• Sonuç bulunamadı

Mısır sarayında aralıksız 25 yıl yaşamış bir hanımın ağzından Kıral Faruk'un hayatı:Kıraliçe Feride Faruk'un sevgilisini nasıl öldürtmüştü?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mısır sarayında aralıksız 25 yıl yaşamış bir hanımın ağzından Kıral Faruk'un hayatı:Kıraliçe Feride Faruk'un sevgilisini nasıl öldürtmüştü?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kıraliçe

Feride

(ortada), Faruk'un iki kızkardeşi Prenses Fevziye (solda) ve Prenses Faize ile.

\

k «j

BBf

j

ü

Genç kıral

,

Mısır milletinin ümit beslediği yakışıklı bir erkekti.

Vefd Partisinin eseri olan bu başarı, genç kıratın prestijini büsbütün artırdı.

İLK EVLİLİK

M ısırlılar, kırallarının üzerine titriyor­ lardı. Faruk'a, en büyük itinalarla bir zevce arandı ve bulundu. Bu, Yusuf Zul- fekar Paşa'nın Faruk'tan bir yaş küçük, 15,5 yaşındaki kızı Sâfînâz Hanım 'dı. İn­ ce, buğday benizli, güzel b ir kızdı. Ni­ kâh günü, Kıral Faruk'un 17. doğum yıl dönümüne isabet ettirildi. Nikâhı, ül­ kenin en büyük dinî otoritesi, Ezher Şey­ hi kıydı. Sarayın siyasî müşaviri Ali Mâhir Paşa ile Başmâbeyinci Sait Zulfe- kar Paşa, kiralın şahitleriydiler.

Kıraliçe olan Sâfînâz Hanım'a, «F e ri­ de » adı verildi. Zira Kıral Fuad'ın bütün çocuklarının adı « F » harfiyle başlıyor­ d u : Fevkıye, Faruk, Fevziye, Fâika, Fet­ hiye. Sonradan Faruk da aynı geleneği takip etti, çocuklarına Feriâl, Fevziye, Fâdia, Fuad isimlerini seçti.

Genç kıraliçe de M ısır'ın gözdesiydi. Evlendikten bir buçuk yıl sonra büyük kızı Feriâl'i dünyaya getirdi. Bundan bir buçuk yıl sonra gene bir kız doğur­ du. Bu İkincisine, halası Fevziye'nin adı verildi. Prenses Fevziye, Faruk'un en sevgili kızkardeşiydi ve sonradan şah olan İran veliahdı Muhammed Riza Peh- levî ile evlenmişti.

Faruk'un evlilik düzeni az zaman zar­ fında bozuldu. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Genç kıral, Antuan Pulli Bey gibi ahlâksız müşavirleri tarafından kötü huylara alıştırılmıştı. Kıraliçe Feride ateşli bir genç kadın olmasına rağmen, Faruk, cinsî bakımdan zayıf bir erkekti. Nihayet Feride'nin üst üste iki kız doğur­ ması, Faruk'u ondan soğuttu. Zira ken­ disinden sonra taht, nefret ettiği amcası II. Abbas H ilm i Paşa'nın ailesine kala­ caktı. Babası Fuad'ın da 5 kızı, ancak bir tek oğlu olmuştu. Ailede kızların do­ ğum şansı, erkeklerden çok daha fazla görünüyordu ki, Holânda kıraliyet aile­ sinde de aynı durum vardır. Nihayet, esasen kadinlara karşı fazla b ir ilgi duy­ mayan Faruk, genç karısından gittikçe uzaklaştı. Feride'yi horlamaya, herkesin içinde hakarete benzer şekilde sözlerle küçük düşürmeye başladı. Genç kıraliçe, kiralın tavırlarından gittikçe ürkmeye başlıyordu. Hele Faruk'un Esmâhân'a âşık olması, kıraliçeyi çığırından çıkardı ve ahlâk prensiplerini altüst etti.

FERİDENİN HAZIRLADIĞI TUZAK

Esmâhân, aslen Lübnanlı bir Dürzî prensesi idi. Fransızlar'a kan kusturan meşhur Atraş ailesindendi. Çok cazip bir kadındı. Açık kumral, harikulâde iri ye­

şil gözlü, beyaz tenli bu genç kadının çıldırtıcı güzellikte, emsalsiz b ir sesi vardı. Fransızlar tarafından Lübnan'dan kovulunca, ağabeysi Ferîdu'l - Atraş'la be­ raber Kahire'ye gelmişti. Her iki kar­ deş, az zamanda yalnız M ısır'ın değil, bütün Arap dünyasının en ünlü şarkıcısı oldular. Film çevirmeye başladılar. Es­ mâhân, Faruk'tan 4 yaş büyüktü. Rejisör ve film aktörü Ahmed Sâlim'le evliydi. Faruk'la sevişmeye başladı. Faruk, bu kadına fazla kapılmıştı. 23 yaşındaki Kıraliçe Feride, tehlikeyi kavradı. Esmâ­ hân aleyhine bir ölüm komplosu düzen­ ledi. Bu komplo, ilhamını Ingilizler'den almış görünmektedir. Şöyle ki: Birkaç yıl önce ingilizler, istiklâl peşinde ko­ şan ve kendilerine baş eğmeyen genç Irak Kıralı Gazi'yi ( I I . Faysal'ın baba­ s ıd ır), otomobilinin rotunu eğelemek su­ retiyle, gûya kazaen öldürtmüşlerdi. Şimdi böyle bir kaza, Kahire'de tekrar­ lanacaktı.

