• Sonuç bulunamadı

YENİ KONUTLARDAKİ MUTFAK TASARIMININ TÜKETİCİLERE ERGONOMİK AÇIDAN UYGUNLUĞU VE TÜKETİCİLERİN MUTFAKLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YENİ KONUTLARDAKİ MUTFAK TASARIMININ TÜKETİCİLERE ERGONOMİK AÇIDAN UYGUNLUĞU VE TÜKETİCİLERİN MUTFAKLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ"

Copied!
190
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YENİ KONUTLARDAKİ MUTFAK TASARIMININ TÜKETİCİLERE ERGONOMİK AÇIDAN UYGUNLUĞU VE

TÜKETİCİLERİN MUTFAKLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Gülşah GELEGEN

(2)

YENİ KONUTLARDAKİ MUTFAK TASARIMININ TÜKETİCİLERE ERGONOMİK AÇIDAN UYGUNLUĞU VE

TÜKETİCİLERİN MUTFAKLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Gülşah GELEGEN

Danışman

Prof. Dr. Ali Fuat ERSOY

(3)

ANKARA-2008

JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAY SAYFASI

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne

Gülşah GELEGEN’ in “Yeni Konutlardaki Mutfak Tasarımının Tüketicilere Ergonomik Açıdan Uygunluğu ve Tüketicilerin Mutfaklarına İlişkin Görüşleri” başlıklı tezi ………tarihinde, jürimiz tarafından Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye (Tez Danışmanı): Prof. Dr. Ali Fuat ERSOY ……… Üye: ……… ……… Üye : ……… ……… Üye : ……….. ……… Üye : ………. ………

(4)

ÖNSÖZ

“Yeni Konutlardaki Mutfak Tasarımının Tüketicilere Ergonomik Açıdan Uygunluğu ve Tüketicilerin Mutfaklarına İlişkin Görüşleri” adlı yüksek lisans tezinde, yeni konutlardaki mutfak tasarımlarının tüketicilere ergonomik açıdan uygunluğunu, tüketicilerin mutfakları ile ilgili görüşlerini ve tercihlerini saptamak amacı ile gerçekleştirilen bu araştırma, Ankara ili, Altındağ, Keçiören ve Çankaya ilçelerinde yürütülmüştür.

Araştırmanın her aşamasında bana sabırla yol gösteren, değerli bilgisi ve tecrübesi ile çalışmama ışık tutan danışman hocam Sayın Prof. Dr. Ali Fuat Ersoy’ a sonsuz şükranlarımı sunarım. Araştırmanın istatistiksel işlemlerinin yapılmasında değerli bilgilerinden yararlandığım ve bana her an sabırla yardımcı olan hocam Sayın Doç. Dr. Fatma Arpacı’ ya teşekkürü borç bilirim.

Çalışmamın her aşamasında beni gönülden destekleyen anne ve babama, yardımlarını yanımda olarak benden esirgemeyen dostlarım Onur EGE ve Filiz AKDOĞAN’ a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(5)

ÖZET

YENİ KONUTLARDAKİ MUTFAK TASARIMININ TÜKETİCİLERE ERGONOMİK AÇIDAN UYGUNLUĞU VE

TÜKETİCİLERİN MUTFAKLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ Gelegen, Gülşah

Yüksek Lisans, Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ali Fuat Ersoy

Nisan - 2009

Araştırmada, yeni konutlardaki mutfak tasarımlarının tüketicilere ergonomik açıdan uygunluğu incelenmiş ve bu konutlarda yaşayan tüketicilerin konut mutfakları ile ilgili görüşleri değerlendirilmiştir.

Araştırma evrenini, Altındağ, Keçiören ve Çankaya ilçelerinde 2003 - 2007 yıllarında yapılan konutlarda yaşayan tüketiciler oluşturmaktadır. Belirtilen ilçelerde yapılan konut sayılarına göre tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi ile toplam 300 örneklem alınmıştır. Araştırmada elde edilen veriler tüketicilere uygulanan anket, mutfağa ilişkin ölçülerin ve tüketicilerin antropometrik ölçülerinin alınması ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 13.0 (Windows’a uygun) paket yazılımından yararlanılarak analiz edilmiştir. Araştırmaya alınan tüketicilere ilişkin demografik özelliklerin, konuta ve mutfağa ilişkin genel bilgilerin mutlak ve yüzde değerlerini gösteren tabloları oluşturulmuş, varyans analizi (One-Way ANOVA), Scheffe testi ve t testi uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki anlamlı farklılık 0.05 ve 0.01 düzeyinde yorumlanmıştır.

Araştırma sonucunda; Ankara’da son beş yılda yapılan konutlardaki mutfaklarda genellikle duvar dolabı yüksekliği, tezgah yüksekliği, tezgah uzunluğu ve mutfak aydınlatmasının ergonomik açıdan tüketicilere uygun olmadığı belirlenmiştir. Buna rağmen, tüketiciler mutfakların durumlarından genel olarak memnundurlar. Memnuniyetsizliğin en çok olduğu nokta depolama alanlarının yetersizliğidir. Tüketiciler tarafından, mutfak kullanımında en çok yapılan hatanın

(6)

lokal aydınlatmanın yetersiz kullanımı, balkonların amaç dışı kullanımı ve mutfakta kazalara neden olabilecek uygulamalar yapılması olduğu belirlenmiştir. İncelenen mutfaklarda gelişen teknolojiye uyum sağlayan fonksiyonel tasarımlara çok az mutfakta rastlanmıştır. Mutfak tasarımının tüketicilere ergonomik açıdan uygun olmasının önemi göz ardı edilemeyecek bir konudur. Bu nedenle bu konu ile ilgili yapılan tüm araştırmaların ışığında ortaya konulan öneriler dikkate alınarak mutfak tasarımları geliştirilmeli ve değişimlerin takip edilmesini sağlayacak yeni çalışmalar sürekli yapılmalıdır.

(7)

ABSTRACT

SUITABILITY OF THE KITCHEN DESIGNS AT THE NEW RESIDENCES TO THE CUSTOMER AND THE CUSTOMER’S OPINIONS THAT

RELATED WİTH THEIR KITCHENS.

Gelegen, Gülşah

Master, Family Economy and Nutrition Education Thesis Advisor: Prof. Dr. Ali Fuat Ersoy

April - 2009

In the research, the design of the kitchens in new residences were investigated in terms of ergonomy and the customers’ opinions, who live in those residences about the kitchens were evaluated.

The customers who lived in the years 2003 - 2007 in Altındağ, Keçiören and Çankaya were formed the research field. In the prementioned reserach areas, 300 samples have been obtained using the random layered sampling method according to the number of residences. The results obtained from the questionnares carried out with the customers, according to the measurements obtained from the kitchens and from the customers’ anthropometric measurements. These results have been analysed using the package program SPSS 13.0 (for windows). The demographic properties of the customers that have been investigated during resarch, the general information related to the residences and the kitchens absolute and percentage values have been tabled; deviation analyses (One-Way ANOVA), Scheffe test and the t test have been applied. The meaningful difference between the variables have been interpreted in the level of 0.05 and 0.01.

According to the results of the research, in general the wall cupboard height, bench height, bench length and kitchen illuminance are not suitable for the ergonomy of customers. However, customers are satisfied about the kitchens in general. The most disstasfied point is he lack of storage area. Customers declared that the main points of dissatisfaction are inadaquate local illuminance, usage of

(8)

balcony, applications that can cause accidents in the kitchen. In the investigated kitchens, the functional designs which are in accordance to the technology are very rare. The suitability of the ergonomics of the kitchens to the customers is a very important point which can not be ignored. So, the results of the researchs in this field, the proposals about the kitchen designs must be improved and continous work must be done to follow the changes

(9)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ………. i

ÖNSÖZ ………. ii

ÖZET ……… iii

ABSTRACT ………. v

İÇİNDEKİLER ……… vii

TABLOLAR LİSTESİ ……… x

ŞEKİLLER LİSTESİ ……….. xii

ÇİZELGE LİSTESİ ……… xiii

BÖLÜM 1. GİRİŞ ……… 1

1.1.Konut Mutfaklarının Tanıtılması ………. 2

1.2. Mutfağın Tarihçesi ………. 3

1.3. Mutfak Planlaması ……….. 4

1.3.1. Mutfakta Yapılan Faaliyetlerin Analizi ……… 5

1.3.2. Mutfak Alanının Planlanması ……… 5

1.3.3. Kapı ve Pencerenin Yerinin Belirlenmesi ……… 6

1.3.4. Çalışma Merkezlerinin Planlanması ………. 6

1.3.4.1. Mutfak Tipleri ………. 8

1.3.4.1.1. Diğer Mekanlarla İlişkilerine Göre Mutfak Tipleri ……. 9

1.3.4.1.1.1. Kapalı Mutfak ………. 9

1.3.4.1.1.2. Yemek Yeme Mutfağı ………. 9

1.3.4.1.1.3. Açık Çalışma Mutfağı ………... 10

1.3.4.1.2. Biçimlerine Göre Mutfak Tipleri ………... 11

1.3.4.1.2.1. I Tipi ……… 11

1.3.4.1.2.2. L Tipi ……… 11

1.3.4.1.2.3. U Tipi ………. 12

(10)

1.3.4.1.2.5. Ada Tipi ………. 13

1.3.4.1.2.6. G Tipi ………. 13

1.3.5. Uygun Dolap ve Çalışma Yüzeylerinin Planlanması ……… 14

1.4. Konut Mutfağı Tasarımında Antropometrik Yaklaşım ……….. 16

1.5. Konut Mutfağında Etkili Olan Fiziksel Çevre Faktörleri ………….. 20

1.5.1. Renk ………. 20

1.5.2. Aydınlatma ……… 21

1.5.3. Havalandırma ………. 23

1.5.4. Isıtma ……….. 24

1.5.5. Gürültü ……… 25

1.6. Mutfakta Donatı Elemanları İçin Kullanılan Malzemeler ………. 25

1.6.1. Masif Ağaç Malzeme ……… 26

1.6.2. Ağaç Kaplama ………... 26

1.6.3. Lif Levha ………. 26

1.6.4. Plastik Kaplama (PVC) ………. 27

1.6.5. Laminat ……… 27

1.6.6. Werzalit ……… 28

1.6.7. Karo Fayans Kaplama ………. 29

1.6.8. Hava Tabakalı Duvar Kaplaması ……… 30

1.6.9. Yüzeyleri Camlanmış Kaplamalar ………... 30

1.6.10. Boya çeşitleri ………. 30 1.6.11. Mermer Kaplama ……….. 31 1.6.12. Seramik Kaplama ……….. 32 1.6.13. Dökme Mozaik ……….. 33 1.6.14. Parke ………. 34 1.6.15. Granit ………. 34 1.7. Araştırmanın Amacı ………. 38 1.8. Araştırmanın Önemi ……….. 39 1.9. Varsayımlar ……….. 41 1.10. Araştırmanın Sınırlılıkları ……… 41 1.11. Tanımlar ……….. 42

