• Sonuç bulunamadı

Okula başlama yaşının öğrenci başarısına etkilerine ilişkin öğretmen görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okula başlama yaşının öğrenci başarısına etkilerine ilişkin öğretmen görüşleri"

Copied!
51
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI

VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

OKULA BAŞLAMA YAŞININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Vahide Oylum UYSAL

(2)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI

VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

OKULA BAŞLAMA YAŞININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Vahide Oylum UYSAL

Danışman

(3)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, eğitim yönetimi denetimi planlaması ve ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Vahide Oylum UYSAL tarafından hazırlanan ‘Okula başlama yaşının öğrenci başarısına etkilerine ilişkin öğretmen görüşleri” başlıklı Tezsiz Yüksek Lisans Projesi tarafımdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından Tezsiz Yüksek Lisans Projesi olarak kabul edilmiştir.

Yrd. Doç. Dr. Aydan ORDU Danışman

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun …./ …./2016 tarih ve ………….. sayılı kararı ile onaylanmıştır.

Prof. Dr. Ramazan BAŞTÜRK Enstitü Müdürü

(4)

TEŞEKKÜR

Kendimizi geliştirme yönünde çıktığımız bu yolda bizlere yüksek lisans yapma konusunda destek olan İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze,

Proje çalışmamın planlama, araştırma, yürütme ve oluşumunda ilgi ve desteğini esirgemeyen, engin bilgi ve tecrübelerinden yaralandığım, yönlendirme ve bilgilendirmeleriyle çalışmamı bilimsel temeller ışığında şekillendiren öğretim üyemiz ve danışmanım sayınYrd. Doç. Dr. Aydan ORDU’ya,

Yüksek lisansa başladığım günlerde her konuda yardımını esirgemeyen değerli hocamız sayın Prof. Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN’e,

Proje hazırlama aşamasında bana destek veren Okul Müdürlerimize ve öğretmenlerimize,

Yüksek lisans eğitimim boyunca bilgi ve tecrübelerinden faydalandığımız bütün öğretim üyelerimize,

Teşekkür ederim.

(5)

ETİK BEYANNAMESİ

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu proje çalışmasında;

 Proje içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,  Görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun

olarak sunduğumu,

 Başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu,

 Atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi,  Kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı,

 Bu proje herhangi bir bölümünü bu üniversitede veya başka bir üniversitede başka bir proje çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim.

İmza:

(6)

ÖZET

OKULA BAŞLAMA YAŞININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

UYSAL Vahide Oylum

Tezsiz Yüksek Lisans Projesi, Eğitim Bilimleri ABD Eğitim Yönetimi Denetimi Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı

Proje Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Aydan ORDU Mayıs 2016

Bu araştırmada ilkokula erken yaşta başlayan çocukların okula uyum sağlamaları, okuldaki başarıları sosyal yönden gelişimleri araştırılacaktır. İlk olarak 2012-2013 eğitim öğretim yılında yürürlüğü giren yönetmelik çerçevesinde 60 aylık olan çocukların ilkokul birinci sınıfa veli isteğiyle gidebileceği belirtilmiş olup böylece küçük yaş gurubu öğrencilerin 1. Sınıfa başlamalarının yolu açılmıştır. Bu amaçla 2012-2013, 2013-2014, 2014-2015 eğitim öğretim yıllarında Denizli ilinde 60-66 aylık çocukların yaşının etkilerini araştırmak amacıyla 1. Sınıf öğretmenleriyle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Denizli ili Merkezefendi İlçesinde yönetmelik uygulandıktan sonra rastgele seçilen ve 1. Sınıfı okutan 20 sınıf öğretmenine hazırlanan sorular görüşme yoluyla yöneltilmiş ve elde edilen verilerin analizi içerik analiz yoluyla yapılmıştır. Sonuç olarak yönetmelik hakkında sınıf öğretmenleri erken yaşta okula başlayan öğrencilerin eğitim öğretim ve sosyal yönden yetersiz kaldıkları konusunda olumsuz görüşler bildirmişlerdir.

(7)

İÇİNDEKİLER

Proje Onay Sayfası ………..III

Teşekkür ………..IV Etik Beyannamesi ………..V Özet ………..VI İçindekiler ………..VII BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.GİRİŞ ………..1 1.1 Problem ………..4 1.2. Amaç ………..5 1.3. Önem ………..6 1.4. Varsayım ………..6 1.5. Sınırlılıklar ………..7 1.6. Tanımlar ………..8 1.7. Kısaltmalar ………..8

(8)

İKİNCİ BÖLÜM

KURUMSAL ÇERÇEVE ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2. Kuramsal Çerçeve ……….…..9 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM 3. Yöntem………..………..……… 14 3.1. Araştırmanın Modeli..……….15 3.2. Evren ve Örneklem…..………....15

3.3. Araştırmanın geçerlik ve güvenirliği..………...15

3.4. VerilerinAnaliz………..………..16 3.5. Tablo 1 Analizi……….………18 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR VE YORUM 4. Bulgular ve Yorum ………19 4.1. Tablo 2 Analizi ………20 4.2. Tablo 3 Analizi ………21 4.3. Tablo 4 Analizi ………24 4.5. Tablo 5 Analizi ………27 4.6. Tablo 6 Analizi ………30 4.7. Tablo 7 Analizi ………31 VIII

(9)

BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER 5. Sonuç ve Öneriler……….…………..33 5.1. Sonuçlar………33 5.2. Öneriler……….………34 KAYNAKLAR……..………...35 EKLER………..………...37 ÖZGEÇMİŞ ………...41

(10)

BİRİNCİ BÖLÜM

1.GİRİŞ

Eğitim, en genel anlamıyla, belli amaçlara göre davranış değiştirme süreci olarak tanımlanırken, aynı zamanda insanı diğer canlılardan ayıran en temel süreçlerden biri olarak görülmüştür. Toplumsal bir varlık olan ve bazı yeterliliklerle dünyaya gelen insan, bulunduğu topluma uyumu, hatta hayatını sürdürebilmek için gerekli bilgi ve beceriyi eğitim yoluyla kazanır (Sönmez, 2012, s.3, Oktay, 2012, s.2). Eğitim denince aklımıza en başta gelen öğrencidir. Öğrencilerimiz bizlerin geleceğidir. Atalarımızdan miras aldığımız bu vatanı gelişmiş ülkeler arasında bir yere çıkarmak ve çocuklarımıza miras olarak bırakmak bizlere düşen en önemli görevlerin başında gelir. Atalarımız bizlere nasıl bu vatanı emanet edip geliştirmemizi istediyse bizlerde bu vatanı çocuklarımıza bırakırken her zaman daha iyisini umarak bırakmalıyız. Geleceğimizi teslim edeceğimiz çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmeyi vizyon haline getirmemiz gerekmektedir.

Ülkelerin değişmesinde sosyal ekonomik ve siyasi olarak gelişmesinde eğitim çok önemli bir yere sahiptir. Ülkeler eğitim politikalarında geleceğini bırakacaklarıçocuklara hazır bilgi vermek yerine bilgiye ulaşma yöntem ve tekniklerini göstermeye çalışmakta ve öğrencilerin tüketici değil, üretici olmalarını sağlamak amacıyla eğitim politikalarına düzenlemektedir. Bu nedenle hiçbir ülke eğitime yaptığı yatırımları boşa giden harcamalar olarak görmez. Anayasamızın 42. Maddesi gereğince ‘’Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz’’ Denilmektedir. Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan her vatandaş eşit haklara sahiptir ve en tabi hakkı olan eğitim hakkını en iyi şekilde kullanmalıdır. Türkiye sürekli gelişen ve değişen dünya standartlarını yakalamak amacıyla 2012-2013 öğretim yılında hayata geçirilen 4+4+4 eğitim sistemi ile daha önce zorunlu

(11)

yıllık süre üç kademeye ayrılmıştır. Birinci kademe 4 yıl süreli ilkokul, (1 - 4. sınıf), ikinci kademe 4 yıl süreli ortaokul (5 - 8. sınıf) ve üçüncü kademe 4 yıl süreli lise (9 -1 2. sınıf) olarak düzenlenmiştir (MEB, 2012).

Milli Eğitim Bakanlığının 26.07.2014 tarih ve 29072 sayılı yönetmeliğinin 11. Maddesinde bulunan ve aşağıda bulunan hükümlere göre;

(6) İlkokula kayıt başlığı altında bulunan:

a) İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan 60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir.

b) Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları velisinin vereceği dilekçe; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilir.

