• Sonuç bulunamadı

1954 Doğu Akdeniz Milletlerarası Mimarî Kongresine verilen Rapordur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1954 Doğu Akdeniz Milletlerarası Mimarî Kongresine verilen Rapordur "

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-

' J-

• •

t ? " U. I. A. •S.*?*

1954 Doğu Akdeniz Milletlerarası Mimarî Kongresine verilen Rapordur

"f

TÜRK ŞEHİRLERİ VE TÜRKİYEDE ŞEHİRCİLİK

Eski T ü r k kasabaları tabiata iyice bağlanmış olarak ve civarlarına nazaran farklı bir hususiyet taşıyan hakim noktalarda tercihan kurulmuşlardır.

Bu kasabaların ilk kurucularının anlayış ve gözet- tikleri prensiplere göre ayrı ayrı k a r a k t e r l e r e sahip ol- dukları görülmektedir. F a k a t hemen hemen h&psinde m ü ş t e r e k ve cazip olan tarafları; iklim icaplarına hakkile u y m a l a r ı ve mahallî malzeme ile basit bir şekilde inşa edilmiş olmalarıdır.

Bu suretle Anadoluda Türkler t a r a f ı n d a n k u r u l m u ş olan veya Türkler t a r a f ı n d a n ele geçirilerek inkişaf etti- rilmiş olan şehir ve kasabalar kuruluş bakımından üç kısma ayrılabilirler.

a) Ticaret için eskiden k u r u l m u ş olan ve umumi- yetle birçok sebeplerle terkedilmiş olan liman şehirleri,

b) B ü y ü k k e r v a n yolları üzerinde bulunan strate- ji ve nakliyat bakımından kıymet ve ehemmiyet taşıyan kale şehirleri,

c) Etrafında müsait toprağı bulunan büyüklü ve küçüklü çiftçi kasabaları, bu çeşitli şekillerde k u r u l m u ş olan Anadolur şehirlerinin zamanla gelişmeleri de ayrı ayrı tarzlara bağlı kalarak olmuş gitgide b u g ü n k ü ka- rakterlerini elde etmişlerdir.

Yukarıda birinci gruba ayırdığımız ve Ege denizi veya Akdeniz sahillerinde b u l u n a n şehirlerden bazıları garptan gelen denizci milletler tarafından plânlanmış olarak k u r u l m u ş l a r d ı r .

Bu şehirler, birbirini dikey olarak kesen yolları, şe- matik plânlama tarzları ve ihtişamlı karakterlerile bağlı bulundukları b ü y ü k medeniyetler devam ettiği müddetçe yaşıyabilmişler bilâhare k a r a d a n bağlı bulundukları böl- gelerle aynı derecede bir bağlılık k u r a m a y m c a shemmi- yetlerini kaybederek dağılmağa başlamışlardır. Bir kıs- mı k a r a d a n gelen kuvvetler t a r a f ı n d a n zaptedilerek ya- kılmış ve yıkılmışlar bir kısmında da depremler yüzün- den oturuiamıyacak hale gelerek terkedilmişlerdir.

Bu şehirlerden Anadolu yarımada hinterlandının ta- bii limanı vazifesini görmek mecburiyetinde olanları za manla eski fonksiyon ve karakterlerini tamarrıile değiş- tirmişlerdir.

T ü r k şehirleri asıl hakikî hususiyetlerini ikinci grup- taki şehirlerde göstermişlerdir. Ankara, Sivas, Kayseri;

Konya; Amasya; daha garpta Afyon; Manisa; K ü t a h y a bu cins şehirlerdendir.

Bu şehirler bir k e r v a n uğrağı ve aynı zamanda zi- raat pazar merkezi olarak tabii şevklerle k u r u l m u ş l a r - dır.

Bu şehirlerin asıl gelişmesi Türklerin Anadoluya yerleşme zamanlarına rastladığı için h e r b a k ı m d a n hak- kile bir T ü r k kasabası karakterini taşırlar.

a) Mahallî ve basit malzeme ile meydana gelmiş olmaları,

b) Civarlarına nazaran kat'î bir hususiyet taşıyan h â k i m ve uygun yerlerde k u r u l m u ş olmaları,

c) Topografik dayanak noktalarının kasaba k u r u - luşunda bilhassa belirtilmeğe çalışılması,

d) Civarın kaldırabileceği ölçüden uzaklaşılmama- sı,

e) Kasabanın giriş ve merkeze yanaşan kısımiarını şematik olmıyan ve ilham verici ve san'atkârane bir şe- kilde tertiplenmiş olması,

Türk şehirlerinin belli başlı mümeyyiz vasıflarıdır.

