• Sonuç bulunamadı

Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Siber Zorbalık Yaşama Düzeyleri ve Siber Zorbalıkla Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Siber Zorbalık Yaşama Düzeyleri ve Siber Zorbalıkla Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ORTAOKULLARDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN SİBER ZORBALIK YAŞAMA DÜZEYLERİ

VE SİBER ZORBALIKLA BAŞA ÇIKMA STRATEJİLERİNİN İNCELENMESİ

Keman Elif METİN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EĞİTİM YÖNETİMİ VE DENETİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 12 (on iki) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Keman Elif

Soyadı : METİN

Bölümü : Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı

İmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Siber Zorbalık Yaşama Düzeyleri ve Siber Zorbalıkla Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi

İngilizce Adı : Investigation of Cyber Bullying Levels and Coping Strategies of Teachers Working in Secondary Schools

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

(5)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Keman Elif METİN tarafından hazırlanan “Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Siber Zorbalık Yaşama Düzeyleri ve Siber Zorbalıkla Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitim Yöntemi ve Denetimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: (Yard.Doç.Dr.İlhan AKAR ) (Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ana Bilim Dalı,

Gazi Üniversitesi) ………

Başkan: (Prof.Dr.Necati CEMALOĞLU) (Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ana Bilim Dalı,

Gazi Üniversitesi) ………

Üye: (Yard.Doç.Dr.Gökhan ARASTAMAN) (Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı,

Hacettepe Üniversitesi) ………

Tez Savunma Tarihi: 20/11/2017

Bu tezin Eğitim Yöntemi ve Denetimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(6)

iv

TEŞEKKÜR

“Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Siber Zorbalık Yaşama Düzeylerinin ve Siber Zorbalık ile Başa Çıkma Stratejilerinin Belirlenmesi” adlı tez çalışmamın başlatılmasında, yürütülmesinde her türlü yardım ve desteğini esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU’na ve danışmanım Yrd. Doç. Dr. İlhan AKAR’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(7)

v

ORTAOKULLARDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN

SİBER ZORBALIK YAŞAMA DÜZEYLERİ

VE SİBER ZORBALIKLA BAŞA ÇIKMA STRETEJİLERİNİN

İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Keman Elif Metin

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Kasım 2017

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeylerinin ve siber zorbalık ile başa çıkma stratejilerinin belirlenmesidir. Araştırmada, temel yöntem olarak tarama modeli kullanılmış, verilerin analizinde karma yöntemden faydalanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Ankara ili Keçiören ilçesindeki resmi ortaokullarda görev yapan toplam 22 öğretmen oluşturmuştur. Veri toplama aşamasında araştırmacı tarafından öğretmenlere yönelik olarak hazırlanan ve yarı yapılandırılmış özellik gösteren “Siber Zorbalık ve Başa Çıkma Stratejileri Görüşme Formu” kullanılmıştır. Görüşme sorularının nitel analizinde ise nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan betimsel analiz ve içerik analizi yöntemlerine başvurulmuştur. Çalışma sonucunda öğretmenlerin %95’inin siber zorbalığa doğrudan maruz kaldığı, %87’sinin ise etrafında böyle bir olayın yaşandığına şahit olduğu tespit edilmiştir. Siber zorbalık yaşayan öğretmenler daha çok hakaret, kişisel bilgi ve resimlerinin izinsiz olarak paylaşılması, cinsel taciz ve hesaplarının ele geçirilmesi davranışlarına maruz kalmışlardır. Ayrıca, bunlar karşısında öğretmenler daha çok kızgınlık, üzüntü, kendini kötü hissetme, korku ve huzursuzluk yaşamaktadırlar. Bu nedenle, öğretmenlerin tamamı siber zorbalığa karşı hesaplarını güvenli hale getirme, kişisel bilgilerini yayınlamama veya azaltma, internetten alışveriş yapmama ve hesap kapatma gibi başa çıkma stratejileri kullanmakta ve çeşitli önerilerde bulunmaktadırlar.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Siber Zorbalık, Başa Çıkma Stratejisi, Öğretmen, Ortaokul Sayfa Adedi : xi + 64

(8)

vi

INVESTIGATION OF CYBER BULLYING LEVELS

AND COPING STRATEGIES OF TEACHERS

WORKING IN

SECONDARY SCHOOLS

(M.S. Thesis)

Keman Elif Metin

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

November 2017

ABSTRACT

The purpose of this research is to investigate the cyber bullying levels and coping strategies of the teachers working in secondary schools. In the study, the scanning method was used as the basic method and the mixed method was used in the analysis of the data. The sample of the research was composed of 22 teachers who worked in official secondary schools in Kecioren district of Ankara province in 2016-2017 academic year. During the data collection phase, a “semi-structured interview form for bullying and coping strategies” prepared by the researcher for the teachers was used. In the qualitative analysis of interview questions, descriptive analysis and content analysis methods which are among qualitative research methods were applied. As a result of the study, it was determined that 95% of the teachers were directly exposed to the cyber bullying, and 87% of them had witnessed such an event around them. Teachers who had suffered from bullying have been subjected to insults, the sharing of personal information and pictures without permission, sexual harassment and the seizure of their accounts, in decreasing order. In addition, teachers face anger, sadness, self-esteem, fear and restlessness. For this reason, all of the teachers are taking various measures such as making accounts secure, not publishing or reducing personal information, not shopping online, and closing accounts against cyber bullying and give some suggestions.

Science Code :

Key Words : Cyber Bullying, Coping Strategy, Teacher, Secondary School Page Number : xi + 64

(9)

vii

İÇİNDEKİLER

ÖZ ... v ABSTRACT ... vi TABLOLAR LİSTESİ... ix ŞEKİLLER LİSTESİ ... x

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xi

BÖLÜM 1 GİRİŞ ... 1 1.1. Problem ... 1 1.2. Problem Cümlesi ... 3 1.2.1. Alt Problemler ... 4 1.3. Araştırmanın Önemi ... 4 1.4. Araştırmanın Varsayımları ... 5

1.5. Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları ... 5

1.6. Tanımlar ... 5

BÖLÜM 2 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 7

2.1. Zorbalık Kavramı ve Tanımı ... 7

2.2. Siber Zorbalık Kavramı ve Tanımı ... 9

2.3. Siber Zorbalığın Geleneksel Zorbalıktan Farklılıkları ... 12

2.4. Siber Zorbalık Türleri ... 14

2.5. Siber Zorbalığın Araçları (Görüldüğü Platformlar) ... 15

2.6. Siber Zorbalığın Nedenleri ... 17

2.7. Siber Zorbalığın Sonuçları ... 19

2.8. Siber Zorbalığın Yaygınlığı ... 22

2.9. Siber Zorbalık İle Baş Etme Stratejileri ... 25

2.10. Siber Zorbalık İle İlgili Araştırmalar ... 26

BÖLÜM 3 YÖNTEM... 31

3.1. Araştırmanın Modeli ... 31

3.2. Evren ve Örneklem ... 32

(10)

viii

3.4. Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları ... 34

3.5. Verilerin Toplanması ... 35

3.6. Verilerin Analizi ... 35

BÖLÜM 4 BULGULAR VE YORUM ... 38

4.1. Sosyal Medya, İnternet Bankacılığı ve E-Vatandaşlık Hizmetleri Kullanımı İle İlgili Bulgular ... 38

4.2. Siber Zorbalığı Duyma, Daha Önce Siber Zorbalığa Maruz Kalma ve Bunun Düzeyi İle İlgili Bulgular ... 39

4.3. Yaygın Zorbalık Türü Temasına İlişkin Nitel Bulgular ... 39

4.3.1. Maruz Kalınan Siber Zorbalık Alt Teması ... 40

4.3.2. Duyum Alınan Siber Zorbalık Alt Teması ... 41

4.4. Yaşanan Duygu Temasına İlişkin Nitel Bulgular ... 42

4.4.1. Yaşanan Duygular Alt Teması ... 42

4.5. Önlem Alma Temasına İlişkin Nitel Bulgular ... 43

4.5.1. Bilgili Olduğuna İnanma Alt Teması ... 43

4.5.2. Önleme Düşüncesi İle Yapılanlar Alt Teması ... 44

4.5.3. Şifre Değiştirme Durumu Alt Teması ... 45

4.5.4. Alışveriş Güvenliği Alt Teması ... 46

4.6. Öneriler Temasına İlişkin Bulgular ... 47

4.6.1. Yapılması İstenenler Alt Teması ... 47

4.6.2. Eğitim, Bilgilendirme vb. İsteme Alt Teması ... 48

BÖLÜM 5 SONUÇ VE TARTIŞMA ... 49 5.1. Sonuç ve Tartışma ... 49 5.2. Öneriler ... 53 KAYNAKLAR ... 55 EKLER... 61 ÖZGEÇMİŞ... 63

(11)

ix

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 3.1. Araştırmanın Evrenine İlişkin Dağılım ... 32

Tablo 3.2. Katılımcıların Çeşitli Demografik Özellikleri ... 33

Tablo 4.1. Sosyal Medya, İnternet Bankacılığı ve E-Vatandaşlık Hizmetleri Kullanımı İle İlgili Bulgular ... 38

Tablo 4.2. Siber Zorbalığı Duyma, Daha Önce Siber Zorbalığa Maruz Kalma ve Bunun Düzeyi İle İlgili Bulgular... 39

Tablo 4.3. Maruz Kalınan Siber Zorbalık Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 40

Tablo 4.4. Duyum Alınan Siber Zorbalık Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 41

Tablo 4.7. Önleme Düşüncesi İle Yapılanlar Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 44

Tablo 4.8. Şifre Değiştirme Durumu Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 45

Tablo 4.9. Alışveriş Güvenliği Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 46

Tablo 4.10. Yapılması İstenenler Alt Temasına Ait Sonuçlar ... 47

(12)

x

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 2.1. Siber zorbalık nedenleri ... 17 Şekil 2.2. Siber zorbalığın mağdur açısından sonuçları ... 20

(13)

xi

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

MEB

Millî Eğitim Bakanlığı

TDK

Türk Dil Kurumu

TÜİK

Türkiye İstatistik Kurumu

(14)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumu, problem cümlesi, alt problemler, amacı, önemi, varsayımları, sınırlılıkları ve çeşitli tanımlar üzerinde durulmuştur.

