• Sonuç bulunamadı

Erişkin tip diyabette hücresel immün yanit: prospektif çalişma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Erişkin tip diyabette hücresel immün yanit: prospektif çalişma"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Araştırma/Research

Erişkin Tip Diyabette Hücresel Immün Yanit: Prospektif Çalişma

Güzin ÖZDEN1, Nurullah Yekta AKÇAM2

1Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2Mersin Şehir Hastanesi

ÖZET

Giriş-amaç: T-helper 1 ve T-helper 2 effektör hücrelerin sırasıyla hücresel/otoimmün ve hümoral/alerjik yanıtlarında etkili olduğu ve karşılıklı olarak birbirini kontrol ettiği bildirilmiştir. Bu durum toleransın mekanizması olarak ileri sürülmüştür. Diyabetli hastalarda infeksiyonlara karşı direncin azaldığı bazı araştırmacılar tarafından bildirilmiştir.

Bu çalışmanın amacı, hücresel immünitenin ölçütü olarak kabul edilen Mantoux testi ve Th2 yanıtları ile ilişkisi bildirilen deri prick testlerini kullanarak tip 2 diyabeti olan hastalarda hücresel immün yanıtları araştırmaktır.

Materyal ve metot: Yaş ve cins uyumluluğu gösteren 77 tip 2 diyabetli hasta ve 71 sağlıklı kontrolün Mantoux testi ve deri prick testi sonuçları beraber değerlendirildi.

Bulgular: Diyabet grubunda Mantoux testi negatif denek sayısı 23, kontrol grubunda 7 bulundu; Mantoux testi 1-5 mm arasında olanların frekansı sırasıyla 19 ve 10 idi. On mm'nin üzerinde olanlar ise sırasıyla 12 ve 25 idi. Yapılan korreleasyon analizinde Diyabetli hastalarda Mantoux testi sonuçları açlık kan şekeri (r=-0.285, p=0.012) ve HbA1c (r=-0.353, p=0.002) düzeyleri ile yakın bir negatif korrelasyon gösteriyordu.

Sonuç: Tip 2 diyabetli hastalarda hücresel immün yanıtlarda önemli düzeyde azalma olduğuna; bunun deri testleri ile (Th2 yanıtları) ilişkili olmadığına ulaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Atopi, erişkin tipi diyabet, Phadiatop, Prick test, hücresel immünite

DOI: 10.30569/adiyamansaglik. 434583 Yazışmadan Sorumlu Yazar

Güzin ÖZDEN

Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tel : +90 0532 405 33 26

E-mail: drkocamazguzin@hotmail.com

Geliş Tarihi: 18.06.2018 Kabul Tarihi: 24.07.2018

(2)

809

Cellular İmmune Responses in Adult-Onset Diabetes Mellitus Prospective study

ABSTRACT

Introduction-Goal: T-helper-1 and T-helper-2 cells are reported to be effective in

cellular/autoimmune and humoral/allergic responses, respectively, and controlled each other interactively. This is proposed as a mechabism of tolerance. Decreased resistances to infections with diabetic patients have been reported by several investigators.

The aim of study was to investigate cellular immune responses in patients with type two diabetes mellitus; by using Mantoux test which had been accepted as a measure of cellular immunity and skin prick test in relation to T-helper-2 responses.

Material and method: Montoux test and skin prick test results of 77 type-2-diabetic

patients and 71 gender –and- age matched healthy individuals were evaluated

Results: Number of subjects with a negative Mantoux test was found to be 23 among

diabetic group and 7 among control group; frequency of subjects with 1-5 mm Montoux test result was 19 and 10, respectively. That of subjects with more than 10 mm was 12 and 25 in the same order. There was a negative correlation between Mantoux test results with fasting serum glucose levels (r=-0.285, p=0.012) and HbA1c (r= -0.353, p=0.002) levels of diabetic subjects

Conclusion: type-2 diabetic patients have significantly decreased cellular immune responses, and this is not related to skin test results (Th2 responses).

