• Sonuç bulunamadı

Uzun süreli karbamazepin monoterapisinin epilepsi hastalarında serum lipit düzeylerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uzun süreli karbamazepin monoterapisinin epilepsi hastalarında serum lipit düzeylerine etkisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dicle Tıp Dergisi, 2008 Cilt: 35, Sayı: 2, (128-133)

---Uzun Süreli Karbamazepin Monoterapisinin Epilepsi Hastalarında Serum Lipit Düzeylerine Etkisi

İsmail Apak*, Yusuf Tamam*, Gönül Çakmak**, Banu Tamam***, Veysi Tabak**** ÖZET

Bu çalışmada antiepileptik olarak tek başına uzun süreli karbamazepin kullanan epilepsi hastalarında karbamazepinin kan serum lipit düzeylerine olan etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma grubu epilepsi tanısı alan ve bu nedenle en az bir yıldır karbamazepin kullanan 10'u kadın, 20'si erkek 30 hastadan, kontrol grubu ise yaş

ve cinsiyet olarak uyumlu 30 sağlıklı

denekten oluşmuştur. Tüm deneklerin serum kolesterol (total kolesterol, HDL, LDL ) ve trigliserit düzeyleri ve LDL/HDL oranları belirlenmiştir. Çalışma grubunun serum HDL kolesterol, trigliserit düzeyleri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek, serum LDL kolesterol düzeyi ve LDL/HDL oranlarının kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde düşüktü. Total kolesterol düzeylerinin ortalaması çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha düşük olmasına karşın, bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildi. Uzun süreli karbamazepin kullanımının kolesterol düzeylerine olan etkisi nedeniyle ateroskleroz ve koroner kalp hastalığının gelişme riskini azaltmaya katkıda bulunabileceği

düşünülmüştür.

Yapılacak uzun süreli ileriye dönük izlem çalışmaları bu konunun kesin biçimde aydınlatılmasına yardımcı olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Karbamazepin, Lipit, Epilepsi, Kolesterol

The Effect of Long-Term Carbamazepine Monotherapy on Serum Lipid Levels in Epilepsy

Patients SUMMARY

The aim of this study was to determine the effect of carbamazepine on serum lipid levels in epileptic patients who were on long-term

carbamazepine monotherapy. The study group were comprised of 30

epileptic patients (10 female, 20 male) who have been on carbamazepine monotherapy for at least one year whereas control group consisted of 30 age and sex matched healthy controls. Serum cholesterol (total cholesterol, HDL cholesterol, LDL cholesterol) and triglyceride levels were measured and LDL/HDL ratio was calculated in all subjects. Serum HDL cholesterol and triglyceride levels of study group were significantly higher than control

group whereas serum LDL cholesterol levels and LDL/HDL ratios of study group were lower than control group. Mean total cholesterol level of study group was lower than control group, however the difference did not reach statistical significance level. Because of its effect on cholesterol levels, long

term carbamazepine could possibly have a positive influence in decreasing the risk of developing aterosclerosis and coronary heart disease. Long term prospective follow-up studies would be helpful to us in enlightening this issue

definitely.

(2)

* Dicle Üniv. Tıp Fakültesi Nöroloji A.D. / Diyarbakır ** Sani Konukoğlu Hastanesi Nöroloji Kliniği / Gaziantep

*** Diyarbakır Devlet Hastanesi / Diyarbakır **** Antalya Devlet Hastanesi / Antalya

128

Electronic PDF security powered by www.IndexCopernicus.com

---İ. Apak ve ark. GİRİŞ

Epilepsi uzun süreli, bazen yaşam boyu

tedavi gerektiren bir hastalıktır (1). Uzun süreli antiepileptik tedavinin kardiovasküler hastalıklarının sıklığını ve gelişimini etkilediğini bilinmektedir (2). Serum kolesterolü, düşük yoğunluklu