(11)

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ……… 43

3. YÖNTEM ……… 67

3.1. Araştırmanın Modeli ……… 67

3.2. Evren ve Örneklem ……….. 67

3.3. Verilerin Toplanması ……… 68

3.3.1. Soru Formunun Hazırlanması ………. 69

3.3.2. Veri Toplama Araçları ……… 70

3.4. Verilerin Analizi ……….. 73

4. BULGULAR ve YORUMLAR ………. 75

4.1. Tüketicilere İlişkin Genel Bilgiler ……… 75

4.2. Konuta İlişkin Genel Bilgiler ……… 77

4.3. Mutfağa İlişkin Genel Bilgiler ……….. 78

4.4. Mutfak İle İlgili Ölçüler ……… 102

4.5. Tüketicilere İlişkin Antropometrik Ölçüler ……….. 112

4.6. Tüketicilerin Mutfaklarına İlişkin Görüşleri ……… 117

5. SONUÇ ve ÖNERİLER ………. 143

KAYNAKÇA ……….. 156

EKLER ……… 167

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No. Sayfa

Tablo 1. Tüketicilerin Demografik Özellikleri ……… 76

Tablo 2. Konutların Mülkiyet Durumu ………... 77

Tablo 3. Konutun Yaşı ………. 77

Tablo 4. Tüketicilerin Aynı Konutta İkamet Etme Süresi ……… 78

Tablo 5. Konutun Büyüklüğü ……… 78

Tablo 6. Mutfağın Büyüklüğü ……… 79

Tablo 7. Mutfaklarda Kullanılan Yapı Malzemeleri ……….. 80

Tablo 8. Mutfağın Genel Konumu ve Tipi ………. 87

Tablo 9. Mutfaklardaki İş Akışı ……….. 90

Tablo 10. Mutfakta Temel Eylemler Dışında Yapılan Diğer Faliyetler ……. 92

Tablo 11. Tüketicilerin Bir Gün İçinde Mutfakta Harcadıkları Zamanın Dağılımı ……….. 94

Tablo 12. Konutlarda Mutfakla Bağlantılı Balkon Olma Durumu ve Balkonların Kullanım Amaçları ………. 96

Tablo 13. Mutfağın Aydınlatma Durumu, Tezgah Üstü Duvarda Mutfak Dolabının Altında Lamba Olma Durumu ve Ocak Üstünde Lamba Olma Durumu ……… 98

Tablo 14. Mutfakların Isıtma ve Havalandırma Durumu ………. 100

Tablo 15. Mutfağın Konumu ………. 102

Tablo 16. Mutfağın Çalışma Üçgenine Yönelik Ölçüler (cm) ……….. 103

Tablo 17. Mutfak Donanımına Yönelik Ölçüler (cm) ………... 104

Tablo 17.1. Çeşitli ülkelerde mutfak dolabı modül derinlik ve yükseklik ölçüleri (cm) ……… 109

(13)

Tablo 18. Kadın Tüketicilere İlişkin Antropometrik Ölçüler (cm) ………. 113 Tablo 19. Kadın Tüketicilerin Antropometrik Ölçülerine İlişkin Yüzdelik

Değerler (cm ) ……… 114 Tablo 20. Erkek Tüketicilere İlişkin Antropometrik Ölçüler (cm) ……… 115 Tablo 21. Erkek Tüketicilerin Antropometrik Ölçülerine İlişkin Yüzdelik

Değerler (cm) ………. 116 Tablo 22. Tüketicilerin Mutfak Çalışma Tezgahlarını Değerlendirmesi ……… 118 Tablo 23. Tezgahta Çalışırken Rahatsızlık Duyan Tüketiciler ve Tüketicilerin

Duydukları Rahatsızlıklar ……… 119 Tablo 24. Mutfak Tezgahının Altında Dışarı Çekilen Yüzey Olma Durumu ve Tüketicilerin Kuvvet Gerektiren İşleri Yapma Şekilleri ………. 120 Tablo 25. Tüketiciler Tarfından Pişirici Olarak Kullanılan Aracın

Yüksekliğinin Değerlendirilmesi ve Pişirici Yüksekliğinin Uygun Bulmayan

Tüketicilerin Yaşadıkları Rahatsızlıklar ……….. 122 Tablo 26. Mutfaklarda Yer Dolabı Bulunma Durumu ve Yer Dolaplarında

Depolanan Ekipmanlar ………. 123 Tablo 27. Mutfak Yer Dolabında Bulunan Materyallerin Yerlerine

Rahat Konulabilme Durumu ve Mutfak Yer Dolabına Materyal Koyarken

Rahatsız Olma Nedenleri ………. 124 Tablo 28. Tüketicilerin Mutfak Duvar Dolaplarının Yüksekliğini

Değerlendirmesi ……… 125 Tablo 29. Tüketici Tercihlerine Göre En Uygun Mutfak Tipi ……….. 127 Tablo 30. Tüketicilerin Oturdukları Evi Seçerken Mutfağın Konumu ve

Yapısının Etkili Olma Durumu ………. 128 Tablo 31. Tüketicilerin Mutfakları İle İlgili Görüşleri ………. 129 Tablo 32. Tüketicilerin konut mutfaklarına İlişkin Görüşlerinin Mutfak

Büyüklüğüne Göre Anova Sonuçları ……… 134 Tablo 33. Tüketicilerin Konut Mutfaklarına İlişkin Görüşlerinin Konut

Büyüklüğüne Göre Anova Sonuçları ……… 137 Tablo 34. Tüketicilerin Konut Mutfaklarına İlişkin Görüşlerinin

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil No. Sayfa

Şekil 1. 1. Eviye, Soğutucu ve Pişiriciden Oluşan Çalışma Üçgeni …………. 7

Şekil 1. 2. Kapalı Mutfak ……… 9

Şekil 1. 3. Yemek Yeme Mutfağı ………... 10

Şekil 1. 4. Açık Çalışma Mutfağı ……… 10

Şekil 1. 5. “L” Tipi Mutfak ………. 11

Şekil 1. 6. “U” Tipi Mutfak ………. 12

Şekil 1. 7. Koridor Tipi Mutfak ……….. 13

Şekil 1. 8. Ayakta Durma ve Oturma Pozisyonundaki Antropometrik Ölçümler ………... 18

Şekil 1. 9. Işık Kaynağının Gölge Yönünden Uygun Olan Biçimde Yerleştirilmesi ……… 23

Şekil 1.10. Işık Kaynağının Gölge Yönünden Uygun Olmayan Biçimde Yerleştirilmesi ………. 23

Şekil 1.11. Plastik Kaplama Malzeme (PVC) Örneği ……… 27

Şekil 1.12. Laminatı Oluşturan Katmanlar ………. 28

Şekil 1.13. Mutfak Dolaplarında Kullanılan Werzalit Profil ……….. 29

Şekil 1.14. Karo Fayans Kaplama Örneği ……….. 30

Şekil 1.15. Mermer Kaplama Örneği ………. 32

Şekil 1.16. Seramik Kaplama Örneği ………. 33

Şekil 1.17. Dökme Mozaik Örneği ………. 33

Şekil 1.18. Parke Örneği ………. 34

Şekil 1.19. Granit Örneği ……… 35

Şekil 3.1. Antropometre (Doğrusal Boyutların Ölçümünde Kullanılan)…………. 70

(15)

ÇİZELGE LİSTESİ

Çizelge No. Sayfa Çizelge 3.2.1. İlçelerden Araştırma Kapsamına Alınan Konut Sayıları ….. 68

(16)

1.GİRİŞ

Konut, endüstriyel anlamda bir çalışma ortamı olmamakla beraber yaşamla ilgili bir çok faaliyetin yürütüldüğü bir çevredir. Konutta yürütülen faaliyetler belirli enerji, mekan ve uygun çevre koşullarını gerektirir (Gönen vd., 1990).

Konutta ev işlerine ilişkin faaliyetler; ev temizliği, çamaşır yıkama, depolama, yiyecek hazırlama ve pişirme, çocuk bakımı gibi işleri kapsamaktadır (Nazik vd., 2000). Tüm bu faaliyetlerin yürütülmesinde konutta kullanılan mekanların ergonomik açıdan yeterli olması gerekmektedir.

Ergonomi; insan makine ve çevrenin karşılıklı etkileşimi çerçevesinde, uygulamalı ve teorik prensipler, veri ve metotlarla bireyin ve tüm sistemin performansı için optimum tasarım sağlayan disiplindir. Çalışma ortamı, psikososyal çevre, fiziksel çevre ve teknolojik gelişmelerle iç içe olan ergonomi insan yaşamı için vazgeçilmez bir unsurdur (Koca vd., 2001). Bir başka tanıma göre ergonomi; iş yaşamı ile ilgili faaliyetlerin çevre ve ortamın iş verimini arttıracak şekilde düzenlenmesini amaçlayan bir bilim dalıdır (Erkan, 1997). Ergonomi, insan özellikleri (duygusal, fiziksel, akılsal) ve kapasite sınırları, çalışma koşulları (duruş ve hareketler, yorgunluk, gerilim, monotonluk, iş güvenliği, kazalar, motivasyon, vardiya çalışması, çalışma süreleri, otorite, yetki, sorumluluk, grup davranışı, ücret yapısı), insan makine ilişkisi (gösterge-kontrol düzeni, boyut sorunları, mekanik sorunlar), çevresel koşullar (aydınlatma, gürültü, titreşim, sıcaklık, nem, hava akımı, toksin maddeler, buharlar, gazlar, radyasyon, düzen ve temizlik, renk ve manzara) alanları ile ilgilenmektedir (Sağocak, 2005).