Keywords: Atopi, adult-onset Diabetes mellitus, Phadiatop, Prick test, cell-mediated

immünity

(3)

810

GİRİŞ

Diyabetes mellitus; hiperglisemi, insülin direnci ve obesite ilişkili kronik metabolik bir hastalıktır. Tip 2 Diyabette, infeksiyöz hastalıklar ve bu hastalıklara bağlı sepsis ve mortalite riski diyabet hastalığı olmayanlara göre iki kat artmıştır (1). Bu riskin nedeni, hem doğal hem de adaptif immün sisteminde çeşitli patojenlere karşı bozulmuş yanıtlar olabilir (2).

Bu çalışmada hücresel immünitenin ölçütü olarak kabul edilen Mantoux testi ve Th2 yanıtlarını ile ilişkisi bildirilen deri prick testlerini kullanarak tip 2 diyabetli hastalarda hücresel immün yanıtları değerlendirmeyi amaçladık.

MATERYAL VE METOD

Bu çalışmaya Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin ve Metabolizma hastalıkları

polikliniğine Temmuz-Ekim 2013 tarihleri arasındabaşvuran tip 2 diyabet tanısı konmuş 77 hasta, sağlıklı gönüllü 71 kişi kontrol grubu olarak alındı.

Çeşitli immün yetmezlik durumlarını ekarte etmek için son 3 hafta içinde viral, bakteriyel, paraziter infeksiyon geçiren, cerrahi müdahale geçirenler, HIV infeksiyonu olanlar, primer immün yetmezlik hastalığı olanlar, immünsupresif ilaç kullanımı olan hastalar çalışmaya dâhil edilmedi.

Hb A1c Cobas Integra 800 (Roche Diagnostics, Manheim, Germany) otoanalizöründe immünotürbidimetrik yöntemle çalışıldı. Phadiatop tayinleri ve HIV testi için gönüllülerden alınan kan örnekleri 4500 devirde 5 dakika santrifüj edilip serumları ayrıldıktan sonra eksi 80 derecede dondurucuda saklanıp daha sonra topluca flouro allergo sorbent assay yöntemi ile çalışıldı (İmmuno CAP 100, Pharmacia, Sweeden)

Mantoux testi; PPD (purified protein derivative), 5TU/0.1 ml (Bulgaristan) solüsyonu ile ön kol damarlardan uzak kılsız bölgeye 0.1 ml insülin enjektörü (26 gauge iğne) ile deri

(4)

811

içine (intradermal) uygulandı. 48-72 saat sonra oluşan sertliğin (endurasyon) 0.5 mm ölçekli bir cetvelle ölçülerek ortogonal çapların ortalaması alınarak milimetre olarak kaydedildi.

Deri prick testleri sabah saatlerinde (saat 09:00-12:00) her iki kol volar yüzeylerine uygulandı. Teste alınmadan önce bireylerin kalsiyum kanal blokörleri, antideprasan ilaçlar,

antihistaminikler, kortikosteroidler, ACE inhibitörleri, H2 reseptör blokörleri, lökotrien reseptör antagonistleri alıp almadıkları sorgulandı. Bu ilaçları alanların testleri ilacın yarı ömrü göz önüne alınarak, uygun olanlarda ilaç kesilip daha sonraki bir tarihte prick test yapıldı. Test bölgeleri etil alkollü pamuk ile silinip kuruması beklendi. Prick testler 17 adet antijenik ekstrakt (Stallergenes, Fransa) (Tablo 1) ile stallerpoint (Stallargen, Fransa) lansetleri ile ön kol volar yüze uygulandı. Sonuçlar 20 dakika sonra değerlendirildi. Negatif kontrolün oluşturduğu ’’wheal’’ reaksiyonunun diagonal çaplarının ortalamasının 2 mm fazlası pozitif olarak kabul edildi.