lipoprotein (LDL) kolesterolü ve trigliserid

düzeylerindeki artışların koroner kalp hastalığı ve ateroskleroz gelişmesi için risk faktörü olduğu, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol düzeylerinin ise bu hastalıklara karşı koruyucu rolü olduğu artık kabul edilmektedir (3,4). Lipit düzeylerinin ayrıntılı biçimde değerlendirilmesi, antiepileptik ilaçların olası yan etki profillerinin ve özellikle iskemik kalp hastalığı ile olan

ilişkisinin belirlenmesini kolaylaştıracaktır. Karbamazepinin, fenitoin ve fenobarbital gibi diğer eski antiepileptik ilaçlar kadar yaygın kullanılmadığı dönemlere ait yayınlar, epilepsi tanısı alan kişilerde iskemik kalp hastalığı insidansının anlamlı

şekilde arttığını bildirmişlerdir (5,6). Daha sonra yapılan çalışmalarda

karbamazepinin lipidler üzerindeki etkisi ve ateroskleroz gelişimi ile olan ilişkisi konusunda birbiri ile çelişen sonuçlar bildirilmiştir (7-10). Bu çalışmaların çoğunun polifarmasi uygulanan

hastalarda yapılmış olması, ya da çeşitli

antiepileptik ilaç monoterapisi uygulanan hasta gruplarının bir arada değerlendirilmesi,

antiepileptik ilaçların tek tek ele alınmasını önlemiş ya da oldukça küçük örneklem

gruplarıyla inceleme yapılmasına yol açmıştır (5,11).

Bu çalışmada, uzun süre tek başına

antiepileptik olarak karbamazepin kullanan epilepsi hastalarında karbamazepinin kan lipit

düzeyleri üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu kesitsel çalışmaya klinik olarak epilepsi tanısı alan ve bu nedenle en az bir yıldır

(3)

karbamazepin kullanan 10'u kadın, 20'si erkek 30 hasta alınmıştır. Hastaların tümünde

karbamazepin son bir yıldır monoterapi olarak kullanıyordu ve hastaların ilaç kan düzeyleri etkin tedavi için önerilen sınırlar içerisindeydi (4–12 mg/ml). Çalışmaya alınan hastaların yaş aralığı 14–44 yıl (ortalama 23.2±8.7 yıl) idi. Epilepsi dışında bilinen başka bir sistemik, Dicle Tıp Dergisi 2008

kronik ya da uzun süreli ilaç kullanımını

gerektiren bir hastalıkları yoktu. Karbamazepin dışında sürekli olarak başka bir antiepileptik ya da sistemik hastalık nedeniyle sürekli olarak ilaç kullanan, tiroid bozukluğu, metabolik ya da

karaciğer hastalığı olan ya da bilinen bir hiperkolesterolemisi, lipit hastalığı bulunan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Kontrol grubu yine bilinen belirli bir sistemik, metabolik ya da nörolojik hastalığı olmayan, tiroid bozukluğu, kolesterol düzeyi yüksek olmayan 14 kadın, 16 erkekten oluşan 30 sağlıklı kişiden oluşmaktaydı. Bu grubun yaş aralığı 14-42 yıl (ortalama 25.6 ±7.2 yıl) idi. Hastalar ya da kontrol grubunu oluşturan olgulara çalışma sırasında herhangi bir diyet kısıtlaması uygulanmıyordu. Çalışmaya

alınan tüm hastalar ve kontrollere çalışmaya katılmadan önce çalışma prosedürü ayrıntılı biçimde anlatılmış ve bilgilendirilmiş onamları alınmıştır.

Epileptik hastaların nöbet tiplendirmesi Uluslararası Epilepsi ile Savaş Örgütü (İLAE) önerilerine göre yapılmıştır.

