• Sonuç bulunamadı

Uygur Muhabbet Koşaklarında Sevgili veya Kadın Güzelliği Alimcan İnayet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uygur Muhabbet Koşaklarında Sevgili veya Kadın Güzelliği Alimcan İnayet"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A Study on The Beauty of the Beloved or Women in Uyghur Love Poem

Prof. Dr. Alimcan İNAYET*

ÖZ

Sevgili imgesi divan şiirinin merkezinde yer alır. Dolayısıyla sevgili veya kadın güzelliği divan şairlerince çok teferruatlı ele alınmış, özenle ve ince işlenmiştir. Divan şiirinde işlenmiş sevgili veya kadın güzelliğiyle ilgili unsurlar bazı şairler ve araştırmacılarca bir araya toplanmış ve sistematize edilmiştir. Ancak aynı şeyi Türk halk şiiri için söylemek kolay değildir. Hâlbuki sevgili imgesi Türk halk şiirinde de önemli yer tutar. Sevgili veya kadın güzelliği divan şiirindeki kadar ayrıntılı ve ince işlenmiş değilse de, genel hatlarıyla paralellik arz etmektedir. Sevgilinin saçları, kaşları, gözleri, kir-pikleri, dudakları, dişleri, boyu endamı, nazları Türk halk şiirinde de dile getirilmiştir. Söz konusu un-surlar gerek divan, gerekse halk şiirinde birçok yönden ortaklığa sahiptir. Ancak halk şiirinde sevgili veya kadın güzelliği halkın estetik duygu ve anlayışına göre ele alınmış olduğundan, divan şiirindekine nazaran daha gerçekçi bir çizgiyi takip etmektedir. Divan şiirindeki ihtişamlı teşbihler halk şiirinde daha somut benzetmelere dönüşmüştür. Mesela Uygur muhabbet koşaklarından tespit ettiğimiz ör-neklere göre, sevgilinin saçları lağmen (makarna)’e, kaşları orağa, gözleri çerağa, beli karınca beline benzetilmiştir. Türk halk şiirine yansıyan sevgili veya kadın güzelliğiyle ilgili unsurların tespiti divan şiiri ile halk şiiri arasındaki ilişki ve etkileşimin daha iyi anlaşılması bakımından da önemlidir. Bu makalede Uygur muhabbet koşaklarına yansıyan sevgili ya da kadın güzelliğiyle ilgili unsurlar tespit edilip tahlil edilecektir.

Anahtar Kelimeler

Uygur, Divan Şiiri, Koşak, Sevgili, Güzellik

ABSTRACT

Image of beloved is in the center of divan poem. Therefore, the beauty of beloved or women is addressed so carefully and handled in detail by Divan poets. The nuances about the beauty of beloved or women in Divan poem have been collected and systematized by some poets and researchers. But, it is not possible to say the same thing for Turkish folk poem. However, the image beloved is also very im-portant in Turkish folk poetry. Although the beauty of the beloved or women is not handled delicately and in detail in Turkish folk poem, in general terms it shows parallelism with Divan poem. The hair, eyebrow, eyes, eyelash, lips, teeth, figure and coyness of the beloved has been mentioned in Turkish folk poem, too. Above mentioned elements have common features in many aspects for the Divan poem and folk poem. However, the elements about the beauty of the beloved or women in the folk poem fol-lowed by a more realistic line compared to the divan poem, due to the fact that beauty of the beloved or women is described according to the aesthetic emotion and aesthetic conception of the people. The magnificent similitudes on the beauty of the beloved or women in Divan poem turn into more concrete ones in the folk poem. For example, the hair of the beloved has been compared to the lagmen (macaro-ni), the eyebrow to sickle, the eyes to light, the waist to waist of an ant in the Uyghur folk poem. It is important to determine the elements about the beauty of the beloved or women in Turkish folk poem in order to understand the relation and interaction between Divan poem and folk poem. In this article, the elements on the beauty of the beloved or women in Uyghur love poems will be identified and analyzed.

Key Words

Uyghur, Divan Poem, Folk Poem, Beloved, Beauty.

(2)

Giriş

Kadınlar fiziksel güzelliği ve za-rafetiyle antik çağlardan itibaren es-tetik obje olarak sanatın merkezinde yer almış, estetik süjeye, yani sanat-çılara ilham ve esin kaynağı olmuştur. Bunda kadınların anaerkil dönemler-de tanrısallaştırılmasının da önemli payı olabilir (Gülaçtı 2012: 76-91). Kadın divan edebiyatında da önemli tasvir objelerinden birisidir. Ancak di-van edebiyatında kadın ya da sevgili daha çok tasavvufî anlayışla ele alın-mıştır. Sevgilinin güzelliği ilahî güzel-lik, ona duyulan aşk ilahî aşk olarak telakki edilmiştir. Sevgilinin güzel yüzü Allah’ın cemalinin tezahür ettiği yerdir. Dolayısıyla divan şairleri sev-gili güzelliğini öyle ayrıntılı, öyle ince bir şekilde ele alıp işlemişler ki, sev-giliye ait güzellik unsurları, mecazlar ve simgelerden neredeyse bir estetik dünya inşa etmişlerdir.1

Sevgili ya da kadın güzelliği sa-dece divan edebiyatında işlenmiş değildir,Türk halk şiirinde de bu-nun güzel örnekleri bulunmaktadır. Karacaoğlan’ın şiirlerinde tasvir edi-len sevgili güzelliği buna örnek göste-rilebilir. Divan şiirindeki sevgili veya kadın güzellik unsurlarıyla Türk halk şiirindaki sevgili veya kadın güzellik unsurları mukayese edildiğinde, ara-larında bir benzerliğin, bir paralelli-ğin bulunduğu görülür. Bu benzerlik ve paralellik divan şiiri ile halk şiiri arasındaki etkileşimi ortaya koyar. Türk halk şiirine yansıyan sevgili veya kadın güzellik unsurları üzerin-de yapılan çalışmalar (Karabey 1998: 241-249; Kaya 2000: 243-266; Balkaya 2008: 89-101; Düzlü 2011: 1-15;) da bunu göstermektedir.

Sevgili veya kadın güzelliği Ana-dolu sahası halk şiirinde olduğu gibi,

Uygur sahası halk şiirinde de işlen-miştir. Uygur halk şiirine yansıyan sevgili imgesi ve sevgili veya kadın gü-zellik unsurları, çok ilginçtir, ki başta divan şiiri olmak üzere Türk halk şii-rinde işlenen sevgili imgesi ve sevgili güzellik unsurlarıyla büyük benzerlik göstermektedir. Bu benzerliğin tarihi, sosyal ve kültürel sebepleri vardır, el-bette. Ortak köken, dil, din ve ortak edebi gelenek ilk aklımıza gelen sebep-lerdir. Ayrıca, Anadolu sahası divan şiiri ile Türkistan sahası Çağatay şii-rinin temeli, dili, hayal sistemi, estetik anlayışı ve ideolojisindeki ortaklığı da bu sebepler arasında sayabiliriz. Bu durum bize Uygur sahası halk şiiri ile Anadolu sahası halk şiirini, divan şiiri ile Çağatay şiirini mukayese etme im-kanı verirdi. Ancak çalışmamızın esas amacı Uygur halk şiirini divan şiiriy-le ya da Türk halk şiiriyşiiriy-le mukayese etmek değildir. Türkiye’de bu konuda yapılan çalışmaların ışığında Uygur muhabbet koşaklarındaki sevgili veya kadın güzellik unsurlarını tespit et-mek ve bunların nasıl işlendiğini gös-termektir. Tasviri nitelikli bu çalışma-nın hem Uygur halk şiiri üzerindeki araştırmalar için hem de Uygur halk şiiri ile Anadolu sahası divan şiiri ve Türk halk şiiri arasındaki kültürel ilişkilerin tespiti için faydalı olacağı inancındayız.

Çalışmada kullandığımız mal-zeme 2006 yılında Urumçi’de yayım-lanmış “Uyğur Xelq Qoşaqliri” (Uygur Halk Koşakları) serisinin 2. ve 3. cil-dinde yer alan “muhebbet qoşaqliri” (aşk şiirleri)dır. Sevgili veya kadın gü-zelliğiyle ilgili unsurlar taranmış, son-ra fişlenerek tasnif edilmiştir. Benzer örneklerden birisi tercih edilmiştir.

Uygur muhabbet koşaklarında tespit edilen sevgili veya kadın

(3)

güzel-liğiyle ilgili temel unsurlar dört kate-goride toplanmıştır:

Vücut: saç, kaş, kirpik, göz, beniz, yüz, ağız, dudak, diş, göğüs, bel, boy.

Makyaj malzemesi: pudra (upa-eñlik), kaş boyası (osma), jöle (yılım), koku, kına.

Aksesuar: Mercan (inci), atlas ku-maşı

Davranış biçimi: Naz, cilve, işve.

A. Vücut A1. Saç

Saç sevgili ya da kadın güzelliği-nin en önemli unsurlarından birisidir. O kadar ki, güzellik mülkünün başıdır (Şahin 2011: 1853). Dolayısıyla divan şiirinin başlıca tasvir nesneleri arasın-da yer alır. Saç sanki tüm güzellikleri üzerine toplar. Dolayısıyla âşık sev-gilinin saçının bir tek teli için canını vermeye hazırdır. Âşık sevgilinin saçı-na takılır, bağlanır, tutsak olur. Saç; biçimleri, sıfatları, çağrışımları, simge ve sembolleriyle kendine has kavram ve anlam dünyası oluşturur (Doğan 2000: 243-266; Gülzade 2000: 47-53; Ahmet 2009:975-992; Şahin 2011: 1851-1867).

Saça Uygur Türkçesinde “saç” veya “çaç” denmektedir. “Zulp” (< zülf), “kokula” (< kahkul), “sekilek” sözcükleriyle de ifade edilir. Uygur muhabbet koşaklarında da sevgili ya da kadın güzelliğinin temel unsurları arasında yer alır. Sevgili de âşığını sa-çıyla kendisine bağlar. Bu bakımdan saç kalpleri birbirine bağlayan gönül ipi fonksiyonunu üstlenir.

Aldiñdin qarap, Önünden bakıp, Qeşiñğa köydüm. Kaşına

vurul-dum.

Arqañdin qarap, Arkandan bakıp, Çéçiñğa köydüm. Saçına

vurul-dum.

(UHK3, 2006: 76)

Méhriñ bilen qaraysen, Mihrin ile

bakıyorsun,

Zulpiñ bilen bağlaysen. Zülfün ile

bağlıyorsun.

Men sana néme qilğan, Ben sana

ne yaptım ki,

Öltürgili çağlaysen? Öldürmeye

kalkıyorsun?

(UHK3, 2006: 142)

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin saçı genellikle kara/siyah olarak tasvir edilir. Dolayısıyla “kara saç” sevgilinin sembolü olmuştur.

Qarliğaç keldi tüñlükke, Kırlangıç

geldi bacaya,

Qara çaç, uyquñni aç. Kara saçlı,

uykunu aç.

Uyqudin néme çiqur, Uykudan ne

çıkar ki,

Olturup köñliñni aç. Oturup

gön-lünü aç.

(UHK3, 2006: 156)

Sevgilinin saçı divan şiirinde de genellikle siyah olarak tasvir edilmiş-tir. Ancak 18. yüzyıldan itibaren Os-manlı şiirinde yavaş yavaş sarı saçlar söz konusu olmaya başlar (Şahin 2011: 1854-1855).

Uygur güzellik anlayışında uzun saç sevgili ya da kadın güzelliğinin temelkriterlerinden birisidir. Yani gü-zellik için saçın kara olması yetmez, bir de uzun olması gerekir.

Yarimniñ qara saçi, Yarimin kara

saçı,

Çüşüptu ayağiğa. İnmiş

ayakları-na.

Meñzige söyüp qoyup, Benzine

öp-tükten sonra

Qaraymen siyaqiğa. Bakıyorum

kılığına.

(4)

Uzun saçlar Uygur halk şiirinde “mecnun tal” (söğüt dalı)a benzetilir. Uygur muhabbet koşaklarında ise uzun saçların “yılan”a, “leñmen” (ma-karna)e benzetildiğini görüyoruz.

Çaç dégen şundaq bolarmu, Saç

denen öyle olur mu,

Boğma yilanniñ özi. Boğma

yıla-nın özü.

Şu uzun çaçliq xénimniñ, O uzun

saçlı hanımın,

Bizge çüşmesmu közi. Bize

düş-mez mi gözü.

(UHK3, 2006: 346)

Sular kelse béliq örleydu başqa,

Su gelirse balık çıkar su yüzüne,

Közüm toymay melide qelem qaş-qa. Gözüm doymadı mahalledeki

ka-lem kaşa

Vedilişip yette yil bağlandimey,

Söz verip yedi yıl bağlandım ben hey,

Melidiki ğunçe boyluq leñmen çaç-qa. Mahalledeki gonca boylu leñmen

kaşa.

(UHK3, 2006: 102)

Leñmen, yani özel soslu makarna Uygur mutfak kültüründe vazgeçil-mez yemeklerden birisidir. Elde ya-pılır, uzunluğu birkaç metreyi bulur. Et ve sebzeyle yapılan özel bir sosla servis edilir. Misafir ağırlamada yapı-lan yemeklerin başında yer alır. Saçın “leñmen”e benzetilmesi Uygur Türkle-rinin estetik anlayışını yansıtır.

Uygur muhabbet koşaklarında saçlar divan şiirinde olduğu gibi bazen sümbüle benzetilmektedir.

Zibadur özi Güzeldir özü, Uyğurniñ qizi. Uygur’un kızı. Çaçliri sumbul, Saçları sümbül, Qunduzniñ közi. Kunduzun gözü.

(UHK2, s. 91)

A2. Kaş

Kaş sevgili ya da kadın güzelliği-nin tamamlayıcı unsurlarından birisi-dir. Gerek divan, gerekse halk şiirinde kara/siyah olarak tasvir edilir. Eğri, kavislı olması dolayısıyla hilal, yay/ keman, yılan ve zülfikara benzetilir. Sevgili ve âşık arasında sanki bir ile-tişim vasıtasıdır. Sevgili arzu, istek ve niyetlerini âşığa kaşlarıyla iletir. Hilal gibi kaşlarıyla âşığı kendisine çeker, bağlar, tutsak eder. Yay/ke-man gibi kaşlarıyla âşığın kalbine aşk oku saplar. Kılıç gibi kaşlarıyla bazen acımasız olur (Doğan 2000: 243-266). Kaş; göz, kirpik ile birlikte bir bütün-lük oluşturur.

Kaş Uygur muhabbet koşakla-rında da divan şiirinde olduğu gibi sevgilinin âşığa karşı kullandığı bir silahtır. Sevgili kaşlarını yay yapar, kirpikleriyle ok atar. Kaşını, gözünü oynatarak verdiği mesajla aşığa cefa çektirir.

Gahi qéşini lik atqan, Kah kaşını

oynatan,

Kirpiki oqlarni körüñ. Kirpiği oka

bakın.

Közlirini oynatqan, Gözlerini

oy-natan,

Mihri balalarni körüñ. Mihri

be-lalara bakın. (UHK2, s. 127)

Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin kaşları divan şiirinde oldu-ğu gibi “kara” olarak tasvir edilir.

Qara qaş, qavul yarim, Kara kaşlı

güzel yârim,

Boldi saña halim xarap. Sana

ha-lim oldu harap.

Şu seniñ müşkül otuñda, Senin

yakıcı ateşinle,

Olturup çalsam revap. Oturup

çalsam revap.

(5)

Qaşiñiz qara iken, Kaşınız kara

imiş,

Diliñiz saray iken. Gönlünüz

sa-ray imiş.

Men axşam baray disem, Akşam

geleyim desem,

Düşmenler maraydiken.

Düşman-lar gözlüyormuş. (UHK3, 2006: 51)

Kaşlar kalemle siyaha boyandı-ğından kara kaşlar için “kalem kaş” deyimi de kullanılmaktadır.

Yarişiptu, Xalidem, Çok

yakış-mış, Halidem,

Sumbul çaçliriñ. Sümbül

saçla-rın.

Tartivaldi meylimni, Çekti beni

kendine,

Qelem qaşliriñ. Kalem kaşların.

(UHK3, 2006: 298)

Uygur muhabbet koşaklarında “kara kaş”, “kalem kaş” deyimi sevgi-linin kaşını tasvif etmekle birlikte sev-giliyi de sembolize etmektedir.

Ayvaniñda sen yatsañ,

Balkonun-da yatarsan,

Derizeñdin atay taş. Pencerenden

atayım taş.

Xéli boldi körmidim, Epey oldu

görmedim,

Bir söymeysen, qelem qaş. Bir

öp-medim, kalem kaş. (UHK3, 2006: 28)

Uygur muhabbet koşaklarında kaşlar eğri ve kavisli olması dolayısıy-la orağa benzetilmektedir.

Yarniñ qéşi oxşaydu, Yârin kaşı

benziyor,

Qolumdiki orğaqqa. Elimdeki

orağa.

Söyüp -söyüp qanmaymen, Öpe

öpe kanmıyorum,

Siz çirayliq omaqqa. Siz güzel

sevgilime.

(UHK3, 2006: 167)

Saç ile kaş zaman zaman birlikte kullanılır.

Tillaxan dep bir yarim bar,

Tilla-han diye bir yârim var,

Levliri süzük. Lebleri şeffaf. Qéşi qara, çéçi sümbül, Kaşı kara,

saçı sümbül,

Qolida üzük. Elinden yüzük.

(UHK3, 2006: 298)

Oytoğraq yoli taşliq, Oytoğrak’ın

yolu taşlı,

Taşliqta bolur aşliq. Taşlı yerde

olur aşlık.

Men söygen güzel yarim, Sevfiğim

güzel yarim,

Sumbul çaç, qelem qaşliq. Sümbül

saç, kalem kaşlı. (UHK2, s.64)

A3. Kirpik

Kirpik sevgili veya kadın güzelli-ğinin önemli unsurlarından birisidir. Gerek divan, gerekse halk şiirinde sevgilinin kaşları yaya benzetilirken, kirpikleri oka benzetilir. Sevgili kaş-larıyla yay kurup kirpikleriyle âşığın kalbine ok atar (Doğan2000: 243-266). Saç ve kaşlar gibi kara olarak tasvir edilir.

Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin kirpikleri oka benzetilmek-tedir.

Kirpikiñizdin çiqqan oq,

Kirpiği-nizden çıkan ok,

Yürikimge qadaldi. Yüreğime

saplandı.

Pişanemdin kirgen ot, Alnımdan

giren ateş,

Bedinimge taraldi. Vücuduma

ya-yıldı.

(UHK3, s. 51)

Tespit edilen bir örneğe göre, uzun kirpikler makbüldür. Sevgiliye ayrıca bir güzellik katar.

(6)

Kirpikiñizni keslisem, Kirpiğinizi

kesersem,

Deryağa kövrük bolğudek. Nehre

köprü olacak.

Can Xuda, dep yiğlisam, Can

Hüda diye ağlasam,

Tağ erip su bolğudek. Dağ eriyip

su olacak.

(UHK3, s. 39)

A4. Göz

Sevgili veya kadın güzelliğinin başlıca unsurlarından birisi gözdür. Çünkü göz sevgilinin harici ve dâhili alemini yansıtır. Çok etkileyicidir. Sevgilinin aşığa karşı kullandığı si-lahlarından birisidir. Sevgili gözleriy-le âşığı sarhoş edebilir, yaralayabilir, hatta öldürebilir. Divan şiirinde gözler daha çok ahuya, aya, nergise, cadıya benzetilir. Kara olarak tasvir edilir.

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin gözleri çırağa, yıldıza, ahu-ya, pınara benzetilmektedir.

Hucum qilsa düşmenler, Hücum

etse düşmanlar,

Yarim kéter yiraqqa. Yarim gider

ırağa.

İkki közüñ oxşaydu, İki gözün

benziyor,

Öyde yanğan çirağqa. Evde yanan

çırağa.

Aqqan yaşim közümdin,

Gözüm-den akan yaşım,

Qoşuluptu bulaqqa. Karışıyor

kaynağa.

(UHK3, s. 102)

Men yüzüñni ay désem, Ben

yüzü-ne ay desem,

Közliriñ yultuz iken. Gözlerin

yıl-dız imiş.

Saçiñni sumbul désem, Saçına

sümbül desem,

Qaşliriñ qunduz iken. Kaşların

kunduz imiş. (UHK2, s. 125)

Ahu közlük qara qaş, Ahu gözlü

qara kaşlı,

Köyginimni bilemsen? Yandığımı

biliyor musun?

Anda-sanda kep qoyup, Ara sıra

bir gelip,

Bu canimni alamsen? Bu canımı

alacak mısın? (UHK3, s. 110)

İkki közüñ oxşaydu, İki gözün

benziyor,

Çimendiki bulaqqa. Çemedeki

pı-nar.

Bir körüp camaliñni, Bir görüp

cemalini,

Eceb qaldim piraqqa. Acep

kal-dım firağa.

(UHK2, s. 100-101)

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin gözleri genellikle “qara köz” (kara göz), “qoy köz” (koyungözlü) ola-rak tasvir edilir.

Şapaşlaysiz öziñiz, Koşuşturup

duruyorsunuz,

Néme heqte söziñiz. Ne hakkında

sözünüz.?

Yürikimni köydürgen, Benim

kal-bimi yakan,

Qapqara qoy köziñiz. Kapkara

ko-yun gözünüz. (UHK3, s. 2)

Köyüp qaldim qoy közge, Âşık

ol-dum koyungözlüye,

Qoy közniñ gépi özge.

Koyungçzlü-nün sözü özge.

Qandaq qilimiz emdi, Ne

yapaca-ğız şimdi,

Otturidiki gep-sözge.

Ortadadola-şan söze.

(UHK3, s. 74)

Uygur muhabbet koşaklarında “kara göz” genellikle sevgiliyi sembo-lize eder.

(7)

Üzüküm bar yakut köz, Yüzüğüm

var yakut taşlı,

Düşmen éytar yalğan söz.

Düş-man söyler yalan söz.

Düşmen éytsa yalğan söz,

Düş-man söylese yalan söz,

Ayrilmayli, qara köz.

Ayrılmaya-lım, kara göz. (UHK3, s. 28)

A5. Ağız

Ağız sevgili veya kadın güzelli-ğinin önemli unsurlarından birisidir. Sevgilinin ağzı âşık için baldır, şeker-dir, ab-ı hayattır. Küçük ve kırmızı olması dolayısıyla goncaya benzetilir. Dolayısıyla ağızlar her an açacak bir güldür. Kadehteki kırmızı şaraba ben-zer. Âşık ondan içmek ve sarhoş olmak ister. Divan şiirinde sevgilinin ağzı goncaya, güle, kadehe, hokkaya benze-tilir. Dar ve küçük olarak tasvir edilir. Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin ağzı yüksüğe benzetilir.

Körmigenler éytidu, Görmeyenler

söylüyorlar,

Almixan qandaq néme? Almahan

nasıl bir şey?

Ağzı oymaq, tili qaymaq, Ağzı

yüksük, dili kaymak,

Beli zilva bir néme. Beli ince bir

şey.

(UHTKK, s. 382)

Buradan anlaşıldığı üzere, ağzın küçük olması sevgili veya kadın için bir güzellik kriteridir.

A8. Dudak

Dudak sevgili veya kadın güzelli-ğinin en dikkat çekici unsurlarından birisidir. Sevgilinin sırlarının dökül-düğü ya da saklandığı bir yerdir. Sev-gili dudaklarıyla âşığı sarhoş eder, ona can verir. Özellikle küçük, kırmızı dudaklar etkileyicidir. Kadehe, kiraza,

goncaya, bala, şekere benzetilir. Du-dak; ağız, diş ve dil ile birlikte kendi içerisinde bir bütünlük oluşturur.

Uygur muhabbet koşaklarında dudağın güle, goncaya benzetildiğini görüyoruz.

Yarim bolsa özliridek, Yarim olsa

sizin gibi,

Levliri qizilgüldek. Dudakları

kı-zıl gül gibi.

Eceb meni sarğaytti, Acep beni

sa-rarttı,

Bağdiki sériq güldek. Bahçedeki

sarı gül gibi. (UHK3, s. 191)

Levi derler, levi derler, Dudağı

derler, dudağı derler,

Levini ğunçidin derler. Dudağını

goncadan derler.

İşiktin kirgen yarimniñ, Kapıdan

giren yârimin,

Çişini ünçidin derler. Dişini

inci-den derler.

(UHK2, s. 128)

A9. Diş

Dişler sevgili veya kadın güzelli-ğinin tamamlayıcı unsurlarından biri-sidir. Sevgilinin temiz ve bakımlılığını yansıtır. İnci gibi dizilmiş dişler sevgi-linin güzelliğine güzellik katar. Dişler gerek divan, gerekse halk şiirinde ge-nellikle inciye, sedefe benzetilmiştir.

Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin dişleri inciye, sedefe benze-tilmektedir.

Çişi yoq demsen meni, Dişi yok

mu diyorsun bana,

Çişim ünçe sedeptek. Dişim inci

sedef gibi.

Biz ikkimiz oynaylı, Biz ikimiz

eğ-lenelim,

Kakkuk bilen Zeyneptek. Guguk

ile Zeynep gibi2. (UHK3, s. 155)

(8)

Léviñni le’eldin derler, Dudağını

lalden derler,

Çişiñni ünçidin derler. Dişini

in-ciden derler.

Qol sélip çiqip kelseñ, Elini

sala-yıp çıka gelsen,

Bu kimniñ dilbiri derler. Bu

ki-min dilberi derler. (UHK2, s. 80-81)

Qaşliri qelem, Kaşları kalem, Boyliri ğunçe. Boyları gonca. Levliri yaqut, Dudakları yakut, Çişliri ünçe. Dişleri inci.

(UHK2, s. 91)

A6. Yüz ve beniz

Sevgili veya kadın güzelliğinin en dikkat çekici unsurlarından birisi yüz-dür. Güzellik unsurunun başında yer alır. Çünkü kaş, göz, kirpik, ağız, du-dak, diş ve burun bu bölgede yer alır. Dolayısıyla bütün bunlar kendi içeri-sinde bir bütünlük oluşturur. Divan şiirinde sevgilinin yüzü güle, goncaya, narçiçeğine, güneşe, aya, peri veya meleğe benzetilir.

Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin yüzü güle, aya, çolpana ben-zetilmektedir.

Güldek éçilduq, Gül gibi açıldık, Aydek yüzüñge. Ay gibi yüzüne. Aşina bolduq, Aşina olduk, Çolpan yüzüñge. Çolpan yüzüne.

(UHK3, s. 165)

Yüzüñdin ay xicalette, Yüzünden

ay mahcup,

Léviñdin ğunçe heyrane.

Dudağı-na gonca heyran

Hösniñge quyaş meptun,

Güzelli-ğine güneş meftun,

Men derdiñde veyrane. Ben

der-dinle oldum viran. (UHK3, s. 72)

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin yüzü nara, elmaya da ben-zetilir.

Yarim, seniñ işqiñda, Yârim,

se-nin aşkınla,

Sevdayi bolup qaldim. Sevdaya

tutuldum.

Anar yüzlük yüzüñge, Nar gibi

yü-züne,

Şeydayi bolup qaldim. Âşık olup

bağlandım.

(UHK3, s. 163)

Çinarim bar, çinarim bar,

Çına-rım var, çınaÇına-rım var,

Bağimda anarim bar. Bağımda

narım var.

Meñzi qizil almidek, Benzi

kırmı-zı elma gibi,

Kiçikkine yarim bar. Küçücük bir

yârim var.

(UHK2, s. 64)

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin yüzü yuvarlak olarak tasvir edilir. Bunun nedeni yuvarlak ve par-lak olan güneş ve ayın güzellik timsali olmasındandır. Bu bağlamda güneş ve ay kültünün etkisi de dikkate alınma-lıdır.

İ xénim yumulaqqinañ, Ey hanım,

yuvarlağım,

Çilge puraydau qoyniñiz. Kavun

kokuyor koynunuz.

Bir söyüp, ikki söyüp, Bir, iki kez

öperek,

Qandaq qanadur köñliñiz. Nasıl

kanar gönlünüz. (UHK3, s. 255)

Yumilaqqa yumilaq, Yuvarlağım

yuvarlak,

Yumilaqqa men amraq. Ben

seve-rim yuvarlak.

Yéñi şedin yar tuttum, Yeni

şehir-den yar tuttum,

Oyniğuçtek dumilaq.

Kavungibi-tombalak.

(9)

Uygur halk estetiğinde yüzün, ya-nakların kızıl olması önemli bir güzel-lik kriteridir.

Östeñ boyida turğan, Kanal

kena-rında duran

Qizil yüzlüküm, yarim. Kırmızı

yüzlüğüm, yârim.

Qaş atsam tezim qilğan, Kaş

at-sam bana eğilen,

Şérin sözlüküm yarim. Şirin

söz-lüğüm, yârim. (UHK3, s. 165)

A7. Ben

Uygur Türkçesinde “ben”e “meñ” veya “hal” denir. Sevgili güzelliğinin tamamlayıcı unsurlarından birisidir. Divan şiirinde hal-ı Hindu olarak ifa-de edilir. Genellikle siyah olarak tas-vir edilir.

Uygur muhabbet koşaklarında da ben/hal siyahtır. Rengi itibariyle saç, kaş, göz, kirpikle uyum içerisindedir.

Yaraşqan qara xaliñ, Yakışan

si-yah halin,

Çékivalğan meñ emes.

Dövdürdü-len ben değil.

Méniñ üçün barçe qiz, Benim için

bütün kız,

Bir özüñçe teñ emes. Bir kendine

denk değil. (UHK3, s. 51)

Aqqina aydek yüzüñge, Bembeyaz

ay gibi yüzüne,

Qapqara xaliñ bolay. Kapkara

hȃlin olayım.

Kéçe yéniñda yétip, Gece yanında

yatıp,

Kündüz xéridariñ bolay. Gündüz

müşterin olayım. (UHK3, s. 54)

A10. Göğüs

Aslında sevgili veya kadın güzel-liğinin en dikkat çekici unsurlarından birisi olmasına rağmen, göğüsler divan

şiirinde fazla işlenmiş bir husus değil-dir. Burada estetik kaygıdan daha çok erotik endişenin etkisi düşünülebilir. Çünkü göğüsler tahrik edicidir.

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin göğüsleri nara benzetilmek-tedir.

Qandurup bir söysiñiz, Doyasıya

bir öpseniz,

Néme bolar, ey yar-yar? Ne olur,

ey yȃr yȃr?

Meydiside cüp anar,

Göğsünüzde-ki çifte nara,

Men ğérip qaçan qanar? Ben

gari-ban ne zaman kanar? (UHK3, s. 13-14)

A11. Boy

Sevgili veya kadın güzelliğinin önemli unsurları arasında yer alır. Ge-nellikle ince, uzun olması makbuldür. İnceliği, narinliği, zarafeti yansıtır. Divan şiirinde sevgilinin boyu servi/ selviye benzetilir. Çünkü servi/selvi ince, uzun ve düzgündür.

Uygur muhabbet koşaklarında da sevgilinin boyu serviye, söğüde ve gon-caya benzetilmektedir.

Kéçe keldim şu davanğa, Gece

gel-dim yokuşa,

Serve boyluq kelmidi. Servi

boy-lum gelmedi.

Serve boyluq yarni dep, Servi

boy-lu yȃri diye,

Közlerge uyqu kelmidi. Gözlere

uyku gelmedi.

(UHK2, s. 240-241)

Suğa ketken yarimni, Suya giden

yârimi,

Saqlap turay yanğuçe.

Bekleye-yim dönene dek.

Ğunçe boyluq yarimni, Gonca

boy-lu yârimi,

Söyüvalay qanğuçe. Bir öpeyim

doyana dek. (UHK3, s. 18)

(10)

Kiçikkine qara köz, Küçücük kara

gözlüm,

Ketti Encan yoliğa. Gitti Andıcan

yoluna.

Ecepmu bek köyimen, Acep

tutul-dum be,

Tal çiviqtek boyiğa. Söğüt dalı

gibi boyuna. (UHK3, s. 220)

A12. Bel

Bel sevgili veya kadın güzelliğinin önemli unsurlarından birisidir. İnce, narın bel sevgili güzelliğinin temel ölçütlerinden sayılır. Âşık sevgilinin ince beline sarılmak ister. Divan şii-rinde sevgilinin beli ince olarak tasvir edilir, bazen kıla benzetilmiştir.

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilinin beli çoğu zaman “nazuk”, “zilva” sözcükleriyle tasvir edilirken, bazen söğüt dalına, karınca beline benzetilmektedir.

Yürikiñ yalqun iken, Yüreğin alev

imiş,

Yüzliriñ gülxan iken.

Yüzlerina-teş imiş.

Tal çiviqtek belliriñ, Belin söğüt

dalı gibi,

Ayğa camaliñ teñ iken. Cemalin

aya denk imiş. (UHK2, s. 128)

Yarim külüp kélidu, Yarim

güle-rek geliyor

Çümülidek bel bilen. Karınca gibi

bel ile.

Yarimni baqay emdi, Yârimi

ba-kayım şimdi,

Qent-navat, hesel bilen. Tatlı

şe-ker bal ile. (UHK2, s. 99)

B. Makyaj Malzemesi

Kadınlar hiçbir zaman kendi do-ğal güzelliğiyle yetinmemişlerdir. Daha güzel görünmek için bir de mak-yaja ihtiyaç duymuşlardır. Makyaj vü-cut güzelliğini artıran ve tamamlayan önemli bir araç olarak kullanılmıştır.

Uygur muhabbet koşaklarında sevgili veya kadınların makyaj mal-zemesi olarak “pudra” (upa-eñlik), kaş boyası (osma)”, “sürme”, “jöle” (yélim), “kına” (xéna), “göz ve kaş boyası” (qe-lem) vb.ler tespit edilebilmektedir.

B1.Pudra (upa-eñlik)

Uygur kadınlarının önemli mak-yaj malzemesinden pudra ve allıktır ki, buna Uygur Türkçesinde “upa-eñlik” denmektedir. “Englik” sözcü-ğünü Kaşgarlı Mahmut “kadınların yanaklarına sürdükleri kırmızı boya.” diye açıklanmıştır (Divan: I/115). Bu durum söz konusu malzemenin kulla-nımının çok eskilere dayandığını gös-termektedir.

Uygur muhabbet koşaklarında pudra ve allıktan sık sık bahsedilmiş-tir.

Yarniñ béşida doppa, Yârimin

ba-şında şapka,

Yüzide sürme-upa. Yüzünde

sür-me pudra.

Meylimni bérey deymen, Gönlümü

vereyim diyorum,

Bolmisa u bivapa. Yoksa o bir

bi-vefa.

(UHK2, s. 45)

Qara qizni uz qilğan, Kara kızı

güzel yapan,

Muşu künniñ upisi. Bugünlerin

pudrası.

Yaş yigitni köydürgen,

Delikanlı-ları yakan,

Uniñ tikken doppisi. Onun yaptığı

şapkası.

(11)

Canan çinisi reñlik, Cananın

kâsesi renklidir,

İçide upa-eñlik. İçindepudra allık. Yar köñlini alalmay, Yârin

gönlü-nü alamayıp,

Tartivatimen teñlik. Çekiyorum

zorluk.

(UHK3, s. 133)

B2. Jöle (yélim)

Uygur kadınları iğde ağacının dallarında oluşan reçineyi jöle olarak kullanırlar. Yélim/yilim deidkleri bu malzemeyle saçlarına şekil verirler. Bu durum Uygur muhabbet koşakla-rında şöyle aks ettirilmiştir.

Ciğdidin yélim aldim, İğdeden

re-çine aldım,

Yar çéçiğa sürgili. Yârin saçına

sürmek için.

Aylarmu ötüp ketti, Aylar da geçti

gitti,

Siz yarni dep yürgili. Yâri

tavla-mak için.

(UHK3, s. 147)

B3. Koku

Sevgilinin güzelliğini tamamla-yan önemli unsurlardan birisidir koku. Güzel kokmak, hoş kokmak her güzel kadının önem verdiği en önemli hu-suslardan biridir. Güzel koku baştan çıkarıcı, tahrik edici, sarhoş edicidir.

Uygur muhabbet koşaklarında sevgilide aranan kokulardan birisi ka-vun kokusudur.

Aq cuvan, ap’aq cuvan, Ak hanım,

apak hanım,

Çilge puraydu qoyniñiz. Kavun

kokuyor koynunuz.

Bu xalayiq içide, Bunca millet

içinde,

Çüşti sizge köñlimiz. Size düştü

gönlümüz.

(UHK3, s. 117)

Qiblidin şamal çiqsa, Kıbleden

rüzgâr esse,

Her yañza hid puraydu. Her çeşit

koku kokuyor.

Yarniñ éti Paşahan, Yârin adı

Pa-şahan,

Kökçi qoğun puraydu. Kökçe

ka-vun kokuyor. (UHK3, s. 220)

Bu örnekler Uygur kadınlarının özel bir koku kullandıkları hakkında bir bilgi vermektedir.

B4. Kaş boyası (Osma)

Osma Uygur kadınlarının en çok kullandıkları makyaj malzemesinden birisidir. Belli bir bitki özünden elde edilir. Koyu yeşil renkli bir sıvıdır. Kadınlar bu sıvıyla kaşlarını boyarlar. Osma sıvısı kaşa yedirildikten son-ra soğu suyla yıkanır. Osma kaşı ka-rartmaya yaramakla birlikte kaşların daha gür çıkmasını sağlar (Rahman 1996: 156-157)

Béğimdiki kök osma, Bağımdaki

gök osma,

Qaşlarni qara qilur. Kaşları qara

yapar.

Qaşlarni qara qilğan, Kaşları

kara yapan,

Sizleri şeyda qilur. Sizi kendine

bağlar.

(UHK2, s. 129)

At béşini qaydurğan, At başını

döndüren,

Kala térisi tasma. Danaderisi

tas-ma.

Yaş ballarni köydürgen,

Gençle-rin kalbini yakan,

Qéşiñdiki kök osma. Kaşındaki

gök osma.

(12)

Bir körünüp, bir yoqaysen, Bir

gö-züküp kayboluyorsun,

Köl boyiğa künde çiqip.

Çıktığın-göl boyunda.

Uz yüzüñge yaraşiptu, Güzel

yü-züne yakışmış,

Osma qoyup xéne yéqip. Yaptığın

osma, kına. (UHK3, s. 208)

B5. Kına

Kına da Uygur kadınlarının önemli makyaj malzemesi sayılır. Uy-gur kadınları ellerine kına yakmayı severler. Kına elleri güzelleştirir, tır-nakları parlatır. Diğer taraftan da el-lerin terlemesini önler (Rahman 1996: 157). Hanımlar sadece düğünlerde de-ğil, özel günlerde de ellerine kına ya-parlar.

Hoylañğa her xil, Avluna çeşit

çe-şit,

Güller terivapsen. Çiçek ekmişsin. Qolliriñğa, Xalidem, Ellerine,

Ha-lidem,

Xéne yéqivarpsen. Kına

yapmış-sın.

(UHK3, s. 76)

Yarim xéne qoyuptu, Yârim kına

yakmış,

Qanğa çilivalğandek. Kana

ban-dırmış gibi.

Meñziñiz eceb qizil, Benziniz

kıp-kırmızı,

Çişlep üzüvalğandek. Isırıp

ko-parmış gibi. (UHK2, s. 78)

C. Aksesuar

Aksesuar sevgili veya kadın gü-zelliğini tamamlayıcı unsur olarak karşımıza çıkar. Kadınlar takı ve ak-sesuarlarla güzelliğine güzellik kat-maya çalışır. En çok kullanılan ak-sesuarlar mercan, inci, yüzük, küpe, bileziktir. Muska ve nazar boncuğu da süs olarak kullanılmıştır.

Yar bolsa tüzük bolsa, Yâr olsa

düzgün olsa,

Qolida üzük bolsa. Elinde yüzük

olsa.

Hem meñzi qizil bolsa, Hem benzi

kızıl olsa,

Levliri süzük bolsa. Dudakları

berrak olsa. (UHK2, s. 25)

Yar bolsa, bahar bolsa, Yȃr olsa

bahar olsa,

Béğiñda anar bolsa. Bağında da

nar olsa.

Yar bilen tépişqanda, Yȃr ile

bu-luşurken,

Boynumda tumar bolsa.

Boynum-da muska olsa. (UHK2, s. 52)

C1. Mercan

Uygur muhabbet koşaklarında takı olarak en çok geçen unsur mer-candır.

Yarimin éti Ayhan, Yarimin adı

Ayhan,

Aña köyidu bu can. Ona yanıyor

bu can.

Kiygen köñliki pañçu, Giydiği

gömleği ipek,

Boynida qatar mercan.

Boynun-dasıra mercan. (UHK3, s. 65)

Çirayiñğa qarisam, Yüzüne

bak-tığımda,

Turalmaymen ornumda.

Dura-mam hiç yerimde.

Yaltıraydu marcanlar, Işıldıyor

mercanlar,

Köz-köz qilip boynuñda.

Gösteriş-li boynunda.

Bilezikmu qaştéşi, Yeşim taşı

bi-lezik de,

Aq béliqtek qoluñda. Ak balık gibi

elinde.

(13)

C2. Etles/Atlas kumaşı

Kıyafet de kadın veya sevgili gü-zelliğini tamamlayan önemli unsurlar arasındadır. Uygun kıyafetler güzelli-ğe güzellik katar. Elbette burada renk uyumu, kıyafet-ten uyumu çok önem-lidir.

Etles/Atlas Uygur kadınlarının en sevdiği kumaş çeşididir. Bu kumaş neredeyse Uygur kadınlarının simgesi haline gelmiştir. Etlesten yapılan giy-siler kadınlara ayrı bir güzellik kat-maktadır. Bu durum Uygur muhabbet koşaklarına şöyle yansıtılmıştır.

Ecebmu yaraşiptu, Acayıp da

ya-kışmış,

Etles köñlek uçañğa. Etles etek

üstüne.

Künde neççe kélimen, Günde kaç

kez geliyorum,

Qelenderdek koçañğa. Dilencigibi

sokağına.

(UHK3, s. 200)

D. Davranış biçimleri

Sevgili veya kadın güzelliği sade-ce vücut güzelliğinden ibaret değildir. Sevgili veya kadının güzel sayılması için aynı zamanda davranışının da güzel olması gerekir. Güzel bir kadın aynı zamanda güzel ve tatlı konuşma-lı, nazlı ve utangaç olmakonuşma-lı, zarif dav-ranmalıdır.

Bille mañduq seperge, Birlikte

çıktık yolculuğa,

Men piyade, yar atliq. Ben yaya,

yârim atlı.

Köñlümni utuvaldi, Benim

kalbi-mi kazandı,

Méhriban, gépi tatliq. Mihriban,

sözü tatlı.

(UHK3, s. 132)

Şıldır şıldır su bilen, Şırıl şırıl su

ile,

Üzüp keldi aq ördek. Yüzüp geldi

ak ördek.

Yar baqqanda naz bilen, Yȃr

ba-karken naz ile,

Titrep ketti bu yürek. Hızlı çarptı

bu yürek.

(UHK3, s. 157)

Lep-lep qarap béqişi, Şöyle bir

ba-kışı,

Canni tendin aladur. Canı tenden

alıyor.

Şérin-şeker sözliri, Şirin şeker

sözleri,

Dilğa bekmu yaqadur. Gönüle iyi

geliyor.

(UHK2, s. 88)

Sonuç

Sevgili imgesi ve sevgili veya ka-dın güzelliği sadece divan şiirinde de-ğil, halk şiirinde de işlenmiştir. Halk şiirinde işlenen sevgili veya kadın güzelliği genel hatları itibariyle divan şiirindekine parallelik gösterir. Bu durum divan şiiri ile halk şiiri arasın-daki etkileşimi göstermesi açısından önemlidir.

Sevgili veya kadın güzellik unsur-ları halk şiirinde halkın estetik duygu ve anlayışına göre işlendiğinden divan şiirindekine nazaran daha somut ve daha gerçekçi nitelik kazanmıştır. Uy-gur muhabbet koşaklarında sevgilinin saçlarının lağmen(makarna)e, söğüt da-lına, kaşlarının orağa, gözlerinin pınara, ağzının yüksüğe, belinin karınca beline benzetilmesi bunu göstermektedir.

Bilindiği gibi, güzellik sadece par-çalar arasındaki orantı ve simetriye değil, parça bütün arasındaki düzen ve harmoniye de dayanır. Uygur muhab-bet koşaklarına yansıyan sevgili veya kadın güzelliğine ait unsurlar tahlil

(14)

edildiğinde, parçalar arasında ve par-ça bütün arasında bir uyum olduğu ga-yet net şekilde görülür. Şöyle ki, eğer sevgilinin saçları karaysa, kaşları, kirpikleri, gözleri, ben/lekesi de kara olur. Eğer sevgilinin yanakları kırmızı ise, yüzü, dudakları ve ağzı da kırmızı olmak durumundadır. Eğer bir sevgili veya kadın güzel ise, konuşması, söz-leri, davranış ve hareketleri de güzel olmak zorundadır. Bunlar arasında görülen uyumsuzluk güzelliği bozar. Uygur muhabbet koşaklarından tespit ettiğimiz örnekler bu noktayı açıkça ortaya koymaktadır.

Uygur muhabbet koşaklarında-ki sevgili veya kadın güzellik unsur-larının divan şiiri, ayrıca Türk halk şiirindeki sevgili veya kadın güzellik unsurlarıyla benzerlik ve paralellik göstermesi söz konusu edebi türler arasındaki etkileşimi, ayrıca kültürel bağları gözler önüne sermektedir.

NOTLAR

1 Daha geniş bilgi için bkz. Şahin, Kürşat Şa-mil, “Sevgilinin Güzellik Unsurlarından saç ve Saçın Âşık Üzerindeki Etkisi”, Turkish Studies, İnternational Periodical For the Languages, Literature and History of Tur-kish or Turkic Volume 6/3 Summer 2011, pp. 1851-1867

2 Kakkuk ile Zeynep genellikle birbirine kavu-şamayan iki sevgiliyi sembolize eden iki kuş olarak bilinir.

KAYNAKLAR

Balkaya, Adem, “Kerem ile Aslı Hikayesinde Kerem’in Sevgili Tasvirleri Üzerine Bir İn-celeme”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume ¼, Summer 2008, ss. 89 – 101

Cebeci, Dilaver, Divan Şiirinde Kadın, Bilgeo-ğuz, İstanbul, 2009.

Dikmen, Melek - Kamile Çetin, “Klasik Türk Şiirinde Kadın Takı ve Aksesuarları, Bilig, Bahar 2012 / Sayı 61, ss. 71-98.

Divanü Lügati’t-Türk Tercümesi 1, Çeviren: Be-sim Atalay, Cilt 1, Türk Dil Kurumu Yayın-ları, Ankara, 1998.

Düzlü, Özlem, “Ercişli Emrah’ın Şiirlerinde Sevgilinin Güzellik Unsurları Bakımından Klasik Edebiyat Hususiyetleri”, Akademik Bakış Dergisi, Sayı. 26, Eylül-Ekim 2011 Eyduran, Aysun, “Klasik Türk Edebiyatında Bir

Güzellik Unsuru Olarak Hȃl/Şame”, Turkish Studies, İnternational Periodical For the Languages, Literature and History of Tur-kish or Turkic Volume 5/3 Summer 2010, pp. 177-207

Gülaçtı, Nurettin, “Sanatsal Bir Obje Olarak Kadın ve Bazı Toplumlarda Kadına Bakış”, İdil Dergisi, 2012, Cilt 1, Sayı 2/Volume 1, Number 2, ss. 76 - 91

Karabey, “Karacaoğlan’da Sevgili mazmunu”, Folkloristik: Prof. Dr. Dursun Yıldırım Ar-mağanı, Hacettepe Üniversitesi Ankara, 1998, s. 241 - 249

Kaya, Doğan, “Divan Şiiri ve XIX. Yüzyıl Halk Şiirinde Güzel Tasviri”, Âşık Edebiyatı Araş-tırmaları, İstanbul, 2000, ss. 243-266. Kaya, Muharrem, “Türk Halk Anlatılarında

Ka-dın”, Toplum Bilim, Sayı. 15, Mayıs 2002, s.49-54

Öztoprak, Nihat, “Divan Şiirinde Güzelin Saç Rengi”, Saç Kitabı, Kitabevi Yayınları, İs-tanbul, 2004, s. 240-261

Pala, İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlü-ğü, Kapı Yayınları, İstanbul, 2004.

Rahman, Abdukerim - Reveydulla Hemdull, Şe-rip Huştar (1996a), Uyğur Örp-Adetliri, Şin-cang Yaşlar-Ösmürler Neşriyatı, Ürümçi. Rami, Şerafettin, Enisü’l Uşşak: Klasik Doğu

Edebiyatı’nda Sevgili İle İlgili Mazmunlar, Turgur Karabey, Numan Külekçi ve Habib İdis (Haz.), Ecdad Yay. Ankara, 1994 Şahin, Kürşat Şamil, “Sevgilinin Güzellik

Un-surlarından saç ve Saçın Âşık Üzerindeki Etkisi”, Turkish Studies, İnternational Pe-riodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/3 Summer 2011, pp. 1851-1867

Tanrıdağlı, Gülzade, Uygur Kültüründe Saç Ör-güleri ve Anlamları, A.Ü. Türkiyat Araştır-maları Enstitüsü Dergisi, Sayı. 14, Erzurum, 2000, ss. 47- 53

Tanyıldız, Ahmet, “Sevgilide Güzellik Unsuru Olarak Saç”, Turkish Studies, İnternational Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/2 Winter 2009, pp. 975-992.

Uyğur Xelq Qoşaqliri 2, Şincang Xelq Neşriyati, Urumçi, 2006.

Uyğur Xelq Qoşaqliri 3, Şincang Xelq Neşriyati, Urumçi, 2006.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aristoteles’e göre, kuvvete bağlı olarak gerçekleşen zo- runlu hareket de iki türlüdür: Hareketi sağlayan kuvvet ci- sim üzerindeki etkisini cismin hareketinin her anında

tenı »ç.ltm imtihanda kazanarak Te rilı Muallim Muavinliğine verilmiştir.. İşte burada ikan Binbaşı

yürürlüğe alması olarak açıklanabilir. Kurumsal manada hür bir Merkez Bankası politik müdahalelerin tesirinde olmadan para politikasını yürütebilmelidir. Öte

Fakat Milczarek ve Inganäs farklı lignin türevlerinin katodun kullanılacağı amaca bağlı olarak farklı performans gösterebile-

Öncelikle, 50,000 yýl önce jeolojik olarak levha tektoniklerinin bu özelliðe etkisi olmasý gibi bir þey için yeterince önemli zaman olmadýðýný anlamalýsýnýz. 50,000

Sue’nun bu hikâyeyi bana anlatmasýn- dan bir iki gün sonra Tracy bana imaj yollayarak o gece seremonide unutul- duðunu ama bunun o kadar da önemli olmadýðýný, bundan dolayý

Ne kadar çok kiþi okursa, buradaki yararlý yazýlardan o kadar çok kardeþimiz yarar- lanýr.. Ýskenderpaþa Cemaati'nin lideri Esad Coþan'ýn Süleymaniye'ye gömülmesine

yüzyıl saz şiiri, saz şairi, sevgili, motif, Karaca Oğlan, Gevherî, Âşık Ömer, sevgilinin fizik ve karakter