1.1. Problem

İnsanlık tarihine bakıldığında, insanın terk etmeyi başaramadığı ya da istemediği başlıca dürtüsünün saldırganlık ve şiddet olduğu görülmektedir. Şiddet; hayatta kalmak, varlığını devam ettirmek, hükmetmek ve kazanmak için insanın hem silahı hem de savunma mekanizması olmuştur. Buna kanıt olarak insanlık tarihinde birçok unsurun değişmesi ya da yok olmasına karşılık, varlığını istikrarlı bir şekilde sürdüren ender olgulardan birinin savaş olması gösterilebilir. Diğer toplumsal alanlara nazaran okullar, öğrenciler için zamanlarını geçirebileceği en güvenilir yer olarak görülürken, özellikle son zamanlarda okullarda yaşanan bazı istenmeyen olaylar, okulların güvenliğini olumsuz etkilemektedir. Okullarda meydana gelen bu istenmeyen olaylar, öğrencilerin okula karşı olumsuz duygu ve düşünceler geliştirmesine ve hatta okuldan soğuyup, uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu olumsuz olayların önemlilerinden biri de zorbalıktır. Okul ortamının zorbalıktan olabildiğince arınmış olması, okulun öğrenciler için güvenli ve mutluluk verici bir yer olarak algılanmasında etkili olabilecektir (Ayas ve Horzum, 2011, s. 622).

Zorbalık, çok önemli bir konu iken yokmuş gibi davranılmaktadır. Okullarda öğrencilerden diğer öğrencilere, öğretmenlerden öğrencilere, hatta son yıllarda bazen öğrencilerden öğretmenlerine yönelik zorbalıklara sıkça rastlanmaktadır. Bunun dışında, zorbalık toplumda, ailede, işyerinde, komşulukta, birçok yerde yetişkinden çocuğa veya yetişkinden yetişkine şekliyle karşımıza çıkabilmektedir. Toplumun bu konuyla alakalı eğitim alması, zorbalık konusunda aydınlanması ve bunlardan korunma yollarını öğrenerek önlemler alması önemli bir zorunluluktur (Bridge, 2003, s. 14).

(15)

2

Zorbalık ilköğretimden yükseköğretime kadar eğitimin her kademesinde karşılaşılabilen bir durumdur. Her insan, alay etmek, yalnız bırakmak, dedikodu yaymak, sataşmak veya psikolojik baskı uygulamak gibi farklı şekillerde olumsuz durumlara mutlaka maruz kalmaktadır. Ancak, insanların karşılaştığı bu durumun süreklilik arz etmesi ve bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyecek nitelik kazanması durumunda zorbalıktan söz edilmesi mümkün olacaktır (Öksüz, Çevik ve Kartal, 2012, s. 206).

Sanal zorbalık, gelişen teknolojimizin yeni iletişim problemi haline gelmektedir. Bu kavramla ilgili olumsuz olayların yaşanma sıklığı gün be gün artmaktadır. Gelişen yeni teknoloji içinde dünyanın her yeri ile rahatça kurulabilen iletişimin olumlu yanı ile bir de bu iletişim ağında kişilerin psikolojik baskı altında bırakılıp istismara maruz kalma, ruhsal sıkıntılar yaşama ve intihar etmelerine sebep olabilecek derecede ciddi sonuçlar doğurduğu da görülmektedir. O halde bilişim teknolojilerinin ve iletişim ağının kullanım oranlarının git gide artması ile birlikte çıkan toplumsal ve bireysel sorunları dikkate almak, farkında olmak, sorunu tanımlamak, ortaya çıkarmak ve başa çıkma stratejileri geliştirmek önemlidir. Bauman (2007) için sanal zorbalık okul iklimini ve öğrencileri etkileyebilmektedir ve bazen öğrenciler acımasız yöntemler kullanabilmektedir. Ebeveyn eğitimleri önem kazanmakta ve okulların önleyici çalışmalar düzenlemesi gerekmektedir. Sanal zorbalığın geleneksel zorbalıktan daha ağır etkiler bıraktığı görülmektedir.

Hemen hemen her toplumsal grupta ve her yaşta gözlenebilen zorbalık olayları, internet ortamında da karşılaşılabilen bir durumdur. İnternet kullanımının hızlı bir şekilde yaşamın her alanına yayılması, gerçek hayatta karşılaşılan tehlike ve tehditlerin, internet ortamında da karşılaşması sonucunu doğurmaktadır. Zorbalık da internet ortamında karşılaşın bu tehdit ve tehlikelerden biridir (Yenilmez ve Seferoğlu, 2013, s. 421).

İnternet, günümüzde bilgiye en hızlı, en kolay ve en ucuz şekilde ulaşmanın aracı hâline gelmiştir. Özellikle iletişim, bilgiye erişim ve dağılımında sağladığı avantajlardan dolayı bütün dünyada oldukça hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır (Ergin, 2005, s. 39, Akt. Yaman ve Erdoğan, 2007, s. 238). İnterneti kullanan kişiler, sanal iletişim ile oluşan ortamlarda, farklı kültürlerde yaşayanlarla yakınlaşabilmekte ve kültürel etkileşim içine girebilmektedirler (Çakır ve Topçu, 2005, s. 76). İnternetin sağladığı tüm bu faydalar, bilgisayar (masa üstü, laptop, notebook ve netbook), cep telefonu veya akıllı cep telefonu ve tablet bilgisayarlar gibi internet üzerinden iletişim kurulmasını sağlayan elektronik

(16)

3

cihazları, insanların yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmesini sağlamıştır (Özel, 2013, s. 2).

Bilgisayarların ve klasik-android telefonların günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelerek; evde, okulda, sosyal mekanlarda kullanılan internetin sanal ortamda, gerçek dünyadaki gibi sosyal yaşam alanı sunması ile kişilerin ruh hallerini, duygularını (öfke, hakaret, tehdit, taciz, zarar verme vb.) sanal ortama da aktarmasına yol açmıştır (Özbay, 2013, s. 2). Bunun dışında, teknolojinin yanlış kullanımı, internet bağımlılığı, internetten ödev kopyalama, cep telefonları ile kopya alıp-verme, internetteki bomba yapım sayfalarına erişim ya da ırkçı/ayrımcı sayfaların ziyaret edilmesinin kolaylığı, pornografik sayfalara erişim ya da elektronik araçlarla gerçekleştirilen cinsel taciz gibi olayların da yaşanmasına sebep olmaktadır (Yaman ve Peker, 2012, s. 820).

Bu yönüyle sanal toplulukların daha organize olanı olarak nitelendirilebilecek olan sosyal ağ siteleri, kullanıcılara kendilerini tanıtmak amacıyla bazı şahsi bilgilerinin bulunduğu bir profil sayfası oluşturarak, diğer insanlarla iletişim kurmasını sağlayacak sosyal gruplar oluşturma, çeşitli bilgi ve içerikleri paylaşma, farklı fikir ve düşünceleri tartışma, var olan arkadaşlıklarını çevrimiçi olarak devam ettirme, yeni arkadaşlar edinme ve gelişmiş araçlarla içeriğini düzenleme olanağı sunan interaktif sanal ortamlardır (Aktürk, Şahin ve Sünbül, 2014, s. 321).

Teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler ve teknolojinin gençler tarafından daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması, okullarda öğrencilerin yaptıkları zorbalıkları teknolojiyi kullanarak gerçekleştirmelerine neden olmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin art niyetli kullanımı ile okullarda öğrenciler arasında meydana gelen zorbalık türleri arasında "siber zorbalık" adı verilen yeni bir zorbalık türünün ortaya çıkmasına neden olmuştur (Serin, 2012, s. 2).

Sonuç olarak, siber zorbalık bugün Türkiye’de üzerinde önemle durulması gereken problemlerden birisidir.

1.2. Problem Cümlesi

Bu araştırmanın problem cümlesini; “ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeyleri nedir ve siber zorbalık ile başa çıkma stratejileri nelerdir?” sorusu oluşturmaktadır.

(17)

4

Bu araştırmanın amacı, ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeylerinin ve siber zorbalık ile başa çıkma stratejilerinin belirlenmesidir.