Sonuçlar SPSS v. 15.0 istatistik programı ile değerlendirildi. p<0,05 değeri anlamlılık derecesi olarak kabul edildi. Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma şeklinde, kategorik değişkenler ise sayı ve yüzde cinsinden özetlendi. Çapraz tabloların analizinde Ki kare testinden yararlanılmış olup, anlamlı sonuçlar için ikili oran karşılaştırmaları yapıldı. İki grup karşılaştırılmasında student t testinden yararlanıldı. Bağımlı oranların karşılaştırılmasında Mc Nemar testinden yararlanıldı. İki sürekli değişken arasındaki ilişkiyi tespit etmek için Pearson korelasyon katsayısından yararlanıldı. Testin referans teste göre tanı gücünü tespit etmek amacıyla Sensitivite, Spesifite, Pozitif Prediktif Değer (PPV) ve Negatif Prediktif Değer (NPV) hesaplandı.

(5)

812

Tablo 1: Prick testte kullanılan antijenik ekstraktlar

______________________________________________________________ Kontroller

Pozitif Kontrol (histamin hidroklorit 10 mg/ml) Negatif Kontrol (temoin)

Akarlar

Dermatophagoides Farinea Dermatophagoides Pteronyssinus Hububat karışımı

Dört hububat karışımı (Arpa, mısır, yulaf, buğday) Çimen karışımı

Beş çimen karışımı (Parmak otu, delice otu, çayır kelp kuyruğu, çayır salkım otu, tatlı ilkbahar otu)

Yabani ot karışımı

Compositae (Altınbaşak, karahindibağ, papatya, pıtrak) Chenopodiaceae (Akkazayağı, rough pıgweed)

Ağaç polenleri karışımı

Betulacea (Kızılağaç, huş ağacı, fındık, gürgen) Fagaceae (Kayın, kızıl meşe, atkestanesi) Oleaceae (Dışbudak, zeytin, kurtbağrı) Salicaceae (Kavak, söğüt)

Ağaç poleni karışımı (Akağaç, atkestanesi, çınar, akasya, ıhlamur) Mantar karışımları

Aspergillus (Fumigatus, niger, nidulans) Cladosporıum (Clados poroides, herbarum) Penicillium (Digitatum, exponsum, notatum)

Bitki mantarı karışımı (Ustiligo avenae, ustiligo tridici, ustiligo holci, ustiligo zeae) Maya mantarı karışımı (Seccharomyces cerevisia, mınor)

Hayvan tüyü karışımı

Tüy karışımı (Ördek, kaz, tavuk)

Çalışma için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi etik kurulu onayı alındı (24/05/2013 ve 2013/152 sayılı onay).

BULGULAR

Çalışmaya alınan 41-65 yaş aralığında 77 hasta ve 38-65 yaş aralığında 71 sağlıklı gönüllülerin demografik özellikleri tablo 2 de özetlendi.

(6)

813

Tablo 2: Çalışma ve kontrol grubunda bulunan bireylerin demografik özellikleri DİABET GRUBU KONTROL GRUBU P Yaş OrtalamaSD 56.4 SD 6.6 54.9 SD7.4 0.240 Cins Erkek 34 31 0.952 Kadın 43 40 Toplam 77 71

Daibet grubunun ortalama Mantoux test sonucu 5.09 (±4.74), kontrol grubunun ise 8.01 (±4.60) bulundu. Diyabet grubunun hücresel immün yanıtlarında önemli düzeyde azalma olduğu bulundu (p<0.001). Diyabet ve kontrol grubunun HbA1c, açlık kan şekeri, vücut kitle indeksi, Mantaux testi ortalama değerleri tablo 3 da belirtildi.

Tablo 3: Diabet indeksleri ile Mantoux test sonuçlarının diabet ve kontrol grubundaki

ortalama değerleri

DİABET GRUBU (n: 77 ) KONTROL GRUBU (n:71) p Açlık kan şekeri (mg/dl) 163,5±62,84 88,4±9.56 <0.001

HBA1c (% mg) 8,21± 1.42 5±0.37 <0.001

Vücut Kitle İndeksi

(kg/m2) 30.12± 5.2 27.9±3.2 0.002

Mantoux Test sonucu*

(mm) 5.09±4.74 8.01±4.60 <0.001

* Ortogonal çapların ortalaması alınmıştır (milimetre olarak)

