• Sonuç bulunamadı

80. yaşında Melih Cevdet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "80. yaşında Melih Cevdet"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

15

BU AŞAMADA

ŞÜKRAN KURDAKUL________

80. Yaşında Melih Cevdet

Katlanmaya çalıştığımız şu zor zamanlarda bile iyimser­ lik ağaçlarımın ender yaşanan bir sevinçle rüzgârlandığı- nı duyuyorum:

Melih Cevdet seksen yaşında.

Melih’in seksen yaşını kutlamak neden bir utku şölenin­ deymişim duygusu yaratıyor bende.

Bunca yıl, bilgelere özgü sabırla, aykırı toplum güçleri karşısında düşünme inadını yitirmediği için..

“Bunca y ıl” sürecini, ilk şiirlerini yayımladığı 1936’lardan

başlayan bir zaman diliminin oluşturduğunu biliyoruz. Kaç dönemin sancılarını içinde taşıdığını da biliyoruz.

Sabahattin E yuboğlu, “Tanzimat, Batı düşüncesinin

ürünlerini yanlış çevirilerle öğretmeye ça//şf/"demişti.

Cumhuriyet, kendi içindeki yasakçılığa karşın, en azın­ dan doğru olanı öğrenme yollarını açtı öğrenmek isteyen­ lere.

Melih Cevdet ve kuşağının az sayıda düşün, edebiyat adamını düşünsel iç dinamiğimizin öncüleri saymamız bundandır.

Birincil özelliği ezberin kolaycılığına kaçmamaktı bu ku­ şağın.

İkincisi, yeniden korkmamak.

Garip hareketi Nâzım H ik m e t’le, 1941’lerde de “ Tann

Şair" sayılan, Yahya K e m a l’in varlığına karşın yeniyi ara­ ma cesaretinin ürünüdür.

Garip’çilerin tepkileri ve atılganlıklarıyla şiiri raydan çı­ kardıklarını söyleyenler yanılmışlardır. Garip, alışılmıştan öç almanın ilk aşamasıydı şiirimizde.

Orhan Veli en alışılmamış şiirleri yazdığı yıllar, Ömer

H ayyam ’dan, aynı ölçüyle, rubailer çeviriyordu. Melih Cevdet, Edgar Allan P oe’nun güzelim “A n na belLee” şi­ irini.

Eskimeyen eskiyle sorunları yoktu kİ Garip'çilerin. Böyle olduğu için üçü de İlk kitaplarının mürekkebi ku­ rumadan değiştirdiler şiirlerini.

Rahatı Kaçan A ğaç (1948), Telgrafhane (1952), Yan Ya­ na (1956)...

Garip (1941) sonrası Melih Cevdet şiirindeki değişime tanıklık eden üç önemli yapıtın adıdır.

Bu kitaplarına aldığı çoğu şiirde “kimizaman realiteyi an­

lamamızın en göze çarpan b e lirtisi” olarak tanımladığı

güncele yaklaşma eğilimi ağır basar Melih Cevdet’in.

Tohum, Yörük Mezarlığı, Anı ve şimdilerde ezgisi kala­

balığın dilinden düşmeyen Şinanay bu yılların ürünleri ara­ sındadır.

Hem içerik hem biçim yönünden kendini sınırlama ge­ reğini duymamak..

Melih Cevdet’in bu dönemini belirleyen özelliği böyle ta ­ nımlayabiliriz.

Kolları Bağlı Odysseus (1963) ise kitabın yayımlandığı yıl, Orhan Kemal’in de vurguladığı gibi Melih Cevdet’in

“sanatında kendi kendini aşan b ir ş iir” olarak karşılanmış­

tı. Düşünle söyleyiş arasındaki dengenin olabildiğince ger­ çekleştirildiği bu uzun şiir dolayısıyla yaptığımız söyleşi­ den birkaç satır vermek istiyorum:

“B ir şiirin özü, diyelim felsefesi felsefe ölçüleriyle eleş­ tirilirse ondan istenen doyurucu sonuç belki de alınamaz. Çünkü o, kendi başına b ir felsefe değil, belli b ir felsefe­ nin hizasında takınılmış som ut b ir davranıştır, insanı bü ­ tünüyle kavrama çabasıdır. ” (Ataç dergisi, sayı 12,1963)

Melih Cevdet’in “b e n " dolaylarında dolaşarak insanı bütünüyle kavrama çabası Kolları Bağlı Odysseus’tan son­ raki döneminin de genel özelliğidir diyebiliriz.

