• Sonuç bulunamadı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALINA BAŞVURAN ÇOCUKLARA YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR OLGULARI 19982006

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALINA BAŞVURAN ÇOCUKLARA YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR OLGULARI 19982006"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOCAEL‹ ÜN‹VERS‹TES‹ TIP FAKÜLTES‹ ADL‹ TIP

ANAB‹L‹M DALI’NA BAfiVURAN ÇOCUKLARA YÖNEL‹K

C‹NSEL ‹ST‹SMAR OLGULARI (1998-2006)*

Sexual abuse directed to children admitted to Kocaeli University School

of Medicine, Department of Forensic Medicine (1998-2006)

Baflar ÇOLAK

1

, Ifl›k KARAKAYA

2

, Ömer KURTAfi

1

, fiahika fi‹fiMANLAR

2

,

Ümit B‹ÇER

1

Çolak B, Karakaya I, Kurtafl Ö, fiiflmanlar fi, Biçer Ü. Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›’na baflvuran çocuk-lara yönelik cinsel istismar olgular› (1998-2006). Adli T›p Bülteni 2009;14(2):71-79

Çocuklara yönelik cinsel istismar; psikososyal geliflimini ta-mamlamam›fl çocu¤un bir yetiflkin taraf›ndan cinsel uyar›lma için kullan›lmas›d›r. Uygun flekilde de¤erlendirilmeyen cinsel istismar olgular›nda, çocu¤un korunmas› engellenebilece¤i gibi san›¤›n ceza almas› veya suçsuz bir kiflinin zarar görmesine de neden olunabilir. Çal›flmada; Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›’na baflvuran ve cinsel istismara u¤rad›¤› bildirilen olgular›n özellikleri ve muayene süreçlerinin de¤er-lendirilmesi amaçlanm›flt›r.

1998-2006 tarihleri aras›nda Kocaeli Üniversitesi T›p Fakül-tesi Adli T›p Anabilim Dal›’na baflvuran adli olgulara ait rapor ve dosyalar retrospektif olarak incelenmifl olup, cinsel istismar kapsam›na giren 50 (%3,1) olgu çal›flma kapsam›na al›nm›flt›r. Olgular›n %62’si kad›n, %38’inin erkek oldu¤u, %60’›n›n 12 yafl›ndan küçük yafl grubunda bulundu¤u saptanm›flt›r. San›kla-r›n genellikle ma¤durun tan›d›¤› kifliler (%70) ve tümünün erkek oldu¤u saptanm›flt›r. Olgular›n %36(18)’s›nda fiziksel bulgulara yönelik sorular sorulurken, olgular›n %50 (n:25)’sinde ruh sa¤l›-¤›n›n, %14 (n:7)’üne ise fiziksel ve ruhsal de¤erlendirilmesine yönelik sorular soruldu¤u görülmüfltür. Ruh sa¤l›¤› aç›s›ndan de¤erlendirilen 38 olgunun %60,5(n:23)’inde cinsel istismarla ilifl-kilendirilebilecek ruh sa¤l›¤›nda bozulma saptanm›flt›r.

Yeni yasal düzenlemeler sonras› Adli T›p Anabilim Dal›’na yans›yan cinsel istismar olgular›nda önemli art›fl oldu¤u belir-lenmifltir. Adalet Bakanl›¤› ile Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› birim-lerin mevcut yap›lanma ve iflleyiflleri, cinsel istismarlar›n

de¤erlendirilmesi için uygun görülmemektedir. Cinsel Suçlar› De¤erlendirme Merkezlerinin kurulmas›, tan› konulmas› yan› s›ra ortaya ç›kan veya ç›kabilecek patolojilerin tedavilerinin de gecikmeden yap›lmas› da sa¤lanm›fl olacakt›r.

Anahtar kelimeler: Çocuk, cinsel istismar, ruhsal

mu-ayene, çocuk ruh sa¤l›¤› ve hastal›klar›

SUMMARY

Child sexual abuse is the abuse of the child, who has not yet completed his/her sexual development, by an adult for sexual arousal. Misdiagdosed sexual abuse is the cause of either sus-pect’s being punished or harming of unguilt as well as prevent-ing children’s protection. In this study, it was aimed to evalu-ate child sexual abuse cases with their characteristics and exam-ination periods which are informed to Kocaeli University School of Medicine, Department of Forensic Medicine.

Between 1998-2006, the reports and files of cases at the regis-ters of Kocaeli University School of Medicine, Department of Forensic Medicine, examined retrospectively. Fifty cases (3,1%)under the heading of sexual abuse are included in the study.

It is determined that 62% of cases are females, 38% of them are males and 60 % of the cases are under the age of 12. It is also determined that suspects are mostly the cases’ acquanin-tances (70%) and all of suspects are males. In the 36% (n= 18) of the cases, the questions are asked towards physical diagnosis, * Bu çal›flman›n bir bölümü 24-27 May›s 2007 tarihinde VII. Adli Bilimler Sempozyumu’nda bildiri olarak sunulmufltur.

1Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›

2Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›

Gelifl tarihi: 02.07.2008 Düzeltme tarihi: 28.01.2009 Kabul tarihi: 16.04.2009

(2)

in 50% (n=25) of the cases, the questions were oriented towards mental health, while 14% (n=7) of the cases are exam-ined through both physical and mental evaluations. Impair-ment of Impair-mental health which can be considered as the result of sexual abuse are determined in the 60,5% (n=23) of 38 mental-oriented cases.

After recent legal arrangement, a significant increase in sexu-al abuses is observed and recorded in Department of Forensic Medicine. The organisation and functioning of the units con-nected to the Ministry of Health and Ministry of Justice are considered unsuitable for the evaluation of sexual abuse. Foun-dation of Center of Sexual Abuse Evaluation would provide early treatment of present or probable pathologies as well as precise diagnosis.

Key words:Child, sexual abuse, mental evaluation, child

psychiatry

G‹R‹fi

Çocuklara yönelik cinsel istismar; psikososyal gelifli-mini tamamlamam›fl çocu¤un bir yetiflkin taraf›ndan cin-sel uyar›lma için kullan›lmas›d›r (1,2). Cincin-sel istismar, bir çocu¤un baflka bir çocuk üzerinde belirgin bir güç veya kontrolü söz konusuysa veya belirgin bir yafl fark› varsa da gerçekleflebilir (1). Cinsel istismar san›¤› çocuk-la, ma¤dur aras›nda 4 yafltan daha küçük bir yafl fark› oldu¤u, eylem gö¤üslere, genital bölgeye ve gluteal böl-gelere dokunma veya seyretme fleklinde gerçekleflti¤inde, zorlama ya da bask› olmad›¤› durumlarda ise cinsel oyun olarak adland›r›lmaktad›r (2). Cinsel istismar, çocuk istismar› tipleri aras›nda saptanmas› en güç olan›d›r. Ge-nital bölgeleri elleme, teflhircilik, röntgencilik, pornogra-fide kullan›mdan ›rza geçmeye kadar çok genifl bir yelpa-zedeki tüm davran›fllar› kapsamaktad›r (1-3).