1.2.1. Alt Problemler

Araştırmanın problem cümlesini cevaplayabilmek için aşağıdaki sorulara cevaplar aranmıştır:

1. Katılımcı öğretmenlerin siber zorbalığa maruz kalma düzeyleri nedir? 2. Siber zorbalık yaşayan öğretmenler ne tür davranışlara maruz kalmıştır? 3. Yaşadıkları zorbalığı nasıl karşılamışlardır?

4. Katılımcı öğretmenler etraflarında zorbalığa maruz kalındığına şahit olmuş mudur? Şahit oldularsa bunlar nelerdir?

5. Öğretmenler, siber zorbalığa karşı önlem almayı düşünüyorlar mı? Düşünüyorlarsa bunlar nelerdir?

6. Öğretmenlerin, internet güvenliği ile ilgili davranışları nelerdir?

1.3. Araştırmanın Önemi

Kayaş (2006), Ülkemizde son yıllarda, şiddet olaylarının dikkat çekici bir şekilde arttığını, gün geçtikçe şiddet olaylarını gerçekleştiren kişilerin yaş ortalamasının ise düştüğünü ve bu şiddet olaylarının hemen hemen her yaş grubunu içine almaya başladığını belirtmiştir (Çakartaş, 2011, s. 7). Bilgisayar günümüzdeki en hızlı gelişen ve yaygınlık gösteren elektronik araçlarından biridir. İnternetin de ortaya çıkması ve hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte bilgisayar artık sadece bir elektronik araç değil, aynı zamanda ceplerimizde bile taşıyabildiğimiz bir iletişim aracı haline gelmiştir. (Özel, 2013, s. 6).

Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sanal ortamlar, insan yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bireylerin kimliklerini gizleyebildikleri, zarar verici davranışlarda bulunduğu iletişim ortamının ise, bireylerde depresyon, yalnızlık, saldırganlık, akademik başarısızlık gibi olumsuz duygulara ve çevrimiçi ortamlarda gerçekleştirilen zorbalıklara neden olduğu belirtilmektedir (Çetinkaya, 2010, s. 6).

Siber zorbalık adı verilen bu durumun, bireylerin duygusal ve sosyal yaşamında ciddi sorunlara yol açtığı söylenebilir. Teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan siber zorbalığın bireysel ve toplumsal yaşamı ciddi biçimde tehdit

(18)

5

etmesi ile araştırmacılar, siber zorbalığın temelinde yer alan psikolojik süreçleri incelemeye ve siber zorbalık davranışlarının nasıl önlenebileceği konusunda araştırmalar yapmaya yönelmiştir (Peker, 2013, s. 9).

Yapılan bu araştırmanın, öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeyleri ve siber zorbalık davranışlarını uygulama düzeyleri ile bu düzeylerin çeşitli değişkenlerle ilişkisine dair önemli bilgiler ortaya koyacağı düşünülmektedir. Literatürde öğretmenlerin siber zorbalık yaşantı düzeylerini araştıran çok sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu sebeple, yapılan araştırmanın, alanyazındaki eksikliği bir derece giderebilecektir. Araştırmanın sonuçları (elde edilen bulgularla sınırlı kalmak kaydıyla) ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeyleri ve siber zorbalıkla başa çıkma stratejilerini belirlemeye dair önemli bulgular ortaya koyacaktır. Bu sebeple araştırmanın büyük önem arz ettiği düşünülmektedir.

1.4. Araştırmanın Varsayımları

Yapılan araştırmada; aşağıdaki sayıltılardan hareket edilmiştir. Araştırmaya katılacak olan öğretmenlerin;

1. Ölçek sorularını cevapladıkları sırada samimi ve içten oldukları, 2. Yansız davrandıkları,

3. Sorulara önyargısız cevap verdikleri varsayılmaktadır.

1.5. Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları

Araştırma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Ankara ili Keçiören ilçesindeki resmi ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin siber zorbalık yaşama düzeyleri ve siber zorbalıkla başa çıkma stratejilerini belirmeye dair vermiş oldukları yanıtlardan elde edilen verilerle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Zorbalık: Okullarda bir veya birden fazla öğrencinin, belli aralıklarla tekrar eden bir şekilde, başka bir öğrenciye karşı olumsuz hareketlerde bulunarak, karşı tarafın mağduriyet yaşamasına sebep olmasıdır. (Olweus, 1993).

(19)

6

Sanal/Siber Zorbalık: Bilişim ve iletişim teknolojileri kullanılarak kişi ya da kişilere karşı yapılan teknik ya da ilişkisel bir biçimde zarar verme davranışlarının tümüdür (Arıcak, 2011, s. 10)

Sanal/Siber Zorba: Bilişim ve iletişim teknolojilerini kullanarak, muhatabı olduğu kişi veya kişilere zarar verici davranışlarda bulunan kişidir.

Sanal/Siber Mağdur: Bilişim ve iletişim teknolojileri aracılığıyla kendisine zarar verici davranışlarda bulunulan kişidir.

(20)

7

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde, yapılan bu çalışmanın ana konusu olan siber zorbalığın kavramsal çerçevesi ile ilgili olarak sırasıyla zorbalık kavramı ve tanımı, siber zorbalık kavramı ve tanımı, siber zorbalığın geleneksel zorbalıktan farklılıkları, siber zorbalık türleri, siber zorbalığın araçları (görüldüğü platformlar), siber zorbalığın nedenleri, siber zorbalığın sonuçları, siber zorbalığın yaygınlığı, siber zorbalık ile baş etme stratejileri ve siber zorbalık ile ilgili araştırmalara yer verilmiştir.

2.1. Zorbalık Kavramı ve Tanımı

Bu çalışmanın konusu olan siber zorbalık kavramı, “siber” ve “zorbalık” kelimelerinin birleştirilmesi ile meydana getirilmiş bir kavramdır. Dolayısıyla kavramın daha iyi anlaşılması için öncelikle “zorbalık” kavramı üzerinde durmak yerinde olacaktır. Buna göre, zorbalık kelimesinin Büyük Türkçe Sözlük’teki sözlükteki anlamı “zorbaca davranışta bulunmadır”. Zorbaca davranış ise yine aynı sözlükte, gücüne güvenerek söz ve davranış özgürlüğü tanımadan yapılan davranış olarak tanımlanmaktadır (Türk Dil Kurumu, 2017). Dolayısıyla, belirli bir gücü olan kimse veya kimselerin bu gücü kötüye kullanarak başka kişilerin söz ve davranış özgürlüklerini kısıtlayıcı davranışları zorbalık olarak nitelendirilmektedir.

Farklı bazı kaynaklarda ise zorbalık kavramının ne olduğu farklı detayları ile açıklanarak zorbalığın kavramsal çerçevesi oluşturulmaktadır. Bunlar arasında en çok kabul gören ve sonraki tanımlar için temel olarak kabul edilen tanımlardan birisi Olweus tarafından yapılmıştır (Olweus, 1991). Olweus 1978 yılında yaptığı tanımlamada zorbalığı, “bir kişinin veya kişilerin başka bir kişiyi ya da kişileri kasıtlı, tekrarlı ve en azından bir süre devam eden olumsuz davranışlara maruz bırakması” olarak tanımlamıştır. Olweus, yapmış olduğu bu tanımı sonraki yıllarda revize ederek geliştirmiştir. Kavramın içerisine “fiziksel veya sözel gibi değişik biçimlerde görülmesi, bilinçli zarar verme amacı taşıması, mağdur

(21)

8

ve zorba arasında fiziksel ya da psikolojik güç dengesizliğinin olması” gibi özellikler eklemiştir (Olweus, 1991). 1999 yılında yaptığı tanımlamada ise üç noktanın altını özellikle çizmiştir. Bunlar zorbalığın; (1) kasıtlı olarak zarar verme amacıyla yapılması, (2) tekrar eden davranış olması ve (3) güç dengesizliğidir (Olweus, 1999, s.11).

Olweus’tan başka farklı araştırmacılar da zorbalığı tanımlama üzerine çeşitli çalışmalar yürütmüşlerdir. Bunlardan birisi olan Smith (1999), zorbalık kavramını saldırganlık içeren ve bilerek yapılan bir kavram olarak tanımlamıştır. Ayrıca, Smith’e göre zorbalık bundan etkilenen ve kurban olarak adlandırılan kişinin korkmasına ve acı çekmesine neden olmaktadır (Korkmaz, 2016). Sharp ve Smith (1994, s. 4) ise zorbalık kavramını eğitim perspektifinden ele almışlardır. Zira Sharp ve Smith’e göre “bir öğrencinin diğer bir öğrenciye rahatsızlık verebilecek çirkin sözler söylemesi ve tehditlerde bulunması; onu tekmelemesi, itmesi veya ona kötü içerikli yazılar göndermesi gibi davranışlar zorbalıktır. Ayrıca, Sharp ve Smith’e göre zorbalık gücün sistematik olarak kötüye kullanımıdır (Özer, 2016)

Bridge (2010, s. 64) ve Collins (2004) de Sharp ve Smith’e benzer bir bakış açısıyla zorbalığa örnekler vererek kavramı tanımlama yoluna gitmiştir. Buna göre, “Zorbalık; isim takma, birini özellikle oyuna almama, alay etme, dışlama, aşağılama, korkutma, psikolojik baskı yapma, söylenti çıkarma, başkalarının malını alma ya da malına zarar verme ve fiziksel şiddet gibi davranışlardır.