Bu şehirlerin birçoğu asıl ve esas hüviyetlerini, ih- mal ve bakımsızlıklar yüzünden kaybetme istidadını gös- teriyorlarsa da yeni plânlama ve plân tatbikatı işlerimiz- de bu hususiyetleri bozmadan sıhhî ve teknik icaplara da uymağa çalışarak gelişmelerine imkân vermeğe gayret etmekteyiz.

Eski şehir kısımları, sıhhî şartlara uymıyan bir dar- lığın giderilmesi ve m u h a k k a k bir trafik güçlüğünün bertaraf edilmesi için bazen esaslı olarak değiştirilmek- tedir. Bu gibi hallerde eski ölçü ve karakterin bozulma, masına bilhassa itina edilmektedir.

Tilrkiyede İmar Faaliyetleri için kabul edilen ilk mevzuat ve neticeleri

Osmanlı İ m p a r a t o r l u ğ u n u n bir türlü ele alamadığı işlerden birisi de T ü r k şehir ve kasabalarının imarı dâ- vasıdır.

Memleketin göz bebeği olan İstanbulda bile arada sırada v u k u b u l a n depremlere karşı bir tedbir olmak üze- re inşaatın umumiyetle ahşap yapılmasına müsaade edil- miş ise de her sene binlerce ailenin ocağının sönmesine sebep olan yangınlara karşı evlerin kârgir veya seyrek yapılmalarını k a b u l etmek gibi basit bir tedbire bile m ü - racaat edilmemiştir.

1882 senesinde çıkarılan Ebniye K a n u n u ile ancak bina aralarında yangın duvarları yapılmasına dair bir h ü k ü m kabul edilmiştir.

Bu k a n u n d a her kasabanın k u r u l u ş ve ihtiyacına uygun bir plânın nasıl yapılması lâzım geleceğine veya imar tatbikatının ve yeni kurulacak şehir kısımlarının ne gibi esaslara dayanacağına dair bir h ü k ü m mevcut de- ğildir.

Yalnız kasabaların meskûn kısımlarında «Tevsii ta- rik» yol genişletmeleri yapılabileceğine, yangın yerleri- nin tarla olarak k a b u l edilmesi suretile taksim edilebi- leceğine ve lüzumunda tarla ve bostanların mahalle ha- line getirilebileceğine dair satra şifa vermeyen bazı k a - yıtlar bulunuyordu.

Bu işler umumiyetle çok basit bilgi sahibi olan Be-

(2)

lediye kalfaları ile Belediye idare adamlarının eline kal- mış vaziyette idi.

Bu kanun h ü k ü m l e r i n e d a y a n a r a k bazı belediyeler topograflara harita ve tevsii tarik yani istikamet plân- larını beraber olarak hazırlatmışlardır. «Numuneler gös- terilecek».

Meydana gelen tatbikat şehircilik esas ve prensiple- rile hiçbir suretle alâkalı b u l u n m a m a k t a idi.

Cumhuriyet devrinin faal ve azimkâr eli şehir ve k a - sabalarımızın imar dâvasına temas ettiği zaman evvelâ mevzuat ve tatbikat bakımından kalkınmaya engel olan sebep ve âmiller incelenmiş 1933 senesinde Ebniye Ka- nununun b'rkaç maddesini m u h a f a z a ederek 2290 sayılı bir Yapı ve Yollar K a n u n u kabul etmiştir.

Bu tarihten itibaren T ü r k şehir ve kasabalarının imarı için yeni b

:

r safha açılmıştır. Yeni kanuna göre her şehir ve kasaba bir harita ve imar plânı y a p t ı r m a k mecburiyetinde b u l u n d u ğ u n d a n malî d u r u m l a r ı müsait bulunan Belediyeler bu eksikleri gidermek için hemen teşebbüse girişmişlerdir. Bu suretle meydana gelen faa- liyet daha ziyade imar plânlarının tanzimine esas olan halihazır haritalarının yaptırılmasına bağlı kalmış pren- sipli b

;

r plânlama hamlesinin meydana gelmediğini gö- ren Dahiliye Vekâleti metodlu ve programlı iş görmek arzusu ile 1936 senesinde Vekâlete bağlı bir Belediyeler İmar Hey'eti teşkiline ait olan 2763 sayılı k a n u n u çıkar- mıştır.