Hastaların ve kontrol grubunun serum lipit düzeyi tayini için bir kez, 8-12 saatlik açlık döneminden sonra sabah saat 8-9 arası serum kan örnekleri alındı ve toplu biçimde incelenene kadar 4 derecede sabitlenmiş buzdolabında

depolandı. HDL kolesterol, total kolesterol ve trigliserit düzeyleri oto analiz araçlarında standart ölçüm yöntemleriyle belirlendi. LDL kolesterol düzeyleri Friedewald formülü

kullanılarak (LDL kolesterol = Total kolesterol – (HDL kolesterol × 0.2 trigliserit) saptandı. Ayrıca LDL/HDL kolesterol oranları hesaplandı. Lipit kan düzeyleri dışında hasta grubunun tümüne tam kan biyokimya incelemesi yapıldı. Ayrıca karaciğer fonksiyon testleri (alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), alkalen fosfataz (ALP)), kalsiyum, fosfor kan düzeyleri değerlendirildi. Bunun yanı sıra, elektroensafolografi (EEG) ve beyin tomografisi (BT) incelemeleri yapıldı. Hastaların ayrıca nörolojik, fizik muayeneleri yapılarak, özgeçmiş, aile öykülerinde var olan özellikleri kaydedildi. Hastaların demografik verileri için

(4)

tanımlayıcı istatistikler kullanıldı. Kontrol grubu ile hasta grubunun lipit düzeylerini

karşılaştırmak için t-testi kullanıldı. İstatistiksel Electronic PDF security powered by www.IndexCopernicus.com

---Cilt: 35, Sayı: 2, (128-133)

anlamlılık düzeyi olarak p değeri 0.05 olarak kabul edildi.

BULGULAR

Bu çalışmaya katılan 30 epilepsi hastasının

10 (%33)'u kadın, 20 (%67)'si erkekti. Hastaların yaş ortalaması 23.2±8,7 yıl (yaş aralığı 14-44 yıl) idi. Kontrol grubu 14 (%46,6) kadın, 16 (%53,3) erkekten oluşuyordu, kontrol grubunun yaş aralığı 14-42 yıl (ortalama 25.6±7.2) arasındaydı. Gruplar arasında cinsiyet ve yaş açısından anlamlı bir farklılık yoktu (p>0.05). Hastaların ortalama karbamazepin kullanım

süresi 2.16 (±1,19) yıl (aralık: 1-5 yıl) idi. Ortalama ilaç dozu ise 500 ±125.9 mg/gündü

(aralık:400-800mg/gün). Hastaların kan düzeyleri terapötik aralıktaydı. İlaç başlandıktan sonra 21 hastanın nöbetlerinin tam kontrol altına alındığı belirlendi. Nöbetleri kontrol altında olmayan hastalar ise bir yılda bir ile beş arasında değişen sayıda nöbet tanımlamıştı. Hastaların nöbet tipi Uluslararası Epilepsi ile Savaş Örgütü (İLAE) önerisi göz önüne alınarak sınıflandırıldığında; 7 olguda parsiyel nöbet (birinde basit parsiyel, 6'sında kompleks

parsiyel), 6 olguda sekonder jeneralize nöbet ve 17 olguda ise jeneralize (tonik, klonik veya tonik-klonik) nöbet olduğu görüldü.

Hastaların özgeçmişine bakıldığında bir olgu febril konvülziyon, bir olguda doğum asfiksisi, bir olguda santral sinir sistemi enfeksiyonu tanımlarken, 5 olguda değişik

şiddette kafa travması öyküsü saptandı. Diğer 22 olgu herhangi bir hastalık veya travma öyküsü tanımlamadı. Aile öyküsünde epilepsi öyküsü olan olgu sayısı3 (%10) tü.

EEG'leri değerlendirildiğinde 30 hastanın 11 (%36,6)'inde herhangi bir patolojik bulgu saptanmadı. Patolojik EEG'ye sahip 19 (%63,4) hastanın 14'ünde fokal bulgu, 5'inde yaygın bozukluk belirlendi. Hastaların çekilen BT’lerin de sadece iki olguda patolojik bulgu saptandı. Olgulardan birinde serebellar atrofi diğerinde ise sağ oksipital lobta atrofi vardı. Yapılan nörolojik muayenede bir olguda sekel sol

(5)

olgunun nörolojik muayenesi ise tamamen normaldi. Rutin tam kan sayımı, AST, ALT, ALP, kalsiyum ve fosfor incelemesinde iki olguda hafif ALP yükselmesi dışında herhangi bir patoloji bulgu saptanmadı.