KAZA MI, CİNAYET Mİ?

Esmâhân, bir gün Faruk'un dairesin­ den çıktı. Otomobiline bindi. Fakat az sonra, eğelenmiş bulunan rot kırıldı. Şo­ för arabaya hâkim olamadı. Otomobil feci şekilde çarptı ve taklak attı. Mısır kiralının en ünlü gözdesi 28 yaşında öldü. Bu olay, 1944'te geçmiştir. Esmâ­ hân, bu sıralarda ikinci film ini bitirmek üzereydi, henüz tamamlamamıştı. Bu, Yusuf Vehbi Bey'le çevirdiği «A ş k ve İntikam » film iydi. Ünlü yıldızın bu so­ nuncu film i, ölümünden sonra gösteril­ di ve hasılat rekoru kırdı. Esmâhân, ge­ ride birkaç aylık b ir kız çocuğu bırak­ mıştı. Bütün M ısır teessür içinde kaldı. Fakat az sonra unutuldu. Kocası Ahmed Sâlim bile bir yıl sonra, başka bir meş­ hur yıldızla, 22 yaşında boşanmış, yük­ sek bir aileden gelen b ir genç kadınla, Mediha Y ü srî ile evlendi. Faruk da, çıl­ gınlar gibi âşık olduğu muganniyeyi az zamanda unuttu. Fakat karısı Feride'nin katil olduğunu, asla unutmadı.

Söylendiğine göre, Faruk ile Feride, bu olaydan sonra bir daha bir araya gelmemişlerdir.

Faruk'un Esmâhân ile seviştiği gün­ lerde Feride, Fâdia adı verilen üçüncü kızını doğurdu. 15 aralık 1943'te doğan bu prensesin Faruk'tan değil, Feride'nin âşıkı olan genç b ir paşadan olduğu çok söylenmiştir. Fakat bu söylentinin gerçek değeri üzerinde bir fikrim yoktur. Bilin­ diği gibi Prenses Fâdia, daha geçenlerde, 17 şubat 1965'te, Cenevre'de Pierre Orlof adında 26 yaşında bir beyaz Rus'la ev­ lenmiştir. Son günlerini yaşamakta olan babası Faruk, bu evlenmeye çok üzül­

müş, engel olmaya çalışmış, fakat söz geçirtememiştir.

CİNSÎ BAKIMDAN ZAYIF

Faruk, cinsî bakımdan oldukça zayıf bir bünyeye sahipti. Cinsî bakımdan za­ yıf olan erkek ve kadınların çoğu gibi, aksini ispat etmek için, dehşetli bir kampanyaya girişmişti. Mısır sosyetesinin en güzel kadınlarına kur yapar, açık sa­ çık hikâyeler anlatır, çoğunu yatak oda­ sına kadar sürüklerdi. Fakat o kadar. Yatak odasında küçük bir hediye verir, biraz sıkıştırır ve kadını salıverirdi. Ba­ zı hanımlar, gerçek olmadığı halde, nü­ fuz kazanmak için, kıratla münasebette bulunduklarını iddia ederler ve bunu ya­ yarlardı. Zaten Faruk'un istediği de buy­ du. Müthiş b ir zampara ve Don Juan gö­ rünmek merakındaydı. Yanında güzel, bilhassa göğüs ve kalça yapısı bakımın­ dan gösterişli kadınlar bulundurmaya çok meraklıydı. Bu merakını, son zaman­ larına kadar muhafaza etmiştir.

Faruk'un muhalifleri, propaganda çark­ larını iyiden iyiye çeviriyorlardı. Faruk da, düşmanlarına, istedikleri propagan­ dayı yapabilmek için, her türlü fırsatı bol bol veriyordu. Müthiş b ir kumarbaz, ar damarı çatlamış b ir hayâsız, kabare­ lerde masanın üzerine çıkıp göbek ata­ cak derecede şahsî ve m illî şerefini gö­ zetmez bir adam olduğu muhakkaktır. Fakat ırz düşmanı olduğu doğru değil­ d ir. Çünkü bu husustaki iktidarı gayetle sınırlıydı. Bir de ayyaşlığı hakkında söy­ lenenler yanlıştır. Bu iddiam belki ga­ rip görünecektir. Fakat Faruk'un yanın­ da çeyrek asır yaşamış bir insan sıfatıy­ la beyan ediyorum ki, bütün ktrallığı müddetince ancak portakal suyu içmiş­ tir. Çünkü bünyesi içkiyi kaldırmaz, ko­ şar ve çabuk sarhoş olurdu. Esasen içki sevmezdi. Ancak çok içer görünmeyi ne­ dense bir erkeklik alâmeti sayar ve böy­ le hareket ederdi. Herkes, bu kadar iç­ ki içen kiralın nasıl sarhoş olmadığına hayret ederdi. Halbuki içtiği içki de­ ğil, meyva suyuydu. Fakat propaganda öyle kudretli b ir şeydir ki, Faruk'un ay­ yaşlığı yıllarca, en kudretli yayın organ­ larıyla etrafa yayılmıştır. Bu propagan­ danın etkisini silmek, bugün artık çok güç b ir şpydir.