Ergonomik olarak çalışma ortamının düzenlenmesinin üç boyutu vardır. Bunlar;

(17)

Antropometrik düzenlemeler; insan vücut ölçüleri ile iş sisteminin ölçülerinin uyumu,

Psikolojik düzenlemeler; insanın çalışma ortamında rahat edebileceği bir atmosferin hazırlanması,

Fizyolojik düzenlemeler; işin yapılış yöntemi ile çalışma şartlarının insan fizyolojik yapısına uygun uyumunun sağlanmasıdır (Şener ve Şanlıer, 2001).

Mutfaklar geçmişten günümüze konutlarda merkezi bir konumda yer almaktadır. Özellikle günümüz konutlarında, insanların yaşamlarının önemli bir kısmını geçirdikleri mutfakların tasarımlarında önemli farklılıklar gözlenmektedir. Mutfak tasarımının kullanışlılığı ve bireye uygunluğu her geçen gün daha çok önem kazanmaktadır.

Günümüzde çalışan ve çalışmayan ev hanımları içerisinde en çok faaliyette bulunulan alan olması açısından mutfak ergonomisi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, tasarımda, yerleşimde ve çalışma koşullarının düzeltilmesinde yapılabilecek çalışmalar bu bölgeyi çok daha sağlıklı ve verimli bir çalışma alanı haline getirecektir. Ergonomik ilkelerin ışığında, tüketicilere mutfakta en elverişli çalışma koşulları temin edildiği taktirde, tüketicilerin ruhsal ve fiziksel sağlığı korunmuş olacak ve neticede kendilerini daha az yorulmuş ve daha verimli hissedeceklerdir ( İkbal, 1987). Bütün iş ortamlarında olduğu gibi mutfakların da donanım boyutlarının yapılan işe ve çalışanlara uygun olması gerekmektedir (Cocci vd., 2005).

1.1. Konut Mutfaklarının Tanıtılması

Konutta en çok zaman harcanan mekanlardan biri olan mutfak, konut büyüklüğü ve iç programına göre farklı boyutlarda planlanmaktadır. Konut mutfağı ayrı bir hacim içinde ve çeşitli büyüklükte bölümlü olabildiği gibi, başka bir amaç için kullanılan bir hacim içinde bir dolap içi veya açık tezgah şeklinde de düşünülebilir. Özellikle ev hanımlarının günlük hayatının büyük bir kısmının bu

(18)

hacim konutun laboratuarı niteliğindedir. Mutfak kullanışlı ve temiz olmasının yanı sıra estetik de olmalıdır (Özerdim, 1991).

En çok zaman ve emek harcanan konut mutfağının tasarım ve kullanım özellikleri, çalışma ortamı ve koşullarının ergonomik açıdan ele alınması aile için büyük önem taşımaktadır. Ergonomik olarak uygun çalışma ortamının tasarlanmasında gereksinimleri dikkate almak, kullanıcı üzerinde minimum zorlanmaya neden olarak, eylemi yapmak için minimum güç gerektirecek koşulları belirler. Mutfak donanımının bireylerin boyutsal ölçülerine uygun olarak tasarlanması çalışma, yürüme, eğilme ve erişme gibi faaliyetlerde gereksiz yorgunluk ve zorlanmaları ortadan kaldırarak yaşam kalitesinin artırılmasında etkili olabilir (Kalınkara vd., 2001). Evdeki tüm sakinler söz konusu mekanı kullanırken; en az güçlü ve en çok güçlü kişilerde olduğu kadar en kısa boylu ve en uzun boylu kişilere de açık ve erişilebilir bir mekan olmalıdır. Eğer mutfak yeniden ya da sıfırdan tasarlanıyorsa rahatı sağlayabilecek şeylere dikkat edilmelidir (Mitchell, 2005).

İş ortamının düzenlenmesinde ortamın ısısı, havalandırması, aydınlatması, rengi, gürültü düzeyi ve nem miktarı ile araçları, boyutları ve çalışma merkezlerinin düzeni gibi faktörler iş ortamındaki verimliliği doğrudan etkilemektedir (Küçükkömürler vd., 2001). Bu nedenle konut mutfakları düzenlenirken bunlar göz önünde bulundurulması gereken önemli hususlar olarak ele alınmalıdır.

1.2. Mutfağın Tarihçesi

Mutfak kelimesi hayatımıza Arapça’dan “MATBAH” kelimesinden geçmiştir. Ateşin bulunması ile başlayan pişirme eylemi önceleri tek odalı konutlarda yaşayan insanların odanın ortasında yaktıkları ateşler konutlarda oda sayısı arttıkça ayrı bir odada yakılmaya başlamış ve böylece mutfak kültürü gelişmiştir. 18. yy’ da Türk’lerde genellikle evin dışarısında olan mutfak, evdeki birey sayısının fazlalığı, fazla miktarda çok çeşitli yemeklerin yapılması gibi sebepler dolayısıyla mutfakta

(19)

kullanılan araç gereçlerin artması ile ayrı bir mekan olarak tasarlanmıştır. Daha sonraları mutfaklar kendi içinde pişirilen yemeklere göre et hane, sebzehane, börekhane, tatlıhane gibi bölümlere ayrılmışlardır. Teknolojinin ilerlemesi ile mutfaklarda kullanılan araç gereçler artmış ve gelişmiş, fırın, ocak, depolama dolapları bunları takiben, zamanla buzdolabı, bulaşık makinesi gibi araçlar mutfakların vazgeçilmez unsurları olmuştur (Ünügür, 1997).

Günümüzde ekonomik koşullar , mutfakta yardımcı eleman bulundurmayı güçleştirmiş, kadının da daha fazla öğrenim görerek iş hayatına atılması mutfağı evin hanımının her gün saatlerce çalıştığı bir yer olmaktan çıkarıp, kadının mutfakta iş yaptığı saatlerde aile hayatından kopmasını önleyecek duruma getirilmesine zorlamıştır. Günümüz teknolojik gelişmeleri ile de daha kullanışlı hale gelen mutfak, sosyal bütünleşme ve esneklik gereksinimlerini karşılamak üzere sadece şekilsel değil kavramsal bir dönüşüm göstermektedir.

1.3. Mutfak Planlaması

Konut planlaması içinde mutfak, tarihsel gelişim içinde; üretime dayalı eylemleri, özel ekipman, araç gereç ve donatısı ile gerek ekonomik gerek sosyo-kültürel açıdan daima önemli bir rol oynamıştır. Bu tarihsel perspektif içinde, özellikle teknolojik gelişmelerin mutfak tasarımındaki etkinliği günümüzde somut olarak izlenebilir örnekler vermektedir (Yücel, 2000). Tüm bu etkenler dikkate alınarak yapılacak olan bir mutfak planlamasında şu beş esas dikkate alınmalıdır (Erel, 1978).

1. Mutfakta yapılan faaliyetlerin analizi 2. Mutfak alanının belirlenmesi

3. Kapı ve pencere yerlerinin belirlenmesi 4. Çalışma merkezlerinin planlanması

(20)

1.3.1. Mutfakta Yapılan Faaliyetlerin Analizi

Günümüz mutfakları yemek yeme ve hazırlama faaliyetlerinin yanı sıra yaşam ile iç içedir ve diğer mekanlar ile bütünleşir. Böylelikle mutfakta yapılan faaliyetlerde çeşitlilik gösterir (Sayel, 1993). Mutfakta yiyeceklerin depolanması, yıkanması, hazırlanması, pişirilmesi, servisi, yemek yeme, bulaşıkların yıkanması, artıkların atılması gibi temel faaliyetler yapılmaktadır (Erel, 1978). Bunların dışında, en fazla yapıldığı görülen yan aktiviteler ise; radyo dinleme, televizyon izleme, küçük çocuk ve bebeklerin beslenmesi, çocukların ders çalışması ve oyun oynaması, çamaşır yıkama, ütü yapma ve dikiş dikmedir (Baytin, 1980).

1.3.2. Mutfak Alanının Planlanması

Mutfak alanının saptanmasında, ailedeki birey sayısı, ihtiyaç duyulan depo miktarı ve ailenin ekonomik durumu etkili olmaktadır. Mutfak alanının belirlenmesi bu faktörlerle doğru orantılıdır (Demirel, 1997). Mutfak alanının ne kadar olması gerektiği konusunda farklı kaynaklarda farklı değerler verilmektedir. Fakat bu değerler birbirine yakın değerlerdir. Ağat’ a (1983) göre yemek yeme alanı içermeyen mutfakta minimum 8 m2 arzu edilen ise 10 m2 olmasıdır. Yemek yeme alanı içeren mutfağın minimum 12 m2 arzu edilenin ise 15 m2 olası gerektiği belirtilmektedir. Neufert (1998) ise mutfağın genişliği için 1.70 – 1.80 m’ nin uygun olacağını belirtmiştir. Yaşlılar için planlanan konutlarda minimum mutfak alanı 6m2 arzu edilen alanın 10 m2 olması gerektiği belirtilmiştir (Grandjean, 1973).

Bir konutun doğru tasarımı ve doğru yönlendirilmesinde mutfağın açıldığı yönünde önemi büyüktür. Mutfak gıda malzemeleri ile çalışan ve gıda malzemelerinin hazırlanmamış olarak depolandığı bir mekan olduğundan fazla güneş alan yönlere açılması sakıncalıdır. Kuzey yönü bir çalışma mutfağı için en iyi yöndür. Fakat aynı zamanda mutfakta yemek yenilecekse biraz güneş gören kuzey doğu yönü tercih edilmelidir. Mutfağın içinde oturma eylemi de yapılacaksa ve

(21)

mekanın ayrıca başka bir yere açılımı da olmayacaksa, doğu yönünü seçebiliriz. Mutfak için en çok sakınılması gereken yönler Batı ve Güney-Batı yönleridir. Havanın en sıcak olduğu öğleden sonra saatlerinde güneş yakıcı etki yapar. Önünde gölge verecek geniş bir saçak veya üstü örtülü bir balkon veya teras yapılacaksa Güney yönüne de mutfak yerleştirilebilir (Arcan ve Evci, 1992).

Özerdim’ e (1991) göre, konut mutfağının yön olarak kuzey ile doğu arasında olması tavsiye edilmektedir ancak mutfağın yönü konutlarda farklılık gösterebilmektedir. Bazı konutlarda, çocukların daha fazla vakit geçirdikleri güneş alan yönde bulunan bahçe vb mekanları görebilmesi ve ebeveyn tarafından çocuğun kontrolünün sağlanması da düşünülerek mutfaklar güney yönünde de bulunabilmektedir.