Böylece okula başlama yaşı üç ayrı guruba ayrılmıştır. Bu durum beraberinde bazı sıkıntıları da getirmiş ve 1. Sınıf öğrencileri arasında hem fiziksel hem de bilişsel yönden ciddi farklılıklar ortaya çıkmıştır. Çocuğun okula başlaması ve hayatında ilk kez disiplinli bir eğitim alması çocukların okula uyum sağlamada sorunlar yaşamasına ve ilk etapta istenmeyen davranışlarla bunu göstermelerine neden olmaktadır. Çocuk ilk kez planlı öğretimin gerektirdiği etkinliklere katılmak, belirli bir disiplin, plan dâhilinde kurallara uymak, öğretmenin talimatını yerine getirmek ve daha önemlisi okuma-yazma, aritmetik vb. konuları öğrenmek gibi görevlerle karşı karşıyadır (Oktay ve Unutkan, 2003, s.145). 3

(12)

Birinci sınıfa başlayan ve yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta öğretmen eğitim vermekte zorlanacaktır. Farklı hazırbulunuşluk seviyelerinde olan öğrenciler öğretmenin sınıf içinde bölünmesine neden olacak ve eğitim öğretimde aksamalar meydana gelecektir. Farklı düzeylerde olan öğrencilerin bir arada eğitim alması çocuğun okula uyum sağlayabilmesi ve belirli planlar dahilinde çocuklara kazandırılmak istenen davranışları kazanabilmeleri çocukların sahip oldukları okul olgunluk düzeyine bağlıdır. Çocuğun bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda okula hazır olması demek olan okul olgunluğunun birçok tanımı yapılmaktadır (Yavuzer, 2010). Okul olgunluğu kavramı, çocuğun okul eğitimini başaracak gelişimsel düzeye gelmesini ifade etmektedir ve bir çocuktan diğerine değişen bir kavramdır (Yazıcı, 2002, s. 1-2). Okul olgunluğuna sahip bir çocuk fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişim açısından belli bir düzeye gelmiştir ve okulda kendisinden istenilenleri başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazırdır (Ülkü, 2007). Okul olgunluğuna erişememiş bir çocuk ile daha ileri seviyelerde bulanan bir çocuğun aynı sınıfta ve aynı plan dahilinde eğitim alması ve aynı kazanımları elde etmeleri çok zordur.

2012 yılında Milli Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu bu değişiklik ile farklı okul olgunluğuna sahip çocukların aynı sınıfı paylaşması sivil toplum kuruluşları gibi çevrelerce eleştirilmiş vebirçok akademik çalışmaya konu olmuştur.

Bu araştırmanın temel amacı; 60-66, 66-72, 72-84 aylık çocukların okul olgunluk ve okuma yazma becerilerini kazanma düzeylerini betimlemek, okul olgunluk ve okuma-yazma becerilerini kazanma düzeyleri açısından gruplar arasında fark olup olmadığını incelemektir. Bu doğrultuda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır,

(13)

1.1 Problem

Eğitim sistemimizin önemli konularından bir tanesiolan öğrencilerin okula başlama yaşının 60 -84 aylık öğrencileri kapsamasıdır. Birinci sınıfta okuyan öğrenciler arasında 24 aylık süre farkının olması sınıf içerisinde heterojen bir gurup oluşmasına neden olmaktadır. Öğrenciler aynı eğitim öğretim ortamını paylaşmakta olup; aralarında bulunan yaş farklılıkları nedeniyle okulda farklı olgunluk seviyelerinde bulunmaktadırlar. Bu durum öğretmen açısından sınıf içerisinde seviye farklılıklarından kaynaklı ders işleme ve öğrenciye bilgi aktarımında sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. İleriki yıllarda öğrenciler arasındaki yaş farkından sınıf içerisindeki seviye farkı giderek artmakta ve öğretmen her öğrenciye yeteri kadar vakit ayıramamakta veli baskısı ile ileri seviyede olan öğrencilerine hızlı program uygulamakta ve seviye farkını giderek arttırmaktadır.

Bu sorundan yola çıkarak, araştırmada; okula başlama yaşının öğrencilerin başarısına ilişkinsonuçlarını tespit edebilmek için öğretmen görüşleri incelenecektir.

1.2.Problem Cümlesi

Sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin okula başlama yaşının öğrenci başarısına etkilerine ilişkin görüşleri nelerdir?

1.2. Amaç

Milli Eğitim Bakanlığının 26.07.2014 tarih ve 29072 sayılı yönetmeliğinin 11. Maddesinin

(6) İlkokula kayıt başlığı altında bulunan:

a) İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan

(14)

60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir.

b) Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları velisinin vereceği dilekçe; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilir.

İlgili yönetmelik kapsamında birinci sınıfta hem 60 aylık hem de 71 aylıkken doktor raporu alıp kaydını 1 yıl süreyle erteleyenlerle birlikte 81 aylık öğrenciler aynı sınıfta eğitim öğretim görecektir. Bu çalışmada aynı sınıfı paylaşan ve farklı yaş guruplarında bulunan öğrencilerin başarını tespit edebilmek amaçlanmıştır. Bu amaca göre alt amaçlar ise aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;

1.60-66, 66-72, 72 ay ve üzeri öğrencilerin okul olgunluğu ve hazırbulunuşlukları aynı mıdır?

2.Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta ilkokuma yazma öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

3.Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta matematik dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

4.Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta hayat bilgisi dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

5. Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta öğrenciye verilen veli desteğinin önemine ilişkin öğretmen görüşleri nelerdir?

6. Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta ilerleyen dönemlerde öğrenci başarılarında seviye farklılıkları yaşanır mı?

(15)

1.3. Önem

Milli Eğitim Bakanlığının çıkarmış olduğu 26.07.2014 tarih ve 29072 sayılı yönetmelik kapsamında 60-84 aylık olan öğrencilerin aynı ortamı paylaşması ve hayatlarında ilk kez plan ve disiplin dahilinde eğitim alması öğrenciler açısından sancılı geçen bir süreçtir. Aynı eğitim alanında bulunan ve aralarında iki yaşa kadar varan farklılıklar öğretmenler açısından problem olmaktadır. Öğretmen sınıfında bulunan ve okul olgunluğuna ulaşmış ve ulaşmamış oyun çağındaki öğrencilerine aynı plan dahilinde eğitim öğretim vermeye çalışmaktadır. İlerleyen dönemlerde öğrencilerin hazır bulunuşlukların farklı olması nedeniyle bazı öğrenciler hızlı öğrenecek bazıları ise geç öğrenecek bu farklılıklar da veli baskısıyla giderek artacaktır.

Bu araştırmada sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları ve öğrenci başarısına etkilerini ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Ortaya çıkan bulgular ışığında gerekli öneriler verilmeye çalışılmıştır.

1.4 Varsayımlar

1.Öğretmenler sorulara içtenlikle cevap vermişlerdir.

2.Görüşme formunda hazırlanan sorular çalışma kapsamının niteliğini tam olarak yansıtmaktadır.

(16)

1.5. Sınırlılıklar

Araştırma, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılında Denizli İli Merkezefendi İlçesi genelinde görev yapan ve 2012-2013 eğitim öğretim yılı ve sonrasında birinci sınıfı okutan sınıf öğretmenleri ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

İlk okuma-yazma: İlkokulun birinci sınıfında, çocuğun yazılı dilin işaretlerini sesli olarak okuyabildiği, söylenenleri veya kendi düşüncelerini yazabildiği dönem (Ferah, 2007, s. 9). Okul öncesi eğitim: Doğumdan zorunlu eğitim yaşına değin çocukların gelişim özellikleri, kişisel ayrılıkları ve yetenekleri göz önünde bulundurularak onların bedensel, duygusal ve toplumsal gelişimlerine yardım etmek amacıyla aileler ve birtakım kurumlar tarafından uygulanan eğitim (Demirel, 2010,s.94).

Erken çocukluk dönemi: Çocuğun doğumundan sekiz yaşına kadar olan ve okul öncesi yılları içine alan, gelişim açısından kritik yılları kapsayan dönem (Oktay, 1999,s.109). İlkokul: Zorunlu öğrenim çağındaki çocukların temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen dört yıllık eğitim kurumu.

Okul olgunluğu: Çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişim açısından belli bir düzeye gelmesi ve okulda kendisinden istenileni başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazır olması (Ülkü, 2007,s.11).

Zihinsel gelişim: Bilme, tanıma, anlama, kavrama, düşünme, akıl yürütme, problem çözme gibi zihinsel eylemlerde gelişimsel süreç içinde meydana gelen değişim ve gelişim (Yöndem ve Taylı, 2012,s.73).

Sosyal gelişim: Kişinin sosyal uyarıcıya, özellikle grup yaşamının baskı ve zorunluluklarına karşı duyarlık geliştirmesi, grubunda ya da kültüründe başkalarıyla geçinebilmesi, onlar gibi davranabilmesi (Yavuzer, 1994,s.49).