130

Serum Lipit Değerlerinin Karşılaştırılması

Hasta ve kontrol grubunun HDL-kolesterol, total kolesterol, trigliserit, LDL-kolesterol düzeyleri ve LDL/HDL-kolesterol oranları

karşılaştırıldı. Her iki grup için kan değerleri ve bu değerlerin karşılaştırması Tablo 1’de gösterilmiştir. Bu sonuçlar hasta grubunun serum HDL kolesterol, trigliserit düzeylerinin kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek, serum LDL kolesterol düzeyi ve LDL/HDL oranlarının kontrol

grubuna göre anlamlı düzeyde düşük olduğunu göstermektedir (p<0.05). Total kolesterol düzeylerinin ortalaması çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha düşük olmasına

karşın, bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Tablo 1. Hasta ve kontrol grubunun Lipit serum

düzeylerinin karşılaştırılması

TARTIŞMA

Karbamazepin erişkin epileptik hastalarla

birlikte çocuklarda da ilk sıra antiepileptik ilaç olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır (12,13). Karbamazepinin varolan antikonvülzan etkisi yanında epilepsili hastalarda birçok metabolik değişikliklere yol açabilir (14,15). Örneğin, endokrin sisteminde tiroid ve seks hormon düzeylerini etkilediği, serum tiroid hormon ve dehidroepiandrosteron düzeylerinde azalmaya neden olduğu saptanmıştır (14,16,17). Bir başka çalışmada ise karbamazepinin sadece androjenleri değil tüm seks hormon düzeylerini düşürdüğüne dair veriler yayınlanmıştır (18). Karbamazepinin serum hormon düzeylerini düşürmesi hepatik

mikrozomal enzim indüksiyonu yapmasına bağlanmaktadır (14). Karbamazepin ve diğer antiepileptik ilaçların yapmış olduğu hepatik mikrozomal enzim indüksiyonu, serum lipit düzeylerini de etkileyebilmektedir (19,20). Bu çalışmamızda uzun süreli karbamazepin

tedavisi esnasında serum lipid düzeylerindeki

Electronic PDF security powered by www.IndexCopernicus.com

(6)

---İ. Apak ve ark.

değişikliklerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda karbamazepin alan

hastaların HDL-kolesterol düzeyi, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti. Aksini

bildiren çalışmalar olsa da, bu bulgu genel olarak literatürde karbamazepinin HDL-kolesterol

düzeyinde artışa neden olduğunu bildiren yayınlarla uyumluydu. (7,9). Bu durumun karbamazepinin hepatik mikrozomal enzim

indüksiyonu ile HDL-kolesterolün ana bileşeni olan apolipoprotein A-1'in karaciğer sentezindeki artışa bağlı olduğu düşünülmektedir (7). Bazı çalışmalarda, karbamazepinin HDL-kolesterol düzeyini artırmasına paralel olarak ateroskleroz ve koroner kalp hastalığı oluşumunu ve buna

bağlı mortaliteyi azalttığı bildirilmiştir (1,21). Epilepsili hastalarımızın serum total

kolesterol düzeyi ortalama değeri kontrol grubuna göre düşük bulundu. Ancak bu

farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildi. Bu bulgumuz, genel olarak karbamazepin ve diğer

antiepileptiklerin serum total kolesterol düzeyini arttırdığını bildiren diğer çalışmaların sonuçları ile uyumlu değildi (5,22). Daha önce yapılan bir çalışmada ise bulgularımıza benzer şekilde, karbamazepin kullananlarda plazma total

kolesterol düzeyindeki artışın kontrol grubuna göre önemsiz olduğu hatta plazma karbamazepin konsantrasyonunda artış ile total kolesterol düzeyinde bir azalma olduğu ileri sürülmüştür (9). Kolesterolün doku düzeyinde azalması kolesterolün membranlardan özellikle HDL3 veya olgunlaşmamış HDL gibi düşük kolesterol potansiyelli lipoproteinlere akışına bağlanmıştır (3). Çalışma grubumuzdaki hastalarda da

benzer biçimde HDL-kolesterol düzeyinin yüksekliğinin HDL-kolesterolün kolesterol tüketicisi gibi davranarak serum total

kolesterol düzeylerini azalmasına neden olmuş olabilir. Diğer yandan, Brown ve arkadaşları

(12) karbamazepin kullanan hastalarda

görülebilecek total kolesterol artışının HDLkolesterol düzeylerindeki artış ile ilişkili olma

olasılığının yüksek olduğunu, bu nedenle

aterosklerozla gelişimi ile ilişkili bir sorun çıkarma olasılığının düşük olduğunu belirtmiştir. Karbamazepin kullanan hastalarımızda serum

trigliserid düzeyinin kontrol grubuna göre anlamlı

olarak yüksek bulunması, literatürle genel olarak uyumlu bir bulguydu (5,15). Ancak serum trigliserid düzeyinde artışın Dicle Tıp Dergisi 2008

(7)

karbamazepine bağlı mekanizmalarla oluştuğu çok açık biçimde ortaya konabilmiş değildir. Bu konuda daha geniş ayrıntılı çalışmalara gereksinim vardır.

Ateroskleroz ve koroner kalp hastalığı için

yüksek değerleri risk faktörü olarak kabul edilen LDL-kolesterol düzeyini değerlendirdiğimizde

(3), karbamazepin tedavisi alan hastalarda LDLkolesterol düzeyi kontrol grubuna göre anlamlı

düzeyde düşük bulunmuştur. Literatürde, antiepileptiklerin LDL-kolesterol düzeyinde yapmış olduğu değişiklikler konusunda bir fikir birliği oluşmamıştır. Luoma ve arkadaşları (19), fenitoin, fenobarbital veya karbamazepin alan hastalarda, Calandre ve arkadaşları (22) ise karbamazepin kullanan erkeklerde serum LDLkolesterol düzeylerinde azalma olduğunu

saptamışlardır. Bu azalmanın karbamazepinin LDL-kolesterolün metabolizmasını karaciğer mikrozomal enzim indüksiyonuna bağlı olarak hızlandırmasının bir sonucu olduğu ileri

sürülmüştür. Diğer bazı çalışmalarda ise aksine (4,5) karbamazepin kullanan hastalarda LDLkolesterol düzeyinde artma görüldüğü bildirilmiştir.

Karbamazepin kullanan 21 hastada yaptıkları bir

çalışmada, Bramswig ve arkadaşları (11) LDLkolesterol düzeyinde anlamlı bir artış

görüldüğünü,

bu artışın karbamazepinin kolesterol sentezine olan direkt etkisinden (LDL-kolesterol üretiminin artması, ya da ApoB içeren lipoproteinlerin

katabolizmasının azalması) çok, orta yoğunluktaki lipoprotein (IDL) kolesterollerin dönüşümünün artışına bağlı olduğunu ileri sürmüştür. Aynı yazarlar, LDL kolesterol düzeylerindeki artışın karbamazepinin tiroid hormonları üzerindeki

etkisi ile de açıklanabileceğini vurgulamışlardır (11).

Çalışmamızın diğer bulgularına paralel olarak, ateroskleroz risk faktörlerinin saptanmasında son yıllarda HDL-kolesterolü azalması ve LDLkolesterolü artışından daha önemli ve duyarlı bir

araç olduğu öne sürülen LDL/HDL-kolesterol oranın da hasta grubumuzda kontrol grubuna göre düşük olduğu gözlenmiştir (23). Bu sonuçta literatürde elde edilen bulgularla uyumluydu (19).

Çalışmanın başlıca kısıtlılıkları, örneklem grubunun az olması ve üçüncü basamak

özgülleşmiş bir üniversite hastanesinde yürütülmüş olmasıdır. Çalışmanın kesitsel doğası, ilaç başlanmadan önce lipit kan

Electronic PDF security powered by www.IndexCopernicus.com

(8)

---Cilt: 35, Sayı: 2, (128-133)

düzeylerinin belirlenememiş olması da lipit düzeylerinin nasıl bir değişkenlik gösterdiğini ve zaman içerisindeki gidişatını saptamamızı engellemiştir. Bunun dışında örneklem grubun azlığı nedeniyle epilepsi türüne göre ilacın etkinliğinde bir farklılık olup olmadığı da araştırılamamıştır. Hastaların düzenli olarak polikliniğe gelen ve en az bir senedir bu ilacı kullanan hastalardan seçilmiş olması ve sadece monoterapi uygulanan hastaların değerlerinin ele alınması çalışmanın gücünü artıran

yönleridir.