Cinsel istismar olgular›n›n tan›nmamas› veya rapor edilmemesi cinsel istismara u¤rayan çocuklar›n say›s›n›n tam olarak saptanamamas›na yol açmaktad›r (3). Cinsel istismar›n toplum içindeki s›kl›¤› konusunda farkl› sonuçlar verilmektedir. Yap›lan çal›flmalar bölgeler aras›nda farkl›l›klar olmakla birlikte belirlenen cinsel istismar ol-gular›n›n önemli bir toplumsal sorun oldu¤unu göster-mektedir. Onsekiz yafl›ndan önce Avrupada kad›nlar›n %10-20, erkeklerin ise %3-10, San Francisco’da kad›nlar›n %54 oran›nda cinsel istismara u¤rad›¤› belirtilmifltir (4,5). Baflka bir çal›flmada Avrupada 16 yafl›ndan küçük k›z ço-cuklar›nda cinsel istismar insidans›n›n %6-36, erkeklerde ise %1-15 oran›nda oldu¤u bildirilmifltir (3). Ülkemizde

cinsel istismar›n ne s›kl›kta oldu¤unu gösterecek genifl çapl› çal›flmalar bulunmamaktad›r. Yap›lan çal›flmalar genellikle yerel anket çal›flmalar› ve adli makamlara yans›yan olgular›n istatistiksel verilerinin sunumu fleklin-dedir (6-11).

Cinsel istismarda, fiziksel fliddetin etkileri ve yumuflak doku yaralanmalar› zamanla iyileflebilmesine karfl›n cinsel istismar›n psikolojik ve t›bbi sonuçlar› eriflkinlik döneminde de devam edebilir (3). Cinsel istismar ma¤-durlar›n›n olaydan k›sa süre sonra, multidisipliner bir yaklafl›mla ve uygun koflullarda de¤erlendirilmeleri, tan›, tedavi ve adli süreçlerde karfl›lafl›labilecek sorunlar› azalt-maktad›r. Uygun flekilde de¤erlendirilmeyen cinsel istismar olgular›nda, çocu¤un korunmas› engellenebile-ce¤i gibi san›¤›n ceza almas› veya suçsuz bir kiflinin zarar görmesine de neden olunabilir.

Çal›flmada; dokuz y›ll›k bir dönemde, Kocaeli Üniver-sitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›’na baflvuran ve cinsel istismara u¤rad›¤› bildirilen olgular›n karakte-ristik özellikleri ve muayene süreçlerinin de¤erlendiril-mesi amaçlanm›flt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

01.01.1998-31.12.2006 tarihleri aras›nda Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›’na baflvuran adli olgulara ait rapor ve dosyalar retrospektif olarak incelenmifl olup, 1594 adli rapordan çocuklara yönelik cinsel istismar kapsam›na giren 50 (%3,1) olgu çal›flma kapsam›na al›nm›flt›r. Olgulara ait Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›’ndaki hasta dosya-lar› da incelenmifltir. Olgular seçilirken san›kdosya-lar›n yafl› gözetilmeksizin 18 yafl›n alt›ndaki cinsel bir eyleme ma-ruz kald›¤› iddia edilen tüm çocuk olgular çal›flmaya dahil edilmifltir.

Olgular, adli raporlar›n düzenlendi¤i y›l, yafl grubu, cinsiyet, olay yeri, ma¤dur san›k aras›ndaki yak›nl›k derecesi, olay tarihi ile muayene tarihi aras›nda geçen sü-re, ilk muayenelerin yap›ld›¤› sa¤l›k kurulufllar›, fiziksel muayene d›fl›nda baflvurulan tan› yöntemleri, cinsel istis-marlar›n özellikleri ve ruhsal muayene sonuçlar› yönün-den de¤erlendirilmifltir.

Adli raporlardan ve bu olgulara ait dosyalardan elde edilen veriler, SPSS 13 program› ile analiz edilerek sunul-mufltur. Olgulara ait dava sonuçlar›n›n takip edilmemesi ve olgular›n tümünde dava dosyalar›n›n incelenememifl olmas› çal›flman›n k›s›tl›l›¤›n› oluflturmaktad›r.

(3)

BULGULAR

Adli T›p Anabilim Dal›na yans›yan cinsel istismar ol-gular›n›n say›s›nda Yeni TCK’nun yürürlü¤e girifl tari-hinden (01.06.2005) sonra belirgin bir art›fl olmufltur. Olgular›n %60 (n:30)’› Yeni TCK’dan sonra Adli T›p Anabilim Dal›na müracaat etmifltir. Cinsel istismar ol-gular›n›n y›llara göre da¤›l›m› Grafik 1’de gösterilmifltir.

Olgular›n %62’si kad›n, %38’inin erkek oldu¤u, %60’›n›n 12 yafl›ndan küçük yafl grubunda bulundu¤u saptanm›flt›r (Tablo 1). Olgular›n yafl ortalamas› 10,3±4,1 iken, kad›nlarda 11,6±4,3, erkeklerde 8,3±3,0 oldu¤u belirlenmifltir. En küçük iki olgunun 3 yafl›nda (1 kad›n ve 1 erkek) oldu¤u saptanm›flt›r.

Tablo 1. Olgular›n yafl grubu ve cinsiyete göre da¤›l›m›

KKaadd››nn EErrkkeekk TTooppllaamm YYaaflfl ggrruubbuu nn %% nn %% nn %% ≥7* 5 16,1 5 26,3 10 20 8-11** 8 25,8 12 63,1 20 40 12-15*** 8 25,8 1 5,3 9 18 16-18**** 10 32,3 1 5,3 11 22 TTooppllaamm 3311 110000 1199 110000 5500 110000 * 7 yafl›n› bitirmemifl, ** 11 yafl›n› bitirmemifl,

*** 15 yafl›n› bitirmemifl, **** 18 yafl›n› bitirmemifl

San›klar›n en s›k (%32) 10-19 yafl grubunda oldu¤u, sa-n›klar›n %22’sinin ise 18 yafl›ndan küçük oldu¤u belir-lenmifltir (Grafik 2).

San›klar›n genellikle ma¤durun tan›d›¤› kifliler (%70) ve tümünün erkek oldu¤u saptanm›flt›r (Tablo 2).

Tablo 2. Ma¤dur-san›k aras›ndaki yak›nl›k derecesinin da¤›l›m› YYaakk››nnll››kk ddeerreecceessii nn %% Efli 1 2 Öz baba 4 8 Üvey baba 1 2 Üvey kardefl 1 2 Ö¤retmen 1 2 Arkadafl 7 14

Tan›d›k (Akraba, Komflu, di¤er tan›d›k) 20 40

Yabanc› 8 16

Kay›t yok 7 14

TTooppllaamm 5500 110000

Cinsel istismarlar›n pek çok ortak yaflam alan›nda ger-çekleflti¤i belirlenirken, bu alanlar›n genellikle kapal› alanlar oldu¤u saptanm›flt›r (Tablo 3).