(17)

Fiziksel gelişim: Beden yapısının boy, ağırlık, göğüs genişliği, yüz biçimi gibi özellikler ile organların görevi bakımından değişiklikler göstermesi (Demirel, 2010,s.55).

Duygusal gelişim: Bireyin çocukluk dönemine özgü bağımlılıktan kurtularak sorumluluk duygusu ve karşı cinsle sevgi ilişkileri kurma gücü bakımından zamanla yetişkinlere özgü bir düzeye erişmesi (Demirel, 2010, s.40).

1.7. Kısaltmalar MEB :Milli Eğitim Bakanlığı İ.O. :İlkokul

(18)

İKİNCİ BÖLÜM

KURAMSAL ÇERÇEVE

60-72 Aylık Çocukların Gelişim Özellikleri

Birbirinden farklı gelişim özellikleri taşıyan beş ve altı yaş grubu çocuklar, kendi dönemlerinin özelliklerine uygun beceriler göstermektedirler. Beş yaş (60 ay), çocukların biraz daha bireysel hareket etmeye başladığı bir yaştır. Sayılar bu yaş grubu çocukların ilgisini çekmeye başlar ve gördüğü her şeyi sayarlar. Renkli boyalarla resim yapmaktan ve basit melodileri dinleyerek tekrarlamaktan hoşlanırlar. Ayakkabılarını giyebilir, basit tokalar takabilir, biraz zorlanarak da olsa düğmelerini ilikleyebilirler. Bunun yanında altı yaş grubu (72 ay) çocuklar bedenlerini daha iyi kontrol edebilirler. Giyinip soyunma ve tuvalet konusunda yardım almazlar. Öğrenmeye isteklidir ve okuldaki eğitim ona öğrenme, kendisini geliştirme fırsatı tanımaktadır (Oktay, 2004, s.121-123).

Çocukların gelişim özelliklerine göre belirlenen dönemlerden ilk çocukluk dönemi olarak adlandırılan 2-6 yaş dönemi, çocukların yaşıtlarıyla ilişkiler kurup oyun oynayabildiği, temel hatlarıyla okula hazırlık becerilerinin kazanıldığı dönemdir. İlköğretim çocuklarında yeterli büyüme ve gelişmenin önemi üzerinde durulurken, bedensel olarak güçsüz kalan çocukların ödevlerini bitirme, yazı yazma, uzun süre dikkatini toplama ve bedensel hareketleri yapmada sorun yaşayacakları, bunun da akademik performansı düşürerek başarısızlık duygusu yaratacağı belirtilmiştir.

İlköğretime yeni başlayan öğrenciler uzun süre ince motor becerileri gösterememektedir. Bu nedenle uzun süre yazı ve çizgi etkinliklerine yer verilmemelidir. Bu dönem çocuklarının koşma, hoplama, zıplama gibi kaba motor becerilerini karşılayacak etkinlikler düzenlenmelidir. İşlem öncesi dönemin(2-7 yaş) ilk evrelerinde çocuklar, Piaget‟nin verdiği isimle semiyotik işlemleri edinmektedirler. Çocukların daha önceden gerçekleşen bir olayı uzun zaman sonra taklit etmeleri bunun kanıtıdır. (Yeşilyaprak, 2004, s.40)

(19)

Erken çocukluk döneminde bulunan beş yaş grubu çocuklar maceracı bir kişiliğe sahiptirler. Atlamayı, zıplamayı ve tırmanmayı severler. Beş yaşındaki çocuklar iyi koşarlar ve yarış yapmaktan hoşlanırlar. El, kol ve beden, gözün önderliğinde beraber hareket eder(Santrock,2011, s.211.2013)Beeve Boyd’e (2009) göre Altı yaş grubu çocukların kaba motor becerileri ince motor becerilerinden daha iyi gelişmiştir. Bu nedenle bu yaş grubu çocuklar atlayıp, koşup, zıplamayı severler, ancak ince motor becerileri tam olarak gelişmediği için kalem tutma konusunda pek başarılı olamazlar. İnce motor becerileri gelişmediği için kalem tutma ve makas kullanma becerileri kullanırken bedenini kullanmaya çalışır. Çocukların ince motor becerileri geliştikçe yazı yazma ve öğrenme konularında daha istekli olur (Akt. Şimşek, 2014).

Havighurst‟un belirlediği çeşitli yaşam dönemlerine ait gelişim dönemleri incelendiğinde bebeklik ve ilk çocukluk (0-6 yaş) dönemi çocuklarının gelişim görevlerinden biri de okumaya hazır hale gelmektir. Okul döneminde çocuklar üç R denen (ingilizce Reading. Writing ve Aritmetic kelimelerinden) okuma-yazma ve hesaplamayı öğrenirler. Bunun için okul döneminden önce bunları öğrenmeye hazır hale gelmelidirler (Bacanlı, 2002, s.48). İlk çocukluk kritik yaş dönemlerinden beş yaş grubu çocuklarda gelişen kas kontrolüne karşın, kas hareketleri bazı inceliklerden yoksundur. Bu yaş grubu çocuklar eğri çizgiler çizmekte, kalem kullanmakta zorlanırlar. Bazı duyu hareket nedenlerinden ötürü okumaya da henüz hazır değillerdir. Ayrıca konuşmalarında zor ve karmaşık sözcüklere yer vermezler (Gesell, Ilg,‟den, 1982, akt. Yavuzer, 2006, s.110).

(20)

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Şahin (2005)’e göre ilkokuma yazma becerisini öğrenme süreleri, sesli okuma hızları ve okuduklarını anlama becerileri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı ile öğrenciler tarafından okuma yazma yanlışlıklarının gruplara göre farklı bir dağılım gösterip göstermediği saptanmaya çalışılmıştır.(Akt. Tutal, 2013) Deneysel yöntemim kullanıldığı araştırmada; deney grubundaki öğrencilerin kontrol grubundaki öğrencilerden daha kısa sürede okuma ve yazma becerisini kazandıkları, daha hızlı sesli okuma yaptıkları, daha az okuma ve yazma yanlışı yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır. İki gruptaki öğrencilerin okuduklarını anlama becerileri arasında ise herhangi bir farklılık bulunmamıştır.

Toker (2006)’ya göre cümle çözümleme yöntemi ve ses temelli cümle yönteminin okuduğunu anlamaya etkisini belirlemeye çalışmıştır.(Akt. Tutal, 2013) İçerik nitelikte yapılan araştırmadaki ilköğretim okulundan seçilen 200 öğrenci üzerinde araştırma yapılmış ve sonucunda, ilk okuma-yazmayı cümle çözümleme yöntemiyle öğrenen öğrencilerin okuduğunu anlama testi başarı ortalamaları, ses temelli cümle yöntemiyle öğrenen öğrencilerin okuduğunu anlama testi başarı ortalamalarından yüksek çıkmıştır. Öğretmenlerin çoğunluğu da okuduğunu anlamada cümle çözümleme yönteminin daha etkili olduğunu belirtmişlerdir.

Pehlivan (2005)’e göre okul öncesi eğitim alan ve almayan ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin, ilk okuma-yazmaya geçiş sürecini, öğretmen ve öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirmek amacıyla nitel bir çalışma yapmıştır.(Akt. Tutal, 2013) Araştırmada, öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumlarının, ilk okuma-yazmaya geçiş sürecine olan etkisi, öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, farklı sosyo-ekonomik düzeydeki 6 ilköğretim okulundaki 60 tane birinci sınıf öğrencisi ile 15 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın bulguları şu 11

(21)

-13-şekildedir: anne babaların eğitim düzeyi ve aylık geliri arttıkça, öğrencinin okul öncesi eğitim kurumuna 41 gitme oranı artmaktadır; okul öncesi eğitim alan öğrenciler, okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre okula daha donanımlı gelmektedir; okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin büyük çoğunluğu bitişik eğik yazıyı güçlük çekmeden yazabilmektedir.

Karakelle (1998)’e göre “İlk Okuma Becerisini Etkileyen Bilişsel Faktörler” isimli çalışmasında öğrencilerin okuma becerisini kazanmadan önce sahip oldukları belirli bilişsel niteliklerin okuma becerisini kazanma süresi ile yıl sonu okuma hızı üzerindeki etkilerini araştırmıştır.(Akt. Tutal, 2013)Deneysel yöntemin kullanıldığı araştırmada İki ilköğretim okulundan seçilen iki sınıfta bulunan toplam 96 öğrenci üzerinde yürütülen çalışmada; ele alınan bilişsel değişkenlerin ilk okuma sürecinde etkili olduğu ancak birlikte ele alındıklarında süreçteki varyansı daha iyi açıkladıkları, ilk okuma sürecinin önemli bir bölümünün bilişsel değişkenler tarafından açıklanabildiğini ancak yalnızca bilişsel süreçlerin yeterli olmadığının görüldüğü, yılsonu okuma hızındaki varyansı en iyi açıklayan faktörün harflere duyarlılık ve fonolojik farkındalığın toplam etkisi olduğu bulgularına ulaşılmıştır.