Besag ise (1989, s.14) zorbalık tanımının içerisine çıkar sağlama, haz alma, üzücü ve acı veren kelimelerini eklemiştir. Besag’a göre zorbalık, güçlü olan kişilerin, çıkar sağlamak ya da haz almak amacıyla zorbalığa karşı koyacak durumda olmayan bireylere fiziksel, sosyal, psikolojik ya da sözel yolla devamlı olarak üzücü ve acı veren saldırılarda bulunmasıdır. Benzer biçimde Rigby (2002, s.51) ve Pişkin de (2002) zorbalığı zorbalık yapanın haz aldığı ancak buna karşın mağdurun acı duyduğu davranışlar bütünü olarak tanımlamıştır. Ancak, her iki tanımda da Olweus’un (1991) ortaya koyduğu kasıt, süreklilik, güç dengesizliği kavramlarına vurgu yapılmaktadır.

Sonuç olarak, yapılan farklı tanımlardan yola çıkarak zorbalığı “bir kişinin veya kişilerin güç dengesi bakımından kendilerinden daha az güçlü olan kişi veya kişilere çıkar sağlamak veya haz almak amacıyla kasıtlı olarak yönelttikleri ve mağdura üzüntü, acı ve zarar veren her türlü saldırı davranışı” olarak tanımlamak mümkündür. Dolayısıyla, zorbalık bunları

(22)

9

içeren her türlü davranışı içine alabilmektedir ve buradan yola çıkarak fiziksel, sözel, duygusal, cinsel gibi çeşitli isimler almaktadır.

Örneğin, mağdura karşı yapılan ısırma, saç çekme, itme, dürtme, fiziksel tacizlerde bulunma, tekmeleme, tokat atma, dövme, odaya kilitleme, yumruklama, tırmalama, tükürme, korkutma, hedefin eşyalarına isteyerek zarar verme, çelme takma, silahla saldırma gibi fiziksel davranışlar “fiziksel zorbalık” olarak adlandırılmaktadır (Ümmetler İlhan, 2016). Yine zorbalık amacıyla ve içeriğiyle yapılan isim takma, küçük düşürme, yalan haberler çıkarma, alay etme, kırıcı notlar bırakma, gibi sözel davranışlar, yargılar veya atıflar “sözel zorbalık” kapsamında ele alınmaktadır (Tamer, 2014, s.21). Ayrıca, okulda oyuna almama, psikolojik baskı yapma gibi mobbing benzeri davranışlar “duygusal zorbalık” olarak adlandırılırken cinsel taciz vb. cinsel içerikli zorbalıklar ise “cinsel zorbalık” olarak nitelendirilmektedir.

2.2. Siber Zorbalık Kavramı ve Tanımı

Siber zorbalık, bir kavram olarak “siber” ve “zorbalık kavramlarının yan yana getirilmesi ile oluşturulmuş bir kavramdır. Dolayısıyla, önceki başlık altında zorbalık kavramının detaylı olarak tanımlanmasından sonra yapılması gereken “siber” kavramının ele alınması ve iki kavramın birleştirilmesi ile oluşturulan siber zorbalık kavramının üzerinde durulmasıdır.

Bir kavram olarak “siber”, İngilizcesi “Cyber” olan kelimenin Türkçe’ye geçmesi ile ortaya çıkmıştır. “Cyber” kavramı İngilizce’de bilgisayar, bilgisayar ağları, internet ve sanal gerçeklik gibi anlamları bünyesinde barındıran bir kelimedir. Kelimenin Türkçe’ye adapte edilmiş hali olan “siber” de benzer anlamda kullanılmaktadır. Dolayısıyla, siber zorbalık kavramını en kısa anlatımla, “zorbalık başlığı altında tanımlanan zorbalık hareket ve davranışlarının bilgisayar ve internet gibi sanal ortamlarda gerçekleştirilmesi durumunda bunu karşılayan kavram” olarak tanımlamak mümkündür.

Özellikle 2000’li yıllarda bilgisayar ve internet alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler ve toplumun her kesiminin bunları yaygın bir biçimde kullanması nedeni ile sanal ortamlarda da zorbalık davranışları yaşanmaya başlamış ve yaşanan olaylar zaman içerisinde artış göstermiştir (Ayas ve Horzum, 2010). Bunun sonucunda da siber zorbalık

(23)

10

olarak isimlendirilen yeni bir kavram ortaya çıkmıştır (Arıcak, Kınay ve Tanrıkulu, 2012; Arıcak, 2011).

Siber zorbalık olarak tanımlanan davranışların ortaya çıkması ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak yaygınlaşması sonucunda siber zorbalığın bilimsel bir tanımının yapılması için araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. Bu kapsamda, siber zorbalık terimi ilk olarak kullananlardan birisi Bill Belsey olmuştur. Belsey (2005) siber zorbalığı “e-posta, cep telefonu, çağrı cihazlı metin mesajları, anlık mesajlaşma, karalayıcı kişisel web siteleri ve karalayıcı kişisel çevrimiçi sorgulama web siteleri gibi iletişim ve bilgi teknolojilerinin kullanımı yoluyla, bir kişi veya bir grup tarafından başkalarına zarar vermek amacıyla yapılan kasıtlı, tekrar eden ve saldırgan davranışlar” şeklinde detaylı olarak tanımlamıştır (Sakallı ve Çifci, 2016). Aynı yıllarda, Ybarra ve Mitchell (2004) ise siber zorbalığı; birine çevrimiçiyken kaba ve hoş olmayan yorumlar yapma, kasıtlı olarak zarar verme ve birini utandırma olarak açıklamıştır.

Yine aynı yıllarda, Willard (2006) siber zorbalığı zarar verici ve acımasız metin ve resimlerin internet ve diğer dijital iletişim araçlarıyla gönderilmesi olarak açıklarken, Smith ve arkadaşları (2006), siber zorbalığı bir grup veya birey tarafından iletişimin elektronik şekillerini kullanarak gerçekleştirilen, tekrarlayan ve kendisini kolayca savunamayan bir kurbana karşı saldırgan, kasıtlı tavırlar olarak tanımlamıştır (Ümmetler İlhan, 2016).

Raskauskas ve Stoltz (2007) siber zorbalığı ergenlerin sosyal ve duygusal gelişimini tehdit eden yeni bir zorbalık şekli olarak nitelendirmiş, Kowalski ve Limber (2007) ise geleneksel zorbalıkla ilişkili bir kavram olarak açıkladıktan sonra elektronik zorbalık, dijital zorbalık, çevrimiçi zarar verme, sanal zorbalık ve internet zorbalığı şeklinde adlandırmıştır. Siber zorbalığın fiziksel ortamda gerçekleştirilen ve daha sonraları geleneksel zorbalık olarak adlandırılacak olan zorbalık ile ilişkili olduğu farklı çalışmalarda da vurgulanmıştır (Okan Erden, 2015). Örneğin; Erdur-Baker ve Kavşut (2007) yaptıkları çalışmada siber zorbalığın fiziksel ortamda gerçekleştirilen zorbalık türlerine benzediğini ve temel farkın internet veya cep telefonu gibi sanal iletişimin gerçekleşebildiği bilgi ve iletişim teknolojilerinin aracı olarak kullanılması olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü siber zorbalık başkalarının e-postalarını izinsiz okuma veya kişisel şifrelerini kullanma, utandırıcı mesajlar gönderme, mağdurun utandırıcı resimlerini çekme ve bunları yayma gibi eylemleri içermektedir (Erdur-Baker ve Kavşut, 2007).

(24)

11

Ayrıca, Slonje ve Smith (2008) ve Li (2008) gibi araştırmacılar da siber zorbalığın özellikle telefon ve internet gibi modern teknolojik araçların kullanımıyla ortaya çıkan saldırganlık biçimi olduğunu söylemişlerdir. Ancak, Erdur-Baker ve Topçu (2008), yaptıkları çalışmada siber zorbalık olarak adlandırabilecek eylemlerin neler olduğu üzerinde bir araştırma yürütmüşlerdir. Sonuç olarak aşağıdaki davranışların siber zorbalık örnekleri olduğunu belirtmişlerdir:

• Herhangi bir neden yokken bir kişiyi sohbet odasından dışarı atma • Cep telefonuyla gizlice bir kişinin utanç verici fotoğraflarını çekme • Birini kötüleyen, utandıran ve aşağılayan web sayfaları hazırlama

• Elektronik posta ya da cep telefonu mesajı ile aşağılayıcı, alay edici, tehditkâr, • Cinsel taciz veya şiddet içeren mesajlar gönderme

• Mağdura ilişkin küçültücü web sayfaları hazırlama.

• Mağdurun web sayfasına ya da bloglarına incitici, küçük düşürücü, tehdit edici mesajlar ya da resimler ekleme

• Kameralı cep telefonu aracılığı ile mağdurların uygunsuz görüntülerini anında internete yönlendirme

• Mağdura ilişkin dedikodular yapma (Erdur-Baker ve Topçu, 2008).

Yine 2008 yılında bir eylemin siber zorbalık olarak tanımlanabilmesi için taşıması gereken özellikler Hinduja ve Patchin (2008) tarafından maddeleştirilmiştir. Bunlar; ısrar edicilik, tekrar etme ve zarar vermedir. Bu maddelere bakıldığında Hinduja ve Patchin’in yaptıklarının siber zorbalık tanımını geleneksel zorbalık tanımı kriterlerine bakarak standartlaştırmak olduğu görülmektedir.