Tablo 3. Cinsel istismar›n gerçekleflti¤i olay yerlerinin da¤›l›m›

O

Ollaayy yyeerrlleerrii nn %%

Sokak, park, orman vb. 14 28

Ortak ev 7 14

San›¤›n evi 11 22

‹nflaat, bofl bina, kömürlük 5 10

Ma¤durun evi 2 4 ‹fl yeri 2 4 Okul 1 2 Dükkan 3 6 Kay›t yok 5 10 TTooppllaamm 5500 110000

Cinsel istismarlar›n eylemin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra Adli T›p Anabilim Dal›’na yans›d›¤› sap-tanm›flt›r (Grafik 3). Olgulardan birinin Anabilim Dal›’na olaydan yaklafl›k 4 y›l sonra muayeneye için gönderildi¤i belirlenmifltir. Suç tarihinden 10 günden

Grafik 1 Cinsel ‹stismar Olgular›n›n Y›llara Göre Da¤›l›m›

Grafik 2 San›klar›n Yafl Gruplar›na Göre Da¤›l›m›

1998 1999 2000 2001 2002 2003 10-19 16 n n 9 5 3 2 2 13 20-29 30-39 40-49 50-59 60-69 Bilinmeyen YYaaflfl ggrruuppllaarr›› 2004 2005 2006 TTooppllaamm rraappoorr ssaayy››ss›› OOllgguu ssaayy››ss››

350 300 250 200 150 100 50 0 16 14 12 10 8 6 4 2 0 50 118 2 4 1 4 4 3 2 6 24 187 271 329 172 154 128 185

(4)

daha k›sa süre içinde adli birimlere yans›yan olgular›n %34 oran›nda oldu¤u, olgular›n %22’sinin y›llar sonra adli makamlara yans›d›¤› belirlenmifltir. ‹ddia edilen suç tarihi ile olay›n adli makamlara yans›mas›nda da önemli bir gecikme oldu¤u da saptanm›flt›r. Olgulara ait yarg›la-ma süreci takip edilemedi¤i için davalar›n ne kadar süre-de bitti¤ine dair bilgi elsüre-de edilememifltir.

Olgular›n %68’inin ilk muayenelerinin SSK veya Devlet Hastanelerinde yap›ld›¤›, belirlenmifltir (Tablo 4). Olgula-r›n % 14’üne tek, %40’›na üç veya daha fazla, bir olguda ise yedi ayr› rapor düzenlenmifl oldu¤u görülmüfltür.

Tablo 4. Olgular›n ilk baflvurdu¤u sa¤l›k birimleri

SSaa¤¤ll››kk bbiirriimmii nn %%

Devlet Hastanesi 32 64

SSK Hastanesi 2 4

Sa¤l›k Oca¤› 1 2

Üniversite Hastanesi Acil S. 2 4

Adli T›p Anabilim Dal› 9 18

Adli T›p fiube Müdürlü¤ü 3 6

Muayenehane 1 2

TTooppllaamm 5500 110000

Olgular›n %34(17)’üne Adli T›p fiube Müdürlü¤ü’nde daha önce rapor düzenlenmifl oldu¤u, multidisipliner de-¤erlendirme ve/veya karar verilememesi nedeni Adli T›p Anabilim Dal›’na müracaatlar› bulundu¤u saptanm›flt›r. Cinsel istismarlar›n en s›k anal penetrasyon fleklinde gerçeklefltirildi¤i iddias›nda bulunulmufltur (Tablo 5). Anal ve vaginal penetrasyona teflebbüs safhas›nda kalan eylemler ve genital bölgelere sürtünme fleklindeki eylem-ler genital bölgeeylem-lere dokunma bafll›¤› alt›nda de¤erlendi-rilmifltir. Taciz olarak de¤erlendirilen 3 olgunun cinsel organ›n gösterilmesi veya çocu¤a cinsel içerikli sözler söylenmesi yoluyla istismarlar oldu¤u belirlenmifltir.

Tablo 5. Cinsel istismar iddialar›n›n da¤›l›m›

C

Ciinnsseell iissttiissmmaarr››nn flfleekkllii nn %%

Genital bölgelere dokunma 13 26

Vaginal penetrasyon 11 22

Anal Penetrasyon 17 34

Anal ve vaginal penetrasyon 6 12

Taciz 3 6

TTooppllaamm 5500 110000

Adli T›p Anabilim Dal›na yans›yan olgular›n %36(18)’s›nda fiziksel bulgulara yönelik sorular sorulur-ken, olgular›n %50 (n:25)’sinde ruh sa¤l›¤›na, %14 (n:7)’ünde ise hem fiziksel bulgulara hemde ruhsal de¤er-lendirilmesine yönelik sorular soruldu¤u belirlenmifltir. Adli T›p Anabilim Dal›nda ve/veya daha önceki sa¤-l›k kurulufllar›nda yap›lan muayenelerde olgular›n sade-ce %32 (n:16)’sinde cinsel istismar›n bulundu¤unu göste-recek fiziksel bir bulgu saptand›¤› belirlenmifltir. Kay›t-lar›m›zda olgular›n %76(n:38)’s›nda ruhsal de¤erlendir-me yap›ld›¤›, olgular›n %22 (n:11)’sinde ruh sa¤l›¤›nda herhangi bir bozukluk olup olmad›¤› konusunda her-hangi bir kay›t bulunmad›¤›, %6 (n:3)’s›nda Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal› taraf›ndan kontrol muayenesi istendi¤i, ancak çocuklar›n kontrol muayene-sine getirilmedikleri saptanm›flt›r. Ruh sa¤l›¤› aç›s›ndan de¤erlendirilen 38 olgunun %60,5(n:23)’inde cinsel istis-marla iliflkilendirilebilecek ruh sa¤l›¤›nda bozulma sap-tanm›flt›r (Tablo 6). Tüm olgular›n %28(n:14)’inde fizik-sel bulgu olmad›¤› halde, iddia edilen eylemle iliflkili psi-kiyatrik tan›lar saptanm›flt›r.

Olgular›n %72 (n:36)’sinin Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Has-tal›klar› Anabilim Dal› (n:33) ve Eriflkin Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal› (n:3) taraf›ndan de¤erlendi-rildi¤i saptanm›flt›r. Olgular›n 3’ünün müracaat tarihle-rinde 18 yafl›n› doldurmufl olmalar› nedeni ile Eriflkin Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›’nda de¤erlen-dirildikleri belirlenmifltir. Üç olgunun da Kad›n Hasta-l›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›’›nda konsülte edildi¤i görülmüfltür.

Olgular›n sadece ikisinde biyolojik delil aç›s›ndan giy-silerin incelenmifl oldu¤u, hiçbir olguda vajinal, anal, oral ya da beden üzerindeki flüpheli lekelerden sürüntü al›nd›¤›na dair bilgi bulunmad›¤› görülmüfltür.