Kaya (2008)’e göre çalışmasında ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin okuduklarını anlamaları Çözümleme Yöntemi ve Ses Temelli Cümle Yöntemine göre karşılaştırmıştır.(Akt. Tutal, 2013) Araştırma tarama modelindedir. Çalışma rastlantısal yollarla seçilen 3 farklı sosyoekonomik düzeyden 6 okuldaki toplam 645 dördüncü sınıf öğrencisi ile yürütülmüştür. Araştırma sonucuna göre; sosyoekonomik düzey yükseldikçe öğrencilerin okuduğunu anlamaları artmaktayken, öğrencilerin okuma yazma öğrendikleri yöntem ve cinsiyetlerine göre okuduğunu anlamaları herhangi bir farklılık göstermemektedir.

(22)

Öztürk, Uysal (2013), 2012-2013 eğitim-öğretim yılında yürürlüğe giren 4+4+4 eğitim sisteminin getirdiği yeniliklerden biri olan çocukların ilkokula başlama yaşının veli isteği ile 60 aya kadar düşürülmesinin ortaya çıkardığı sonuçlar belirlenmeye çalışılacaktır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda, ilköğretim 1.sınıf öğretmenlerinin, ilkokul 1.sınıf öğrencilerinin okuma yazma süreçlerinin farklı takvim yaşı yönünden karşılaştırılması ilişkin görüşleri, karşılaştıkları problemler ve bunların çözümüne yönelik görüşleri belirlenmişaraştırma sonucunda 60-66 aylık çocukların birinci sınıfta zorlandıkları bazı konuları günlerce anlatılsa bil anlamakta güçlük çektikleri, 72 aylık çocukların ise anlamadığı konularda iki veya üç tekrardan sonra konuyu anladıkları görülmüştür.60-66 aylık çocuklara daha fazla tekrar yapılması gerektiği ve görselliğe önem verilmesi gerektiği önerileri verilmiştir.

Kerimoğlu, (2014) farklı yaştaki çocukların oluşturduğu ilkokul 1.sınıflara ilişkin öğretmen değerlendirmesi konusunda araştırma yapmıştır. Verilerin toplanmasında bireysel görüşme yöntemi kullanılmıştır. Ankara ilinde ve farklı ilçelerde görev yapan 50 sınıf öğretmenine ulaşılmış ve bireysel görüşmeler ile verilen elde edilmiştir. 5 yaş grubu öğrencilerin seviyelerine uygun bir müfredatın bulunmadığı, uyum sürecinde 6 yaş grubuna göre daha fazla zorlandığı ve 60-72 aylık çocukların eğitimleri öğretim yılı boyunca farklılıkların ortaya çıktığı görülmüştür.

(23)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

Araştırma temelde nitel bir çalışmadır. Bu çalışmada veri toplama yöntemi olarak görüşme tekniği kullanılmıştır. Genel olarak nitel araştırmalar çeşitli kavramların, sorunların ve süreçlerin yorumlanmasını içerir. Nitel araştırma süreci, çalışmanın çeşitli boyutları arasındaki içsel bağlantıların araştırmacı tarafından yönetilmesi ile ortaya çıkan veri ve analizlerin yer aldığı diyalektik bir süreçtir. Bu sürecin temelinde çalışmanın kapsamı ile ilişkili olarak günlük hayatın çeşitli boyutlarının gözlenmesi, betimlenmesi ve analizinde kullanılan yöntemler arasındaki içsel ilişkilerin nitel araştırmacılar tarafından yönetilmesi yer alır (Miller &Dingwall, 1997).

Nitel tekniklerin kuşkusuz bazı sınırlılıkları vardır. Bu sınırlılıklardan birincisi, doğal ortama duyarlılık yani araştırmanın gerçekleştiği doğal ortamı başka bir araştırma kapsamında aynen bulmak ya da yaratmak olanaksızlığıdır. İkinci sınırlılığı ise araştırmacının katılımcı rolüdür. Nitel araştırmada araştırmacının veri kaynaklarına yakın olması ve olayların doğal akışını etkileyebilme olasılığının bulunması, geleneksel anlamda araştırma anlayışına ters düşmekte ve bu yönüyle nitel araştırmanın yeterince nesnel olmadığı bir sınırlılık olarak kabul edilmektedir. Nitel araştırmada çok sayıda bireyin ya da deneğin araştırmaya katılması güçtür. Bu nedenle toplanan verilerin ayrıntılı ve derinlemesine olması algıları ortaya çıkarmayı sınırlamaktadır. Araştırma deseninin beklenmeyen değişikliklere açık olması niteliksel araştırmalar için belirlenen başka bir sınırlılıktır. En önemli sınırlılıklardan biri de nitel araştırmada toplanan verilerin sayılara indirgenmesinin zorluğudur. Geçerlik ve güvenirliğin standart tekniklerle belirlenmemesidir. Çünkü nitel araştırmalar, nicel araştırmalarda olduğu gibi yaygın olarak kullanılan tanımlar, yöntemler ve testler yoktur (Yıldırım ve Şimşek, 2006, s.159).

Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden “içerik analiz” kullanılmıştır. İçerik analizde dört aşama vardır.

(1) İçerik analiz için bir çerçeve oluşturma, (2) Tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi, (3) Bulguların tanımlanması,

(24)

Bu araştırma; verilerin önceden belirlenen temalara göre düzenlenip, yorumlandığı için içerik analiz olarak tanımlanmıştır.

3.1.Araştırmanın Modeli

Bu çalışmada nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan bireysel görüşme modeli tercih edilmiş, yarı yapılandırılmış, konu ile ilgili hazırlanacak olan sorularla, sınıf öğretmenlerinin konu hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır

3.2. Evren ve Örneklem

Denizli ili Merkezefendi ilçesinde görev yapan ve 2012-2013 eğitim öğretim yılı ve sonrasında birinci sınıfı okutan sınıf öğretmenleri araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Evrenin çok geniş olmaması sebebiyle örneklem almaya gerek duyulmamış ve evrendeki katılımcılardan veri toplama aracını gönüllü olarak cevaplamak isteyen veya görev yerlerinde ulaşılabilen 20 öğretmenle görüşülmüş ve araştırmada ihtiyaç duyulan veriler toplanmıştır.

3.3. Araştırmanın geçerlik ve güvenirliği

Çalışmada veri toplama yöntemi olarak yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Bu teknik, özel bir konuda derinlemesine soru sorma ve cevap eksik veya açık değilse tekrar soru sorarak durumu daha açıklayıcı hale getirip cevapları tamamlama fırsatı vermesi açısından avantajlıdır.

Araştırmacılardan birinin katılımcılarla yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmeler, tutanak yoluyla, katılımcıların onayı alınarak kayıt altına alınmıştır. Görüşmelerden sonra kaydedilen veriler, metne dönüştürülmüştür. Daha sonra metinler katılımcılara verilerek, kayıtların yanlışsız ve eksiksiz olduğunun doğrulanması ve bu yolla verilerin güvenirliği sağlanmıştır. Görüşmeler, araştırmacılar tarafından hazırlanan Görüşme Formu’na (Ek-A ) bağlı kalınarak gerçekleştirilmiştir.

15

(25)

-8-3.4. Verilerin Analizi

Araştırmada, öğretmenlerden konu ile ilgili açık uçlu ilk 4 soru ile demografik özelliklerini, diğer 6 soru ile de “Okula başlama yaşının öğrencinin başarısına ilişkin’’ görüşlerini yazılı olarak ifade etmeleri istenmiştir. Öğretmenlerini konuya ilişkin görüşleri, yazılı olarak alındığı için, verilerin analizinde nitel araştırma tekniği olan “İçerik Analiz” yöntemi ve nitel verilerin sayısallaştırılması tekniği kullanılmıştır. İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. İçerik analizinde veriler, daha derin bir işleme tabi tutulur, kavram ve temalar bu analiz sonucu keşfedilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2006, s.227).