1.3.3. Kapı ve Pencerenin Yerinin Belirlenmesi

Mutfak tasarımında kapı ve pencere yeri mutfakta yapılan faaliyetleri zorlaştırmaması açısından önemlidir. Kullanışlı bir mutfakta iki kapı olmalı ve bunlardan birisi dış mekana diğeri ise yemek odasına açılmalıdır. Bu kapıların karşılıklı olmaması mutfağın bir geçit yeri gibi kullanılmaması açısından önemlidir (Erel,1978). Pencerelerin yerleri ise gün ışığını en iyi alacak şekilde planlanmalıdır.

1.3.4. Çalışma Merkezlerinin Planlanması

Mutfakta yürütülen faaliyetler, bu faaliyetlerin yapılmasında ihtiyaç duyulan ekipman belirli merkezlerde odaklandığında daha çabuk, verimli ve rahat bir şekilde yapılabilir. Çalışma yerlerindeki temel öğeler, çalışma yüzeyi, depolama alanı ve ekipmandır. Bir çalışma yerinde özel bir fonksiyona hizmet etmek için bu öğelerin bir araya getirilmesi ile çalışma merkezi kavramı ortaya çıkmıştır. Çalışma merkezi bir çok mutfakta bulunan üç büyük ekipman (eviye, pişirici, soğutucu) etrafında planlanır. Çalışma merkezleri mutfakta iş akışını kolaylaştırarak harcanan zaman ve enerjiden tasarruf sağlayabilir (Gönen vd., 1990).

(22)

İyi bir iş akışının sağlanabilmesi için mutfakta en çok kullanılan araç gereçlerden olan eviye, buzdolabı ve pişiricinin bir üçgenin köşelerini oluşturması gerekmektedir. Şekil 1’ de gösterilen bu tür bir düzenlemeye çalışma üçgeni denilmektedir. Çalışma üçgeni pişirici ve eviye arasındaki uzaklığın 120-180 cm, eviye ve buzdolabı arasındaki uzaklığın 120-210 cm, pişirici ve buzdolabı arasındaki uzaklığın 120-270 cm arasında olması gerekir (Peet vd., 1979). Çalışma üçgeninin çevresinin minimum 360 cm, maksimum 660 cm olması ve 780 cm yi geçmemesi uygundur. Bu uzaklıklar mutfaktaki bir merkezden diğerine gidiş- gelişin eviye ve pişirici arasında olması dikkate alınarak belirlenmiştir (Gönen vd., 1990). İkbal’ e (1987) göre, çalışma üçgeninin çevresi küçük mutfaklarda 7 m’yi, büyük mutfaklarda ise 8 m’ yi aşmamalıdır.

Şekil 1. 1. Eviye, Soğutucu ve Pişiriciden Oluşan Çalışma Üçgeni

Eviye Pişirici

Soğutucu

Mutfaklarda soğutucunun yerleştirildiği mekan hem eviyeden hem de pişiriciden kolayca ulaşılabilir olmalıdır. Kapı arkası gibi bir köşede kalan mekanlar soğutucu için uygun değildir. Çünkü soğutucudan alınacak yiyecek malzemeleri kolaylıkla alınabilmeli ve hazırlama birimine kolayca taşınmalıdır. Soğutucunun yerleştirildiği mekan soğutucu motorunun rahat soğuması için geniş olmalıdır (Sözer, 1990). Ayrıca mutfaklarda fırın ve soğutucunun yan yana gelmemesi enerji harcamasını da azaltmaktadır (Gönen vd., 1990).

(23)

Mutfaktaki temel pişirme elemanı ocaktır. Pişirme olayı hemen hazırlama biriminin ardından geleceğinden, ocak hazırlama tezgahının sağına gelebilir. Ocak genellikle 60x60 bir alanda yer alır. Sol tarafta hazırlama tezgahı olan bu alanın diğer tarafı hemen duvara bitişik olmamak koşulu ile ve duvar ile ocak arasında en az 30 cm’ lik ek bir tezgahın bulunması koşulu ile yerleştirilir. Bu aralık her iki kolun da rahat hareket etmesine olanak vermesi için gereklidir ( Sözer, 1990).

Eviye, mutfakta en çok vakit geçirilen çalışma merkezlerinden biridir. Çok değişik tür ve boyutlarda bulaşık eviyelerine rastlanmaktadır. Bunlardan iki gözlü ve damlalıklı olanı daha kullanışlıdır. Ancak mutfakta bulaşık makinesi de kullanılacaksa, tek gözlü ve damlalıklı olanları da tercih edilebilir. Eviyenin her iki tarafında bulunan tezgahların varlığı, bulaşık yıkama bölgesini tamamlar ( Sözer, 1990).

1.3.4.1. Mutfak Tipleri

Çalışma alanlarındaki donatılar alternatif pozisyon seçiminde mutfak mekanının formu ve boyutları tarafından sınırlanır. Kullanım ve alan gereksinmelerinden dolayı donatılar genelde duvar gruplaması ve oda gruplaması olarak iki düzende düzenlenebilir (www.resortacademy.com). Bu düzenlemelere göre farklı mutfak tipleri oluşturulabilir.

Aşağıda çeşitli durumlar için planlama örnekleri görülmektedir. Fakat bunlar sadece olabilecek yerleşimlerdir ve uygun gelse de bütün durumlar için pratikte gerçekleştirilebilir olmayabilir. Mutfak planlamasında önemli olan, planlamanın basit ve sade olmasıdır. Bu planlamalarda çalışılacak olan üç bölge arasında bir çalışma üçgeni oluşturulmuştur (www.resortacademy.com).

(24)

1.3.4.1.1. Diğer Mekanlarla İlişkilerine Göre Mutfak Tipleri

1.3.4.1.1.1. Kapalı Mutfak

Kapalı tip mutfaklar sadece yemek hazırlama, pişirme, yıkama ve depolama gibi mutfak işleri ile ilgili eylemlerin gerçekleştirildiği mutfaklardır. Bu tip mutfaklarda başka faaliyetler yürütülmediği için kullanış kolaylığı açısından küçük olması uygun görülmektedir (Arcan ve Evci ,1992).

Şekil 1. 2. Kapalı Mutfak (www.evdekorasyon.net)

1.3.4.1.1.2. Yemek Yeme Mutfağı

Kapalı çalışma mutfaklarına yemek yeme alanının ilave edilmesi ile oluşturulan mutfak tipidir (Baytin, 1980). Bu tip mutfaklarda yemek yeme alanının mutfağa dahil edilmiş olması zaman ve enerji açısından tasarruf sağlayacağı için çalışan aileler için en olumlu çözümlerden biri olmaktadır. Burada kısa sürede ve kolay bir biçimde yemek yeme eylemi en az enerji kaybı ile gerçekleşmektedir (Ağat, 1983).

(25)

Şekil 1. 3. Yemek Yeme Mutfağı (www.evdekorasyon.net)

1.3.4.1.1.3. Açık Çalışma Mutfağı

Açık çalışma mutfağında yemek yeme faaliyetinin yanı sıra birinci derecede önemli olan eylem grubu, oturma ve yemek yeme eyleminin birlikte ele alınmış olmasıdır. Bu mutfak tipinde esas alan bu iki faaliyete ayrılmıştır (Arcan ve Evci ,1992).

(26)

1.3.4.1.2. Biçimlerine Göre Mutfak Tipleri

1.3.4.1.2.1. “I” Tipi Mutfak

Bu mutfak tipinde bütün çalışma üniteleri yan yana sıralanmıştır. Pişirme, hazırlık ve yıkama işleri aynı cephede yapılır.

I mutfak yiyecek hazırlamak için en kolay kombinasyondur. Bu tip mutfak için çalışma merkezlerinin sıralanmasında 350 cm uzunluğunda bir alan yeterlidir. Daha çok dar dikdörtgen mutfaklar için uygun bir düzenleme şeklidir ( Demirel, 1997). Temel sıraya ilaveten aletlerin konması halinde çalışma üçgeni 660 cm’den fazla olmamalıdır (Ağat, 1983).

1.3.4.1.2.2. “L” Tipi Mutfak

Bu mutfak tipinde çalışma yüzeyleri, mutfağın birbirine dik iki duvarı boyunca düzenlenmiştir.

(27)

Bu düzenlemede genelde uzun duvarın önüne üç temel merkezden ( pişirici, soğutucu, eviye ) ikisi, kısa duvara ise biri yerleştirilir. Eviye, buzdolabı ve pişirici ortasında bir yerde, buzdolabı ise giriş kapısına yakın bir yerde olmalıdır (Erdoğan ve Atlıoğlu, 1992). Buzdolabı genellikle yerleşimin sonunda yer alır, böylece ocağın L’ nin kısa ucunda bulunması mümkün olur. Bu tür yerleşimler genellikle küçük mutfaklarda uygulanır (Anon., 1972).

1.3.4.1.2.3. “U” Tipi Mutfak

Bu mutfak tipinde, mutfak çalışma yerleri U harfi oluşturacak şekilde devam eden üç diziden meydana gelir. Genellikle büyük mutfaklarda uygulanır. 8m2’ nin üzerindeki mutfaklarda başarılı olan bir tiptir. Fazla çalışma yeri olanağı sağlar. U mutfağı tezgah ve tezgah altı dolap uzunlukları I mutfağı ile aynıdır. U yerleşim 120 cm’ lik dolap için ilave bir uzunluk sağlar, bu da lavaboyu pencere önüne alma imkanı verir. Bu tip yerleşim duvara raflar yapmak için de uygundur (Balikhani, 2005).

Şekil 1. 6. “U” Tipi Mutfak (www.resortacademy.com)

1.3.4.1.2.4. Koridor Tipi Mutfak

Bu tip mutfaklarda çalışma merkezleri birbirine paralel iki duvara yerleştirilmişlerdir. Çalışma merkezlerinden ikisi bir duvara, biri diğer duvara

(28)

yerleştirilmelidir. Buzdolabı kapının hemen sağında olmalı, eviye ve ocak karşılıklı olmamalıdır. Bu mutfak tipi I tipi ve L tipi mutfağa göre daha yorucudur ( Ağat, 1983). Dar alanlara kurulmak istenen mutfak bölümleri için uygundur. Koridorda güvenli yürüyüş ve cihazların rahat kullanımı için, iki sıra arasındaki mesafe en az 120 cm olmalıdır (www.resortacademy.com).

Şekil 1. 7. Koridor Tipi Mutfak (www.resortacademy.com)

1.3.4.1.2.5. Ada Tipi Mutfak

Çoğunlukla lüks olarak değerlendirilen ada yerleşim, oldukça büyük bir alana gereksinim duymaktadır. Bununla birlikte, böyle bir mutfakta, ihtiyaç olan yürüme miktarı azaltılmış olur. Ada ile diğer dolaplar / engeller arasında 120 cm aralık olması önerilmektedir. Pişiricinin adada olması ile ada, yemek hazırlama alanı olarak kullanılabilir. Yalnız bu durumda bazı servislerin adaya getirilmesi gerekir (resortacademy.com).

1.3.4.1.2.6. “G” Tipi Mutfak

Çok yaygın olmayan bu mutfak tipi U tipi mutfağın çalışma dizisinin içeri bükülmesiyle oluşur. Bu kısım genellikle yemek yeme yeri olarak kullanılır ( Ağat, 1983).

(29)

Grandjean (1973), I tipi mutfakların genellikle küçük konutlar için uygun olduğunu, L tipi mutfakların insanların araya girmesi söz konusu olmadığından kullanıcının engellenmeden sürekli çalışmasına izin verdiği ve serbest köşenin genelde ayrı bir yemek yeme alanına dönüştürüldüğünü fakat köşelerde kullanılan dolapların dezavantajlı ve kullanımının zor olduğunu, U ve L tipi mutfakların çalışma alanına müdahale etmediğini ve çalışma merkezinin birlikte kullanıma kapalı olduğunu, U tipi mutfakların daha çok büyük konutlar için kullanışlı olduğunu belirtmiştir.

1.3.5. Uygun Dolap ve Çalışma Yüzeylerinin Planlanması

Mutfak tasarımında önemli hususlardan bir tanesi de mutfakta depolama amacıyla kullanılan dolaplar ve çalışma yüzeyleridir. Buraların tüketiciye ergonomik açıdan uygunluğu çok önemlidir.

Mutfak Tezgahı; Alt dolapların üstüne konulan, çeşitli mutfak işlerinin yapıldığı, nem, sıcaklık ve diğer etkilere karşı dayanıklı çeşitli malzemelerden yapılan tablalardır ( Balikhani, 2005). Mutfaklarda işler genellikle tezgahlarda yapılmakta olup kullanılan araçlar ve gereçler bunların altında ya da üstünde bulunan dolaplardan alınarak kullanılmaktadır. Tezgah yüksekliği 90-105 cm, genişliği ise 65 cm olarak belirlenmiştir (Gönen vd., 1990). Baytin (1980) ise tezgah yüksekliğinin 85-90 cm, tezgah derinliğinin ise 60 cm olması gerektiğini belirtmiştir. Çalışma yüzeyi dirsekten daha yüksekteyse kolu yüksekte tutmak kol kaslarında gerilme ve ağrılara yol açar. Bu ağrılar omuz ve sırtta da görülebilir. Bu nedenle tezgah yüksekliği belirlenirken dirsek baz alınmalıdır (Toka, 1978). Bireyin çalışma sırasında kolunu rahat hareket ettirebilmesi için dirsek çalışma tezgahından daha yüksekte olmalıdır (Siedler, 1985). Tezgah yüksekliği belirlenirken dirsek ölçüt alındığında çalışma tezgahının dirsekten 5-10 cm aşağıda olması önerilmektedir (Redgrove, 1979). Mutfakta yapılan işler dikkate alındığında ise tezgahın dirsekten 7.5 cm aşağıda olması yeterlidir (Gönen vd., 1990). Tezgahta

(30)

çalışırken oturarak çalışmayı da sağlayabilmek için üstünde çekmece ve kesme tahtası olan sürgülü çalışma tahtasının olmasında yarar vardır. Bel ve omuz hizasındaki yükseklikler en rahat ulaşılabilen yüksekliklerdir (Gönen ve ark. 1990; Nazik 2002).

Tezgah yüzeyi ile duvar dolabı arasındaki mesafenin 37.5-51 cm olması önerilmektedir (Green vd., 1975). İki tezgah arasında iki kişinin aynı anda yan yana çalışabilmesi için aradaki mesafenin en az 110 cm olması gerekmektedir (Gönen vd., 1990; Nazik, 2002).

Pişiriciler; Mutfaklarda kullanılan özel araçların başında ateş kaynağı olan pişiriciler gelmektedir. Gaz, elektrik veya kömür ve odunla kullanılan pişiriciler ısıtma ve pişirme yeri olarak kullanılır. Burada ısınan hava, meydana gelen duman, buhar koku dışarı atılmalıdır. Bu görevi ateş kaynağının üstüne yapılan ve toplamaya yarayan davlumbaz boşluğu ile buna bağlı olarak çekişi ve itişi sağlayan baca görür. Yemek biçimlerine göre birçok ülkede baca yapılması zorunlu olduğu gibi bazı ülkelerde baca yapılmaksızın ocak pencereye yakın yerleştirilmek suretiyle havalandırma pencere yolu ile sağlanabilir ( Özerdim, 1991). Pişirici yüksekliği ile ilgili farklı kaynaklarda değişik ölçüler verilmektedir. Baytin (1980)’e göre pişirici yüksekliği tezgahla aynı olmalı, Parker (1980)’e göre ise bu yükseklik bel hizasında olmalıdır.

Mutfak dolapları; Mutfakta kullanılan dolaplar farklı tasarımlarda çeşitlilik göstermektedir. tezgah altı dolaplar ve köşe dolapları, duvar dolapları ve boy dolapları bunlardan başlıcalarıdır (Balikhani, 2005).

Tüm dolap türlerinde boyutlar mümkün olan en kolay ulaşılabilirliği sağlamalıdır ( Baytin, 1980). Mutfak dolaplarının boyutları hatalı olduğunda düşme, bir yerini kırma, çarpma, yanma ve yangınlar gibi çeşitli kazalara neden olabilmektedir (Bayazıt, 1987).

(31)

Tezgah altı dolapları, döşeme üzerinde bağımsız durabilen veya duvara monte edilebilen dolaplardır. Bir başka tanımla, alt dolap mutfak eşya ve gıda maddelerini muhafaza etmeye yarayan bazalı veya ayaklı mobilyadır. Tamamen çekmeceli veya kapaklı çekmeceli sabit veya hareketli raflar olabilir. Derinlik ve yükseklik ocak ve fırın ölçülerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tezgah altı dolaplarının uzanabilecek derinliği 66 cm olmalıdır (Gönen vd., 1990; Nazik, 2002). Tezgah derinliği 60 cm’ den az ise tezgah üstü dolapların derinliği 40-45 cm’ den fazla 30 cm’ den az olmamalıdır. Bu önlem kullanıcının başını vurmaması için gereklidir (Sözer, 1990). Tezgah altı dolabındaki raflar hesaplandığında ise bu dolaptaki bölmelerin 30 cm ( Grandjean, 1973; Green, 1975) veya 58 cm yükseklikte olması önerilmektedir (Goldsmitch, 1967).

Tezgah üstü dolaplar ise duvara monte edilen ve derinlikleri tezgah altı dolaplardan daha az olan dolaplardır. Tezgah üstü dolaplar pişiricinin üstü haricinde her yerde rahatlıkla kullanılabilmektedir (Baytin, 1980). Tezgah ve eviye üzerindeki dolapların tepe noktasının 195-225 cm, alt kenarının yerden yüksekliğinin 135 cm olması gerekmektedir (Gönen vd., 1990; Nazik, 2002).

Oturarak çalışma kişinin enerji harcamasını azaltmakta ve dolayısıyla yorgunluk en alt düzeye inmektedir. Mutfakta oturma yerleri belirlenirken; oturma yerlerinin ayarlanabilir yükseklikte olması, değişik yönlere dönebilmesi, bacakların yukarıda kalmaması ve tezgahtan içeri girebilecek şekilde ayarlanması gerekmektedir. Çalışma masasının yüksekliği bireyin dirsek yüksekliğine ayarlandığında bireyler daha üretken olurlar (Cocci vd., 2005).

1.4. Konut Mutfağı Tasarımında Antropometrik Yaklaşım

İnsan vücudunun antropometrik özellikleri çalışma mekanının düzenlenmesinde insanın kullanacağı her türlü iç donanım elemanları ve eşyanın tasarımı ve kullanımında büyük önem taşır.

(32)

Antropometri Latince Antropo-insan ve metrikos-ölçüm kelimelerinden türetilmiştir. Kelime anlamı insan ölçümü demektir. Boyut, hareket sınırları, beden biçimleri, güç vb. gibi insanın fiziksel özelliklerinin ölçülmesi olarak tanımlanır (Gönen, 1988). Günümüze kadar sürekli araştırılmış olan insan ölçüleriyle ilgili olarak yapılan çalışmaların en ünlüleri Leonardo da Vinci ve Le Courbusier’in insan ölçülerine ilişkin çizimleridir. Mobilya tasarımı için insan boyutlarıyla ilgili ilk araştırmalar ise 1918 yılında Kaare Klint tarafından yapılmıştır (Dilik ve Tanrıtanır, 1995).

Mimarlıkta biçimler ve mekanlar insan bedenini ya içerirler ya da onun uzantısı olurlar, bu nedenle de bedenin boyutları tarafından belirlenmeleri gerekmektedir. Farklı zamanlarda ve yerlerde yapılıp referans olarak alınan ölçüler yaşa, cinsiyete ve ırka göre değiştiğinden, ortalama boyutların her zaman dikkatle değerlendirilmesi gerekmektedir. İnsan bedeninin boyutları ve oranları, iş yaptığımız şeylerin oranını, ulaşmamız gereken şeylerin yüksekliğini ve mesafesini, oturmak, çalışmak, yemek ve yatmak için kullandığımız mobilyaların boyutlarını etkiler. Beden yapımızın ölçülerimiz ile çeşitli pozisyonlarda gereksinilen ölçüler- örneğin rafın üzerindeki bir şeye uzanırken, bir masa başında otururken, basamaklardan aşağı inerken veya başka insanlarla etkileşim içindeyken- arasında daima bir fark vardır. Bunlar işlevsel ölçülerdir ve hangi eylemin içine dahil oluyorsak onun özelliklerine göre çeşitlilik gösterirler (Ching, 2002).