Devlet bir t a r a f t a n şehir ve kasabalarımızın bir pro- gram dahilinde harita, imar plânları, spor alanları ve k a - nalizasyon :şlerinin bir elden yapılmaları için gerekli tedbirleri alarak teşebbüse girişmiş oldu. Diğer taraftan da büyük paralara mütevakkıf olan bu işler için Bele- diyelere az faizli ve uzun vadeli krediler temin etmek amacı ile Belediyeler Bankasını da k u r m u ş olarak faa- liyete geçirmiş oldu.

Bankanın her türlü mali imkânları emre âmâde t u t - ması ve imar heyetinin teknik yardımlarına r a ğ m e n iş- lerin daha koordineli ve bir elden yürütülmemesi yüzün- den bazı aksaklıklar yeni tedbirlerin alınmasını icab et- tirmiş^ 1945 senesinde İller Bankası k u r u l a r a k faaliyete geçirilmiştir.

İller Bankası, Belediye, Özel İdare ve Köylere m ü - sait kredi sağlayabilecek ve teknik bakımdan da mahal- lî idarelerin nam ve hesabına doğruca hareket edebile- cek imkânlarla mücehhez bir hale girmiş olarak çalış- mağa başladı.

Bankanın yalnız belediyelerin istikraz kabiliyetleri- ne dayanmasından arzu edildiği k a d a r bu işleri grupla- yamadığı ve bir programa bağlı kalarak çalışamadığı görülerek Belediyeler fonu ihdas edilmiş. Belediye gelir- lerinin % 20 si bu fonun m e n b a m ı teşkil etmiştir.

Böylelikle Belediyelerin â m m e tesislerinin meydana getirilmesi meyanında harita ve imar plânları bu para- dan ve doğruca Banka tarafından programlı olarak m ü - tehassıslarına yaptırılmağa başlanmıştır.

B a ı k a sekiz sene zarfında 346 şehrin harita işini 232 imar plânını meydana getirmiştir.

Bi' senelerde banka kasabaların su ve elektrik k a - nalizasyon işlerini t a m a m l a m a k üzere bulunmasından

müteakip senelerde de imar tatbikatına bilhassa büyük bir hız vermek imkânına sahip olacaktır.

Türkiyede Harita İşleri

Türkiye imar plânları için lüzumlu halihazır harita- ları her şeh'r ve kasabanın ehemmiyet ve büyüklüğüne ve müteakiben yapılacak olan plân cinslerine göre aşa- ğıda yazılı mikyaslarda yapılmaktadır. Bu mikyaslarda:

1/10.000, 1/3.000, 1/4.000, 1/2.000; 1/1.000 ve 1/500 dür.

Bu haritalar en son teknik icap ve gelişmelere sadık ka- larak b ü y ü k bir itina ile İller Bankası tarafından pro- gramlı olarak hazırlatılmaktadır

Haritalar tesviye münhanili olarak m e y d a n a gelmek- te ve kadastrosu mevcut olan şehirlerde kadastral va- ziyet haritalara geçirilmektedir.

Kadastrosu daha yapılmamış şehir ve kasabaların haritaları ise kadastro faaliyeti işine yarıyabilecek vazi- yette meydana getirilmektedir.

Harita alımında arazi mesaha usulü tatbik edilmekle beraber havadan fotogrametri tekniğinden de f a y d a l a - nılarak daha iktisadî ve zaman t a s a r r u f u n u icabettiren şehir ve kasabaların haritaları bu usule müracaat edile- rek hazırlatılmaktadır.

Türkiyede Şehircilik Anlayışlarına göre ilk faaliyet

Şehirciliğin ayrı b ' r ilim olduğunu ve her şehir ve kasaba plânlanmasında üzerinde durulacak bir çok prob- lemlerin b u l u n d u ğ u n u kabul ederek cumhuriyet ilânını müteakip h ü k ü m e t merkezi olan Ankara'nın bu yeni ilim esaslarına göre plânlanması teşebbüsüne girişilmiştir.

Evvelâ K a r i Lörcher'e bir plân hazırlattırılmış bu plânın kısmen tatbik ettirilmesini müteakip 1948 sene- sinde Ankara için daha mütekâmil bir iş y a p m a k arzusu ile m a h d u t iştirakli bir müsabaka açılmış Profesör Yan- sen birinciliği ve m ü t e a k i p dereceleri de Briks ve Fran- sız şehircisi Josse Yunsen kazanmışlardır, Lörcher'in p l â - nının tatbik edilen kısımlarını muhafaza ederek A n k a r a için yeni bir plân hazırlamıştır. «Ankara İmar Plânı Nu- munesi».

