96
AYASOFYA’NIN ÇANLARI
Bo¤az’›n derin sular›na demirli düflman z›rhl›lar›n›n Çevriliyken toplar› padiflah saraylar›na,
Onlar›n dev bacalar›ndan yükselen kapkara dumanlar Kaplarken ‹stanbul’un ufkunu,
Saray›n›n duvarlar›na kadar küçülmüfl ‹mparatorlu¤u’nun Görüyordu son sokaklar›n›
Penceresinden Osmanl›n›n son Sultan›!...
T›kad› kulaklar›n› ve dald› her zamanki uykusuna, fiehrin Hristiyan mahallelerinden dalga dalga gelen Kilise çanlar›n›n zafer 盤l›klar›na.
‹flgalcilerin fl›mar›k askerlerini karfl›l›yordu
Kendinden geçmifl Rum kad›nlar›n›n ç›lg›n ve davetkâr bak›fllar›... Palikaryalar›n azg›nl›¤›,
Sokakta rastlad›klar› her Türkün fesini, kalpa¤›n› Y›rt›p at›yordu yerlere!...
‹flte o ac› günlerde,
Yükseldi bir umut sesi
Anafartalar›n O yenilmez askerinden, Görünce demir atm›fl ça¤›n en büyük donanmas›n› Bo¤az’da. “Geldikleri gibi giderler” dedi bütün dünyaya.
Oysa bu düflman tekneleri,
Ne bir gösteri ne de bir dostluk ziyareti için gelmifllerdi buraya.
Koca gövdelerini, kal›n z›rhlar›n›
Bo¤az’›n so¤uk sular›nda y›kayan bu gemiler, Uzak ülkelerinden bin y›ll›k bir Saltanat› y›kmak için gelen
Zenginliklerinin gücü, güvencesi, gururu, Bu ölüm makinalar›,
Gittiler geldikleri gibi en sonunda birer birer; Arkalar›nda bir y›¤›n gözyafl›,
Bir y›¤›n ac›y› b›rakarak topraklar›m›za... Ama gittiler iflte.
O’nun söyledi¤i, düflündü¤ü gibi...
Toplay›p Bo¤az’›n sular›na vuran karanl›k gölgelerini Toplay›p düflman görüntülerini Türk Yurdu’ndan Marmara ufkunda kaybolup gittiler bir gün gözden; Korkunç umutlar›n› gerçeklefltiremeden,
K›flk›rt›p Anadolu’ya sald›klar› Yunan hayallerini yüzüstü b›rakarak!...
Gittiler geldikleri gibi.
Evet siz Büyük Fatih’in Büyük Soyu,
Bu yurdun gerçek çocuklar› bilin, unutmay›n, Bilin kimdir ‹stanbul flehrinin ‹kinci Fatih’i; O’dur size kiflili¤inizi yeniden kazand›ran, O’dur ulusuna vatan› yeniden vatan yapan! Sabah akflam ve her zaman
O’nu kötüleyen zehirli dil, kara vicdan!
O’na borçludur dinini, bugünkü yaflam›n› ve herfleyini! Ancak O’nun zaferiyle ‹stanbul’un ve Anadolu’nun ufkunda, Bir daha uyanmad›
Ve uyanmayacak Ayasofya’n›n susmufl çanlar›!..
Orhan ÜLKÜLÜ (1997)