Birey kullandığı ekipmanla birlikte bir sistem olarak göz önüne alınırsa bu sistemin etkin çalışabilmesi için insan ile ekipman arasında bir uyum olması gereklidir. İnsan vücudu ile ilgili antropometrik ölçümler bu sistemin geliştirilmesi için gerekli bilgileri verir. Vücut ölçümleri, normal hareket alanları, hacim gibi etkenler göz önüne alınarak yapılmış araç ve ekipman tasarımları bireyin konfor ve fiziksel rahatlığına katkıda bulunarak performansının artmasını da sağlar ( Gönen, 1988). Antropometri iki ayrı alana ayrılır (Sözer, 1990).

(33)

1. Statik antropometri; durağan insan vücudunun fiziksel özellik ve boyutlarının ölçümü ile ilgilenir (Sözer, 1990).

2. Dinamik antropometri ise insanın bir işlemi yaparken dinamik haldeki boyutları ile ilgilenir (Sözer, 1990).

Bir insanın çalışma alanının çizilmesi dinamik antropometri sayesinde mümkün olabilir. Çalışma alanının planlanmasında öncelikle statik boyutlar elde edilmeli daha sonra dinamik ölçümler toplanmalıdır (Gönen, 1988). Ayakta durma ve oturma pozisyonundaki antropometrik ölçüler Şekil 1. 8.’de gösterilmiştir (Gönen vd., 1990; Kalınkara, 1990).

Şekil 1. 8. Ayakta Durma ve Oturma Pozisyonundaki Antropometrik Ölçümler

Ayakta Durma Pozisyonundaki Antropometrik Ölçümler A . Öne doğru uzanma mesafesi

B . Göğüs derinliği

C . Maksimum erişme yüksekliği D . Boy uzunluğu

E . Göz yüksekliği F . Omuz Yüksekliği

(34)

G . Dirsek yüksekliği

H . Yerden apış arasına kadar olan mesafe I . Yumruk yüksekliği

K . Omuz genişliği L . Kalça genişliği

Oturma Pozisyonundaki Antropometrik Ölçümler a . Oturma yüksekliği b . Göz yüksekliği c . Omuz Yüksekliği d . Dirsek yüksekliği e . Diz yüksekliği f . Baldır yüksekliği g . Dirsek – avuç mesafesi h . Sırt – diz arkası uzunluğu ı . Kalça – diz ucu mesafesi k . Sırt – taban uzunluğu l . Uyluk kemiği yüksekliği m . Dirsek arası mesafe n . Kalça genişliği

Antropometrik veriler ırk, cinsiyet, yaş, beslenme, sağlık, spor, istek dahili yapılan değişiklikler gibi faktörlere göre değişim göstermektedir. Bu yüzden tasarım ölçülerinde ortalama ölçülerden ziyade dağılım ölçüleri göz önünde tutulmalıdır. Bu ölçüler, dağılımın en azından %90.0’lık kısmını içine almalıdır (Dilik ve Tanrıtanır, 1995).

(35)

1.5. Konut Mutfağında Etkili Olan Fiziksel Çevre Faktörleri

Mutfaklarda yapılacak iş ortamını iyileştirici düzenlemeler bu mekanda zaman geçiren tüketicilerin daha az yorulmasını, zamandan ve enerjiden tasarruf sağlamasını ve verimliliğin artmasını sağlayacaktır.

İş ortamında verimliliği doğrudan etkileyen faktörler; ortamın ısısı, havalandırılması, aydınlatılması, rengi, gürültü düzeyi, ortamdaki nem, araç boyutları ve çalışma merkezlerinin düzenidir (Kanawaty, 1997).

1.5.1. Renk

Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için bize yakın olma hissi uyandırır. Soğuk renklerin ise geriye çekilme etkisi vardır, uzaklık hissi doğurur. Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirir. Soğuk renkler ise yatıştırıcı ve dinlendiricidir (Sağocak, 2005).

Renkler türlerine göre değişik miktarlarda ışığı emer ve yansıtırlar. Yansıtma oranı arttıkça renkler daha aydınlık görünür. Bazı renklerin ışığı yansıtma oranları şöyledir; Beyaz………..% 84 Açık krem………% 73 Koyu krem…………...% 70 Limon sarısı…………% 70 Gri………...% 45 Siyah………% 8

(36)

Renkler doğru kullanıldığında performansı ve verimliliği arttırıcı özelliklerinin yanı sıra, bilinçsiz kullanıldığında yorulma, stres artışı gibi durumlar yaratabilir, görsel algılamayı düşürebilir, görme gücüne zarar verebilir, çalışanların hata oranını arttırabilir ve yönlenme ve güvenliği olumsuz etkileyebilir (Duran ve Sağocak, 2005).

Mutfaklarda kullanılacak renkler doğal ve yapay ışıkta, göze hoş gelecek, gözü yormayacak ve yansıtma oranı yüksek renkler olmalıdır (Yurdemi, 1992). Mutfak genellikle dinlenme amacıyla kullanılan bir mekan olmadığı için heyecan verici renklerin kullanılması daha uygundur (Sun ve Sun, 1994). Mutfağın açık yeşil tonlarda dekore edilmesi de uygundur. Yeşilin koyu tonları ise zemin döşemesi, mutfak dolapları ve fayanslar için oldukça uygundur. Bununla beraber mekanın büyüklüğü ve yönü de renk seçimini etkileyen önemli faktörlerdendir. Güneye, güneydoğuya ve güneybatıya bakan bir oda gün ışığını fazla alacağı için duvarlar ve döşeme gibi yerlerde mavi , mor, yeşil gibi soğuk renklerin kullanılması uygun olacaktır. Kuzeye bakan bir oda ise daha az ışık alacağı için buralarda kırmızı ve sarının tonlarının hakim olduğu sıcak renklerin kullanılması uygun olacaktır (Kalınkara, 2006).

1.5.2. Aydınlatma

Bütün çalışma alanlarında olduğu gibi mutfakta da ışığın önemi büyüktür. Mutfakta yapılan bazı işler çok incelikli olduğu için, ışıklandırma kurallara uygun yapılmalıdır. İki çeşit ışıklandırma vardır:

- Doğal ışıklandırma; mutfağa giren gün ışığını ifade etmektedir. Bunun için pencerelerin yeterli genişlik ya da sayıda olması gerekmektedir (Türkan, 2005). Mutfak mekanı için kapalı mekanlar tercih edilmemeli, doğal ışıkla mümkün olduğunca çok çalışma yüzeyi aydınlatılmalıdır. Bu nedenle pencerenin dış cepheye bakması gerekir (Sözer, 1990). Gün ışığından yararlanmada temel ilke gün ışığının doğrudan göze gelememesi ve parlama yapmamasını sağlamaktadır. En az %5

(37)

düzeyinde gün ışığı mutfak açısından yeterli sağlanmaktadır. Gün ışığının yeterli olmadığı durumlarda yapay aydınlatma gerekmektedir ( Aytuğ, 1989).

- Elektrikle ışıklandırma; mutfaklarda günümüzde kullanılan aydınlatma elemanları mekanın durumuna göre değişmektedir. Bunlar; tezgah üstü aydınlatma, tavan aydınlatması ve dolap içi aydınlatmadır (Balikhani, 2005).

Elektrikle aydınlatmada; çalışma tezgahlarına gölge düşürecek engel ve göze doğrudan gelen ışık olmamalı, maddelerin doğal rengini değiştiren lambalardan kaçınılmalı, genelde mutfak içi ışıklandırma 250 lüks olmalı (Neufert, 1998), titizlikle iş yapılan çalışma alanlarında 300-500 lüks olmalıdır (Türkan, 2005). Tavan aydınlatması dışında mutfakta hazırlama, pişirme, yıkama gibi türlü eylemlerin yapıldığı tezgah üstünde, duvar dolaplarının altında özellikle bıçakların ve elektrikli araçların olduğu bölümlerde lokal aydınlatma yapma gereklidir (Faulkner, 1979). Mutfakta tavandan sarkıtılmış bir lamba tezgah önünde çalışanların baktığı alana gölge düşmesine neden olacağından en yanlış aydınlatma şekli olacaktır (Sirel, 1994). Lokal aydınlatmada ışık sol yukarıdan veya ön yukarıdan gelmelidir (Neufert ,1998).

Şekil 1.9. ve Şekil 1.10.’da ışık kaynağının uygun ve uygun olmayan biçimde yerleştirilmesi görülmektedir (Gönen, 1988).

(38)

Şekil 1. 9. Işık Kaynağının Gölge Şekil 1. 10. Işık Kaynağının Gölge Yönünden Uygun Olmayan Biçimde Yönünden Uygun Olan Biçimde Yerleştirilmesi Yerleştirilmesi

1.5.3. Havalandırma

Havalandırma iç mekanlarda konforlu koşulların oluşmasında önemli rolü olan bir unsurdur. Özellikle mutfak gibi hava sirkülasyonunun sürekli sağlanması gereken mekanlarda havalandırma sistemi göz ardı edilemez. Mutfakta havalandırma pencere ve kapılarla sağlanabilir ancak en iyi havalandırma makineleşmiş olanıdır. Doğal havalandırma açıklıkları şunlardır (Öztürk vd, 2005);

1. pencereler kapılar

2. çatılardaki havalandırmalar

3. özel olarak tasarlanmış içeri ve dışarı açılan açıklıklar

İç ve dış ortam arasındaki hava değişimi havalandırma ve sızma şeklindedir. Havalandırma doğal ve zorlanmış olarak olabilir. Doğal havalandırmada hava güç kullanmadan açık pencerelerden kapılardan veya binalar kabuğuna bilinçli olarak açılan bölgelerden gerçekleştirilir. Zorlanmış havalandırma istemli, fanlar veya

(39)

üfleyiciler kullanarak , dış havanın içeri alınması veya iç havanın dışarı atılması için özel olarak tasarlanmış ve kurulmuş sistemler gerçekleştirilir.

Kurallara uygun olarak yapılmış havalandırma sisteminin önemli avantajları vardır. Bunlar; tüketicinin daha rahat çalışmasını ve verimin artmasını sağlar, mutfağı ve araç gereçleri yağ asitlerinden korur, diğer alanlara yayılabilecek kötü koku, buhar ve dumanı önler, davlumbaz ya da aspiratörlerdeki filtreler ile bacaların tıkanmasını önler (Türkan, 2005; Kanawaty, 1997).

İyi bir aspiratörden beklenen:

* Su buharını ve sıcaklığını etrafa yayılmadan çekmesi, * Kokuları ortadan kaldırması,

* Çekiş gücünü gereğinden fazla ve hava akımı yaratmaması,

* Dış etkilere bağlı olmaksızın çalışması ve istenilen durumlara göre ayarlanabilir olması.