Sözlü ve yazılı materyallerin sistemli bir analizi olan içerik analizi, insanların söyledikleri ve yazdıklarının açık talimatlara göre kodlanarak nicelleştirilmesi-sayısallaştı-rılması süreci olarak tanımlanabilir (Balcı, 2010, s.189). Nitel verinin sayısallaştırılma-sında birkaç temel amaç vardır: Bunlardan birincisi, sayısallaştırmanın güvenirliğini artırmaktır. İkincisi yanlılığı azaltmaktır. Üçüncüsü, nitel verinin belirli ölçüde sayılara dökülmesi, verinin analizi sonucunda ortaya çıkan tema veya kategoriler arasında karşılaştırma yapmaya olanak vermesidir. Dördüncüsü ise, yapılan küçük ölçekli bir araştırmanın veya bir durum çalışması sonuçlarının, daha sonra anket gibi araçlarla daha geniş bir örnekleme ulaşılarak tekrar sınanmasına olanak vermesidir (Yıldırım ve Şimşek, 2006, s.242). Nitel araştırma verileri dört aşamada analiz edilir:

(1) Verilerin kodlanması: Bu aşamada araştırmacı, elde ettiği bilgileri inceleyerek, anlamlı bölümlere ayırmaya ve her bölümün kavramsal olarak ne anlam ifade ettiğini bulmaya çalışır.

(2) Temaların bulunması: Temaların bulunması için önce kodlar bir araya getirilir ve incelenir. Kodlar arasındaki ortak yönler bulunmaya çalışılır.

(26)

(3) Kodların ve temaların düzenlenmesi: Verilerin, okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlanması, açıklanması ve sunulması önemlidir.

(4) bulguların tanımlanması ve yorumlanması: Araştırmacı, bu son aşamada, topladığı verilere anlam kazandırmak ve bulgular arasındaki ilişkileri açıklamak, neden-sonuç ilişkileri kurmak, bulgulardan bir takım sonuçlar çıkarmak ve elde edilen sonuçların önemine ilişkin açıklamalar yapmak zorundadır (Yıldırım & Şimşek, 2006:228).

Araştırma soruları doğrultusunda belirlenen temalar kapsamında, görüşmelerden elde edilen verilerin kavramsal kodlamaları yapılmıştır. Temalar görüşmeler yapılmadan önce, görüşme soruları temel alınarak belirlenmiştir. Kavramsal kodlamalar ise, tamamen verilerden çıkarılan kavramlara göre gerçekleştirilmiştir. Yapılan kodlamalarda temel analiz birimi olarak cümleler ele alınmıştır. İçerik analiz araştırmacı tarafından yapılmıştır. Katılımcıların görüşleri araştırmanın amacına cevap verecek şekilde gruplandırılarak yorumlanmıştır. Katılımcıların görüşlerinin yorumlanmasında yüzde kullanılmıştır. Katılımcıların, cinsiyete, eğitim seviyesine, şu an MEB içindeki unvanlarına (okul/kurum), mesleki deneyimlerine, mezun oldukları branşlara ve MEB’deki ilk atama branşlarına göre dağılımları Tablo 1’de verilmiştir.

17

(27)

-10-Tablo 1. Katılımcıların, cinsiyete, mesleki kıdemi, öğrenim durumu ve yaş aralığına göre frekans dağılımı (n=20)

Değişkenler N

Cinsiyet Kadın 14

Erkek 6

Öğrenim Durumu Önlisans 4

Lisans 15

Yüksek lisans 1

Doktora 0

Yaş aralığı 30 ve altı31-40 06

41-50 9

51 ve üzeri 5

Mesleki Kıdemi 1-5 yıl arası 0

6-10 yıl arası 2

11-15 yıl arası 8

16-20 yıl arası 5

21 yıl ve üstü 5

Araştırmaya katılan öğretmenlerin 14’ü kadın, 6’sı erkektir. Mesleki kıdeme göre, katılımcıların2’si 6-10 yıl arası, 12’si 11-15 yıl arası 5’i 16-20 yıl arası kıdeme 5’ide 21 yıl üzeri mesleki kıdeme sahiptir. Bu duruma göre, katılımcıların ¾’ünün öğretmenliklerinin ilk 15 yılı içerisinde olduğu söylenebilir.

Katılımcıların 4’üönlisans mezunu olup bazı hizmetiçi eğitimler alarak öğretmen olarak atandıklarını belirtmişleridir. Katılımcıların 15’i lisans mezunu olup eğitim fakültesi ve dışındaki farklı fakültelerden mezun olduklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların 1’i yüksek lisan mezunudur. Katılımcıların 6’sı 31-40 yaş aralığında, 9’u’i 41-50 yaş aralığında, 5’i 51 yaş ve üstündedir.

(28)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR VE YORUM

Araştırmada öğretmenlerin kendilerine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlardan elde edilen bulgular, temalar ve alt temalar altında öğretmenlerin yanıtlarından doğrudan alıntılar yapılarak verilmiştir. Doğrudan alıntılarda frekansı yüksek olan görüşlere daha çok yer verilmiştir Ayrıca katılımcılara kod numaraları verilmiştir.

Tablo 2. 60-66, 66-72, 72 ay ve üzeri öğrencilerin okul olgunluğu ve hazırbulunuşlukları aynı mıdır?(n=20)

60-66 aylık

Öğretmen görüşleri N

Oyun çağında 20

Özbakım becerileri ve ince kasları zayıf 16 Sorumluluklarını yerine getiremiyor 20 Özbakım becerileri ve ince kasları

gelişmiştir. 4

66-72 aylık

Özbakım becerileri ve ince kasları gelişmiş 15 Özbakım becerileri ve ince kasları zayıf 5 Sorumluluklarını yerine getiriyor 16 Sorumluluklarını yerine getiremiyor 4

Sınıf içi uyum sorunu yaşamıyor. 16

Sınıf içi uyum sorunu yaşıyor. 4

72ay ve üzeri

Özbakım becerileri ve ince kasları gelişmiş 20 Sorumluluklarını yerine getiriyor 18 Sorumluluklarını yerine getiremiyor 4 Sınıf içinde liderlik yapmaya çalışıyor. 20

Kategori 1: 60-66, 66-72, 72 ay ve üzeri öğrencilerin okul olgunluğu ve hazırbulunuşlukları aynı mıdır?

‘’Size göre 60-66, 66-72, 72 ay ve üzeri öğrencilerin okul olgunluğu ve hazırbulunuşlukları aynı mıdır?’’ sorusuna sınıf öğretmenleri olumlu ve olumsuz görüşlerini belirtmişlerdir.

60-66 aylık: Sınıf öğretmenlerinin tamamı sorulan soruya cevap vermiştir. Görüşmeye katılan katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 19

(29)

K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) 60-66 aylık öğrencilerin ‘’Oyun çağında’’olduklarını belirtmişleridir.Katılımcıların 16’sı (K1, K2, K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12, K14, K15, K17, K18, K19,K20) öğrencilerin ‘’Özbakım becerileri ve ince kasları zayıf’’ olduklarını belirtmişlerdir.’’Öğrencinin daha çok küçük olduğunu ve kalem tutmakta bile zorlandığını ancak velinin bu durumu görmediğini söyledi’’(K6) Katılımcıları 4’ü (K3, K4, K13, K16) ‘’Özbakım becerileri ve ince kasları gelişmiştir.’’Olduğunu belirtmişleridir. Katılımcıların tamamı öğrencilerin tamamının ‘’ Sorumluluklarını yerine getiremiyor’’ olduklarını belirtmişlerdir. ‘’öğrencilerin daha çok küçük olduğunu sınıfta annesinden ayrılmak istemediğini ve sürekli ağladığını görüyorum buda verilen görevleri yerine getirmesine engel oluyor. Çocuk evden kopamıyor.’’(K14). Katılımcılar ‘’velilere öğrencilerin daha çok küçük olduğunu belirttiklerini ancak bazı velilerin benim çocuğum zekidir diyerek 1. Sınıfa verdiklerini ama daha sonra çocuklarının başarısız olduğunu görünce okuldan aldıklarını biliyoruz.’’(K19)

66-72 aylık: Sınıf öğretmenlerinin tamamı sorulan soruya cevap vermiştir. Katılımcıların 15’i (K1, K2, K5, K6, K8, K9, K10, K11, K12, K14, K15, K17, K18, K19, K20) öğrencilerin ‘’Özbakım becerileri ve ince kasları gelişmiş’’ olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların 5’i (K3, K4, K7, K13, K16) ‘’Özbakım becerileri ve ince kasları zayıf’’ olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların 16’sı (K1, K2, K3, K4 K6, K8, K9, K10, K11, K12, K14, K15, K17, K18, K19, K20) öğrencilerin sorumluluklarını yerine getirdiğini belirtmişlerdir. Katılımcıların 4’ü (K5, K7, K13, K16) öğrencilerin verilen sorumlulukları yerine getirmediğini belirtmişlerdir. Katılımcıların16’sı (K1, K2, K3, K4K5, K8, K9, K10, K11, K12, K14, K15, K16, K18, K19, K20) öğrencilerin sınıf içerisinde uyum sağlamakta sorun yaşamadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların 4’ü (K6, K7, K13, K17) öğrencilerin sınıf içerisinde uyum sorunu yaşadıklarını ve annelerinin derse girmesini istediklerini

