• Sonuç bulunamadı

Massif plevral efüzyonla seyreden ve ürinotoraksı taklit eden endoservikal malignite olgusu: Tanısal zorluk

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Massif plevral efüzyonla seyreden ve ürinotoraksı taklit eden endoservikal malignite olgusu: Tanısal zorluk"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Olgu Sunumu / Case Report

doi: 10.5606/fng.btd.2015.020

FNG & Bilim Tıp Dergisi 2015;1(2):105-107

Massif plevral efüzyonla seyreden ve ürinotoraksı taklit eden

endoservikal malignite olgusu: Tanısal zorluk

Emin Taşkıran, Harun Akar, Sibel Demiral Sezer

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği, İzmir, Türkiye

Geliş tarihi: 30 Mart 2015 Kabul tarihi: 15 Nisan 2015

İletişim adresi: Dr. Emin Taşkıran. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği, 35120 Tepecik, İzmir, Türkiye.

Tel: 0530 - 067 09 80 e-posta: emintaskiran@yahoo.com

ABSTRACT

We report the case of a 47-year-old woman presenting left-sided pleural effusion as her initial symptom. Pleural aspirate was not diagnostic for urinothorax. However, cervical punch biopsy revealed cervical adenocarcinoma. A pleural symptom such as massive pleural effusion, not vaginal symptoms, in a woman may be a first manifestation of metastatic cervical cancer. Furthermore, any abnormal lesion should not be ignored because of the possibility of metastasis from the primary malignancy, especially in the current case of cervical adenocarcinoma, so a complete evaluation is always mandatory.

Keywords: Pleural effusion; cervical malignancy; urinothorax.

An endocervical malignancy case presenting with massive pleural effusion and

mimicking urinothorax: diagnostic challenge

Plevral efüzyonun en yaygın nedenleri, kon-jestif kalp yetmezli¤i, ileri evre siroz ve nefrotik sendromdur. Bazı nadir olgularda idrar plevral kompartmanda birikmi ekilde bulunabilir ve bu antite urinotoraks olarak adlandırılır.[1] Ürinotoraks

plevral efüzyonun nadir görülen bir tipidir.[2] Bu

fenomen genellikle üriner obstrüksiyona veya efüzyon ile aynı tarafta ürinomaya ikincil (tam olarak aydınlatılmamı bir mekanizma üzerinden) olarak düünülür. Ürinotoraks en sık, ekskretuvar üropatili veya künt abdominal travmalı olgularda görülmektedir.[2]

Ürinotorakslı olgularda plevral efüzyonun do¤ası genellikle transuda eklindedir, pH 7.30’un

altında, plevral sıvı/serum kreatinin oranı >1’dir.[3]

Plevra sıvısı glukoz konsantrasyonunda düüklük ürinotorakslı hastalarda görülebilmektedir.[4] Yakın

zamanda baarısız bir nefrostomi giriimi son-rasında massif plevral efüzyon ile seyreden ve ürinotoraksı taklit eden bir endoservikal malignite olgusunun tanısında yaanan zorlukları paylama amacıyla bu olguyu sunmayı planladık.

OLGU SUNUMU

Kırk yedi yaında kadın hasta dahiliye poliklini¤ine sol yan a¤rısı, sol bacakta daha belirgin olan ödem, son 1-2 haftadır giderek artan nefes darlı¤ı yakınmalarıyla bavurdu. Hastanın

ÖZ

47 yaşında kadın hasta, sol hemitoraksta plevral efüzyonla başvurdu. Plevral sıvı aspirasyonu ürinotoraks için tanısal değildi. Ancak endoservikal biyopsi sonucu servikal adenokarsinom lehine saptandı. Kadınlarda hiçbir vaginal semptom olmadan plevral efüzyon, metastatik endoservikal adenokarsinomun ilk başvuru semptomu olabilir. Aynı zamanda herhangi bir anormal lezyon, primer bir maligniteye sekonder matastaz olabileceğinden hastanın bütünsel değerlendirilmesi önemlidir.