‹ddia edilen istismarlar›n %42(n:21)’sinde çocu¤un cin-sel bir davran›fla maruz kald›¤›na karar verildi¤i, %40(n:20)’›nda ise iddian›n do¤rulu¤una dair bir bulgu saptanmad›¤› veya olay›n adli tahkikatla ayd›nlat›lmas› Ayn›

gün gün2-3 gün4-5

Grafik 3. ‹stismar›n Gerçekleflti¤i Tarih ve Muayene Tarihi Aras›nda Geçen Sürenin Da¤›l›m›

6-9 gün

Say› %

10-30

gün 31-90gün 3 ay-1 y›l 1 y›ldanfazla n

(5)

gerekti¤i, %12(n:6)’sinde ise eksik belgelerin istendi¤i veya psikiyatrik de¤erlendirmeler için kontrol randevusu verildi¤i saptanm›flt›r. Olgular›n %6’s›nda “küçü¤ün ifadelerine itibar edilip edilemeyece¤i” sorusu ile “fiilin hukuki anlam ve sonuçlar›n› alg›lama yetene¤inin geliflip geliflmedi¤i”nin soruldu¤u belirlenmifltir.

Ruhsal muayenesi yap›lan olgularda en s›k (%24) Akut stres bozuklu¤u saptanm›flt›r (Tablo 6).

TARTIfiMA ve SONUÇ

Cinsel istismara ait suçlar ve cinsel istismar›n suç ka-bul edildi¤i yafl s›n›r› yasal düzenlemelerindeki farkl›l›k-lara ba¤l› ofarkl›l›k-larak ülkeden ülkeye de¤iflmektedir (12). Ba-z› ülkelerde (Rusya, Ukrayna ve Moldavya) yafl s›n›r› bulunmad›¤› cinsel suçun ma¤durunun bireysel seksüel geliflmiflli¤ine göre de¤erlendirildi¤i bildirilmifltir (12). Türk Ceza Kanunu’nda (TCK 103/1. madde) cinsel istis-mar deyiminden; "15 yafl›n› tamamlamam›fl veya tamam-lam›fl olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlar›-n› alg›lama yetene¤i geliflmemifl olan çocuklara karfl› ger-çeklefltirilen her türlü cinsel davran›fl ile di¤er çocuklara karfl› sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bafl-ka bir nedene dayal› olarak gerçeklefltirilen cinsel davra-n›fllar›n" anlafl›lmas› gerekti¤i belirtilmifltir. 15-18 yafl aras›ndaki çocuklarda ise cebir, tehdit ve hile olmaks›z›n cinsel iliflki kurulmas› reflit olmayanla cinsel iliflki olarak belirtilmekte ve flikayete ba¤l› suç olarak de¤erlendiril-mektedir (TCK 104. madde). TCK’nda cinsel bir davra-n›fl›n çocuklara yönelik cinsel istismar olup olmad›¤› ko-nusunda san›¤›n yafl› ile ilgili herhangi bir düzenleme bu-lunmamaktad›r.

Yeni TCK’n›n yürürlü¤e girmesi ile anabilim dal›’na müracaat eden cinsel istismar iddialar›na ait olgu say›s›n-da art›fl›n görülmesi (Grafik 1), Adli T›p Anabilim

Dal›’na yans›yan olgulardaki art›fltan kaynakland›¤› dü-flünülmektedir. Keza TCK’daki düzenlemelerden sonra Adli T›p fiube Müdürlü¤ü’ne yans›yan cinsel suç olgula-r›nda azalma oldu¤u belirtilmektedir (13). TCK’n›n 103/6. maddesinde a¤›rlaflt›r›c› unsur olarak yer alan "su-çun sonucunda ma¤durun beden veya ruh sa¤l›¤›n›n bo-zulmas›" kavram› nedeni ile cinsel istismar olgular›nda ruhsal de¤erlendirme istenmektedir. Fakültemize yans›-yan adli amaçl› tüm ruhsal de¤erlendirmelere ait cinsel istismar olgular› Adli T›p Anabilim Dal›, Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal› ve gerekiyorsa ilgi-li di¤er anabiilgi-lim dallar› ile ortaklafla de¤erlendirilmekte-dir. Bu durum anabilim dal›na yans›yan olgu say›s›ndaki art›fl›n nedeni olarak aç›klanabilir.

K›z çocuklar›n›n erkek çocuklara oranla daha s›k istis-mara maruz kalmas› (Tablo 1) literatür bilgileri ile uyumludur (1,3,6,9,13-17). Buna karfl›n ‹srail’de ö¤renci-ler aras›nda yap›lan bir çal›flmada ise erkek çocuklar›n daha fazla cinsel istismara u¤rad›¤›, özellikle arap köken-li erkek ö¤rencilerle arap kökenköken-li k›z ö¤renciler aras›nda iki kata varan bir fark oldu¤u bildirilmifltir (18).

Her yafl grubundan çocuk, cinsel istismar kurban› ol-makla birlikte s›k görüldü¤ü yafl gruplar› yönünden araflt›rmac›lar 8-11 ve 4-9 yafllar› aras›nda olmak üzere iki farkl› döneme iflaret etmektedir(19,20). Türkiye’de yap›lan benzer çal›flmalarda yafl ortalamas› Trabzon’da 12, Mersin’de 11,7±3,7, Gaziantep’te ise 13,7±3,5 y›l olarak bulunmufltur (14,15,17). Çal›flmadaki cinsel istis-mar yafl› (10,3±4,1) ve di¤er çal›flmalar›n istisistis-mar yafllar› aras›nda farkl›l›klar olmas› istismar s›k görüldü¤ü yaflla-r›n bölgelere göre de¤iflebildi¤ini düflündürmektedir. Cinsel istismara u¤rayan k›z çocuklar› (11,6±4,3) ile kek çocuklar (8,3±3,0) aras›ndaki yafl fark› (Tablo 1) er-kek çocuklar›n küçük yafllarda daha çok risk alt›nda ol-du¤unu akla getirmektedir. Di¤er çal›flmalarda da istis-mar yafl›n›n cinsiyete göre farkl›l›k gösterdi¤i bildiril-mifltir (6,21).

Bulgular san›klar›n, ergenli¤e girmifl çocuklardan bafl-lay›p ileri yafltaki kiflilere kadar her yafl grubunda olabi-lece¤ini göstermektedir (Grafik 2). Amerika ulusal ista-tistiklerine göre istismarc›lar›n %45,2’sinin 20-39 yafl grubunda oldu¤u bildirilmifltir (3). Yaz›nda san›klar›n yafl ortalamalar› daha yüksek iken bu çal›flmada (Grafik 2) san›klar›n en s›k 10-19 yafl grubunda bulunmufltur. Bu sonucun tüm san›klar›n yafllar›n›n belirlenememesinden kaynaklanm›fl olabilece¤i gibi yasalar ve kültürel

