.

14. Cohen MM, Cameron CB, Duncan PG. Pediatric anesthesia morbidity and mortality in the perioperative period. Anesth Analg 1990; 70(2):160-7.

15. Aapro MS, Alberts DS. Dexamethasone as an antie- metic in patients treated with cisplatin. N Engl J Med 1981;

305(9):520.

16. Wang JJ, Ho ST, Liu YH, et al. Dexamethasone redu- ces nausea and vomiting after laparoscopic cholecystec- tomy. Br J Anaesth 1999; 83(5):772-5.

17. April MM, Callan ND, Nowak DM, Hausdorff MA.

The effect of intravenous dexamethasone in pediatric ade- notonsillectomy. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1996;

122(2):117-20.

18. Splinter WM, Rhine EJ. Low-dose ondansetron with dexamethasone more effectively decreases vomiting after strabismus surgery in children than does high-dose ondan- setron. Anesthesiology 1998; 88(1):72-5.

19. Ohlms LA, Wilder RT, Weston B. Use of intraopera- tive corticosteroids in pediatric tonsillectomy. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1995; 121(7):737-42.

20. Catlin FI, Grimes WJ. The effect of steroid therapy on recovery from tonsillectomy in children. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1991; 117(6):649-52.

21. Ise T, Ohira M, Omiya A, et al. Clinical evaluation of antiemetics for vomiting due to cancer chemotherapy in children. Gan To Kagaku Ryoho 1982; 9(6):1108-18.

22. Tsavaris NB, Koufos C, Katsikas M, et al. Antiemetic prophylaxis with ondansetron and methylprednisolone vs metoclopramide and methylprednisolone in mild and moderately emetogenic chemotherapy. J Pain Symptom Manage 1999; 18(3):218-22.

23. Gebbia V, Testa A, Valenza R, et al. Oral granisetron with or without methylprednisolone versus metocloprami- de plus methylprednisolone in the management of delayed nausea and vomiting induced by cisplatin-based chemothe- rapy. A prospective randomized trial. Cancer 1995;

76(10):1821-8.

24. Leach J, Manning S, Schaefer S. Comparison of two methods of tonsillectomy. Laryngoscope 1993; 103(6):619- 22.25. Harris AL. Cytotoxic-therapy-induced vomiting is mediated via enkephalin pathways. Lancet 1982;

1(8274):714-6.

(7)

26. Splinter WM, Roberts DJ. Dexamethasone decreases vomiting by children after tonsillectomy. Anesth Analg 1996; 83(5):913-6.

27. Aouad MT, Siddik SS, Rizk LB, et al. The effect of dexamethasone on postoperative vomiting after tonsillec- tomy. Anesth Analg 2001; 92(3):636-40.

28. Elhakim M, Ali NM, Rashed I, et al. Dexamethasone reduces postoperative vomiting and pain after pediatric tonsillectomy. Can J Anaesth 2003; 50(4):392-7.

29. Rose JB, Watcha MF. Postoperative nausea and vomi- ting in paediatric patients. Br J Anaesth 1999; 83(1):104- 17.

30. Madan R, Bhatia A, Chakithandy S, et al. Prophylactic dexamethasone for postoperative nausea and vomiting in pediatric strabismus surgery: a dose ranging and safety evaluation study. Anesth Analg 2005; 100(6):1622-6.

31. Liechti M, Feurer R, Gross D, et al. Prevention of postoperative nausea and vomiting in children following adenotonsillectomy, using tropisetron with or without low- dose dexamethasone. J Anesth 2007; 21(3):311-6. Epub 2007 Aug 1.

Referanslar

Benzer Belgeler

Literatürde tonsillektomi sonrası meydana gelen kanama- lar birincil (24 saatten önce) ve ikincil (24 saat- ten sonra) kanamalar olarak

Özdem Ertürk, Dizayn: Özdem Ertürk, Can Özlü, Veri Toplama veya İşleme: Özdem Ertürk, Analiz veya Yorumlama: Özdem Ertürk, Can Özlü, Literatür Arama: Özdem Ertürk,

Abdülhak Hâmit Tarhan,Atatürk’ün işaretiyle,lilletvekili seçildiği zaman parlamenterlerin en yaşlısıydı.Bu özelliği nedeniyle,ilk oturuma başkanlık

Gazi Mustafa Kemal Paşa &#34;Ateş­ ten Gömlek&#34; filmini İzmir'de bu­ lunduğu sırada görmüş, Bedia Mu­ vahhit dikkatini çekmiş ve &#34;Bu kı­ zımız ve

Arıtma çamuru uygulanan toprakların toplam Cd, Ni, B Pb, Cr ve Zn kapsamı artan çamur dozuna bağlı olarak artmasına rağmen bu artış istatistiksel olarak önemli bulunmamış,

Aşağıdaki görsellerin isimlerini hecelerine ayırarak yazınız ve hece sayılarını belirtiniz. Aşağıdaki heceleri kullanarak

• Zirai mücadele bayi isleticiligi yapan bayilerin büyük çogunlugu konu ile ilgisi olmayan her hangi bir egitim kurumundan mezun olarak ve o günün kosul- larinda kanunun

MATEMATİK AB C İlkokul derslerim kanalıma abone olmayı unutmayın!.