Çalışmamız sonucunda karbamazepinin kontrol grubuna oranla HDL-kolesterol ve

trigliserid düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir artışa neden olurken, serum total kolesterol düzeyinde anlamlı olmayan bir azalmaya, LDLkolesterol düzeyinde ise anlamlı bir azalmaya

neden olduğu saptanmıştır. Benzer biçimde, LDL/HDL-kolesterol oranının karbamazepin kullanan hastalarımızda kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük olduğu belirlenmiştir. Bu bulgular bir arada değerlendirildiğinde uzun süreli karbamazepin kullanımının, ateroskleroz ve koroner kalp hastalığının gelişme riskini azaltmaya katkıda bulunabileceği düşünülmüştür. Bu konuda yapılacak uzun süreli prospektif izlem çalışması bu konunun kesin biçimde

aydınlatılmasına yardımcıolacaktır. KAYNAKLAR

1. Mac TL, Tran DS, Quet F et al. Epidemiology,aetiology, and clinical

management of epilepsy in Asia: a systematic review. Lancet Neurol. 2007;6:533-543.

2. Muuronen A, Kaste M, Nikkila EA et al. Mortality from ischaemic heart disease among patients using anticonvulsive drugs: a case-control study. Br Med J (Clin Res Ed). 1985; 291:1481

3. Barth JD, Antzenius AC. Progression

and regression of atherosclerosis, what roles for LDL-cholesterol and HDL-cholesterol: A

prospective study. Eur Heart J. 1991; 12:952957. 4. Berlit P, Krause KH, Heuck CC et al.

Serum lipids and anticonvulsants.Acta Neurol Scand. 1982;66:328-334.

132

5. Isojarvi JI, Pakarinen AJ, Myllyla VV. Serum lipid levels during carbamazepine

medication. A prospective study. Arch Neurol. 1993; 50:590-593.

6. Calandre EP, Rodriquez-Lopez C,

Blazquez A et al. Serum lipids, lipoproteins and apolipoproteins A and B in epileptic patients treated with valproic acid,

(9)

carbamazepine or phenobarbital. Acta Neurol Scand. 1991;83:250-253.

7. Sudhop T, Bauer J, Elger CE et al.

Increased high-density lipoprotein cholesterol in patients with epilepsy treated with

carbamazepine: a gender-related study. Epilepsia. 1999;40:480-484.

8. Zeitlhofer J, Doppelbauer A, Tribl G et al.. Changes of serum lipid patterns during long-term anticonvulsive treatment. Clin Investig.1993; 71:574-578.

9. O’Neill B, Callaghan N, Stampleton M et al. Serum elevation of high density lipoprotein (HDL) cholesterol in epileptik patients taking carbamazepin or phenytoin. Acta Neurol Scand. 1982; 65;104-109.

10. Eiris J, Novo-Rodriguez MI, Del Rio M et al. The effects on lipid and

apolipoprotein serum levels of long-term carbamazepine, valproic acid and

phenobarbital therapy in children with epilepsy. Epilepsy Res. 2000;41:1-7. 11. Bramswig S, Kerksiek A, Sudhop T, et al. Carbamazepine increases atherogenic lipoproteins: mechanism of action in male adults. Am J Physiol Heart Circ Physiol. 2002; 282: 704-716.

12. Brown DW, Ketter TA, Crumlish J et

al. Carbamazepine-induced increases in total serum cholesterol: clinical and theoretical implications. J Clin Psychopharmacol.

1992;12:431-437.

13. Sozuer DT, Atakil D, Dogu O et al.

Serum lipids in epileptic children treated with carbamazepine and valproate. Eur J Pediatr. 1997;156:565-567.