Diyabet ve kontrol grubu kendi içlerinde yapılan korrelasyon analizinde Mantoux test sonuçları ile açlık kan şekeri ve HbA1c düzeyleri arasında önemli negatif korrelasyon bulunmuştur (p=0.012 ve p=0.002). Vücut kitle indeksi değerleri ise Mantoux test sonuçları ile korrelasyon göstermemiştir. Kontrol grubunda ise bu analizlerin hiç birinde korrelasyon bulunmamıştır. (Tablo 4)

(7)

814

Tablo 4: Diabet indekslerinin Monteaux test sonuçları ile korelasyon analizinin sonuçları DİABET

GRUBU

KONTROL GRUBU

Monteaux testi VS Açlık kan şekeri korelasyon katsayısı

r=-0.285 p=0.012

r=-0.195 p=0.103

Monteaux testi VS HBA1c korelasyon katsayısı

r=-0.353 p=0.002

r=-0.014 p=0.906

Monteaux testi VS Vücut Kitle İndeksi korelasyon katsayısı

r=-0.148 p=0.198

r=-0.021 p=0.865

Diyabet ve kontrol grubunun stratifiye edilmiş Mantoux testi, HbA1c, Vücut kitle indeksi değerleri ile phadiatop pozitif ve en az bir antijene karşı deri testi pozitif olan olguların frekansları tablo 5’de özetlenmiştir. Tablonun incelenmesinden de görüleceği üzere mutlak anerji gösteren olgu sayısı diyabet grubunda 23, kontrol grubunda ise 7 bireydir (p=0.004). Mantoux testi 10 mm’den daha büyük olan ‘’stratum’’ da ise diyabet grubunda 12 olguya karşılık kontrol grubunda 25 olgu bulundu ve aradaki fark önemlidir (p=0.009). HbA1c düzeyleri diyabet grubunda % 6.5 mg’ın üzerinde kontrol grubunda ise bu değerin altındadır.

Vücüt kitle indeksine göre mutlak anerjisi olan olguların sayısı araştırılmış; diyabet grubunda 6 olgunun vücut kitle indeksi 27 kg/m2 den küçük grupta, 17 olgunun da 27 kg/m2 büyük grupta olduğu görüldü. Aynı değerler kontrol grubu için sırasıyla 4 ve 3 bulundu. Her iki grubun istatiksel analizinde sırasıyla p değerleri 0.85 ve 0.949 bulundu.

(8)

815

Tablo 5: Stratifiye edilmiş Mantoux test, Hemoglobin A1c ve Vücut kitle indeksi değerleri ile

Phadiotop ve deri testi sonuçlarının gruplara göre dağılım frekansı

DİABET GR KONTROL GR P Mantoux testi (mm) 0 23 7 0.004 1-5 19 10 0.157 6-10 23 29 0.224 10 < 12 25 0,009 HBA1c (% mg) <6.5 0 71 6.5 < 77 0

Vücut kitle indeksi (kg/m2)

<27 21 24

0,388

27≤ 56 47

Phadiotop pozitif olgu sayısı

13 17 0.286

DPT pozitif olgu sayısı* 18 17 0.935

* Deri prick testinde en az 1 alerjene karşı pozitif reaksiyon gösteren olgu

Mutlak anerjisi saptanan 23 diyabetik olgunun 5 ‘inde Phadiatop, 6 ‘sında da en az bir alerjene deri prick test pozitifliği saptandı. Yedi mutlak anerjisi olan kontrol grubunda da sırasıyla 3 ve 2 olgudur. Her iki grup arasında phadiatop (p=0.75) ve deri prick test pozitifliği (p=0.799) açısından istatiksel olarak fark saptanmadı.

Çalışma ve kontrol grubunda deri prick test sonuçlarının antijenlere göre dağılımı

tablo 6 da verilmiştir. Her gözdeki 5’den büyük sayılar dikkate alınarak yapılan fisher

testinde istatistiksel fark bulunmadı.