Aspiratör alınırken ocak yüzeyi ile aynı ya da büyük olmalı. Piyasada 60, 90, 120 cm genişliğinde aspiratör bulunur. Bir aspiratörün verimli olabilmesi için ocaktan 60-80 cm yüksekte olması gerekir (www.mobdek.8m.net).

1.5.4. Isıtma

Isıtma ihtiyacı, soğuk yerlerde ortam sıcaklığını arttırarak insan vücudunun yaydığı ısı miktarı ile çevre ısısı arasında denge kurarak insanın kendisini rahat hissetmesini sağlama gereğinden doğmuştur. Mutfaklarda ısıtma sistemine ihtiyaç çok fazla değildir. Çünkü pişirme dolayısıyla ısı üretimi yapıldığından tüm mutfak alanına bu ısı miktarı dağılmaktadır. Bu da mekanın ısınmasına neden olmaktadır (Balikhani, 2005).

Ortam ısısının vücut ısısına yaklaştığı ya da aştığı durumlarda vücutta yorgunluk, halsizlik, fiziksel ve zihinsel iş verimliliğinde azalma meydana gelir.

(40)

%50 hava neminde en uygun hava sıcaklığı yapılan faaliyetlere göre değişiklik göstermektedir. Oturarak zihinsel iş yapmada 21-23 oC, oturarak hafif iş yapmada 19-20 oC, ayakta durarak hafif iş yapmada 18-19 oC ve ayakta durarak ağır iş yapmada 15-17 oC en uygun sıcaklıklardır. Havadaki nem miktarı ısı yükseldikçe daha çok hissedilir. Bu nedenle nem ve ısı birbiri ile ilişkilidir. Çalışma ortamlarında nem miktarı % 70’in üzerinde olduğunda ortamda bulunan insanlarda verimliliğin düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle mutfaklarda nemin azaltılması için aspiratör ve davlumbaz gibi nem ve koku emiciler kullanılmalıdır (Gönen, 1988). Mutfaklarda sıcaklık 20 oC olmalıdır. Mutfakta sıcaklığı arttıran bir iş yapıldığında sıcaklığın 18 oC olmasında yarar vardır (Baytin, 1980). Mutfaklarda ısıtma tesisatı, lokal, merkezi ve yerden ısıtma şeklinde olmaktadır (Balikhani,2005).

1.5.5. Gürültü

Gürültü insan kulağının algıladığı istenmeyen bir sestir. Ses bilindiği üzere hava basıncındaki dalgalanmaların kulaktaki etkisinden ileri gelen bir duygudur. Normal konuşmanın şiddeti 40-60 desibeldir (dB). 90 dB üstü gürültü olarak tanımlanmaktadır. Mutfaklarda gürültüye sebep olan araçların başında buzdolabı (55 dB ), bulaşık makinesi (70 dB) gibi araçlar gelmektedir ve büyük kazan, tencere, tabakların yerleştirilmesi de gürültüye neden olmaktadır. Bu iç gürültü kaynaklarına ek olarak dışarıdan pencere ve duvarlar yoluyla da gürültüler gelmektedir. Gürültülü ortamlar iş verimini azaltmakta, yorgunluk, asabiyet, dikkat dağılması gibi durumlara sebep olarak iş kazalarına neden olmaktadır (Gönen, 1988).

1.6. Mutfakta Donatı Elemanları İçin Kullanılan Malzemeler

Mutfak donatı elemanlarında ağaç çeşitleri, plastik, cam, seramik, metal ve sentetik türü malzemeler kullanılmaktadır.

(41)

1.6.1. Masif Ağaç Malzeme

Ağaç malzemenin kalitesini, bulunduğu ortamın sıcaklık ve nem oranına göre içinde değişen miktarlarda su bulunan malzemenin rutubeti belirlemektedir. Ağaç malzemenin rutubeti bulunduğu ortamda elde edeceği denge rutubetinden farklı ise denge rutubetine ulaşıncaya kadar su alıp verme sırasında malzemenin boyutlarında değişme olmaktadır. Bu nedenle ağaç malzemesinin rutubetinin, kullanılacağı yerde ulaşabileceği denge rutubetine eşit olması önemli bir özelliğidir (Örs, 1986). Özellikle ıslak mekanlarda kullanılacak ahşabın kurutulması bu nedenle çok önemlidir ( Küreli, 1996).

Fazla rutubetin, ahşap malzeme üzerindeki en önemli etkilerinden birisi de mantarların sebep olduğu çürümelerdir. Bu durum genellikle rutubetin % 20’ nin üstünde olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır (Küreli, 1996).

1.6.2. Ağaç Kaplama

Ağaç kaplama değişik renk ve desenlerde üretilebilen, ince levhalardır. Bu malzeme yonga ve lif levha yüzeylerin kaplanmasında, kontrplak, kontrtabla, lamine ahşap üretimi ve laminasyon teknolojisi yardımı ile lamine mobilya veya mobilya elemanı üretiminde kullanılır (Küreli, 1996).

1.6.3. Lif Levha

Lif levhalar, odun liflerinin doğal yapışma ve keçeleşme özelliklerinden yararlanılarak biçimlendirilmesi ile elde edilir. En az % 80 oranında bitkisel lif içermektedir. Ağaç malzemede olduğu gibi yüksek değerde mekanik ve teknolojik özelliklere sahiptir. Boyanma, çivilenme, vidalanma, ahşap levha ve diğer levhalar ile kaplanabilme, özel kalıplarda bükülerek şekil verilebilme özelliklerine sahiptir (Küreli, 1996).

(42)

1.6.4. Plastik Kaplama (PVC)

Plastik kaplama, ince plastik levha üreten özel makinelerde rulolar halinde, 0.2-0.5 mm kalınlığında, 110-130 cm genişliğinde üretilen , üzerine çeşitli renk ve desen basılan levhalardır. Sıcaklık etkisiyle yumuşatılıp şekil değiştirebilen bu levhalar, lif ve yonga levha üzerine püskürtme yöntemi ile sürülen yapıştırıcı sertleştikten sonra, levha ölçülerinde kesilerek esneyebilen lastik tablalı balon preslerde şekillendirilirler (Yıldırım, 1999). Çizilmeye ve aşınmaya karşı mukavemetli olup, diğer malzemelere göre daha esnek bir yapıya sahiptir (Yıldırım, 1999). Zemin kaplama malzemesi olarak kullanılmaktadır.

Şekil 1.11. Plastik Kaplama Malzeme (PVC) Örneği (www.detayyapiinsaat.com)

1.6.5. Laminat

Laminat çok katlı preslerde, 170 °C sıcaklıkta 100-120 kg/cm2 basınç altında

60-90 dakika süre ile preslenerek elde edilir. Laminat levhalar daha sonra lif levha veya yonga levha üzerine yapıştırılır ( Söğütlü, 1998). Laminatın başlıca özellikleri; uzun ömürlü, çizilmeye, darbeye, suya ve su buharı ile rutubete,ısıya, yanmaya, güneş ışınlarına, asit ve bazlara karşı dayanıklı olmasıdır. Laminatta renk değiştirme

(43)

problemi yoktur, cila ve boya gerektirmez ve tasarımda çeşitli seçenek ve kombinasyon sağlamaktadır. Laminat, ofis mobilyası, hastane mobilyası, kapılar, tuvalet ve duş kabinleri, mutfak ve banyo dolapları, mutfak ve laboratuar tezgahları, okul sıraları, modern mobilya, lambri, bina dış cephe kaplamaları, sokak büfe duvarları, tüm ıslak hacimlerde kullanılabilmektedir (Küreli, 1996).

Mutfak dolaplarında kullanılan laminatın kalınlığı 0.6-0.7 mm, çalışma tezgahında kullanılan laminat levhanın kalınlığı ise 0.7-1 mm’ dir ( Söğütlü, 1998). Şekil 1.12. Laminatı Oluşturan Katmanlar ( Söğütlü, 1998).

1. Ovarley katmanı 2. Dekor katmanı 3. Dolgu katmanı

4. Denkleştirme katmanı 1.6.6. Werzalit

Werzalit’in ham maddesi odun, tutkal ve kimyevi maddeler ile reçineli dekoratif kaplama kağıtlarıdır. Werzalit profiller halinde üretilmektedir. Profilin tüm yüzeyleri üretim aşamasında kaplandığından cumbalarına veya yüzeylerine ayrıca

(44)

üst yüzey işlemi uygulamak gerekmez. Werzalit yapı itibariyle kolay işlenir, fonksiyoneldir, bakım gerektirmez, şık ve dekoratiftir, dayanıklı sağlam yapısı leke tutmaz, uzun ömürlüdür, kaplama, cila ve vernik gerektirmez. Werzalit değişik alanlarda kullanılır. Bunlar; lambriler, iç ve dış dekorasyon, tavan kaplamaları, merdiven korkulukları, mobilya elemanları, mutfak dolapları ve tezgahları, banyo dolapları, kalorifer kaplamaları süpürgelikler ve perde kornişleri gibi yerlerdir (Söğütlü, 1998).

Şekil 1.13. Mutfak Dolaplarında Kullanılan Werzalit Profil ( Söğütlü, 1998).

1.6.7. Karo Fayans Kaplama

Karo fayans kaplamalar özellikle duvar ve tezgah malzemesi olarak kullanılır. Karo fayansın bir yüzeyi sırlıdır, boyut ve şekil olarak çeşitleri vardır. En yaygın olarak kullanılanı 150x150x6 mm boyutlarında olan normal karo fayanstır (Toydemir, 1991).

(45)

Şekil 1.14. Karo Fayans Kaplama Örneği (www.detayyapiinsaat.com)

1.6.8. Hava Tabakalı Duvar Kaplaması

Hava tabakalı malzemelerin üretiminde, dış yüzeyi seramik kaplı malzemelerden ve iç yüzeyi ise dış taraftaki seramik kaplamayı rijit hale getiren bir harç tabakasından oluşan pano halinde üretilmektedir. Pano kaplamanın iç yüzeyine tespit edilen ankraj demirleri, pano kaplamanın uygulanacağı duvara bağlantısını ve kaplama ile duvar arasında hava tabakası oluşmasını sağlar ( Toydemir, 1991).

1.6.9. Yüzeyleri Camlanmış Kaplamalar

Bu kaplamalar genellikle dekoratif amaçlı kullanılmaktadır. Yüzeyleri kabartmalı olan kaplamalar seri halinde üretilmektedir. Duvar dekorasyonunda kullanılırlar (Toydemir, 1991).