Gelecek hafta:

Ana Kıraliçe Nazlı, cinsî müna­ sebet halinde çektirdiği kendi çıplak fotoğrafları ile Faruk'u tehdit edip ondan para istiyor.

Kıral Faruk, her türlü ava meraklıydı. Gündüz boş vakitlerinde tüfeğini ka­ par, maiyeti ile büyük avlar düzenler, geceleri ise kadın avına çıkardı...

Y

ALN IZ çağımızda değil, bütün ta­rihte, Faruk derecesinde dedikodu konusu olmuş b ir hükümdar azdır. Daha hayattayken romanlara, hat­ tâ filmlere mevzu olmuştur.

28 nisan 1936 günü M ısır Kıralı I. Fuat öldüğü zaman, tek oğlu Faruk, İngiltere'de tahsildeydi. 16 yaşında ga­ yetle yakışıklı, ince yapılı, çekik gözlü, hülyalı bakışlı, ciddî, az gülen, ağır­ başlı b ir delikanlıydı. Ahlâk sahibi ve terbiyeliydi. Babasının ölümü kendisine telgrafla bildirildi. Ertesi gün İngiltere Kıralı V III. Edward'i Buckingham Sara- yı'nda ziyaretle veda etti ve Mısır'a doğ­ ru yola çıktı.

Mısır'da büyük b ir sevinçle, heyecana benzer b ir sevgiyle karşılandı. Yalnız Mısır'da değil, bütün Doğu ülkelerinde, genç kızların rüyalarına giren bu deli­ kanlı kıral, halkta büyük ümitler uyan­ dırm ıştı. Birkaç ay sonra, 26 ağustosta imzalanan Londra Antlaşması ile Mısır, İngiltere ile son bağlarını da kopardı, tamamen bağımsızlık kazandı. Aslında

MISIR SARAYINDA ARALIKSIZ 25 YIL YAŞAMIŞ BİR

HANIMIN AĞZINDAN KIRAL FARUK’UN HAYATI

Kıraliçe Feride, Faruk’un

Sevgilisini Nasıl

Öldürtmüştü?

Feride

,

ateşli bir kadın olması­

na rağmen Faruk

,

sanıldığı­

nın aksine cinsî bakımdan za­

y ı f bir erkekti. Bünyesi kaldır­

madığı için içki de içemezdi

.

Düzensiz hayat, yakışıklı kıralı bu hale sokmuştu. Üstte Faruk, kızı FeryaVla.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun içindir ki, tüm ar­ kadaşlarının hapsi boylamış olmalarına rağmen kendisinin hiç hapse atılmamış olması onun için nerede ise bir nevi aşağılık kompleksi

Kapatı­ lan TSİP Yönetim Kurulu ve Ya­ zarlar Sendikası üyesi olan eski DP Milletvekili Samet Ağaoğlu’nun oğlu Tektaş Ağaoğlu, kendisini karşılamak

— önce şunu belirtmek isterim ki bu vakıf ile sadece Türk çocuklarının eğitimi hedef alınmamıştır, bunlara ilaveten bu vakıf, Batıdaki bazı çok yük­ sek

Beni bugüne dek, polise karşı, hü­ kümetlere karşı, öteki sınıflara karşı, benim sı­ nıfımdan olup da bana karşı olanlara karşı, be­ ni hep halk destekledi..

Böyle fevkalâde -musiki âlemlerinde insan çalman şey­ lere yalnız kulakla doyamıyor, sazlarından gönüllere güzellik iksirleri akıtan san’atkârların

Serada köklenmeye alınan çelikler ortamdan söküldükten sonra yeterince köklenme elde edilemediğinden köklenme oranları dışındaki diğer parametreler (canlılık oranı,

Tunca her kış öyle taşmaktadır I ve harap olmuş o kadar çok anıt vardır ki, fakir bir belediyenin geliri ile bunları büsbütün mah­ volmaktan kurtarmak

Afife Jale hakkında.kovusturma başlattı.(Ölümü: IstanbulBata/köy Ruh ve Siniı#fS§üaık)arı ttastahanesi’nde, 24 Em m üz 1941} 24 TEMMUZ Sahneye çıkan ilk