Atopinin belirlenmesinde kullanılan deri prick testi ile phadiatop arasındaki ilişki de araştırıldı. En az bir antijene karşı pozitif deri testi olan denek sayısı 35 phadiatop pozitifliği olanların sayısı ise 30 olarak bulundu. Deri testi pozitif olguların % 65.71’inde phadiatop

(9)

816

pozitifdir. Phaditop pozitif olanların % 76.6’sında ise deri testi pozitif bulundu. Yapılan chi-kare analizinde en az bir antijene deri testi yanıtı verenlerin sayısı ile phadiatop pozitif olanların sayısı arasında fark bulunmadı (p=0,359).

Tablo 6: Hasta ve kontrol grubunda deri prick testi sonuçlarının dağılımı

Antijenler Diabet grubu Kontrol grubu

D. farinae 5 6 D. pteronissinus 4 5 4 hububat karışımı 2 2 5 ot karışımı 5 1 Compositae karışımı 4 3 Chenapodiaceae karışımı 0 0 Betulaceaea karışımı 0 0 Fagaceae karışımı 1 0 Oleaceae karışı 0 5 Salicilaceae karışımı 3 4

Çeşitli ağaç poleni karışımı 2 2

Aspergillus karışımı 3 3

Maya mantarı karışımı 2 0

Bitki mantarı karışımı 0 0

Cladosprium 1 1

(10)

817

TARTIŞMA

Diyabetik hastalarda infeksiyonlara karşı immün sistem yanıtları değerlendirilen birçok çalışmada özellikle kronik hiperglisemisi olanlarda adaptif immün yanıtlarının da baskılandığı saptanmıştır. Tanaka ve ark, diyabetin immünsupresif mekanizmalarından birininde, hayvan deneyinde gösterilen Th2 polarizasyonu sonucu Th1 immün yanıtın azalması şeklinde yorumlamıştır (3). İnsan plasma hücreleri ile yapılan deneysel çalışmalarda yüksek insülin düzeyinde Th1/Th2 oranı ve dolayısıyla IFN-γ/IL-4 oranı da azaldığı gösterilmiş olup; bunun sonucunda insülinin T hücre alt gruplarını etkleyerek Th2 polarizasyonuna kaymasınını sağladığını düşündürmektedir (4). Hipergliseminin düzeyi ile ilişkili veya ilişkisiz olarak kontrolsüz diyabet hastalarında T hücre fonksiyonları bozulduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur (5-7).

Rabab ve ark 23 hastada hücresel immün yanıtı değerlendirmek amacıyla yapılan in vitro testlerde kullanılan fitohemaglutinin ve candida albikans antijenine lenfosit yanıtını değelendirmiş fark bulamamıştır (8). Fark olmamasının nedeni iyi kontrollü ve az sayıda diyabet hasta grubunun çalışmaya alınmasından olabilir. MacCuısh ve ark, Delepese ve ark yaptığı 2 ayrı çalışmada iyi kontrollü diyabet hastalarında in vitro hücresel immün cevabı normal bulmuşlardır ancak kontrolsüz diyabetiklerde (açlık glukoz >350 mg/dl) baskılanmış olduğunu göstermişlerdir (6, 9).

Benzer başka bir çalışmada da kan açlık glukoz düzeyi >200 mg/dl olanlarda glukoz düzeyi <150 mg/dl olanlara göre in vitro testlerde baskılanma saptanmıştır (10). Bizim çalışmamızda da kan glukoz düzeyi ortalaması 163 mg/dl olup diyabet hastalarında, kontrol grubuna göre DHT testi olan PPD sonuçları ile açlık kan şekerleri ve Hb A1c düzeyleri arasında önemli negatif korrelasyon bulundu. Hücresel immün

(11)

818

sistemi değerlendirmek için yapılan in vivo testler negatifse in vitro testler yapılmaktadır ancak bizim çalışmamızda olanakların yetersizliğinden dolayı in vitro testler yapılamamıştır.