McQuade, Colt ve Meyer’e (2009) göre de öncekilere benzer bir biçimde siber zorbalık bir kişinin bilişim teknolojilerini kullanarak hedeflenen bireyleri istismar etmek ve zarar vermek amacıyla utandırmak, taciz, gözdağı ve tehdit etmesi olarak tanımlanmıştır. Bayram ve Saylı’ya (2011: 143) göre ise siber zorbalık (Cyber Mobbing, Cyber Bullying, E-Mobbing), sanal ortamda modern iletişim araçları kullanılarak başkalarına kasıtlı olarak hakaret edilmesi, aşağılanması, dışlanması, onların tehdit, teşhir ya da rahatsız edilmesi olarak tanımlanmıştır.

(25)

12

Siber zorbalığın en kapsamlı tanımlarından birisi ise Arıcak (2011) tarafından yapılmıştır. Buna göre; siber zorbalık, “bilgisayar, cep telefonu ve diğer iletişim teknolojileri aracılığıyla bir birey ya da gruba karşı yapılan kasıtlı ve tekrarlanan teknik ya da ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarının tümüdür” (Arıcak, 2011, s. 23). Ancak, Yaman ve Peker (2012) bu tanıma uluslararası literatüre atıf yaparak bazı ölçütler eklemişlerdir. Bu ölçütler; ısrar edicilik, tekrar etme, zarar verme ve bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik araçlar ile yapılmış olmadır.

Sonuç olarak, yapılan farklı tanımlardan yola çıkarak siber zorbalığı “bilgisayar, tablet, cep telefonu vb. teknolojik araçlar kullanılarak çıkar sağlamak veya haz almak amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirilen ve mağdura üzüntü, acı ve zarar veren ısrar edici ve tekrarlı her türlü saldırı davranışı” olarak tanımlamak mümkündür.

2.3. Siber Zorbalığın Geleneksel Zorbalıktan Farklılıkları

Zorbalık (geleneksel zorbalık) ve siber zorbalık kavramlarının detaylı olarak açıklandığı önceli başlıklarda da görüldüğü gibi zorbalık ve siber zorbalık kavramları anlam olarak birbirlerine oldukça yakın, birbirlerine ilintili kavramlardır (Ümmetler İlhan, 2016). Her iki kavramın temelinde de zorbalık davranışları yer almaktadır ve aralarındaki temel fark meydana geldikleri ortamın farklı olmasıdır. Ancak, meydana geldiklerin ortamın farklılığı yani gerçek ve sanal ortamda meydana gelmenin dışında önemli bazı farklılıklar da bulunmaktadır.

Bunları;

• Zorbalığın meydana geldiği ortam • Zorbalığın gerçekleşme sıklığı (tekrarı) • Zorbanın kimliğinin belirli olup olmaması • Zorbalığın sınırları

• Zorbanın öz farkındalık bilinci olarak maddeleştirmek mümkündür.

Öncelikle, geleneksel zorbalık ile siber zorbalık arasındaki temel farklılık zorbalığın meydana geldiği ortamdır. Geleneksel zorbalık herhangi bir sanal ortam kullanmadan

(26)

13

doğrudan doğruya gerçekleştirilirken siber zorbalık bilgisayar, internet ve cep telefonu gibi bir araç kullanılarak sanal ortamda gerçekleştirilmektedir.

Zorbalığın gerçekleştiği ortamın farklılığının yanında geleneksel zorbalık ve siber zorbalık gerçekleşme sıklığı yani tekrarı bakımından da farklılık göstermektedir. Yapılan araştırmalar siber zorbalığın daha sık gerçekleştirildiğini ortaya koymuştur. Bu durumun nedeni olarak ise sanal ortamın perdeleme sağlayarak zorbayı gizlemesi ve cesaretlendirmesi ile mağduru görmediği için unutma sağlaması gösterilmektedir (Campbell, 2005).

Geleneksel zorbalık ile siber zorbalık arasındaki önemli farklılıklardan birisi de zorbanın kimliğinin belirli olup olmamasıdır. Siber zorbalıkta zorbanın kimliği belirsizdir. Zorba, davranışlarını sahte sosyal medya hesapları, e-postalar, telefon numaraları vb. ile yapabilmektedir (Li, 2008; Hinduja ve Patchin, 2015; s.46).

Ayrıca, geleneksel zorbalık ile siber zorbalık arasındaki önemli farklılıklardan birisi zorbalığın sınırlarıdır. Siber zorbalık, engelleri oldukça sınırsız, sanal bir ortamda ve belirsiz kimlik ile yapıldığı için engellerden kurtulmuş bir özellik sergilemektedir. Bu nedenle, siber zorbalığın sınırları oldukça geniştir ve zorbaya sınırsız zorbalık imkanları sağlar (Hinduja ve Patchin, 2015, s.48). Dolayısıyla, zorbalar yaptıkları alay etme, can yakma vb. davranışlarında oldukça ileri gidebilirler.

Zorbalığın sınırlarının genişliği yanında siber zorbalığın önemli bir farkı da zorbanın öz farkındalığını kaybetmesidir. Belirsiz kimlik kullanabilme ve sınırsız zorbalık yapabilme imkanları nedeniyle siber zorbalar öz farkındalıklarını kaybederler. Yani yaptıkları davranışların bilinci de yok olur, bilinçsiz bir biçimde davranış göstermeye başlarlar (Hinduja ve Patchin, 2015; s.49; Hines, 2011).

Ayrıca, siber zorbalık denetimsiz, sayısız kurbana kolayca ve aynı anda ulaşılabilen, sayısız seyirci kitlesine sahip olunabilen bir zorbalık türüdür. Her an her yerde olabilmekte ve binlerce izleyiciye açılabilmektedir. Geleneksel zorbalık da ise denetim ve müdahale imkânı daha fazladır. Sayısız kurban ve seyirciye ulaşma imkânı çok daha zordur. Okul yemekhanesi, otobüs durağı ya da otobüs gibi geleneksel zorbalığın yapıldığı alanlarda zorbalığa maruz kalanlar, okul günü sona erdiğinde zorbalıktan kurtulabilmekte ve evlerine döndüklerinde geçici de olsa bir rahatlık yaşayabilmektedirler (Özer, 2016).

(27)

14

Ancak siber zorbalıkta mağdur eve döndüğünde de siber zorbadan mesaj veya e-posta almaya devam edebilmektedir (Hinduja ve Patchin, 2015, s.51; Slonje ve Smith, 2008). Bu yönüyle Mishna vd. (2010) bu durumu kesintisiz devam eden zorbalık olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla, geleneksel zorbalık ve siber zorbalık arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

2.4. Siber Zorbalık Türleri

Siber zorbalık türleri ile ilgili olarak alanda çalışan araştırmacılar farklı sınıflandırmalar yoluna gitmişlerdir. Ancak, genel olarak siber zorbalığın türlerinin belirlenmesinde kullanılan aracın veya yapılan davranışların kriter olarak kabul edildiği görülmektedir. Yapılan sınıflandırmalar içerisinde davranışları kriter olarak kabul eden en önemli araştırmalardan birisi Willard’a (2007) aittir.

Willard (2006) siber zorbalık davranışlarını incelemiş ve bu davranışları; • Aşağılama,

• Kimliğine bürünme, • Özel bilgileri paylaşma • Sahtekârlık,

• Dışlama, • Sanal takip ve • Sanal taciz

olmak üzere gruplandırmıştır.

Willard’a (2006) göre aşağılama, kurban hakkında, doğru olmayan, ona zarar veren, acımasızca yapılan konuşmalardır. Kimliğine bürünme, zorbanın kurbanın hesabını ele geçirerek başkalarına olumsuz, saldırgan ve uygunsuz mesajlar göndererek veya konuşmalar yaparak onun ilişkilerine müdahale etmesidir. Özel bilgileri paylaşma ve sahtekârlık, kişiler arası olan özel konuşma veya utandırıcı olabilecek görüntülerin sanal ortamlarda başkalarına gönderilmesi ya da yönlendirilmesidir.

(28)

15

Dışlama, elektronik ortamlarda belirli bir grup tarafından istenmeyen bir kişinin etkinliklere katılımının engellenmesi veya kısıtlanmasıdır. Sanal takip, tekrar eden bir şekilde tehdit ve korkutma amaçlı istenmeyen mesajların gönderimidir. Son olarak, sanal taciz ise saldırganca bir tutumla önceden hedeflenmiş kimselere tekrar eden mesaj gönderimidir (Yenilmez ve Seferoğlu, 2013:422-423; Aktan ve Çakmak, 2015).

