^ İ b r a h im pasa
.
Sözlerini dilediğimiz ve bîr Insmıhı bu yazıda arzettiğim İbrahim paşa Bahriye etibbasındandır. Mektepten zabit olarak çıktıktan sonra ikmali tahsil için stajlarını yapmak üzere Almanya hastanelerine gönderilmiş ti. Avdetinde Bahriye hastanelerinin birinde hekimlik eder, Beylerbeyinde bir küçük evde otururdu. Bir tesadüf le saraya alındı. O da şudur: Saraya mensup bir adamın akrabasından bi rini hastanede Doktor İbrahim bey tedavi eder ve hasta iyileşir. Hasta neden çıkar çıkmaz saraya gelir, Tü fekçi Tahir paşaya doktoru methe der. Bu sıralarda Sultan Hamidin ufacık bir kızı hastalanır. Başına he kimler üşüştürülür. Fakat bir türlü fayda vermez. Padişah çok telâş eder. Tüfekçi Tahir paşa padişaha, efen dimiz, bir Bahriye hekimi var, Al- manyadan okumuş. Çok muktedirmiş. Ferman buyurunuz çağıralım; der. Derhal bir adam koşturdular; İbra him beyi saraya getirtirler. Biçare âdeta korkar; aman bir iftiraya uğ radım; der, telâş eder; bu sıralarda hastayı muayene edecek hekimler
sarayda bulunurlar ve içeriye alınır- lrr. Hünkâr da gelir hastanın yanma ve emreder İbrahim beyi de getirirler. Muayene başlar. Hünkâr telâşla İki dakikada bir ne var, ne var diye so
rar; hekimler mırın kırın ederler. İb rahim beye de sorar. Ve derhal şu
cevabı alır: Bu sultan çocuğa havale gelmiştir, asla yaşamaz; Allah efen dimize ömür versin; yapacak bir şey yoktur tıbben... Ötekiler önlerine ba karlar; hep beraber huzurdan ve hastanın odasından çıkarlar. Bir gün geçmez sultan ölür. Gene pür telâş
İbrahim beyi saraya çağırırlar ve gene korkar. Yıldıza muvasalat eder etmez, efendimiz rütbenizi terfi et tirdiler; sizi sarayı hümayunları he kimliğine tâyin buyurdular; badema vazifeniz buradadır iradesini tebliğ ederler. Bu vâkıadan sonra İkinci Sultan Hamit emreder «Hamidiye Etfal Hastanesi» nl yaptırtmağa baş lar. Hitamından sonra da artık pa şa olan İbrahim beyi bu hastanenin sertabipliğine tâyin eder ve artık bu zata çok emniyet ve iltifat der.
S Af. S.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi