j
Yüz sene evvelki ve bugünkü Bebek koyu. 100 sene evvel yapılmış bir gravür’den
-Nedim’in ve onun muasırı olan Lâle devri şairlerinin parlak kasidelerle, kıvrak gazeller ve şakrak şarkılarla ihya ettikleri Humayunuâbad, bütün kış günlerinde kasvetli, yaz günlerinde ise yaslı bir gönüldür. Istanbulun Bebek’i bugün aşkına ihanet edilmiş, yaşlı bir genç kızın keder çizgilerini, kıyılarında ve korularında taşıyor. İşte siz bu küçük yazıda Bizansın, Osmanlı Istanbulunun Bebek’ini oku
yacak ve belki biraz da acıyacaksınız.
SKİ Bizans zam anında,
balıkçıların koruyucusu
ilahe D iana D iktina ad ı na kurulan bir m abetle
= bütün şehir halkına dinî
--- bir ziyaretgâh olan Be
bek, İstanbulun fethinden sonra kasır ları, mesireleri, ve havası ile şöhret k a zandı. Bu semte «B eb ek» denmesinin hikâyesi de enteresandır. H adikatülce- vam i ad lı kitap, bunu şöyle an latır:
«Fil asıl bu karyede zabıta olmak üze re sultan Mehmet hanın tayin ettiği bö- lükbaşı (Bebek) denmekle maruf oldu ğundan karyei mezbure anın ismile müş- tehir olmuştur.»
On birinci asırda yazılm ış bir sey a hatnam e de Bebek’in birinci Selim ta rafından yaptırılm ış kasrile azîm ser
vilerinden sitayişle bahsediyor. Bu
semtin asıl p arlak devri S a’dâb at zev kinin bütün d am arlara y a yıld ığ ı y ılla r dır. Bebek binbir renk lâleler arasında günün dert ve elem ini avutm ak, unut m ak için bütün İstanbulun sefahate se ferber olduğu yıllar..
I 8 l 2 yılın d a Bebek’in harap bir h al de bulunan kasrı yık tırılarak tarihin m eş
hur «H üm ayunâbad» i kuruldu. İşte
bundan sonradır ki bu semtin değeri gün geçtikçe arttı. A yni yıl Bebek ca mii , yan ın da bir m ektep, bir ham am,
bir fırın tem eli atıldı. A ltı a y içinde kü- çüçük bir «K arye» haline gelm işti. R u meli sahilinin en şaşaalı ya lıları burada idi ve bunların yan ın d a sadrazam  lî paşanın yalısı geliyordu. Y alı sad raza mın ölümünden sonra H idiv A bbas H il mi paşanın validesine intikal etti. Emine hanım, eski y a lıy ı yık tırarak yenisini yaptırdı. Bundan başka mütercim Rüştü
paşa ile C evdet paşanın oturdukları
ya lı da burada idi. Büyük şair A bdiil- hak H âm id’in büyük babası H ekim başı A b dülhak M ollaya ait olan bu y a lı C evdet paşadan sonra Faik bey ad ın d a birine geçti ve en sonra A b dülham id’e
1 300 liraya satıldı. Niyazi Ahmet
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi