KIMIATENE
ISMAIL KAYGUSUZ
Türk Tarih Kurumu'nun parasal deste~iyle 1979 y~l~nda Çank~r~~ iline ba~l~~ Ilgaz ilçesinde gerçekle~tirdi~imiz ara~t~rma ve inceleme gezisinde iki önemli yaz~t saptam~~~ bulunuyoruz. Bunlardan biri Stoa Binalar~~ Yaz~t~~ di~eri ise Hera Tap~na~~~ Onar~m Yaz~t~~ Parça-lar~d~r. 4-5 yüzy~ll~k bir ça~~ fark~yla yaz~lm~~~ bulunan bu iki yaz~tm verilen i ve keramik buluntular~, bu yerin 9-1 o as~rl~k bir yerle~meye sahne oldu~unu bize göstermektedir. Gerek bu verilere ve gerekse baz~~ yazarlar~n tan~mlamalar~na dayanarak bu antik alanla ilgili görü~lerimizi, yaz~tlar~~ inceledikten sonra aç~ klamak istiyoruz.
STOA BINALARI YAZITI Lev. I Res. ~ , 2
Ilgaz'a ba~l~~ ve ilçenin kuzeydo~usuna dü~en, Ilgaz da~lar~n~n güneyindeki Demirciler yaylas~mn eteklerinde kurulmu~~ Kurmalar köyündedir (Harita 1). Köyün kuzeybat~s~ndaki yamaçta çok büyük bir alan kaplayan ören yerinden ç~kar~lm~~. Tam üç yan~~ a~~lmas~~ güç Ilgaz silsilesinin sarp tepeleriyle çevrili bir bo~az~n içindeki köyün aç~k arazisini olu~turan bu yamaçtaki antik alanda bulunmu~~ stoa ve di~er baz~~ kent yap~lanyla ilgili bu çok önemli yaz~t~n yar~s~n~n k~r~lm~~~ ve kay~p olmas~~ büyük talihsizliktir.
~~ o y~l~~ a~k~n bir zamandan beri köy ilkokulu bahçesinde korun-makta olan yaz~t ince bir sütun (columella) biçimindedir. Üst tara-findaki kur~un saplama deli~i duruyorsa da alt~~ k~r~kt~r ve kireç-ta~~ndan kesilmi~. Yüks. 0,50 m. Çap. 0,35 m. Harf yüks. 0,02 m.'dir. Karakteristik AAOKPMZSX2 harfleri I. Ö. 3. 2. yüzy~l özellikleri ta~~-maktad~r °.
Ayn~~ kalligrafik özellik gösteren harfler için bkz. Z. Ta~l~ kho~lu, Trakya'da Epigrafya Ara~t~rmalar~~ II. Istanbul - 1971, s. 227. Res. 164, Kar~. L. Robert, Hellenica X, s. 284, Planche XXXIX. Yine bkz. G. E. Bean, Side Kitabeleri (Incrip-tions of Side), Ankara - 1965, Yzt. No. 100: I. O. 2. yüzy~l ve Benjamin D. Meritt, Greek Inscriptions, HESPERIA XXXVI (1967), S. 97, Yzt. No. 281: I. 0. 220.
>AY0cOM vac. 7(4 go-raXol OcoZ; rça-rockç OE[LeXi.o[v] aûv 5) 7ccv71 76:.) 7(;:~v cr[70]— v x6cr[g]cp x[a] 76 oi.— x~lga 76 [na]paxoi.- 1.1.EVOV T{d!".] a-ro—
aZç xai 7ac >ca7— ~~ o) po~Ocv -roU oi.x•;g—
aroç payoLpoi.— a xal &XXa. Toü"
[o i.x-121.1a-ro] ç OT
Çevirisi: ~yi talihle!
Büyük Tanr~lara;
temelden itibaren tüm yap~sal süslemeleriyle bu sto-lar~, stoalara biti~ik olan oikema ((Genelev) y~, oike-man~n heriki taraf~ndaki yemekhaneleri ve (yine oikemaya ait?) di~er yap~lar~ ....
2 . 3. str. tieycfcXolç Ocotç (Büyük Tanr~lar için) : Yaz~tta "Büyük Tanr~lar"~n hangi tanr~lar oldu~una dair bir ipucu yoktur, isimleri zikredilmemi~. Oysa baz~~ yaz~tlarda isimleri verildi~i gibi; baz~lar~nda da simgeleyici süsleme veya kabartmalanyla onlar~~ tan~ma olana~~~ vard~r. Hemen belirtilmesi gereken ~ey ol 111e-ydcXol Ocoi kavram~n~n sadece çok tan~nmakta olan evrensel baz~~ tanr~lar için kullamlmad~~~d~r. Her kent toplumu veya ki~iler istedikleri tanr~lar~~ "Büyük" olarak nitelemektedir. Örne~in Messenae'cla bulunmu~~ ~. Ö. 92-91 y~llar~na ait bir decretum'da "...7oZç p.cydcXot4 ezoi.ç ACct.taX~v (Ale-n12) aûv ("Epp.ocv KpL6v) 'An6XX6>vl, Kop~cov, "Ayval, Ot' x. -r. . 2" belirtilen evrensel Apollon'la birlikte yerel tanr~lar~n olu~-turdu~u grup ot MeycZXoL Ocoidur. Buna kar~~n ~. S. 3. yüzy~la ait bir
yaz~tta "Apollonios o~lu Pasikrates, babas~yla birlikte Büyük Tan- r~lara (At~p. flocatxpc'er~2 i'Arco»ovLou ai~v [-c4)]/Trovrpt ce5roi, OcoZç 1111Eyd(X0L...)" bir sunak aday~p, bu tanr~lar~~ kabartmalarla simge lemi~lerdir. Baba o~ul biri at üzerinde, di~eri yaya olarak ellerinde m~zraklanyle haz~r bekleyen Dioskoroslar (At6o-zopo!, =Aiocmoupot, ol
Lat. Gemini)~~ ailelerinin koruyucu Büyük Tanr~lar~~ olarak seçmi~ler 3. Fakat Side'de bulunmu~~ bir yaz~tta 4 rahibinin ad~~ verilen Büyük Tanr~lar~n (..E-r~p(ov tEpeûç MeydcX[ov &.cic /3Lou]...) kendi isimleri belirtilmemi~. G. Bean, bu tanr~lar~n ~ris ile Serapis
Eocpcirc~Acç) olabilece~ini, 128 No.lu yaz~tta böyle bir ibarenin geçmesi dolay~s~yla imada bulunuyor. Biz de ayn~~ yöntemi izleyerek, yaz~t~m~zdaki "Büyük Tanr~lar' dan birinin, bundan sonra i~leyece~imiz ve ayn~~ yerde bulunmu~~ I. S. 2.3. yüzy~llara ait bir yaz~tta geçen ...111]cyc0. "Hpo,e. sözcüklerinden Tanr~ça Hera oldu-~unu dü~ünebiliriz.
3.6. str. ""L"~CÇ CSTOÖCÇ OegeXiov <71jV TCCCY'Ll 'C(7) TWV CS[C6]<~)V xöcsl~.cp (Temelden itibaren tüm yap~sal süslemeleriyle bu stoalar~ ...)":
E•rodc, i5, veya crroidc, 42 (icrr~kt~, dikmek, kurmak, aya~a kald~rmak.. fiilinden; Lat. Porticus)", Sütunlu - direkli yap~, re-vak" anlam~ndad~r. Gerek sosyal gereksinimleri kar~~layarak ve gerekse güzelle~tirici katk~s~yla antik ça~~n kent ya~am~nda büyük rolü olan yap~lard~r. Stoa yap~lar~~ öz olarak Eski Yunanl~lar~n aç~k hava ko~ullar~, yani yak~c~~ güne~, ya~mur ve f~rt~nadan kendilerini korumak zorunlu~undan do~mu~tur. Giderek an~tsal binalar~, ta-p~naklar~~ ziyaret edenleri kötü hava ko~ullar~ndan koruma görevini sürdürürken belli biçimler kazanm~~t~r 5.
Kutsal alanlar~n özelliklerini olu~turan ve ayn~~ zamanda ago-ralar gibi genele ait yerlerin di~er bir yap~~ tipi olan, halk~~ kötü hava ko~ullar~ndan koruyan stoalar, düz biçimden L tipine geçilip, sonra da U tipinde planlanarak en görkemli görünü~ler kazanm~~lard~r°.
$ MAMA (Monumenta Asia Minoris Antiqua) IV, s. 83; Yzt. No. 228. 4 G. E. Bean, Side Kitabeleri (Inscriptions of Side), Yzt. No, too, 128. 5 Bkz. Sir Banister Fletcher A History of Architecture on the Comparative
Method, London-195o, s. 124 v.d.
6 A. W. Lawrence Greek Architecture, London-1967, S. 265.
I~te yaz~t~m~z, tüm dekorlan ve süslemeleriyle temelden itibaren kurulup ya da ona~-~l~p büyük tannlara sunulan bu tür yap~lara aittir. Ayr~ca stoalar içindeki di~er baz~~ kent yap~lan (oikema, popina (a~evi) v.s.)n~n da adak yaz~t~d~r. Elbetteki bu görkemli yap~lar~n çevreledi~i bir agora, meclis binalar~, tap~naklar v.s, de gözden ~rak tutulmamal~d~r yaz~tm bulundu~u alanda.
Antik ça~da bir kentin stoa binalar~, oran~n ba~~ servetinin büyük bölümünü olu~tururdu, yani kentin vars~ll~~~n~~ gösteren en önemli yap~lard~. Dahas~~ kentin bozulan parasal durumuna, borç kar~~l~~~~ rehin b~rak~larak katk~da bulunabilirdi. Stoalann çok büyük ona-nmlan kentin varl~kh ailelerinin i~iydi, onlara onur vermekteydi. Özellikle Imparatorluk Ça~~nda do~u Akdeniz çevresindeki çe~itli bölgelerde birçok stoalann onar~m göl dü~ünü bildiren çok say~da yaz~tlar kalm~~t~r. Bunlarda yeni stoa binalann~n yap~l~~~ndan çok onar~mlar~~ gösteren "xce•reccr~ccu4,), n~cr~ceuffcCci~, &v0c~c086116), cbroxccOfcrrm~c,
cr>couTX@, cr~tyciCci~" füllerinin kullan~ld~~~~ görülmektedir. Olas~d~r ki I. O. ~~ . yüzy~lda varolan büyük güçlükler, birçok stoalann çok ciddi onanmlara ihtiyaç gösterecek durumlara dü~melerine neden ol- mu~tu 7.
Bu bilgiler ve yaz~t~m~z~n kalligrafik özelli~i, Büyük Tannlara sunulan bu stoa binalar~= I. Ö. ~~ yüzy~ldan öncesine ait oldu~unu, dolay~s~yla onanm~n söz konusu olmamas~~ gerekti~ini dü~ündürüyor. Gerçekten Küçük Asia'n~n bu ça~daki s~k~nt~lar~= ba~l~ca nedeni olan Mithridates Sava~lar~~ (t. 0. 88-64) n~n d~~~nda tutup, onanmdan çok, büyük olas~yla yeni yap~lm~~~ bir Stoa Yap~lar~~ Kompleksi olarak olarak görmek belki daha tutarl~~ olabilir. Çünkü I. O. ~~ . yüzy~lda Küçük Asia kentleri Sulla (138-78)'n~n zorla toplad~~~~ vergilere para yeti~tirmek için, her türlü halk binalar~~ talan edilmi~~ ya da rehin b~rak~lm~~ 8 Demek ki bu yap~lar yap~ld~~~nda, yaz~t~n bulundu~u yerle~im alan~~ ekonomik yönden üstün seviyede ve Olgassys (Il-gaz)'ün eteklerinde en güçlü dönemini ya~amaktayd~.
Stoa onanmlann~n temelden itibaren yap~lm~~~ (... c~-ro6" 6 na-r+,p / trv bc Oci.~cXfo~v &L-et:nal!) I acrev 9) olmas~~ genelde
't J. J. Coulton, The Architectural Development of the Greek Stoa, Oxford-1976, s. 16-17.
8 Appianus, &Mm Mithridatum 2, 63: ed. R. Schneider - S. Ulalig,
Leip-zig-1878/~ 9~ o.
W. Dittenberger, Sylloge Inscriptionum Graecarum (GIG) II, 3. Bas~m 1960, s. 666; Yzt. No. goo.
mümkünse de biz, baz~~ ki~ilerin kendi öz servetleriyle ltoa ve ba~ka yap~lar yapt~r~ p, tanr~lara adad~ klar~~ (11e[pL~tYfiç] 'Aya0oxXooçiy[up.va] atapxo-aç bc. öcv07)xcv Tfr~~ a-roacv uca etcroov xal Tacç 06pcf4 Ep[.45 ~o [1-IpaxX]e^r: IlaXaLliovL xccl -r:jj /n6XE~. 111EXdornxoç Aç:Ah [a]Tovoç Töv vaöv xai -rip/crroacv x9d Tac Xotnöc nc'zvTagx -r~7~v Mov öcvbc>lx [av] ~~~ yaz~tlara da benzetebiliriz. ~u halde bu kent yap~lar~n~~ belki "Filan o~lu filan, temelden itibaren tüm yap~sal süsle~ iyle bir-likte büyük tanr~lara onar~p sunmu~~ veya kendi olanaklar~yla yeni yapt~rm~~~ (To-~.'ç 111eyd(Xol Ozoi4 0(.6iv crûv
x6agy neo-xcûaacv ö &iva TO.t) '71 T~7~v Mov cicvNxEv...)" olabilir. Ancak ne varki yaz~t~n son k~sm~n~n k~r~k olu~u yüzünden gerçekli~i ku~ku götürmektedir. Ama her~eye ra~men bu stoa ve di~er yap~lar~n yeni dikilmi~~ de~il de onar~m görmü~~ olmas~~ kesin-likle ileri sürülse bile, ~. O. 3.2. yüzy~llardan daha sonraya tarih-lenmese gerektir.
6.7.8. str. lar.. Tö ot/xYga [Tö na] paxElgevov T[oZ]ç crro/oci(Stoalara biti~ik - yanyana bulunan oikema binas~ ..): 01.xh.>-(7.) (oturmak, yerle~mek, iskân etmek) fiilinden ç~km~~~ olan oix-rt~a, a-ro, T6, "Oturulan yer (Pindaros, Od. 2,16); oda, ambar, kiler, depo, bina-ev (Hdt. II, 148); yatak odas~~ (Hdt. I, 9,10); tap~nak Hdt. VIII, 144); hapishane (Thuk. 47,3-48,1) ve Demosth. XXV, 65)" gibi anlamlar~n~n d~~~ nda kullan~lmaktad~r. Bu yaz~tta sözcü~ün di~er iki anlam~ndan birinin kullan~ld~~~n~~ tart~~mak isti-yoruz. Yani "Bu stoay~~ ve içindeki tüm dükkanlar~~ Halikarnassoslu Proteus o~lu Leonidas yapt~rd~ ... (Accovtaç flpo-rou `AXlxapvacnyeûç Ti? cr-rockv xccTck obc4..taTa Tcic vonoaiç nöcv-ra dcveNxev... 12', diye aç~klanan Leonidas Stoas~~ yaz~t~~ ve Uluborlu'da bulunmu~~ olan, Artemon'un Olympiakhos o~lu Apollonios'un "mezar an~t~~ çevresin- deki stoalar~~ cr-roCcç -L-Ccç "-rept -röv p.v.misiov)" yeniden onard~~~~ ve "bahçeler, dükkanlar ve i~yerleri (Toöç le(7C<AJÇ xai Ta( obdil~a-ra xcd p- yaonr,pf.a)" yapt~ rd~~~n~~ belirten yaz~ttaki 13 gibi rinoOrlx1), (dükkan, ma~aza) kar~~l~~~nda kullan~lm~~~ olabilir. Ancak ne varki yaz~t~-
W. Dittenberger, IG (Inscriptionum Graecae) 1. Yzt. No. 2235.
1' W. Dittenberger, CIG (Corpus Inscriptionum Graecarum) I, Yzt. No.
t 892.
12 Y. Bequignon, Etüdes Thessaliennes, BCH (Bulletin de Correspondance
m~zda da bu anlama gelebilmesi için stoalarla yanyana uzanan, yani onlara biti~ik bir dükkân de~il birçok dükkanlar belirtilmesi gerekirdi. Bu nedenle de~i~ik i~levi olan bir i~yeri olarak almak gerekecek bu Oikema binas~n~.
Biz bu yap~n~n Polluks'un "Ticarethane i~leviyle hareket eden meyhane - e~lence yeri ve fahi~elerin sanatlar~n~~ sürdürdükleri ev-lere Porneia veya Oikema deniliyordu (-mü' ö 4.7copiou Ay~l xa~r~rr~9,eicc rcopvcZcz z~d oty.-q~cezoc • -ctç ct7zot...14)" tan~mlamas~na dayanarak "Genelev" olabilece~ini dü~ünüyoruz. Yine antik yazarlar~n baz~la-r~nda dr:m.1.a n~n nopveZov, ,r6 ve kpyaccrr~)ptov sözcüklerinin yan~s~ra kullan~ld~~~n~~ (Demoth. LIX, 67; Alkiphron III, 27) biliyoruz. Hero-dotos'da ise iki M~s~r kral~n~n de~i~ik amaçlarla k~zlar~n~~ geneleve gönderdikleri (-r.'Q Ouyeer4a kou-rol3 xcericrca ...acentz bz'oix~Sgeroç Hdt. II, 122 ve II, 126) uzun uzun anlat~l~r. Hitit ve Asur'larda Kutsal Fahi~eler (tep6,3ouXca, ai)in bir rahibeler s~n~f~~ olu~turduklar~~ ve kült görevleri oldu~u bilinmektedir. Bunlar "küçük ya~ta Tanr~~ Asur'un kuca~~na yerle~tirilmi~~ k~zlard~~ "". Yunan dünyas~nda ise Tanr~ça Aphrodite ile bu kutsall~~~n sürdü~ü ve ayn~~ Tanr~çan~n sanat~~ olarak yayg~nla~t~~~~ bilinir. Abydos (Naraburnu)'daki 'A9po8L-m (Fahi~e Aphrodite) tap~na~~n~n bu görevde bulundu~u; Korinthos ve Komana'daki tan~nm~~~ genelevlerde fahi~eler onun ad~na kut-sall~k görünümü alt~nda bu mesle~i sürdürmü~lerdir ". Gerçekte ise vücutlar~n~~ satarak ya~ayan bu kad~nlar, yani fahi~eler (-roapcd— nopvcd, genelev sahibi patronlar (nopvolkagoi, oi.)a para kazan- d~rm~~~ ve onlar için bir sömürü arac~~ olmu~lard~r. Yukar~da aç~klan-d~~~~ gibi birçok yerlerde otx-,w.a ad~~ alt~nda "Genelev'in bir i~yeri (4yccanipiov, -c6) gibi tan~mlanmas~~ ve hatta bu isimle ça~r~lmas~~ (Platon, Kharmidas 163 B: bt'pycco-r-riptou; Demosth. LIX 22,49: 4yaUc~-Occ~. ad4~ccTL = (vücuduyla i~~ yapmak) bu dü~üncemizi des-
teklese gerektir. Üstelik Strabon (XII, 559), Pontus Komanas~n~~ anlat~rken, çok ilginç ~eyler söylemekte ve epeyce bu konuda ayd~n-
13 MAMA IV (1933), S. 65; Yzt. No. 171.
14 Bkz. Pollux Archaeologus IX, ed. Hemsterhuis; Yorum için kal-~. Y.
Be-quignon, ayn. makale, BCH (1935) s. 515.
15 M. Darga, Eski Anadolu'da Kad~n, Istanbul-1976, s. ~ o: Lamassi'nin
kocas~~ Pusekene'ye Mektubu..
16 W. Kroll, RE (Real Encylopaedie der Klassischen Altertumswissenschaft)
lat~c~~ olmaktad~r. Komana'da "ço~unlu~u rahibe olan ve vücutlar~n~~ çal~~t~rarak geçim sa~l~yan - ya~ayan kad~nlar bol bulunur ( rrX iOoç yugvoc~x -,iv tv p7c<Zot.~ vo~v (Ini) -rox-.3 ad)i.ta'ro J~v TcXciouç dcs~v tEpo~t)" diye yazmaktad~ r di~er bilgilerin yan~s~ra.
Ayr~ca yaz~t~m~zdan anla~~ld~~~na göre Oikema'n~n her iki tarafinda a~evleri - yemekhaneler (-röc xcerp0sv roi obeiil~cero go~ye~pcia) yap~larak, mü~terilerin aç kalmamalar~~ ve rahat ettirilmeleri sa~lan-m~~t~. Mccyc~pzi~o (yemek pi~irmek, a~ç~l~k yapmak) fiilinden ç~kan gocyc~pctov, •1•6 (Lat. popina), &~vvc'r;)f ~ov, -r6 (yemek odas~n)dan farkl~~ olarak "yemek pi~i~ ilip sat~lan a~evi, lokanta veya bir kuruma ait yemekhane anlam~nad~r. ~u halde oikema, stoalar aras~ndaki a~evleri ve di~er (tamamlay~c~) yap~lar ti'cXXoc [obe:1[.~ce:* OT) ile tecim- sel (ticari) bir bütünlük içinde görev yapan bir antik kent halk yap~s~d~r.
Bu yaz~t yar~s~n~n k~r~k olmas~na kar~~n, aç~klamaya çal~~t~~~m~z içeri~iyle bile Kurmalar köyü çevresinde bir Hellenistik kentin var-l~~~n~~ kan~tlayan bir belge olarak kar~~m~za ç~kmaktad~r.
2) HERA TAPINA~I ONARIMLARIYLA ILGILI YAZIT PARÇALARI
Ayn~~ antik alandan ç~ kar~lm~~~ ve köy ilkokulunda korunmakta-d~r. Mermerden kesilmi~, silmeli ve profilli ancak sadece üst kö~e profili ile üst tabandaki kur~un saplama deli~i bozulmam~~~ durum-dad~r. Bu prizmatik mermer parças~n~n birbirine kom~u iki yüzünde, az bir zaman fark~yla yaz~lm~~~ iki yaz~t görülmekteyse de her ikisi-nin de ancak dörtte birinden daha az~~ kalm~~t~r.
Bu iki yaz~t parças~n~n içerik bak~m~ndan benzerlik göstermesi, bizi ikisini birarada incelemeye yöneltti. Böylelikle soldan sa~a do~ru ~ . ve 2 . yüzdeki yaz~tlar~n harf özellikleri gözlemlenecek ve benzer sözcükleri kar~~la~t~rmak daha kolay olacakt~r. Ölçüleri: Yüks. 0,30 (0,40) m. Gen~. 0,47 (0,52) m. Dem. 03,50 (0,52) m. dir. Harf yükseklikleri ise 0,03-0,04 (0,035) m. aras~nda de~i~mektedir, hafif apiceslidir.
~. Yüz
Lev. II Res. 3 [xccp]i2e~~
roi; vccoi3 x[cel] ctcrece. o[.] [.T.1]Y°1 E~eT[q] Çevirisi: Dikkatle bak~n~z!
Tap~na~~n giri~~ kap~s~n~~ (veya kap~~ kanad~m) da ....larla birlikte 0...— NE liler süratle kurmay~ ..
2. YÜZ
Lev. II Res• 4 [0E-dc., M]cyckX-n "Hpc
[ri]Oupd~ga-ra
vccoi3 -rccxâ S'E[. . . 4] xoci -rO rica. 7-8]
1 Çevirisi: Büyük Tanr~ça Hera için;
tap~na~~n thyromalar~~ (kap~~ yerleri, pencere, tablo v. s.) ve...s~mn derhal onar~lmas~ ...
2. Yüzdeki yaz~t~n daha eski oldu~unu kabul ederek, her iki-sini de I. S. 2. yüzy~l~n ba~lar~ndan 3. yüzy~l~n ba~lar~na de~in geçen bir yüz}~'l~k devre içine sokmak dü~üncesini benimsiyoruz 17. Yaz~t parçalar~n~n içeri~iyle ilgili kesin yarg~ya varmak mümkün olma-makla birlikte, ayn~~ tap~na~~n ayr~~ bölümlerinin onar~m~, yenile~-tirilmesine ili~kin oldu~u kesindir. Bu tap~nak bir Heraion (11pcciov, -c6) olmal~d~r. Çünkü ta~~n 2. yüzündeki yaz~t~n ilk sat~r~~ sonunda "Hp c y~~ okuyabiliyoruz ve muhtemel k~r~k say~s~na dayanarak sat~r~~ M]cyCcX" "Hp c (Büyük Tanr~ça' Hera'ya ya da Hera için)" biçiminde tamamlamak mümkün olabiliyor. Böylece daha önce
17 Kullan~lan harflerin benzerleri için bkz. G. E. Bean - T. Mittford, journeys in Rough Cilicia in 1962 and 1963, Wien-I965, s. 41, 42; Yzt. No. 44 ve 46 (I. S. 2. yüzy~l~n ilk yar~s~na tarihlenmektedir). ~ . yüzdeki yaz~t~n harfleri için kar~. MAMA IV. s. 78; Yzt. No. 212 ve Yzt. No. 164 ve 166 (2. yüzy~l~n sonu 3. yüz-y~l~n ba~lar~) Ayr~ca bkz. Z. Ta~l~kl~oglu, Trakya'da Epigrafya Ara~t~ rmalar~~ II, s. 124.
inceledi~imiz ve I. O. 3.2. yüzy~la tarihlenebilen yaz~tta geçen "Bü-yük Tanr~lar için (-coi.'ç MsyctXotç Ozo74)" ithaf gelene~inin hala sürdü~ünü ve yerle~menin Büyük Tanr~lar~ndan birinin Hera ol-du~unu anlam~~~ oluyoruz.
Grek Mythologias~nda Tanr~lar Kraliçesi olarak bilinen Hera, Kronos ile Rhea'n~n k~z~ ; Zeus'in k~zkarde~i ve kar~s~d~r. K~skanç-l~~~~ ve ac~mas~zK~skanç-l~~~~ ile ün yapm~~~ ve sava~~ tanr~s~~ Ares'in annesi olarak bilinen Hera öfkeli bir tanr~çad~r. ~~lümlülerin evlilik tören-lerinde bulunur ve evlilik yata~~nda kar~~ kocan~n yard~mc~s~d~r. Bu yönüyle bir cinsellik tanr~ças~~ olan Aphrodite'nin görev alan~n~~ üst-lenmektedir. Kald~ki zaten onun Hera Aphrodite ("Hp a 'Acpp6yry)) epitheton (s~fat)u bilinmektedir 18. . O. 3.2 yüzy~llarda bu yerle~im yerinin stoalar~~ aras~nda bir Genelev (oikema—ot~o)p.a = nopvEZov, bulunu~u, Ahprodite kültünün varl~~~n~~ ve muhtemelen Pontus Komanas~n~n etkilerini aç~klad~~~~ gibi;. bu tap~na~~n da Hera Aphro-dite'ye ait olabilece~ini dü~ündürebilir. Ama daha önemlisi baz~~ bölgelerde tanr~ça Hera, kentin büyümesi ve geli~mesi ile ilgili olarak ~ehir Tanr~ças~~ tap~nc~~ görmü~~ ve heykelleri dikilmi~tir. Buna Argos ve Samos'daki Hera kültleri örnek verilebilir 19.
~. yüzdeki yaz~t~n ilk sat~r~n~~ tamamlamay~~ denemek kesin bir sonuca götürmemekle birlikte napopcto (dikkat etmek, bakmak, i~a-ret vermek, çevreyi gözlemek...) fiilinin 2. Aoristumu rcapetkv un Emir kipi [cap]tht olarak görmek istiyoruz. Ancak e~er böyle ise "dikkat edilmesi, gözlenmesi veya yak~ndan bak~lmas~" istenilen i~, bir eylem olmal~d~r. Çünkü fiili izleyen Di~il Articulus'tan da yararlan~p, 2. sat~rdaki ilk harf izini epsilon (Y) baca~~~ parças~~ kabul ederek [7c] ~k~~ e tamamlad~k. "~ehir veya kale kap~s~, genel giri~~ kap~s~" anlamlar~ndaki bu sözcük "Ev kap~lar~~ yaniOl'ipat, at (Sophokles, Oidipos Tau. 1244; U)p.cfc-cov rcu)oci. ) veya giri~~ kap~s~~ ve çift kanatl~~ kap~lardan her kanad~~ (Hdt. III, 156: -c•F~lv
7t-~iX~ly napax)ivor4 )" yerine de kullan~labilirdi. Genetivus (in
Hali) Halindeki sözcük ~rûk~) TOÛ vaoû (Tap~na~~n giri~~ kap~s~) tertibinde - di~er yaz~l~~~~ 4 TOÛ vccoû. ~.c?)X1 biçimindedir. - kullan~l-
18 Bkz. N. G. L. Hammond - H. H. Scullard, The Oxford Classical
Dictiona-ry, Oxford—~ 97o, s. 497-8.
19 Bu konuda daha geni~~ bilgi için bkz. L. R. Farnell, The Cults of The Greek
m~~~ ve 'retxdc (süratle, h~zla, derhal,) Zarfiyla güçlendirilmi~~ cZo-Ocu --- bir ~ey üzerine kurmak, yerle~tirmek... fiilinin Orta Çat~~ Geçmi~~ Zaman Mastar~) fiilinin Tümleci durumundad~r. Demek ki burada onar~l~p yerine yerle~tirilen tap~na~~n kap~s~d~r.
2. yüzde ise tap~na~~n ba~ka k~s~mlar~~ yap~lm~~~ ve tanr~ça
He-ra'ya sunuldu~unun yaz~ld~~~~ anla~~l~yor. Bu bize ~ . yüzdeki yaz~ttan daha önce yaz~ld~~~n~~ gösterdi~i gibi, ayn~~ zamanda tap~na~~n ta-n~m~n~~ getirdi~inden önemini de vurguluyor. Ikinci sat~r~n ba~~ndaki küçük e~ri çizgiyi Theta (0)n~n parças~~ oldu~undan hareket eder-sek [zil Oup<;.y.cera -roSivccoi~~ ibaresi ortaya ç~kar. Olipcoga, wroç, sözcü~ü, Oup66.)--<:5 (kap~~ yapmak, kap~~ kurmak, donatmak..) fiilin-den gelmekte ve binalar~, özellikle giri~~ k~s~mlar~n~~ ilgilendirmek-tedir. Sözcük genel olarak üç anlamda kullan~lmaktad~r.: ~ ) Kap~~ giri~i Ortme, sundurma, oda, 2) kap~~ (%pcc yerine), alt ve üst e~ik-leri ve tüm çerçevesi - kasas~yla kap~~ veya pencere 3) panel, levha, tahta tablo, dekor... Herodotos (Hdt. II, 169) hem "kap~" hem de kap~lar~n içine aç~ld~~~~ "mezar odas~~ (6 -rota~~ Oupd~gacrt
es-rt.)" yerine kullanm~~. Thukydides, tarihinin bir yerinde (III, 68) "Thebai'lllar, yenmi~~ olduklar~~ Plateial~lar~n tüm binalar~n~~ y~karak onlardan ç~kan malzemeler ve y~k~k evlerin çat~~ ve kapla-r~yla (~tai 6pocpol" xcci. Oupd~goccrt) temelden itibaren bir Heraoin ve ek olarak da çevresi odalar ve dükkanlarla çevrili bir han yapm~~lard~r. 0EgeXk~v d~xoSoAc~-ocv rcpbç -reT) lipexicp ~texv-ra-L-T) xt:»0,<,,) oix-~gacra)" diye anlat~lmaktad~r. Ayr~ca bu tap~na~~~ yapanlar" demir ve bak~r yatak yerleri haz~rlayarak Hera'ya sunmu~lard~r (xccXx6ç
atS-%ov x.XLva; xcerao->ceixcaocv-rg, riv£0-r,cuvri .1ffpc) Bu ifade-
lerden anla~~l~yor ki bir Heraion, çevresindeki amaçlarla yap~lm~~, kullan~ma aç~k yap~larla kompleks bir kurumdur. Yine ayr~ca Thyromalar tap~na~a ula~an ilk geçidin kap~lar~~ ve pencereleri Oupd~gera 7tp6Tcpov o~53-5c •röv ikpov Eics6Sou 21) olabilir. Bazan yaz~tlarda büyük bir Thyroman~n yap~m~~ veya d~~~ndaki duvar~n onar~m~ndan Toi3/[1.~.eyiXo]u Ovp~i~p.cc-L-o rv OVLÖ[V] [XE.~.V] . . . . Tc) plyo: %gol= volx [o8op.-711acu,
20 Konuyla ilgili yorum için bkz. A. W. Gomme, A Historical Commentary on Thoukydides, Vol. II, Oxford-~ 956, s. 357-358.
21 W. Dittenberger, SIG II, Yzt. No. 756,0.
22 Yaz~tm tamam~~ için bkz. W. Dittenberger, SIG I, Tzt. No. 24720.
Bizim yaz~t~m~zda da thyromalar tap~nak yap~s~n~n k~s~mlar~n~~ olu~turmakta ve ona ait bulunmaktad~r. Ve büyük olas~yla "kap~~ yerleri veya pencereler"i ifade etmektedir. 3. sat~rdaki son harf izle-rini Delta (A) ve Epsilon (E) kabul edersek, 4 veya 5 harflik k~r~k yeri "süratle diktiler (Taxa 8' [cm'pocv]) süratle in~a ettiler, kurdu- lar (,rocxac 8' [a-dc07)] veya 8‘g [8cl~e]) veya süratle yapt~lar" ifa-delerden birine tümleyebiliriz. 4. sat~rdaki harf izlerinden anla~~l-d~~~na göre thyromalar d~~~nda tap~na~~n bir ba~ka bölümü veya ona bir ek yap~~ daha kurdu~unu", "xaci" Ba~lac~ndan sonra gelen Cinssiz Articulus •rö F[— --]u izleyen k~r~k k~s~m dü~ündürebilir.
Her iki yüzdeki yaz~t~n da çok az~~ kalmas~~ nedeniyle yeterli bir çözüme, daha do~rusu kesin sonuca varmak olanaks~zd~r. Bu önemli yaz~t parçalar~n~n, Stoa binalar~~ yaz~t~mn verilerine ek olarak getirdikleri, Hellenistik yerle~menin Roma ça~~nda da yüksek düze-yini korudu~unu göstermesidir. Bu arada ta~~n ~~ . yüzündeki son sat~rda görülen baz~~ harf ve harf izlerinin, 4. sat~r~n sonundaki Omikron (0)1a ba~l~yan bir toponymikon (yer ad~) olu~turdu~unu dü~ünmek denenebilir: o/[.. ]vol geT[Cc ..]. (...larla birlikte Filan yerliler...).
3) YAZITLARIN KIMIATENE IÇIN DÜ~ÜNDÜRDÜK-LERI
Tarihini I. 0. 3. yüzy~la de~in indirebildi~imiz Stao binalar~~ yaz~t~~ ile I. S. 2. yüzy~l içerisinde haz~rlanm~~~ olan "Büyük Hera" tap~na~~~ ek yap~lar~n~n onar~mlanyla ilgili yaz~t parçalar~n~n ayn~~ antik alanda bulunmas~, insan~~ ister istemez sürekli bir yerle~me kar~~s~nda bulundu~unu dü~ündürüyor. Hele bu alanda Arkhaik Ça~~ kerami~ine rastlay~~~m~z; bol miktarda Hellenistik, Terra Si-gillata ve Roma keramiklerinin görülmesi (Lev. III Res. 5, 6, 7) de buna kat~l~ rsa kesintisiz 9 yüz veya bin y~ll~k bir yerle~me elbette kendisinden uzun uzun sözettirmek ister. Ayr~ca bu veriler ilk kez ortaya konuyorsa kendili~inden yorumlara aç~k demektir.
Yaz~t incelenirken belirtildi~i gibi stoa binalar~, antik kent-lerin ba~l~ca servetinin en büyük bölümünü olu~tururdu; yani ~eh-rin zenginli~ini gösteren en önemli yap~lard~. Ne kadar görkemli olursa kenti o kadar varl~kl~~ gösteren, halk~n çe~itli gereksinimlerini kar~~layan stoa binalar~na sahip olan bu yerle~im yeri; oikema (Ge-
nelev, a~kevi) ve iki yan~ndaki lokantalar ve di~er tamamlay~c~~ yap~lar ve ~. S. 2. yüzy~lda birkaç onar~m görmü~~ Heraion'uyla bir kent olabilece~i kan~s~n~~ uyand~r~yor.
Antik yerle~im alan~~ Ilgaz ilçesinin 13 km. kuzeydo~usuna dü~-mektedir. Kastamonu asfalt~n~n izledi~i, Devrez (Amnias)'in bir kolu olan Gökçay ve Demirciler Yaylas~ndan inen derenin kesi~ti~i yerden itibaren ba~l~yarak Kurmalar ve Yuvademirciler köylerinin bat~s~~ ve Sat~lar köyünün kuzeyindeki tüm yamac~~ kaplamaktad~r. Bu çevre Ilgaz da~lar~n~n en yüksek tepesi olan Hacettepesinin ilk basama~~~ gibi görünen ve küçük bir gölün bulundu~u Demirciler Yaylas~n~n eteklerini olu~turmaktad~r. Güneydo~u tarafinda sarp kayalar ve orman, do~usunda ise yüksek, oldukça sivri bir tepe bu-lunmakta. Çok geni~~ bir yamac~~ ve üç-dört s~rt~~ kapsayan ve yaz~t-lar~n ç~kar~lm~~~ oldu~u antik alan, tüm Gökçay vadisi ve Ilgaz-Cendere, giderek Devrez vadisine egemen durumdad~r (Lev. IV, V Res. 8, 9, ~~ o, Il, 12) Ancak Kurmalar köyünün arazisi içerisindeki bu antik yerle~menin geni~li~ine kar~~n, ayakta kalm~~~ herhangi bir yap~~ yoktur. Arkhaik ça~dan Roma imparatorluk (belki Bizans?) devirlerine kadar 9-1 o yüzy~ll~k sürekli yerle~meye sahne olmu~~ bu yer; Hellenistik dönemde yap~lm~~~ ve kentin büyük tanr~lar~na adanm~~~ stoa binalar~, oikema ve popinay~~ bünyesinde toplayan bir agoray~~ ve Hera tap~na~~n~~ bir s~r gibi derinliklerinde saklamak-tad~r. Alabildi~ine geni~~ olan alan~n büyük bir k~sm~~ tar~m arazisi, bir k~sm~~ çam ormamd~r.
Biz buras~n~n, Strabon'un "Olgassys da~l~k arazisinin etekle-rinde kurulmu~, sa~lam bir kale olan Kimiata'n~n içinde bulun- du~u Kimiatene TLÇ K ~ v v ck KLIii.oera ypo4cov pui.~.v6v örcoxep.evov 'r- oS 'OXyc'cac~uç pivi Strab. XII, 562-41) diye tan~mla-d~~~~ Hyparkhia (= Eyalet alt bölünmesi, il, vilâyet 23) n~n merkezi, belki Kimiata olabilece~ini dü~ünüyoruz.
1.
