• Sonuç bulunamadı

Yaşar Kemal, destansı bir serüven

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşar Kemal, destansı bir serüven"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

15 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE

IŞILDAK VE YELPAZE

ATİLLA BİBKİYE__________

Yaşar Kemal, Destansı

Bir Serüven

Adam Yayınları yıllardır özenli kitap yayımlamayı sürdürüyor. Özellikle Türk edebiyatının önemli yapıt­ larını yayımlıyor. Nâzım Hikmet, Orhan Veli, Ok­

tay Rifat, Melih Cevdet Anday gibi ustaların ardın­

dan şimde de Yaşar Kemal’in yapıtlarının toplu ba­ sımını yayımlamaya başladı.

Geçenlerde Adam Yayınlan’ndan gelen kitap pa­ ketinin -kitap gönderen nadir yayınevlerinden biri- içinden Yaşar Kemal’in romanlarının yeni basımla- nnı bulmak, bir kitap almanın sevincinden daha da büyüktü.

İlk gelen romanlar arasında, Teneke, Kuşlar da

Gitti, Filler Sultanı gibi kısa romanlarının yanı sıra “Kimsecik Üçlemesi"nin (Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanın Sesi) yeni basımları yer alıyor.

Yaşar Kemal’in tüm romanları basılmış. Yayınevi, yeni yeni kitapçılara veriyor. Hikâyeleri içeren San Sı­

cak ile birlikte tam yirmi üç kitap.

★★★

Kimsecik Üçlemesi, Yaşar Kemal’in son dönem başyapıtlarından. Çağımızda epopenin son temsil­ cilerinden biri olan Yaşar Kemal, Kimsecik’te bir ta­ nıklığın, bir göçün, evrensel bir durumun destansı öyküsünü yazar.

Bu destansı üçleme, özcesi, evrensel bir durum olarak “korku”nun olanağanüstü betimlemesiyle bir

Kaf dağına doğru düşsel- yolculuğa çıkan çocuk

dünyasının resmedilişidir.

Bu üçlemede önceki yapıtlara “açık” gönderme­ ler de vardır. Daha önce Yaşar Kemal’in romanların­ da tanık olduğumuz birçok öğeyi burada bir ‘metin-

içigönderm e' biçimiyle buluruz. Ne var ki Yaşar Ke­

mal’in göndermesi, yapıya ilişkin bir gönderme de­ ğil, bir bakıma yeniden ele alıştır.

Büyük bir insanlık serüvenini yazan Yaşar Kemal; Kimsecik’te bu serüvene tekrar dönüp baktığı için - ki bu yarı-düşsel bir çocuk atmosferinden verilir- bu göndermeler bir anlamda zorunluluk olur.

Ya da belki şöyle diyebiliriz, anımsananlar, yalnız­ ca bir kez anımsanmaz...

Kimsecik üçlemesinin yaşamöyküsel bilgiler ve tanıklıklar içerdiği kesin. Bu böylece, bir kimlik sor­ gulamasını da gündeme getiriyor: Nereden gelip nereye gidiyoruz.

Ailesinin Van’dan kalkıp Adana’ya göç edişinin serüvenidir bir bakıma. Ama yaşamöyküsel bilgile­ ri bir kenara bırakıp, yaşamın gerçekliğinden roman gerçekliğine geçelim.

Bir Kürt ailesinin, Van’dan kalkıp Adana’ya gelişi. Yoldaki serüvenler; yerleşene kadar olan serüven­ ler ve yerleştikten sonraki serüvenler. Küçük Mus­

tafa’nın canından çok sevdiği babası İsmail Ağa’nın

evlatlığı Salman tarafından öldürülüşü: bitmez tü­ kenmez bir kan davası ile ardından gelen korku ve ölümler...

Kuşkusuz ki etrafı saran bu Şekspiryen kan kor­ kusu, yalnızca Küçük Mustafa’yı değil; öykünün, destanın, olayın içindeki hemen herkesi sarar. Nite­ kim Kimsecik’in üçüncü kitabının adı da Kanın Se- s/’dir.