Pozzılli ve ark. Tıp 1 DM ve T2DM hastalarında çoklu intradermal antijen çubuğu ve 7 çeşit antijen kullanarak yapılan intradermal test yanıtlarını, metabolik kontrol ile karşılatırdıklarında istatiksel olarak anlamlı fark saptamamışlardır. Çalışmaya alınan hastaların ortalama kan glukoz düzeyi 153 mg/dl ve HbA1c 7.9% ±2.4 SD olup kontrolsüz diyabet hastalarıdır. Ancak DTH in vivo yöntem olarak diğer çalışmalardan farklı olarak multı-test çubuğu ile intradermal olarak yapılmıştır. Tetanos, streptokokus, tuberkülin, candida albicans, tricophytan ve proteus antijenleri ile gliserin negatif kontrol olarak kullanılmıştır. PPD; Mantoux yöntemiyle uygulanmamış olup 2 mm ve üstü pozitif kabul edilen çalışmada sonuçlar tüm antijenlerin endurasyon çaplarının aritmetik ortalaması olarak verilmiştir (6). İnsan immünyetmezlik virüsü (HIV) infeksiyonu olanlarda multı-test ve Mantoux yöntemi karşılaştırılmış olup Mantoux yöntemi ile daha iyi sonuçlar elde edilmiştir (11). Bizim çalışmamızda da Mantoux yöntemi kullanılmıştır.

Atopi tip 1 hipersensitivite reaksiyonu olup Th2 ilişkili sitokinler aracılıdır. DHT ise Th1 ilişkili sitokin yanıtıdır. Th1 sitokini IFN-γ, Th2 hücreleri baskılarken Th2 sitokini IL-4 Th1 yanıtını baskılamaktadır. Bu durumda atopisi olanlarda DHT yanıtı baskılanması beklenmektedir. Shirakawa ve ark yaptığı çalışmada atopisi olanlarda DHT yanıtının (PPD) baskılandığı gösterilmiştir (12). 12 yaş grubunda yapılan çalışmada PPD yanıtı 10 mm ve altı negatif olarak değerlendirilmiştir. PPD olarak diğer çalışmalardan ve bizim çalışmamızdan farklı bir tür olan copenhagen türü kullanılmıştır. Grüber ve ark yaptığı çalışmada 10 IU PPD kullanılarak atopi ve PPD yanıtı arasında ters ilişki gösterilememiştir (13). Bizim çalışmamızla benzer şekilde genç popülasyonda yapılan çalışmalarda da beklenen ters ilişki

(12)

819

gösterilememiştir (14, 15). Finlandiya da alerjik çocuklarda yapılan çalışmalarda mikobakteriel antijene reaksiyonun azaldığı gösterilmiştir (16). Çalışmaların çoğu pediatrik popülâsyonda yapılmıştır.

Yapılan birçok çalışmada en yüksek prick test pozitiflik oranının ev tozu akarlarına karşı olduğu saptanmıştır. Tezcan ve ark. %42 olarak belirtmişlerdir (17) . Bizim çalışmamızda da diyabet ve sağlıklı kontrol grubunda alerjen dağılımı açısından fark saptanmamıştır. Literatürdeki çalışmalarla uyumlu olarak toplamda %28.5 oranıyla akar alerjisi en sık görülen alerjenler olarak saptadık.

1987 yılında piyasaya sürülen ‘’Phadiatop’’; çevresel yaygın bulunan inhalen alerjenlere karşı gelişen multi- genel yetişkin nüfusun alerjik duyarlılık tanısı için değerli bir tarama yöntemidir (18, 19) .Astım ve rinitli hastalarda yapılan bir çok çalışmada alerji tanısında kullanılan deri prick testleri ve serum spesifik IgE sonuçları ile birlikte değerlendirildiğinde Phadiatop’un tanıdaki değeri gösterilmiştir (18). Vidal ve ark. 465 kişide alerji duyarlılık tanısı için deri prick test sonucunu referans kabul edip, phadiatopun duyarlılığını % 70.8, özgüllüğünü % 90.7, pozitif prediktif değerini %72.6, phadiatop pozitiflik oranını % 26 olarak tespit etmişlerdir.Yüksek duyarlılık ve yüksek pozitif prediktif değer nedeniyle phadiatopun tanısal değerini doğrulamışlardır (19).Phadiatop atopi tanısı için prick teste alternatif bir yöntem olarak kullanılabilir (20).Bizim çalışmamızda da atopi testleri olarak kullanılan deri prick testi ve Phadiatop yöntemleri arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Phadiatop sensitivitesi %65.71 spesifitesi % 93.81 olup literatürle benzer sonuçlar elde edildi.