Tablo 6. Olgularda saptanan ruhsal tan›lar›n da¤›l›m›

RRuuhhssaall ddee¤¤eerrlleennddiirrmmee nn %%

Akut Stres Bozuklu¤u 12 24

Travma Sonras› Stres Bozuklu¤u 4 8

TSSB- Major Depresyon 7 14

Psikopatoloji Yok 6 12

Kontrol Muayenesine Gelmemifl 3 6

Olayla ‹lgisiz Hastal›k 1 2

Muayene Yok 17 34

(6)

yap›dan kaynakland›¤› da düflünülebilir. Bir çal›flmada 20 yafl alt›ndaki san›k oran›n›n %6,6 oldu¤u, Samsun’da yap›lan bir baflka çal›flmada ise cinsel suç san›klar›n›n %21’inin 18 yafl›ndan küçük oldu¤u bildirilmifltir (3,6). Çal›flmada san›klar›n %22’sinin 18 yafl›ndan küçük ol-mas› san›k boyutundaki sorunlar yönünden düflündürü-cüdür. Onsekiz yafl›ndan küçük erkek ve k›z çocuklar›n kendi istekleri ile cinsel iliflkide bulunduklar› durumlar-da erke¤in suçlu, kad›n›n ma¤dur olarak de¤erlendirildi-¤i, bu durumun cinsel iliflkinin erke¤in gerçeklefltirdi¤i tek tarafl› bir eylem fleklindeki toplumsal önyarg›dan kaynakland›¤› ileri sürülmüfltür (9).

Çal›flmada san›klar›n tümünün erkek olmas› adli makamlara yans›yan cinsel suçlar›n hemen hemen tümü-nün erkekler taraf›ndan ifllenmifl olmas›ndan kaynaklan-maktad›r (6-8,21,22). Türkiye’de kad›nlar taraf›ndan ifllenen cinsel istismar suçlar›n›n çocuklara zarar verici oldu¤una inan›lmamas› ve önemsenmemesi nedeni ile adli makamlara yans›mad›¤› düflünülmektedir.

Benzer çal›flmalarda oldu¤u gibi çal›flmam›zda da (%70) san›klar genelde ma¤durun tan›d›¤› kiflilerdir (22-24). Amerika Birleflik Devletleri ulusal istatistikleri-ne göre istismarlar›n % 21,5’inden sadece baban›n, %19,4’ünden di¤er akrabalar›n sorumlu oldu¤u belirtil-mifltir (3). Gaziantep’te yap›lan bir çal›flmada san›klar›n %88,2’sinin yabanc› oldu¤u saptanm›flt›r (17). Tan›d›kla-r› kifliler taraf›ndan cinsel bir sald›Tan›d›kla-r›ya u¤rayan kiflinin ruhsal olarak çok daha fazla travmatize oldu¤u bildiril-mifltir (24).

Cinsel istismar olgular›n›n aç›k veya kapal› çok farkl› alanlarda gerçekleflmesi cinsel istismar›n her ortamda olu-flabilece¤ini göstermektedir (23,24). Olgular›n %40’›nda eylemin san›¤›n evi, ma¤durun evi ve ortak evde gerçek-leflmesi, istismarc› ile ma¤durun aras›nda güven duygu-sunun bulundu¤u ve yak›n iliflki oldu¤unu düflündür-mektedir. Cinsel suçlar›n genellikle ma¤durun kendi çevresinde meydana geldi¤i bildirilmifltir (24).

Adli T›p Kurumu’na yans›yan cinsel suçlar›n ilk mu-ayenelerin s›kl›kla devlet hastanelerinde yap›ld›¤› bildi-rilmifltir (24,25). Olgular›n ilk muayenelerinin büyük bir s›kl›kla (%68) SSK ve devlet hastaneleri olmas›, adli t›p uzmanlar›n›n sa¤l›k kurulufllar›nda görevlendirilme-si görüflünü desteklemektedir (26,27).

Olgular›n %34(16)’üne Adli T›p fiube Müdürlü¤ü’nde daha önce rapor düzenlenmifl olmas›na ra¤men olgular›n tekrar rapor düzenlenmesi için anabilim dal›na

gönderil-mifl olmas› multidisipliner yaklafl›m ve olanaklar›n öne-mine iflaret etmektedir. Yap›lan bir çal›flmada Adli T›p Kurumu Baflkanl›¤›’na yans›yan olgular›n %12,2’sine da-ha önce Adli T›p fiube Müdürlüklerinde rapor düzenlen-mifl oldu¤u bildirildüzenlen-mifltir (24).

Olgular›n sadece % 14’ünde tek rapor düzenlenirken, bir olguda 7 kez rapor düzenlenmifl olmas›, olgular›n tekrar tekrar muayene edilmeleri aç›s›ndan önemli bir sorundur. Cinsel suçlarla ilgili yap›lan bir çal›flmada tek rapor düzenlenme oran› %33,6, baflka bir çal›flmada ise 3 ve daha fazla rapor düzenlenme oran› %70 olarak bil-dirilmifltir (24,28). Çocuklarda her bir muayenenin ruh-sal bir travma oluflturdu¤u tart›fl›lmaz bir gerçek oldu¤u-na göre muayenelerin yap›laca¤› yerlerin deneyimli per-sonel ve multidisipliner çal›flma koflullar›n›n bulundu¤u merkezler olmas› ve tekrarlay›c› giriflim-görüflmelerin en aza indirilmesi gerekmektedir. Kiflilerin pek ço¤unun hayat›nda ilk kez genital muayeneye tabi tutuldu¤u düflünüldü¤ünde olay›n ciddiyeti anlafl›lmaktad›r.

Cinsel istismar olgular›n›n %26’s›nda cinsel istismar›n genital, anal veya di¤er vücut bölgelerine elle dokunul-ma, sürtünme, öpme fleklinde gerçekleflti¤i iddias›nda bulunulmas› (Tablo 5), istismarlar›n fiziksel bulgularla belirlenmesinin güçlü¤ünü göstermektedir. Mersin’de yap›lan bir çal›flmada dokunma, sürtünme ve öpme flek-lindeki istismar oran›n›n %47,8 oldu¤u belirlenmifltir (15). Olgular›n eylemin üzerinden uzun bir süre geçtik-ten sonra muayene edilmeleri de bu güçlü¤ün baflka bir etkenidir. Çal›flmada anal penetrasyon iddias› %46, vaginal penetrasyon iddias› %34 oran›nda yer al›rken baflka bir çal›flmada bu oranlar %31,3 ile %20,9 olarak bildirilmifltir (15). Üç olguda cinsel istismar›n cinsel organ›n gösterilmesi veya çocu¤a cinsel içerikli sözler söylenmesi fleklinde gerçekleflmesi, olgular›m›z aras›nda pornografik resimler gösterilmesi ya da izletilmesi flek-lindeki istismarlar›n bulunmamas›, fiziksel temas›n bulunmad›¤› olgular›n adli makamlara daha az yans›ma-s›ndan kaynaklanm›fl olabilir.

‹ddia edilen suç tarihi ile olay›n adli makamlara yans›-mas›ndaki gecikmeler kiflilerin cinsel suçlarla ilgili ma¤du-riyetlerini anlatmakta s›k›nt› yaflamalar›ndan ve ma¤durla-r›n›nda suçlu gibi alg›lanmalar›ndan kaynaklanm›fl ola-bilir. Bir baflka etkenin ise özellikle küçük yafltaki çocuklar›n kendilerine yönelik istismar olay›n› kimseye anlatmamas› konusunda tehdit edilmeleri ve istismar›n bazen tesadüfen bazende geç dönemde çocuktaki ruhsal

(7)

de¤iflikliklere ba¤l› olarak ortaya ç›kmas›ndan kaynak-lanm›fl olabilir. Cinsel istismar›n adli makamlara geç yans›mas› tan› koymay› da güçlefltirmektedir.

Adli T›p Anabilim Dal›na yans›yan olgular›n sadece %36 (n:18)’s›nda fiziksel, %50’sinde ise sadece ruhsal de¤erlendirmeye yönelik sorular›n sorulmas›, olgular›n fiziksel ve ruhsal de¤erlendirilmelerinin farkl› birimler-de yap›lmas›ndan kaynaklanm›flt›r. Trabzon’da yap›lan bir çal›flmada olgular›n %47,3’üne beden ve ruh sa¤l›¤›n-da bozulma olup olmad›¤› soruldu¤u bildirilmifltir (14). Oysa cinsel istismarlar›n multidisipliner bir de¤erlendir-me içinde fiziksel ve ruhsal de¤erlendirilde¤erlendir-mesinin, keza biyolojik delillerin toplanmas›n›n ayn› merkezde yap›l-mas› tan›n›n konulyap›l-mas›nda önemli bir etkendir. Yaln›z-ca iki olguda biyolojik örnek al›nd›¤›, giysilerin muaye-ne edildi¤i ve foto¤raf çekildi¤i, di¤er olgularda ise her-hangi bir bilgi bulunmad›¤›n›n saptanmas› olgular›n de¤erlendirilmesinde bir protokol uygulanmad›¤›n› dü-flündürmektedir.

Adli T›p Anabilim Dallar› rutin uygulamada adli ma-kamlar taraf›ndan yeterince yararlan›lmayan birimlerdir. Adli T›p Anabilim Dallar›na olgular daha çok multidisip-liner de¤erlendirmenin gerekti¤i durumlarda ve mahke-menin di¤er birimlerin raporlar›n› ikna edici bulmad›¤› durumlarda baflvurulmaktad›r. Çocuk istismar› olgular›-n›n Adli T›p Anabilim Dallar›na yans›mas›nda olgular›n Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› (%50) taraf›ndan de¤erlendirilmesinin istenmesinden kaynaklanmaktad›r.

Çal›flmada olgular›n sadece %32 (n:16)’sinde cinsel istismar›n bulundu¤unu gösterecek fiziksel bir bulgu saptan›rken, Konya’daki benzer bir çal›flmada bu oran %23,9 oldu¤u bildirilmifltir (16). Genital, anal veya di¤er vücut bölgelerine elle dokunulma/sürtünme gibi cinsel eylemlerde ise fiziksel bir bulgu saptanmas› oldukça güç-tür. Literatürde cinsel istismar flüphesi bulunan çocukla-r›n büyük bir ço¤unlu¤unda (%96) genital ve anal muayene bulgular›n›n normal bulundu¤u bildirilmekte-dir (3). Olgular›n %28 (n:14)’inde fiziksel bulgu olmad›-¤› halde iddia edilen eylemin gerçekleflti¤ini gösteren psikiyatrik muayeneden elde edilen ruhsal tan›lar›n bulundu¤unun saptanmas› cinsel istismarlar›n ortaya konmas›nda Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› dene-yimlerinden yararlan›lmas›n›n önemini göstermektedir. Olgularda fiziksel de¤erlendirmenin yan›s›ra ruhsal de¤erlendirmeye de ihtiyaç oldu¤u, ruhsal de¤erlendir-menin hem tan› koymak hem de olgular›n daha sonraki

yaflamlar›ndaki ruhsal bozukluklar›n önüne geçmek için gerekli bir süreç oldu¤u unutulmamal›d›r (29).

Cinsel istismar olgular›n›n suç tarihinden 10 günden daha k›sa süre içinde adli makamlara yans›ma oran›n›n %34 olmas›, olgularda fiziksel bulgu saptanma oran›n› da düflürmektedir. Bir çal›flmada ilk 24 saat içinde muayeneye gönderilen cinsel suç oran›n›n %21,8 oldu¤u bildirilmifl ve ilk muayene bulgular›n›n önemi vurgulan-m›flt›r (28). Dokgöz ve arkadafllar› cinsel suçlar›n ilk muayene sonras› Adli T›p Kurumu’na baflvurusunun ortalama 230 gün oldu¤unu saptam›fllar›d›r (25). Rapor sürecindeki gecikme cinsel istismar›n ortaya ç›kar›lma-s›nda adli psikiyatrik de¤erlendirmenin ve multidisipli-ner yaklafl›m›n önemini ortaya koymaktad›r. Olgular›n %72 (n:36)’sinin Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› taraf›ndan de¤erlendirilmesi bu duruma örnek gösterilebilir.

Cinsel istismar iddias› ile gönderilen olgular›n %42(n:21)’sinde t›bbi bulgularla çocu¤un cinsel bir dav-ran›fla maruz kald›¤›na karar verilmifltir. Ancak di¤er olgularda t›bbi bulgularla cinsel istismara kesin olarak karar verilememesi cinsel istismar›n tan›s›ndaki zorluk-lara iflaret etmektedir. Olgular›n %22’sinin adli raporla-r›nda ruh sa¤l›¤›na iliflkin herhangi bir kay›t bulunma-mas› istismar tan›s› konamabulunma-mas›nda önemli bir etken oldu¤unu düflündürmektedir. ‹stismar olgular›nda psiki-yatrik de¤erlendirme yap›lmamas› temel bir eksikliktir. Cinsel istismar›n ruhsal etkilerinin fliddetinde san›¤›n yafl›n›n ve cinsiyetinin etkisi yokken, ma¤durun yafl›n›n, cinsiyetinin, penetrasyon olup olmad›¤›n›n, istismar›n süresi ve bulundu¤u kültürün önemli etkisinin oldu¤u bildirilmifltir (3,20-32). Ruhsal muayenesi yap›lan olgula-r›n %69,7’sinde eylemle iliflkilendirilebilecek ruhsal bir patoloji bulunmas› cinsel suçlar›n ruhsal aç›dan yaratt›¤› olumsuz etkileri göstermesi aç›s›ndan önemlidir. Çal›fl-mada ruhsal patolojiler aras›nda en s›k (%24) Akut stres bozuklu¤u (Tablo 6) saptan›rken, Mersin’de en s›k TSSB oldu¤u bildirilmifltir (15). Bu durumun olgular›n baflvu-ru sürelerindeki farkl›l›ktan kaynakland›¤› düflünülmüfl-tür. Akut stres bozuklu¤u, cinsel istismar yönünden tan› koydurucu bir durumdur. Uygulamada TSSB, major depresyon gibi ruhsal patolojilere ait hastal›k tab-losunun 6 ay devam etmesi halinde ruh sa¤l›¤›nda bozul-ma oldu¤u fleklinde rapor düzenlenmektedir. Trab-zon’da olgular›n %36,7’sinde ruh sa¤l›¤› bozulmad›¤› bildirilmifltir (14). TCK’da ruh sa¤l›¤›nda bozulman›n ne kadar devam etmesi gerekti¤i konusunda belli bir

(8)

sü-reden söz edilmemesi nedeniyle ruhsal sa¤l›¤›nda bozul-ma raporu yazan kifliden kifliye ve birimden birime fark-l› uygulanabilmektedir. Olgular›n bir süre takip edildik-ten sonra ruh sa¤l›¤›nda bozulma olup olmad›¤› karar›-n›n verilmesi çocu¤un tedavileri ile ilgili kontrol süreci-ne de katk› sa¤layacakt›r.