Bu yargıyı Çağdaş Türk Edebiyatı’nda şöyle açıklama­ ya çalışmıştım:

“Şiirin yarattığı düşünsel ortamda eski-yeni, geçm iş za­ manla yaşanan zamanın geçirdiği aşamalardan bağımsız olarak b ir arada bütünselliğe kavuşmuş gibidir. Bilinen dünyanın tarihsel öğeleriyle şairin yaratmaya çalıştığı dün­ yanın yaşanmakta olan öğeleri birbirini tamamlamaya ça­ lışırlar bu bütünsellik içinde. Eski, ölümsüzlüğe doğru b ir tırmanış hevesi g ib i sönüp kalmıştır dağların bulutlara özendiği çizgilerde. Yeniyse soruların oltasına tutularak kendini ve tarihsel olanı araştırmak zorundadır. Bu neden­ le eskiye, tarihselliğini yitirmemiş olana özgü öğelerle, ça­ ğın insanına özgü öğelerin birlikteliği vardır bu şiirlerde. Çağın insanı soruları, kaygıları, unutamadıkları ile algıla­ dıklarının yörüngesinde kendisini arar görünür." (Cilt, 3.

Sf. 209)

Elli dokuz yıllık şiir uğraşından büyük utkuyla çıkan M e­ lih Cevdet’in denemeleriyle, oyun yazarlığı ile de yakın ta ­ rihimizin vazgeçilmezleri arasındaki yerini biliyoruz.

1964’te Orhan Kemal iki arkadaşı ile birlikte “Kom ünist

P artisibe bağlı b ir hücre kurm a" savıyla tutuklandığı za­

man Melih Cevdet, Türk Edebiyatçılar Birliği başkanıydı. Ben, genel sekreteri.

Olayı “p ro te s to " amacıyla düzenlediğimiz toplantıda konuşmasını, okuyacağımız tümceyle bitirmişti Melih:

“Orhan Kem al’i yaratan b ir toplum un geleceğinden um ut kesilemez. ”

Sevgili dostumun 80. yaşını kutlarken, ben de yazıyı şöyle noktalamak istiyorum:

Melih Cevdet’i yaratan bir toplumun geleceğinden umut kesilemez...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ida­ mı gibi, Mahir Çayan’ın, İbrahim Kay- pakkaya’nın öldürülm eleri içim izde bir yaradır.. Sevgili arkadaşım Koray Do-

Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB BBC Derneği) bu konuda bir çalışma yaparak, olası/kesin COVID-19 olgularında, orofa- ringeal

These two micro-level perspectives differ from each other— the network perspective on migra- tion stresses migrants’ specific mechanisms to facilitate the development of

Merrieketin güzel sanatlar sa­ hasındaki boşluğuna doldurarak, ressamlar, heyketraşlar ve mi­ marlar yetiştirmek için yetmiş i- ki yıl evvel temeli atılarak,

Üç etap halinde ve toplamda 140.000 metrekare alanda uygulanan ve proje sonucunda Hacı Fettah Mahallesi olarak adlandırılan Çaybaşı Kentsel Dönüşüm

rs7498665 için tüm bireyler dahil edildiğinde elde edilen genotipler ile ölçülen değişkenler arasında kilo, VKİ ve oksijen değişkenleri istatistiksel olarak

İstanbulun cami, han, çarşı, medrese ve çeşme gibi tarihî kıymeti haiz mimarî eserlerini tetkik ederek bunların resimlerini yapmıştır.. Galatasaray,

J*ai trouvé à'mon retour des Etats-Unis où je m'étais rendu pour des raisons de santé le livre que vous avez eu 1*amabilité de m'envoyer* Ayant moment nément égaré