Ankara’da aydın ve sanatçılar Kazım Koyuncu’nun ölümünün 8. yılında, Ethem Sarısülük’ün vurulduğu yerde buluştu.
Ethem’in vurulduğu yere karanfiller bırakan aydınlar adına basın açıklamasını okuyan Şair Ahmet Telli, Kazım’ın yanık sesini duyarak yaşadıklarını belirtti. Haziran ayının umudun ve direnişin tomurcukları gibi açtığını ifade eden Telli, sürecin bir başkaldırı olduğunu söyledi. Ethem’in bir ay önce yürüdüğü sokaklarda katledildiğini dile getiren Telli, onun barışı, özgürlüğü ve umudu savunduğu için katledildiğini vurguladı.
Kazım’a ve Ethem’e ölü denilemeyeceğini belirten Telli, katillerin elini kolunu sallayarak dolaşmalarından dolayı kahrolduklarını ifade etti. Konuşması sırasında şiir de okuyan Telli, Yunus Emre’nin “Bu dünyada bir nesneye/ yanar içim, göğnür özüm/yiğit iken ölenlere/göğ ekini biçmiş gibi” dizesiyle seslendi.
Yazar Temel Demirer, Ethem’in Kazım Koyuncu’nun türküleriyle Kızılay Meydanı’na girdiğini söyledi. Devlete seslenen Demirer, en alttan üst kademeye kadar herkesten hesap sorulacağını ifade etti.
Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sibel Özbudun da medyanın karşısında çay içen aymazlığın Kazım’ı
öldürdüğünü belirtti. Roboskî’de öldürülen 34 gencin, katillerin adaletine teslim edildiğini dile getiren Özbudun, AKP hükümetine “Adaletinizi başınıza çalın” diye seslendi.
Şair Mehmet Özer ise adalet arayışlarının süreceğini ve karanfillerini Ethem’e, Kazım’a, Hopa’ya ve diğer katledilenlere armağan ettiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından her beraber “Hürriyet Marşı” okuyan aydın ve sanatçılar Kazım’ı da, Ethem’i de diğer katledilenleri de unutmayacaklarını ifade ettiler.