(30)

belirtmişlerdir.’’öğrencinin ilk defa annesinden bu kadar uzun süre ayrı kaldığını ve öğrencinin bunu durumu kabullenmekte zorlandığını belli oluyor.’’ (K6)

72 ay ve üzeri: Sınıf öğretmenlerinin tamamı sorulan soruya cevap vermiştir. Görüşmeye katılan katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) Öğrencilerin özbakım becerileri ve ince kasların gelişmiş olduğunu belirtmişlerdir. ‘’60-66 ve 66-72 ay olan öğrencilere kıyasla kalem tutma ve yazı çalışmalarında daha iyi olduklarını görülüyor.’’(K1). Katılımcıların 18’i (K1, K2, K3, K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K20) öğrencilerin verilen görevleri yerine getirdiklerini söylemişlerdir. Katılımcıların 2’si (K4, K19) öğrencilerin verilen sorumlulukları yerine getirmek istemediklerin belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin sınıf içerisinde lider olmak istediklerini belirtmişlerdir. ‘’Fiziki olarak daha büyük olduklarını ve sosyal yönden herkesle anlaşabildikleri için kendilerine özgüven duyduklarını ve bu sebeple de sınıf içerisinde sürekli lider olmaya çalışıyorlar.’’( K12)

Tablo 3. Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta ilkokuma yazma öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

60-66 aylık

Öğretmen görüşleri N

Uzun süreli etkinliklerde takip edemiyor 20 Derslere etkin katılım sağlayamıyor 16

Derslere etkin katılım sağlıyor 4

Kendini ifade edemiyor. 20

Sesleri kavramada sorun yaşıyor. 18

66-72 aylık

Uzun süreli etkinliklerde takip ediyor 20

Derslere etkin katılım sağlıyor. 20

Sesleri kavramada sorun yaşamıyor 20

Disiplin sorunları çıkarıyor. 6

Sınıf içinde sorumluluklarını yerine

getiriyor. 20

72 ay ve üzeri

Uzun süreli etkinliklerde takip ediyor 20

Derslere etkin katılım sağlıyor. 20

Sesleri kavramada sorun yaşamıyor 20 Sınıf içinde sorumluluklarını yerine

getiriyor. 20

(31)

Kategori 2: Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta ilkokuma yazma öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

‘’Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta ilkokuma yazma öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili görüşleriniz nelerdir?’’ sorusuna sınıf öğretmenleri olumlu ve olumsuz görüşlerini belirtmişlerdir.

60-66 aylık: Sınıf öğretmenlerinin tamamı sorulan soruya cevap vermiştir. Görüşmeye katılan katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) 60-66 aylık öğrencilerin tamamının ‘’Uzun süreli etkinliklerde takip edemedikleri belirtmişledir.’’ dersin ilk birkaç dakikadan sonra öğrencilerin dikkatlerinin dağıldığını ve başka işlerle meşgul olduklarını görülüyor ve bir daha derse katılmıyor.’’ K(14) Katılımcıların 14’ü (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K9, K11, K12,K13 K14, K15, K16, K18, K20) öğrencilerin derslere aktif katılım sağlayamadıkları bu nedenle de sesleri kavramada güçlük çektiklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların 4’ü (K8, K10, K17, K19) öğrencilerin sınıf içindeki etkinliklere katılmakta hevesli olduklarını özelliklede ses kavratma etkinliklerinde katılmada aktif olduklarını ancak yinede sesleri öğrenmekte zorlandıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) 60-66 aylık öğrencilerin tamamının sınıfta kendilerini ifade etmekte zorlandıklarını bu sebeple iletişim kurmakta zorlandıkları ifade etmişlerdir. Katılımcıların 18’i(K1, K2, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin sesleri kavrama sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir.

66-72 aylık: Sınıf öğretmenlerinin tamamı sorulan soruya cevap vermiştir. Görüşmeye katılan katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) Uzun süreli etkinliklerde takip edebildiklerini ve öğrencilerin tamamıyla dersi aktif olarak işledikleri belirttiler. Katılımcıların tamamı(K1,

(32)

K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin derslere aktif olarak katıldıklarını belirttiler ‘’derse öğrenci katılımı ile çok güzel ders işleniyor’’ K(7). Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin ses

kavramada herhangi bir sorun yaşamadığını belirtmiştir. ‘’ bazen bazı öğrencilerin ufak tefek sorunlar yaşadığımız oluyor onları da yaptığımız ek birkaç etkinlikle aşıyoruz’’(K11). Katılımcıların 6’sı(K3, K6, K8, K12, K15, K20) sınıf içerisinde disiplin sorunları yaşadıklarını belirtmişlerdir. ‘’ sorunların öyle büyütülecek sorunlar olmadığını örnek olarak sınıfta gezme, sık sık tuvalete gitme gibi ufak tefek sorunlar olduğunu bu sorunları da sınıf kuralları belirleyerek çözdüğümüzü belirteyim’’(K4). Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin okulda ve dışarıda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini belirtmişlerdir.

72 ay ve üzeri: . Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının uzun süreli etkinliklere takip edebildiklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin derslere etkin katılım sağladıklarını ve bütün etkinliklere katıldıklarını belirtmişlerdir. . Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin sesleri kavramada sorun yaşamadıklarını zaten ilk 2 gurup sesi öğrendikten sonra sadece sesi söylemeleriyle kelimeleri okuyabildiklerini söylemişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin okulda ve dışarıda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini belirtmişlerdir.

(33)

Tablo 4:Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta matematik dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

60-66 aylık

Öğretmen görüşleri N

Rakamları okuyup yazmakta zorlanıyor 20 İleri ve geri ritmik saymada zorlanıyor 20 Toplamada sıfırın etkisiz eleman olduğunu

kavramada zorluk yaşıyor. 20

Zaman kavramını kavramada zorluk

yaşıyor. 20

Tablo okumada zorluk yaşıyor. 20

Zihinden toplama ve çıkarma yapmada

zorluk yaşıyor. 20

66-72 aylık

Rakamları okuyup yazabiliyor 20

İleri ve geri ritmik sayabiliyor 20

Toplamada sıfırın etkisini biliyor 20

Saati okuyabiliyor 20

Zihinden toplama ve çıkarma yapabiliyor. 15 Zihinden toplama çıkarma yapmada

zorlanıyor. 5

72 ay ve üzeri

Rakamları okuyup yazabiliyor 20

İleri ve geri ritmik sayabiliyor 20

Toplamada sıfırın etkisini biliyor 20

Saati okuyabiliyor 20

Zihinden toplama ve çıkarma yapabiliyor. 20

Kategori 3: Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta matematik dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

‘’Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta matematik dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili görüşleriniz nelerdir?’’ sorusuna sınıf öğretmenleri olumlu ve olumsuz görüşlerini belirtmişlerdir.

60-66 aylık: Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin rakamları okuyup yazmada sorun yaşadığını bazı öğrencilerin rakamları ters yazdığını rakamları ileri saydığında sorun olmadığını ancak geri saymalarda sorun yaşandığını belirtmiştir. Katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin birer ritmik sayabildiklerini ancak ikişer, beşer ve onar ritmik

(34)

saymalarda sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin toplamada ve çıkarmada sıfırın etkisiz eleman olduğunu anlamakta zorlandığını belirtmişlerdir. ‘’Öğrencilere somut örneklerle bir şekilde zaman kavramını anlattıklarını ama ilerleyen dönemlerde unutabildiklerini belirtmişlerdir’’K8.Katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin zaman kavramını anlamada zorluk yaşadıklarını belirtmişlerdir.’’öğrencilerin ders esnasında kadranlı saatleri okuyabildiklerini ama bu bilgiyi uzun süreli belleğe atamadıkları ve unuttuklarını belirtmişlerdir’’(K14). Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin basit tabloları okumakta ve yorumlamakta zorluk yaşadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının zihinden toplama ve çıkarma yapmakta zorlandıkları belirtmişlerdir. ‘’ 2, 3, 4, sınıfı okutan sınıf öğretmenlerinin küçük yaş gurubu öğrencilerin zihinden toplama ve çıkarmayı ancak ileri ki yıllarda sorunsuz olarak yapabildiklerini belirtmiştir.’’(K12) 66-72 aylık: Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının rakamları okuyup yazabildiklerini belirtmişleridir. ‘’öğrenciler veli desteği ve okul öncesi eğitimle okul olgunluğuna ulaşmış oluyor zaten yani öğrenci zaten 1. Sınıfa geldiğinde rakamları okuyup yazabiliyor.’’(K5) Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin ileri ve geri ritmik olarak sayabildiklerini söylemişlerdir. Katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının toplama ve çıkarmada sıfırın etkisiz eleman olduğunu bildiklerini belirtmiştir.’’ Ben birinci