Farklı araştırmalarda ise yine davranışlar göz önünde bulundurulmuş ve siber zorbalık, çevrimiçi kavga yani sanal ortamdaki hararetli tartışmalar, zarar verme, iftira, başka bir kimliğe bürünme, dışlama ve siber taciz gibi türlere ayrılmaktadır (Okan Erden, 2015). Ortega ve arkadaşları (2009) ise geleneksel ve siber zorbalığın etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları araştırmada zorbalık sırasında kullanılan araçları göz önünde bulundurmuşlar ve buna göre zorbalık türlerini belirlemişlerdir. Sonuç olarak siber zorbalık davranışlarını, cep telefonu kullanılarak ve internet aracılığıyla yapılanlar olmak üzere iki kategoriye ayırmışlardır. Smith vd. (2008) ise bu sınıflandırmayı daha detaylı bir hale getirmişler ve siber zorbalık davranışlarını; metin mesajları, resim/fotoğraf veya videolar, e-posta, telefon aramaları, sohbet odaları, anlık mesajlaşma ve internet sayfaları aracılığıyla yapılanlar olmak üzere türlere ayırmışlardır.

Türkiye’de siber zorbalık üzerinde önemli çalışmalar yürüten Arıcak’a (2011, s. 23) göre ise siber zorbalık elektronik zorbalık ve iletişim zorbalığı olmak üzere iki belirgin türe ayrılmıştır. Şifrelerin ele geçirilmesi, web sitelerinin hacklenmesi, bilgilerin çalınması elektronik zorbalığa verilebilecek örneklerdir (Ümmetler İlhan, 2016). Bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla bireylere devamlı olarak rahatsızlık verme, alay etme, isim takma, dedikodu yayma, hakaret etme ya da bireyin izni olmadan görüntülerini başkalarıyla paylaşma gibi davranış ise iletişim zorbalığıdır. Elektronik zorbalıkta birey zorba davranıştan dolaylı bir şekilde etkilenirken, iletişim zorbalığında doğrudan etkilenmektedir (Özer, 2016).

2.5. Siber Zorbalığın Araçları (Görüldüğü Platformlar)

Remond, Kern ve Romo’ya (2014) göre geleneksel zorbalığın yeni bir türü olan siber zorbalık metin mesajları, ses ve görüntü ileten elektronik cihazlar aracılığıyla yapılmaktadır. Özdemir ve Akar (2011) siber zorbalığın yoğun olarak yaşanan ortamların başında internette yer alan sosyal paylaşım sitelerinin ve cep telefonun geldiğini

(29)

16

belirtmektedirler. Ayrıca, siber zorbalar kurbanlarına zarar vermek için iki önemli elektronik araç kullanmaktadırlar. Bunlardan birincisi kişisel bilgisayarlarıdır ve bu bilgisayarlardan rahatsız edici, aşağılayıcı e-mail ve anlık ileti gönderirler. İkincisi de cep telefonlarıdır. Siber zorbalar cep telefonları ile kurbanlarına kötü amaçlı metin mesajları gönderirler (Patchin ve Hinduja, 2006).

Siber zorbalığın görüldüğü platformlar alanda çalışan araştırmacılar tarafından farklı şekillerde detaylandırılmıştır. Bunlardan birisi Rogers (2010, s. 33) tarafından yapılmıştır. Rogers’a göre siber zorbalık yazılı mesajlarda, fotoğraf ve videolarda, telefonda, e-postalarda, sohbet ve oyun odalarında, sosyal paylaşım sitelerinde, anlık mesajlaşma uygulamalarıyla ve web sitelerinde yapılabilmekte ve görüldüğü platforma göre e-posta zorbalığı ve telefon zorbalığı gibi isimler alabilmektedir (Rogers, 2010, s. 33).

Patchin ve Hinduja (2006), Li, (2008), Solonje ve Smith (2008), Strom ve Strom (2006) gibi farklı kaynaklarda detaylı olarak anlatılan zorbalık araçlarını yani platformlarını aşağıdaki gibi maddeleştirmek mümkündür:

• Anlık mesajlaşma araçları: Messenger, WhatsApp, MSN gibi internet üzerinden kullanabilen uygulamalar.

• Cep telefonu: Cep telefonu numarasına doğrudan yapılan zorbalıklardır. Zorbalar genellikle kurbanlarını cep telefonları aracılığıyla sessiz aramalar ve küfürlü mesajlar ile taciz etmektedirler (Rogers, 2010).

• E-posta: E-posta aracılığıyla yapılan zorbalıklar.

• Sosyal Paylaşım Siteleri: Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Vine gibi sosyal paylaşım siteleridir.

• Sohbet Odaları: Herkese açık olan, ancak istenildiği anda sohbetin belirli kişilerle sınırlanabildiği, insanların belirli bir konu hakkında fikirlerini paylaştığı, eşzamanlı konuşmaların gerçekleştiği platformlar.

• Bloglar: kolay bir şekilde başlık açarak, içerik metin yazarak, yeni bir konu oluşturularak bütün internet kullanıcılarıyla paylaşılabilen, bilgi alışverişi sağlayabilen, resim, video gibi çeşitli dokümanlar eklenebilen ters tarih sırasına göre düzenlenmiş Web sayfası olarak tanımlanabilir (Peker, 2013).

(30)

17

• Çevrimiçi Oyunlar: Birden fazla oyuncunun katılımını gerektiren ve internet üzerinden oynanan oyunlar.

• Forumlar: İnsanların bir konuyla ilgili birbirleriyle düşüncelerini paylaştıkları ve birbirlerinin problemlerine çözüm sundukları platformlar.

2.6. Siber Zorbalığın Nedenleri

Siber zorbalığın nedenleri çeşitli kaynaklarda içsel nedenler, dışsal nedenler, siber zorbalığın doğasından kaynaklanan nedenler ve çevresel nedenler gibi çeşitli gruplandırmalara gidilerek açıklanmaktadır. Genel olarak; içsel nedenler, zorbanın kişisel özellikleri ile ilgili bireysel ve psikolojik nedenlerdir. Dışsal veya çevresel olarak adlandırılan nedenler, aileden veya arkadaş çevresinden kaynaklanan nedenlerdir. Siber zorbalığın doğasından kaynaklanan nedenler ise siber zorbalığın tamamen kendisi ile ilgili olarak ortaya çıkan ve zorbayı siber zorbalığa iten nedenlerdir. Dolayısıyla, zorbaca davranışların kaynaklanmasında aile, kitle iletişim araçları, sosyal çevre büyük önem taşımaktadır ve zorba davranışın biçimlenmesinde önemli etkileri bulunmaktadır (Alper, 2008, s. 11).

Alanyazında yer alan farklı araştırmacıların belirtmiş oldukları siber zorbalık nedenlerini bireysel nedenler, aileden kaynaklanan nedenler, arkadaş çevresinden kaynaklanan nedenler ve siber zorbalığın doğasından kaynaklanan nedenler olarak özetlemek mümkündür (Şekil 2.1).

Şekil 2.1. Siber zorbalık nedenleri

Siber Zorbalık Nedenleri

Bireysel Nedenler Aileden Kaynaklanan Nedenler Arkadaş Çevresinden Kaynaklanan Nedenler Siber Zorbalığın Doğasından Kaynaklanan Nedenler

(31)

18

Siber zorbalığın nedenleri arasında yer alan nedenlerden ilki bireysel veya kişisel nedenler olarak adlandırabileceğimiz siber zorbanın kişisel özelliklerine ve buna bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik yapısına bağlı olarak ortaya çıkan nedenlerdir. Yapılan araştırmalar sonucunda zorba davranışların sergilenmesinde kişinin bireysel özelliklerinin büyük önem taşıdığı bulgusuna varılmıştır (Ümmetler İlhan, 2016). Genel olarak, zorbalık yapanların daha agresif, daha baskın karakter yapısına sahip olduğu, kurallara uyma sıkıntısı çektiği görülmüştür.

Ayrıca, bu kişiler çeşitli oranlarda psikolojik bozukluklara yaşamaktadırlar. Zorbalarda zayıf iletişim, madde ve aşırı alkol kullanımı, karşısındaki bireye duygusal veya fiziksel zarar verme eğilimine diğer kişilere göre daha fazla rastlanmaktadır (Ümmetler İlhan, 2016).

Buna göre siber zorbalar;

• Yargı ve öfke ile hareket etmektedirler.

• Diğer kişilere karşı baskı yaratabilmek için interneti araç olarak seçmiş kişilerdir. • Ebeveynleri ve akranları ile olan ilişkileri çok problemlidir.

• Ders notları ve okuldaki başarıları düşüktür. • Madde ve aşırı alkol kullanımı fazladır.

• Siber zorbaların diğer kişilere göre bilgisayar kullanma becerileri fazladır.

• Siber zorbalar, karşısındaki insanlara yaşattıkları duygusal rahatsızlığı anlayabilecek empati ve beceriye sahip değillerdir.

Siber zorbalığın kişisel nedenlerinin yanında çeşitli ailesel nedenler de siber zorbalık davranışlarına neden olmaktadır. Çünkü ailelerin sergiledikleri tutum ve davranışlar çocuğun sergileyeceği davranışların biçimlenmesinde etkili olmaktadır. Genel olarak; sevgisiz, temel ihtiyaçları karşılanmadan büyüyen çocuklar siber zorbalığa yatkın olarak büyümektedirler (Sönmezay, 2010, s. 76). Bunun yanında ebeveynleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalan çocuklar siber zorbalığa daha da yatkın olarak yetişmektedirler. Ayrıca, ailenin çocuğunun internet davranışlarını kontrol etmemesi, internet kullanımına herhangi bir sınır koymaması, anne babanın aşırı derecede hoşgörülü davranması ve çocuğu serbest bırakması, aile ilişkilerinde sıcaklık olmaması ve çocuğun ebeveynlerine

(32)

19

herhangi bir bağlılık duymaması da siber zorbalık davranışlarına neden olmaktadır. (Li, 2010; Willard, 2007, s.45).

Arkadaş çevresinden kaynaklanan nedenler ise siber zorbalık davranışında bulunan bireyin arkadaş çevresinin zorbalığa örnek davranışlar sergilemesi halinde ortaya çıkan nedenlerdir. Zorbaca davranış sergileyen çocukların grup içerisinde öne çıkmaları diğer grup içerisinde yer alan çocukların da bu davranışlardan etkilenmelerine neden olmaktadır (Genç ve Aksu, 2010, s. 63). Dolayısıyla, siber zorbalığın önlenebilmesi için ebeveynlerin çocuklarının arkadaş çevrelerini yakından tanımaları gerekmektedir.

Siber zorbalığın doğasından kaynaklı nedenler ise daha çok kitle iletişim araçlarının kendisinden kaynaklanan nedenlerdir. Siber zorbalıkta zorba, kullandığı iletişim araçları nedeniyle kimliğini rahatlıkla gizleyebildiği için sanal ortamda zorbalıkta bulunmak, geleneksel zorbalığın tersine zorbanın yakalanma olasılığını azaltmakta ve zorbalık yapan kişi kendini güvende hissetmektedir (Hinduja ve Patchin, 2015, s.46-49). Ayrıca, teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocukların bilgisayar, televizyon ve internet gibi araçlara ulaşabilmesi her zamankinden daha kolaydır ve bu kolaylık her geçen gün artmaktadır. Bunun sonucunda da özellikle internet ortamında kontrol edilmeden her türlü davranışı içeren videolara veya resimlere ulaşma imkânı kolaylaşmaktadır. İzlenen bu videolar ve filmler çocukların zorbaca davranışlara karşı duyarsızlaşmasına neden olmaktadır (Sönmezay, 2010). Dolayısıyla, bu nedenler kişileri siber zorbalığa itici, siber zorbalığın doğasından kaynaklanan bir etken olmaktadır.

2.7. Siber Zorbalığın Sonuçları

Yapılan araştırmalar siber zorbalık davranışlarından en çok mağdur olanların gençler olduğunu, topluluk psikolojisiyle teknolojik araçları kullanan siber zorbaların her geçen gün artan tehditlerinin, insan yaşamını olumsuz etkilediğini, böylece kişilerin kaygı ve korku içinde yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiğini ortaya koymaktadır (Bayram ve Saylı, 2011: 144).

Alanyazında siber zorbalığın sonuçları mağdur ve zorba açısından olmak üzere iki farklı boyutta ele alınmaktadır. Burada mağdur, kendini karşılaştığı zorba davranışa karşı güçsüz, korumasız ve savunmasız hissettiği için karşılık veremeyen ve zorbanın istenilmeyen

(33)

20

davranışlarına tekrar tekrar maruz kalan bireyler olarak tanımlanmaktadır. Zorba ise zorbalık davranışlarını gerçekleştiren kişidir.

Siber zorbalığın mağdur açısından sonuçlarını duygusal ve psikolojik etkiler, sosyal etkiler, akademik etkiler ve fiziksel etkiler olmak üzere dört başlık altında incelemek mümkündür (Şekil 2.2).

Şekil 2.2. Siber zorbalığın mağdur açısından sonuçları

Siber zorbalığın mağdur üzerindeki etkilerinin boyutu; maruz kalınan siber zorbalığın yoğunluğuna, süresine mağdurun psikolojik durumuna ve siber zorbalığın neden olduğu strese karşı gösterdikleri dirence göre değişebilmektedir (Özer, 2016). Ancak, yapılan araştırmalar siber zorbalığın özellikle mağdur açısından birçok olumsuzlukla sonuçlandığını göstermektedir (Hinduja ve Patchin, 2015, s.92). Bu olumsuzluklardan birisi duygusal ve psikolojik etkilerdir. Zorbalığa maruz kalınması durumunda;

• Siber zorbalığa maruz kalan bireyler; yoğun bir şekilde öfke, üzüntü ve kızgınlık duyguları hissetmektedir.

• Stres, utanç, korku, endişe, hayal kırıklığı, yalnızlık, çaresizlik, savunmasızlık, aşağılanmışlık, intikam, stres ve nefret duygularını yaşamaktadır.

Siber Zorbalığın Mağdur Açısından Sonuçları Duygusal ve Psikolojik Etkiler Sosyal Etkiler Akademik Etkiler Fiziksel Etkiler

(34)

21

• Ybarra ve Mitchell (2004) yaptıkları araştırmada, siber zorbalığa maruz kalanların kalmayanlara göre altı kat daha fazla duygusal bunalım yaşadığını ortaya koymuştur. • Depresif belirtiler ortaya çıkmaktadır. Mağduriyet yaşamayanlara göre üç kat

daha fazla depresif belirtiler görülmektedir. • İntiharlar yaşanabilmektedir (Özer, 2016).

Siber zorbalığın mağdur üzerinde çeşitli sosyal etkileri de olmaktadır. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:

• Siber mağdurların özgüven ve özsaygıları olumsuz yönde etkilenmektedir.

• Kendilerine güvenleri ve saygıları azalan mağdurlar, sosyal ilişkilerinde çeşitli sorunlar yaşayabilmektedir.

• Siber zorbaların kimliklerini gizleyebilmeleri nedeniyle, zorbalığı yapanın kim olduğunu bilmeyen mağdurlar okuldaki arkadaşlarından ya da etrafındaki kişilerden şüphe duyabilmektedir.

• Bu durum sosyal kaygı düzeyini arttırmaktadır (Juvonen ve Gross, 2008).

• Mağdurlar çevreleriyle herhangi bir şey paylaşmaktan çekinmektedirler (Özer, 2016).

Siber zorbalığın mağdur üzerindeki akademik etkileri ise şunlardır: • Konsantrasyon bozukluğu

• Okul başarısında düşme • Devamsızlık

• Okul fobisi • Kopya çekme • Okulda saldırganlık

Yapılan araştırmalar siber zorbalığa maruz kalan öğrencilerin yaklaşık üçte birinin bir sınavda kopya çektiğini, dörtte birinin herhangi bir mazereti olmadan okula gelmediğini,

(35)

22

beşte birinin ise bir arkadaşına saldırdığını ortaya koymuştur (Hinduja ve Patchin, 2007; Ybarra vd., 2007).

Ayrıca, siber zorbalık mağdurun kişisel, sosyal ve akademik hayatının yanında fiziksel özelliklerini etkilemektedir. Yapılan araştırmalar siber zorbalıkla karşılaşanların bedensel sağlıklarının da olumsuz yönde etkilendiğini göstermektedir. Örneğin, siber mağdurların baş ağrısı, tekrarlayan karın ağrısı ve uyuma güçlükleri gibi fiziksel problemlerle karşılaştığı çeşitli araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur (Sourander vd., 2010).

Siber zorbalığın mağdur üzerinde çeşitli etkileri olduğu gibi zorba üzerinde de çeşitli etkileri ortaya çıkmaktadır. Zorbalar, fiziksel olarak güçlü fakat psikolojik olarak bazı problemler yaşayan insanlar, kendi istekleri ile zorbalığı başlatan, uygulayan, devam ettiren ve kurbana zarar veren ancak zorbalığa uğramayan kişilerdir (Olweus, 1999, s.25). Siber zorbalık ile birlikte siber zorbalar;

• Öfkeli ve kolayca tepki gösterir bir psikolojik durum içerisine girerler. • Yetişkinlere karşı savunmacı ve saldırganlaşırlar.

• Empati yetenekleri zayıflar ve duygusal olarak daha güçsüzleşirler. • Fiziksel olarak diğer öğrencilere göre daha baskın hale gelirler.

Zorbalar, evde az zaman geçirir ve aile içinde olumlu etkileşimleri azalır. Güvenli ve hazırcevap, dalgacı ve alaycı davranırlar ve iletişimde başarılıdırlar. Ancak, psikolojik ve sosyal çeşitli problemler yaşarlar (Ümmetler İlhan, 2016).

2.8. Siber Zorbalığın Yaygınlığı

Siber zorbalığın yaygınlığına değinmeden önce, bugün Dünya’da ve Türkiye’de internet kullanımı ile ilgili çeşitli verileri sunmak siber zorbalığın ne denli büyük bir potansiyele sahip olduğu hakkında önemli bilgiler verecektir. 2017 yılı ocak ayı istatistiklerine göre tüm Dünya’daki internet kullanıcılarının sayısı 3,5 milyardan fazladır. Dolayısıyla, bugün Dünya nüfusunun %46’sı bir internet bağlantısına sahiptir ve 1995’te %1 olan bu oran aradan geçen yaklaşık çeyrek asırlık süre içerisinde %46’ya ulaşmıştır. Ancak, bu oran her geçen yıl daha da artmaktadır (Internetlivestats, 2017). Yine Internetlivestats (2017)

(36)

23

verilerine göre Türkiye’de internet kullanıcılarının sayısı yaklaşık 46 milyondur ve bunun nüfusa oranı %58’dir. Türkiye’de internet kullanıcılarının sayısı hızla artmaktadır.