Türkiyede Ankara için gösterilen faaliyet sıraların- da ilk şehircilik anlayışlarının İzmir'de belirmeğe başla- dığını göstermekteyiz. 1926 senesinde Rene D' Anie İz- mir'e davet edilerek yangın sahasına ait olmak üzere bir plân hazırlamıştır. «İzmir Resimleri»

İstanbulaa tam bir anlayış daha geç olarak meydana gelmekle beraber Belediye İzmir bürosunda istikamet plânı şumulünü aşmıyan bir anlayışla hareket edilerek ba.zı mevzi plânlar hazırlanmış, bu plânların acınacak tatbikatı daima göze batacak kadar b ü y ü k olan çirkin- likler meydana getirmiştir.

Ancak 1934 senesinde Ankara faaliyetine muvazi olarak İstanbul içinde m a h d u t iştirakli beynelmilel bir müsabaka açılmıştır. Bu müsabakada Alman şehircisi Elgözet birinciliği Fransız şehirciliğinden L a m b e r t ikin- ciliği ve Aja.ı üçüncülüğü almışlardır.

Bu müsabaka neticesi bilâhare t a t m i n k â r görülmiye-

rek d u r u m u tetkik etmek üzere 1935 senesinde B e r i m -

den Statdbaurat Wağner getirilmiş ve bilâhare 1937 se-

nesinde Fransız şehircisi Henri Prost davet edilerek bir

nazım plânı hazırlattırılmıştır.

(3)

Bu nazım plânı İstanbulun ihtiyaçlarına cevap veremediğinden 1950 senesinde bir müşavir hey'eti teşkil edilmiş ve İstanbul'un en son teknik icaplara göre i m a r plânlarının hazırlanmasına başlanmıştır.

İller Bankası Belediyelere bu sahada b ü t ü n i m k â n - ları ile yardım ettiğinden Belediyelerin kendi başlarına başaramıyacakları bu işler, kısa bir zamanda müsbet semerelerim m u h a k k a k surette vermeğe başlıyacaktır.

Memleketin plânlanma işlerinde diğer memleket- lerin bu sahadaki faaliyet.leride takip edilmektedir. İl- ler Bankası Belediyler namına h a r e k e t eden u m u m î bir organ, Bayındırlık Vekâleti de kontrol ve tasdik mercii olarak bir Devlet Otoritesi vaziyetinde bu sahada çok hassas ve teşkilâtlı d u r u m a geçmiştirler.

Türk Şehir ve Kasabalarının Planlanmasında Bilhassa Gözetilen Prensipler

1 — Eski şehir kısımlarında fazla istimlâkden ka- çınılmakta ve bu kısımlar ancak sıhhî şartları yerine ge- tirmek ve trafik güçlükleri ortadan kaldırmak için düzel- tilmektedir.

2 — Yeni devlet yolları ve ana yollar eski şehir kı- sımları içinden geç'rilmemeğe çalışılmaktadır.

3 — Her şehir ve kasaba k a r a k t e r i n e ve ihtiyacına göre Bölgelere ayrılmakta ve bu bölgeler plânlarda gös- terilmektedir.

4 — Yeni iskân bölgeleri m ü m k ü n olduğu k a d a r sey- rek ve bahçeli olarak plânlanmakta yalnız site ve iş ve Ticaret bölgelerinde sık ve yüksek katlı inşaata m ü - saade edilmektedir.

5 — Yeni k u r u l a c a k şehir bölgeleri ve inkişaf saha- ları için plânlama işinden evvel Jeolojik etüdlerin ya- pılması esas tutulmaktadır.

6 — Şehir ve kasabalar Trafik d u r u m l a r ı n a göre bir yol derecelenmesine bağlı tutulmaktadır. Ana yol- ların ikinc'si ve daha tali derecede yollar tarafından sık sık kesilmemesine dikkat edilmektedir.

7 — Yeni şehir inkişaf bölgelerinin plânlanmasmda bilhassa Topografik hususiyetler gözetilmektedir.

8 — Şehir meydanlarının m ü m k ü n olduğu kadar resmî u m u m î binalarla çevrelenmesine çalışılmaktadır

9 — Dış bağlantı yollarının şehir merkezini r a h a t - sız etmemesi ve dış trafiğin kolaylıkla şehre girip çıka- bilmesi için çevre yollarının yapılmasına da dikkat edil- mektedir.

r ^

BUNLARI BİLİYOR MU İDİNİZ ?