(35)

sınıfı okutuyorum ve sınıfımda her yaş gurubundan öğrencim var 60-66 yaş gurubuna sıfırı anlatmak için bir haftamı verdim ama 66 ay ve üzeri öğrenciler ilk derste sıfırın etkisiz eleman olduğunu anladı ve toplama soruları çözmeye başladılar bile’’(K17)

Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin saati okumada zorluk yaşamadıklarını belirttiler. Katılımcıların 15’i (K1, K2, K3, K4, K7, K8, K9, K11, K12,K13 K14, K15,K17, K18, K19,) ‘’öğrencilerin zihinden toplama ve çıkarma yapabildiklerini belirtmişlerdir. ‘’Benim sınıfı zihinden toplama, çıkarma yapabilenler ve yapamayanlar olarak ikiye bölseniz göreceksiniz yapamayanlar hep veli isteğiyle 1. Sınıfa kayıt yaptıran 60-66 aylık öğrencilerdir.(K9). Katılımcıların 5’i (K5, K6, K10, K16, K20) öğrencilerin zihinden, toplama çıkarma yapmakta zorlandıklarını belirtmişlerdir. ‘’sınıfımda bulunan ve 66-72 aylık olan öğrencilerden zihinden toplama çıkarma yapamayanların neden yapamadıklarını ben veli desteğinin yetersiz olmasına bağlıyorum.’’(K5)

72 ay ve üzeri: Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının rakamları okuyup yazdığını, ritmik sayabildiklerini, toplama ve çıkarmada sıfırın etkisini bildiklerini, saati okuyabildiklerini ve zihinden toplam ve çıkarma yapabildiklerini belirtmişleridir.’’ sınıfımda 72 ay üzerinde olan bütün öğrencilerim matematikte gayet başarılıdır’’.(K7) ‘’72 ay ve üstü yaşta olan öğrenciler dersi derste anlıyor.’’(K11) Okulumuzda yapılan denemelerde matematikte başarılı olanlar hep büyük yaştaki çocuklar oluyor.’’(K1) ‘’ Matematik sınavında en yüksek ikinci ve üçüncü notları büyük öğrenciler alıyor. Birinci ise okula 69 aylık olarak başlayan öğrencim.’’(K16) katılımcılar görüşlerini ifade etmişlerdir.

(36)

Tablo 5: Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta hayat bilgisi dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

60-66 aylık

Öğretmen görüşleri N

Geçmiş, gelecek ve şimdi kavramlarını

ayırt etmekte zorlanır 20

Sağ, sol, ön, arka gibi yönleri ayırt etmekte

zorlanır 20

Kendini ifade etmekte zorlanır 18

Kendini ifade eder 2

Yazı görsellerini yorumlamakta zorlanır 20

66-72 aylık

Geçmiş gelecek ve şimdi kavramları bilir. 13 Geçmiş gelecek ve şimdi kavramları

karıştırır. 7

Yön duygusu gelişmiştir. 11

Yönlerini karıştırır. 9

Kendini ifade eder 20

Görselleri yorumlar. 16

Görselleri yorumlamakta zorlanır 4

72 ay ve üzeri

Geçmiş gelecek ve şimdi kavramları bilir. 20

Yön duygusu gelişmiştir. 16

Yönleri karıştırır. 4

Kendini ifade eder 20

Görselleri yorumlar. 20

Kategori 4: Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta hayat bilgisi dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili öğretmen görüşleri nelerdir?

“Yaş farklılıklarının bulunduğu bir sınıfta hayat bilgisi dersi öğretimi ve öğrenci başarısı ile ilgili görüşleriniz nelerdir?” sorusuna katılımcılar olumlu yada olumsuz cevaplar vermişlerdir.

60-66 aylık: Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman kavramlarının öğrenmekte zorluk yaşadığını belirtmişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin sağ, sol, ön, arka gibi yönleri ayırt etmekte

(37)

zorlandığını belirtmişlerdir. ’’öğrenci daha okula neden geldiği ayrımına varamamışken söylediğimiz şeyleri bile anlayamazken nasıl olur da öğrenciye sağını solunu öğretebiliriz.’’(K7)Katılımcıların 18’i (K1, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K20) öğrencilerin kendini ifade etmekte zorlandığını ifade etmişlerdir.’’ Çocuk bir gün geldi ve dışarı çıkmak istediğini söyledi niye diye sordum cevap vermedi bende göndermedim sonra çocuğu izlemeye başladım ve kıvrandığını gördüm meğerse tuvaleti gelmiş ama bu bir türlü bana anlatamıyor.’’(K12) Katılımcıların 2’si( K2, K19) öğrencilerin kendilerini ifade edebildiğini ifade etmiştir.Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin görselleri yorumlamakta zorlandığını belirtmiştir. ‘’Bir gün derste öğrencilerime bir resim gösterdim. Resimde bir kış resmiydi. Resmin her yerinde kar vardı ama çiçeklerde vardı. Küçük yaş gurubu öğrencilerim kış kış diye bağırdılar ama büyük yaş gurubu öğrenciler kış gününde çiçekler açmaz öğretmenim dediler işte o zaman anladım küçük yaş gurubu öğrencilerinin resimleri yorumlayamadığını’’(K6)

66-72 aylık:Katılımcıların 13’ü(K1, K5, K6, K8, K9, K10, K11, K14, K15, K16,K17, K19, K20) öğrencilerin geçmiş gelecek ve şimdi kavramları bildiğini ifade etmişlerdir.Katılımcıların 7’si (K2, K3, K4, K7, K12, K13, K18,) öğrencilerin geçmiş gelecek ve şimdi kavramları bildiğini ancak zaman zaman karıştırdıkları ifadeetmişlerdir.’’sınıfta sordum tatilde ne yapacaksınız diye öğrencim bana öğretmenim pazara gittik markete gittik diye cevap verdi.’’ (K2)Katılımcıların 11’i(K5, K6, K8, K9, K10, K11, K14, K15, K16,K17, K20) öğrencilerin yön duygususun geliştiğini ifade etti. ‘’Bir gün okul müdürümüz derse geldi birazda heyecanlandım. O dersim hayat bilgisiydi ve yönleri anlatıyordum. Dersim bitti ve müdür bey beni çağırdı; Öğretmenim çok güzel ders işledin tebrik ederim ancak sağını solunu karıştırdın sen soruyu sordun cevabı sağ

(38)

olacak sen sol elini kaldırdın ancak öğrenciler her seferinde doğru bildi tebrikler dedi bende müdür beye heyecanlandığımı ifade ettim artık.’’(K9)Katılımcıların 9’u (K1, K2, K3, K4,K7, K12, K13, K18, K19) öğrencilerin yönlerini bildiğini ancak bazen karıştırdıkları ifade etti. ‘’ Zaten bizde heyecanlandığımız zaman sağımızı solumuzu karıştırmıyor muyuz’’ (K9)Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının kendini ifade edebildiğini ifade etmiştir.Katılımcıların 16’sı(K1, K2, K4, K5, K6, K7, K9, K10, K12,K13, K14, K15, K16,K17, K18, K19, ) öğrencilerin görselleri yorumlayabildiklerini ifade etmiştir. Katılımcıların 4’ü (K3, K8, K11, K20 ) öğrencilerin görselleri yorumlamakta sorun yaşadıkları ifade etmişlerdir.

72 ay ve üzeri:Katılımcıların tamamı (K1, K2, K3, K4, K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin geçmiş gelecek ve şimdi kavramları bildiğini ifade etmişlerdir.Katılımcıların 16’sı (K1, K3, K4 K5, K7, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19) öğrencilerin yön duyguların geliştiğini ifade etmişlerdir. Katılımcıların 4’ü (K2, K6, K8,K20) öğrencilerin yön duygularının geliştiğini ancak zaman zaman karıştırabildiklerini ifade etmiştir.Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının kendini ifade edebildiğini ifade etmiştir.Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilerin tamamının görselleri yorumlayabildiğini ifade etmiştir.

(39)

-31-Tablo 6: yaş farklılıkların bulunduğu bir sınıfta öğrenciye verilen veli desteğinin önemine ilişkin öğretmen görüşleri nelerdir?

60-66 aylık Öğretmen görüşleriVeli desteği gerekli 20N

66-72 aylık

Veli desteği gerekli 14

Veli desteklemeli fakat sorumluluğu

öğrenciye bırakmalı 6

72 ay ve üzeri

Veli desteği gerekli 13

Veli kontrol etmeli ve gerekli yerlerde

destek vermeli 7

Kategori 5: Yaş farklılıkların bulunduğu bir sınıfta öğrenciye verilen veli desteğinin önemine ilişkin öğretmen görüşleri nelerdir?