(2)

FNG & Bilim Tıp Dergisi 106

bir ay önce sol nefrolitiazis nedeniyle sol ürete-re uygulanmak istenen ancak baarısız olunan bir double J stent öyküsü vardı. Sol baca¤ındaki ili¤i ilk kez dört ay önce fark etmi ve venöz yetmezlik tanısı düünülmü ve halen ilaç tedavisi kullanmakta idi. Hastanın öz geçmiinde baka bir kronik hastalık öyküsü ve soy geçmiinde önemli bir özellik yoktu. Fizik muayenede kan basıncı 120/50 mmHg, vücut sıcaklı¤ı 37 derece, nabız 90 atım/dk ve ritmik idi. Solunum sistemi muayenesinde her iki hemitoraks solunuma eit katılmakta, ancak sol akci¤er orta ve alt zonlarda oskültasyonda solunum seslerinde belirgin azalma vardı ve ral, ronküs saptanmadı. Kardiyovasküler sistem muayenesinde S1+, S2+, ek ses veya üfürüm duyulmadı. Batın muayenesinde defans, rebound ve ele gelen kitle yoktu. Batın rahattı ancak sol kostovertebral açı hassasiyeti vardı. Sol alt ekstremitede belirgin ödem vardı, sa¤ baca¤a göre sol bacakta çapı artmı, dorsalis pedis nabız-ları açık, pretibial ödem +/+++ olarak saptandı. Hastanın nörolojik muayenesinde bilinç açık, oryante ve koopere idi. Lateralizan bulgu veya motor güç kaybı yoktu.

Laboratuvar incelemelerinde; Üre 86 mg/dL, kreatinin 6.9 mg/dL, albümin 3.2 g/dL, ferritin 95 ng/mL, hemoglobin: 11.6 g/dL, CA-125 düzeyi: 85 U/mL idi. Tam idrar incelemesinde; pH, dansite: 1010, protein +, eritrosit +++, lökosit negatif, nitrit negatif, C reaktif prote-in 5 mg/dL saptandı. ‹drar kültüründe üreme olmadı. Arka-ön akci¤er grafisinde, sol hemi-toraksta orta zonları aan plevral efüzyon vardı. Torasentez ile alınan plevral mayi eksuda niteli¤inde ve pH 7.40 idi. Torasentez mayiden bakılan adenozin deaminaz (ADA) ve asidoresis-tan basil (ARB) negatif, kültürde üreme yoktu. Torasentez mayiden bakılan üre ve kreatinin de¤erleri kan de¤erlerinden yüksek idi. Sitoloji sonucu malign sitoloji olarak raporlandı. ‹ntra-venöz kontrast verilerek çekilen toraks ve abdo-men tomografilerinde kitle lezyonu saptanmadı. Meme ultrasonografisinde, kitle saptanmadı Üriner sistem ultrasonografisinde sol böbrek hidronefrotik, sol üreter distale kadar

dila-te görünümde saptandı. Tiroid ultrasonografi (USG)’sinde kitle saptanmadı.

TARTIMA

Hastanın sol taraf üretere giriim öyküsünün olması, yakınmalarının çok uzun süredir var olması, görüntüleme yöntemleriyle kitle lezyonu saptanamaması, sol üreterohidronefroz ve plevral efüzyonun birlikteli¤i, hiçbir enfeksiyon etkeni-nin saptanamaması nedeniyle hastada üretero-hidronefroz öncelikle düünüldüyse de hastanın klini¤i ve torasentez mayinin malign sitolojik özellikler taıması nedeniyle hastada malignite aratırılmasına devam edildi. Hastanın ba¤ doku hastalı¤ı öyküsü ve immünolojik olarak destekle-yen laboratuvar bulgusu olmaması nedeniyle ba¤ doku hastalıklarından uzaklaıldı.

Hastanın klinik gidiinde iki kez hemodiyalize alındıktan sonra, hemodiyalizsiz izleme alındı. Günlük diürez takibi ve böbrek fonksiyon testleri takibi ve arter kan gazı takibi yapıldı.

Hastanın CA-125 de¤erinin yüksek saptan-ması, sol bacakta belirgin olmak üzere alt eks-tremitede lenfödem ve solda üreterohidronefroz yakınması olması üzerine jinekolojik maligniteleri taramaya yönelindi. Hastaya yapılan transvaginal USG’de endoservikal kanalda 2 cm boyutunda kitlesel lezyon saptandı. Buradan alınan biyopsi ile servikal adenokarsinom tanısı konulan kadın hasta onkoloji tarafından kemoterapi tedavisi planlanarak takibe alındı.