1 — Türkiyeye her nevi kontrplâk, duralit ve em- sali idhali serbest olduğu halde, kontrplâk fab- rikalarımızın ihtiyacı olan tomruk idhalinin merr.nu olduğunu!..

2 — Altı tane ç'mento fabrikası k u r u l m a k t a olan memleketimizde, halen çalışan çimento fabrika- larının yedek parçasızlıktan faaliyetlerini bir ay tatil ettiklerini, bu suretle en az 50.000 ton çi- mento istihsal edilemediğini!..

3 — Yeni g ü m r ü k rejiminin tatbikinden sonra sera- mik eşya maliyetlerinin vasatî % 25 arttığını!...

4 — Bir zaruret olmadığı halde inşaat yaptıranların ısrarla aramaları yüzünden, karaborsada beyaz çimento torbasının 100.— lir: ya k a d a r satıldığını!

5 — İnce hadde demirinin karaborsada 130-140 ku- ruşa k a d a r çıktığını, KOÇ müessesesine gelen 400 ton demirin 65 k u r u ş fiyat tayini ile tama- men Ankaraya tahsis edildiğini!..

6 — Birkaç cam firmasının birleşerek, fiyatları y ü k - sek tutmak için tröst kurduklarını!..

biliyor mu idiniz?

V J

10 — Şehir İ m a r ve İskân h u d u d l a r m m tesbitinde şehir k a r e k t e r i n e göre n ü f u s başına bir saha tutarı ka- bul edilmekte bu saha n ü f u s başına 60-120 m

2

arasında olmaktadır.

11 — Müstakbel n ü f u s miktarının hesaplanmasında n ü f u s sayımları gözönünde t u t u l m a k t a ve elde edilen artış nisbetine göre elli sene sonraki n ü f u s miktarı plân- lanmaya esas olarak alınmaktadır.

Bu prensiplere sadık kalarak İller Bankası marife- tiyle yaptırılmış olan çeşitli imar plânlarından b'r kaç n u m u n e fotoğrafı sayın Kongre âzalarının tetk'kine arze- dilmiştir.

Mithat Yenen Y. Müh. - Mimar İller Bankası U m u m Müdür

Muavini

— Baş tarafı 70 inci sahifada —

dar büyük bir mesuliyetle karşılaşmış olduklarını siz de takdir edersiniz.

Atinada İstanbul ile birlikte şerefli bir imtiyaz ol- makla beraber aynı zamanda ağır bir mesuliyeti teşkil eden bu vasfı paylaşmaktadırlar.

Bugünkü toplantımızın büyük manasım m ü d r i k o-

larak, memleketimin takdir hislerimin zabta geçirilmesi hususundaki T ü r k mimarlarının m u v a f f a k i y e t temenni- hususunda müsaadelerinizi rica eder, gayemize ulaşmak lerini iletmekle şeref duyarım.

Bizlere karşı gösterilmiş bulunan fevkalâde misafir-

perverlikten dolayı, arkadaşlarımın şükran hislerine ter-

cüman olmak beni son derece bahtiyar kılmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bağımsızlıklarını kazanan ülkeler, Doğu- Batı mücadelesinde her iki blok dışında. kalarak ekonomik kalkınmayı

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Beslenme ve Diyetetik ve Hemşirelik Bölümü yüksek lisans ve doktora programlarında nitelikli tez çalışmalarının yürütülebilmesi için

DAÜ-Kaem ile Gazimagusa Belediye’sinin ortaklaşa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde düzenlenen panele Melek Atabey, Hanife Aliefendioğlu ve Fatma Güven-

Bu sınav için sizlere bir SORU KİTAPÇIĞI , bir de CEVAP KAĞIDI dağıtılmıştır. Soru Kitapçığı kapak sayfaları dahil 32 sayfadan oluşmaktadır. Lütfen sayfaların eksik

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta meydana gelen gelişmeler düşünülmüş olduğunda, bu gelişmelerin ciddi çatışmalara sebebiyet verebilecekleri açık bir şekilde

İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında

Bunların yanı sıra, ilgili alanların Türkiye deniz alanlarına girme- yen kısımlarında ise, yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin söz hakkı bulunmaktadır?. Yani

b) Tekrar ya da yaşantı sonucu meydana gelen bir değişikliktir; Büyüme, olgunlaşma ya da sakatlanma sonucu meydana gelen değişiklikler öğrenme