TÜİK (2016) verilerine göre ise Türkiye’de bilgisayar ve internet kullanım oranları 2016 yılı Nisan ayında 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla %54,9 ve %61,2 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca, Türkiye genelinde İnternet erişim imkanına sahip hanelerin oranı 2016 yılı Nisan ayında %76,3’dir. Geniş bant internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı %73,1’dir. Buna göre, hanelerin %39,5’i sabit geniş bant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, %65,2’si mobil geniş bant bağlantı ile internete erişim sağlamıştır. Ayrıca, 2016 yılı Nisan ayında Türkiye’de hanelerin %96,9’unda cep telefonu veya akıllı telefon bulunmaktadır (TÜİK, 2016).

Ayrıca, bugün tüm dünyada internet kullanımında önemli bir oranın facebook, twitter vb. sosyal medya sitelerinin rolü olduğu bilinmektedir. 2016 yılı sonu rakamlarına göre tüm dünyada yaklaşık 2,5 milyar kişi sosyal medya hesaplarına üyedir (Satışta, 2017). Dünya’daki sosyal medya kullanımına paralel olarak Türkiye’de sosyal medya kullanım oranı oldukça yüksektir. TÜİK (2016) istatistiklerine göre İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2016 yılının ilk üç ayında Türkiye’de internet kullanan bireylerin %82,4’ü sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşırken, bunu %74,5 ile paylaşım sitelerinden video izleme, %69,5 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %65,9 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, %65,5 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama ve %63,7 ile İnternet üzerinden müzik dinleme (web radyo) takip etmiştir.

Dolayısıyla, siber zorbalığın özellikle sosyal medya hesapları aracılığıyla gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulursa siber zorbalığın yaygınlığı hakkında önemli tahminler yapılabilmektedir.

Bu rakamların yanında, dünyada siber zorbalığın yaygınlığını tespit etme amacıyla çeşitli araştırmalar yapılmıştır. 2010 yılı ve sonrasındaki araştırmaların sonuçlarına bakıldığında önemli rakamlar göze çarpmaktadır. Bu çalışmalardan birisi olan ve Kanada’da Mishna vd. (2010) tarafından yapılan ve ortaokul ve liselerde yapılan bir araştırma sonucunda öğrencilerin yarısının siber zorbalık yaşadığı, üçte birinin ise siber zorbalık yaptığı tespit edilmiştir. Yine 2010’da Tayvan’da ortaokullarda yapılan bir araştırmada ise katılımcıların yarısından çoğunun siber zorbalık olayına tanıklık etmiş olduğu, üçte birinin siber

(37)

24

zorbalığa uğramış olduğu ve beşte birinin internet üzerinde zorbalık yaptığı görülmüştür (Özer, 2016).

2013 yılında Zhou ve arkadaşlarının (2013) Çin’de ortaöğretim kurumlarında yaptıkları araştırmada öğrencilerin üçte birinin siber zorbalıkta bulunduğu, yarısından fazlasının ise son beş ay içerisinde siber zorbalığa maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Bir Avrupa ülkesi olan Belçika’da da durum çok farklı değildir. Walvare ve Heirman’ın (2011) 12- 18 yaş arası gençler üzerinde yürüttükleri araştırma sonucunda öğrencilerin yine üçte birinin (%34) siber mağdur olduğu, beşte birinin ise siber zorba olduğu ortaya çıkmıştır.

Türkiye’de siber zorbalığın yaygınlığını tespit etme amaçlı çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. 2007 yılında yapılan bir araştırma sonucunda Türkiye’de lise öğrencileri arasında siber mağdur oranının yaklaşık üçte bir olduğu görülmüştür (Erdur Baker ve Kavşut, 2007). Arıcak vd. (2008) tarafından ergenler arasında siber zorbalık olaylarının yaygınlığını tespit etmek amacıyla yapılan araştırmada ise ortaokul öğrencilerinin üçte birinin (%35,7) başkalarına siber zorbalık yaptığı; dörtte birine yakının (%23,8) hem zorba hem de mağdur olduğu; onda birinden azının (%5,9) ise sadece kurban olduğu görülmüştür. Türkiye’de üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmada ise öğrencilerin %36,7’sinin siber zorbalığa maruz kaldığı, beşte birinin (%17,7) hem zorba hem mağdur olduğu; çok azının ise (%2) siber zorbalık yaptığı ortaya konmuştur (Arıcak, 2009).

Ayrıca, Burnukara (2009) tarafından yapılan araştırmada ortaokul ve liseye devam etmekte olan öğrencilerin onda birinin (%10) siber zorbalığa maruz kaldığı, çok azının ise (%5,8) siber zorbalık yaptığı tespit edilmiştir. Yılmaz (2011) ise 7. sınıfta öğrenim görmekte olan öğrencilerin yaklaşık beşte birinin siber zorbalığa uğradığını, çok azının (%6,4) ise siber zorbalık yaptığını bulmuştur.

2015 yılında Baştürk vd. (2015) tarafından 7. ve 8. öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda ise 200 öğrencinin onda birinin (%9,5) siber zorbalığa uğradığı, çok azının ise sadece siber zorba (%7) ve siber mağdur/zorba (%7,5) olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, Türkiye’de de öğrencilerin en az %10’u siber zorbalığa maruz kalmaktadır. Bu oran ortalama üçte bir düzeylerindedir. Ayrıca, yine öğrencilerin en az %10’u siber zorbalık yapmaktadır.

(38)

25 2.9. Siber Zorbalık İle Baş Etme Stratejileri

Alanyazın incelendiğinde mağdurların siber zorbalık ile baş etmek yani siber zorbalığa karşı koymak için çeşitli davranışlar sergiledikleri ve yöntemler uyguladıkları görülmektedir. Genel olarak mağdurlar;

• Hiçbir şey yapmama • Kimseye bahsetmeme

• Siber zorbaya davranışını sonlandırmasını söyleme • Zorbalığa uğradığı alandan kaçma

• Bir arkadaşına anlatma • Anne babayı bilgilendirme • Engellemeye çalışma

gibi davranışlar sergilemektedirler (Patchin ve Hinduja, 2006; Li, 2010).

Türkiye’de yapılan çeşitli çalışmalarda da dünyadaki çalışmalara benzer sonuçlar ortaya çıktığı görülmüştür. Arıcak ve arkadaşlarının (2008) ortaokul öğrencileri üzerinde yaptığı bir araştırmada ergenler, siber zorbalıkla karşılaşmaları halinde sırasıyla zorbadan gelen mesajları engelleme, zorbalık davranışlarını sonlandırmasını isteme, zorbalığa uğradıklarını arkadaşlarına anlatma, durumu anne babalarıyla paylaşma, kullanıcı adlarını değiştirme gibi yöntemlere başvuracaklarını ifade etmişlerdir. Öğrencilerin siber zorbalıkla baş etmede en az tercih ettikleri yöntemlerin ise sırasıyla siber zorbayı önemsememe, zorbalığa uğradığını hiç kimseyle paylaşmama ve durumu öğretmenlerine anlatmama olduğu tespit edilmiştir.

Ayaş ve Horzum (2012) ise yaptıkları araştırmada siber mağduriyet yaşayan öğrencilerin çoğunluğunun siber zorbalığa uğradıklarını kimseye söylemediklerini (%33,6), dörtte birinin yakın arkadaşlarına anlattığını (%23,4), daha sonra farklı kişilere anlattıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca, Sezer ve arkadaşları (2013) da yaptıkları araştırmada siber mağduriyeti engellemek için en az tercih edilen yöntemin zorbalığa uğradığından anne babayı haberdar etme olduğunu, daha sonra ise zorbalığa uğradığı hesabı kapatma ve siber zorbaya zorbalık yaparak karşılık vermenin tercih edildiğini tespit etmiştir.

Şekil

Şekil 2.1. Siber zorbalık nedenleri
Şekil 2.2. Siber zorbalığın mağdur açısından sonuçları

Referanslar

Benzer Belgeler

Erkek öğretmenlerin siber zorbalık davranışlarına kadın öğretmenlere göre daha fazla maruz kaldıkları ancak aradaki bu farkın anlamlı olmadığı

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan

• Alınan tüm idari ve teknik tedbirlere rağmen, insan hatası, içeriden kasten yapılan kısmi veya külli ihlal veya sızma, tedbirlerden daha güçlü bir saldırı

2021 yılında ise Mekatronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve Uçak Mühendisliği Bölümlerinden öğrencilerin de ‘Gelişim Roket Takımı’ içerisinde

Sİ BER OLAY MÜDAHALE Hİ ZMETLERİ PEN TEST ve ZAFİ YET TARAMASI Hİ ZMETLERİ. AĞ ve ALTYAPI

Siber mağdur ve zorba olan adölesanların internette günlük ortalama üç saatten fazla zaman geçirdikleri, siber zorbalık ve siber mağduriyet ile internette

Bu sonuç, Türkiye’de gençler üzerinde yapılan çalışma da siber zorba ve siber mağdur olma ile benlik saygısının ilişkili olduğunun belirtildiği (Aydın, 2019:

Zehirli ve Olumciil Bir Mantar Turti Olan Amanita Phalloides Fr.(Link) iherinde Kimyasal ve Biyolojik Ara§tIrmalar.. H.BuLENT <;ETiNa ). TURHAN BA