14. Fichsel H, Knüpfle G. Effects of

anticonvulsant drugs on thyroid hormones in epileptic children. Epilepsia,. 1978; 19:323336.

Electronic PDF security powered by www.IndexCopernicus.com

İ. Apak ve ark.

15. Dastur DK, Dave UP. Effect of prolonged anticonvulsant medication in

epileptic patients: Serum lipids, B6, B12, and folic acid, proteins, and fine structure of liver. Epilepsia. 1987; 28: 147-159.

16. Nestler JE, Barlascini CO, Clore JN et al. Dehydroepiandrosterone reduces serum low density lipoprotein levels and body fat but does not alter insulin sensitivity in normal man. J Clin Endocrinol Metab.1988; 66: 57-61.

17. lsojarvi JI, Pakarinen AJ, Myllyla VV. Thyroid function in epileptic patients treated with carbamazepine. Arch Neurol. 1989; 46: 1175-1178.

18. Isojarvi JI, Pakarinen AJ, Myllyla VV. A prospective study serum sex hormones during carbamazepine therapy. Epilepsy Res.

(10)

1991; 9; 139-144.

19. Luoma PV, Sotanıemı EA, Arranto AJ. Serum LDL cholesterol, the LDL/HDL

cholesterol ratio and liver microsomal enzyme induction evaluated by antipyrine kinetics. Scand J Clin Lab Invest. 1983; 43:671-675. 20. Levy RH, Pitlick H, Troupin AS et al. Pharmacokinetics of carbamazepine in normal man. Clin Pharmacol Ther. 1975; 17:657-668. Dicle Tıp Dergisi 2008

21. Nikolaos T, Stylianos G, Chryssoula

N, et al. The effect of long-term antiepileptic treatment on serum cholesterol (TC, HDL,

LDL) and triglyceride levels in adult epileptic patients on monotherapy. Med Sci Monit.

2004;10: 50-52.

22. Calandre EP, Rodriquez-Lopez C,

Blazquez A et al. Serum lipids, lipoproteins and apolipoproteins A and B in epileptic patients treated with valproic acid,

carbamazepine or phenobarbital. Acta Neurol Scand. 1991;83:250-253.

23. Lemieux I, Lamarche B, Couillard C,

et al. Total cholesterol/HDL cholesterol ratio vs LDL cholesterol/HDL cholesterol ratio as indices of ischemic heart disease risk in men: the Quebec Cardiovascular Study. Arch Intern Med. 2001;161: 2685-2692.

Yazışma Adresi Yusuf TAMAM

Dicle Üniv. Tıp Fakültesi Nöroloji A.D. /Diyarbakır E-mail:yusuta@yahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Am ma aç ç:: Bu çal›flmada serum yüksek yo¤unluklu lipoprotein-kolesterol (HDL-K) düzeyi düflük bireylerde simvastatin tedavisine, farkl› antioksidan vitaminlerin

1990 yılındaki &#34;sağlıklı&#34; popülasyonun 10 yıllık iz- lenmesinde meydana gelen koroner kökenli ölümler ile KKH'dan oluşan bileşik hedef noktası

yokard infarktüsii sonrası trombolitik tedavi uygulamadan önce ve sonra serum kolesterol seyrini ve streptokinazın.. kolesterol eliizeyine erkisini araştırmak

Ayrıca serum açlık glukoz, total kolesterol, LDL-kolesterol ve trigliserit düzeylerinin de obez grupta kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir

Sonuç olarak akut iskemik inmede önemli risk faktörü olan aterosklerozun patogenezinde rol oyna- yan dislipidemik süreçte, non-HDL kolesterol (Total kolesterol-HDL-K) ve

OBE model is a student-centric teaching and learning methodology in which the program offered by the higher education institutions, course delivery and assessment are

Polymer protective coatings are widely used in various fields of technology [11-21]to protect structural elements from corrosion, to provide electrical insulation,

Generally, the percentage of teachers of all the categories of teaching experience is much higher at below average and low levels of emotional intelligence and