Post Modern Eğitim Yaklaşımları
Wittgenstein, Derrida, Foucault
Post Modernizm
Modernizm, 19. yüzyılda Batı dünyasına egemen hale gelen dünya
görüşünü yansıtmaktadır. Modern dönemdeki hem yaşayış tarzını hem de kültürel bir gelişmeyi ifade eder.
Akılcı, ilerlemeci, olgucu bir bakış açısı taşımaktadır.
Postmodern terimi, benzerlikler yerine farklılıkları vurgulamaktadır.
Değerlerin, kültürlerin, yaşam tarzlarının farklılıkları üzerine kuruludur.
Her türlü bütünleştirici ve genelleyici yaklaşımları reddetmektedir.
Post Modernizm
Post modernizmde nesnel gerçekliğin bulunmadığı, hiçbir önermenin evrensel bir iddia taşımayacağı kabul edilir.
Doğa ve toplumsal yaşamın temelleri ve gereklerinin birbirinden farklılığı vurgulanır.
Post modernizm sadece felsefî bir hareket değil, mimaride, resim ve
grafik sanatlarda, dansta, müzikte, edebiyatta da kendini gösteren bir
düşünce biçimidir.
Post Modernizm
Temsilcileri: Hegel, Heidegger, Dewey, Wittgenstein, G.Deleuze, Jean- Francois Lyotard, Jacques Derrida, Michel Foucault, Richard Rotry.
M. Foucault (1926-1984)’a göre devlet insanları daha iyi yönetebilmek için eğitiyor, cezalandırıyor, disipline ediyor. İtaatkar ve üretken bir
beden için insanı yeniden şekillendiriyor. Foucault bu yönetim biçimine
«biyo-iktidar» diyor.
Okul Panapticon (siyah kule) kulesi gibidir. İnsanları normalleştiriyor. Sınavlar normalleşmeyi ölçüyor. Derslerin programları, konuların günlere ve saatlere yerleştirilmesi yani zamanın parçalara bölünmesi, ayrıntılı planlanması
gözlemin kendisidir.
İnsan bilginin kurucu öznesi değil, bilgi yerleştirilen bir nesnesidir.