4
gjllllllllllllllllllllllllltlllllllllllllllilllllllillllllllllltilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllifllllimilllt illllllHIlltllllltlinillllllllllllllililllllllllillllllllllUllllllllltillUifT
nN
= U kış, tiyatro sezo = U nu esnasında, Dev- = let Tiyatrosu, İs-= tanbulda Karaca Tiyatroda iki güzel tem- = sil verm eğe gelmişti: Ca- = dı Kazanı ile Saman Yo- = lu. Bu eserlerin ilki, ba ri tı) itikatların iptidai bir = muhitte hezeyan ve deli l i şet saçan safhaları ile = modern üslûpta bir tra- Ş jcd i, İkincisi iki şahısla = oynanan ve bir insan ha i l yıtının kronolojik bir şe- = kilde hayat faciasını caıı- = landıran çok orijinal ya- =E pılı bir dramdı. Fakat = bu yetmezdi. DevletTi-= yatrosu, istanbuldaki ti- ---— yatro âşıklarına bir üçüncü temsil ziyafeti daha = verecekti: Shakcspcarc’in Kral Lear'iııi. Nitekim = İstanbul Şehir Tiyatrosu artistleri -On iki öfkeli = adam» ın üç temsilini verm ek üzere Ankarava = . çittiler. Devlet Tiyatrosu da Şehir Tiyatrosunun
£
Dram Kısmında «K ral Lear» in üç temsilini ver = di ve bu, lstanbuluıı sanat hayatında tiyatrom ev '£
simi sonunda çok sevinç verici bir hâdise oldu = Hâlâ kulaklarımda, Cüneyt Gökcer’in oynadığı£
Kral Lear rolünün — iıattâ temsil devam eder- = ken — bir yankı halinde yükselen çılgın alkı şı seslerinin çınlayışını duyar gibi oluyorum. 1937 = de ilk dola Muhsin Ertuğrulun sanat kudreti ilt S sahneye çıkan, on sene kadar sonra Ilâdi Hiin = tarafından temsil edilen Kral Lear bu sefer çok = büyük bir sanatkârın oyunu ile tekrar sahnemiz = de sesini duyurmuş ve fecî hayat hikâyesini yaj§ şatmış oldu. Bir ucunda Muhsin, bir ucunda C ü
= neyt olan trajedide bu iki emsalsiz artistin oyu = nu, Türk sahnesinde unutulacak zaferlerden de ş ğildir. Bu bakımdan. Kral Lear, hiç değilse tem
£
silcileıi itibariyle mesut bir kraldır. Zira bu ro£
lüıı orta bir hünere tahammülü yoktur, ya dev = kudreti ile oynanır, ya kendisi ile beraber butu; = trajediyi, bütün yapıyı çökertir. Cüneyt Gökçer = sahnede öyle bir yükseldi ve rolünü bütün aza = meti ile öyle bir kavrayıp yürüttü ki, onu dinler = ve onu seyrederken âdeta nefesimizin kısıldığım Ş hisseder gibi oiduk. Perdelerin ortasında çınla£
yan alkışların bu bakımdan da mânası büyüktür = Cüneyt. Gökçer, Kral Lear rolünde, iki hain ki l i zınm kendisini sürüklediği müthiş felâkete,"YT-
T (Devlet T iyot tosu 'nun
İsta n b u l'd a k i tem sili
«Kral Lear»
Halid. Fahri OZAIWSOY
yakalayıp götürdü. Bu, j= ancak, büyük trajedi a r - ğ tistlerine nasip olan biı ş zaferdir ve seyircileri ¡= bu zaferi ııekadar alkış- = lasalar yeridir. =
*
Ü
Kral Lear efsanesi = çok eskidir ve birçok = bilginler tarafından ele = alınmış bir tetkik mev-
£
zuudur. Bunların arasın-£
da, G eoffrov de Mon- = mouth, Holinshed, John = Higgins, John LydgateH isimleri ansiklopedilerde£
bilhassa geçer. Sba-£
kespeare’e gelince, o 1605 = de «K ral Lear'in fect = • isimli dram okumuştu. Bu dramdaki = ve zulüm gören kız evlât Kordeiya ile == yanının asaleti ve yeisinin derinliği iie bizi de
hikâyesi faziletli
Shakespeare’in ki arasında benzerlikler vardır. Ş Lear, ihtiyar ve idraki zayıf İngiltere kralıdır.
£
ü ç kızı var: Goııeril. Albanv düşesi 'D evlet = Tiyatrosunda bu rolü oynayan Muazzez Kurtog- Şj luı; Regaıı (Beyi-.an Göncııçç: ve Kordeiya Hep-£
şen Ünal;.
£
Fransa kralı ile Burgonya dükü, Kordeiya iie §j evlenmeğe taliptirler. s
Lear, tahtından çekilerek, memleketinin a ra -= zisiııi üç kızı arasında taksim etmek isliyor. Go-
£
ncril ile Regaıı, riyakâr bir sevgi ve saygı ile üç = hisseden ikisini elde ediyorlar. Fakat Kordeiya,£
açıkkalbli ve doğru sözlüdür. Babasına: «Vazifem = icabı sizi seviyorum diyor. Kralın müthiş hiddeti=
üzerine onun hissesini de diğer iki kızına ilâve- = sı bu sözü takip ediyor. Kordeiya artık babası ta- = rafından koğulmuş, mirasından mahrum edilin- §jce
Burgunva kralı da ortadan çekilip gitmiştir jŞ Fakat. Fransa kralı. Kordclya’yı drahomasız ka£
bul ederek onunla memleketine dönüyor. Orada j§ evleniyorlar. Kordeiya şimdi Fransa kraliçesidir. = Beri yanda, Goııeril iie Regaıı. çok geçmeden 5 alçak ruhlarını belirtiyorlar ve ilk iş olarak, ba- = balarına bıraktıkları yüz askeri yirmi beşe., hattâma indirm eğe kalkıyorlar. Hakaretler hakaretle ri takip edince, zavallı Kral Lear memleketini terkederek fırtınalı korkunç bir gecede kırların yolunu tutuyor. Pişman olmuş, haksız yere incit tiği ve kogduğu kızı Kordelya’ya sığınmak arzu- sundadır. Bu esnada, Kordelyaıun tarafını tu- =
(Devamı 5 inci sayfada) =
ı i i ı i f i ı ı ı ı l ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı l i m i t ıı ıı tı ı t ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı n ı ı ı ı ı i M i ı ı ı m ı ı u ı . ı ı ı ı ı ı i K i ı t u ı ı ı