“Yaş farklılıkların bulunduğu bir sınıfta öğrenciye verilen veli desteğinin önemine ilişkin öğretmen görüşleriniz nelerdir?” Sorusuna katılımcılar olumlu ya da olumsuz cevaplar vermişlerdir.

60-66 aylık: Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrencilere destek verilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. ‘’ Öğrenci zaten çok küçük yaşta 1. Sınıfa başlıyor bir de veli desteği olmazsa zaten öğrenci yapacak bir şey kalmıyor’’ (K4) ‘’Öğrenci okula dezavanjlı başlıyor veli bunu görüp eksiklikleri öğretmenle beraber çözmeye çalışmalıdır.’’ (K17)

66-72 aylık:Katılımcıların 14’ü(K1, K4, K5, K6, K7, K8, K9, K11, K13 K14, K15, K16,K17, K20) öğrencilere destek verilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. ‘’ Öğrenci her ne kadar zamanında okula başlasa da okula alışma evresinde veli desteği mutlaka önemlidir.’’ (K20) ‘’Öğrenci hayatında ilk defa disiplinli bir ortama giriyor belki de ilk defa bu kadar çok arkadaşı oluyor bu durum çocukta özgüven sorunu yaşatabilir veli burada öğrenciye destek vermelidir.’’ K11) Katılımcıların 6’sı (K2, K3, K10, K12, K18, K19) öğrencilerin desteklenmesi gerektiğini ancak sorumlulukta verilmesi gerektiğini ifade

(40)

etmiştir. ‘’Veli öğrenciye verilen ödevi yapsın öğrenci kenara çekilsin bu olmaz veli öğrencinin takıldığı yerde pusula olacak yardımcı değil.’’K18

72 ve üzeri:Katılımcıların 13’ü (K2, K4, K5, K7, K8, K10, K11, K13 K14, K15, K16,K17, K20) öğrencilere destek verilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir) Katılımcıların 7’si (K1, K3, K6, K9, K12, K18, K19) öğrencileri velinin kontrol etmesi ve gerekli yerlerde destek vermesi gerektiğini ifade etmişlerdir. ‘’Veli eğer kontrol amaçlı değil de takıldığı yerde hemen çocuğumun yardımına koşayım aman çocuğum geri kalmasın derse ve ödevlerini kendisi yaparsa o öğrenci artık çalışmadan kazanmayı öğrenmiş olur ve başarısızlık kaçınılmazdır.’’ (K12)

Tablo 7: Yaş farklılarının bulunduğu bir sınıfta ilerleyen dönemlerde öğrenci başarılarında seviye farklılıkları yaşanır mı?

60-66 aylık Öğretmen görüşleriMutlaka olur 20N 66-72 aylık Seviye farklılıkları olur 20 72 ay ve üzeri Seviye farklılıkları olur 20

Kategori 6: Yaş farklılarının bulunduğu bir sınıfta ilerleyen dönemlerde öğrenci başarılarında seviye farklılıkları yaşanır mı?

“Yaş farklılarının bulunduğu bir sınıfta ilerleyen dönemlerde öğrenci başarılarında seviye farklılıkları yaşanır mı?"Sorusuna katılımcılar olumlu ya da olumsuz cevaplar vermişlerdir. Katılımcıların tamamı(K1, K2, K3, K4 K5, K6, K7, K8, K9, K10, K11, K12,K13 K14, K15, K16,K17, K18, K19, K20) öğrenciler arasında ilerleyen dönemlerde seviye farklılıklarının olacağını ifade etmişlerdir. ‘’ bunu şöyle anlatayım sınıfınızda her şeyi bir seferde alan öğrenci de var bir hafta tekrarla anlamayan öğrenci de siz öğretmen olarak sürekli geriye kalan öğrenciyi mi yetiştireyim diye uğraşırsınız yoksa geri kalan sınıfın %90’nı mı ilerleteyim diye bence geri kalan öğrencilere veli desteği olmalı yoksa diğer 31

(41)

öğrencilerin günahı ne?’’ (K2) ‘’Bence seviye sınıfları oluşturulmalı’’(K11) Bence seviye farkı büyümeden öğrenci başka kanallardan destek almalı’’(K5) ‘’Yaşı küçük öğrenci kesinlikle alınmamalı’’ (K19)

(42)

BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

Farklı yaştaki öğrencilerin aynı sınıf ortamında bulunmaları ve öğrencilerin başarı durumlarını belirlemek amacıyla yapılan araştırma ile elde edilen bulgulara bakıldığında, öğretim yılı boyunca 60 aylık, 72 aylık ve 84 aylık öğrenciler aynı sınıfta eğitim öğretim görmesinin bir çok sorunu beraberinde getirdiği görülmektedir. 60 aylık öğrenciler açısında bakıldığında, bu öğrencilerin öğretim yılı başından itibaren okula gelmek istememe, derslerde sıkılma, ders sırasında ders dışı etkinliklere yönelme, sınıf düzenini bozacak davranışlarda bulunma eğiliminde oldukları görülmüştür. İlkokul öğrencisinin yetişkin desteğinden bağımsız olarak yerine getirmesi gereken özbakım becerileri (tuvalete gitme, yemek yeme, oyunlara katılma, okul kurallarına uygun hareket etme) gibi davranışlar da 60 aylık öğrenciler için sorun olmuş, yerine getirmekte zorlandıkları veya sıkıldıkları konularda içinde bulundukları durumlardan kurtulmak için ağlama, tuvalete gitmek isteme, karın ağrısı, mide bulantısı vb. şikâyetler öne sürmüşlerdir. Öğrencilerin düşük özgüvenleri, psikomotor gelişim düzeylerinin yetersizliği, uzun süreli etkinliklere odaklanamamaları gibi sorunlar derse katılımlarını azaltmış buna bağlı olarak da akademik başarıları 60 aylık öğrencilere göre düşük olmuştur. Sınıflarda 60 aylık öğrencilerin bulunması, öğretmenlerin bu öğrencilerin öğrenme hızlarına bağlı olarak dersleri planlamalarına neden olduğu için 6 yaşındaki öğrenciler seviyelerinin altında, gereksiz tekrar içeren etkinliklerle oyalanmak zorunda kalmışlardır. Uyum süreci etkinlikleri, farklı yaştaki öğrencilerin bulunduğu sınıflarda verimli olarak uygulanamamış, 60 aylık öğrencilerin etkinliklerde zorlanmaları ve desteğe ihtiyaç duymaları, 72 ay ve büyük olan öğrencilerin etkinlikleri kısa sürede tamamlamaları ve sıkılmaları nedeniyle sınıflarda karmaşa ortamları oluşmuş, öğretmenler sınıf yönetiminde zorlanmışlardır.

(43)

5.2. Öneriler

 Okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilmelidir.

 Sınıf öğretmenleri 60-72 aylık çocukların eğitiminde uzmanlaştırılmalıdır.  Milli Eğitim Bakanlığı okula başlama yaşını ileriki bir yaşa çekmelidir.

 Milli Eğitim Bakanlığı gerek il düzeyinde gerekse bakanlık düzeyinde 60-72 aylık öğrencilerin eğitimleri ile ilgili hizmet içi eğitimler vermelidir.

 Okullarda rehber öğretmenlerin desteğiyle velilere eğitimler verilmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğrencinin genel durumu hakkında veliyi bilgilendirmek, öğrencinin motivasyonunu artırmak, veliyi yakından tanıyarak öğrencinin okul içerisindeki hal ve hareketlerini

根據推廣 RFID 標準發展的 EPCglobal Taiwan 指出: RFID 雖然已經有數十年的歷史,但是企業成熟導入

14 ♦ MİLLİYET Bayar'ın cenazesinde protokol tartışması 26 AĞUSTOS 1986 ANKARA, ÖZEL ÜRKİYE’nin üçüncü Cum­ hurbaşkanı Celal Bayar’ın A nıtkabir’e

Yapılan çalışmaların sonucuna benzer şekilde bu araştırmada da eroin kullanım bozukluğu olan kadınların %91.2’inde cinsel fonksiyonlarında olumsuz değişimin olduğu

Kavurma makinesi, üst kısmında ürün alma kabı ve ürün alma valfmden, alt kısmında ürün boşaltma valfi ve ürün toplama kabından,içerisinde bir döner fınn ve

kopuz çalgısının şiire, daha doğrusu epik şiire, yani destan anlatımına eşlik eden bir enstrüman olarak Macarlar arasında çok eski zamanlardan beri

Öğrencilerin Ticaret Meslek Lisesini kendi istekleriyle tercih etme durumlarına göre beceri eğitimi alınan işyerinin meslekte yetişmede, koordinatör öğretmenlerin

Tablo 11’de görüldüğü gibi öğretmenlerin ve velilerin ödevin öğrenci- lere sağlayacağı katkıya ilişkin görüşlerinde benzer yönler pekiştirme ve kalıcılık, görev