Üstelik denilebilir ki korkunun yükseldiği noktalar­ da ölümün devreye girmesi söz konusudur. Korku­ dan dolayı bir başkasını öldürme...

★★★

Daha önce de değindiğimiz gibi Yaşar Kemal’in bir başka üçlemesi olan Akçasazın Ağaları’ndaki Derviş-Yusuf karakterleri arasındaki çatışkı ile; Kim- secik’teki İsmail Ağa-Salman karakterleri arasında­ ki çatışkıyı ilişkilendirmek olanaklı olduğu gibi: Der­ viş- Mustafa Ağa arasındaki kan davasındaki korku ile Salman-Küçük Mustafa arasındaki kan davasın­ daki korkuyu da tematik benzerlik olarak göstere­ biliriz.

Roman gerçekliğinden yaşam gerçekliğine dön­ düğümüzde, Yaşar Kemal’in -yani yazann- kendisi ile Derviş ve Küçük Mustafa kahramanları arasında bir ilişki kurabileceğimiz gibi Yaşar Kemal’in baba­ sı ve evlatlığı ile romandaki İsmail Ağa ve evlatlığı Salman arasında da bir ilişki kurabiliriz.

Kimsecik’in birinci kitabı Yağmurcuk Kuşu’nda betimlenen büyük göçte dağların arasındaki göle sevgilinin “düşsel görüntüsüne” bakmaya giden dayı tipi il e Ağrı Dağı Efsanesi’ ndeki Ahmet’in, Köp Gölü’nün yanı başında, kendisini göle atan sevgili­ si Gülbahar’ın “düşselgörüntüsünü” izlemesine ne demeli...

★★★

Yaşar Kemal, yirminci yüzyılın destanlarından bi­ rini yazan büyük bir yazar. Yeni okuriann, yeni ku­ şakların, gençlerin -şimdilerde edebiyat ne kadar il­ gilerini çekiyor bilemiyorum ama-, Yaşar Kemal’in bütün yapıtlarının özenli basımlannı istedikleri anda bulmaları güzel bir olanak.

Türkçenin, edebiyatın, sözün, imgenin, şiirin, ma­ salın, efsanenin tutkulu âşığı Yaşar Kemal’in yapıt­ larından biri, Sevgililer Günü’nde birine armağan olarak verilebilirdi, değil mi:

“O iyi insanlar o güzel atlara bindiler çekip gittiler. ”

Referanslar

Benzer Belgeler

Web sitelerinin say›s›n›n artmas›yla bir- likte Bilim ve Teknik yazarlar›n›n çabas› da yeni bir boyuta ulaflt›: Odak, bu bilgi bombard›man›n- da, çok

Ekipten bir başka mikrobiyolog Eugene Rosenberg, besin türünün sinek üzerinde- ki etkisinden çok, sinek üzerinde simbiyotik olarak yaşayan bakteriler üzerinde yapacağı

Red cell distribution width levels were found to be significantly higher in patients diagnosed with AA in comparison to the control group.. The commonly used, low-cost RDW test may

ve sayıları giderek artan işletmeleriyle Alman ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. 2007 yılında bu işletmelerin sayısı 703 bine, yıllık toplam cirosu 32,7 milyar

Çünkü gezegen, ay›n ilk günlerinde bile Günefl’ten yaklafl›k bir saat sonra bat›yor ve par- lakl›¤› 1,7 kadir, yani oldukça düflük.. Bu s›rada Merkür’ü görmek

Geriye yüzer havuzlar yerine Pendik Tersanesi’nin büyük gemi inşaatları için yeni hizmete giren kuru havuzu kalıyor ki, bu havuz hem tamir havuzu olarak di- z.ajn

1933 yılında özel sektöre yalnızca yük taşımacılığının bırakılması, yolcu taşıma hakkının devlete verilmesi ile Şirketi Hayriye ke- penklerini indirdi..

Sinire uygulanan elektriksel bir stimulus uygula- nan akım belli bir düzeye ulaşınca sinirde depolarizas- yona neden olur. Düşük düzeyde verilen akımla olu- şan aktivite