1.6.10. Boya çeşitleri

Duvar kaplama malzemesi olarak kullanılan boya çeşitlerinden başlıcaları ve bu boya türlerinin özellikleri şöyledir (www. polisan.com.tr);

(46)

Plastik boyalar; Su bazlı mat boyalara halk arasında “plastik boya” denir. Plastik boyalar kaygan bir yapıya sahip değildir ve tam silinebilme özellikleri yoktur. Bu yüzden, plastik boya ile boyanmış duvarların çok sık ve ıslak bezle silinmesi boyanın renk kaybına uğramasına ya da lekelerin boya üzerinde iz bırakmasına neden olabilir.

Saten boyalar; yüzey hatalarını gizleme özelliklerinden dolayı macun ya da alçı ile düzeltilmiş yüzeylerde dekoratif amaçlı uygulanır. Kaygan bir yapıda olan saten boyalar, tam silinebilme özelliğine sahiptir. Su itme ve buhar geçirgenliği özellikleri sayesinde suyun boya tarafından emilmesine ve lekelerin silinirken boyaya bulaşmasına izin vermezler.

Su bazlı boyalar; Kokusuzdur, uygulamadan kısa bir süre sonra boyanan mekanlar kullanıma açılabilir, çevreye ve insan sağlığına zarar vermez, çabuk kurur, ikinci kat boya bir kaç saat içinde sürülebilir, silinebilir, teneffüs etme özelliğine sahiptir, uygulanması kolaydır, su ile kolayca temizlenir. Su bazlı plastik ve saten boyalar beton yüzeylerde, parlak boyalar ise kapı-pencere ve metal yüzeylerde kullanılır. Su bazlı boyalar, parlaklık derecelerine göre “mat”, “yarı mat” ve “parlak” olarak sınıflandırılabilir.

Yağlı boya; pigmentlerin kimi özel sıvılarla karıştırılmasıyla yapılan ve eşyaya renk vermek ya da onu dış etkilerden korumak için sürülen kimyasal madde. Söz konusu sıvı, uygulanan yüzeyde ince bir tabaka (film) bırakacak kuruyan bir yağ ile, boyaya, kolay sürülmesi için belli bir kıvam veren bir çözücüden (inceltici) oluşur. Boya sürüldüğünde çözücü buharlaşır ve kuruyan yağ oksitlenerek katı, kuru bir pigmentli tabaka oluşturur. Daha çabuk kuruması için boyaya “kurutucu” ya da “hızlandırıcı” adı verilen katalizörler de katılır. Temizlenmesi silinerek sağlanabilir.

(47)

1.6.11. Mermer Kaplama

Mermer mutfaklarda genellikle tezgah malzemesi olarak kullanılmaktadır ancak aynı zamanlarda farklı boyutlarda üretilerek yer döşeme malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Yer döşeme malzemesi olarak kullanıldığında genellikle yüzeyi zımparalanıp cilalanmaktadır ( Söğütlü, 1998).

Şekil 1.15. Mermer Kaplama Örneği (www.mermerci-granitci.com)

1.6.12. Seramik Kaplama

Seramik yer döşeme malzemesi olarak oldukça kullanışlı bir malzemedir. Su, rutubet, mekanik etkiler, aşınma ve sürtünmeye karşı dayanıklıdır. Seramik yapı malzemelerinde, duvar ve döşeme kaplamalarında gözlenen gelişmeler ülkemizde de kaliteli ürünlerin üretilmesini sağlamıştır. Fakat bu malzemelerin pahalı olması kullanım alanlarında mimari planlamaya gereksinim yaratmaktadır. Karo seramik kaplamalar değişik boyutlarda ve desenlerde üretilmektedir. Duvar üzerindeki kullanımına göre daha kalın ve daha az kaygan olan yer seramikleri, mekânları sahip oldukları metrekarelerden daha geniş gösteren malzemelerdir. Kırılmaları engellemek amacıyla profesyonel eller tarafından döşenmesi gereken seramik yer döşemeleri, mozaikten daha az kavrayıcı olma özelliğine karşın alanları olduğundan geniş gösterir (Toydemir, 1991).

(48)

Şekil 1.16. Seramik Kaplama Örneği (www.mermerci-granitci.com)

1.6.13. Dökme Mozaik

Mutfak, banyo, antre, hol, balkon ve teras gibi ıslak mekanların kaplamaları su ve rutubete dayanıklı olması ve güzel görünmesi bakımından dökme mozaik ile kaplanır. Mozaik yüzeyler aynı beton gibi fakat katkı olarak hazırlanmış renkli mermer parçacıkları ya da diğer dekoratif malzemeler kullanılarak dökülür. Mozaik soğuk ve çatlama olasılığı olan bir malzemedir ( Yıldırım, 1999).

Şekil 1.17. Dökme Mozaik Örneği (www.mermerci-granitci.com)

(49)

1.6.14. Parke

Meşe, gürgen ve kayın kerestelerinin makinelerde işlenmesiyle elde edilen dar ve uzun döşeme, kaplama gerecidir.Parkeler, yer döşemeleri, yerden ısıtmalı zeminlerde kullanılmak için ideal malzemelerdir. Parkenin kalitesinin yanı sıra, parkeyi kimin ve nasıl uygulayacağı da önemli noktadır. Parke, profesyonel bir ekip tarafından uygulanmalıdır. Kullanılacak ekipman ve malzemelerin en iyi kalitede olması gerekmektedir. Satın alınan masif parke, modern sistemler ile kurutulmuş ahşaptan üretilmiştir ( Yıldırım, 1999).

Şekil 1.18. Parke Örneği (www.detayyapiinsaat.com)

1.6.15. Granit

Sert, kristal yapılı minerallerden meydana gelen taneli görünüşlü magmatik derinlik kültesi olarak tanımlanan granitin renkleri, genellikle açık olmakla birlikte, içindeki feldspatların ve diğer minerallerin cins ve miktarına göre gri, pembe, kırmızımsı olabilir.Granitler, yeryüzünde çok yaygın olarak bulunurlar. Çeşitli yer kabuğu modellerinde görünür. Yeryüzünün temelini teşekkül ettirdiği kabul edilmektedir. Doğada dayk, silis ve batolitler halinde bulunabilir. Yollarda parke ve bordür taşı, yapılarda yapı taşı olarak çok eskiden beri bol miktarda kullanılmaktadır. Aşınmaya, basınca, darbeye karşı dayanıklı, güzel renkli ve iyi cila kabul eder. Atmosfer tesirlerine ve ayrışmaya karşı direnci yüksektir. Günümüzde

(50)

daha çok parke ve bordür taşı ve bazı büyük yapılarda kaplama taşı olarak kullanılmaktadır ( Yıldırım, 1999).

Şekil 1.19. Granit Örneği (www.mermerci-granitci.com)

Mutfakta kullanılan donatı malzemeleri daha da çeşitlendirilebilir fakat en yaygın olarak kullanılan malzemelerden başlıcaları üzerinde durulmuştur. Ülkemizde mutfak donatı elemanlarının üretimi ve pazarlanması ile ilgili çeşitli kurumlar görev yapmaktadır. Mutfak mekanının ve ekipmanlarının günümüzde ulaştığı anlam, boyut ve teknolojik yapıyı incelemek, Türkiye’deki hazır mutfak firmalarının sahip oldukları üretim sistemlerinin ve teknik yapılarının karşılaştırmalı analizini yapmak amacıyla Bobaş (2001) tarafından yapılan araştırmada dolap kapak bileşimi malzemesi olarak ahşap kaplama, masif ahşap ve laminatın firmaların tamamında yer aldığı saptanmıştır. Paslanmaz çelik kullanım oranı % 64.0, masif PVC kapak bileşeni üretim oranı %7.0 olarak tespit edilmiştir. Sunta üzerine PVC kaplama üretimi daha basit ve daha yaygındır. Bu malzemeden üretimi olan firmaların oranı %85.0 olarak saptanmıştır. Tezgah bileşeni malzemesi olarak firmaların tamamında laminant, granit ve akrilik+PVC esaslı malzeme kullanılmaktadır. Paslanmaz çelik kullanım oranı üretim yatırımının pahalı ve satış fiyatlarının yüksek olması sebebi ile tercih edilme oranının azlığına bağlı olarak çok yüksek değildir. Bu malzemeden üretimi olan firmaların oranı %43.0 olarak tespit

Şekil

Şekil 1. 1. Eviye, Soğutucu ve Pişiriciden Oluşan Çalışma Üçgeni
Şekil 1. 2. Kapalı  Mutfak (www.evdekorasyon.net)
Şekil 1. 5. “L” Tipi Mutfak (www.resortacademy.com)
Şekil 1. 6. “U” Tipi Mutfak (www.resortacademy.com)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Elmas; tartışmasız en sert ve doğal olarak meydana gelmiş en iyi aşınma dayanımına sahip bir malzemedir. Baskı kuvvetlerine karşı sert maden uçlara oranla iki kat dayanıma

Tasarladığımız ürünlerin kalitesi, sunduğumuz hizmet, sahip olduğumuz yaratıcılık ve deneyim, hizmet verdiğimiz müşteriler, birlikte çalıştığımız ekibimiz

Üretim planlaması, ilgili yiyecek ve içecek işletmesinin farklı yapısına uygun olarak yapılmalıdır.. Planlama çerçevesinde yapılacak ilk görev, mönü

Bu mahallede kullanılmış olan mutfak bloku dikkatli bir etüd neticesinde hazır- lanmış olup daha önce yapılanlara göre bazı üstünlükleri olduğu iddia edilmek-

1-2 mm kadar küçük değişimleri ölçmenin teknik olarak güçlüğü de göz önüne alındığında egzersize R dalga yüksekliği cevabının KAH tanısında geleneksel

Yiyecek gruplarına göre ayrı soğuk odalar, Derin dondurucu ünite veya dolap - Balık saklama dolabı (Depo tipi soğuk dolap Tezgah tipi soğuk dolap). 

 Kesici araçların uygun yapıda olmayışı ve iş güvenliği ile ilgili donanımın olmaması veya kullanılmaması.  Kesici araçlarla

başlamadan önce, bir evvel kullandığım mutfak gereçlerini her zaman hemen kaldırmam gerekiyordu.” Üç ay aradıktan ve on daire gezdikten sonra ideal evi bulmuşlar: “