Cinsel istismar›n eriflkin dönemdeki yaflamda da devam eden ruhsal etkileri görülebilmekte, intihara kadar varan pek çok soruna neden olabilmektedir (3,29). ‹stismar olgular› Adli T›p Anabilim Dal›’n›n yönlendirmesi ve/veya yasal zorunluluk nedeni ile psikiyatrik de¤erlen-dirmeye tabi tutulmakta, ancak önemli say›da olgu kon-trollere gelmemektedir. Bununla birlikte geç dönemde ruhsal destek almak için Çocuk Ruh Sa¤l›¤› Anabilim Dal›’na baflvuran olgular oldu¤u da bildirilmifltir (29).

‹lk baflvurunun yap›ld›¤› anda tan›, tedavi ve adli süre-cin tüm basamaklar›n›n multidisipliner yaklafl›mla ele al›narak sonuçland›r›ld›¤› “Cinsel Suçlar De¤erlendirme Merkezleri” kurulmas› cinsel suçlar›n uygun koflullarda de¤erlendirilmesini sa¤layabilece¤i gibi ma¤durlar›n tek-rar muayene edilerek travmatize edilmesini önleyecektir (6,24-26,33). Yap›lan bir çal›flmada cinsel suçlar›n de¤er-lendirilme merkezi kurulduktan sonra faillerin yakalan-ma oran›n›n % 3,5’ten %69’a ç›kt›¤› bildirilmifltir (34).

Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Adli T›p uzmanl›k e¤itiminde adli olgular›n de¤erlendirme süreci için araflt›rma görev-lilerinin karfl›l›kl› rotasyon yapmas› gerekmektedir. Olgular›n uzmanl›k ö¤rencilerinin kat›laca¤› konseyler-de tart›fl›lmas›, uzman olacak araflt›rma görevlilerinin uzmanl›k sürecinde multidisipliner çal›flmaya yatk›nl›¤›-n› art›raca¤› gibi istismarlar›n tayatk›nl›¤›-n› ve tedavi sürecine de önemli katk› sa¤layacakt›r.

Çocukta cinsel istismar›n tan›s›nda multidisipliner yaklafl›m›n gereklili¤i yan›s›ra TCK’daki düzenlemeler-le ruh sa¤l›¤›ndaki bozulman›n a¤›rlaflt›r›c› unsur olma-s› multidisipliner yaklafl›m› zorunlu hale getirmifltir.

Adalet Bakanl›¤› ile Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› birimle-rin mevcut yap›lanma ve iflleyiflleri, cinsel istismarlar›n de¤erlendirilmesi için uygun görülmemektedir.

Cinsel Suçlar› De¤erlendirme Merkezlerinin kurulma-s› tan› konulmakurulma-s› yan›kurulma-s›ra ortaya ç›kan veya ç›kabilecek patolojilerinde tedavilerinin gecikmeden yap›lmas›n› da sa¤lanm›fl olacakt›r.

KAYNAKLAR

1. Polat O. Çocuk ve fiiddet. Der Yay›nlar› 2001:209-319.

2. Akço S, Aksel fi, Arman AR, Byazova U, Da¤l› T, Dokgöz H, Gürp›nar S, ‹nan›c› MA, Oral G, Polat O, Sözen fi, fiahin F, Tekefl AT, Topuzo¤lu AY, Ço-cuk ‹stismar› ve ‹hmali, UN‹CEF ve Adli T›p Kuru-mu:33-51.

3. Johnson CF. Child sexual abuse. Lancet 2004;364: 462-70.

4. Svedin CG, Back C, Soderback SB. Family relati-ons, family climate and sexual abuse. Nord J Psychi-atry 2002;56:355–62.

5. Russell DEH. The incidence and prevalence of in-trafamilial and exin-trafamilial sexual abuse of female children. Child Abuse Negl 1983;7:133–46.

6. Ayd›n B, Çolak B, Samsun’da a¤›r ceza mahkemesi-ne yans›yan cinsel suçlar. Adli T›p Bülteni 2004; 9(1):11-8.

7. Dirlik M, Özkök MS, Katk›c› U, Erel Ö. Ayd›n’da cinsel suç ve suçlular›n profili. Adli T›p Bülteni 2002;7(3):97-104.

8. Erkol Z. Gaziantep A¤›r Ceza Mahkemelerinde Ka-rara Ba¤lanan Cinsel Suçlar›n Dökümü. 1. Ulusal Adli T›p Kongresi, 1-4 kas›m 1994, ‹stanbul. Poster Sunular› Kitab›:375-81.

9. Çekin N, Hilal A, Bilgin N, Alper B, Gülmen KM, Savran B, Sar›ca D, adana’da a¤›r ceza mahkemesine yans›yan cinsel suçlar›n incelenmesi. Adli T›p Bülteni 1998;3(3):81-5.

10. Kay› Z, Yavuz MF, Ar›can N, Kad›n üniversite gençli¤i ve mezunlar›na yönelik cinsel sald›r› ma¤-dur araflt›rmas› Adli T›p Bülteni 2000;5(3):157-163. 11. Alikaflifo¤lu M, Erginöz E, Ercan O et al. Sexual

abuse among female high school students in ‹stan-bul, Turkey, Child Abuse Negl 2006;30:247-55. 12. Graupner, H. Sexual consent: the criminal law in

europe and overseas. Archives of Sexual Behavior 2000;29(5):415-461.

13. Çolak B, Bozat AE, Kurtafl Ö, Biçer Ü, Suç Say›lan Cinsel Eylemlerin De¤erlendirilmesi, VII. Adli Bi-limler Kongresi, 11-14 May›s 2006, Konya. Bildiri Özet Kitab›:35.

14. Akgül E, Turan N, Birincio¤lu ‹. 2006 Y›l›nda Cin-sel Sald›r› ‹ddias› ‹le Trabzon Grup Baflkanl›’›nda Muayenesi Yap›lan Yap›lan Çocuklara ‹stismar Ve

(9)

‹hmal Yönünden Adli T›p Yaklafl›m›, VII. Adli Bi-limler Sempozyumu, 24-27 May›s 2007, Gaziantep. Program ve Özet Kitap盤›:79.

15. Toros F, Dokgöz H, Kütük Ö, Kar H, Bilgin NG, 2006-2007 Y›l› Cinsel ‹stismar Olgular›n›n Biyopsikososyal De¤erlendirilmesi, VII. Adli Bilim-ler Sempozyumu, 24-27 May›s 2007, Gaziantep. Program ve Özet Kitap盤›:78.