Hastada multipl sistem tutulumu olması-na ra¤men, tüm bulguları farklı patogenez-ler ile açıklamaya çalımak yerine, bütüncül yaklaımlar ile altta yatan ve tüm bulguları açıklayabilecek bir patoloji aratırmak, hastayı bir bütün olarak ele almak bizleri do¤ru tanıya ulatıran en önemli etken oldu. Hastaya bize bavurana kadar konulan sol üreter taı, hidro-nefroz ve sol alt ekstremitede venöz yetmezlik tanıları pencerelerinden baksaydık, malign bir durumu göz ardı edip metastatik bir serviks adenokarsinomu olgusundaki plevral efüzyona

Tablo 1. Hastanın e zamanlı kan ve plevral mayi laboratuvar de¤erleri

Örnek pH Üre (mg/dL) Kreatinin (mg/dL) LDH (mg/dL) Glukoz (mg/dL) Protein (g/dL) Albumin (g/dL)

Plevral mayi 7.40 104 2.1 280 78 2 0.9

Kan 7.35 120 2.3 378 98 4 1.6

(3)

107 Massif plevral efüzyonla prezente olan ve ürinotoraksı taklit eden endoservikal malignite olgusu

ürinotoraks tanısı koyup boaltıcı torasentez sonrası tekrar efüzyon geliene kadar izlemeye devam edebilirdik.

Çıkar çakıması beyanı

Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aamasında herhangi bir çıkar çakıması olmadı¤ını beyan etmilerdir.

Finansman

Yazarlar bu yazının aratırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmilerdir.

KAYNAKLAR

1. Javaloyas M, Picado MJ, Nonell F, Rodríguez E, Torres M. Massive pleural effusion secondary to hydronephrosis. Rev Clin Esp 1989;185:19-20. [Abstract]

2. Ferreira PG, Furriel F, Ferreira AJ. Urinothorax as an unusual type of pleural effusion - clinical report and review. Rev Port Pneumol 2013;19:80-3.

3. Garcia-Pachon E, Romero S. Urinothorax: a new approach. Curr Opin Pulm Med 2006;12:259-63. 4. Stark DD, Shanes JG, Baron RL, Koch DD.

Biochemical features of urinothorax. Arch Intern Med 1982;142:1509-11.

Şekil

Tablo 1. Hastanın e zamanlı kan ve plevral mayi laboratuvar de¤erleri

Referanslar

Benzer Belgeler

Observations come in to view from the results; which clearly proved that over all model of current research is feasible for study specifically work stress associated to

Malign mezotelyomada; erkek cinsiyet, 75 yaş üzerinde olmak, sigara içme öyküsü, ileri evrede konulan tanı, Karnofsky performans değeri <70,

ni bilgiyle eskiler arasında ilişkiler kur- mak ve çıkarımlar yapmak üzerine prog- ramlanmıştır; biz istesek de istemesek de bu program hayli etkin bir şekilde çalışır.

Dördüncü çalışmada vanDellen rastgele 112 kişiden iradeli, iradesiz ve -kontrol grubu olarak da- kısmen dışa dönük karakterli arkadaşları hakkında kısa yazılar

Literatürde malign mezotelyomanın radyolojik görünüm- lerinin; plevral kalınlaşma (%46), interlobar fissürlerin plevral yüzeylerinde kalınlaşma (%86), plevral

Mukormikozis olgular›nda s›kl›kla lösemi, lenfoma, ba¤›- fl›kl›¤› bask›lay›c› tedavi ve aplastik anemi gibi nötropeniye veya nötrofil ifllevlerinin bozulmas›na

TBP ve MP’yi içeren eksudatif lenfositik plörezi grubunda, ADA için daha düşük cut off düzeyi ve yaş faktörünün hesaba katılması bu testin tanısal perfor-

Viseral Layşmanyaz için olağan olmayan deri lezyonlarını tanımlamak amacı ile iki kez cilt biyopsisi, doppler ultrasonografi ve yumuşak doku manyetik rezonans