Yaşa bağlı Mantoux testi sonuçları değişkenlik gösterebilir. Yaşlı hastaların immün sistemindeki değişiklik T lenfosit fonksiyonlarını bozarak PPD negatifliğine neden

(13)

820

olabilmektedir (11, 21). Bizim çalışmamızda hasta ve kontrol grubu 65 yaş altında gönüllülerden seçilmiş olup gruplar arası yaş ortalaması bakımından istatiksel olarak farklık saptanmadı.

Diyabet hastalarının VKİ’si daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bizim çalışmamızda da çalışma grubuyla, kontrol grubunun VKİ’i arasında fark bulundu. Bu fark çalışmamızın limitasyonudur. Ancak Mito ve ark. (22) yaptığı çalışmada obez olan ve olmayan diyabet hastalarında T hücre profilerasyon yanıtlarında anlamlı fark saptanmamıştır. Litaretürde de benzer çalışmalar vardır. Bizim çalışmamızda da VKİ ile mantoux testi arasında korrelasyon saptanmadı.

SONUÇ: Korelasyon analizinde hbA1c oranının ve açlık kan glukozunun, Mantoux testi

endurasyon çapının ortoganal çaplarının ortalaması ile ilişkili olduğu ve diyabetik hasta grubunda kontrol grubuna göre Mantoux test yanıtlarının azaldığı gösterildi.

Deri prick testleri ve phadiatop değerleri diyabetik hasta grubunda kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı fark saptamadık. Atopi sıklığı ve en sık görülen akar alerjeni bakımımdan literatürle benzer sonuçlar elde edildi.

Sonuç olarak; tip 2 diyabetli hastalarda hücresel immün yanıtlarda önemli düzeyde azalma olduğu; bunun deri testleri ile (Th2 yanıtları) parallelik göstermediğine ulaşılmaktadır.

KAYNAKLAR

1. Shah BR ve ark. Quantifying the risk of infectious diseases for people with diabetes. Diabetes Care. 2003;26(2):510-3.

2. Geerlings SE ve ark. Immune dysfunction in patients with diabetes mellitus (DM). FEMS Immunol Med Microbiol. 1999;26(3-4):259-65.

(14)

821

4. Viardot A ve ark. Potential antiinflammatory role of insulin via the preferential polarization of effector T cells toward a T helper 2 phenotype. Endocrinology. 2007;148(1):346-53.

5. MacCuish AC ve ark. Phytohemagglutinin transformation and circulating lymphocyte subpopulations in insulin-dependent diabetic patients. Diabetes. 1974;23(8):708-12.

6. Pozzilli P ve ark. In vivo determination of cell mediated immune response in diabetic patients using a multiple intradermal antigen dispenser. Diabetes Res. 1987;6(1):5-8.

7. Peleg AY ve ark. Common infections in diabetes: pathogenesis, management and relationship to glycaemic control. Diabetes Metab Res Rev. 2007;23(1):3-13.

8. Ragab AH ve ark. Response of peripheral blood lymphocytes from patients with diabetes mellitus to phytohemagglutinin and Candida albicans antigen. Diabetes. 1972;21(8):906-7.

9. Delespesse G ve ark. Cell-mediated immunity in diabetes mellitus. Clin Exp Immunol. 1974;18(4):461-7. 10. Plouffe JF ve ark. Cell-mediated immunity in diabetes mellitus. Infect Immun. 1978;21(2):425-9.

11. Leung CC ve ark. Tuberculosis in older people: a retrospective and comparative study from Hong Kong. J Am Geriatr Soc. 2002;50(7):1219-26.

12. Shirakawa T ve ark. The inverse association between tuberculin responses and atopic disorder. Science. 1997;275(5296):77-9.