16. Demirci fi, Do¤an KH, Erkol Z, Deniz ‹, Subafl› AH. Konya’da Cinsel ‹stismar Yönünden Muayene-si Yap›lan Çocuk Olgular›n De¤erlendirilmeMuayene-si, VII. Adli Bilimler Sempozyumu, 24-27 May›s 2007, Gaziantep. Program ve Özet Kitap盤›:54.

17. Is›r AB, Coflkun AG, Dülger HE, Özdil S, Gazian-tep Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›na 2000-2005 Y›llar› Aras›nda Baflvuran 0-18 Yafl Grubu Cinsel ‹stismar Olgular›n›n De¤erlendirilme-si, VII. Adli Bilimler Sempozyumu, 24-27 May›s 2007, Gaziantep. Program ve Özet Kitap盤›:40. 18. Zeira A, Astor RA, Benbenishty R. Sexual

harass-ment in Jewish and Arab public schools in Israel. Child Abuse& Neglect 2002;26:149–166.

19. Bradley C, Lindsay RCL Methodological end ethi-cal issues in child abuse research, Journal of Familay Violence 1987:2(3). in: Polat O, Çocukta cinsel istis-mar. Çocuk Forumu 1999;2(1):1-11.

20. Lamb M. The investigation of child sexual abuse. Child Abuse&Neglect 1994;18(12):1022-8. in: Polat O, Çocukta cinsel istismar. Çocuk Forumu 1999; 2(1):1-11.

21. Türk B, Yavuz MF, Gölge ZB. Cinsel özgürlü¤e karfl› ifllenen suçlar ve bu suçlarda TCK 434. Madde-nin (Evlenme sebebi ile dava veya cezan›n tecili) uygulamas›. Adli Bilimler Dergisi 2003;2(3):39-46. 22. Polat O, Çocukta cinsel istismar. Çocuk Forumu

1999;2(1):1-11.

23. P›narbafl›l›, RDT, Özkök MS, Katk›c› U, Erel Ö, Dirlik M. Ayd›nda erkeklerde cinsel istismar. Adli T›p Bülteni 2003;8(2):41-47.

24. Barutçu N, Yavuz MF.Çetin G, Cinsel sald›r› ma¤-durlar›n›n karfl›laflt›¤› sorunlar. Adli T›p Bülteni 1999;4(2):41-53.

25. Dokgöz H, Yan›k A, Günayd›n U, Bütün C, Sözen fi. Cinsel sald›r› iddias› ile gelen 18 yafl üstü olgular›n muayene süreç ve sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi. Adli T›p Dergisi 2001;15(4):12-16.

26. Çolak B, Etiler N, Biçer Ü, Adli t›p hizmetleri kim taraf›ndan sunulmaktad›r/sunulmal›d›r? Sa¤l›k Ba-kanl›¤› m›? Adalet BaBa-kanl›¤› m›? Toplum ve Hekim 2004;19(2):131-138.

27. Adli T›p Hizmet Modeli ve ‹nsan Gücü Planlamas›, Adli T›p Uzmanlar› Derne¤i-Adli T›p Meslekte Ye-terlilik Kurulu Yay›n›, Editör Prof. Dr. Yasemin Balc› ,2007 .

28. K›rangil B, Okudan M, Afl›c›o¤lu F, Afl›c›o¤lu A, Soysal Z. Vagina Yoluyla Cinsel Sald›r›ya U¤rad›¤› ‹ddias› Bulunan 478 Olgunun Retrospektif De¤er-lendirilmesi ve Bu Olgularda ‹lk Muayenenin Öne-mi, 1. Ulusal Adli T›p Kongresi, 1-4 kas›m 1994, ‹s-tanbul. Poster Sunular› Kitab›:343-51.

29. Karakaya I, Coflkun A, A¤ao¤lu B, fiiflmanlar fiG, Y›ld›z Öç Ö, Çak›n Memifl N, Biçer Ü, Cinsel istis-mara maruz kald›¤› bildirilen olgular›n ruhsal de¤er-lendirme sonuçlar›. Adli T›p Bülteni 2006;11(2):53-8. 30. Glasser M, Kolvin I, Campbell D, Glasser A, Leitch

I, Farrelly S. Cycle of child sexual abuse: links bet-ween being a victim and becoming a perpetrator. Br J Psychiatry 2001;179:482–94.

31. Shaw JA, Lewis JE, Loeb A, Roasado J, Rodriguez RA. A comparison of Hispanic and African-Ameri-can sexually abused girls and their families. Child Abuse Negl 2001;25:1363–79.

32. Chen JQ., Dunne MP, Han P, Child sexual abuse in China: a study of adolescents in four provinces, Child Abuse & Neglect 2004;28:1171–86

33. Yavuz MF. Cinsel sald›r› olgular›n›n de¤erlendiril-mesinde yeni bir yaklafl›m. Adli T›p Dergisi 1996; 12(1-4):155-160.

34. Tintinalli JE, Hoelzer M, Oak R, Clinicial findings and legal resolution in sexual assault. Ann Emerg Med 1985;14(5):447-53.

‹‹lleettiiflfliimm::

Doç. Dr. Baflar ÇOLAK

Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›

Umuttepe Yerleflkesi - Kocaeli E-posta: colakbasar@yahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Deneyimler Ifl›¤›nda Sorun Alanlar› ve Ö¤renilecek Dersler" bafll›kl› ‹nsani Geliflme Diyalo¤u Semineri 17 Mart 2011 tarihinde Ankara Üniversitesi E¤itim

(19) tarafından yapılan bir çalışmada, 1998-2005 yılları arasında 5 farklı bölgedeki üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalları’nda raporlandırılan,

Olguların ülkelere ve Türkiye’ye geliş amaçlarına göre dağılımlarına bakıldığında; Suriye uyruklu olguların en sık geçici koruma kapsamında, Irak ve

Şekil 22’de görüldüğü gibi MCF-7 insan meme kanseri hücre dizilerinde kontrol hücrelerinde (MO) % 15 oranında anneksin V pozitifliği saptandı. Verapamil 100 µM

Eşlik eden hormon eksikliği olan grupta başvuru, 1.yıl boy eşlik eden hormon değişikliği olmayan gruptan anlamlı (p˂0,05) olarak daha düşük olarak saptandı...

• 2001 Kas›m – 2002 May›s Dönemi Deri ve Zührevi Hastal›klar Derne¤ince dü- zenlenen ayl›k toplant›larda sunulan olgularla ilgili olarak verilece¤i

Adli Tıp Kurumu’nda yaş tayini yapılan hastane doğumlu olgularda panoramik grafinin belirleyiciliğinin değerlendirilmesi üzerine yapılmış olan bir tez çalışmasında

CP’nin 5mg/kg dozda uygulanıp, CP nefrotoksisitesinde total glutatyon ve protein bağlı tiyol düzeyleri böbrek dokusunda araştırılmış olup, CP uygulmasının 1