O. 302-1 y~llar~nda Kimiata'y~~ hareket üssü olarak kullanan Kurucu Mithridates, Pontus devletinin temelini burada atm~~~ ((:;) zp-t-c~dct.~cvoç öppyrrwic;) 1VILOplk-rç ö wricr-rrç 7-cpoaccyopEuOctç xoercrr~~ -:o{3 Ilföv.rou xûpcoç... Strab. XII, 562-41) ve I. O. 281 e do~ru güçlü bir krall~k olarak ortaya ç~km~~t~. Kimiata, yine Strabon'un anlat-t~~~na göre Mithridates Ktistes'in torunlar~ndan olan MithridatesEupator, yani Mithridates VI (t. O. 120-63) ya kadar önemini koru- mu~tur (xa~l ol Ccrc'ed~roi3 &o6oxv 9~')Xo:ixv [.1.xp~~ •roi3 Eûrcderopo. .). Bir ara Gangra (Çank~r~) prensi Morzeos'un eline geçti~ini (t. Ö. ~~ 8o de) biliyoruz. Ancak Pontus kral~~ Pharnakes (~. Ö. 185-169) taraf~ndan ayn~~ y~llarda ~iddetle cezaland~r~ld~, tüm hazinesini topla-d~~~~ Gangra kalesini ele geçirdi. Morzeos, Roma bask~s~yla Phar-nakes'in bar~~a zorlanmas~~ sayesinde ~. O. 179 y~l~nda kurtulabildi 24. Büyük olas~yla Kimiata, 24 y~ll~k Mithridates sava~lar~~ (~. O. 88-64) boyunca da önemini korumu~tur stratejik uygunlu~u dola-y~s~yla. Bu sava~lara son veren Romal~~ Konsul Pompeius (~. C~. 67-63), Roma senatosundan ç~kartabildi~i Lex Pompeia (Pompeius Yasas~) ile Bithynia - Pontus Çifte Eyaletini kurdu. Ancak bu bölgenin Senatosunun gönderece~i bir y~ll~k valilerle yönetilemeyece~i güç-lü~ünü anlam~~~ ve yerel yönetimi, yerli otoritelere teslim etmek fakat e~er böyle biri yoksa yaratmak gerekti~i yarg~s~na varm~~t~r 25. Pontus ve Paphlagonial~lar~n içi~lerinde serbest kalmalar~~ gerekti~i Roma Cumhuriyeti Senatosu taraf~ndan kabul edilince Pompeius, bölgenin eyalet düzenlemesini gerçekle~tirdi. Ba~kenti Gangra (Çan-k~r~) olan bir krall~k veya prenslik kurarak eski Gangra prensi Pylai-menes (~. O. 122-88)'in torunlar~ndan Attalos'a verdi (~. O. 64). Yine Pontus krall~~~~ kurulu~~ yöntemi üzerinden sa~lamla~t~rd~~~~ bu prensli~i, Strabon (XII, 562-41)'da adlar~~ geçen Potamia, Ti-monitis, Marmolitis, Sanisene, Gaizatorigos ve K~ M~ATENE gibi hyparkhia (i~rcupx[cc, lara böldü 26.
Biz bu ara~t~rmam~z~~ i~te bu hykparhia'ya yöneltmi~~ bulunuyo-ruz. Ancak yaz~tlar~m~zdan ilki Pompeius düzenlemesinden çok öncesine aittir. Stoa, oikema ve di~er yap~lar~n kuruldu~u ve kan~-m~zca kentin en üst düzeyde oldu~u devre, Mithridates III (t. O. 220-18o)'ün uzun saltanat dönemi içine girebilir. Ya da Hellenizme geni~~ sevgi ve hayranl~k besleyen Delos'daki Apollon tap~na~~na ba~~~larda bulunmu~ ; Atina gymnasionunun yap~l~~~nda parasal katk~s~~ olmu~~ ve bu sayede onlardan Euergetes (E~'yz:py~ -r7; = iyilik
24 Bkz. D. Magic, Roman Rule in Asia Minor I, Princeton-195o, s. 196-7.
25 Bkz. A. H. M. Jones, The Cities of the Eastern Roman Provinces,
Lon-don-1971, S. 157.
yapan, hay~rsever) unvamm alan Mithridates V (I. O. 150-120) 27 zaman~nda yapt~r~lm~~~ veya yenile~tirilmi~tir bu yap~lar.
R. Kipert 28 ve Leonhard 23 taraf~ndan Kimiata geçici olarak, Ilgaz ilçesinin güneydo~usundaki Devrez (Amnias) vadisinin Cendere köyüne bakan yamac~nda gösterilir. D. Magic de Cendere köyü arazisini de kaplamak üzere, ayn~~ görü~ü ad~~ geçen yazarlardan al~nt~lar vererek benimsemektedir 30. Bu görü~e kar~~n, A. H. M. Jones'in "The Cities of Eastern Roman Provinces (Do~u Roma Eyaletlerindeki Kentler)" isimli yap~t~n~n gözden geçirilmi~~ ve yeni eklentiler yap~lm~~~ 1971 bask~s~ndaki VI. Bölüm sayfa 418 de bulu-nan Notlar (Notes on Bithynia in Pontus)~n 4. maddesinde "Zeus Kimistenos" adak yaz~t~na 3°. atfen Kimiatene hyparkhia's~n~n, dolay~s~yla Kimiata'mn Eskipazar (Hadrianopolis) çevresinde ol-du~u David Wilson tarafindan ileri sürülmektedir 32. Bu iddia ke-sinlikle yanl~~t~r. Çünkü Kimistene (Klgr.cs-mv1)) ayr~~ bir yerle~im birimidir. Sigma (Z) harfini yanl~~~ yaz~lm~~~ gibi görüp, Kimiatene ile e~le~tirmek çok hatal~~ bir davran~~~ ve tutars~z bir pe~in yarg~! Burada tarafim~zdan bulunan 14 ve daha önce görülüp yay~nlanm~~~ 3 adet yaz~t okunarak yorumlanm~~ ; I. S. 2. 3. yüzy~llar da en yüksek düzeyini ya~ayan Kimistene'nin Halk ve Ya~l~lar Meclisleri (6 -"iji.~.oç
xcci. yepacoi v KLi~,Lcm)v&iv) ne sahip oldu~u (büyük olas~yla ~ehir
27 D. Magie, Roman Rule in Asia Minor I, gös. yer, Kar~. Semsettin
Gü-naltay, Yak~n ~ark IV, 2, S. 290 v.d.
28 H. Kiepert, Formae Orbis Antiquae (FOA) - Karte von Kleiasien VIII,
Berlin-19u, Text p. 14 B.
29 R. Leonhard, Die Paphlagonie Reisen und Forschungen im Nördlichen Kleinasien, Berlin-1915, s. 384.
3° D. Magie, Roman Rule in Asia Minor I, s. 186; II, s. ~ o86, dpnt. 34. 31 Taraf~m~zdan görülmü~~ olan "~yi talihle! Ben Proklos o~lu Albos (bunu)
Zeus Kimistenos'a sunmu~~ bulunuyorum (Ayodh5 -o!~x71/A [d] K [e] ildrr~)v~~;)/"AXPo; HpoxXoû/do~ffi-~)xc/)" anlam~ndaki yaz~t için bkz. E. Legrand, Inscriptions de Paph-lagonie, BCH XXIV (1897) s. 98; Yzt. No. 12. Ayr~ca Zeus Kimistenos için bkz. RE, Band XI, ~~ s. 397.
32 1587 y~l~nda yay~nlanm~~~ Isaac Casaubon'un Strabon textinde (562, 40-41)
geçen Kinistene (Kono-r~pdl)'nin ayn~~ yüzy~llarda yanl~~l~~~~ anla~~l~p Kimiatene (K4ucc-rlvii) ismi kabul edilmi~tir (Bilgi için bkz. Geiorge Long, M. A. Dicti-onary of Greek and Roman Geography, ed. William Smith, Vol. I, London-1856, s. 623). E~er Mr. Davit Wilson iddias~n~~ buradan temellendirseydi bir dereceye de~in ba~~~lanabilirdi. Kald~~ ki terkedilmi~~ olan sözcü~un de KLI.da-r~lvil ye ben-zerli~i bir rastlant~dan ötede anlam ta~~mamaktad~ r.
Meclisi = )3] poi~k~] de vard~ !); bir phyle ((pukr) = kabile)si ve bir
köyü (xioi.~.7), 4)nün isimleri saptanm~~~ ve yaz~tlar de~erlendirilirken görülmü~tür ki bu yerle~im biriminde, yani Kimistene'de Roma, Halikarnassos (Bodrum), Amastris (Amasra) ve Dalmatia k~y~lar~ndan gelen insanlar ya~am~~t~r 33. Böylelikle Kimistene'nin bir ba~ka yerle-~im birimi, büyük olas~yla Roma eyalet kentlerinden biri (?) oldu-~unu incelemi~~ oldu~umuz yaz~tlar göstermektedir. Kald~~ ki Eski-pazar ile Ilgaz aras~nda ku~uçumu 100-120 km. uzakl~k bulunmak-tad~r.
Birinci görü~~ Strabon'un tan~mlamalar~na dayan~larak ileri sürülmü~tür. Gösterilen yer Çank~r~~ - Ilgaz - Tosya yollar~n~n kesi~-ti~i üçyol a~z~ndad~r. Ilgaz'~n Inköy ve Cendere köylerinin arazisi içindedir. Devrez'in güneyinde kayal~k yüksekçe bir tepedir. Tepenin do~u yamac~nda çok say~da el yap~s~~ ma~aralar; kaya mezarlar~, de~i~ik yap~da kaya kiliseleri (?) ve i~levini tam saptayamad~~~m~z oyuklar bulunmaktad~r (Lev. VI, VII Res. 13, 14, 15, 16) Buras~~ Büyük olas~yla Olgassys kutsal alanlar~ndan biri olmal~d~r; yani Strabon'un sözünü etti~i" yüksek Olgassys da~lar~n~n her taraf~nda bulunan kaya tap~naklar~~ (Strab. XII, 562-40: gcrr~A6 'OXydcaauç öpoç acp6poc û(hXöv xcc'l &'.,crpoc-c•ov xoci. tcpoc ,roi3 öpou -roirrou nocv-ncxot; )" n~n herhalde sonraki ça~larda i~lev de~i~tirirek günümüze dek ge-len kal~nt~land~r. Buras~n~n gerçekten Kimiata oldu~unu göstere-cek aç~k kan~t yoktur, kesinlik bir yana. Ancak Davit Wilson'~n önerisi kadar da tutars~z de~il. Buna kar~~n Cendere'de henüz aç~lmam~~~ bir höyü~ün varl~~~~ ile inköy'deki tepeyi akropolis gibi görüp (Lev. VII. Res. 13), Kimiata'y~~ lokalize etmek de kesin olamaz. Oysa Cendere köyüne ~~ o km. uzakl~ktaki Kurmalar antik alan~n~n, keramik buluntular~ " ve yukar~da inceledi~imiz stoa yap~lar~~ yaz~t~~ ve Heraion onar~m yaz~tlar~ndan iki parça sayesinde
33 Kimistene (Kigumvi") yaz~ tlar~~ ve topografisi hakk~nda geni~~ bilgi için bkz. I. Kaygusuz, Gangra (Çank~r~) Çevresinde Yeni Bulunmu~~ Grekçe Yaz~ tla-r~n Filolojik De~erlendirilmesi ve Bölgenin Eski Ça~~ Tarih ve Kültürüne katk~lar~~ Yönünden Incelenmesi, (Bas~lmam~~~ Doktora Tezi) Istanbul-198o, s. 67-89 ve 151-156.
34 K urrr alar Köyü Antik alan~nda buldu~umuz keramik parçalar~n~~ ince- leyip tarihlemek ve dü~ünceleriyle çal~~mam~za katk~da bulunmak inceli~ini gös-teren say~n hocam Prof. Dr. A~k~dil Akarca'ya ve bölgenin Eski Ça~~ Tarihiyle ilgili bilgi ve görü~lerinden, önerilerinden yararland~~~m çok de~erli hocam Prof. Dr. Afif Erzen'e te~ekkürü zevkli bir görev sayar~m.
bin y~la yak~n kesintisiz yerle~meye sahne oldu~u anla~~lmaktad~r. Stoalar, oikema, popinalar ve hatta Hera tap~na~~~ bir agoran~n var-l~~~n~~ ve dolay~s~yla bir kenti belirleyen kan~tlar olarak ileri sürüle-bilir. Do~rulu~undan daha az ku~ku duyulur.
Öyle anla~~l~yor ki Mithridates Ktistes (I. O. 336-266) Kios (Gemlik)'da babas~n~n u~rad~~~~ ac~~ sondan Antigonos (t. O. 382-302)'-un o~lu, arkada~~~ Demetrios'382-302)'-un yard~m~yla kurtularak, gelip bu bölgeye s~~~nd~~~nda basit bir koy yerle~mesiyle kar~~la~mam~~t~. 1. Ö. 302-1 de krall~~~n temellerini atarken, haz~r ve uygun bir yerle~im birimini kendisine hareket üssü olarak seçmi~~ ve krall~~~na merkez yapm~~~ oluyordu 35. I~ te biz bu merkezin Kurmalar köyünün topraklar~nda; yüksek Ilgaz da~lar~n~n eteklerini olu~turan Demir-ciler yaylas~n~n ç~k~lmas~~ güç, uçurumlu tepeleri aras~nda olmas~~ gerekti~ini öneriyoruz.
35 Bkz. Rostovtzeff, The Social and Econornic History of the Hellenistic