13. Gruber C ve ark. Delayed hypersensitivity to tuberculin, total immunoglobulin E, specific sensitization, and atopic manifestation in longitudinally followed early Bacille Calmette-Guerin-vaccinated and nonvaccinated children. Pediatrics. 2001;107(3):E36.

14. Strannegard IL ve ark. Prevalence of allergy in children in relation to prior BCG vaccination and infection with atypical mycobacteria. Allergy. 1998;53(3):249-54.

15. Omenaas E ve ark. Absence of relationship between tuberculin reactivity and atopy in BCG vaccinated young adults. Thorax. 2000;55(6):454-8.

16. Kroger L ve ark. Development of tuberculin reactivity and sensitization to M. scrofulaceum and M. fortuitum in children BCG-vaccinated at birth. Eur Respir J. 2000;15(2):382-7.

17. Tezcan D ve ark. Retrospective evaluation of epidermal skin prick tests in patients living in Aegean region. Allergol Immunopathol (Madr). 2003;31(4):226-30.

18. Merrett J ve ark. Phadiatop--a novel IgE antibody screening test. Clin Allergy. 1987;17(5):409-16.

19. Vidal C ve ark. Evaluation of the phadiatop test in the diagnosis of allergic sensitization in a general adult population. J Investig Allergol Clin Immunol. 2005;15(2):124-30.

20. Garcia-Marcos L ve ark. Phadiatop compared to skin-prick test as a tool for diagnosing atopy in epidemiological studies in schoolchildren. Pediatr Allergy Immunol. 2007;18(3):240-4.

21. Perez-Guzman C ve ark. Does aging modify pulmonary tuberculosis?: A meta-analytical review. Chest. 1999;116(4):961-7.

22. Mito N ve ark. Effect of obesity and insulin on immunity in non-insulin-dependent diabetes mellitus. Eur J Clin Nutr. 2002;56(4):347-51.

Şekil

Tablo 2: Çalışma ve kontrol grubunda bulunan bireylerin demografik özellikleri
Tablo 4: Diabet indekslerinin Monteaux test sonuçları ile korelasyon analizinin sonuçları
Tablo 5: Stratifiye edilmiş Mantoux test, Hemoglobin A1c ve Vücut kitle indeksi değerleri ile  Phadiotop ve deri testi sonuçlarının gruplara göre dağılım frekansı
Tablo 6: Hasta ve kontrol grubunda deri prick testi sonuçlarının dağılımı

Referanslar

Benzer Belgeler

Geri dönüşlü (reversibl) → Geri dönüşsüz (irreversibl) • Zedelenme sonuçları hücre tipi, durumu ve uyum..

Bizim çalışmamızda kan gluko- zu 250 mg/dl’nin üzerinde olan kötü glisemik kon- trollü tip 2 diyabetli hastalarda keton düzeylerinin ve ketonemi sıklığının kan şekeri

Steroidler olarak 3’e ayrılır... 1) Trigliseritler: Hayvan dokularında ana yakıt deposu olarak kullanılan nötral yağlardır. Vücudun ihtiyacından fazla alınan besin

Radyasyona aşırı duyarlı bazı hücreler kullanılarak hücresel radyasyon cevabının genetik kontrolü ile ilgili önemli bilgiler sağlanmıştır.Bu hücreler genellikle

süreç içinde değişen özelliklerini (kalan işlem zamanı gibi) esas almasıdır [1]. Bu kurallar operasyon seçim ve kaynak seçim olarak ikiye ayrılır. Gecikme

Ülkemizde beklenen yaflam süresi artmaktad›r. Giderek artan yafll› nüfusun sa¤l›k hizmetinde koruyucu hekimli¤in yeri büyüktür ve özel bir yaklafl›m

Çünkü onların il­ gilerinin konusu olan bütün şey­ ler nelerse, bu çamurlu yokuşta bile, alınıp satılmakta olan her şeyin, eskiden plakların, gramo­ fonların,

• Uzun süreli ve görece yüksek dozlar (&gt;20 mg/gün, &gt;1 hafta) kısmi supresyon. • Lokal uygulamalar: potent steroid birkaç haftadan uzun süre kullanılmışsa, 2-3