--- :--- K
i
m
r
i
i p
^
BURHAN ARPAD'LA YAZIN YAŞAMI ÜZERİNE
Babıali’de 54 yıl
Yaşamını uzun yıllardır
kalemiyle sürdüren Burhan
Arpad, Türkiye Yazarlar
Sendikası nın ustalara
Saygı" toplantılarının yarın
akşamki konuğu
NEMİKA TUĞCU
IİKÂYECÎ, fıkra yazarı, gaze teci, eleştirmen, çevirmen der--- igi yöneticisi Burhan Arpad
bir edebiyat emekçisi. 1923 yılında Rehber-i tahsil ilkokulunun, 1927 yı lında da Ticaret Mektebi’ni bitirdik ten sonra uzun yıllar Tekel’de memur olarak çalışmış. Edebiyat yaşamını şöyle anlatıyor Arpad:
“ 1936 yılında Servetifünun- Uyanış dergisinde fıkra yazarlığı ile edebiyat yaşamına başladım. 1943 yı lında Tekel’den ayrıldıktan sonra ge çimimi yazarlıkla kazanmak isledim. Memleket, Vatan, Hürriyet gazete lerinde muhabirlik yaptım. ABC Ki- tabevi’nin kuruluşuna katıldım. Va- tan’da fıkra yazarlığım 1955-62 yıl larını kapsar. Balkanlar, Batı Avru pa ve İskandinav idelerine kısa gezi ler yaptım ve bunlan ‘T una’dan Şi male', ‘Uçuş Günlüğü’, ‘Gezi Günlü ğü’ (1963 TDK Gezi Ödülü) ve
‘Avusturya Günlüğü’ adı altında ki taplaştırdım.”
Burhan Arpad’m 1940 yılı Ocak ve Mayıs aylan arasında “ İnanç” ad lı aylık bir edebiyat dergisi deneme si var. “ Resimli bir dergiydi ve dün ya edebiyatını izleyen sayfalar vardı. Önce ikibin basılıyordu sonradan ti rajı üçbin oldu. Ama 5. sayıdan son ra dergi çıkm adr’diyor.
—O yıllar için güzel bir girişim. Neden 5. sayıdan sonra çıkmadı?
— Hepimiz çok gençtik. Aramız da bir görü; ayrılığı ortaya çıktı. Ben dergiyi hem finanse ediyor, hemde bizzat çalışıyordum. Yürümedi.
Burhan Arpad, Şehir Tiyatrosu’- nun çıkardığı “ Türk Tiyatrosu” der gisini, muhtelif tarihlerde yönettiği
ni, bir de 1949-51 yılları arasında Fi
larmoni Dergisi’ni yönettiğini anla tıyor.
—Siz bir süre de yayıncılık yap tınız...
—Arpad Yayınevl’ni 1945 yılın da kurdum, tik bastığım kitap da Prof.Dr.Şerif Başoğlu’nun “ Değişen
Dünya” adlı kitabıdır.
—Biraz öykücülüğünüzden söz edelim. s
—Benim için çıkan tenkitlerde bana Salt Faik ile Sabahattin Ali ara sında bir yer verirler. Ama ben ne Sa bahattin AH kadar gerçekçiyim, ne de Sait Faik kadar duyguluyum. Si ze bir öykümü de anlatayım. Sait be nim ilk kitabım ‘Tablo’ya çok takı lırdı. Her görüşte o tatlı külhani ağ zıyla “ Tablada balık mı satıyorsun?”
der gülerdi. Bakışlarında çocukça bir pırıltıyla. O sıralarda da Sait’in ‘Medar-ı Maişet Motoru’ adlı romanı haftalık kültür ve magazin dergisi ‘Yeni Mecmua’da tefrika ediliyordu. Benim de aynı mecmuada ‘Matine’
adlı kısacık hikâyem 1 hafta önce çık mıştı. Bir gün ben Babıali Y okuşu’- nu çıkıyorum, o iniyor. Beni görün ce yine gülerek yanıma yaklaştı ve eli ni omuzuma koyarak ‘Ulan bu hikâ yeyi ben yazmak isterdim’ dedi. İşte bu örnek bizim 40’lı yıllar hikâyeci- lerinin ne denli yan tutmaz ve
içten-likii olduğunu göstermeye yeter. Ama onların asıl ağır basan belirgin özel likleri olayları toplum açısından de ğerlendirmeleriydi. Sanırım kalıcı ki mi şeyler de bıraktık.
Burhan Arpad, yaşamını kale miyle sürdürüyor. “ Şehir 9 Tablo” , “ Dolayısıyla” , “Son Perde: Komik-i Şehir” , “ Taşı Toprağı Altın” , “ Ye- ditepe Olayları” ve “ Dlreklerarası”
adlı öykü kitaplarının yanı sıra “ Al- nımdaki Bıçak Yarası” adlı bir ro manı var. Tiyatro öyküleri: “ Perde Arkası” , “ Operet 8 Tablo” , “ Oyun 6 Tablo” , “ Günügününe” makale lerini, “ İlk G ece” de tiyatro eleştiri lerini topladığı kitapları.
—Biraz da çeviri kitaplarınızdan söz edelim.
—Erich Maria Remarque, Ste- fen Zweig, Anna Seghers, Thomas Mann, Dimitri D im ovün kitapları nı çevirdim. Bunlar ortak yanlan ağır basan dünya yazartandır. Bunlan Türk okuyucusuna ulaştırmayı bir görev bildim. Zira bu büyük ustalar anti-miiitaristtir ve savaş karşıtıdır.
Türkiye Yazarlar Sendikası’nm “ Ustalara Saygı” toplantılarının İkincisinin konuğu olan Burhan Arpad, Beyoğlu Karaca Tiyatro’da yarın 18.30’da gerçekleştirilecek top lantıya geniş bir sanatçı kesimi katı lacak.
İstanbul Şehir UniveStesMCutuphanesı Taha Toros Arşivi